25 Ağustos 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İsî“î: SS Sü 0;54 S Gi K n ga bi b“ğ'ıin dedi. Ya, N Artmı ök- ni lt kendi ken- — b dinlen de sonra böyle ine doğ. b*bıh-"“ kucaîâî Ü N, gözle, b Göğner:rğ,ü"e Sever ve Mü6 n VU Mbayarak Tilağplut — ÇEetine doyama ? n İPA ';ı[[ djta_n hafif bir İ ; ko"a_"_l_ arasın- L” tarafa — ——— S UNDA YÜk Milli Roman © Yazan: MAHMUT ATTILA AYKUT dim. Fakat; hakikaten bir şey- den haberi yoksa beyhüude yere şüphelendirmiş olacaktım. Lâfı başka bir mevzua geçirerek bu şüphe haavsint dağıtmak iste. dim. — ÜCanip bey ben Anado luya gitmek istiyorum. Elinden çatalı bırakarak yü- züme baktı. — Evimde rahatsız Necmiye hanım? — Hayır; bilâkis pek cok ra- hatrm. Fakat; bütün Türk varlg- ğının kadmlı, erkekli cah_stlsl bir yerde elbetki, benim için de vanılacak bir iş vardır.. Yine o meşhuür kahkahaların- dan birini daha attı: _ — Bunu böyle sövlemeyiniz MUISINIZ .de Anadoluda aradıklarım var. Önları bulmağa cideceğim de- yiniz. 5 — Sözünüz yalan değil. Süslü bir şehrin esir hayatıridan hür bir vatanm mesut insanları ara, sına katışmak onlar “ibi heye. can duymak, onlar gibi başım dimdik dolaşmak istiyorum. — — Güzel,. Citten güzel. Sesini “daha cok yumuşatarak: — Lâtife ettim —yavrucuğum. Bu hasreti sen ne kadar duy_u— vorsan biz de aynı hissi ser'n kadar gönülden duymuyor desği- liz. Lâkin, bazan kafesteki ars. lanm da dağda dolasşan arslara faydası vardır. Canip beyin cenesi yine açıl. mıştı. Günün siyasi hâdiselerini taze bir hararetle anlatıyordu. — Zannediyor musunuz ki . - de burada eli kolu bağlı oturü- yoruz. Hayir.. Her gün yeni bir tehlike ile kargı karşıya bulunu: yoruz. Kalenin dısında çarpışan, İara muharip derler. İçinde uğ- raşanlar da onların fedalileridir. Senin baban bunlardan biriy- di. Kemülle İhsanı yakmdan ta, a ASA a iğ ae F ge SKM larıyız.. Vatanperverliğin hüdudü, ye- ri, mekânı yoklur. Her yerde, her zaman ve herkes gösterişsiz bir vatanseverliği îengğ:d duyğ ve yaşatır ve nonra en bit ağır ve ciddi mevzuü birakarak: — E, bakalım. De, minki şifreler neydi? Hüviyet tebdili. Yarasa su. ratl:. İstihbarat şebekesi.. Bun- lar nedir? Dilinizin altında bir bakla var ama bir türlü cıkarıp atamıyorsunuz. Bu defa ben güldüm: — Biz yalan söylemekte ne kâadar acemi iİsek. Siz de istin- takta o kadar ustasınız maşal, lah, Hayriye — hanim — müdahale -i Dünkü gezintimiz sizi pek gök meraklandırdı. Nicin bu kâ« . kâdar ısrar ediyorsunuz? Anla- yamadım. — Karıcığım. O meşum vaka- dan sonra adım, adım takin edi. lecefimizi hesaplamanız lâzım gelirdi. - (Devamı var) mış biri daha vardı: Yeniçe- ri ağasının yeğeni Feyzullah. Feyzullahın ayağ” beyazlı âtr uzaktan sülün gibi ko- $uyor, kuş hafifliğ'le uçuyor- du. Ahmet paşa onu gördüğü halde hâlâ Sarı Hasandan ü- midini kesmiyor ve homurda nıyordu: — Hele biraz sabırlı olun. Karamanım koyusu, sonra çıkar oyunu. derler. Sonun- da kimin kazanaceğinı göre- teksiniz! Halk arasırıda da çok he. yecanlı tahmınler ve dedikoa- dular vardı: — Sarı Hasanm geride kalmasına ne mana vermeli? — Belli ki, ati yürümüyor. — Feyzullah da vavaşladı. — Haydi canım, onun cey İânmrı şimdiye kadar kim ge- âş'bi'ldi ki.. © daima birinci - BŞN Yılolızı 5 NTeall £ İnan ve MAHMUD SANe$ Yazan ve oynryant nedamet eden möşshüur dolandırıcı Mahmut Salim ALTINDAĞ Başrollerde: Mediha, Zeynep, Mahmut Saim, Komik Hasarı efendı Agop, Metdah Kâziım vesaire Bütün emeklerimiz boşa mı gidecekti? Sersem Agcp, Mediha ile otelde otururkeı, masa üstünde tıcaret tezkerelerini unutup dişarı çıkmıştı ? - Kendisine: “Sen meğer n e sersem adammıssın!..,, diye çıkıştım. “Yarın akşam Büyükadada da ay- nı sersemliği yaparsan başına bak geleceklere...,, PERDEYİ AÇIYORUM... — |) — VUSLAT GECESİNİN ARFİESİND » Artik seving içindeydim! Sevincime payan yok! Beni tebrik etsenize!,. Şişli güzeli Mediha İşte bu göoce avcüumün içinde!,. “Kadınm fendi, erkeği mi diyeceksiniz” - Bazan da (erkeğin Fendi kadıni vendi) olabilir, Gerci Medihanm akranı değilim, Mediha olsa olsa 22 , 23 yaşıarm . da, Fakat, gönül meselesi bu?. Gönlüm, hâlâ 24 yaşında genç kalbi!. Birisi bana, kaç yaşmda Ölecek, sİN., diye sörsa, bilâ tereddüt ce, vap verilrim: — Yirmi dört yaşmda!. Çünklüi yirmi dört sene sonta Aa ölsa gönlüm dalma yirmi dört vaşmdadır. Ne bir parmak görl, ne kir parmak ileri, Hani şu kadmlardan da az şevy tekmemiş değilim, Küğük yaştanberi onlar yüzün. den neler çektim, neler!,. Fıçilara mı girmedim ; sopalar mi yemedim damdan mt atlamadım; mezardan mp kaçmadım, Çapkmlıklarımın hepsinde muhakkak basştma bir ka, a Va belâ geldi. Abdülhamid zamânitnda bazı dâa. irelerda bir “kaza belâ sandığı,, vardı, İsim tuhafirma gitmişti de sormuştüm, Bana: “Bazı memür « lar emniyeti suiistimal ederlerse zayi olan parayı bu sandık öder!,, dediler, “Kaza belâ sandığı,, diye bunun İcin söylüyorlarmıs, 4 Agop: efendi- Medihayi galiba çok beğenmiş olacak ki onun da etekleri uçuyor, Metliihanın tabiâ: tini, huyunu bilmesem az daha bia zim ihtiyardan şüphelenmeye baş hyacağım, Tokatlıyana gidip gelmeler; ia. dei ziyaretler gibi mera&imden SBönra Agopla Mediha kis#men ah. laştılar. Kismen diyorum; çünkü şimdi. lik ancak, Sariyör, Beykoz, Adâ. lar gibi gündüz gezmeleri vaki o, luyordu; henüz aralarında gece misafirlikleri mEydut değildi. “Ömrü olan herşeye nail olur!,, derler, Derler üma bü söz yalnız herseyi yapmıya müktedir olabilen zenginler için olsa gerek, Çünkü, tecrübemle sabittir: yalnız ömürle hiç birşey olmuyor, Nihayet işt, gece misafirlikleri de vükü bulmak üzere!.. Agop Medihadan yarın âakşâm Büyükadada kalmak itin SÖZ almış, Sevinçle bana geldi: — Ka Mahmutcuğum, âedi iki. mizin de gözü âaydin olsun, — Olsun bakalım Agop çorbacı, dedim, fe var?, Piyanıgo mu çıktı? — Onun gibi birşey!, Mediha yarın akşam artık elimizde.. Seyindim,, Sevindim ama, Ağo, bun yüzüne de şöyle kalbi ktrık yendi,, bir - Yazan: dedim. ble halde baktım, Dünyada ng er. kekler de var değil mi?, Bir kadın bana gelmek üzere böyle bir BöÖz vereydi bön önü katiyen ifga ede, mez ve hele canimıt foda etmeden önü ellerimle baskasma teslim e- demezdim, Ne ise,.,, Dünyada ne kadâr in. Ban varsa o kâdar da karakter vardır,, sözü de pek yalan değil, — Nereye gideceksiniz? — Büyükadada bir yere! — Bü yer tayin edildi mi?. — Hayir, — Biv mi, otel mi olacak? — Söh nasıl istersen,, Bende. nizdn pek çok emin bulunmakta- dır. Dün yine ayrılırken yavaşças eling bir yüzlük lira sıkıştirmı . şimdiır, — Vah zavallı benim paralar.. — Vah zavallı höcanm, papasifi, miüteahhidin paraları.. ©O tuhaf değil,, Bari sendeki paralar Büyü. nuü çekmeden ne ölacak ise oölsü... Yoksam galiba, bizim hani rehinö koymak, madamin eşyalarını Büt. mak da icap edecek,., Büyükadada benim öyle münaâ., sip, tanıdığım bir yer yoktu, Med. dah Kâzrma sordum. O da: — Vallahi senin istediğin şekil. de ele alacağımız bir yer yoök., de. di, Müşkülümüzü de yine Mediha halletmiş, Agoba: “Bir İhtiyar Mari var, Büvükadada tüç odalı bir ev tütüyoör, Bvde kendisinden baş. kâa kimsa vöktür. Örava gideriz... demis, t — Ertesi gün, Agon Bu hayadisi götirmekle berâber beni de hayli körküttü. — Ka Mahmut baytciğim, dedi. Ax düha bütün plânlarımız müh. volüordü, Tokatliyanda ötürürken dığarı çıkmaklığım icap etmniğşidi. Bizim — Kürkçü hânimm — ticâret Leğkerelerini masatıln üstünde br. rakmıyayım ?, Rengim bemböyaz öldü, — Mediha herhâlâ, bunları gö- Müştür, Ne yaptın gersem, bunak! diye haykırdım.. Eyvah on beş günlük mesaimiz galiba, boşa gidi- yor, Fakat Ağöp beni temin etti: — Hayır, deadi... Katiyen gör. memiş olduğuna eminimdir. Çün « küm o, pencerenin öÖnünde oturu. ordu, Benim dışarı cikıp içeri gire mekliğim de bir saniyeden fazla sürmemiştir. — İyi,., Mâdemki görmedi, iki. mize de geçmiş olsun, Mediha bo. nim Kürkçü hanmda yazıhanem olduğunu bilir. Sen de kendini Paristen gelmiş gibi göstermiştin, Eğer ticaraet tezkereni görmüş ol saydı bu iş berbat olmuş ve bütün masraflarımız. boşa gitmiş olü. caktı. ı — Hel, : n ÖZEÜZEİ ea ei İskender F. SERTELLİ - İll « — Ya şu kirmızı kisraklı süvariye ne dersin? — Rüstemden mi bahsedi. yörsun? — Evet.. binlerce doğan- ct arasında nişancılıkta bi - rinci gelen Rüstemin yarış- ta da birinciliği kazanacağı. nı umuyorum. — Tali kuşu her zaman in. sarırn ömüzüna konar Mmı sa. nıyorsuni ? — Önun gayreti fazladır şimdi. Yeni evlendi,, sevgili. sine kavuştu. Padişah kendi sine bir köşk verdi. Yüreğin. # de bir endişesi yök, Bütün di leği yarışta birinci gelmek - tir. — Gönlü ferah, derdi az o- lan adaâm yarışta kazanır de mek mi iİstiyorsun ? — Öyle ya. Atm üstünde hiçbir şey düşünm'yen adam yarışı kazanabilir. — ÜÖyleyse aldanıyorsun.. Cünkü, bu memlekette Rüs « temden daha zavallı, daha dertli kimse yoktur. ; — Ne dedin? zavallı.. dert li.. daha yok mu? — Sen bana inan dedim —— Höği, mesi var mt? Sen me, ğger ne akilsiz adam mişsm !, Eğer yarın gete Büyükadada böyle akıl. sızlıklar yaparsan, bü kadin seni öyle müthiş ve kuthazca bir atla. tış atlatır ki, bir ay arka Üslü yat, san yine âklım baştina gelmez, — Benim adım Mahmut değil, dir, Ağoptur!. Senin gibi armı. düm sanhedorsun?., — Az dâhâ unutüyordum,, Te, lefon için sana parola verdi mi? — Verdi, — Nedir?. — Döngel,, — Yani muşmula,, Fena değil, Sen de zaten bu halinle muşmula, dan farksızsm... — Sen Ördeğe benzeorsan, ben de muAmMulaya benkememi manalif, Hhar kobul ederim, — Flhette.., Ben cöktan kabuül ettim, Kadınların verdikleri hülkilm ha halda verinAadir. Şimdi beni dinle! Biz tabil bu “Maâri" deen kadınm evini bilmi - yoruz, — Nö bileceğiz!, Yalniz Adada Nizam caddesind. olduğunu billo, rüz, — Âlâ, Sizi yarın birisine takip ettireceğim, — Kâğımla imam ise,, Bu zan acizanefMices muvüâfık olmalıdır. —Ö kadar büdala deöğilim., Aylarca, Benölerca beklediğim, uğ runda bin liradan fazla sarfettiğim hele birkaç defa beni mağlüp eden bir kadınt, böyle avutumuzun İçine düştüğü bir sirada artık kacırır omuyiz ?, — Ben olsam kaçirmam; ama proğramı siz yaplorsunuz !, —-Diİnle! Mediha ile Marinin evine gideceksiniz. Gözünü aç sa. km içme! Midem hastadır; içki Gemİyorum dersin, Yoksü #eni sür hoş eder. Âğzin acık kalir; karts. nam ha! —« Rakr döğil, öorada su bile iço. cek adamlardan değilimdir. Hara. ratten ölsem de patlasam da ağ. yama su bile koymam, — Hah şöyle, Ertesi sabah şa. Laklâ berâbetr,' siz misil mişil uy. kudayken, biz göleceğiz!, — Nasil geleceksiniz biz üykü. da iken?, Damdan içeri düşecek. “iniz, ya pehctereden gireceksiniz”, — Hayır,, Kuyudan dişâri çıkta. Gağiz!!!... — Ne kiıziörsun âahbar, Progra. Mi adamakıllr ağnayayım da enâ, Yyices bir gşey, yağnışlık yapmıya . yım deyi soruorum, Fenâ edorüm ? — Kapıdan ğgireceğiz,. Pencere, de, tavanda ne işimiz var, Kapiyı çalacağız, Bittabi Mari açâcak; ben, Kâzım, iİmam ve daha ilkti kişi “Burada meçhul bir firari var. Tatş, Önü istiyoruz!,, diye içeri ğgi. Peceğiz, — Etce. — Mari imamı görünce tabil Adanm imamı zannedecek, Sizi ü. yandıracağız, Onlar seni alip gide. cekler, senin nöbetin de böylece bitecek, Beh da ertesi Beteyi ayni yerde Mediha ile geçireceğim, — Beni nö yahaafdar? J — Dehiz, atadâklar! — * — Nasıl denize!, — Ne yapacalkdari Var mt?, Ar. kadağlarla berabr cümbür cemâat İstanbula inersihiz. Koca Bisli gü. telile, hele benim paracıklarımla birvgeee geçirdiğin kâfi gelmiyor İnu?... — Sonram onu artık bir daha Bgöremiyeceyim, — Sehin de kalbin tutüştü gali, ba, Kısmete bağlr. Maamafih bü kısmet de senin elinde, — Benim elimde mi buyurdun ? — Bvet!. Evi Emniyet Sandı- ğtna İpotek edersin, böylece önu belki birkac akâam dahâ görür . sün, — Bön aklımı kağırmadım ? — O belli ölmaz. Yaltız zihni, - mi oyalryan bir gey var, — Ne var kif,, Bizlir — Eğer Tokatliyanda — ticaret tezkereni — tmuttuğun tezkereye bakmış ve senin Kürkçü hani sâ- hibi Agob olduğunu : — ÖO vakit ne ölür ki?. — Ne ölacik. Biz gelmezdean önce Mmükemmel bir dayak yeme, ğe s'mdiden haztr ol Ağgob efön « di Göstüm. Ben senin Yyerinde öl sam, arkâma, her jhtimale kar$şı birkaç fanilâ giymeyi ihmal et « metzdim, (Devamı var) — , yammer MOBİLYA MERAKLILARINA Sandalyalar, Karyolalar, - Portmantolar vesâlir her nevi Şşık möbllyâlar fabrika fiyatma sitılryor. Asri Mobilya Mağazası İstanbul Hizapüşt yöküğü No. 66 'Telefon: 28407 Halk için yazılmiş tıbbi eser, kadınlarda veerkeklerde BEL SOGUKLUĞU Hastâliğı « Tarif - Tedavi ve tütulma muak Çareleri, yazan: Operatör Dr. Cafer Tayyar —— KCEROSEL U ya. Rüstem, hayatta aldatıl. miş bir zavallıdır. — Ne demek istiyorsun? — Haberin yok galiba: Ahmet paşa onu aldatmış, — Ne gibi.?! kasiz Rüsteı_rıe gönderdiği kız, Rüstemin sevdiği kız de. gilmiş. Onun yerine bir baş- ka Macar cariyesi gönder - miş. — Haydi be, sen budalaca konuşüyorsun! Rüstem, sev. diği kızı bilmez. tanımaz mı? — Çok benziyormuş.. ta. nıyamamış. — Bunlar ortalığı karıstır. mak ve bilhassa yarışta Rüs- temin zihnini karıştırıp cesa retini kırmak için uydurul - nrüuş şeylerdir. Bu dolapları her yarışta çevirirler ama yu- tan olursa.. — — Pekâlâ sen inanma! Bir başka tarafta iki kişi INKİLÂP KİTABEVİ Feyzullahın kazanması ihti « malinden bahsediyordu: — Yeniçeri ağasınm yeğe. ni bugün kazınmnm ni öldürür. —— Bır da ne demek?! — Ne demek olacak. Fey- zullah sarayda bir kadma tutulmuş. Şimdi o kadın da saray pencerelerinden bu yâ- rışı seyrediyormuş. Eier_Fey zullah yarış'tta birirci gelirse, padişaha yalvarıp öna vara « cakımış. Feyzullahe böyle va- adetmiş. p — Çocukça bir iş. Padişah vermeden, saraydaki cariye- lerden hangi biri kendi arzu- sile bir yabarcıya '%"bll“? —Biribirlerini ıevıyorla.r - sa, Feyzullah birinci geldiği zaman padişaha yalvarır.. Malümya, Yıldırımın en za. yıf tarafr, koşuda ve nişancı- İrkta kazananları taltif et . nıııidir. (Devamı vür ) kendi- 3 aai

Bu sayıdan diğer sayfalar: