7 Mayıs 1942 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SEEa H u Öz Ç L gaa ..—e—vî ZerE) e ı Ki Üztçiz - M Hıdırellez (Baş tarafı 2 incide) tına giderlerdi. O zaman kızlardan biri —bunun bakire olması Şart. t—, yahut erkek bir çocuk bes. mele ile gaz boyamasını çözerdi. Kavanozu açarken: Mantufarım, mantufar Mantufarın bahtı var, Her kimo çıkarsa, Devletile bahtrı var, demek. âdetti. Bundan sonra, niyeti çekecek olan kız yehut çocuk gaz boyama- sını yüzüne örler ve ayna İle yü- züne bakıp, her mâüni söylendikçe gçömleğin içine bakmadan elini so, | kup bir şey çıkarırdı. Her niyet çekilirken bir müâni okunurdu. Bunları, ya bu usülü bi. kenler okur, yahut para ile tutulan “mâmnici kadırdar” bu işi yaparlar. dı, Bu manilerden birkaç »nümune yazıyorum : Ay aydındır varamam, Bir demet gül olam?m Ay buluta girerse, Bağlasalar duramam, v yeke Dağlar dağladı beni, a Gören üfladı behi, Değme zincir kâr etmez Gönül bağfladı beni, L Uzaktir setilmiyor, Gönüldür getilmiyor, Gönül bir top ibrişim, * Dolaşmış açılmıyor. £ski hrdtrellez günleri çok ne. şeli geçerdi. Yeşermiş çayırlarm, fışkmran katırtırnaklarınm ortasın, da, önlerinde davul, dümbelek, darbuka, zilli maşa, zurna, klâr. net, keman ve uddan mürekkep /Saz takımları olduğu halde, mavi, kırmızı yeldirmelerinin etekleriyle uçuyormuş gibi yürüyen, kâh eller belde, kâh oymya, göbek kivima krvmra ilerliyen, bakır renginde, esmere yakım, kapkara, boy, boy, , biçim biçim, kara kaşlı, alev alev gözlü, şuh ve çapkın Çingene kızla« TI ve kadımları gezerler, dere ke« narlarında, İçki sofralarında sarkı söylerler, “yallah! yallah!” diye, Tek oymarardı. Türlü türlü renkte çarşaf, fera, ce ve yeldirme giymiş, ağırbaşlı, usturuplu, hanımefendiler, şuh ve fettan, aşlifte kadınlar çayırlarda mektap alrp — verirler, ışm'etle—ıırlw dere kenarında ıısYıı uslu otımniar(lı Sivri sakallı, perçemli, palabı- yıklı, boyunlarırda renk renk ipek. li mendiller taşryan bir sürü er. kekler, Boölulu asçılar, kunduracı gırakları, kalem efendileri, mezel, ef sakallr softalar, koltukçular, mahalle bıçkmları, tulümbanı re- isleri, matizler, toy medrese tale. beleri, panayırcılar, — fTmdıkçılar, beyler, yaverler, göz süzerek, lâf atarak, gülerek, kırrtarak zanpa, ralık yaparlardı, Saz sandallarınm arkasma yüz. lerce Ve yüzlerce - sandal, kayık, kik takılır, kıvrak ve çapkım nağ- meler gümüş yapraklı söğütlerin gölgelendirdiği dere kenarlarında, Haliç kıyılarında sonsuz akisler bi. rakırdı, Bu, saz, şarkı, kahkaha ve gazel bu hay ve huy arasmda hokkabar, | lar, sandalların içinde hünerler, zurna peşrevleri yaparlardı, Uıııı külâhlIı, sarı sakallı (Portakaloğlu) elindeki zurnayı ötlürmek istedik. çe, tıstasr binbir Jâf bularak mâni olurdu. Nihayet, bir fırsatını bu « lur, zurnayı ağzıma götürür, üfler içinde kalırdı, Koye Kâğıthane dönüsşü, — büsbütün başka bir âlemdi; baska bir eğlen. seydi bu.., Dönüş, karadan ziyade | Tecessüsler: Bahr-ı Muhiyt-. Kebir | Yikanın Pasilik denizi Pasifik denizinin “Büyük Okyanus,, bazan da “canup denizi,, gibi ayrı i. gmleri vardır. Bski coğrafyalarımız, buna, arapça ve terkipli bir ifade ile diyorlardı, Şimdi frenkçesini kullanıyoruz. Pasifik denizi, Amcrika, Asya ve Avustralya arasında bulunan pek ge. nis bir denizdir. Bu deniz, beş buçuk asır evvel bilinmiyordu. Onu 1518 se, nesinde, İspanyol denizcilerinden Nu- mez dö Balboa keşfetti. Yedi sene sonra, 1520 de meşhur Macellân; Macellâün — boğazaından, ta Filtpin adalarına kadar geldiyse de bu adalarda vahşiler tarafımdan öldürül. dü, Numez Balboanın kafasını, 1517 se. nesinde (Daryen (Panama berzahinm şark kısmı) valisi Podraryas A'Ayili kestirmişti. * ğ ok Pasilik denizi, Sandviç — adalarile : şimal pasifik denizi tcenup pasifik de. nizi,, diye ikiye ayrılır. Bu denizin bü yüklüğü, 160.000,000 kilometre mu- || rabbaıdır, Bu rakam dile kolay.. ama üzerinde dürmaya değer. j Avrupanm moesahası, 9,500.000, Af. 29,000,000, — Asyanın Ki 40.000.000 — kilometre murabbandır. Bir mukayese ediniz. Göreceksiniz ki, pasifik Avrupayı 16 defa içine alacak büyüklüktedir. Hattâ, bu deniz, Âvru. payı, Asyayı ve Afrikayı, hep birden, iki misli içine aldıktan — sonra, 15.000,000 kilömetrelik bir sahası büş kalır. 'Şöyle de Giyebiliriz: Arz küresinin kara kısmı 148,000,000 kilometre mu- rabhııdır. Bütün bu kara kısmını, bol bot, pasifik denizine birleştirebiliriz. Pasifik, karasız bir deniz değildir. Burada, sayısı belli olmıyacak kadar çok, hattâ bir kısmı köz dolduracak kadar büyük adalar vardır, Bir atlas açarsanız, bu adaların — küçüklerini mokta halinde görürsünüz, — Meselâ, *'fYeni Kaledonya,, adasına — bakınız, küçücük bir şey görürsünüz. Halbuki bu ada, Akdenizdeki “Korsika,, ada - sınm iki misli büyüklüktedir. “Bor, neo, “Yeni Gine,, adalarının her biri, Itııyınm iki büyüklüğündedir. Pasifikteki adalarım sahillerine senede bir defa vapur uğrar. piyadeler, kikler, iki çifte, üç çifte sandallar, pazar kayıkları, alama, girift olurlar, ne ileri gidebilirler, | bilirlerdi, Sandaldan sandala, ke, yıktan kayığa atlıyarak, bir yake. dan karşı yakaya geçilebilirdi, ! Mahalle defikanlıları, İstanbul külhanbeyleri, kenarlarında meşa- leler yaktıkları büyük alamana kayıklarında bir taraftan içerler, bir taraftan da birteviye zil döver. ler, kılârnet, zurna çalarlar, kayı, gın kıc ve baş güvertelerinde (çif. tetelli), (arap havası) oynarlardı, » ha « * * . . . Düşünüyorum: Acaba Kâğıthanede bu eski âlemlerden, eski eğlencelerden ne kaldı Tepesi katırtırnağı taçlı, saz külâhlı Çingene çocukları, el- Iuhıkdhkhmı&ıımkıştmı — Hampırrrrrrr! Diye yine haykarıyorlar mı?, O, kayık, sandal filolarile dere, dün de geçilmez bir halde miydi?.. Ça. yırlarda kuzüu çevirenler, irmik helvası yiyenler olıhı mu?,. ledğ etrafmda küçük çocuklar, sü müklerini çekip yutkunarak dolas. denizden olurdu. Kırmızı kâüdife nedegoddâmekhkâımhuh—[ ' tılar mı? _ HABER — Akşam Postası M _Jmsralardan 'DEFTERİM,,den İSTİNSAHLARİ Dı.iııyı için ölmiyecekmiş Eıu gibi çalışın, SAYK Çacuklarınızı sizin zamanınıza Söre değil, onların yasıyacaka göre terbiye ediniz, okutumuz. Çünkü, onlar gizin zamanınızdan başka bir zaman için ğ Ahendeu olsa da feleğin çek kemanmı, Çokma HKelekte Siflelerin İmtinanmı : KKt Mürailik, maddileşmiş D'îîhlll:'ı :lhktır_ İ O mühiler ki derya lçinfledir deı'yllyl bilmezler zamanın ihtiyaçiarına KRoman, yaşanmış çeşitli mevmla.rm yu n REŞAD EKREM KOÇÜ Yekiğ Aceb âşık mı oldum, gizli gizli ah var dilde veğiğ Asılanlar, cellâdlarından daha bahtiyardır. detk Bir kâsedir alev dolu gönlüm, bana, bana, Men tâ senin yanında dahi hasretim sana, Yaşlar dükende söndüremez âteşimi su, içsem kana, kana, RABİA m'ı:UN (Selçuk şalrlerinden) akğizdk Büyük adamlar ateşe benzerler: Uzak durursan isitmazlar, Sunsan, elimle kanımı yaklaşırsan yakarlar, iyilik etmektir. Olmasın da tah'ı rendanem kim olsun neşvedar, Taze sâkiler benim, lebriz minalar benim! ee Tevayu, yaşamağa benzer: Örterek güzelleştirir. b CENAB şAHAqEnm —E mıwîw î-—“s.*"wı_ aviıg!: KFi VEKUĞ V*IJ .ımrmâı aV BZ İA DÜ Hlhami Safa ve Peyami Safa'nın büyük babası. 17 sene erkek kıyafetinde Amerikanm Conston İrasabasında 17 sene evvel Katerina nammda bir kız çocuğu doğmuştur, Anası, esa - gen iki kızr olduğundan, bir üçüncüsü nün doğmasından memnun kalmamış. tır, Bütün altle erkek çocuk istiyor - muş. Katerinayı, bir erkek gibi ter- biye ederek Jorj ismi altında bir er . kek mektebine göndermişlerdir. —Er- kek elbisesile ve erkek ismi — altında mektebini bitirdikten sonra Katerina, bir erkek gibi, bir demirci - ustasının yanında çalışarak iki kız kardeşile a. nasını beslemiştir. Fakat — 17 yaşma geldiği zaman, Katerina, ustasına âşık öolmuş ve onunla evlenmek için kadın elbisesi giymiştir ; Ölümden kurtulan talihli adam Avusturalyanım Feldkirh şehrinde çok enteresan bit hüdise olmuştur. Atrnulf Şiht isminde bir dülger, yük «ek bir binanın damında çalışryörmüş, Her nasılsa ayağı kaymış ve caddeye sekeğ Dağı hicranınla huuin lâledir güya kadeh ahret için de yarm ülecekmiş HAZRETİ ——— HARSAKLİ ARİFP HİKMET HAZRETİ ALİ KOCA RAGIP PAŞA CELÂL NURİ HAYALIİ grulmuş aksidir, HIZIR AĞA ZADE SAİD GÜSTAV LOBON dam bıçaklanıyo haber verin” diye bir kadın sesi duyduğunu, hep beraber karakola gittiklerini, karakolda, Ahmedin üstüne kez. | zap diicüldüğünü fakat dökeni ü Dâı ln;ıgtî Bu kısa Celâl ıya ge MUHAMMED — || Göytu, a sıhhatli bir geneti, ye söze başladı, Erkek kadma hicbir şey demedi, Kadın ağzına geleni söyledi. Erkeğm elindeki | bavula yapıştı. Bir yandan “ne. | reye gidiyorsun? Seni ben beş se. nedir besliyorum. Şu elbiselerini bile ben yaptım, Seni hiç bırakır mıyım?” diyor, bir yandan da sSövüp duru'yordu Bir aralık san dalyeyi kap: zerine yürüdü, O da sandalyeyi elinden alip iki tokat aşketti. Den araya girdim, Polisler geldi. Ka. rakola gittik, Karakolda da bu Fethiye Hanım kendi kezzap şişesini çıkarıp Ahmedin paltesuna döktü, Şişeşyi de saba.. ya attı, dedi, dir, diye itiraz etti. ancak üç gün oldu -dedi. din arkadaşı olmadıgml ve doğru (Baş tarafı 2 incide) çıraktır, İçerde: “A. r, Koşun, polise polise - koştuğunu, Sıra gahit (17) yaşlarında, gayet — Ben o ötelde miszafirim Di : gibi Ahmedin ü- cebinden Fethiye: — Bu şahit kocamın arkadaşı İt — Hayn- efendim, oraya geleli Ahmede soruldu. Ahmet şahi_ okuyucularımızı! ticari mahiyeti haiz olmryan. küçük İ“ lânları parasrz neşrolunur.) Evlenme teklifleri: K | * İyi bir aileye mensup, ukerW : yapmış, sigaradan başka içkisi olmi yan, orta halli bir aileyi xeçindirehlî* cek kazançir bir terzi bay, 16-20 yass — larmda, bâlık etinde, orta Boylu, Vi ;: bir alle kızı ile evlenmek istemektedi. — Güzellik mevzuubahs değildir, Yaln? y namuslu ve temiz — olması — Şartli” (F.Ö. 84) remzine müracaat. 295 * Şerefli ve serbest bir meslek 57 hibi, aylık kazancı en az 150 lira olağı 29 yaşında, kumral ve güzel hir Dü? 18:25 yaşlarında güzel kız veya d7 bir bayanla evlenmek — istemekteâ ” (Yoldaş) remzine müracaat . 296 İş arıyanlar * 18 yaşmda, bu Bene omıWP w mezunu olacak bir genç; — mettepli? tatil oluncaya kadar öğleden — san?t tatilde bütün gün çalışmak — üzere iş aramaktadır. (Ünaldı) temzine müf" , * 16 yaşında bir genç; kibar ve t7 miz bir berber yanmda berberlik d&._ renmek istemektedir, (Berber) ne müracaat. * Türkçe, almanca (teno - dukw") bilen bir bayan iş ” d (Ma.nn) remzine müracat. * 18 yaşmda, ortamektebin ikindi amıfına kadar okumuş temiz bir Bi? kızı resmi veya hüsüsi ııırmuil"î sede iş aramaktadır. Büro ve yazi i;ıv_) *it Halini kime açsan sana der: hikmeti vardır. Öldürdü bizi, ah, bilinmez mi bu hikmet! eli Tanrıya ibadet tarzdır, YTakat ıhdethıiııı—khılihılh FRANKLEN RUHİİ BAĞDADI aK akakk Fethiyenin kocasma hakaret ettiği sabit olduğundan 5 gün hapsine ve bir lira para cezası ödemesine; Ahmedin de sabit ©- || İan dövme suçundan (25) lira pa« leri tercih edilir, Şehrin her semitinö' galışabilir, (N.B.) Temzine müracait | ra cezasma, dövdüğü kendi karı. sr olduğu için bu cezanın artırı« larak 29 lira 30 kuruş) ödemesi. ne, fakat kadım tarafından şid. detle tahrik e-tildiği anlaşılmasi- le bu cezanın « lira 70 kuruş ol. masına karar verildi. İşte size bir durusmada bitiveren bir dava muhlmveuıhniolınlnrmıdaWİ : ta İle bildirmek zaruretinde kalıy0f | 40 duk.mııalhııyrııgııııe,n“" | yucularımızla Başbaşa — verebileti” — köylülerin tarlalarımda yapmaktadır. MUALLİM NACİ MEHMET BEHCET (1) LAEDRİ yuvarlanmış, Şansa bakın ki Şiht, © sırada caddeden gecmekte olan açık bir bir oltomaobilin içine düşmüştür. Otomobilin içi yaylı koltuklu olduğu için Şiht, bir futbol topu gibi sıçrıya, rak otm'ıüdu de dışarı fırlâmış ve hu defa da ayakları üzerine düştüğü için kendisine gene hiç bir şey ölmü: miştır. En bahtiyar köylüler Harts dağı yanımımndaki köylüler, dünyanın en bahtiyar insanlarıdır. Çünkü bunlarm arazileri yanında mo- törlü ziraat âletleri yapan fabrikâlar bulunmaktadır. Fahrikalar, her sene yaptıkları pulluk, tohum ekme ve biç, me ve harman makineleri gibi her türlü ziraat AÂletlerinin tecrübelerini lar. Bu #üretle köylüler - tarlalarında çalışmıya lüzum görmemektedirler. Motörlü makineler, köylülerin torlala: rınt sürmekte, tohumlarını ekmekte ve mahsüllerini biçmekte ve harman- larınt da yapmaktadırlar, | ve bir aile hayatında olmaması lâzımgelen, fakat her gün olage- ğimiz bir yer ayırmak imkâmll' | nisbeten elde etmiş oluyoruz. yerk | | len vakalardan biri... SAİT FAİK miz müsait oldukça, bu ıühll“' har goruya cevap voı-ilmqe lacaktır. Şimdiye kadar M ZAYİ mupnıuııııw. *ışızıran ayına aıt okmek karlımı za. yi ettim. Yenisini alacağımdan eskisi- nin hükmü yokktur. (16630) Eyüp — ,lar numara 6 da Şevket Gözgür ZATI SUNGUR SİNEMASI VE TİYATROSUNDA Üçşehitler büyük Fistık. tommkmpnmwmbfh | KOSKADA BAYAN Pmuum'i* İ Mektubunuzu avukaltımıza — verdik Cevabı adresinize bildirilecektir. —— — DİVANYOLUNDA BAY FİKRF' SAYAN'a: Hiküyelürinizde birâz dıl' | ha realist olmaya çalışımız. M ! olacağınızda şilphemiz yoktüur. M BEŞİKTAŞTA ŞAİR NEDİM - SÜ: KBAĞINDA FERİT BAYKAL'u: ğ tığınıza bakılırsa hastalığmız ruhit” Bir sinir doktoruna baş vurmanızi İ'w siye ederiz. | BEYOĞLUNDA YENİŞEHİKDE B ADİL'e: Şikâyet mektubunüz, ait *" HÇi duğu yere bildirilmiştir. Nazart ıub*' Ü-i | va almıp alımmadığını bize bildirmt * | * Oyunlarına lıışlıyoı- ren Spiritizma, ma İlliziyonizmanın bu bü. yük eşsiz üstadını Beyoğ-l: lunda Şehir Tiyatrosunun eski Komedi kısmına taşın- mış olan S E S Sinemasıl| ve Tiyatrosunda seyrede. ceksiniz. Dihkkat: Telefon No.: 49369 ŞİŞLİDE BAYAN MELEK'e! titaret okuluru tavsiye ederiz. - KADIKÖYÜNDE - YELDEĞ | LANDE BAYAN PARİZE'ye: | diğiniz kitapların isimlerini temin '" tik. İdaremize uğrıyarak veya bî'p! göndererek aldırabilirsiniz., ŞİŞLİDE BAYAN F. E. ye: Uf'”" cek bir şey yok, Doktorumuz, bal tiğiniz ve sizin hastalık telâkki e'—'ughl | &iz şeyin her genç kızda ekseriyâ * lunabileceğini söylemektedir. Daha ” min olmak istiyorsanız gene bir aolî tora başvurunuz, Alacağınız cevlî;: ni Yöâzadll. - ğ « - Ferhat, seven kalbe adı ol- mıyan hüuduütsuz bir melâl uf . ku açan o tatlı aşk göz yaşa larma ne kadar susamıştı!, Kaç İnce serzenislerle defa sebepsir, C sSevgilisini Üzmeğe bü üzüntülerle ont irıp kendinden uzaklaştırdık- tan sottma basrtetin tadını tadazak arkasından ağlamıya ne derin bu- " İç isteği duymuştu. : Fakat Gönlil bunlara narin keği uzun parlak ve penbe tırnak. — harile hırpalıyör ve ona maddi eza , gevki aşılıyarak kuzl dudaklarının - dağnkları çekan aşk ve şehvet do- bi hpudamîame multabeleye ha. 'tatlı ye ma- — aeliyardu. —t H—l:hııııııuııı BİLİ -ıı_ı-, SYN r " gb bir hisle kırılacağı yerde sirret ve şi- rin bir ölke İle taşıyor sevdiği er- Kül bisleri kızışryor ve cehennem. den kıvilerm alarak tüutüşan gür- büz bir genç aşkiyle 0 narin ve oynak vücuda saldırıyordu. Ferhat,., daima vücudunun güzel ve tendürüst hatlarına Yapı$an Süe ten blüzunun altında sert, pembe uçları — dişarı tn-lıyıcakm gibi asşkla çıldıran bir genç erkeğin hırpalıran ateşli elleri altında da« ha sertleşerek gerilen göğsü., Fer hadı çileden çıkaran emsalsiz bir zevk kaynağı idi onlar... Daima madam Panayotinin halden anlı « yan müsamnhasile sakin bir aşk atmosfori yaratan bu hekâr oda « spım değişmiyen dekoru, şimdi üs- tünde vzendiği bu rahat ve geniş şezlöng, atet gibi yakan 6 aşk hetiralariyle Ferhadın damarların. da tatlı bir yangın alevlendiriyor- du, Bugün son defa Gönülle üç ay için vedalaşmıştı. Genç dül ona binlerce öpücükler içinde — rahat duracağmı, omnu bekliyeceğini va - ad etmişli. Evet, valmız üç ay (- çin,., Fakat Ferhat genç vücudun- da öyle kıvrandırıcı hir sabırsızlık duyuyordu ki üç ay değil üç saat bile tahammül edemiyeceğini his« sediyor, ve kalkıp giyinerek Gönü- lün apartımanına gitmeyi, bu Süe atten sonra da olsa hir yolunu hu- hap sevcilisini odasına getirmeği... ve son geceyi onun gergin ve SI- tak göğsünde ismarak — getirmeği düşünüvordu... Genc adam gerince rek kalktı, Odasında birkaç sürat- Hoadımla vücuduna hareket ver « di. Rahat ve yümsak sezlongda vöücülünü saran rehayetli aşk ha- yalleri küvvetli adaleclerinde “san. trfüj., bir — kuvvetle dalta dalga uzaklastı. Boynunu hüktrek ba « zırlanmış — bağajlarma — baktıktan sonra Şeme - Pencereve — vaklaştı. Tüki sıvırarak daha — koyulasan geceye betrti. Ah. nirin; niçin? Bu hazin veda gececi, bu son Eylül $ akşamrı seygilisinin hayaliyle ağlı- yamıyordu?!,, : Belki ruhundaki sönük ve silik fotoğrafların, — portrelerin, ve İ » tanbulun hıaret üyandıran hariku- İ4de tablolarnın hayaline ağlıya- caktı. Yalnız Gönül için değil, bü- tün bu güzel ve cazip İshnlml için... Fakat tatlrı ve — melül hayal!nî bozan ayak sesleri,,, Kapıımın ö« nünde hareketler, Nihayet arala- nan kapıda madam Panayatinin kır saçlı başı, ve tatlı çetrefil lek- — Doktor bey! Sizi telefonda bekliyorlar,.. Bütün arkadaşları Ferhada dok- tor diye hitap ederlerdi.. —. Ferhadın şaşkınlığı karşısında Madam Ponayoti kart sesile bir kahkaha fıkırdattı: Kapıdan süratle çıktılar. Madam Panayoti: — Favallı öyle yı!vnmor ki, : - diîe ı:hdu geliyord K İmri Ferhat içinden: — Müutlaka 'Gönüldür, dedi. İhtiyar pansiyoncu kendi odası- ha girerek Ferhadı antredeki te- lefonun başında yalnız bıraktı, Genç adam — heyecanla telexonu açarak seslendi: — Kimi arıyorsunuz?, Karsı tarafta berrak, — titrek meçhu! genç bir kadım sesi: — Doktor bey!, Yalyarırm si « Yetişiniz!.. Annem ölüyaor, dlro inledi - Ferhat kendini toplıâı Bu apa- çık bir yanlışlıktı; bir numara yan- lışlığı, Muztarip hasta bir kadının | kızı imdat istiyordu, Tashih ete mek lâzımdı. Fakat bü ses?i,, o« nun Melâle susamış kalbini tama- mile sihrine kaptırmişti. Bu bir lâhzalık bekleyişten sabırsızlanan genç ve güzel sesin sahibi Ferha- dm cevabımı bekliyemeden yalvar. mağa başladı: ; geliniz doktor beyefendi, Annem tehlikeli bir buhran geçiriyor., — P (Devıını var) ne bu olacaktir. Hiç bir ilâca, | yok.. zamanla geçecektir , 4 CAĞALOĞLUNDA NAGİ 95'9 TÜRK'e; lli senelik hayatında. S” zına. Meyvenin hG'l'hangl birini kd mamış iİnsan bulunduğunu M kedinizin süt içmemesini pek de ııı bulmazsınız, Süt içmiyen ı.ıemur Bu gibi tavuk elti yemiyenleri d 'ıl" 1 dir. Bu, kedinin daha yıvmıw’ııuıl tırılmasına bakar. Aldırınız; — M L Aşağıda remizleri — vazılı 4| Mi kuyucularımızın — aamlarına l".' | ları hariç) hergün sabahtan M | h—t ve saat 17 den sönra —ı.ı' - (H.H.Ş.Ş.) (Pembe — gül) (E. Ural) — (K.N. Mehtap) (27 B.R,) (2. 2, ti) — (Kütüp GELK.y (C.M Y VALy yJBY. KâY ) (Oran) CN, 25. Ty TALĞ) (EMELİ (Aniaşalım) — (Ciddi) (Sezen 28) — (Nadide T9 (E) (B. Mete) (E,Öy (BU) (R.U) (Ressam) — (R.R.G) , (Liman 2) (N.C.K) (NB) f?' (Yedek Denizdi) (Tekcan) y (A.M.) tml (Vatatla ıduhnh—*

Bu sayıdan diğer sayfalar: