«Yük Mili Roman Yazan: MAHMUT ATTİLA AYKUT Kirkor diye hitap eden eli ta. bancalı adam doğrularak: — Teslim olunuz. Artık hic bir şey inkâr edemezsiniz. Ce rip beye döndü: — Canip bey hanginizsiniz? — Benim. — Siz şu kenara çekilin — Kemal kimdir? Bir ölü evinden çıkan 2cı bir feryad gibi keskin bir çığlık 868: hareketsizlesen. Donan ve tereddüt geçiren bütün bu müs. bet ve menfi kuvvetlerin carpıs- ma parolası gibi kulaklarımızda çınladı, — Köpekler ne istiyorsunuz ondan! Bü sesi bir silâh sesi takip etti Elektrik lâmbası kırılmıştı, Salon zifiri bir karanlık içerisin. de kalmıştı. Baskını yapanlarla baskına uğrayanlar kısa bir za. man hr“ uğradıklarını şAşırms. Jardı. İste tam bu esnada onun sesini kulaklarımda duydum. — Çabuk kaçınız sigortaları * gevgettim. yordu. çıkmış Ve elimi tutarâk beni yan 0. dalirden birisine doğru sürükle. di. Yanımda duran İhsanın ete ğini çektim. Yumuşak halı Üze- rinde sessizce ilk adımlarımızı atmıştık ki; çakılan bir kibritin kıztl aleviyle beraber bizi tehdit #den o ses tekrar duyuldu: korkunç yıldırım ışığının kızıl bir hat cizerek bir insan varlığı. nr köçertmeden bos bir hedefe doğru vulayarak gittiğini ve bur» bir ikincisinin takip ettiği- ni. uymaştuk; . Silâh sesleri 80. kükta'da"'akteleriii çabik buldu. Her yer karısımışlı. — Pencereden atlayınız. Çok yüksek değildir, Pencereyi el yordamiyle bir lâhzada açtım. Ayaklarım bir asma çardağının ince çitalarma dokundu. Kendimi boşluğa doğ- rü fırlatirm. Benim arkamdan İhsan da kehdini yere attı. Fa kat; henüz doğrulmamıştık ki iki el silâhm bizim bulunduğu. mux tarafa doğru atıldığını ve karışık bir çok seslerin: kayı — Buradslar., İş — Kaçcıyorlar.. Ny my anlara: Dive bağırdıklarını ve bize b eiçirine hp dedi, doğru geldiklerini gördük. Bizi : ez pi ohça - . bir katil gibi bir cani gibi ve âdi e oran bir,at hırsızı gibi koğalayan bu Yeni, hap, enler, oİnsınlar; yakalamak istedikleri Yattı "İZ bir. kimselerin kim olduklarmı ve fg İma; nt Körüin. niçin yakalamak istediklerini A- Mk bağnıncayı caba biliyorlar mıydı?.. / Yy Hayır,. Onlar sadece bir me yorlar vebu uğurda da #zami sadakatle düşman zabıta kuvvet lerine yardım ediyorlardı. (Devamı var) Bibi görmüş bir kadındı. Fakat, Rüstemin hiçbir zaman bir hristiyan kıziyle evlenmesine taraftar değildi. Bunu haz * wedemiyor ve yeğenine: — Beni bunun için mi E - dirneye geirttin? diyordu. Keşki bu günleri görmesey- dim. Koca memlekette ala - cak bir Türk kızı bulama * dın mı? Rüstem: yaparız teyzeciğim! Bu, bizim elimizdedir. Ne ya Payım.. bir kere gönlümü Ma Ni man yiyerek eyaesinin boyu. N Me Arabayı srgermemesni Fia eza eli a rai miş Benler üremi ped Sün ğe koyup ertesi sabah tekrar — Kıpırdamayımız ateş ede. rim, | Oda kapısının vanma gelmiş- tik, İzinei bir k sleviyle be, raber bir taban.. opstladı. Bu üye de bir | rak ve tecessiisle komşu evine | YÜ İma Yama yi, Ki Rizlice girmiş kötü maksatla in. kib, ©. Mrep,, Tek Sanların yakslanmalarmı isti , 'MATB'ER — AET YUZ, SEE LERE HAM) SAİM Yazan ve oynıyan: nedamet eden meşhur dolandırıç; Mahmut Saim ALTINDAĞ Başrollerde: Mediha, Zeynep, Mahmut Saim, Komik Hasan efendi, Agop,Meddah Kâzım vesaire Meddah Kâzım Mediharın kararlıkta Bebekte bir eve gittiğini, yine alaca karanlıkta çıktığını tespit etmişti ma an PERDEYİ AÇIYORUM —ıiu— NİHAYET ONU TUZAĞA j DÜŞÜRÜYORDUK (Aşk) insana neler yaptırmaz? Hapishaneyo düştükçe oradaki. ere anlattığım her macerada muhakkak bir “kadın parmağı!" gıkmıştı, Bunlar içinde, dildadesi için an. | mesini öldürenler mi yoktu... Ne İ ler yoktu? | Hocayı papasa, pspası hocaya sattıktan sonra ceplerim oldukça | dolmuştu, Artık Medihaya telefon &debilirdim, Fakat nereye! gezme. İ ğe gidelim dedimse:; — Rahatsızın... Bu hafta ol - i maz, mazur görün. Diye bir nakarat tutturdu, Muhakkak benden bir oyun yas pacığımı zannederek o çekiniyor, kabul etmek istemiyordu. — Peki, ne vakit, nerede gö - Hğelim? « dedim, ,-— Pazar göcesi her vakitki gi, bi tiyatroda, Olmaz mı? » diye cevap verdi. Tiyatro gecesine doha < e 5 e üç gec Baska çare var md? Çar naçar; — Peki, öyle olsun... demeğe mecbur ye .;,. Meddah Kâzam ariyormus?,, Acaba niçin? Ni O beni ekseriya Tüksim gezino- larmda arerdr, Merak ettim. Ben de onu ara. | Mağa basladım, “Belki gelir” di. i ye Taksim gezinosuna çıktım. İ Baktım Xi biim Kürkçü han sahibi Ağob Pferd biriyle (tavld) oynuyor, Beni görünce rengi kü! > oldu, Tavlayı mavlayı bırak» — Ka bana ne yaj ahpar?, Neredesin sen?, Üğ Dlnlir hana gidemorum... Deli divane olâca- ğm... Zaten aklımm dört tahtası eksikti, sekizini daha kaybettim!, 7 Ne oklu Agop efendi, hayro. 12? . dedim... — Daha ne ölnesk ki shpar?. Arsayı papasa satmanız, vergi paralarını da hocadan £ aimişsnaz. Hocu Seyhilelâm kapımında meka, dar bocü varsa toplamış gelmiş. Papas da Fener Pateikhanesinde- ki papanları arkasına takmış, Ho- —. Papaalar handa adelâ mu. ie yani . Bu olur ahpar” ANL vdanma döndü. Bu za > ME — Sen niçin gitmiyorsun! — Daha da #ororsun, “Sen b adama nasıl Yazıhan; verdin?, deyi hocalar bir koluma yapışı. cak, papaslar bir koluma. Ortada frl fari beni gördlün, da polis cağırmadım? e Tek giyinmişidi. Zannedersin kim orta Hoca ile papaz Kürkçü hanında cenk ederken bi zde Medihayı pusuya düşürmek için plân oyunua çkacak, Ka, ne kafa var bende,, Bangır bangır bağınp po. lise teslim edeydim, Senin hatırım ar deyi her yaptığını Sopik gihi İğnemeden yuttum, Şimdi ne c- acak? Ben hara nasi gidece ğim ?., Haydi hocuyn aican zaman dedik, elinden kurturduk ys pa. pas nasil merim anlalacağız? Horif türkço de az biler, Dünkü Kürkçü hanı, bugün Kadiköy mötrepolithanesine dönmüştür, — Aşop Efendi, işi alevlendir. me, Sen bugün git, odası iğlitli. dir, gelecök, hastadır, dersin, — Ne söylorsun perogam (dos. tum)., Ne söylorsun?.. Lâftır ki edorsun ?,, Savuşurkon telâşla a- nabtarı kapınm Üstünde bırakmış smız, Kapıyı açtrların eşyayı «ip götürdüğünüzü görmüşlerdir. Ku. rık bir cigara iskemlesile hasırla. rı dökülmüş bir sandalye Kalmış. Bir de çatlak U.r bardak, — iyi ya?. «— İyi ya ne?,. Olgara iskemle, sini papas nism, hasırı dökülmüş sandalyeyi de hoca?.. Böyle mi yapalım ?,. Bir de iyi deorsun.. Al, Bak, pencereden bakiyor. Ben hoca veya pâpas geldi zan mettim. Korktum, Telâşin: — Kim bakıyor”. — Karagözdür: karagözcüdür nedir?.. O işte... Adamm, Zaten başmı bep o belaya sokor, Burs- da da hip des bir şey yapmağa kalkar, Bam sit değil ama, si - zinle şurada konuştum deyi yine ben yalınlanırım. Bana Allaha - bilirim ?,, Sakın o tarafa uğrama, Ben de bir hafta kadar uğramıya- cağım. Hoca İlen papas arsa için konuşorlarmış. Belki aralarında bir çare bulurlar, Arsayı #atarlar, alırlar. İşin biraz alevi söner, Ys papas hocayı dolsbn kor; ya hoca papası! Haydi hoş kel, — Güle güle Agop Elendi... ... Kâsım gülerek yanıma geldi: — Azop mıydı 0?., — Eveti, — Selim verdim de beşin ö bir tarafa çevirdi. — Handa kiyamet (£ kopuyor. , ma .. — Kulak asma, Kıyametin kop, ması İçin Hazreti İsa'nm gökten inmesi Jâzam, Mademki Hazreti İm gökten inmemiştir, nasil kıya. miçt kopabilir? Ben sana niçin zeldim, biliyor musun? — Bugünlerde hiç yanıma gel. me Kâzım, Ben de senin beni ara- dığmi öşittim, hattâ merak ettim. Buraya da bugün senin işin gek dim ama... —E.. — Birkaç gin biribirimizi gör. mesek iyi olur, Agobun anlattık, ları beni korkuttu, Hocalarla pa - paslar döğüsüp duruyor, diyor, 5 Yazan: İskender F. SERTELLİ - 105 saraya döneceklerdi. rinin yüzüne dikkatli bak » O akşam araba gelir gel - mez, Rüstem kapıya indi. Çoktanberi ğ i tiği sevgilisini kapıdan - şıladı. Evin üst katma kadar birlikte çıktılar. Ahmet paşa nın Rüsteme oynadığı oyunu iki harem ağasından başka bilen yoktu. Haremağaları için için gü- lerek, Rüstemin haline hem acıyorlar, hem de alay edi . yorlardı. Akşam oldur Rüstem Ma madığı için, ilk görüşte bir şey (o anlayamamıştı. Buda bir Macar dilberiydi.. Macar kızları sarı saçları, mavi gözleri, ince ve müte nasip endamlarile biribirleri. ne pek benzerlerdi. Gece, misafirler gidince Rüstem karısının yanına çık Vu. Odanın kapısmı kapadı. Macar dilberi pek işvebaz 1. — Sizi beklemekten ca * kuruyorduk o İster misin, ars Verde bir (etna, yet) çıkam da biz de mes'ul ola- um. Ben ki kayntımda şu yasa ka» der döğüşlü, kavgalı, bıçaklı, tn- hancali işe girmemiz bir #dâmm, — Yahu,.. Sen bu herifin atıp tutmasma bakma, Hocalarla pa . paslar gırtlak girtlağı ne kavga edecekler, İstersen şimdi bana bir sopa ver, hepsini orada kovalı. yayım. Hocayla panssta bıçak, tabanca bulunur mu”. Benim sa, na gelişim başka bir mesele için... — Yine başımı bir “derde sok. mak için mi? Ben hapislhnnci u- mumiyi boylamadan sen kabil de» gil rahat edemezsin zaten?.. — Böyle söyleme, Üç gündür gece gündüz senin için çalışıyo, rum uslacığım, Medihayı adetâ bir gölgesi gibi adım adım takip ettim, ma bir de ihtiyar diyenler Hajtetinişler.. Ve KEDER ROMANTİK BİR BULUŞMA! Beni tanıyabilmensi için, sol elimde kapalı bir şemsiye tutmamı yazımıştı! — Na yapıyorsun ? — Kaplan terbiye edeteğim. Kendi, mi şimdiden alıştırıyorum. nım sıkıldı. Diyerek, sehhar gözlerini Rüsteme çevirdi. Rüstem, karısının başın. daki tülleri ve ağırlığı kendi eliyle kaldırdı. Mari saçları pı düzeltti. Rüstem, Macar dilberinin yüzüne dikkatle baktı. — Acaba o mu, değil mi? Diye şüpheye düştü. Fa . kat, bu yin da hakiki Ma * riden - güzellikten yana - ge. ri kalmıyordu. ei Rüstem gülerek sordu: — Paşa nasıl oldu da teni bana verdi? — Emir yüksekten gelin * ce,. Ne yapabilirdi? Vm Beni hatırlıyorsun, de - gil mi? — Hatmlamaz olur mu - yum?! İlk gördüğüm günden beri hep seni düşünüyorum. — Ben de öyle, Kışladan — Neticeyi söyle — Mediha Bebekte bir, öve gi- Giyor, — Bebekte mi?.. — Evet!, Bebekte “Kilise, 80- kağmda bir ev... ustacığım! 1 tüyü dökülmüş Van kedisi gl melül mahzun halin” kalbim tı. Bir gece sabaha kadar a - partımanımın köşesinde nöbet bek. ledim, Az daha karakola gidecek. tm, o Çünkü bekçi şüphelendi, Neyse, sabahleyin alaca karanlık, ts Mediha çikti, Doğru bir odomo. bil. Ben de peşinden İkinci oto » Bebeğe. Tramvay yerinde o ötomöbilden indi, Benim şoför o kadar kurnazdı iki kadm çakmasn diye uzaktan ts kip eti. Nihayet Bebekle Else sokağmda bir eve | girdi. Yrtesi sabaha kadar oralanda ibi dolaştım, ağı — Sağ ol, var ol Kümmağım,, Sonra?, — Ertesi sabah kilde alaca amimi le Kendisini oray» götüren DİM tacığım!.. Daha geçen skşam 4. yatroda konuşuyordunuz, Ayni el, biseleri giymişti. Mavi elbiseler, mavi çoraplar, mavi sapka, mavi ipekli boyun stkım,,, Baştan aşağı mavi, Şimdi bunun bir çaresi var — Amar çabuk söyle Küzmer ğım, Heyecanımdan öleceğim, — Bizim Ziyanın »Wnirgânda evi var. Velidesi hernsiresi de İz. mirdeler, Ziya evde yalnız. O da sana çok acıyordu, Bu kar: fettan Mı fettan! Seninle kedi fare ile alay eder gil ii ediyor, O sana aeyor mu”... Ya m y Erenköyüne sen gitmiş ei Dömek ki senin seçm, sâkâlm bi. yeğin. emine, cikarken de Ar . navutlardan tekmeleri X cektin... a — Ya... Öyler!, — Simdi hazır olacağ Mustafayı yanıma alaca; ini İsânın da otomobili yar, i de oraya gelen herifler sabaha karşı xİl zurna sarhöstur. Kendisi alacıkaranlıkta gittiği için her » Balde jçmiyordur, yahut aş içiyor. dur. Sabaha bir sanç kala ben, SE yerli ve İnsanla kapıyı ip Medihayı alacağız! — Gelenek <a — Zorla geti, ii getiririz... Hem sen sorma, Mi karşısında ejderha gibi e görünes öyle bir gelir ki... — Nasil gelir? — Çiftetelii oynyarık ger watacığım. Vallahi çifteteli onu yarak. gelirf,, (Devamı vari sizi konağa götürürlerken, bütün Macar kızları arasın - da bütün cazibenle beni der hal kendine çekmiştin! O gündenberi senin hayalinle yaşıyordum. Kalem gibi uzun. zarif par YAAR) avucunun içine a .. — Seni çok seviyorum, Mariciğim! Senin gibi güzel bir kızı o pinti vezirin kolla. rı arasmda tasavvur ettik çe geceleri uykum kaçıye. ne yapacağımı bi Nihayet bir arkadaşım bana yol gösterdi. seni padişah - tan istedim. Padişah da beni kırmadı; Ahmet paşaya: Mariyi Rüsteme bağışla!,, demiş. İşte bu iş böyle oldu. Mari bir kolunu Rüstemin boynuna doladı: 7 Basmane er