11 Ağustos 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

11 Ağustos 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yolun açık olsun genç öğretmen | ÜN gerç bir bayanla tanıştım: Iüsmaer, gözbebeklerinde ışıklar yanan, zekâ nurları parliyan bir genç kız, Hemen şurasını da lâva edayim, bu münevver, olgun kiz, bir öğretmendi Könuşmülarımız, realitelerdan Bayat pahalıığna, harp #kono- nisjne, sosya; davalara kadar genişledi, Siyasi vâkınlar ve sskeri surum Üstünde durduk. Ne kadar da güzel konuşuyordu, Tağe ve rujauz dudakları ve tembeyaz dişleri arasmadan dökülen sözler, olgun bir kafanın, İyi bir görüşün dala ve rullu mabavileriydi, İ Tisan ve edebiyattan bahsederken, birtakım gikâyet sözleri & söyledi, Edebiyatımız: pek yavan bulduğunu da söylemekten çekin. medi ve bir gikâyetini de gu sözlerle İfadelendirdi: “Konuşma, yazma dilimiale, redni diliniz niçin ayrı? Buna bir çare bulunsa ne Iyi ola vak. Lişanımızda bir vahdet temini mümüün değii mi?,, Evet, küçük öğretmen, ne iyi olacak, Fakat kim yapacak? Biz. dek; bu lisan Inzıba'sızlığına, haydutluğuna, hoyraşlığna, bâubelli gina kim son çekecek”? Bu keşmekeş, güzel türkçeye karşı gösterilen saygısızlık, bir mebusumuz da dile getirdi. Rasih Kaplan, Millet Meclisinde, bu soy suzlara kaplan gibi kücum etmedi mi? Pakat naya yarar! Müeyyide #iz Iş görür 517 Lâzamımıza kârşı yapılan bu sulkastları önlemek için — birleaç kere yazdığım gibi — bir lisan asesbaşırına ihtiyaç var, Ve başkaca da, — bu işi halletmek ota — hepimizin seferber ol maklığımız lâzım. Genç öğretmen, vağzlerini yerleştirirken, dikkst etm, bunların s#rasında birçok Kitaplar vardı: Edebiyata, taribe, sosya! ilimlere ân. ir bir sürü ajtap,. bunların arasında şunlar da gözüme çarptı: Trüm. vay, vapur, tünel, gimendifer biletleri, tünel fişleri, tiyatro biletleri ve bunlar gibi dahz bir tekrm ufak tefek yeyler.. Hayretis yilrüne baktığımı görünce izah etti: - “Bunları bilhassa topladım. Anadoluya gidiyorum. Talebems tramvayı, tüneli, tiyatroyu, sinemayı, vapuru izah ederken, oralara nasl girilsceğini anlatırken, girmeyi temin eden şeylerin nümunele, rini de göstermek faydalı olur, Yavruların mini mjni sekiarı üzerinde Iyş tesir yapar bunlar, Anlatmak iyi şeydir, mah faydalıdır, fakat müşahhas nümune vermek muhakkak ki hepsinden daha iyidir. Ve terbiye sistemlerinin en iyisidir. Genç öğretmenle doha çok şeylerden konuştuk, Yurdun ;bi. yaçları üzerinde münahaşalar yaptık. Onu dinlerken, gönlüm gururla doldu. Koltukların kabardı. Hele, ahilik meselesi Üzerindeki fikirle. rine hayran oldum, Bu, hi; şüphesiz cümkuriyetin eseridir. Böyle münevver, ener. jik öğretmenleri biza etüminriyet kazandırmıştır. Mutlakiyet devir. terinin basit görüşlü, küflü kafalı bocularının elinde zekâları kör. lenen çocuklarımız, Gümiuriyet öğretmenlerinin ellerinde birer kud. vet, birer varlık olacağına hiç güpbe yoktur, Dün Ansdolunun, ücra bir köşesindeki vazifesine koşan küçük öğretmen Suliyeye başarılar dilerim, Yolun açık olsun küçük öğretmen, — Birleşik devletler Amerikası has va ordusunda mülâmm rütpesinde Duşlâs Korrı#an İsminde bir zabit vardır. Onun buyünkü vazifesi. pek tehilkeli bir şeydir: Amerikanın İngiltereye verdiği o layyareleri, o götürür, teslim eder ve tekrar A. werikaya döner, Haziran ayı büş'e nü kadar, Amerika ile İngiltere a» ırasında, 74 defa gidip gelmiş, At, lantik üzerinde uçma rekorunu kire mıştır. E Biliyorum: Bunun neresi kaçık Fedakün adam! diyeceksiniz. Haklısımınz. Zaten, o da, “Kaçık” Mkabın: ba harpte almamıştır. Vaktiyle geçirdiği bir macera, ona, “Delt tayyareci” dedirmiştir. Duğe İâs Karrizan, dört sene evvel, 17 İemuz 1938 de, Nevyorkta eski tip te bir ayyareye atlamış, Los Anje. 1os'a yollanmıştı. Faksf hayret! Yirmi sekiz saat sonra, ogun İre landada Dublen şehrine indiği ha- iradesini sarfederek bu hissini yendi ve cevap vermemekle bir ce. za tayin etmiş oldu. Bayan Naimeden ayrilmak üze» re izin istediği zaman Ümit her günkü gibi kapıya kadar uğurlar di; — Yine görüşelim, sevgili va « sim! — İnşallah! — Artik darımmlığmız geçti ya? — Ba hal çok mu sürecek? — Gen sülmüyorum Ümit, Genç kız, Sabrinin kendisinden kaçan gözlerini aradı, Sonra: — Vasiciğim dedi, beni payla» dığmız yaman çok ıztırap çekiyo « rum, — O halde lâyık olmamağa çalı sm. Allahammarladık, Ümlt, vasisinin uzanan eline an, cak parmaklarımı temas ettirdi Ve: — Peki bir daha ararlanmamak ve affmıza âyık olmak için ne yazan rem © gevrilmis ve bu Asfa genç diple - mat da güğmeğe,mecbur olmuştu. Genç tayyareciye. bu seyahatini nasıl yaptığını soranlara: — eBn de bilmiyorum. Pusulayı yanlış kullanmış olacağım; çünkü Kaliforniyaya indiğimi zanneder ken, kendimi Oİrlandada buldum, Aşağıda, balıkçı kayıkları görmüş, tüm. Harilam da yoklu, İşte böyie Döblen'e indim. Deyince, kendisine kaçıklık dam, dağı yapıştırılmıştı. Halbuki, o, kaçık değil, kurnazdı, Duşlâz Korrigan, Atlantik seya- Bati yapmak istiyordu. Hükümel, müsaade etmeyince, ağır. balla, on sene İşleye işleye eskimiş molörlü yyareye atladı ve Kaliforniya yolunu tutarak İrlandaya geçii, Te- cahül ekmesinin sebebi, cezadan kurtulmakis. > Gelgelelim: o Güveslimiyecek bir tayyareyle Atlantik seyahati yap « mak da, hiç şüphesiz, hiraz da *“kaçıklık” değil widir Sabri, bilinmiyen bir hisle bu mavi gözlerin derinliklerine daldı, hâli berakmadığı minimini elleri öplü, Ve: — Madem ki dedi, paylanmağa lâyık iddia ediyorsu- nuz 9 halde ben de sizi sffediyo Tüm!,, Yolda giderken Sahri mırıldanı. yordu: — Mükerrem Perçin ne budala, ne ahmak şeymiş yarabbi! Yirmi #ekizine girdiği halde bu nefis parçayı elden kaçırmamak icin hiç bir harekette bulunrcuyor, Ahmak hğm bu derecesi valishi olur sey değil, Galiba Sırtmı bir kapıya da. yayıp uzaklara bakmanın bir genç kız tarafımdan beğenilmek için kü fi bir meziyet olduğunu sanıyor, May sersem hay!,. Tevekkeli “pa- ra, kullanmasını bilmiyenlere akar” dememişler Mühendis... hem de bi- rinci sanıf bir fen adamı, Galibe gönül kubbesini perrerle ölçmek kabil olmuyor, Birkaç gün birbirlerini göreme. diler, Sonra, Sabri bir müddet ça lışmak meeburiyetinde olduğunu HABER — “Akşam Postası Tarihin büyü ük davaları Süleyman paşa davası! 1904 yıh harirasınm 24 tineti cumartesi günü, sasi alaturka 6 yı çeyrek geçiyor. Bugünkü tarih ve sante tahvil olunursa 7 temmuz 1872, saat 17 yi 25 geçiyor, Babsuvâlâyı seraskeride “bügün. kü üniversite binası” Rumeli diva- nıharbi ilk defa olarak müşir Sa. mih pzsanm reisliği altımda toplar. miştir, Geniş bir salon, hâkimler beyeti mevkilerinde ouruyorlar, Mahkeme beyeti müsir Mustafa, Nusret, larla ferik Feysi, i Nizami paşalardan mü - rekkeptir, Mahkeme heyetinin dı. şmda ve hâkimlerin sağ tarafında oyrı bir &ürsüde müddeiumumi fes rik Necip pasa oturuyor, Yanında başkâtlbi ve muavinleri var, Zabıt kâtipleri mahkeme heyetinin *0 »« lunda bir masaya yerlesmiştir, Bu zabıt kâtibleri bu mahkeme icin suretimaheyanda hazırlanmış. lardır, Bir ay devam eden bir Stenografi kursu görmüşler ve mahkemenin cereyanmı bir kelime bile kaçırmadan zaptetmeye hazır. lanmışlardır. Suçlu yeri tam mahkeme relsi « nin karsısındadır. Reis mahkemeyi açtıktan sonra yavers hitap etti: — Maznunu geiriniz, İçeriye 40 yaslarında | ktimral, mert Çehreli bir insan girdi ve suçlu yerine oturdu , Reis mahkeme kâtbine emretti: — Kütip efendi, pasa hazretle. rinin mahkeme altma almdığda dnir olan kâğıtları okuyunuz. Ve kütip evrakı olumağa baş hyor, Bu evrak © zamanm diliyle ya. zılmıştır, Mehazlarımız bunları ay» nan kaydediyorlar, Fakat o zama. vin uslübu ye sanı bugünkü okur ; in anlaşılır şey de- ğildir, Onun için mÂnayı bozma. maya çok dikkat ederek 2esmi ev» rak suretlerini bugünkü dille ya. zıyorum. “Devletlü Süleyman Paşa haz tetlerinin evvelce Hersek tarafın. dan İşkodraya zecisinde, sonra da Balkan ve Tuna sark orduları kumandanlığnda bulunduğu sira, Tarda askerlik kavaidine aykırı o larak ve maiyetindeki za) re danışmadan yaptığı hareket lü - rumsuz yere bir çok as“erlerin ha. yatlarına mal olmuş ve daha sor. ra Balkan ordusunu düşmandan koruyamıyarak ba ordunun osare. Üne rebep olmuş ve en nihayet Osmanlı devisinin son olarak da yandığı 126 tabarluk Rumeli; o: su kuvveti dahi idaresizliği yös zünden perişan olmuş ve bu kuv vetle beraber bulunan 100 top da. hi düşman eline geçmiştir. Bütün bu hâdiseler kendisinin owskerlik kaldelerine riayet etmemesinden, öncit ve artçı ayırmada taburları yanyana koymasmdan ve güzel bir yol olan Edime $osesini terköda, rek Gömüleine Balkanlarmdan çe. kilmek istemesinden ileri gelmis. tir. Birçok zabit ve askerlerin İfa» delerine göre pasanı Osmanlı sal- tanati aleyhinde dahi bulunduğu rivayet edilmektedir, Artık böyle bir zatın değil kumandanlıkta, as. Karlikte bile tutulması eniz olam Toplayan: Muzaller Esen yacağmıdan, harp divanında mu. ! gibi askeri bir suçtan ötürü arka” hakemesiyle anlaşılarak neticeye | daşlariyle beraber muhakeme e. göre İeabeden munmeleni; lâzem gelmekte ise de, devlelin bugünkü vaziyeti bu mahkemenin derhal yapılmasma mâni olduğun- dan, emsaliyle beraber ileride harp divanma çağırılarak muhake. mesine bakılmak üzere simdilik Çanakkalede tevkif edilmesi mil nasip gibi düşünülmekte ise de jcabınm lerasma ferman buyurul - masını rica ederim, 5 şubat 1298 Serasker Rauf Bu kadar ağır suçlarla suçlandı. rılan adam 1293 seferinde Osman. h orduları başkumandanı misir Süleyman paşadır, Süleyman paşayı mahkeme hü: zuaruna çıkarın seraskerin yazısın. dan çıkan mina Süleyman pasit- um 93 bozgununa sebep olrak Haber'in bumlacası| 23456789011 Soldan sağa: 1 — Çehreme nazar eyle! (M0. rekkep emir), 2 — Istırap over Çingenelerin topladığı bir ot, 3 — Altın budala. cemi edalı, $ — Çe. Bulmak, Rakam, 5 — Paran çoksa olursun, çifiçinin eşyasından, 6 — Bulunmaya çalışılan, 7 — Alfahede bir harf, bir soru edalınn tersi, Efganislanda bir şehir, 3 — Bir yemiş, eskiden giyilen iç hırkası, 9 — Arka, bir defa daha tekrar edin afyon olur 10 — Evliya, ber şeyin olgun zamanı, nolu, İl — Bir hayvan, cimri, Yukarıdan aşağı: İ — Nişan nişanesi, kadın mü- cevherlerinin, 2 — Bir edat, bir kavim, 3 — heyvan, başına toplanan, 4 — Bir emir, eskiden (azizim) yerine | kullanılırdı bir soru edalı, 5 — Lâkırdı, 6 — Ki bur, muhterem şahıs, 7 — Uzuvir. rmızdan biri, başi darda olan, 8 — Su. sütlüsü ve sıcağı İyi olur. bir edat, 9 — Birçok insan, 10 Mukavemet eden, alfabede harf, 18 — Uzuvlarımızdan taklid değil - bir biri, 40 numaralı bulmacamızın helli: |, 1 — Peşetakılan, 2 — İşi yok, Reva, Lif, Raf, Adan,4 — Akarip, İn, 5 — V, İken, 4,8 — Alev, Erik 7 .. Koralı, Aç, K,8 — Arayarak, Ve, 9 — $, Te, Alâmet, 10 — İş, Takım, De, ii — Kaş, $, M. Han. EEE EEE vi A e el ol il - ve rahatça çalışabilmek için Yaka» ef civarmdaki köşkline taşınaca - ğını bildirdi, Sabrj Pok Ümide uğramayalı bir hafta oluyordu, Bir gün köşkünde gayet mühim bir dosya üzerinde arr gibi çalıştığı bir sırada Naime min bir mektubunu verdiler, Bu mektup gayet mühim bir meseleye Bitti, Neriman Perçin, resmen Ümidi İstemeden evvel, bilhassa bir müd dattenberi büsbütün cesaretini kaybaden âşdım ümit besliyabile ceği bir nokta bulunup bulunmadı. Zanı anlamak istemişti, Naime bur na cevap verebilmek içim işi ciddi tutmağa çalışacağını ve Ümitle w- yun uzadıya ve ehemmiyetle gör #eceğini söylemişti. Nakleden: Muzaffer ESEN Naime mektubunda (Neriman Perçinin gelişi haldanda kısa İza- hat verdikten sonra şu satırları ya, ziyordu: “.Ümide daha bir şey açmadım. Size çok sıkı bağlanan bu yavru. nun üzerindeki mufurumuz, benim tesirlerimi gölgede bırakacak de. Tecede işi benim ihtiyar mantığım. dan riyade sizin diplomatça sözle riniz, ince ve etraflı muhakeme viz daha kolay ve daha iyi halle decek, Yerimi size birakmağa hs. zırım, bu hususta mimkün olduğu kadar süratle gelmeğe çalışmız ve hareket saatiniti bana telgrafla bildiriniz ki dönüsünüzü evde bek» liyeyim. Zira Ümide işi açmadan evvel başbaşa uzımca konuşmamız. Vâzmdır sanıyorum, o Söylenecek sözlerde tamamiyla mutabık ka » krsak tesirimiz daha kuvvetli olar, Ümit cumartesi günli iki gün ifası | dileceği anlaşılmaktadır. Fakat bunu düşünür düşünmez İnsan aklma bir seni geliyor: Paşa ni çin mahkeme karşıma yalnız çı. karıldı? Öteki suçlular nerede? Ba sunllere cevap vermek için Süleyman paşanm kısaon haya - tm takip emek lâzımdır. SÜLEYMAN PAŞA KİMDİR? Süleyman pasa 1254 senesi tn. maxanmın 20 nej cuma gecesi Ie tanbulda Süleymaniye civarında Mollagürani mahallesinde dünyaya gelmiştir, Babası Mehmet Halit efendidir. Ailesinde bir çek i'im. ler ve yeniçeri ağaları yetismiştir, tik tahsilini muhtelif ilk okullar, da ve darülmaarifte bitirmis, Be. yazıt camisinde bir müddet Mu- darnulu İsmail efendiden ders al. mış, 1260 da o vakit Maçkara bir. luna naskeri idadiyeye kaydedil. miş, 1272 yılında havbiyeye geç » miş, 1276 da harbiyeden çıkmıştır. Süleyman paşa barbiyeden çık. tıktan sonra Bosnaya gitmis. İki #ene “sonra izinle İstanbula gel » mistir. Süleyman efendinin siya. setle alâkası bu tarihten sonra başlamak lâzım gelir, Ancak ba hususta kat'i bilgimiz yokter, Mli- mizde bulunan mehazlar arasmda Süleyman Paşanın hatıraları da mevcut be de ha hatıralar 1292 tarihinden başladığı cihetle ondan evvelki zamanlardz ne suretle si. yasi işlerle alökadar oldeklarnı bilmiyoruz, Yalnır merhum Ebuziya Tevfiğin yazdığı Veni Osmanlılarm sureti zuhuru isimli kiapta, © sıralarda İtalyadaki Karbonari cemiyetini taklit ederek kurulmasş olan Yemi Osmanlılar oss miyetinde paşanm 33 inci “yedi” nin Yeisi olduğu yazılır. Bu iti. barla Süleyman paşanın diğer 3 yedinin roislerini yani 1203 meş rwüyetini hazırlayanların en ileri gelenlerini: tanıyor, Bunu O tabil görmek lâzımdır. Çünkü Bosnadan İstenbula geldikten sonra majy » Yet alayına tayin edildiği için 3,5 sene İstanbulda kalıyor. Bu 3,5 sene bu teşkilâta girme ve teşkilâtta mevki alma için kâ. tidir, 1282 de Giride gönderilmek örere İzmirde teskil edilen Redif tnburlarmin tâliminş memur olu- rak İzmire gidivor, vazifesini bir kaç ayda müvaffalıyetle bitiriyor, taburlar Gifide hareket ediyor, &olağası Si'eyman efendi tekrar İstanbula dönüyor. 1283 yılmda Karahisar Redif taburuna binbası o'uyor. Fn (ze burla Giride gidiyor ve Kani cihetindeki bütün mnharebeleı istirnk ederek 7 sene orada kalı. yor, Girit isvamı bittiken sonra 1785 yülmda Silevman çfendiyi mekehi harbiye edehiyat öğretmenliğinde buluyoruz, Altı ay sonra da kay- makam olmustur, (Devam var) Son nefesinda kimsesiz ynrt ço- cuklarma yardenı düşünen insan, gözlerini rahatça kapayabi'ir. Çocuk Esirgeme Kurumu Genel kalmak üzere Yeşilköye gidecek - tir, Sonra haziran on ikisinde Bursaya gitmeği düşlniyoruz. Gö rüyorsunuz ya dostum, vaktimiz dardır. Ondan nzami surstte İsti- fade için dikkat etmemiz örele dev ranmamız lâzımgeliyor.” Bayan Najma comayn kadar bü niçktuba cevap alamamıştı; o gün skşam üzeri ihtivar kadın akşam £erintisini yaparken Kaif Balyoroğ luna tesadüf etti, Raif ihtiyar kas dınla beraber yürümeğe başladı: Ümit, beruberine aldığı komşuları Cavidanla beraber geride kaldı, Naime Raife, Sabridlen bahsedi. yordu: — Sabri Pek, buşünlerde pek meşgul ga'iba, İstanbula inecek vakıt bile bulamıyor sanıyorum, Raif gülüyordu: — Sabrinin mesgul olduğuna i- nandınız mı? Yakacıkta ancak gün de bir iki saat kalıyor her halde, Zira kendisini «k sık İstanbulda görüyorum, Eğer bunun adı çalış maksa güzel. — Calısıp çalışmadığını bilmiyo. rum, Fakat Yakacık gibi sakin ve ' cari omnbiyoti haiz. okuyun irüçüs ) Anları parasız meşrolasar | Evlenme teklifleri? * 77 yaşmda, ususca boylu, yapılı ies tahsili görmüş, evine Kün, dürüst kibar bir kız, tahsil wüş, ciddi bir bayla evlenmek mektedir, (Dürnev 66), remaine mi“ racaat . ZI » Yaş 25, boy orta, kumral, yağ | şikien syire kazancı 180 lira müzisyen, kimsesiz bir Türk esmer, balık etinde müzikten yenii nan, baâsas, bir evi olan (mam: sız veya dul DP bayanla evi stemektedir, (Mistik) remzine mü vacmat # Yaş 40, boy 1.68, ayda 160 maaşi Olan, İyi bir meslek sahibi sav, 25,30 yaşlarmda temiz, elddl iffet sahibi, İyi giyinen, şişman, aa boylu asil bir afle kız: ile evledi mek itemaktedir, (Bir #dnel) ref sine müracat, Di | İş ve işçi arıyanlar * 19 yaşında, Istanbul 9 uncu sınıfından gılamış bir berhanzi bir mücaseseda çalışmak temektedir. Taşraya (Oda gider, ( OÖzakan) romzina müracaat, W Lise son sinif talebezi, © güm askerlikle ilişiği olmıyan bir gel resmi, hususi müceseselerde, amm salım işlerinde velhasıl her tü bilümum İşlerde çalışmak İste tedir. (LN'Uİ remzina müracsaz. # Baki türkçeden tahefili ve rülmuailimat mezunu bir bayan #usl müsssese veya yazıhanalarda aramaktadır. 10 sene devlet hizme unda detiliye ve hariciye ve rinde çalışmiştır. Bosservisleri var dır. (Darülmunllmat © 12) remzi müracaat, 4 Aldırınızı İ Aşağıda remirleri yani tamir .. Kuyucularımızın — oasıkarına mektupları iarehaavunizdan Ene ları hariç) vergün sabahtan öğleyi Kadar ve «sai İİ dan sonma sidir ları | dAleglin 25)(Ayla) ÇAM) bain 1 sanar) OR.VA) ÇREMCY) (Du sular) (Darlilmunilimat 13) (BO ” (E23N) m. Vrsi) (LO (E.N.B.) (Garı (MB, #88) (Hviyaİ (A. Önsel) o (Hamra) ÇE 4 (1D. 28) (İN. 320) (Kiliç) (Kare (KA, 1) ÜETR) O, (davi — mektup) (Mutu) O(NNİ (SOK) (Meli) (NGD) (16 'Pulsy) (TAYTABY UT. (Texcsn) (Talim Kim) (Viedasi 4Yeden denizel) (Yuvam ve Eğimi Dikkat: Uzun zamandanbem — aldırrimala. ân edildiği halde, penüz ald mış bulunan mektuplar, bu ayr Tİ nci gününe kadar da sidir! burunursa tmba edilecektir. Sermayedar bir ortak crantyor Büyük inşaat işlerile yirmi seze denberi meşgul ve bu işlerde sadi yeti olan bir müessise işin sevk ve dazesile İhtisas ve imtiyazı ve maye ve teminatın bir kısmını bul: tahsis süretile çok kârlı. bir işine girmek için sermayedar ort aramaktadır. Ciddi taliplesin (YOLİ remsine sarih adreslerini bildirme! e. (16954) sessiz bir yere çekilmesine ben bu mânayı vermistim, Raif *esine derin bir olay ifa. ilesi vererek sözüne devam etti: — Ne yapalım, zavallı çocuk tek - basma çile çıkarıyor, İnsan Üç se ne Japonyada kaldıktan sonra tüy le bir istirahate hak kazanır, Fa kat Japonya eski dostünütin bu» yunu değiştirmiş galiba, bugünler, de Sabri Pek yeni bir meraka düm tü, gayet pahalı köpekler alıyor, sonra bunları güzel ve &ibar kadın larâ hediye ediyormuş, Hattâ Mı. sırlı bir prensese hediye ettiği bir köpekten epeyre bahsolundu, Naime merakla sordu: — Kimmiş bu Mısırlı Prenses” Raif, kendisine mahsus gürültü lü sesile cevap Verdi: — Onu siz de tanresmız, Prem. »es Fitnatm sarsyında verilen mii samsrede vardı, prenses Güzide, — Sabri ba kadını sık sek yollu. yor mu? Gevezeliği ve dedikoduyu çok se ven Raif gülerek söründe devam (Devamı var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: