Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
* ; ae a .'_ıe '_V'ı-ı’ g AÖ OĞ » Kami n ea ! " —a Mahmut Sadık UGÜN, büyük Türk muharriri Mahmut Sadık'ın öldüğü gün« dür. O, 28 temmuz 1930 da hayata gözlerini yummuş, 12 yıl evvel bugün cbediyele kavuşmuştu. — Mahmut Sadik'i bugünkü nesil pek bilmez. Edebiyat tarihçiles rimiz —her nedense— ondan bahsetmiye lüzum görmemişlerdir. Ne büyük haksızlık. Bir malbuat tarihimiz de olmadığı ve orada kendisine sayfalar ayrılmadığı icin, son elli yıl içinde yetişen Türk muharrirlerinin en değerlilerinden olan Mahmut Sadık, Cümhuriyet nesli İçin meç. hul kalmıştır. Büna, bizim nankörlüğümüzü de eklemek lâzım: Mesleğimizin büyüklerini, her fırsatta anmak lâzımgelirken, bu noklaya ehemmiyet vermemekliğimiz pek acıdır. Haydi, bor dan vazgeçtik, ağabeylerimizi, hiç olmazsa, Ölümlerinin dönüm yıllarında ansak, hatırlarına sevgi göstersek ne olur sanki?,. Bir şeyimiz mi eksilir, sülunlarımızı mânasız yazılarla mı doldurmuş oluruz?.. Yukarda, bugünkü nesil Mahmut Sadık'ı bilmez dedim, ÂAcâm ba, genç meslektaşlarımız içinde, yarım asırlık muharrirlik has yalı içinde, elli yılın her gününde bir iki makale, birkaç fıkra ya- zan, lercümeler yapan bu hakiki gazeleciyi bilen, hüviyeti, şabka siyeli hakkında —velev ufak ölçüde ölsünee bilgisi olan var mıdır Mahımut Sadık 1882 tarihinde yazı yazmağa başlamışlır. Bu ta- rih mülkiye mektebinde bulunduğu zamanlara raslilar. O zaman yazı yazdığı gazeteler şunlardır: (Manzara), (Mir'atı. âlem), Mülkis yeyi bilirdikten sonra, Almanyaya tahsilini tamamlamıya gitmiş ve 1885 de İstanbula dönerek kendini büsbütün muharrirliğe ve » miştir. İşle, onun asıl yazıcılık hayatı bu tarihten başlar, O günden itibaren sırasile (Ceridei Havadis), (Tarik), (Sabah), (Saadet), (İkdam), gazetelerinde çalıştı, haftalık (Serveti Fünun)da uzun yıllar edehi, içtimali, fenni, iktısadi makaleler yazdı, Bu yazıların bazıları hakikt ismiyle çıkmiş, bazılarında da (Kadri) ve (Osman Galip) müstear adlarını kullanmıştır. t Mahmut Sadık, mekteplen çıktıktan sonra maliye ve hariciye nezarellerinde çalıştı. Fakat çok duramadı. Bir iki ay sonra ayri« larak, bülün ruhile sevdiği matbuata döndü, büsbütün — yazıcılık” mesleğine kalıldı. Maamafih bu da ârızaya uğradı. Bunun sebebi şuydu; Mahmut Sadık hür fikirli Bit adamdı, şurada burada hürs riyetten, demokrasiden bahsediyordu, Haltâ, ders verdiği hâne- dana mensup bir çocuğa, hürriyet prensiplerinden bahis bile ete mişti. Bunlar, İkinci Abdülhamidin kulağına' gitti, Mahmut Sadike tan ürktü, onu yazı yazmakltan menetli; 1901 de Kudüs tahrirat müdürlüğüne layin ederek İstanbuldan uzaklaştırdı. Kendisi için viedani bir haz, ruhi bir zevk olan yazıcılıktan ayrılmak, üstadı üzdü. müteessir oldu, fakalt, ne yapabilirdi. Altı yıl Kudüste kaldı. Kalemi kırıldığı için bu müddet içinde hiçbir yere yazı yazmadı, mütemadiyen okudu ve çalıştı. 1907 de İstanbula dönünee (İkdam)a girdi, etliye sütlüye ka- rışmamak, suya sabuna dokunmamak şartiyle yazılar yazmıya başladı. Bu arada (Sabah)a da yazıyordu, Bir arahık (Tercümanı Hakikat)in sermuharrirliğini üzerine aldı. Meşrutiyeş ilân edilince, günlük — (Serveti Fünun)un başına geçti, burada önemli makaleler yazdı. O günlerde, (Serveti Fünün) memlekete çok büyük hizmetler etmiştir. Bu arada, başka gazete- lere, ezcümle (İttihat ve Terakki) Tırkasının organı olan (Şürayi Ümmetle de yazılar yazıyordu. Bundan sonra Abdullah Zühtü ve Saffeti Ziyanın çıkardıkları (Yeni Gazele)ye geçti. Meşrutiyet devrinin mücadele ve gürültü ile geçen günleri, siyaset dalavereleri içinde daima ltemiz, nezih kaldı. Hâdiseleri bitaraf bir gözle telkik etti. Görüşleri çok kuvvetliydi. Siyasi vakaları tahlil ederken, sosyal, ekonomik vıkıalara da temas ediyordu. (Yeni Gazete)de her gün yazdığı (Takvimden yapraklar) siyasi nüizahım en güzel nümunelerindendir. Ve baştanbaşa nüktelerle do. ludür, Mahmut Sadık bunları aktüaliteden ilham alarak yazıyordu. Bütlları bilmiyen, zevkle, lezzetle okumıyan ve hatltâ sabahları —labir caizse— haşrelle beklemiyen yoktu, Bunların bir kısşmını sonradan kitap halinde bastırmışlır. Mahmut Sadık, bir aralık (Karagöz) haşmuharrirliğinde de bulundu, Burada da mizahtaki kudretini göstermiştir. Mahmuş Sadık, iyi bir gazeteci, kuvvetli bir muharrir, hâdisece leri pek mükemmel gören ve tahlil ve terkip eden bir yazıcı olarak tanınmıştı. Fakat onun, başka bir hüviyeti daha vardı: Edebi cephesi, (Rüşvet), (Sevda ve Kalbi Şeyda) ve (Tekâmül) adlı roman« ları üslüp, ruh tahlili, sosyal tetkik, hisst tasvirler bakımıtıdan; üstünde durulacak eşsiz eserlerdendir. Malımut Sadık, bu romanlas ” rında, muharrirliğin çok üstüne çıkmış ve olgun bir Tomancı dle duğunu göslermiştir. O kendi adıyla ve müstear isimlerle di- limize birçok romanlar da çevirmişlir. Mahmut Sadık elli yı! yazı yazdı. Ölünceye kadar elindin kales pini tetacak bir muharrir, maalesef yoktur. mini bırakmadı, Bugün, aramızda —Ahmet Raıim?ı—_— öonun Xe : " Ga_ldifı, k:ma.rı kabrine ah İşle Ben yineî a Döklüm sirişki ruhumu sengi hazinine, Hü ğ ae LÂEDRİ — — HABER — Arçamrpostasr, Sin &| ' su ASSOCİATED PRESS'İN SON HABERİ Ondan sonraki üç gün, Singa « pur istihkâmlarına karşı hücumla geçti, Süngü takmış Japon piya - desi, durmadan hücum ediyor, bir biri arkasından, müstahkem mev- kileri işgal ediyordu. Petrol de « polarmımdan yükselen, büyük kara dumanlar havayı karartıyordu. Böyle iken, Japon tayyarelerinin alçaklarda uçtuğu vo en küçük düşman mevziine bile bomha yağ. dırdığı görülüyordu. Tonlarca atıs lan bombalar, düsşman; yıldırıyor, ona göz açtırmıyordu, Assoclated Press'in Singapur muhabiri, ajansa yazdığı bir telsiz lclg'ra&mda. o kiyameti, şu satırlar la tasvir ediyor: ; “Her an, parmaklarımın altında ki yazı mahkinesini titreten top sesleri ve mermi infilâkları hana, dokuz hafta evvel, buradan 610 ki, lometre uzakta başlıyan muhare - belerin, nihayete ermek üzere ol duğunu, resmi — tebliğlerden, çok daha açık bir tarzda anlatıyar, “Sığındığım — bir tepenin üze- Tinden, bir taraftan Japon (filocla, larmı, diğer taraftan-da intizam « o sız bir hakle geri doğru çekilen İngiliz askerlerini görüyorum, Be, ride epeyce alçakta uçan Ve saat. | te 160 kilometreden Tazla gidemi, yen iki eski İngiliz tayyaresine mukabil, ötede Japon harp tayya- releri semaya hâkim bulunuyor . lar, Ve keyiflerine göre, bamba yağdırryorlar, Köühnemiş İngiliz tayyarelerinde bulunan tayyare « cilerin bütün arzusu, hiç güphesiz tayyare meydanlarıma inmek ve i. ner inmez de tayyarelerini ateşle. mek olacaktır, “İki dakika evvel, acıklı bir te. lefon mükâlemesi duydum, Radyo şirketinin müdürü, bütün âlet ve tesisatmı tahrip emek için, validen müsande isiyordu, Bu mükâlemce de, Malezya le yapılıyordu. B:ı’!kaç saniya mda telefon bir daha işlememek üzere kesildi. || sıvışmıya — çalışacağım, Muvaffak olursam, otomobilim; denize ata « cağım,” Muhabirin telgirafı böyle biti . / yor, Singapura nit son havadis de bu şekilde, gazetelerde intişar e - / diyordu, Bu telgrafm yazılmasından bir | kaç saniye sonra, dehsetli ve her manlayı kıran bir hücumdan son, ra, ilk dapon kuvvetleri Singapu« ra girmişlerdi. Hepsi de yorgunluk: tan bitkindi, Öyle İken, istirahati hatırlarma getirmediler, koşup tay yare meydanmı işgal ettiler. Öne ların öyle sade elbiseleri vardı ki, kunulara, karışıyorlar, görülmüyor, lardı, Japon sancağı, tayyare mey danmm büyük kürsüsü üzerine Çe. kildi, Bu sancak, Singapura hük . | mediyor,” Bu sözleri de, o hücuma İştirâk etmiş bir Japon zabiti söyledi. Bu ' zabit de, dokuz haftadenberi, ba - taklıklar ve vahşi orman!larda, dinlenmek bilmeksizin — yürüyüp gelmiş olanlardan biriydi. Bunla , rm hepsi de, arazinin müşkü'âtile sülük hücumlariyle ve Malarya | abur nasiıl kut e"tti Yazan: M. Rasim ÖZGEN bararetlerile savaşmışlardı. Bun - ların hepsi de, haftalarca çiy pi . rinç emmiş ve yılanların sokmasın- dan kurtulmak için, ayakta, birbi. rine dayanarak uyuklamışlardı. Şimdi, bütün bu eziyetler, ısltırap- lar nihayetlenmişti. Singapur, 11 şubatta onların elindeydi, TARİHİ SAHNE Japon kuvvetleri, çabucak tamir edilmiş olan dohor sedini, arkasr gelmiyen bir hat halinde geçer . lerken,. Japon topçusu, İngiliz tah kimatını ateşe tutarkaln ve yor « güunluktan dermanları kesilmiş. o, | lan siyiller, dehsetli kükreyen top seslerine rağmen Singapur parkla Tında uyurlarken büyük caddede görenlerin hatırlarından hiç çık . mıyıcak bir cereyan ediyore du, Burası, Ford fabrikasıydı. Et , rafı, yarı harap otomabillerle çeva rilmişti, Sol tarafmda bir İngiliz bayrağı, sağ yanmda da geniş bir beyaz bayrak bulunan bir atoma , | Haber'in bulmacası Y2 3 - 44516:7 B 9 go fi. « Y kalA Ç —x gS S 3 0O0NODUPŞURA [_ “ Soldan sağa: 1 — Askerde yemek getiren, 2 — Bir çeşit tatlı, baştanbaşa şatrkılr ©- çarı, 4 — Bir renk, .bir soru. tdalti; alfabede bir harf, 5 — Duvarcının âletlerinden, G — Arabistanda gi« yilen, bir başlık, telefonda söylenie len hir söz, 7 — Bir emir, toprak, 8 —« Kalbi çok iyi, 9 — Bir işi yapa maklık, bir cin matbaa harfi, İ0 — Bir emir. intikam, alfabeden iki harf yanyana, İl —« İlalyada bir nehir, vücudun sert et kısmı, Yukardan aşağı: 1 — İskamhbilde bir cins kâğıt, bir emir, 2 — Meydanda, İtalyada bir kasaba, 38 — Bir millet, şaka, 4 — Bulmağa çalışmak, alfabede iki harf yanyana, 5 — Peygamberin bir nü« mara aşağısı, alfabede bir harf, saf« ra kesesi, G — Bir cins sigara, 7 — Bir dilde (hayır!), jiletin başka türlüsünün cemi, 8$ — Bir hayvan mabut, dumanın — çıktığı yer. 9 — Hava boşluğu, hisse, kâbede islâmi«. |— yetten evvel bulunan bir put, İÜ — Uzak, ingilizce bayan, İl — Beda- va ele geçirilen şey, defa. 26 numaralı bulmacamızın halli: 1 — Şekeriçok, G, 2 — İMilekakı- İa, 8 — Vilâyel, L0 4-.— Eh, M Natır, 5 — Sev, D, Nakil, 6 — İyilik E, Ri, 7 — Batak; Say, B, & —« C- zan, Panama, 9 — Z, M, Fak, Miş, 10 —. Ulis, Çapak, 11 — Kâni, Afa, Ad, -..T Babri Pek geceyi Prenses Fiimua yakm iklimde daha iyi anlıyordu. Te T eee r tm villâsında geçirdi, burada bir bayır cemiyeti için muhteşem Âr eğlence tertip edilmişti, müzikli, danslı, tiyatrolu bir eğlence... Zen ginlerin, fakirlerin ve hayıt işlee rinden ziyade yeni elbiseler yap « tırmak ve çılgınca eğlenmek için, hazırladıkları hususi müsamerelere den biri, Sabri, villâya girerken çiçekçi kıyaletine girmiş genç te güzel bir kadınla karştlaştı, kadının ser petinde renkli kuürdelelerle bağ . lanmış demetlerin hepsini satın aldı, bu suretle yapacak bir işi kahmıyan güzet kadmmı yanmda alıkoydu ve mermer bir sütuna dü« yanarak kadımla konuşmağâa dal. dı, Söz Japonyaya geçti, Güzel ka, dm, Japon kızları hakkımda suni, ler sormağa ve kadralara mahsus bir kurnazlıkla genç diplamatı söy- letmeğe- başladı, Sabri Pek, bu güzel kadma Va. Ponların yaşayışı, konuşuşu, giyle Dişİ tt verirken © manzaraları ve o iklimi tekrar gös rür gibi oluyar, ve niçin orada ya. bancı - kaldığını bu sıcak ve caaa Sabri Pek, bu güzel kadınla bir haylk konuştuktan sonra, kibar 8. lemine mensup gençlerin “ask Ve tesadüf" isimli fantazi bir piyesi âıtm'!l'l ettikleri oyon salonuna gir- Sahnede ince, narin Ve Püdra. lanmış saçları ultında bile çehre - sinin henüz kopmuş bir gül tara - vetini andıran tazeliği eksi'miyen bir genç kız dolasıyordu, Onu na, dide bir bebek ,farzetmek kabildi. İnce kaşı ve uzun kirpikleri birkaç fırça darbesile belki biraz karar, tılmıştı. Fakat bu gözler bu açık, eNgin ufuklu mavi gözler... Ona hiç da yabancı gelmiyordu. Üm't serpilmiş, güzelleşmiş bir Ümit Ci TEz, ŞA Artık hop beraberüt'er, Sabri onu birdanb're nasıl tanıyamadı - ga sşaşıyordu, İli buçuk senclik bir ayrırlıktâm sonra küçük kızı bu kadar dağişmiş görecefini sanmı. yardua. Önu braktıfı gibi halmak İstiyor, Nalme Harzımın mektuplse rındaki taşvirin, imalarm mübalâa e Fipi L ' a GÜL CCC ... OYUNCAR:DEGİLDİR. k a & -7 . galr olduğuna İnanmak için kendi. sini zorluyordu, Halbuki İhtiyar kadın ona Ümidin fotoğraf çıkari. mak iİstemediğini ve geldiği zaman hakiki bir sürpriz tarşısında kal - masımı tercih ettiğini yazarken hiç de mübalâğa etmenmişti, İhtiyar kadın büu sefer Sabri Peke cıliz Lir mekktepli kız. deği!, büyümüş, ser « pilmiş cok güzel bir menç kız tak- Sabri Japonvadayken Ümilin bîiyüdüğünü, geliştiğini düşünmle « miş değildi, hattâ onu hayalinde güzeleşlirmiş, vücuduna yeni bat, lar, yüzüna yeni renkler ilâve Ci, mişti, Fakat şimdi cılız, zayıf kara şısinda çol donük kaldığını gözle, ri'e görüyordu. Ümidin sahnredeki rolü de bu değişmeyi bir kat daha açığa vuran hararetli bir ask rolüydü, Genç kız elemi içten duyan İnsanların ke « . AT A Coi bil iletledi. Bundan, hâki elbiseli beş kişi indi, Bynlardan dördü sarı yüzü, müs temeleke şapkasının altöında kaybol muş gibi bulunan ufak yapılı bir adamın arkasına Fatıldılar, Bu a, dam, Sıngapur başkumandanı ge - mera|) Persivaldı. Bu gelenler, birçok Japon zabit« leri tâarafmdan, fabrikanım bakkal Cükkânma götürüldüler ve sess'z, te bir masanın etrafmdâki san “Galyalara yerlesştiler. Batmakta | olan güneşin ziyası açık pencere . lerden girerek masayı aydınlatıyor du. Dakikalar, pek yavas geriyor. du. Bir tayyare binaya sürünür gbi geçiyor, camları titretiyordu, Sonro tekrar süküt devam ediyor. du, Bu sırada Japon haşkumandanı göründü. O, ufak tefek tıknaz, çe« vik bir adamdı. Malezya cephesi başkımandaniı General Yamasita, İngilizlere doğ ru giderek ellerini gıktı ve otur « malarımı söyledi. Mülâktat 45 dakika stirdü. Bu müddet, İngiliz müstahkem mev . Lö Singapurun mukaddaratmı ta« / yine kâfi geldi, Yamaşita — Ben, kısa ve hati cevaplar almaf istiyorum, Kayıt « Sız, Şartsız teslim olmanızı istiyo, rum, Persival — Evet, — İngilizlerin elinde esir Japon askerleri var mıdır? — Hayır., bir tane bile yok, — Japon ha!kı nerede bulunu « şyorlar?, — İngiliz idaresi tarafından | göz hapsine alman Japen halkımın ' hepsi, Hindistana götürülmüştür. Hindistan hükümeti, onların hayat larma bir zazar gelmemeak İçin i- cap eden bütün tedbirleri — ittihaz etti. — Şimdi teslim olmak - isteyip istemediğinizi bilmek — istiyorum Teslim olmaya muvafakat ettiğiniz bul ediyor musunuz, yoksa etmiyor Tousunuz? — Yarma kadar bana müsaade (Devamı var) İstanbul kadastro hâükimliğinden: *Beyoğlunda eski Hüseyin ağa yeni 55 de Ağavni ve Makruühiye; Matilda tarafından — Bayoğlunda eski Hüseyin ağa yeni Bülbül mahal. lesinde eski Kapan yeni Kapanca so. kağında eski 58 halen 57 No, lı evin kaydının namiına tashihi haklımda aleyhinize açılan davanın carli muha. kemesinde: gösterilen ikametgâhta bBulunmadığınız davetiyöo varakasma mübaşir tarafından verilen — meşru, battan —anlaşılmış ve adresiniz de meçhüliyetine binaen tebliratın ilâ - nen ifasına ve muhakemenin 27 ağus tos 942 tarihine müsadif — perşembe günü saat (10) ona tallikne kaarar verilmiş olduğundan yevmi ve vakti mezkürda İstanbulda Sultanahmette kemeşine gelmediğiniz veya bir vektl! göndermediğiniz takdirde hakkınızda gıyap muameles yapılacağı hukuk u. şulü muhakemeleri — kanununun 142 inci maddesi mucibince tebliğ yerine kaim olmak üzerae ilân olunur. Bülbül mahallesi Kapanca sokak N.o Tapu dairesi içinde Kadastro mah - | (Gazetemizin birinci Hkoytaat başlık yanındaki tarih çerçevesin! üyerek gönderecek okuyucularımı! | ticari mahiyeti hair olmryan küç ânları parasız neşrolünur,) / r Evlenme teklifleri: — * Yaş 28, böy 1,50, kilo Sü, tahsilli, ev işlerini mükemmel bi yüksek alleden, * bir dül bayan yaşlarında, esmer, şişman, evine dık, altmiş lira maaşlı, devlet mef ru bir bayla evlenmek İstemekte Çocuksuz ve kimsesizler mrcml lir, (Mavi mektup) remzine mü: caant. * Yaş 32 boy 1,65, kila 82 oldu güzel, vücutta arızası olmıyan, * best meslek sahibi, kazancı ayda jlâ 120 ra olan vaziyeti, düzzün genç; kiz veyahut dül, güzel bir yanla evlenmek istemektedir. (£ Gürpımar) remzine müracaar. * Yaş, 47 boy: 1,66, kilo TÜ serl meslekten ayda net Tü Hra kazal ve bir evi olan ve hiç kimsesi bul mıyan bir bay, Türk, Elen veya meni duül bir bayanla evlenmek İf mektedir. Çocuğu da olabilir. — * ve güzellik aranmaz, (İ.D, 26) re zine müracdat, İ * 26 yaşında, balık etinde mütd!' sip vücutlu, temiz, kibar, koyu kJ ral, lise mezunu 9ü lira g bulunan asli bir alle kızı, yüksek ıl silli bir bayla evlenmek istemeakti dir, (Neriman) remzine millracaa *« 25 yaşında, mütenasip vüc temiz ve kibar, balık etinde, £ ca bilen lise mezunu asil bir alle yüksek tahsil görmüş, Devlet me ru veya suübay bir baylaâ —av istemektedir. (Sahire) remzine rolli caat. Fa ( f İş arıyanlar Gi * Tıp fakültesinin 2 nci sınıfın bulunan bir tıp talebesi, doktor. vükat yanında, huşusi ticarethanel nakliye ambarları, otel gibi hus miüesseselerde kâtiplik v.s, gibi i iş yapmak istemektedir, (İ, E.) re zine müracaat, ! * Ajlevi vaziyeti dolayısile liso dan ayrılmış, komlayoncu îj ğ çalışan bir genç iş aramaktadır. tanbula yakın olmak şartila da gider, Mustafapaşa Sefalefel sokak No, 17 Sadıx Kazgına m caat, ha * Bir Üniversite tülebesi temiz | ailenin yanında kalmak istiyor, eşyası vardır, müvafık şeraitte nilen Ücret verilecektir. (Ünive 14 . İ) remzine müracaat, * Yeni ve eski metod, yüksek ket işçiliğinden anlıyan, Lâdivez Alman usulü makastarlık bilen bay; kapitali olmadığı için — bü bir iş aramaktadır, Galata Bere zade Banger — sokak No, 14/i16 Ömer Güsaya müracaat, ”— —— Aldırınız: Aşağıda remizleri yazılı olan & kuyucularımızım — namlarına mektupları idarehanemizden ( ları hariç) hergün aabahtan kadar ve saat 17 dea sonra âl. lariı, '(A.E._M. 492) (A,M) (. A (A.T.Â,)(Ahmet Tek) (Bahar)(B. ABLM.C) (Ciddi olalım 35) (Den (D18 D) (B. Ural) (. ) ( (F.N.S.) — <Gar) (H.B. (H. GĞ. K.) (Htlya) — <(H. (H. 45) (Hepşen) (H, 450) (İN. 8 (Kaynak) (Küre D. 87) (Lüt (M.T. R.) “MMLE, 49) — çLütf (N.IN3 — (N.C.E) (Nelli)j (Sa (8.R. 42) (SIT.) — (Sevgi) (Ş0 (Ş.F.) (TER.Z.) (Teketan) (TA (Talim — kim) — (ÜUthu) — (Y.B (Yedek Denizci) (Yılmaz 6)(Zümrü - aKM n TI T7 | Nakleden: Muzaller EŞEN derle tiftriyen, kicranla Pilençn Si. kâyetli ve boğuk hıçkırıklı bir ses. Te hnyattan şikâyet eiliyordu, Ü. midin yalnız vücudu değil ruhu da değ'şmisti, Piyes çılgın alkışlar arasmda biterken Sabri gületek: — Muvaffakıyete biçbir şey e- nemez, diye düşündü. Salondaki bBüşüm delltaolilar Ümid, üâşık ol. sahar hak'ıdırlar, Sonra hayretini gizliyemiyerek mırıldandı: — Üyle cılız bir mahlüktan böyle müstesna bir kızın çıkacağı- nı kim ümit edivordu. Sabri, coşkun ka'abahğın arasın dan kendirne yol acmağa çalışır « kem gözleri Naftme Hanımıukilerle kargılaştı, İbtiyar kadın hayklardı: — Acaip!.. Gökten mi düşhinüz böyle dostıru? Ne vakıt geldiniz? — Bu sabah gelçim. bu,nhşaşn , Süzi M öi SA n aai Gi sizi burada bulacağımı hiç ümit. et miyordum, mektubunuzla yazdı , Biniza göre sizi bir Anadoln seya. hafine çıkmış farzediyordum sabır» sızlıkla dönüşünüzü bekliyecektim, — Evet, böyle b'r niyetimiz vardı, fakat bir taraltan Refik Mansur — Paşanım Tromatizmaları arttı, onlar Bursaya gilmek mec, buriyetinde kalıkhlar, diğer taraf « tan prenses Ümidin, piyesta bir rol alması İçin çok israr etti, bu yüz. den programımızı değiştirdik, Na . sil Ümit rolünda muvaffak oldu değil ni? — Muvaffak oldu da lâf m?.. Tam bir sanatkâr glbi başardı, Simdi neden onu s'zin elinizden kapmak — istediklerini anlıyorum. Bu genç muvaffakıyet yıldızını se. lâmlaym tebrik edemez miyim? — Bü yeni dağan yıldız. birinci kattakj odasmdadllır, Sizi gördü mü? — Hayır, hayır,.. Ben en arkar da, sankaların gerisinde kaybol » muş bir haldeydim. Yukarıya çıkmak kin — difeden germek Jâzım geldi. Ka'abahklan dolün tacan palgida eiğlükle ilere. vel — a.. liyebildiler. Sabri, — arkadaş dondurma, İimonata gibi soğuk b şey İsteyip — istemediğini Kadın kalabalıktan boğulmuş, b halde cevap verdi: — Teşehkür ederim, aman xa çalımn.., Burası mahşer gibi, | YVukarı kata çıktılar ve dar bil koridora sapidar, Sahri sordu: — — Ümidin odası bu koridord! mı?,. —- Evet, Sabri odadan aksedan bir set kurşsında biraz duraklamış ve gü lümsiyen gözlerle Nulmeys bak . mıştı, Bu sinsi gözlerdeki suall ünhyan ihtiyar kadın cevab verdi! — Evot bu işittiğiniz ses Ümi din sesidir, Ümidin bu odaya girince İlk i. şi pudralı prokasini çıkarmak ol. maştu, ÂAynanın karşısımda yala , nan bir kedi zavkiyle, omuzlarını pabal bir şal gibi sarmış güzel ve yer yer parlayan sarı saçlarını ta rayordu, Kapımın açılp da Naime hazı ğru:h Birdiğini görünce Ümid Luy - (Devamı var) ç zçeğe MAĞA bi B'tar