Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
İ — İLl İhraç muvaffak ölsa bile mese. 14 HAZİRAN.— 1942 GUNUN ADAMLAR Amiral Harvut —İngiliz Akdeniz filosunun yeni komutanı B İR ay kadar evvel İngilte, renin Akdeniz filosu komu. Gar olan Amiral Sir Andrev Ka- , Amerfkaya giden bir İn- Riliz deniz heyetinin relsliğine ta Üksilerek Aödeni b gElrak Hai G Kitan | vaffakıyeti ile neticelenmiştir. Ce- %(hm ayrıldı, Akdenizde bulunan İngiliz gemi : komntanlığına Sir Hanri Har. < * Betirildi. ikinci Cephe Meselesi (Basştarafı 2 ncide) h“lîle. ntosu gizli bir celse yap- 'ı:' N, B. Ajansına göre bu top. I ,*“qı. Norveç sahillerine yapıla- | t— bir ihraç hareketi konuşulmuş b" Bundan birkaç gün sonra İs, K gazeteleri Norveç sahillerinde —lmtahkhmhnm tamamlanmış p U Va Şanhorst ile Gnayz- :ı'dhrp gemileri dahil olduğu N, * bütün Alman kuvvetlerinin q'"'c kıyılarında toplanmış - ol- 'ğ:nıı haber verdi, M Meseleden bahseden Alman .n"*'leri aynı şeyi söylemekte- | *t Almanya hazırdır, Her şeyi İgilediği gibi denizden gelecek Fi İZ kuvvetlerini de bekliyor, halman gazetelerine göre bir Ky € teşehbüsti mümkündür, İngi. Yap MVYetleri Avrupa kıtasma 2- h“’lı r. Fakat bu ihracın biyeş Pühakkak kanlı bir mağlü- d,î;"ıenktır. Düşman işgalin. .,__::ım. güç ve tehlikelidir. Al- Yupa * İsgali altında bulunan Av. Paı,ıthîılıırmıh İngilizlerin rahat l Syak basabilecekleri ne bir Üşyel YERME NA de bir kıyı, İlk Ka an bu kuvvetler hij Mdan, ğd Ye havadan u ld“n' Alman gazeteleri diyorlar ,_:ne.ıumiş değildir. Garbi Av. t Nm bütün şimendiferleri AL lı:'l!lıuııı elindedir. Almanya kı. bir zaman zarfmda bu kıyılara Akdeniz 1940 baziranmdanberi barbin gelişiminde büyük bir rol oynamıştıt, Cebelüttarıktan — Sü, veyşo kadar uzanan sahada birçok deniz harpleri olmuştur, Bunlar- dan mühim bir kısmı İngiliz mu. neve ve Taranto bombardımanla. riyle Mataban deniz harbi .imi_- ral Kaningham hesabma kaydedi lecek birer zaferdir , N Yeni filo komutanmınm birinci vasfr enerjisidir. Ona söz söyle. meden evvel, hakkında M_çh“' fik. ri olmıyan bir yabancı bile h“'_“.— ki bir şef karşısında olduğunu his- seder. Keskin gözleri, iradeli dik yürüyüşü onun tecrübesine emt_ıılı. yeti olan bir insan olduğunu gös. %î'qr(şs de Amiral Hanri Harvut deniz talebesi olarak Brifanya ge. misi İle ilk defa denize — açıldı. ğğğğî kadar asker — getirebilir. kan taraftan İngiliz. ve Amer;. kuvyatlerinin arkası — denizle WŞ olacaktır. Alman tayya, :'“İı denizaltıları hattâ zırhlıla. bu orduya takviye kıtaları — ve =Mmmnt gönderilmesini güç bir © getirehilirler, Alman gazeteleri başka bir me. m daha ortaya koyuyor- Gemi 5,_ esini.. Erkâmharbiye hesap- ı»l:'ızöm bir neferi yîyeı-ıîğıb.e:;. ve diğer levazımı i - :;:'nılı için 17 ton Jâzım oldu. tir göstermiştir. Su halde bİ: h:’“nluk ordunun nakli için 17 ,ğ“n ton gemi icaheder, 17 mil- hin ton nakliye gemisi İngiltere. Rün harpten evvelki ticaret — filo- ha N üçte İkisidir. Fakat nakliye Selesi bu kadarla da bitmemek, 'ıtkmd cephe meselesi 38 hi ” Bü ordunun karada devam ye Arp edebilmesi için birkaç mil- t:"'uk nakliye gemisine daha ih, Yaç vardır. Vükea İngiliz ve A- ':î:[km nakliye gemileri bu — İşi E“ Tabilecek vaziyettedirler, Fa, “*nhîı?n“ nıklly;;.ıed için — öteki ri takviye etmeden vaz ge- ""îhrı_._r mi? Günün en ehemmiyetli meselesi E“lnle bir cevap verebilmektir: hdra harp meclisi ikinci bir he açmağı karar verdiyse, bu eehheâ'i nerede açacaktır? Norveç İt mi? Garbi Avrupada mı?* Akde. al"ıe mi? h'tllyıu matbuatı ve İtalya efkâ- İmumisi ikinci cephenin İtalya- a acılabileceğini nazarı mütalea- B almıştır, Tribün dö Jenev ga ;'::esinıı Roma muhabiri şt satır. I yazıyor: “Romada, İskandinayyada açıla- || 'dk ildinci bir cephenin Rusyaya %ğhıdm doğrüya bir yardımı 0- L)'eığl fikei kabul edilmekle bera. 'İı' İngilizlerin İtalyaya da bi'r Yaç hareketl yapmaları varit Kü- tülmektedir. Zira böyle bir ih- muvaffakıyetle neticelendiği takîlll'lle Akdenizde kat't İwgiliz !'â'limlyetl kurulacak ve Hindis, Deniz harbiyesinden çıkan — bütün deniz subaylarının kafasımnda olan umumi deniz bilgisinden başka Hanri Harvudun torpil tekniğinde ufacık bir ihtisası da vardı* Bu ihtisası 1914 - 1918 harbinde ken, dini göstermesine sebep oldu., Tar, vut teğmen Va yüzbası olduktan sonra büsbütün kendini torpilcili- ğe verdi. Harpten sonra 1924 ten 1926 ya kadar törpideo komutanı olarak Akdeniz filosunda calıştı. 1997 İle” 1928 arasmda Kümbher, land kruvazörüne komnta etti ve yarbay oldu, Fakat hâlâ torpile ve torpidaya olan merakından vaz geçmiş değildir. Torpidolar deniz filosunun ha. Şarır Çocuklarıdır. Saatte 40 mil giderler, Hafiftirler. Dümenin u, facık bir harektine karşı çok has. sas bulunurlar. Harp zamanla, rında kendilerine çok tehlikelj va- zifeler verilir, Bu vazifelerden sağlam dönüş mucize saytlan bir iştir. Çünkü ufacık bir hesap ha, tası, bir tereddüt dakikası, mini mini yanlış bir manavra torpidoyu ya bir manlaya çarptırır, ya - bir torpille uçurur veyahut düşman a. teşinin tam karşısma kor . Sir Andrev Kaningham da uzun zaman destroyerlere 'komuta et. misti, Halefi yalnız torpidolarda çalışmış bir Amiraldir. 19386 da Harvut Greneviç harp kolejinc öğretmen oldu, Bu vazı- feyi 3,5 sene yaptı. Harp başlama. Amiral Harvut dan biraz evvel Amiral Harvut Ce. nubi Amerika sularmda — bulunan İngiliz deniz kuvvetlerinin komu, tanlığına memur edildi ve 1989 yı- lmın sonlarına doğru İngiltereye ilk deniz zaferini kazandırdı. Al, manların cep kruvazörü Graf Şipe bu tarihte Cenubi Amerika - kıyı- larmda dolaşıp duruüyordu, — Bir, kaç İngiliz gemisi cep zırhlısmın bulunduğu yeri keşfettiler ve zirh hyı harbe zorljadılar, Bu İngiliz filosunun Amiral gemisi olan Ek zeter kruvazörünün komuta köp- rüsünde Hanri Harvut hüarekâtı idare ediyoridu. Birkaç saat İçeri. sinde Alman gemisi birkaç ağır yara alarak güçlükle —Amerikan taylarma yanaşabildi. İngiliz ge. mileri avlarmı kaçırmamak için beklediler, Fakat yaralı Grar Si. Pe artık harbedemezdi, kendi ken- dini batırdı. 19410 ikincitesrininde Sir Hanri Harvpt İnsiltereye çağımldı ve bahriye hnezaretinde yüksik bir mevkiye getirildi, Ve Akdeniz fi. Tosu komutanlığına tayin edilince, ye kadar bu vazifede kaldı. Fenni Sünnetçi Nuri Eşsiz Küçük cerrahi: Ası — enjeksi" yonlar, pansıman ve hacamat yapar, Adres: Aksaray Polis merkezi karşısında No, 1-2 'Tel; 20937 den isteyiniz. Margarit Morenoya tırnak. larını uzatması için emir verildi ——— Rejisör Kristivan Jak Manga- rit Morenoya yazdığı son mek, tubunda şu tavsiyede bulunuyor: “Azizim Margarit, bundan sonra hiçbir vesile ile tırnaklarmızı Kristiyan Jak bugühlerde çok bahsolunan —Karmen isimli bir gark filmi çevirmek tasavvurun” dadır. Marsarit Moreno bu fil. minde uzun tırnaklı bir Çinli ko, cakarı rolünü oynayacaktır, Bu nun içindir ki hiçbir şeyi tesa düfe bırakmak istemiyen tecrü. beli rejisör yıldızdan trrnaklarr nı kesmemesini istemektedir, Mişel —Morganın holivutta çe vireceği üçüncü film Maron Lez. kodur, : ; Bu filmde şövalye de Griyö rolünü Rober Taylör oynıyacak” | tır, Bu filmde Mişel Morgana baş rolün verilmesi bu sevimli vıldızın. Holivut — stüdyolarına kendini beğendirmiş olduğunu is- bat etmektedir. Mişel Morgan Manon Lesko olacak Mişel Morganın —Amerikada çevirdiği film olan “Parisli matmazel Jan” şimdi Nemyork sinemalarında — gösterilmektedir. Mişel bu'filmden sonra “Korku lar arasında seyahat” — isimli ikinci bir film çevirmiştir. “Kor” kular arasında seyahat” çok be- ğgenilmiştir. Hattâ bir sinema münekkidi: “Birçok — insanlar Mişel —Morganla beraber olmak şartiyle bu korkulu — yolculuğu yapmıya candan ramdn:la—r.: de, unutmuş bulunuyor, O artık kendini ta mamiyle Manon rolüne vakfet- miştir. Zira Mişel Morgan bu rolü oynamıya yıllardanberi hevesliydi. Sinema muühitinde 'söylendiğine göre Amerikalılar Manon Lesko filmini hazırlarkern A, B. Prevo'nun romarnıma ta, mamiyle hürmet etmişler, mevzur u değiştirmemişlerdir. | arryordu, Yeni bir sinema yıldızı doğdu. İsmi henüz sinema âleminde ta nınmış değildir, Fakat yakın za- manda bu isim en büyük harf, lerle afişlerde görünecektir. Bu yıldız Dena isminde bir dişi kör pektir, “Köpekler gibi yaşayan- lar,, isiml bir filmde Medor is, minde bir köpek rolünü oynıya' caktır. Dün alelâde bir köpek olan De, na az bir zaman evvel Nis kah- velerinin birinde efendisinin ya nında oturuyor ve etrafındakileri hayran brrakıyordu, Zira Dena öteki köpeklere pek benzemez, Çok iyi terbiye edilmiştir, Sahi- binin ne istediğini gözünden an, larve yapar, Kibar insanları an, dıran birçok huyları vardır. Me- selâ Dena aclıktan ölebilir, fe, kat peçetesi boynuna bağlanma” mışsa imkânı yok yemek yemez. Bir tesadüf bu köpeği Şarl Bule ile karşılaştırdı Şarl Bule çevrilecek film için bir köpek Denayı beğendi, sahi- biyle anlaştı ve köpek Marsilya, daki stüdyonun yolunu tuttu, O* rada köpeğin makyajını yapmak vazifesi bu işin en müsbet sanat- kârı olan Piyeromaksa. verildi. Dena filmde birinci plânda ç. kacak ilk köpek olacaktır, Filmin öyle sahneleri vardır ki burada Denanın yalnız suratı hattâ yal" nız gözleri görünecektir. Bu şim- diye kadar hiçbir köpeğe nasip 'olmamış büyük bir şereftir. Filmde baş erkek rolünü Fer, nandel oynuygr İkinci mühim miştir. Sinema münekkitleri pet beğeniyorlar, VYalıuz acıdıkları —- Dömçe halanm Sofyada otu- Tan uzak bir akrabası vardı. Ka onun Sofyada oturduğunu günde hiç olmazsa üç 'defa hatırlar, bi- risine rasgeldiği vakit muhakkak ondan bahsederdi. Fm' evdeki çocuklar Sitenka halayı hic gö T A v ce çobuk hayalimizin içerisinde, sihirli bir gehirde uzak bir aAi vibi. yaşıyordu. Onun herşey bil- diğine hatîta bizim iyi ve kötü hareketlerimizin hesabmı tuttu' #una da kaniim viyordu? Bu'evde cocuklar ara, sında hemen her gün tekrarla nan bir kavga Mevzuu idi —Bu bile olurdu £'tenka hala Dömce halanım elinde en küvvetli silâhr tı. Yaramazlıklarımıza ve ğ-ürm_ tülerimize nihayet vermek için hu silâhı sık sık kullanırdı. Bir defa bize: “Susun çocuklar, eger süusmazsanız Sitenka halaya ya, | zarım.. dedi mi bizde derhal ho- safın yağı kesilir ve süt dökmüş vedi gibi bir tarafa çekilirdik, Bize göre Sitenka hala ışık tan bir mahlüktu, Gök yüzünd? stururdu ve yanımda kendisi ka- Jar güzel birisi vardı, Kızı küçük Angelinka Sitenka halanın adı anıldı Mı, kızının da adı hemen ıkla gelirdi. O vakt 12 yaşında idim, Hala, nın vanında kovunlara bakmak için bulunuyordum. Her cumar- tesi günü dağda robanlara yiye" cek götürür ve iki gece orada kalırdım, Ömrümde dağda geçen bu gecelerden daha tatlı bir ha- tıram yok, Sönmek üzere olan a. tesin yanmda cobanların anlat- tığı korkunç hikâyeleri dinler Angelinka Çeviren: MUZAFFER ESEN oynayan ışıklara bakardım Et rafta sessizlik vardı, valnız uyu- van köpeklerin nefeslerini, gece kuşlarının esrarlı seslerini, ö, küzlerin geviş tetiren gçeneleri- nin tatlı gürültüsünü ve bazan da bir ineğin ağır sesini işitirdim Korkular ve hayallerle dolu bu saatler içerisinde uzakları, Siten: ka halayı ve kızını düşünürdüm, ö TP Bir pazartesi, dağdan — dönü- ŞÜ Dömce hala neşeden sar. hoâ bir halde beni kamıda karşı- a D — Gel, dedi, oku, Sitenka ha landan bir md(tu.p Val"_ ar etrafımda — toplandı- lar, Halam eşesin yanıbaşında durdu, Sitenka halanm GOĞt V&mktlî;ş mîıjüakülaüz işaretsiz me unu heceleye heceleye o. girem, yortu günü oraya gelece" #imizi ve kilisedeki fakirlere ga. daka dağıtacağımızı size bildir. mek istiyorum. Kızımı da bera ber — getinmek — niyetindeyim ” Mektunp burada bitiyordu Bur- dan sonra hepimizin adı ayrı ayrı yazılmak — şartiye bir sürü selâm vardIı, Gözleri yaşaracak kadar heye- canlanmış olan Dömce hala işe koyulurken hayvkiırdı: sunuz YAa,.. : İki gün içerisinde ev değişti Her şey! temizlendi. Avlu süpü- rüldü ve sulandı Sanki gelen Sitenka hala defil papaz efendi idi, O vakit havatımın ilk derin günüvdü. Ben cumartesi günü türmek üzere eşekle yola çıka- caktım, Sitenka halavı ve kızmı göremiyeceğimi düşündükçe ağ. lamakir oluyordum, - Akşam, samandan yatafımım üzerinde uyumadan — evvel ço- banların kulübesinden çıktım, yıldızlı semanın altında diz çök” tüm ve uzun uzun Tanrıya yal- vardım: “Tanrı, bana Sitenka halayı ve Angelinkayı göster,,, Tanrı duamı kabul etti. Erte- si gün cobanlar beni bir iş için köye —gönderdiler, — Anlatılmaz bir sevinçle eşeğe bindim, inişli patikada onu hızlı yürütmek icin mütemadiyen — sopaladım. — Âra sıra otlukların yanından geçer ken açmış kır ciçeklerini görü- vordum. Eşekten indim, Gözü, mün gördüğü bütün — çicekleri topladım. Tekrar bütün hızımle köye geldim, — İT — Eve gelince esekten — indim, Çevirdi görmiyecek bir yıldız rol Denanım olacaktır. Film bit- i Di nokta bu | diği filmi © Vivian Rec Sinema $ vian Romat müsaade yıl memiştir. * men filmini linden Ho şirketle bir Kendisine b | vapıldığında etti. Filmd mak için Ja ğu Jülyen Piyesin metr Siştirmek is Kristiyan an Romans Asıl metne nede sözler de Bizenin ( Bu suretle ma ismi oldı olacak, Ya manssız çev an Romans Jaksız olara dirde piyesli bılmış olaca hiç çevrilmi Kızlarınd Madam | seven bir anı Bış kadım iki kızı Pari yecek İkadar kuvvet bulamıyor |. dum, Bacaklarım titriyordu, Utana utana kapmmnın eşiğine kadar gittim ve oradan ulaşılmaz Sitenka halayı gördüm. Duvar kenarma oturmuştu. Âltında üç ayaklı bir iskemle vardı, Omuzl rıma kırmızı bir şal örtmüşstü. İki beyaz gülle süslü siyah şap. kası başındaydı. Yüzü kuru ve kemikliydi Bana baktı, bakısı İyi ve sadeydi, fakat buna Tra*- men İçeriye girecek ve elini ö- pecek kuvvet bulamadım. Bu sırada —Angelinka odasın dan çıktı ve ayakta durdüu. peden giymişti. Altm akisli yumuşak saçlarımı sıkan mavi kurdelâlar omuzlarma dökülüyordu, Gözleri iki iri peygamber çiçeğine ben, ziyordu, Onda yer yüzünde ya- gayan bir insan hali yoktu, O benim zavallı çobanın hayalimde yarattığım mahlüku çoktan gec” mişti — Hazırladığım koca ciçek demeti titreyen ellerimden ka- vıp yere düşmesin dive bütün ce, saretimi topladım ve onu göğsü- mün üzerinde sıktım Ângelinka orta yerdeki bir iskemleye otur” du, Kurdelâları dalgalandı ve hışırdadı. Şaşkın gözleri bana dikildi, ağzını açtı, ve şimdiye kadar hiç işitmediğim tatlı bir sesle: — Ne kadar çok çiçek! Dedi, O vakit eşiği aştım, utancım- dan titreyerek demeti dizlerinin üzerine kovdum, —Angelinkanrmı neşeli ve minnettar haykırışı ba, na en büyük teselli oldu, Dömçe hala ve ötekiler gülüş tüler ve beni cesaretlendirecek sözler söylediler Fakat hiç biri- sini dinlemedim Çrktım ve der. hal koyunlarımm yanma kaç Te- St tırnağa kadar beyazlar|