Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
J # — —3Eskğ Devîrlerde"âih'iîıü ve B -— —— mer—r n amen — — D üîacüler Çıngıraklı Hocanın hatıraları Büyük Röportayj Serisı: -3- Röportajı yapan Rami Yavuz Bizim gazeteci — olduğumuzu öğrenince çenesini biraz daha sıkı tutmak lüzumunu hissetmiş F —. bu tanışmadan istifade ede:... zamanlı zamansız ken. disi-1i ziyarette bulundum. Ah baplığı ilerlettim Ve nihayet tak-iben altı aylık bir dostluktan sonunda, kendisine itimad tel kin etmiş bulunacaktım ki Çın. girekli Hoca efendi, ıslarlarıma mu avemet edemedi : -- Belki de artık bu işi ta * ma'ten bıraktığını belirtmenin saylalr olduğunu düşünerek:' — Peki, Dedi, — Anlatayım .. Siz hangi bah sin kapısını çalarsanız, söz ve'” riyorum bütün bildiğimi, gördü. ğgümü, tam 55 yıllık şeyhliğim zarıanında rastladığım garip va ka'lzın iç yüzünü de sıralaya' rvat birer birer söyliyeyim! Ve., anlattı: * » B vü nedir nereden çıkmışlar? | -zanlarım mahiyetini anlaya. m” “ kları eşya ve hâdiselere dai m- korku çerçevesinden baka” ra - bunlert sırlarla muhat gör. m “2ri <ok eskidir. Eşya ve hâ> di " “ri savdığı zannolunan (sır) e- tesirile yine insanlar: ke-> S0zri'en daha kuüdretli ve n “m vaziyette bulunan göze giri'nmez, el ile tutulmaz, beş b'iszin muhiti dışında kalan ve a 'ç tesirler'yle mevcudiyetle” r.ni isbat eden bir sını'"ın da vücuduna kanidirler, İşte, (sır) © “çevesi içinde tesirlerini bize £ ünmeden icra eden bu sınıfa (Cin), (Peri), (Şeytan), (Dev), (Gulyabani) ve daha binbir isim verirler,, Bilhassa bu mahlük. ların (Hayır) dan ziyade (Şer) re mail oldukları da bir inanıs cümlesindendir, Putrerestlik — zamanlarındaki mevcut telâkki (hayır) ve (şer) için iki ayrı düşiüinceye bağlı kaldığımndan kötülük :lâhıra tak dim edilecek — acayin hertiveler. tütsüler, kurbanlarla bunu ken'” di arzularının elde edilmesine çalıştırmanın mümkün oldufu. — nu kabul ediş, (sihir) i meyda” — na getirmiş, bu sihirbazlığı bir san'at haline sokmustur. Tanrının birlirini kabul eden İbrani dininde (ser) ilâhı olma” dığından ilk (Cin), (Şeytan) ve (Peri) fikri İbranilerde mey dana gelmiş, sonra zamanla bü. yücülük şekline girmiştir. Putperestlik devrindeki (Sihir” baz) n mevkii İslâmiyetten son' | ra büyücülerin malı olmuş, yi. ne zamanla şekil değiştire de ğiştire bizim bildiğimiz devirde” ki telökkilerle birleşik ve mü. essir kılığa getirilmiştir. Büyü hak'lıımda şu malümatı verdikten sonra artk işi nasıl büyücülüğe: başladığımdan tu' tarak sırasiyle 55 yıll k büyücü lük devrimde bunun şubelerin. den olan sihir, vefk, tılsım, ne" fes gibi gubeleriyle bana baş vuran dertlilere nasıl teselliler verdiğimi birer birer ve tefer rüatiyle hikâye edeyim . Çıng raklı hoca durdu, Sözler: nin üzerimde yaptığı tesiri tet. kik edercesine bir göz gezdiriş le bakışlarını — gözbebeklerimde dolaştırdı, Sonra, kendisinin bu sınıfa nasıl sülük ettiğini, Çın girakli Hoca ünvanını nasıl al. dığını, zamanının ricaliyle saray takımından en kuytu mahalle köşelerine kadar İstanbul sakin lerinin tekke dileklerle nasıl ka pısını aşındırdıklarını, bunların taleplerine göre ayırmak, kavuş. turmak, düşmanı ortadan kaldır mak, hasmınım ölümünü temin etmek, servet sahibi olmak, bağ İlığı çözdürmek, gönül bağla mak gibi çeşitli büyü şekilleriyle bunları nasıl yaptıklarını şöyle anlatmağa devam etti: — Çocukluğumu asıl memle ketim olan Erenköyde geçirmiş. tim, 13 yaşımda vardım, Babam yedi yaşımdan itibaren beni kendisi okutmağa başlamış, ilk sene 32 harfli Arab alfabesini ezberletmiş, sekiz yaşımdayken ammeye çıkarmıştı. Ben, akranlarım gibi haşarı değildim. Çok durgun bir tabia” tım, ağır tavrım, biraz da kalınm ca bir kafam vardı.. Hiç unut” miş, ondan sonra da her # — Bu kafa ile senin adam o. lacağın yok,, Sözlerini edinmişti. Zaman, babamın bu hususta ne kadar yan İdığını isbat etmek te gecikmedi. En ihtişamlı, en itibarlı zamanımda, şu evde, bu odada hayata gözlerini yuman zavalir Ürgüp kadısının muhzir çömezi: — Ne mutlu bana, senin gibi âlim, fazıl, mercii avam ve hav' vas bir evlât yetiştirdim! Diyerek öteki dünyaya taşın mıştı, Ne ise sadede gelelim.. Baba. mın bütün gayretine — rağmen beş senede ben (Tebarike) yi zor bitirdim, (Kadseme) ye ge lince bir türlü h'fzedemediğim bu okuma. yazma işine devam edemiyeceğimi, beni bir sanata vermesini babama yalvardım... | O, bu yalvarışımı fena karşıla' dı: — Nasıl âleme karşı öyle mı? Cümlesiyle kavradığı üstümde kırdı, Bu ilk dayağı, müteakip gün. lerdeki daha sunturlu sopa ziya tekrarlamağı âdet istifna sopayı den soğuduğunu , etrafta söyli yerek kıyasıya, — öldüresiye da yak fasıllariyle canımı çıkarı. yordu, Bir gün Erenköye İstanbuldan bir hoca gelmisş., Kıvırcık byaz sakallı bir y.. üi olan koca sarık” lı, tuhaf kyafetli, asabi ve mağ” rur hoca Hakkı ile görüşmüş son ra bizim eve misafir inmişti, Hoca üç gün bizde kaldı., Ha. reketinden bir gece evvel babam la uzun uzun konüştülar, Ertesi sabah babam erkenden kalktı.. Beni hazırladı. Bir heybenin göz lerine bir kat çamaşır, biraz yi” yecek koydular. Omuzuma ver * « MAĞAT ÜĞK » - | Dişlere hayat verir gezmamn A ÇA HK ezamn , Ter sabah, öğle ve ıkşam, her yemekten >0nra mutlaka fırça- 'amak şarttır. Bu ü- alü şaşmadan, mun- 'azam — bir metodla takip edenlerin dişle “ mikroplardan, has- YMıklardan muhafa- za edilmiş olur. vas: 'anmaktan ve çürü- nekten kurtulur. Her aman temiz, parlal < güzel olarak kal-- ile sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra günde 3 defr ! fetleri takip ediyor, babam, ben | SANiN DiŞMACUNU ' gidir. Rüküş hanım iyi saatte P a diler,, Evden ayrılan misafir | hocanım yanna kattılar. Hiç se. simi çıkarmadan babamın elini | öptüm. Erköyden ayrıldık, | Bir ay süren kâh yaya, kâh | arabalı bir yolculuktan sonra bir gün İstanbula geldik, Aksa” | rayda, şimdiki Hasekiye cıkacak | çatal yolun sağında — Oğlanlar | tekkesi denilen mahalde bir eve indik, Burası hocanın eviymiş,, Ga' yet garip bir yerdi, Kapıyı açan | yaşlı bir Arab bacı hocavı se. vinç cığlıklariyle karşılad: Ge' niş toprak bir avluya girdik. ., , Arab kadın bizi yukarı çıkardı. | Yukarıda masallar!'a dinledi” ğim gkilde bir dudağı yerde, İ bir dudağı gökte daha yaşlı ve çok şişman bir Arab kadın daha vardı, Bu da hocanın karısıymış. Biz buraya yerleştik. Biz eve gelip de hocanın so kak kıyafetini değiştirmesinden sonra bir misafir akınıdır baş . ladı, Kapı bir kaç dakika fasıla ile çalnıyor, birbiri arkasına çe" git çeşit, çoluk çocuk, kadIn, er. kek misafirler eşiği aşındırıyor du., Hoca ö gün misafirleri kabul etmedi , Yorgunluk kahvesini, uzün çubuğunu içtikten sonra beni karşısına aldı. Uzun ve sertçe bir nasihat faslı geçti . Babamın beni kendisine evlât verdiğini, burada hocanın hiz metinde bulunarak onun mari. fetini öğreneceğimi, emirlerine itaatten ufacık bir itirazımın dehşetli cezaya tabi tutulacağı nı anlattı. , Evin içinde nasıl hareket ede ceğimi de — bellettikten sonra burada bulunduğum —müddetçe nerelerde dolaşabileceğimi, han. gi odalarm yasak olduğunu biz zat gösterdi , Evvelâ evin alt katındaki top rtak avluya indik Hoca orta yer deki mermer bilezikler, üzerinde bir çıkrık bulunan kuyuyu işa” retle söylendi: — AkğŞamdan sönra katiyen aşağı inmiyeceksin, Şu kuyuyu görüyorsun ya,, Gün batınca bu. nun başında bir Arab peyda o lur, Elinde parıl parıl , keskin bir de kılıç vardır. AÂşağıya T nersen senmi bir vuruşta öldürür.. Sonra birinci katta kendisinin gündüzleri oturduğu bir odanın kap'sını gösterdi: — Burası Rüküş hanımın oda. olsunlar Peri padişahımnın kızı dır. Burada oturur , sakın bu ©' daya yaklaşayım, ve sokulayım ! deme,.. | Aynı kattaki ikinci bir oda | kapısında da şöyle bir tenbihte bulundu: — Bu odada Rüküş hanrmmım kocası, cinlerin padişahı Yavru beyin dairesidir. Buraya da gir miyeceksin, Ve., müeyyide olarak da bu odaların kapısına yaklaştığım takdirde carplacağımı, içeri gİ. rersem de öleceğimi kat'i bir şe kilde haber verdi , Tabii bu ihtivar bendeki kor kuyu son haddine çıkardı. Ve bir müddet bu odaların kapısın dan bakmak değil, önünden bile geçmemese gayret ettim. Büyüde ve büyücülükte bütün üfürükcülük şubelerinde oldu' | ğu gibi korku müeyyidesi ölüm ve bunun daha hafif şekilleri o* lan çarpılmak, eli ayağı tutma (rirgak. çıldırmak gibi — tehditler. ir, İlk haftam bu evde tam bir anlayışsızlık içinde geçti, Beni getiren hocaya Lâleci şeyhi di yorlar, her gün eve tağrmnan genç, ihtiyar, zengin, fakir yüz lerce kişi Rüküş hanımın oda. snda şeyh efendiyle dakikalar geçiriyor, sonra kimi mendilini gözlerinde tutarak, kimi yüzün” de ıztırap çizgileri belirterek bir çok para veriyor, gidiyorlardı | Evin halkı Lâleci şeyhi ile © | nun başkadını Arab Rabia hoca hanım, bir de siyahi ve yaşlı hiz metçi Şirev kalfadan ibaret. C, : (Devamı var) (Gazetemizin — birinci sayfaaımda başlık yanımdaki tarih çerçevesi ka. oonuyla birlikte gönderilecek) EVLENME TEKLİFLERİ İŞ ARA. MA, İŞ VEKME, ALIM SATIM gibi ticari mahiyeti halz olmiyan kü. çük Hânl r parasız neşroluünür. Evlenme teklifleri * Yaş 25, boy 1678, kilc 68, iki de- niz motörü ve bir aparlıman sahibi bir bay, 17e28 yaşlarmda güzel balık etinde dul veya kız bir bayanla evlen, mek istemektedir, Resimicrile (İ.S.K,) remzine müracaat, « 315 * Yaş 25, kilo 68, boy 170, 30 lira asli maaşlı devlet memuru, kimsesiz, bir evi bulunan bir bay: güzel ve baew | lik etinde dul veya kiz bir bayanla evlenmek ıstemektedir. Resimle (D. K, 386) remzine müracaat « 319 * 18 yaşında bir genç Kiz evlenmmek istemektedir. Bayın bir çiftliği bulu. nursa tercih eder. (N, Kalpakçı) reme zine müracaat « 320 İş ve ışçı arayanlar: * Türkçe, fransızca — muhabere ve tercümeye vâkıf vazı makinesi kullar masını ve muhasebe hilen mali bir müessesede Çalışan bir genç aaat dört ten sonra birkaç saat — calışabileceği bir iş aramaktadır Beyoğlu postrea tan Hüseyin adresine yazılması * Fransız mektebi örte kismından mezün, daktilo bilen bir bayan iş ara, maktadır. Türkçesi iyidir. remzine miülracaat. Aldırınız: ” Aşağıda rumuzları yarzılı ölan 0 kuyucularımızm — aamlarına — gelen mektupları idarehanemizden (pazar. ları dabil) hergün sababtan — öğleye kadar veya «aat (7 den sönra aldır. maları rica olunur. (Rabia) (B.K.) (Seven) (24 Semra) (B.N.B.) (Riyaziyey (MR.) (Rahim) (Hamdi) (F.S.V.) (Yaprak) (Vasıf) (M.K.88) (22 Çaylak) (T.T.)(Doktör 15) (15 Leylâ) (İş.Gör) (Güler) (A.Yılmaz) /11. Vi h/ LN Ş..KIR Cihazı 'stanbulun bilumum apartman, otel, ardiye depo ve garajlarında bu undu- ruacuz Bilumum itfaiye levazımatı müteahhidi Antalya han No 19 AKTAÇ Sirkreci İstanbul Defterdarlığından: Kadıköy maliye şube t!nasında yaptırılacak (2636.02) lira keşifli tamir * işi 15.5,041 pazartesi günü saat 1ö te mi'li emlâk müdüslüğün e toplanacak olan komisyonda açık etsiltme ile ihale edilecektir. Münakasa evrakı mi!li emlâk idâaresinde görülehilir. Muvakket temival (197.71) Hirndrr, İstekiiterin en az bir taahhütte (1500! Ural” bu içe benzer İş yar'ığına da” lönre'erinden almış olduğu vesi, kalara tetinaden İrtanbul vÜğyetine mürc.catla eksclltme tarihinden tatil gün yuşta bir kzaç yanlışmmı bulduk” | e SÜRÜDDÜ A Ağ SĞ | ieri harıç Üç gha evvel alınmış ehliyet ve 91 yılma ait tcaret odası vesika, —| ça kulağımı çeke çeke: Tarı ibraz edilmesi muktezidir,(7362) (Never? | la campagne.' ——— —— YABANCI DİL DERSLE Fransızca (67 (Her hakkı Haber gazetesine aittir) COLOMBA el G l P, Mörimde Aussitöt la barre de bols plücte en tÜravers de la porte fut enle - vöe, et Colomba Teparut dans la salle â manger suivie d'une petlte fille de dix ans â peu prös, plieds nus, en halllons, la töte couverte d'un mauvais mouchoir, de dessous leguel s'öchappalent de longues möches de chevcux noirs comme Faile d'un corbeau.., 2, L'enfant &tait malgre pâle, la peau brülâe par le solsil; ma's dans ses yeux brillait le feu de Pintelligence, 8. En voyant Orso, elle s'arröta timidement et 1lul fit une Tövö rence â la paysannel; puls elle parla bas â Colomba, et mi mit entre les mains un falisan nouvel - lement tuğ, — Merci, Chili, dit Colomba, Re mercie ton öncle, İl se porte bi en? — Fort bien, mademoiselle, â vous servir”. de n'ai pu venir plus töt parce gu'il a bien tarde, Je Suls restâğe trois heures dans 1le maguis â Vattendre, — Et tu n'as pas soupö? — Dame*! non, mademoiselle, je n'ai pas cu le temps, — on va te doönner â souper. 'Ton öncle a teİl du pain encore? — Peu, mademoiselle; mais e'est de la poudre surtout gül İui mangue, Vollâ les ehâtaignes ve mües,* et maintenant il n'a plus besoin güe de poudre, —e vais donner un pa'n pour Iwi et de la poudre, Dis-lui gu'il la mönage, elle est chöre, — Colomba, dit Orso en fran- çals, â gul donc Tfalsstu Aailnsi la — A un pauvre bandit de ce village, röpondit Colomba dans la möme İangüue, Cette petite est sa niâce, : — T me semble güe tu pour- rais micux placer tes dons, Pour guoi envoyer de la poudre â un coguln gul s'en servira pour com- mettre des erimes” Sans cette dö- plorable faiblesse gae tout |e monda parait Aavolr İci pour les bandits, iİl ya JTongtemps gu 'ils auralent disparu de la Corse, — Les plus möâchants de notre pays ne sont pas ceux gül sont â — Donne « leur du paln si tu veux, on n'en doit refuser â per- sönne; malis je N'entends pas gü'on leur Tournisse des muni tions, (1). âla paysanne —- âla (maniâğre veya mode) de paysan . ne: köylü kızlara has bir şekilde, köylü tarzımda, (2). â vous servir: Bu bir ne . zaket tabiridir ki pour vous ser . vir tabir'nin müteradifidir. (3). Dame! ne beis var! (Not. re Dame tabirinden almmadır), (4). Vollâa les châtaigne venues 'şte olgun , yeni koparılmış kes. faneler( Korsikada bilhassa kes coLoM?” — 65 TÜT P. .. 'JÇ' 1, Derhal kapmif lu boyunca : ağaçtan sırık Kâ* arkasında hemell * da, yalm ayak, J | pırtık, —altından örgüleri bir v tülü /küçük hir HSS TR nuna girdi. “İR 2. Çocuk kup “'* 4 muştu; fakat 807 teşi yanıyordu. 8. Orsoyu bir tavırla durdü rma has bir 8€ yaptı; sonra yâv” fısıldadı, elleri * rulmuş bir sülün Kolomba: — 'reşekkm' dedi. Amcana * sıl? — Çok İYL ze hazır, Çok BöT evvel gelemedim. " leyerek üç Sa&İ — Yemek Y : — Ehemmiye'” dim, vakit b barut verecğifi, sını söyle, yelerini daha İYİ * bilirsin, Cina K ğı barutu bir , göndermeli? Bur ee karşı herkesin y damları dağa * ibaret değildir. — İstersel bunu kimse * — 1 Firinç unu * 10.000 KBü Sebze unu Bezeciye ünü : 5,000 , Kornfio- 5.000 ,, Mercimek unu: 5,000 , Yulaf unu 5.000 , Patates unü : 5.000 , Merkezine göndermeleri, üzere teklifler rabul edilir. (2) Telgrafir teklif katmal edilir. KIZILAY C. UMUMi MERKE Pirinç unu, Sebze unu â; Birer küoluk torba veya kutularda olmak üzere rinç ve sebze unu ebim almacaktır. Teslim yeri ** dır, Taliplerin teslim tarihleri'e er. fiyatlarını v » birlikte $ Eylül terihine kadar Ankarada Yeni$” Not: (1) Mihtarm beşte biri vıtbetinde ve hef yaketi