: Çarşamba 26 -AĞUSTOS 1942 TAN EVİ İSTANBUL1 Ankara esödesi Ne; 102 gaa SÖi -e e TELCRAF: TAN, İSTANBUL EFON: 24310, 24318, 24319 * — Mot YIL — No. 2523 İnönü'nün Samsunlqlara Hitabesi < Sayın Cümhurreisi İsmet İ. L nönü, seyahatinden edin. diği intibaları veciz lisaniyle Samsunlulara anlatırken, dahili Ve harici siyasetimizin mühim hoktaları üzerinde duruyor. Bu nutukta dahili siyasetimie Ze temas eden mühim kısımları köy enstitülerine verilen eheme Miyeti, gerek talebenin gerek Muallimlerin aşkla çalışmaları. hı, harman faaliyetinin göze çar pacak bir sür'atle ilerlediğini, Su işlerinin büyük mikyasta bir gelişme gösterdiğini, Tâ Tokat. tan Çarşanbada sahile kadar Ye Şilirmak üzerinde muhtelif ame- liyeter yapıldığını, Türk müher« dislerinin vatan sularını faydalı kılmak için büyük bir şek-xle çalıştıklarını, — teknik öğrelim Programında Samsuna büyiık va Zifeler verildiğini tebarüz etti Tiyor. . En küçük teferruatına kadar letimal meselelere temas eden bu hutuktan, İnönünün seyahaline tden - iyi intibalarla döneceğini fanlıyoruz. ».x ümhurreisimizin - tebarüz C ettirdiği noktalardan biri de geçtiği yerlerde halkın arzu. larını ve aynı zamanda şikâyetle. rini dinlediği, fakat bu şikâyete |. ler arasında insanı fazla müte. essir edecek bir şey bulunmadığı noktasıdır. Bu şikâyetlere kar Şi ya tedbirler almmıştır, za Mmanla tesirleri görülecektir, yas hut kolaylıkla düzelmesi müm:* kün - hatalardan bahsedilmiştir, veyahut vatandaşlar yanlış an- ladıklarından şikâyet etmişler. dir. | İnönü, demokrat bir lider gibi |bir halk hükümeti idaresinde bu |$ikâyetlerin tabil olduğunu söy İlerken. vatandaşları şu cümlelere ıle hükümetle beraber çalışmağa ıdavetz ediyor: “Vatandaşla hükümetin kar. işılıklı vazifelerinin iyi ve doğru |yürümeğe ciddi olarak yaprima" &ı lâzım geldiğini öğrenmeğe ça llştun_'.' x x ınönünün dahili — vaziyetimiz hakkında geniş malümat Vveren nutku içinde harici siyase timize temas eden , şu cümleler de mühimdir ü “Geniş bir çalışma hayatına © kadar dalmıiş bulunuyoruz ki, |gezdiğim yerlerde bazan vatan. | daşlarımı dünyanın ateş içinde bulunduğundan haberdar değil |gibi buldum. Bu yaz muhare. beler yer yüzünde çok geniş ve |çok kanlı olarak devam ediyor. Biz insanlığm bu elem - verici emsalsiz felâketini hüzün ve ib-« retle seyrediyoruz, fakat hiç u. but hdır ki vat in see lâmeti her şeyden evvel kuüvve-» timize, fedakârlığımıza, ve hazır lolmamıza — bağlıdır. Dünyanm bugünkü halinde vatanımızın bir taarruza uğraması ihtimali için hiç kimseden şüphe etmeğe hak“ kımız yoktur. Ancak bu, bugün” kü vaziyettir. Yarmki vaziyetin ne olacağ kimse keşfed p Bu cümlelerde İnönünün Cüm hurreisliğine geldiği gündenberi takip ettiği insaniyetçilik sıyase. tinde hüzünlerini gördüğümüz gis bi, herkese itimat eden geniş dü. şünceleri içinde kudretli bir devs et adamının basiretini de görüyo Yuz. Vaziyet bugün böyledir, Yarının ne olacağını bilmiyoruz. Fakat daima hazırız, ve kendi kuvvetimize güveniyoruz. TAN efimi GÜNLÜK zin Sa SİYASİ HA UK GAZ msunda ETESİ Çocuğunuzu Mektebe Gönderirken Bir de a ÇOCUK ' ANSİKLOPEDİSİ Alınız. ÖGünkü Bu / € v o A ondan YAN mü ıııımilıılıııiıı_/u,idk' daha ziyade lâzondır| | FİATİ (8) LİRADİR. Cümhurreisimiz, Yeni Ve Kıymetli Direktifler Verdi ( $ &e İstihsal ve İmar İçin ... JI Geniş Mikyasta Çalışırken Selâmetimiz ve Müdafaamız İçin ! Uyanık, Dikkatli Bulunmak, Hususiyle Ordularımızı Kuvvetli ve İç â Durumumuzu Nifaksız, Sağlam Tutm ak Asla Gözümüzün Önünden Ayrılmamalıdır,, ! Cümhurreisimizin evvelki sene yurd içindeki tetkik seyahatlerinden birinde alınmış resimleri Adiiye Vekili Bugün Geliyor ( İ Bugün 26 Ağustos Zaferi Kazandıran Büyük Taarruz 20 Sene Evvsi Buadün Başlamıştı 26 Ağustos, en büyük zaferi bize müjdeleyen ilk gündür. Tam 20 yıl önce Büyük ve Ebedi Şef Atatürk, bugün 20 nci defa canla başla kutladığımız büyük zaferi kazandıran eşsiz harekötin ilk emrini vermişti. 26 Ağustot: 1922 pece sonra Ebedi SŞef dâhi kumandan, en ya kın çalışma arkadaşı kahraman İnönü ve ikisinin de hocası kıymetli asker Mareşal Fevzi Çakmak Afyonda Koca tepenin yamuçlarında buluşmuşlardı. İşte o güh bir devri kapayıp yeni bir dcvy"J. ak, ve hele yepyeni bir tarih yi büyük kararlarını hemen ora- c;j Wermişlerdir, Nihayet sabah sa/ at 5,â0 da tunç iradeli bir kumandanın çelik bir- yay gibi fırlayan emri duyul muştu:, Ordular ileri!.. Zaten'Büyük bir sabırsızlık içinde bu emri bekliyen eşsiz kahraman ordu Kocatepenin yamacından bir çığ gibi kopmuş ve ileriye atılmıştı. Top ve Allah Allah sesleri arasında kadını, yarıstndan erkeği, çoluğu ve çocuğuyla, ölmek ÂğE Devamı Sa, 2, Sü, 6 Şehrimizde Tetkikler Yapacak Olan H. Menemencioğlu, Muhtelif Meselelere Dair Gazetemize Beyanatta Bulundu Ankara, 25 (TAN) — Adliye Vekili Hasan Menemencioğlu, bu akşamki trenle İstanbula hareket etmiştir. Vekil, üç dört gün Is tanbulda kalarak muhtelif Adli- ye işlerini mahallinde tetkik ede cektir. Hasan Menemenclioğlu, letin üzerinde çalıştığı” muhtelif meseleler etrafında — gazetemize şu beyanatta bulunmuştur: “Ceza Kanunu projesini bitire mek için çalışmaktayız. Bu pro jenin memleketimizin hususiyet. lerini ve ihtiyaçlarını karşılaya. bilecek bir kemiyettte olmasını göz önünde bulunduruyoruz. Kanunun tamamlanmasına da ha 150 kadar madde vardır. Hep:- sinin 650 madde olacağını tahmin ediyorum. Proje tamamlandıktan sonra da üzerinde birçok - çalış- malar - yapıilacaktır. -Bu yeni kanunda aile bâğlarını kuvvet. lendirecek maddeler de yer bu lacaktır. Nesebi belli olmıyan çocuklar Nesebi be'li olmıyan çöcukların du rumları hakkında yaptığımız anketle- re birçok yerlerden cevaplar gelmiş ve banlar tasnif edilerek İstanbul üni versitesiyle Ankara fakültesine gön « Ü3 Wvevanı, se Su < Hariçten 12.500 Ton Buğday Geldi Ankara, 25 (A.A.) — Hariçten tedarik edilen 5.000 ton buğda* yın İstanbula ve ayrıca 4.500 ton buğdayla 3.000 ton kadar diğer hamulenin İskenderun limanına gekliği haber alınmıştır. Vekâ. | SALOMON — ADALARI CİVARINDA Yeniden Büyük Bir Deniz ve Hava Muharebesi Başladı Japonlar Tulagi'yi Geri Almak İçin Taarruza Kalktı —— Bir Kaç Japon Harp Gemisi Hasara Uğradı Vaşington, 25 (A.A.) — Bahri ye Nezaretin, Salomoön adalarıne da büyük bir deniz ve hava mu. harebesi cereyan ettiğini bildiri yor. Nezaret, Japon uçak gemi: leriyle birçok kruvazör ve zırh- linın yaralandığmı bildirivar. Muharebenin tafsilâtı Vaşington, 25 (A.A.) — Bahri ye Nazırlığı tebliği: Cenup Pa. sifik: 1 — Birleşik Amerika deniz ve hava kuvvetleri denizde geniş ölçüde bir muharebeye tutuşmuş: lar ve Salomon adaları şimal gru- punun doğu'şimaline yaklaşan bir Japon teşkilinin kuvvetli ta arruzunu püskürtmeğe teşebbüs etmişlerdir. 2 — Düşmanın önemli bir Ja. pon üssü olan Tulağgi'yi işgalimi- ze bu bölgedeki kaâra üşlerini geri almak için şiddetli bir taare ruzla mukabele bekleniyordu. Düşmanın bu karşi taarruzu şim di gelişmiştir. 3 — İlk alman Taporlar, düş: Mmanın taarruza geçen bir teşkili. ne | Birleşik Amerika ordusuna mensup uçan kaleler tarafından hücum edildiğini ve tayyare ge. Azg Devamı Sa, 2, Sü, 3 Samsun, 25 (A.A.) — Cümhure reisimiz Milli Şef İsmet İnönü Samsun halkma aşağıdaki hitae bede bulunmuşlardır: “Samsunlular, aziz vatandaşlar rım, Ankaradanberi dört beş vilâ. yetimizin çalışkan halkı arasır.. dan geçerek Samsuna geldim. Si. zi iyi gördüm. Sıhhatiniz, neş'. eniz, çalışkanlığınız merkezde ve kazalarda pek iyi idi: Samsuna gelinceye kadar köy enstitülerinden üçünü — gördüm. Kız ve erkek köylü çocuklarımız hem müesseselerini koruyorlar, hem de ileride ifa edecekleri yük sek vazifeleri için hazırlaniyor. lardı. Yapıcı, çare bulucu, ças lişkan bir ruh bu enstitülerin vhıyutmg hâkim olmuştur. Bu du» rumu g oldum, pek ümitliyim. — Türk kızlarının müstesna haysiyeti ve ciddi vazife severliği bütün meke« teplerimizde olduğu gibi köy enstitülerinde de göze çarpmak» Ladır , Öğretmenler ve enstitü müdüre leri Türk köyünün geleceğini sağlam temellere istinat etlir. mek için aşk ile çalışıyorlar. İke tidarlı, fedakâr ve vatansever köy öğretmenleri yetiştirmek ens titülerin mukaddes emelleridir. Şüphe yoktur ki, enstitü öğrete menlerine ve müdürlerine düşen vazife hepimiz için, her vatanse. ver için imrenilecek, heves edi« lecek bir vazifedir. Şimdiki tu« tumları iyi netice alacağımız ü midini bende çok kuvvetlendirdi. Köy enstitüleri hakkında bu müs bet görüşmelerimi, vatandaşları" ma söylemekten zevk alryorum Yeni mahsul derlenirken Geçtiğim yerlerde gördüğüm İiyi şeylerden biri de her tarafta harman yapmak için gayretle çalıştlmasıdIr. | Kîfkcısya ’Ceghesi İngiliz Orduları da İcabında Müdafaaya İştirak Edecektir Mr. CHURCHİLL —— "Mısır'ı Anavatan Gibi Müdafaaya Azmettik,, -Diyor Londra, 25 (A:A.) — Söylene diğine göre, Churehill - Stalin mülâkatında konuşulan mesele| ler bütün harp sahalarını ilgilen. direcek mahiyettedir. JIrak . İ- ran ordusunun kurulması da İn gilizlerin icabında Kafkasyanın müdafaasına iştirak edeceklerine bir delildir. Doğuda,şimdi 3 askeri bölge vardır. - Birincisi general Wavellr in emrinde bulunan Hindistan bölgesi, ikincisi general Vilson' un idaresinde İran - Irak bölgesi ve üçüncüsü de general Aleksan. der'in idaresinde Mısır . Suriye Filistin bölgesidir. d33 Devamı Sa. 2, Sü. 5 “Vatanımızın Selâmeti Her Şeyden Evvel Kuvvetimize, Fedakârlığımıza Ve Hazır Olmamıza Bağlıdır,, ŞARK CEPHESİNDEN RESİMLER: İşgal edilen arazide temizlik hareketleri MAN TEBLİĞİ Kafkasya Geçitleri Zorlanıyor Dağlard;;i._Bir Kisım Boğazların Hücumla Alındığı Bildiriliyor Alman Dağ Kıtaları Elbruz Dağına Harp Bayrağını Dikti Berlin, 25 (A.A.) — Alman baş kumandanlığının tebliği: Kuban nehrinin mansabında Rümen kı. taları, ev ev yapılan çetin savaşe lardan sonra Temrjuk şehir ve limanmı ele geçirmişlerdir. Aşağı Kuban'ın cenubunda düş manin birçok karşı taarruzları püskürtülmüş ve Sovyetler, mus kabil taarruzlar sayesinde, dağ- larda daha ziyade geri çekilmeğe icbar edilmiştir.. Alman dağ kitas AÂZŞ Devamı Sa: 2, Sü. 7 ile meşgul Alman müfrezeleri SOVYET-TEBLİĞİ Piatigorsk Şehri Boşgl'l'ıldı Stalingrat Önünde Muharebe Çok Kanl Bir Safhaya Girdi Don Nehrini Geçen Motörlü Birlikler BoyunaHırpalanıyor Moskova, 25 (A.A.. — Sovyet gece yarısı tebliği: 24 ağustosta kıtalarımız. Kletskaya'nin cenup doğusu ile Kotelnikovo'nun şis mal doğusunda ve .Proladnaya bölgesinde düşmanla çarpışmısş « lardır. Cephenin diğer kesimle» rinde hiçbir değişîklik olmarnı; tır. * Moskova, 25 (A.A.) — Bugün. kü Sovyet tebliğinde, Kızıilordu. AZ3” Devamı Sa. 2, Sü. 4 Günler Geçerken REFİK HALİD KARAY . e hd . . ep,pe - Çilesine Değmiyen Cimrilik He'rgün. hemen hemen aymı saatte zihnime girerek beni kısa da olsa hayli rahatsiz eden bir düşünceden nihayet kurtuldum. Ka- rar almak ve bu kararı hiç aksatmadan yürüt. mek ne hoş! Belki de masraf bakımından azı. cık zararlı çıkmakla beraher razıyım; zira key. fim bozulmuyor ve fikrim yorulmuyor. Mesele ehemmiyetsizdir amma çoğumuzun başından geçtiği için yazılmıya değer: Bilirsiniz ki tıraş makinesi kullananlar bir biçağın kaç kerre işe yaraya. cağını önceden kestiremezler, Bir gün yenisini takarlar... Âlâ! Fazla kazıyıp ileri geri pek sürtüştürmeden kolayca işlerini gö. rürler; memnundurlar; hattâ bu memnunluk o günkü hayatları. na tesir bile eder; pek can sıkıcı bir vak'a çıkmazsa güler yüz. lülüklerini uzun müddet bırakmazlar. Fakat ikinci tıraşta içlerine bir şüphe düşmüştür: Araba bıçağın keskinliği ne haldedir? Yüzlerinde gezdirirler, dünkü gi- bi değilse de yine atılacak kadar körleşmemiştir. Üçüncü günü bir “acaba?” ile yeniden deneme. »« Yürüyor, yürüyor amma epey. ce kazıyarak, kopararak ve birkaç defa üzerinde gidip gelerek! Artık atmak, kurtulmak lâzımdır. Kör olası lüzumsuz cimrilik yok mu? Buna engel olur. “Hele yarın da bir bakalım!” der, kendinizi tekrar ümit veya ümitsizliğe kaptırır, tıraşa başlar yarı yolda bıçağın bir kultanılmamışını takmıya mecbur kalırsı. nız, Bu, bütün ömrünüzce devam edip giden bir kararsızlık, tecrübe, düşünce, zahmet, sinirlenme sebebi teşkil eder. Diye. mezsiniz ki: “yahu, bünun kemali nedir ki? Tanesi beş, pek faz. lası on kuruş! Beş veya on kuruşun şu sırada ne kıymeti var? Çektiğim üzüntüye değer mi? Berbere gitsem hem daha mas. raflı, hem de bekleyişli olmiyacak mı? İyisi, orta mal markadan bıçak alır ve hergün bir yenisini takar, eskisini atar, keyfime bakarım!” İ İşte ben, Abdülhamid istibdadı gibi tam otuz iki sene süren bu azaptan, jilet bıçağı derdinden o suretle, bir kullandığımı bir daha kullanmamak, yok farzetmek karariyle kurtuldum; sabah düşüncelerimden birini, küçüğünü olsun attım. Emin olunuz, o gündenberi —dünyanın şu berbad haline rağmen— kendimi da, ha iyi, daha rahat hissediyorum... Yüzümün derisini de!