29 Mayıs 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

29 Mayıs 1942 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

5 2 İstanbulun zabtınn yıldönümü münasebetile Fatih ve Pirenses iren Yazan: F.Ç. İstanbulun fethini, bir &3 ecne- | matidan değildi, Fuzuli gibi aşk bi * tarihçilerinin -ağızlarmdan |'dilenen bedbaht bir “gedeh dinliyelim, (Adli Mahgut) za- baline düşüvermisti, manında, İstanbula gelen ve u, | Mesut ve bahtiyardı, Çünkü zan müddet Türkler arasmda | Yalnız o İreni sevmiyordu. O. yaşayan Guer isminde bir Fran | nun da kendisini iğini pek sız avukatı vardır O zaman | iyi biliyor, onun kolları #rasın- yazdığı; eserinde bize buhususu | da bülunmağı, hayatının en tatlı © söyle anlatır: zamanı diye hesap ediyordu. “Bu imparatorun hâyatından | Bu tatir aşk çinde yüzerken, bahseğen bütün tarihçiler, şul. | Sırbistana — sefer etmek zarureti tanm bir rüya gördüğünü anla | hasıl oldu Novigrad'm zaptın- tırlar, İstanbulun felhi günlerin, | dan sonra padişah, bu uzun $€- de, Padişah gpoe rüyasında bir !fer zamununda hasretini çektiği ihtiyarın gökten vere indiğini | sevgilisi İren'e kavuşabilmek İ, görür. Bu ihtiyar yedi parmağı | «in uçar gibi la döndü, na yedi yüzik geçiir. Rüyayı | Harbin en tadı zamanmda, tabir edenler, bunun İstanbulun zaptı gine bir alâmet oldu gunu »tebgir ederler,;, Bu da tahakinık eder, Müelli- Kfe yi Fatih, mükömmel yühan, ca, lâtince,, arapça, “farsça gö Tüşmekte imiş, Paket asıl kitabın . enteresan ciheti, Prens İren ile Fatih ara- sındaki aşktan uzm usdıya bahaetmesidir.. Müellife göre; meşhur imparatoriçe Helen'den sonra, İren kadar güzel bir pren- ses dünyâva gelmemiştir, Kalbi, nin saflığı ve temizliği 'de pren- ses& Gahn fazla bir güzellik ver- #mekteydi, Fatihin en kıymeti ” en gansiminderi birisini debu gü, zel prenses teşkil ediyordu Falih, prensesi görür görmez, güzelliğine (âşk Güvermişti. Gülden bir parça, melekten bir varlık olan İren'i görüpte sev. meneğe imkân yoktu, Oda pek tabit olarak şikârın Okellarma arasına almış, bu müstemia gü- zelliği. kendisine o hâsrediver - mişti, Padişah -kadma o kadar işık idi ki, kalbine tahakküm elmek İznini-bile veriyor, İren'in ufak tefek serjineşlerine aldırmıyor. du, ya emiyordi her ar, Zusunun yeşine getirileceğinden emin, İfiristiyanlara ; birtakım imiyadiar verilmesini, Hiristi- yan esizlerine daha tatlı birımu- amele , yapılmasmı istiyordu, Bunu 'için yazılmış o munzam bir piyeste İren'e şu şilrie söyle, tili “Hıristiyanların astıraplarını tahrif cdiyi, bunu bana vandetmiştimiz: “Sizin kalbini onların feryağlarına karşı sslâ kapal katraamalıdır” “Onları “seviniz ki Mahtnet, onlâr da sizi tanımlar.” #efmm yur bi Sör Ireni mz de bir hıristiyandı.” İren bu .isteklerini elde ettik- çe memnun. sevinir, » milletine kargı yapmış olduğu. hizmetten duyardı, Fakat şurası ki, İren sevimli buse lerini, Fatihe yalnız bunun için vermiyordu. . Bi bir gürür > li iü a e eğilirken... İren rr kadınlık anla bakar dır, Meşbur * Amerikan könserye Edvard Sivit öl ölüm fabrikstörün şslamahrum eri d0 İ bir gehrin zaptından sonra, pa dişahm İstanbula avdeti keyfi yeti yeniçerileri bir hayli gücen- dirmiş, kızdırmış, hepsinin ağ. zında şu sözleri aöyletmeğe bas" lamıştı: — Bir âvret için Cihadı bile unutuyor!,. Bu'söz ağızdan ağıza yayıla, yayıla kendi kulağma kadar da geldi, Fakat Fatih, mesut aşkını zede- lememek, incitmemek için bu söz. leri düymamazlıkları geliyor, yeni çerilerm (dedikodularına ehem miyet vermiyordu, O, vine sevgili İren'in kolları arasında, zevkin en tatlı demle. rini yaşıyor, melek prensesin bu- seleriyle, muazzep ruhu bir ra, hat bir huzur görebiliyordu. Fakat bir gün * seraskerlerin den Mustafa pasa huzuruna çıktı; -— Sultanım, dedi, Bu kadınm yüzünden maazallah peyitahlı- mızda bir fitne çıkması mukar- retdir, Fatih bu sözü dinlerken, baş tan aşağı asabiyet kesilmiş, İren'e bühnan eden bu kuman danı, bir kılmeta ikiye bölmek istemişti, Fatihi muazzep eden iki nokta İdi; Birisi İrenden edilmek” istenmesi, “di- i ir kadının esareti altı. na düştüğü rivayetleriydi. Hem gururu isyan ediyor, hem de aşkın hissi kalbini kemiriyor. du, Bir müddet düşündü, Sonra birdenbire paşaya öndü; gu em ri verdi; — Yarın öğleden sonra, bü- tün askerler oserayn kapisı ö- nünde toplu olarak bulunsun. inr, Ve ağır adımlariyle, düşünceli düşünceli İren'in dairesine yol Tandı, Güzel prenses şimdi onun gö- süne daba güzel görünüyordu, O, aksam hedense İren'de de da- ha başka bir fettanlık, daha başka bir işvebazlık vardı, Fakat Fatih onu daha güzel görmek istiyor, mazarıma daha hoş görünebilmesi . için . bütün mücevherlerini, zümrütlerini, ya kutlarmı takmasını söyledi, İren, itsat ediyor, penbe bö yaz teni üzerine takıştırdığı zümrütler, yakutlar, pırlantalar (Devamı 4 üneüde) i zi pa yE j ET iii, il : zi ş ; — M, Jül Romen mi? — Evet yüzbasım, — Saygılarımı arrederim, üs tat, Geldiğinizi generale haber Z H EKER) Terkos suyu ! düzeliyor Bugün öğleden sonra. | Her tarafa &skisi gibi su verilecok Küğıthanede bir ana su boru * sunun çatlamısı neticesinde iki gindenberi şehrin bası setlerine su gölmemekteydi. Bu hususta bu sabah kendisile görüştüğümüz belediye reğs mun - | vini Rifat Yensi demişür ki: — 4R saattenibori şehre su Ve Hlemedi. Sebebini o biliyorsunuz. Kâğrthanede bir maa su borusu çatlamış, çatlama vekam ânj oldu- ğu için sular birdenbire kesilmis. tif, Borunun tamir işi dün akşam saat 17 de bitmiştir. Bunun için dün gece münhat yerlere su ve * rilmiştir, Bu sabah da bütün ge hire fasılalarla ve hafif hafif su verilehilmiştir. Teknik zaruretler» ie şehrin suyu birdenbire eski ge- nişlik ve tazyicle m K Fakat sulüz idaresi in a bildirdiğine göre, bugün den itibarın şehrin her tarafına eski tazyix ve bollukta sw verilmiş olacaktır. Taksilere hudut çiziliyor Emniyet eltıncı şube müdürlü ğü tarafından göhirde taksi buhrs nama meydan verilmemdajni temin etrafındz hazırlanıp belediye ri » Yasetine verilen projeye göre, taksiler, Zinciriikuyu, Edirnekap:, Topkapı, Yedikule hududu içinde $a Kadıköy elhetinde de tramva. yn işlemediği yerlere isliyebie * | ceklerdir, Bu suretle hem benzin. | den tasarruf edilmiş olacak, hem | eğlence imaksedile uzak oyerler& taksilerin gitmeleri menedilesek şehirde her zamun taksi bulunma. 8i imkânı hâsi olacaktır, Zareri İ sel olanları polis tarafından izin verildikten sonra taksiler çizilen bu hudutlardan dışarı çıkabilecek, Bariyer giti uzak yerlerde nöbet» çi taksiler bulacaktır, Eleme ve devlet imtihanları İ ralaşım, Ne anlıyorum, demeyin, , halde aşçınm O çektiçcesi açık ol iMahkemelerde esna | Başkalarının derdile dertlenen bayan U bayan haftanm iç dört gününü niliyede dava din- kokuyor değil mi? — Derdi neymis hanımcığım, Temekle geçiriyor. Geçen gün bir — Efendim, bu çocukcağıa mem başka bayana söyle dert yanıyor. | ieketinden gelmiş, Bir aşçı yanım du: da çalışırmış, Asçı iyi adammış: les, diyordu, bizim he | Üstüne beşma temirce o benim ilk rif öldükten sonra İçim içime sığ. | gördüğüm urbayı satım almış, Te. miyor, Ben çok felâket gördüm | mix pak bir çırak olmus, Kendisi hanımcığım! Haftanın te günü bu | söylemiyor ama ben anladım, Her Haşkilarmın derdini (dinleyip, | duğa bir gün bir kağ lira asırmıs, kendi yaluzlığm unutuyorum, Böy | Adameağız, onu dnva falan etme. lete dünyada benden başka insan. |miş ;koğmus, Bu da birkaç gin lar olduğunu hissediyorum. Ah | sokaklarda sürütcüş, Sonra kendi bilmezsin kardeş? Yalnzlık kötü | rivayeti, Ben mahkemeyi dinliye şey! Benim de derdim var: Kocam | medim, Bir nisap gecesi cebindeki öldü, Oğlamım biri üç eylık; öte” | paraların hepsi tükenmiş, Gece Kisi dört yaşmda gittiler, Bir kı. | saat on bir, on Hü sularında bu zam vardı, Kötü kocaya düştü, | sokakların ortasında kala kalıver. Doğururken onu da kaybettik, Çer | mis, Cebinde (parası yokki gidip cuk, yani torunum; sağ, Hzr he. | Galatada bir otelde kalsm, Başla, rif, onu da çok gördü, Aldı götür | miş tenhn sokaklarda o yürümeke, dü. İzini kaybettim, Kocam da bir | Düştin hanım! Sokaklarda cinler meseleden dört ay mahpuus yat. | top aterken,, Karm aç... — ka. mest, O zaman onun davasına gel | dmeağız yakasını ısırdı — İki ba” iniştim, O gündenberi benim der. dimden başkan (dertler olduğunu öğrenmek için buraya gelir, kendi derdimi unutor, elâlemin derdiy. İle dertlenirim. Gel! Kardeş gel! Suncağız no yapmış bakalım? İki bayan bir mahkemeye daldı. lar, Daklnsımda şıktılar, Yine o hanım: dedi, Bu dn dertmi” Bu radyo ve dirhem, tartz davala. rmdan da hiç hoşlanmam, A! Bak! Şu çocuğu görüyor musun? Diy i tordi, Bu delikanlının o yunma s6 kuldnlar, Sırma derisinden bir pantalonundan yarı başka bir pantalondan vamanmış olan bu delikanirya, * demindenberi konu. gan bayan sordu: — Bu üstün başım ne oğlum” Getenlerie senin üstüme | terle miz bir elbiso vardı, Mi yapayım? İhtiyar babama haber Yarm ortuokullarla ilselerden dev, Jet ortaokul ve lise bitirme imtihan larınm. girecek talebe ilân edilecek, öğretmen okullarının mesleki snf , larında ders kesimi yapılacaktır. O, kullârda leme imlihanlarmın gün , leri gü şeklide tesbit edilmiştir: ? Haziran salı günü Türkçe, Çar şamba günü Tabint Bilgisi, Pergem, bo günü Metamatik derslerinden im, tihan yapılacaktır. 9 Haziran sal: sa, bahı eleme imtilkanlarının neticeleri taiebeye tebiğ edilecek, 10 Hazira aÇrşamba günü sözü imtihanları başlanacaktır. 15 Haziran Çarşamba günü de Use bitirme imühanlarının Beliceleri Bân edilecektir. Alman futbolcülerinin ekmek karneleri verildi Istanbul va Ankarada maçlar yanacak Alman futbol takimı ia. reel ve oyuncularma memleketi » mide bulundukları müddetçe kul. aşılmak üze ekmek kartları rölge işe müdürlüğünce dün ve. rilmiştir. aka Yazan: JUL ROMEN meral elbisesi, basaklarmda haki kımaştan adi tozluklar vardı, Sa lenda bir cok masalar, ve bu masa arm üzerinde, duvarlarda hari talar, ortalarda dn #lefâde bir kaç sandalya (görülüyordu, General yalnızdı, Beni salonun ortalarına doğru, bir direğin arkasına yalım oturttu ve kendisi de iki adım öteye, kar sma oturdu, bacaklarını biribiri. vermeğe yüzüm mi var? Ya yüre. Zine iner, Yahut da kalkar mewr yan bir müddet sustular, Sonra, mahkemelerde derdini dertlerle unutmağa çalışan hanrm tekrar anlatmağa başladı: — Bultanahmette kepengi iyi kapanmamış bir dükkân görmüş, HÂDİŞELER TAR AM İstanbul lethi dünya çapında bir zaferdir (ÖRT yüz selsen dokuz sene evvel buzün, güneş heniir ancak gökyüzünün ortalarım ay- dınlattığı, Mermaranın durgun Su- lsrmda yeni ve parlak bir devrin doğum © Ürperislerinin başladığı bir saatte idi; Baliç, Edirnekapı ve Yedikule boyuncs hücuma kal. kan Türk ordusunun “Allah! AL lahi” sesleri ortalığı inletiyordu; hücüm ayal zamanda karadan Ha, lice inmiş olun Türk donanması ve bu donanmuğak; askor tarafın. dan da yapılıyordu, Orada Ulubad- hı Hasan ilk olarak kale duvarle. rm tepesine şanlı Türk bayrağı. »ı dikti; vurulup düşlü, lâkin ar, kasında binlere», on binlerce “Ha- san” daha vardı; saldırıyorlardı, Menöz yirmi üç yasında bulu- nan büytk kumandan ve hüküme dar Sultan Mehmet, beyaz atmm üstünde bir oraya, bir buraya ko. şuyaor: her tarafa yetişiyor, asker, leri cesartte getiriyor, onlara mü- kâfatlar vaadediyor: birer yıldr rım haline getiriyordu, Birans ve omöllefik askerleri sehrin kule ve duvarları üstünde, Türk toplarınm açtığı gediklerin iç taraflarmda son harplerini ya, pıyarlardı; fakat bu döğüş artık can çekişmeden başka bir sey de. Eirafma bakınmış: Kimseler yok, Hava da buz gibi; bu sene hava. larda düzelmiyor ki canım! Neredeydik? Ha! Açmıs dükkâ “mn kepengine, girmiş içine bizim Ahmefçik, Geceyi orada geçirmiş, Dükkâmn üst penceresinden hafif bir ışık görününec uyanmış, Yu. pengin arasından sokağa bakmış: Kimseler yok, Fakat bir pis yağ. şeymiş gibi yapışmış dar ve kirli | mur saril şarıl yağmakta, Ne Yap iyahmetle zaptedilen büyük bir fanilâ giymiş, ayakları çıplak, | sm bu vaziyette? Dükkân söyle | zengin şehirlerin pek azı umumi bir gözden gecirmis, Bakmış ki Karşıda bir çivide bir çuval asr; İ onu kafasma gerirmis, dükkândan - — > $ peynirinin ve opastırmasnın da eksik olduğunu söylüyor ama Ah — Saltım onu hanım teyze! Ne | tnet, yalmız üç yumurta İle bir çır İyi, İ vel aldığmı itiraf ediyor. Günahı boynuna! Ötesini söylemiyor. Babacığazı ihtiyarmış, Çok da ğiidiz on buçuk asırlık Bizans sal, ianatı büyük çatırtılarin çökliyor. du: tali de banu biliyormuş gibi son İmparatoru varisten mahrum biralanıstı. Rirkaç seat sonra bifün kale duvarları boyunca o muhtelif yer- lerde al bayraklar dulgalanıyor. da; güneş bütün parlaldığı le yandaki kanapelerden bi- | murta sepetinden üç yamurta alp | «öklerde yükselmiş; enkaz üzerin. rinde oturmuş bir delikanlıyı gös. | ciğ çiğ onları yutmuş, Sonta ke | de sahlanan Türk kahramanlığı, Türk zaterini takdis ediyordu, Tarihin deyammnen bu Xadar ve bir boğazlanmadan kurtulmustur; Türk ordusu buraya büyük bir di. siplin altında giriyordu; halk ve tarih her türlü taarruzdan korun muştu; bu da Türk ordusunun za» terini büsbülün parlatıyordu. #stanbal fethi dünya çapmda r salerdir; orayı nlee biyüle hi. kümdarlar, kumandanlar, ordular kuşattı; alanlar oldu, lâkin muha. faza edemediler, İstanbul ezelden teketten gelir; şuracıkta bana bir | Ramuslu adammış, Yazta ne yapar | Türke ovaadedilmis, Türke temiz sopa çeker, Bu yüzden ya. | Yapar, biraz yardım edebilir belki. | kadder bir ülkeydi, e samıyorum da,, o Parasızlık fena (da fakirmiş canım! Nasıl yar On bir sene sonra bu şerefli sey hanım teyze! Cigara ister, | dım etsin değil mi hanım? Öy > ' -ünün bes nel itentimti Biraz katık ister, Mahpüshanede | olmasa çocuğunu gürbete gönde. İlmen al kala. ne var ne yok sattım, Bu para be. ni bir ay daha idare oder, Zaten ne kadar güntim kaldı şunun sura. #inda, 37 gin bir şey... — Öyle mi? Ne kadar verdiler? — ii ay, — Neyse, yaşm küçük de onun için, — Sabikam da yoktu hanım teyre, — Allah kurtarsm! Şimdi hanım İcyze yunındaki ba yana anlatıyordu: görseydin. hanrmeığın! Çiçek gibi çocuktu, Hattâ ben ik gördüğüm gün, bu sile çocukcağı zi da ne yapmış, diye acımıştım. rir mi? 5 Allah şoytana uydurmasm, ha” nım! Öteki bayan; — Aman banmeğım! Artık içi. ime fenalık geldi, Şuradan çıka Im, — Sen git kızım, sen tazesin, Elbette içine fenalık gelir, Bk söylemesi ayıp, artık dert dinle mekten kasarlındık. Ben neler dinlemedim neler... Öteki hanım merdivenlere doğ ru yaknamı israrak, dualar meri. anarak çekti gitti, Fakat erin vas'ı bayan, bü sefer kapısı kala balik bir mahkemeye doğm yürü. dü, Kendisine ver açtı, İçeri girdi, bahk, en serefli yetinde be şehri milletimize kazandıran büyük ku. mandan Fatih Sultan Mehmetle o zamanki Türk ordusunu temsil e den bir âbidenin açılıs resmini yapmak isteriz, Kadircan KAFLI mahkemede tanırık simalar vardı. Rir tarafta Ertuğrul Mohsen, ya” nında, avukat İhsan Mukbil; öteki tarafla Peyumi Safa, Cihat Baban, svokatları, İhtiyar hanım bana sordu: — Oğul, dedi, bu ne davası? — Tekrar başlıyan Hamlet da- Simdiki yu haline bek! Doğru, yü” i Arkasmdan bende girdim, Yan | vası hanım teyze, dedim, rekler ncısı! Aman! Ne de fena AUAMMASİ konuşmada, adetâ bir nevi kuv velli isik altmdaymiş gibi, apazık görmek mümkündür. an son seyahatime (o tölmih gti: — Zannedersem İsviçreden ge liyorsunuz? Hayret edilecck kadar sakin ve gü'ülmserdi, Bana İsviçrede edin. dliğim intibalara, halkın haleti re hiyesinin ne halde olduğuna, si. yana mahkeme dinliyorduk. Bu görüşmeğe memur edildiğim meselelerden bi rig tomas ederek: — Düşününiz ki, dedi, motörlü birliklerimden bir teki, bir hudut. tan öbir hududa gitmek için 96 kilometrelik bir yol üzerinde ya” yılmıya mecburdur, Üstünde yü. rünebilecek de topu topu iki üç yol var, Tayyarelere ne güzel bir yem, değil mi? Söz Al bulundu” imanları, içinde a Vicrede dolaşan şayialara İntikal atti: — Ren kendi hesabıma, dedi, Almanyanm askeri bir mağlübiye. te uğramadan, kendiliğinden yrr Ihtiyar bayan anlamadı, Müba- sirin bizim turafâ bakışından ür. kerek sustu, Ben dalmışım, Biras sonra yanıma bakmea #endisini gö” remeğim, Kapıdan baktım: Dışarı. da bir kanapenin üzerinde İntç bir cıgara sarmış, tellendiriyordu, SAİT FAJK El konan makarna ve bisküviler Mübayaa için fiyatlari tesbit ediliyor Toprak mahsulleri ofisi, evveloo el konulmuş olan makarna ve bisküviles tin bosulmalarını meyda vörmedeB acin mübayasar için fiyat müraka, be komisyonundan bugünlerde mali yetini ve makarna ve bisküvi fabri Ru xene zabiti takip ederken, bendi kendine, gensralin nezake. i aleyhinde suikast | tini sulletima) etmemeği ve va hazirlamakla suçlandırılarak ya- | nında on dakikadan fazla kalma ve Brezilya sahilin | mayı tasarlıyordum. den ağikta demirlemiş bır gemide | Kapı, çök kuvvetli bir ışıkla ay * Dünya satranç şampiyonu | direkle Ruen şehrinde gözleri ! inde uzun bir salona açıldı, Ge bağlı Öinrak iki parti gatranç Oy | meral Gamlen'in hatlari sakin, gü gözleri acık olarak oy- | ler bir Yilile, elini uzatarak bana nayan rakibini her iki partide | doğru geldiğini gördüm, Sırtmda yenmiğtir. - ni cephede giyilen gayet sade bir ge nin Üstüme atta, İşte hayatımın en ; harikulüde mühaverelerinden biri © zaman basladı, O gün” bile ba Konuşma bön süramıştı, Fakat mayıs ve har yirm aylarınm felâketli olayların ilan sonra o gün general Gamlen le konuştuğumuz. seyleri tekrar öynı heyecanla sık sık hatırlamak tan kendimi nlamadım, O konuşma artık birdenbire istisnal ve tarihi bir maliyet alrrermişti, Hepimizin (dünyanın bu yarısında. oturanlar da dahli) mukaddoratı izeridle bw kadar önemli bir rol oymıyan bu siman bütün ruanmasnı bu yasi muhitlerde meler söylendiği he dair bası sunfler sor kendisi de çok iyi maldmat bir diplomata benziyordu. Çoktan beri görmelliği eski bir. doslanı sayfiyedeki şatosunda kabul cden hir asilzade gibi acele etrsdlen, her cümlesinden z0vk ala ta ko naşuyorda, On beş güne kadar tekrar Bel. çikays gideceğimi söyledim. Ba süzlerimle birinciteşrindeki ilk «e yahatim; ima etmiştim: Biliyorum, dedi, orada çok verimli bir çalışmada bulunduğu. vuzdan haberim var, kılacağına — inanmıyorum, Haiti, | katörierine verilmesi icap eden taw bundan iç | cunat bedelinin tayinini östemiyiir, mahrumiyetlerin doğrudan doğr. | “vvelep koordintsyon kayeti kars. ya bir tesiri olabileceğini de san: | 791” Ticaret Vekâleti tarafından © mam, Almanlar bu yüzden isyan | <onulmuş olan makarnalar 15.000 hi etmiyeceklerdir, Benim £ ihtimal |!9 bisküviler ise 3000 kutu kağardır. verdiğim sey daha ziyade dolayı. | Unlâ'a el konulmuş olmakin beraber siyle gösterebilecek bir teşirdir, | 0C20e teslimi yapılmamış ve gerek Yiyecek. tahditleri sonunda bu | 'natarna gerekse bisküvi fabrikaları. milletin sinir mukavemetini kıra | v0 vaziyei de tayin olunmamıştı cak ve omu, yiyeceği İlk etddi dar, | Simdi ba stokların kati teslimi yapi bede, umulduğundan daha incak ve bedelleri de tediye oluna yere serecek olan fiziyolejik bir “— i dei a zaafa düşmesi mümkündür, 'uprak mahsileri sl koni er az bisküvi ve makarnalam hüküfetee Gbvamı per) Kürüm giyülen yerlere verecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: