€ , u Ni p Ş T > 5 ESKi MÜREK Yazan: Reşad Türk boyacılığı, bu srada Türk ürekkebleri, bir dünya göhreti iz di. Bugün, kütüphenelerimizdeki üç dört asırlık eski yazmigicrler hattatın elinden dün çıkar) gibi , duruyor, Güzelliğe, sağlamlığa, temizliğe meftun olan bu kıymetleri günlük hayatının düsturu bilen atalarını. rı tabeil ve takdis edelim, Bakmız, bir yabancı muharrir, altmış bes, yetmiş yıl kadar evvel tlesret alanmda türkü nasl gör miüştü: * Rum bazirgin seslenir ve elile kolu #le İşsreler yaparak davet » der, Ermeni, biraz daha mütevazi; Yahudi, malmı, kulağa fısıldaya. “rak arreder, Türke gelince, ses #iz, dülddinmn önüne koyduğu bir , Şiltenin önüne diz çökmüş, müşteri > sini sadece bakışları We çağırır.” Bu satırlarda tasvir edilen Türk , ticcar “pazarlık”dan nefret eder. di. Söylediği bir rakam karşısında e “sağı olmaz mı?” sualimi kendi #İne karsı bir tecavüz, bir hakaret tçlAkli ederi! Velev &i bir mete < Mik dahi olen, gayri meşru kazanç, İnan alnı için bir kara, bir leke. dir! Pazarlığa yanasan bir satrer, © Yarğuncudur, Vurğuncüluk oda Hi türlüdür: Birincisi, yukardn yazdığım gibi, “Yir malı meşru kazanç nisbetinin kat kat üstünde satmaktır. İkinci i de; malm, cinsini, mefasetini, * hatti bazan aslmı bozmaktır, Geçenlerile, yirmi beş kurusa, yülkestik kudor bir sişe İçinde yerli sah bir mürekkeb aldim ve yvezı Bokkasma boşalttım, Mahwd yise- Yİ atmasaydım, beni bir pazar mürekkepsiz. bırakan bu varguncu firma aleyhine dava açardım, Pa. zâr ginli masanın başına geçince bir'de ne göreyim; bir gün evvel koyduğum mürekkeb, altımda bir bıçak wrta tortu, bulanık bir su ol mus!,, Kurşun kalem İle beş satır yazmaya tahammül edemem... Ka. erstisdem, Kaynattım, olmadı. “Yirmi beş yıl evvel Konya İLtL batı Tarakki mektebinde okudıs Tum gürlerin hatırası olurak sak anmış içi küçücük kalemler, tebe #ir parçaları, el İsi ve resim kü « İıdtarı, imlâ ve ezber detterler', & Yi mot a'mış vazifeler ve bir ta * “kn resimlerle, #ferin ve tahsin va raka'arı İle dolu bir Kutudan bir “Kaç paten çalibardia balup verdi. ler de imi gördüm. Beneâ, buzünkü yerli mürekkeh biler ecdadımızm yaptığı kömür gi bi kepkera ve kurudaktar sonra parıl pori düran "İs" mieokkeh. “Terini uswimnmak idiler, İ< mi. rüfkkeblerinin bir Kusuru, sabit Ol matalar. ; Miğıdm payet paha *-oldöğü o devirlerde ise,, br hal kusur değil, meziyet idi, Çossk mektepte, rofta medre » seatla, Kâfib kalemile, birhata yap. toms, kâğıdı cart curl yırtmaz'ı, çıkarır, hatssmı yalayarak itermilerdi. İsi ©; çırpması da bir “kelimeyi silmek için kâff gelirdi. 'Taksili yarı kalmış, ieasetrame, şahadetname alamamış olanlar mü rekkeb yalımış! olmakla öğünlür. derdi, Evliya Çelebiye göre, on yedin. Mi aor ortamda İstanbulda 49 mürgkkebej düzkâm Vardı; Pük. *Hünları da, Bayszrlda Mürekkebçi |'ilk #ler adı ie bir çarşı teidi etmişti, smmu, mürekkebçiler, mürekkebie rinitevlerinde işlerlerdi, Satan) Se lim İcivarmala mürekikebçi Kadınım, müreekehleri İle Kırılmuslukta © turan bir mürekkebeinin mürekkeb Jerl en meşlrurları idi; hattâ der. | Pe Yaptıkları rin şnrası; > > Mürekkebilis çoktur İstanbıda amına, iğ Tzlmershuktaki geyetle âlâ!,, İs mürelderblerinin içine, ça. buk kurumaması ve kalemin üc ne'lâk gibi dolmayıp süzlilerek ba lasmiası içim Ur atlırdı, İS mitrekkeblerinip en iyileri heft, İsinden, sonra bezir isinden en hüileri de sırlağan yağı isinden yapılırdı. Os yedinci asır ortasm. | Dıdığım, eski muhariplerin dâ tanzim edilmiş bir marh defte rinden Uç yüz yıl evvelki mürek - keh finfarimr de öğreniyor” Nolt isinden olan mürekkebin | Konuşmalar | KEPLERİMİZ... Ekrem KOÇU 150 dirhem ekmek yahu dirhem yağlı çörek, yahut 80 hem börek yahut 50 dirhem yahut 80 dirhem bal., Bir aşçı dükkânma gidilirse, bir dirhem neft mürekkebi bedeli olan bir ak Vm ar DEE yin EU 28 dirhem kebab, 10dirhem köf te, 20tane lahma sarması, 100dir bem pilâv, 206 dirhem çorba, 40 büyük lokma çiğer kebabı, yarım. gar xürra boyonda öç sis dolusu kebab, 280 dirhem tnth boza, 209 dirhem arab şerbeti... Kırmızı Ve wavi miirekkehler eski yazma eserlerde, serlavhalar,” sahife çerçeveleri, metin içins alm mış munzumeleri belitrmek Ve mü him İsimlerin altlarmı çizmek için kullanılırdı. Ne zaman rengârenk mürekkep #iseleri görsem, eski şairlerimiz. den Bursalı Hüseyin Can'ın mü rekkep üzerine söylediği iki kıtayı hütmlarım: Can, Bursadan söh. ret sar olmuş navi şahsına münhs sır bir zati perişan etvar, İmiş, Af yon müpte'âlarmdan, derisi kemi. Zine yapışmış denilecek kadar ku. rumuş “Kalemi Bibzad ile tasir © Turmuş bir sureti bican” imis, Koy nunda evrakı perişan İle dolu bir cüzdan taşımış... Fakat, lüzumun - da bir kâğıd aramak bir yılda bulanmazmıs .. Kahve ve afyon esiri olup hayali fenere d'n müs olan Hüsnü cana end; derdi kendine beli İken, biçare, üstelik ber gördüğü nevcivana gönül kap. tırırmıs, Sevdiği güzelleri nakkaş İ lara, ressamlara götürür, resimler rini yaptırtır: Hiç olmarsa tasvirinle ülfet eyle riz Cina! diyerek, odasmı, bu resimlerle tezyin edermiş, Hüseyni Canm, garib hallerin den biri de, içinde siyah, kırmızı ve #nnvi anllr, buhunan üç hoklear e hir divit tasrması İmiş, soranlara da, şu beyit ve kıta ile cevab vo b rivmigş* BEYİT Uç hokka divafında ne var dirse © şahım Künj ciğerim, lâhti dilim, düdi si , KITA “Üç hokka divatmda, didi yar, ne vardır?” Didim ona: “Ey husrevi Şirin se > ker leb, Zülfü siyehin, 1â'li lebir, çeşmi ke budun Evsafmı yazmak işin üç türlü mü. rekkeb!” Hüseyin Can, Mert 1107 de 8k müştür, Hüseyin Can sağ olsaydı da, sevdiği güzellerin kata zilflerini, ia dudaklarını ve mavi gözlerini tsvir etmek için üç türlü divltirin hokkea'arına doldurduğu üç türlü | mürekkebin bulanık birer su olur verdiğini görünce, seaha ne yapar 30 dir et, vakle politikacıların habbeden Devlet Operası istanbula gelecek Konservatuvar tale- besi bu sabah Ankaraya gitti İki haftadanberi şehrimizde bu lunan ve İstanbul halkına eşsiz bir sanat zevki vermiş olan Dev let könservatıvarı tiyatro kismi talebeleri, koro ve müzik kısımı bu sabah Ankarıya hâreket etmiş . tir, Koservatuvar talebeleri asker | duklarından kamp yapmak Üzere Ankaraya gitmektedirler. Mektep müdürü ilş merunlar şehrimizde kalmıştır. Genç artistler Eminönü Halke, Vi erkânı ve sanat severler tara” fından Haydarpaşada uğurlanmış« ur, Maarif vekili, vekâlet güzel sa, patlar umum müdürü Tevfik Ta « layer, rejisör Karl Etert ve kon, servatuvar müdürü Orhan Sek Gökaym şetirim'zde bulunmaların. den istifad: edilerek devlet ope » rasının İstanbula gelmesi riei e" dilmiş ve önümüzdeki kış detlet operasının İstanbula bir seyahat yapıması takarrir etmişlir. Bu seyahatte galip bir ihmale göre Madam Butterfly operası temsil edilecektir, Bandaj geliyor Tramvay #laresinin Romanya * Ye sipariş (oettiği bandajlardan 137 si memleketimize gönderi mek üzere yola çıkarılmıştır. Bunlar şshricizç geldikten sore ra 35 araba yeniden sefere çika rilmsş olacaktır, Sinemia Festival için dünkü toplantı Ezmirönü Halkevinin tertip et, İ ği milli oyunlar festivali etra . fında dün O Eminönü Halkevinde | #ir toplantı yapılarak mükemmel o'ması için almacak tedbirler ka, | yarlaştırılmıştır. Festival 14 Ağustosta başlıya * caktır. Kars, Erzurum, Kâradeniz, E « ge, Urfa, Anten, Diyarbakır, Si , vas, Konya, Bal!kesirden hevet * ler gelecektir. Bu mmtekaların o. yun havalarından başka muhtelif emtakalarm köv düğün ve hava, Tarı da programa olurmuıştır, Festival, gehrin hemen her ta, rafinda, Tüksim, Eeledive gazino” sundân başlıyarak, Saraybumu, Röyülmda, Büyükdere Park Otel, Bebek, Tepsdası, Sualiye gaznc larmda ve Vensr stadında yap» lutağınden tremvay idöresi, Tü , nel, Şirkotihayriye ve Denizyo'la, Tile halkm gidip. gelmesi için se » ferler ikvesi hususunda anlaşmı” İsr yapılmıştır. Festival balosu Park Otelde verileçektir, Festival o münasebetile bir de Festival şarkısı hazırlanmış ve bu tarkı Devlet konservatuvarı tale beleri tarıfından plâğa konmuş . tur, AVRUPANIN Kl m YUL ROMEN henüz tarav, bir berdar edildiğini söylemistiniz; âlâ ir, difhemi bir akçayn; bezir isin. | Ve simdi «iz banş münkün olduğu bir, ddh'müfekkebin ölâsr, Mirheni bir ukşaya, ortası Adirhemi bir akça. ya; 'Srlağan içi mürekkebin 5 dirhe mi bir alıçaya WU, Tifin de 4 dir hemi br #köayn idi, O satanlar br akçaya şunlar alımabilirdiz kadar ksa bir zamanda sizden bu seçilecek eski muharidle rin imlerini o bildirirsimir. Bu suretle oztayn tam bir histe ile Gikoneş olerrumi, Müsleülât leaderları da artık ne yanaraklarımı şasırsımlar,., Abetz cevabında: sinde bulumabilir, M, Fon Ribten- tropu Pariste, size getirmeme mü Saad eler misiniz?,. — Memnuniyetle, kendisile u- ran boylu görüşmek fırsatını bul makla bahtiyar olurum, —Kabil olursa, kendisinin fransız hükümetiyle temasmı kolaylaştırır mismız?* Meselâ daha önceden M, Lavale, M, Fon Ribbettropun burada işial eltiği mevkii, şimdi. den haiz olduğu nüfuzu ve bilhassa ötide oymyacağı rolü belirterek bir görüşme temin edemez misk 2 Ss — HABER - Akşam postası e ein! ee be EŞLİ Bıçak yarasınd n mı ölmüş, firenğiden mi? » Haydi, Vastiye, gel, tekrar nezih yuvam'a dön | - Katiyen, benartık Muammeri sovi- yorum. Vastiye, firengiye de yakalanmıştır Bizde elnayetlerin hemen ekse | mer admda birisini bulmus, kendisi risi bbü $okilde İşlenir; Birisinin metresi vardır, Bir gün ya metresi, yahud kendisi ihançi fay Bıçak enaz beş defa vücude sapına kadar girer, çıkar, Kadn kanlar içinde yere yuvarlanır, » - dam ya kaçar da bir kaç gün son ra yakayı ele verir, yahud hemen gelen polisler tarafmdan yakala - nir, İşte, dün ikinci ağır gizada ma hakemesi yeni başlayan şoför İs- mali Hakkı Uysal da metresini ba şekilde öldürmüştü, İsmail Hakkı Uysal, soy adın - dan da snlaşılacağı gibi hakikaten sakin, yumuşok tabiatlı görünen bi risl idi, 46 yaşında idi, Vasliye ile sekiz senedenberi metres hayatı yaşıyormuş, Kadınm bir gin osyalarımı toplayarak anne sl Aysenin yanına kaçmasına İz - mış, bir gece kolundan tutup ger mek üzere gitmis, fakat kaflın gazı olmaymes kendisini altı yerinden varup delik deşik ederek öldürmüş » tü, Birinci sorgu hâkimliği karur- namesin(le hüdiseyi bu şekilde hü İ lisa ederek, kendisinin ceza kanı nunun 448 inci maddesine göre, ya ni 18 sene müddetle hapsini isti. Yordu. — Na diyeceksin, İsmall Hak - kı Uysal, Çok müteessir ve vaptığına pis. man görünen katil yerinden yavaş yavaş kalktı ve biç bir sey söyle. meden elini cebine attı, İki sahife tik bir istida çıkararak, bunu bir hayli uğraşıp düzelttikten sonra: — Bütün ifadem burada yazı - hıdır. Ba şekille rabta geçirmenizi rica ediyorum, dedi, Hâkim istidayı aldı ve kâtibe u zatarak olmmasmı söyledi, Katil, yazılı ifadesinde cinayetini şüyle anlatıyordu : “Vasfiye ile sekiz senedir, Karı koca gibi yaşıyorduk, Hâdisey? ğ0- Furan ale hosmsatmı İâyikiyle ifa. de edemiyeseğim gihi, asafıda ya. ılı maddelerin de tahkikini rica e derim: A) Vasfiyev. son derece #efin bir sürette bağlı idim, Kendisini gok seviyordum, O da san raman'a ra kadar yuvam'za çok bağlı iyi bir aile kadını idi, Fahat, ne yazık ki #on zamanlarda değişti ve adileş ti: Art beni aldatıyorda, Muam- #* LUTFI AY *# — icab odeme hay hay, Ter halde Paristo Fon Ribbentropun bakiki rolünü bebrtmek faydasız olmayacaktır. Çünkü bizim harci. yemiz muayyen ve resmi vazifeler. hareket. iss dönçr dönmez Sar mese lesiyle veesmıl olmaya başladım. Guai d'Orsay'a gittim, Teje ile La valı gördüm, Almanların bana kar $ı gösterdikler; istisnai kabal me. rasimiri kapalı geçerek, Berlinde ediadiğim intibalarımı kendilerine #öyledim, Almanlarm kabul tarz nm mahiyetini kapah geçişimin «e değirtmemek içimli, Tu sebeble olup bitenleri sade objektif bir gö rüşle anlatıyordum, Deje, her zw AS ÜAMMASI Iç #evişiyordu, Nihayet, bir gün beni yüz üstü rakarak annesi Aysenin evine! kaçtı, Burada Münmmerle birlikte | yaşıyordu, Kendisini çok sevdiğim | en yine affetmeye ve alıp tekrar evimize £etirmeye karar verdim, Hâdise giinü, Muammerin evin. | de olmadığın öğrenerek gittim: — Yaptığın isler doğru değil, Vasfiyo, dedim, Haydi gel yine, nezih yuvamıza dön!.. Kadı: — Ben artik Muammer! sevi yorum, Bir daha senin evins dön - mem, Banu hili anlanındın mı? Diye bğırdı, Buradn makkçms - de tekrarlamaya utandığım ağır tahkirlerde bulunarak beni kızdır du. En sevgili varlığımın beni böy le kovması birdenbire beynimi ka » rarttı, Gözlerimi döndürdü ve elim mesleğim dolayısiyle daima yanın da taşıdığım bıçağrma ritti, Çek tim, omuzunda “basit” bir yara a5 İN Tedavi için Haseli hastahane - sine yatırıldı, 33 gün sonra İyi « Testi ve tabarcu edildi. Kendin de firengi hastalığı vardı, Zaten öispanserde tedavi olunuyordu, Fakat, bişak yaralarını iyi bak taramıyor, ihmal pdiyordu, Nitekim yaralar iltihap yaptı ve hastaha - veye tekrar yatırılarak öldü. Kabahat kendisindedir, Hattâ daha çok firensi hastalığından ömüştür. Nitekim öleceğini ken- disi de bildiğinden dispnaser *er tabibine de, ölümünden kimsenin mesul olamıyacağına dair bir senet . Hareketimde kendisini öldürmek kast! yoktu, Sadece korkutup tek- rar bana dönmesini istemiştim. Tu nun için de vücudunda hafif bir iki yara açmıştım, Hakkı Uysal, ilk tabiknt srensm da dn verdiği Wadesinde synl se7. leri tekrarlıyordu, Bundan sonra evrak arasına, bulunan, Vasfiye » nin ifadesi okunün. Kadın diyor» du ki: “Saat 21 raddr'erinde idi, İs mail Haklı eve £eli — Niçin kaçtım? değ! ve asi © israk elinde beliren bir brenkla nnhrekf “erlerimden yaraladı, «0. kpön kaçtı, Haseki hastahanesinin raporun - da da sur'ar yazılı idi Vasfiyenin vücmtundaki Gb cak yarası halâs bulmustu, Kadn 2 av sorrn ayakta panaman İl te davi #Eimek zere kenti arzten 5 le hasinhenndn- eski Para mil varan tina venleri tı, Kendisinin "ei renİye minte'i A r küç rin sonra dn “A1, Yesak wmanki fevkalâde nozaketinin altın dan bana tatlı bir mukavemet gös- teriyordu, Ne rolyam üzerindeki, ne Üs vazi onurunu ngeçirmeyc Mecbur olduğu bu imtihandan onu kurtarmakla büyük bir budalalık isliyeceğimiz hakkındaki düşünce. Mİ Zelen, bilmeni hangi ecnebi gn - zetetinin söylediklerini anlattı, Bu gazetecinin dediklerine bakılır. sa reylerin çoğu muhalif kalmasa bile, pek cüzi bir farkla akalliyet. te kalacağımız. muhukiak şibiy. iyorum. Ve kendilerine eski muharipler. den teşkil olumacak muhtelit ko- misyon projesini anlattım, Parise döner dönmez, arada, belli baslı fransız teşidlâtlarınm şeflerile ve bu meyanda Hanri Pisa İle görüş meğe fırsat bulahilmiştim, Onlar şimdiden muvafakat etmişlerdi, Leje bana: — Çok dikkat etmek Töz, dedli. İyi niyetleri miisellem olan, İnkat. öyle bir şeye hiç de haz lanmış olmıyan &imselere böyle a- Eir bir mesuliyet yükletmek, ben. ce, çok tehlikelidir. Bu belki de bertaraf etmek islediğimiz ve Al manlarm gözünüzü korlutinkları karısıklıklarn &endi elimizle yol Açmak olur, 2 HÂDiŞELER AR ani Yıkılmrıyan camiler NADOLU ajansinm Berlin muhabiri Almanlar girdik. ten sonra Sivastopol şehrini de- laşmış; bize Korkünç ve hayret verici hâdiseler bildirdi, Bana eri çok hayret veren nokta, ne Yinleree maynla dolu AE YE sırtlar, ne havaya ocnn bir mil yon metrekip büyüklüğünde ka yalar, ne dehsetli bombardımanlar ve tahribat olda, Muhabir mek tubunun bir yerinde diyor ki: “Sivastopol | #ehrini bir. öllim sessizliği kaplamıştır. Bu mer harabonin bir kenarında bir esmi ve onan minaresi, bura. da bir zamanlar bir sehrin ve in sy bulunduğuna - delâlet e er. Daha evvel su elimle vardı: “Tek bir Yapı kalmadığı gibi sivil halktan da eser yoktur, Kırımdati Türk hükimiyetine Rasya çariçesi İlsinel Katerina ta, refimdan son verileli bir buçuk a» # oluyor, O zamandankeri Sivas topal sehrinin büyüdüğüne, büyük binaların yapıldığına, cadde ve so- kakların açıldığına Şüphe yok, Fakat muhakkak olan bir sey var Sa cami yapılmadığıdır; demek ki bahsedilen cami &n az bir Buçuk asırlıköe; daha sonra Ve modem vasıtalarla yapılmış olan Koca bi- »aların ondan sağlam olduklarını söylemeğe bile lüzum görmeyiz. Simdild gülle ve bombalar, doğru, dan doğruya isabet etmediği ya, pıları da, onlerm biraz ötesine düşmüş olsa bile yere seriyor, Hal böşleyken YÜZ bin nüfyalu Kora şehrin bütün binaları yerle bir oluyor da esmi NASİ ayakta ka'abiliyor. Runun bir tesadüf ol Güğunn kahel sd'yoruz; Ükin ne minâlı bir tesadüf, değil mi9 Bundan ötuz «ne kadar evvel Bandırma — civarmdaki yarımağacmdn dehşetli bir zelze. 1e olmuştu, Erdek kasıbas ve bütüm köyler yıkılmıştı, O sırada Yapurla #eğciXen sahile dişan iri. li ufaklı köylerin korkunç ve acık» İı manzaraları derin bir acı ile seyretmiş, üzülmüştüm, Bunlar a. tasmda hülyük bir köyün bütin ev. ve binaları birer taş ve toprak ye Emr haline gelmisti, Tepedeki ya ri ahsap mektep binası, Zelzele ne. Gecesinde vamaçtan MSAĞI yurur. İnum!ş, deni? kenarmda yatın kalmıştır; bu da hâdisenin siddeti. ni anlatan hir delildi. Buna ağ , Wen köyün camii sarmağlamdı; Sivastopokdaki cami PİDE onun da Minaresi bile yıkılmamıstı. Eskilerin, zerinde Uzün uzun felsefe yaptık'arı; kehönetlere gi riştileri münül tesadüfler işte bu gibilerdir. Kadircan KAFLI fireneii vievdan ölme hazmlayıeı yaralar serirş ve Ölümü tali etmiş tir, Vasfiyonln vücudunda ötapei ne tİessinde rânor Veren tıhbr silt de haetahanenin mütalensmda id), Vakın, diyorün, Vasfiyenin göğ “üsteki pi vara tehlikeli ci, “ayrlahilir, fakat bu emenk ölümü hazırlamış ve firenzinin seyrin; ça, baklaştırmıstır.. Biçak Yaraları fi rengi. yüzünden bir türlü #yileşa memiş, azdıkça Arms ve mhayet 5 'ömüne soheh olmustür. — Kaporlara Katşı bir diyece ğin var mı? Bimaji Hakkı, kendi Şddinsm teyid eden bu raporlara karşı ie gibi Miraz» kelenabilirdi, — Yoktur, beyim! dedi. Vasfi yeyi benim bıçak yaralarım öldür memiştir. Kendisi firençili olduğun dan hastahancin “bacağım ağrı. yor” demiş, yapmışlar, “röğetim a rıyor” demiş, yarınışlar, bir daha ân kapanmasın, ölmüs,, Neticede mahkeme sahtdleri ça Kurmaya karar verçrek başka bir gile brraktı ve İsmali Uatekı Uysal #Jandarmanm önünüe dwarda bell'yen bir kadm mevku İn yanma götürülerek Kelepçeler elerine gecirildi, tevkifhaneye doğ va götürüldü. ekmek vaziyeti Ekmek sıkıntısı görllen obazi kâzalardani ekmek vaziyeti, vilâyet tarafından esasi: surette tetkik adi. meğe başlanmışlır. Dün alinan neti, eelere göre, diğer vilâyet ve kazalar. dan İştanmıla misafir olarak Hnmet inek Üzere Insan gelmeni, bu vi. yeti husule getirmişiir. Bunlar iç yeni tetbirler alınmasına başlan miş , & ADevamı Var) hir, Wwe e > epin