g. Bi ı_ 'l.ı'-* nğonların eline aT A Tn K V Bir 'soka.ı'»ktan geçerken 1?.. HLÂK, el üstünce tutulması lüzimgelen bir varlıktır. Cemiyet alılâkla yüksejir, Terakki edor, Küdret ve enerji sahibi olur. Ahlâkı zanfa, tereddiye uğramış uluslar, dalma dalma ezilmişler, esir ve ecir mevkline düşmüşlerdir. Tarjh, bunların misallerile doludur. İlerji cemiyeş; hamleleri ancak ahlâka verilen kıymet ile yapılır. Röyle haroket edilmez; ahlâka ehemmiyet —verilmezse — milli bünye baltalanmış olur. İnsan, iy; bir vatandaş olabilmek için her şeyden önce sağlam aliâklı olmalıdır Ablâk üstünlüğünü kökleştirmek uğrunda çalışmı. yan jnsan insan olarak dahi yok farzedilmelidir. Bu uğurda, yalnız devletin doeğil hepimizin, üzerimize düşen telkin rollerin) başarmamız, bu işe önem vermemiz gerektir. Bana bu satırları yazdıran şey dün gördüğüm lâubali, !aka.t acı ve aorktli manzara oldu, | Beyoğlunun en işlek bir sokağından, Ağacamiinden aşağı iniyor. dum, Abanss sokağınm' önünden geçerken, kulaklarıma kâahkahalar, şamatalar çarptı. Bt seöcler, vücutlarını kiralâyan günahkârların se8- leriydi. Umuüml evlerin kapılarma dizilmişler, birbirlerile şakalaşıyorlar, burada tekrarlamaya utandığım . bir takım aözler, söylüyorlardı. Hat- tA, birbirlerine yakası âçılmamış kümüfler de ediyorlardı. Gülüyor, kahkahalar savuruyorlar diye, onlara kızmak döğru değildir. Fakat, hüfür ne oluyor? Sövmek ne oluyor?., Bundan başka kiyafetleri de yüz krzartıor.. göğüs, bağır bütün müştemilâtile açık. Bazılarının gö. bekleri hlls meydanda... ayaklarımda gayet, kısa, ancak mâahrem uzuv. iatmı kapavan bir pentalon... diğer taraflar hep meydahnda.... Bu civardan aile kadmları geçiyor, buradan mektepl; cocuklar ge. çiyor, buradan genç kızlar geçiyor, Onların, bu vaziyetleri, bu çıplak vücutları görmeleri doğru mudur?.. Küfürleri, 1âubalj sözleri işitme- leri muvafıik mıdır? Umumt ahlâka karşt bu derecede hürmetsizlik göstermek hakkı. nt kim veriyor bunlara?.. Beyoğlunun, en kalabalık en işlek iki cad. desinin ortasmda bulunan bu sokakta, evlerin önünde çırılçıplak dur. mak, gelene geçene asılmak, doğru bir şey olmasa gerektir. Fuhşu mü. bah sayan uluslarda hile, bu derecede lâubaliliklera göz yumumazlar. Benim arnlamadığım bir nokta da şu: Umuml evler, niçin, Beyoğlunun güzel sokaklarımndan birinde top. Yanmıştır. Bunlar başka bir yere nakledilemez ml' Meselâ, aşağılara, yahut şekir Gişmâ!... Beygirlerin uykusu Beygirler, uyumak için, yere yat mâaya muhlaç değildirler. Söylenil diğine göre, bir beygir, aylarca ye re yalınadan, ayakta durabiliyor « umç Buda, adalesinin teşekkül tar- zından ileri geliyormuş. Çünkü vü cudünün bütün ağırlığı dört ayağı, üzerine dayanıyor, ona yorğunluk | hissettirmiyorumş. - Ne dersiniz? Sütçü beygirleri gi* bi düşünenlerde de bu — muvarene | var mı? Papyamento dili Holanda müstemlekelerinden, Ja geçmemiş, iki ada vardır, Bu adalardan birisi, “Kurasao,, — işmindedir ve Venezüellâ sahili bor " oyunca-uzanmaktadir. — Burası, 1499 4!&, Ojeda-isminde bir gemici tara" dından keşfedilmişli, sonra 1632 de Holandaliıların molı oldu. Holandalıların meşhür likürleri- nin “Kürasao,, ismini taşıması, © Dikürü , bu adadan gelen porlak-ı, kabuklarile yaptıklarındandır. 'Bu adanın Villemşiad. 'isminde ğ bir,merkezi vandır ki, burada, düm- — yanımen gârip dili olan Papyamen- to lisanı söylenir. Bu dil, Esperan- — to gibi uydurma bir dildir ve Fele- — menkçe, Fransızca, İspanyolca, Por © Mekizce ve yerli lisanlarından alın« — miş kelimelerden mürekkenptir. A« -dsı.nın halkı da, muhtelif milletler- lden mürekkep oldukları için bu di« —H kullanarak birhirlerile , kolayca oo Sabri, Ümidin arkasından kapa” kıprya bir müddet baktı, Son d rı ağır bir tavırla — merdivenleri Iııe bahçeye çıktı, Fasılasız — elgara içiyor ve her taraftan ge- gül kokularmı derin derin kok-« ordu. Havada sanki — hinlerce terennüm edi” * v a gül meysimini — Sabrinin dudaklarmda fikirleri” v ., KA n en ğwllh hayatın bile Şifa veren bir ni düzelten hislerini — besteleyen ir cümle dolaşıyor, fakat bu cüm” leyi kimse duymayordu, Sabit ve hakim bir fikrin kuy « vetli pençesinden kuürtulmak için şidâdetli meşguliyetlerin ve en — tesiri öolmuyor, Bir zamanki — şen, lâkıyt — Sabrinin yerinde şimdi yüzüne ya" — laner bir tebessilim maskesj takmış ) _" mmuı - Artık Mısırli prensesin pürihti” nı&!hmmmı bila onu getirecek, Tuhunu taşı - bir kuvveti haiz görünme- Kendi kendine: "Dıımışhdabütünıv mutul: ırh;rvıkı" Ko '_V ŞÜardu D B Ç e çi ç7 #DL — li HN re li LAi b anlaşabilmektedirler, Son zamanlarda, sahillerinde, b'r Alman tahtelbaharinin göründüğü, | bildirilen, “Aruba,, adındaki ikinci adaya gelince: Bu, Holandaya ait bulunan küçük Anlil adalarının en garpte bulunanıdır. Eski zamanlarda gaz Boğucu gazlardan — bahseden en eski eser, Yunanlılardan Tüsidil'in tarihidir.Bu tarih, Milâddan 439 e- ne evvel vükün — gelen — Pelopoönez harplerinden bahselmektedir. La - kedemonylalılar, Plate şehrini mutu hsara etmişler ve bir çok hücumlüra giriştikleri halde ele geçirememiş * ler.Bunun üzerine şehrin cenubunda surların boyunca ltoprak yığmışlar , Bu yığınların üzerinde, zifte bulan diş ve üstlerine küküri sepilmiş a“ “Baçlar yakmışlar. Bunların düşündükleri şey, rüz- gâr, kükürntlü dumanlatrı şehre sa- vürmakla mühasarada bulunanları teslime mecbur elmek imiş. Demek ki, yirmi dört asır evvel de , boğu” ct gaz kullanılması bi'irinormuş, Rali ve Amerika İngilizlerin Valter Rali isminde, tarihi bir adamları var. Bu âadam. vaklile, şimali Amerikayı müstemle ke hüline getirmeye çok gayrelt el- miş, Ö, Amerikayı karış karış goez“ miş ve orasını en çok bilen bir ©- dam sayılıyormuş; halbu ki, son yapılan tetkiklerde, bu adamın, bir defa bile Amerikaya ayak basmadı- ği anlaşılmış. dır. Unutulması mümkün hir hâdi- se gıbı kalmalıdır. Beti öyle isti- yorum,., Öyle olmalıdır... Ba aşk, bu ihtrias kıskançlıkla siddetli bir arzunun — mahsulüdür, — Kuvvetli bir irade, bu hastalığın mühlim ve tehlikeli bir hal almasma meydan vermeden geçmesini temin eder” diyor. Fakat dudaklarından son kelime dökülür dökülmez bağı o* muzları üzerinde Ümitsiz sallan- dı, Evet böyle sinirler gersin, da" marlar ateş gibiyken dudakların - da gülümsemelerle uyuyan bir çehrenin hayaliyle sarhoş o!mak ne güzel, ne tatlı fakat ne ıztı « raplı bir şeydi. Ah siz böyle korkunç, ezici, mahvedici bir işkencenin gürün' mez cerrahlarında parçalanıp kıyı" lirken bütün bu ıztıraplara sebep olanın sakin bir uykunun derin ufuklarında rüyalarla beraher do: laştığını düşünmek de ayrı bir e“ lem, ayrı bir iç yarası. Fakat hakikat ortada değil mi? Esısen_opu_n o genç kıza karşı o- çi 4 yf OA GA AF ANL AA - 'Hamburgda Marin Nahriüuten Stel şirketinde Erne Müller Hamburg Marin Nahrinten Stel şirketinde asıl adı bilinmiyen San- ders, “Bu adamın Müllerle aynı şahıs olduğu mahkeme bittikten sonra anlaşılmıştır.” İsmi ve adresi belli olmıyan Şmit, Almanyada gayrimalüm bir yar. Üe Herbert denihen, Almanyada gayri malüm bir yer- de Teodar Suç. Almanyada gayri malüm bir yer de Karl Şlüter. - Almanyada gayri malüm bir yer. de Karl Etyel Berlinde hava nezaretinde Vil- | he'm Lonkoövski, Pasaportsuz Almanyaya kaçan doktor Gribi, : Pasaportsuz Almanyaya kaçan Verner Güdemberg, İskoçyada casts'tuk suçundan 4 sepeye mahküm olarak hapisanede bulunan Misters Jessi Jordem, Amerikada mevkuf Günter Güs, tas Rümrih . Amerikada mevkuf Jenni yahut Yohanna Mofman , Amerikada mevkuf Erih Glaser Amerikada mevkuf Otto Herman Vas, Bu adamlardan coğunun suçlan, dırılması işin ehemmiyetini göste. ren semholik bir jisst olarak yapıl- mıştı. Fon Bonin, Menzel, Püfay« fel gibi suçluları ele geçirmemiz imkânsızdı, Ötekiler de ya orta- dan kaybolmuş yahut Almanyaya THadmıştı, Mahkemenin — karşısında yalnız Rümrik, denni Glaser ve Herman . vardı. « Suçluların avukatlığını Ameri - kanın en tanınmış avukatları üze, rine almıslardı. Jenni Holmanın müdafaasını Birleşik Amerikanm Büyük evoahatr sayrlar Hanri Diks yapıyordu. Diks davayı uzatmak icin elinden geleni yaptı. Vİyanas da doktorluk yapan Griblin isti * pabe tarikiyle — ifadesini alılırdı. Araştırma'ar bürosu şefini bn suç- İarı uydurmuş olmakla itham etti. Dotttor Griblin bu uydutma suç- iarda polise yardım ettiğini ve po- HEs tarafamdan — Amerikadan katt. rıldığımı söyledi, Bu - iddiasında © kadar ısrar etti ki, mühkeme avu, katla beraber heyeti hâkimeden birisini Viyanaya gönderip danktor run şahadetine müracaat etmiye karar verdi .Almanva hökümetin. den #nreti mahsusada müsandea n budr. Avuakat, müddetumumi, bir hâkim, ataştırmalar bürosundan |üç müfettiş Berline gittiler, Va - kat doktor Gribl Almanyada eski ifadesinde ısrar etti. Sutlulara dair hbiçbir sey bilmediğini, Amerikada pol'aten tazyik görmerliğini, göre düğü Tüzum Üzerine Amerikadan arzusu ile kaçtığımı lusaca anlattı. Dava uzadıkça uuzadı. Nihayet 20 birincikânunda mahkente bitti, jürji müzakere odasıma çekildi. Jü. ri müzaltere odasma çekilirken bâ- kim Noks kendilerine su ı'rmdn bulunmuştu: — Suçluların milliyetini düşün- meyiniz, Amerikalı imişler gibi hareket ediniz, Jüri heyeti Hermanın, Jeninin HABER — Akşam Postası Tarihin Düyü Alman vapurundaki casuslu k davaları UASAO YA TP NLN VA n Toplayan: Muzalffer ESEN suçlu olduklarma beş dakikada ka- rar verdi, Fakat Glaser ve Rüm - rib için iki gün düşündü. Nihayet karar günü geldi. Mah, keme salonu tiklıim — tikliım doluy. du, Reis Nols celseyi şu sözlerle açtı: — Amerikada nasıl hüküm ve- rildiğini bütün dünyanın bilmesini istiyorum, Mahkeme herkese açık- tır, Ve biz bir insanm elinden gel- diği kadar âdil olmıya calışırız, Suçlular hâkimin huzuruna çı - karıldı, Hâkim Noks casuslara baktıktan sonra: — Eğer, dedi, Suçlular haşka bir memlekette bu İşi yapmış ©'. salardı âkıbetleri pek feci olurdu. Fakat burada herkes demokrat bir milletin adalet ve müsamahasını gürecektir. Sonra yapılan suçun mahiyetini anlattı. Bu sözleri hıçlararak din. Hiyen Mis Yohanna Holmanı ştı söz> lerle teselli etti: — Hareketinizin büyüklüğünü anlıyorum, kızım, Bu hareketinizin bri vatan hizmeti olduğuna sizi mandırmışlar. Hahber'in bulmacası €) 13 3 4 5.6 1 8 9 do x .' A ı $ N 3 y D ; ğ sİ 6 - a p 7 7 b 8 9 & Soldan sağa: 1 — Esşki-devirlerde büyük bir Türk hükümdartı, hem celgı hem suü yolu, 2 — ÂArhp allabesinde hir hearf, sevimsiz ve zehirli bir hayvan, 8 — Yüze gülücülük, küçük bir de« niz, 4 — Mekânlar, â — İskambilde bir renk, 6 — Beöyaz, bir çeşit kuüe mür, 7 — Rızıik bülüp buülüştürmü, kesici âletlerden biri, 8 — Sahin, bir sunl edalr, sauyun cereyarı, 9 — Aletler, bir sılat edatı, 10 — Bayta Gr,, cilveli, Yüukarıdan aşağıya: 1 — Başlica gıdalarımızdan biri, 2 — Bilgi,, alışveriş durgunlüğü $ — Ködinin bağırışı. bir sıfat eda- tı, 4 — Küçük ev dükkân vesafre, 5 — Bir yerde sakin olmak, 6 — Bir çeşit kab, 7 — Büyük — iğne, Hind hükümdarı, S — Eskiden küe dınların başlarına bağ'adıkları bir şeyin kenarındaki güsler, çiftçinin en lâzımlı âletlerinden biri, 9 — Haf edatı, herkes — kendisinintin! beğenir, 10 — Buğdayın değirmen- den çıktıklan sonraki hali. işaret etalı, fatlası göze zarar verir, Dünkü bulmacamızın hatli: — Karuakol, Te, 9 —— Alabora, Öy, 8 — Memel, Zah, * — Alay, Hi- kan, 5 — Raz, Kar, Lt, 6 — Odalık. C, Z. 7? — Tenls; Pöla, 8 -— Hah, Bamm, V — Defa, Ayan, 10 — Ezam, Sanem. 4 ! --.--—ı---—-------oo----.'-oıı.-.'--ı.---o---'o. « ÜĞ « lan vaziyeti gayet açık hatlarla çizilmemiş midir? Önü bir baba sefkatinden, bir ağabey bağlılığımdan başka türlü sevmeli miydi? Sonra — kendisine büyük bir safvetle bağlanan bu çocuk ruhu, muhabbetindeki bu değişiklikten ne kadar sarsılacak, ne kadar müteessir olacaktı, Esar sen bu münasebetsiz, garih, İna “ nılmıyacak bir harakat olurdu. Maamaf'h bu his değişmesinin Kâsıl AğIr Ağır damarlarına Hirdi- ğgini, bütün vücudüuna yayıldığmı anlamıs, tahlil etmisti. Seyahaften dönüşünde Sabri- Hin tatlı baş dönmeler; İtitde sev. diği Ümiş dağilli, Gönlünü kaptır diği vücut h'ç tanımadığı penbeler giyiemis nefis bir tenç kızdı. Genc - kız. kadım'ığın esrar't ge" lıâmeıı içinde ıerpilmıy. zarafet, OERL '.—"'"*' SAĞ l iğ lım bi L" S a Nakleden: Muzaffer ESEN incelik kanatlariyle gönül sema” sınin üstünde dolaşan bir vücut olmuştu, Biraz sonra bu temaşaya nlışın” ca hafızası canlanmış, Mazi' can - lanarak Sabriye gelerek zavalir dostu Kenan Feridin kendisine c, manet ettiği kızı karşısında bulun- duğunu mylemıüı. Bu çocuk için babası daha baş- ka emellar de beslemiş hattâ son ' yazdığı bir. mektrpla omu Sat. riye verirse gözlerini bu âleme daha doymuş ve daka huzur için- de kapayacağımı b'ldirmişti. Fakat Sabri, emaneti emanet di- Ye muhafarzayı ve bu genç kıza be- balık etmeği tercih etmiş ve vasisi olmuştu. Gezdirin eğlerdirA'ği, pastacı. lardan, ı.îçekç'hre hdıır l'-ıtınhu._ Sonra sesi ciddileşiverdi ve: — Mis Hofman, deöi, sizi dört sene hapse mahküm ediyorum, Hermanı Ö sene hapste mahküm elti. Jüri Glaserin hareketinde ceza- yı hafifleten sebepler — bulmuştu, “Onun için onu yalnız iki sene bap- se müahküm etti. Srra Rümrihe gelmişti. Noks ©- na şŞu sözleri söyledi: — Siz Amerikaya vuk büyük fe, nalık ettiniz. Fatat Ünha ..ahkılm. tm başında her şeyj söylemek su> retiyle adalete yardım ettiniz, Bu. nu nazarı dikkate alıyor Ve siİği Diğer suçlulara gelince, onları da yakalandıkları zaman mü tküm edeceğim. Amerikadaki Alman — castısları davası da bu sözlerle tarihe kariş- tı, Son, iki sene hapse mahküm ediyorum, ' * 26 ACUSTOS — 19 (Gazetemizin — bijrinci sayt başlık yanmdakj tarih çerçeve liyerek gönderecek okuyucula tieari Mmahiyetj halz olmryan k lânları parasız neşrölunur.) Evlenme teklifleri: * Yaş 2ö, bol 1.60, kilo & oldukça yakışıkuğ hayatta olmıyan ayda GÜ Ura maaşlı bir bay mazisi temiz, boya ku yan, ev işlerinden anlıyan, & dul, bir bayanla evlenmek is dir, Bayın taşrada bağ ve ar dir, (M, Usta)j remzine mül “& 85 yaşında, 80 lira astt 1 lan bir devlet memürü evi güzel, sarışm ve namüuslu bir evlenmek istemektedir, (Ben, ne müracaat, Aldırınız? Aşağıda remizleri — yazılı kuyucularımızın namlarıns mektırpları idarehanemirden ları hariç) hergün sabahtân kadar ve saat 17 den #onra | ları, | LAteş 6) (Bulunmaz) (A, 21) YAG,) (Ciddi kız) —1 (Dokumacı) (Değirmen) ( (F.DAR.) (H, 450) (18. &* tİNGy (İ.D, 28) — (Kim) (L ÜMLE, 49) (N.CD.) — (TOk) (R.H, 1) (Taljihim sensin) (Baş tarafı ? nejde) Zaferi kazanmak ve vükselmek istiyor, Ordular bu zatın idaresi altına brrakılır mi7? Buna mukabil İngiliz genel kur” may başkanı Sir Allenbruk soğuk” kanlı Ve ihtiyatı seven bir adam" dır, kili kirk yarar. Avrupa hare" ketinda müttefik orduların ku “ mandası bu adama bırakılabilir mi” Buna mukabil İngiliz genelkur , may başkanı Sir Allenbruk soğuk kanlı ve ihtiyatr seven bir adai « dır, Ealr kırk yarar, Avruüpa hare- ketinde müttefik — ordülatın ku- mandası bu adama bırakılabilir mi? | isin en jyisi Üüçüncü bir komu- tan bulmaktır, Rivayetlere — göre, iktnci cephe komutanlığı için Ruz- velt Amerikan orduları başkımman danı mareşah tavsiye etmis, Çör « çil Sir AHenbrukda ısrar etm'stir. Ve ondan söontadır ki, bu komu. tanlığa üçüncü bir namzet diüşü- nülmüştür,. Bu namzet Kanadalı tüuğgenera) Mak Noğtondur. Alim bir adamdır. İkine? cepbeye taraf. tardır, 1914 denberi ikinci ceple - nin açılmasmı tavsiye etmektedir. Bu münakaşa hâlâ devam edi - yar. Ve galiba daha da devam e. decek, Bu hususta Vaşington Post Bazetasinin bir yazısından aklığı. nuz bir parca ile bu bahsi kapıya” bın: “İkinoi cenhe anılmasma karar Verinceya kadar dünyanm varısı elim'zden git, Komuta> bulanca. va badat Üselej vatısısı da küybet- mess'i bari,” K— ATMANYA İRİNDİ CREPHENEN KORKUYOR MU? Ran'i4 iyimserdir. İsvlera eare- te'eri Almen efkârı nmumiyesinin zafore inamdı”mı tasbit ediyar. Bu gazatalera töre Paevada kati br. rakâ* öylül sesnnda bitecelkt'r. Vü, Kta Atmda örÜnen Raternda hir kış daha Zetirmiva mecburdur, fakat bn Diş carmırmat: Fsin dağil zanler diletn Yat'ar; tonik3'ANandıermak için tecaecalifir. A'manvada iktinsi cen- hetlen da bahsolunuyor. Doktor dolaştığı vakit ya'nız bu vasilik vazifesini yaptığına kuüniydi, Yalnız arada sıra vasi ile Ümit arasına 6 meçhul va cazibeli genç kızin hayali- giciyor,, Sabriyi bub. ran'ara düşürüyordu, O hayal, © Sarı saçları ve nlün göz'eriyle Sabri hayatta istediği kadır'a kar- sılaştığı hissini varen — hayal çok defa aralarında usun Aağır ve van sikrer bir sessizliğin — başlamasına sebap olmuştu. Çok defa Sabri yanındaki gengç kızı 0 meaçhul genç kız sanmıstı, Çicekleri, 4 — güzel Şİcakler; istl. yen o. göz'erinin ve dudaklarınmı en tatlı ve en ik — hatekaetleriyle teselktr eden o idi. Yollarda ke. Bp geçenlerin bakısları onun bu biss'ni kuvvetlendiriyordu. O bar kıslerda mesut bir koca veya imres nilezi bir aşka çevrilen hâsret var. di Sabrivi kemiklerine kadar sı. ram, boğulacak gibi şirldetli heyer canlara diişüren işte bu idi. Yavaş yavas, zaman Eeçtıkce bu aı-kadaşlık Sabr!yı evv elı'ğ' Ikinci cephe meselesi Güöbels ? temmuzda Dasrayhı tesinde bir yazı neşretmişti bels Avrupa sahillerine bir | Amerikan ihracını mümkün ; yor, Fakat Almanyanın bı korkmadığını üattâ korkmas de bir sebep olmadığmı söy Gübelse göre, bütün Alma * zırlığı yapılmıştır. İngilizlerir raç kuvveti ne olursa — olsur ibraç İster yapılsın ister yap &n Almanya garp cephesinde bir nefer geri ne d cepheye yeniden bir nefer g: recktir. İngilizlerin bir ümidi daha - İngiliz orduları Avrupada kar çıkarsa istilâ altında bulunan rupa millatleri yer yer kıyam' decek ve İngilizlere yardını cektir. Fakat bunu İngilterede mümkün görmiyenler var, İr mebuslarından Kine Helm b Sus için Şöyle diyor: “Motörlü harplerden evvel i altmda bulunan bir millet tü nj saman yığınları arasında « yabilir ve icabında düşman oör için bir tehkike olurdu., Fakat tankı, bir bombardıman we n ya bir topu saklamal: ve icab kullanmak mümkün değildir, Al'manlarımn garp kıyılarında 30 tümenleri var, Bu kuvvetler hilde bir kordon teskil etmiy lar, Bir parca ilerde mvhtelif lerde karargâh kurmuşlardır. nimarkadan İspanya kıyılarına dar uzanan sağlam yo'lar bi : vetlerin İstenilen yete nal mümkün — kılmaktadır, — İngili asker çıkardıkları yerin bu m kezlere uzaklığıma veya yakır na göre harztetin ikinci, beşi nihayet onuncu günü bu kuvve le çarnışmıya mecbur kalacak! dır, İkinci cephen'n en tehli yeri burasıdır, Düşüncelerimizi hnlâsa et liriz, Berlin 1919 yazı içia il cephedan korkmnyar, 1943 yıl ise bü cephevi nçmak belki Ü kolay olacaktır, fakat cok geç miş bir hareket olarak, mış ve bü sicak zevkin arkasır sevilen karlın, veni bir kadın « mustu, Bir müddet «ara artıl işten geçmiş ve Sabri undar rimsmağa başlamıştı, O, uzun zaman tuhündaki oelkür, vesiledea kendini müste değ'smeyi inkâr atmisti, Uğrasır kader'e, nlm vazisiyle — loğu gibi uğraşmıştı. — Bu sabah bile içindeki heyeec verilecek ismin üaşk olup olmad hâakkında zoraki bir — tereddi tardı, Fakat erkek varlığının il; rüsmr ve yakter kıskanclıldar urmalayan, tirsaklıyaa — gururu kamçılıyan bu hisleri inkâr ıul' Hün müydü... Ümidin Mükerrem Percini r dett'ğini işittiği Samiyede — içir kaldığı bialer o kadar karmâvarr idi Kı bir müddet ne yepacağı nv söyliyeceğini hattâ ne dusü; ceğini bile takdir edememisti, çık olarak duyduğu şey, Sessiz kh. , ka:ıçhğmm bu hıhe!l!oıı son der