Şii AY 2 / > #, ; ENEL E İZE MİM SAİM Başrollerde: Mediha, a aym a e mağ Kâzm vesaire “Cihan yandı, ların köşkünde buluşmak fena değildi. Mr Fakat orada benim de yanmam ihtimali çok kuvvetliydi Mam nr emmesi yim .| BUNU Cüşünerek bana benzöyen imamı görcerdim. İk arma mir | iyi ki göndermişimi... — Yük Milli Roman ” Yazan: MAHKUT ATTİLA AYKUT enler Rötece “|| — Bizim hatn: işi falcılığa “e Kemal > dökmüş. Yaşabe karıcığım he, a kü 45 Re e el . Jocuklar dedi, Bu akşam 0 3d0lu erkostımı. i Stma, , İtmat aliya Lin Arza; , or Ketmiş. Bir peşin söyl m benim mist rimsiniz.. İtiraz, mitiraz dinle mem. — Çerkes tavuğunuz var mi beyefendi? — Emret İhsancığım. Olmasa | yaratırım, — Şu halde rakımız de hazır — Âlâsı, Hele bir muz rakısı (cs azizim enfes. Y saat kadar müs . Biraz işim var. F tıya bağlar gelirim. ndan açınız İskanbil falr atınız. Tavla var, Briç var bizim hanım poker de de ustadır ha.- Canip bey gittikten sonra İhsan Havrive hanıma: — Hanımefendi arzu ederse niz bir tavla partisi yanarız. Havrive hanım memmun oldu. Hay hay. Onların ikisi de hararetle o. vuna dalm'slardı, vel — Siz oynamak istemez misi- niz Koma! bey. — Tehlikeli hanım. Dajma çekinirim ve cok defa da yenilirim. * Ihsanm kulağı bizdeymis. Der hal atıldı: — Kumarda yenilen aşkta ka zanırmış dostum. — Bende bunun için oynamak istemiyorum ya. Oyunu kaza sam diye korkuyorum.. Necmiye hafifçe sarsıldı: Yüzüme dikkat ve merfa metle bakryordu. Hattâ dayanamadı. Sağ kası. min üzerindeki ktrbaç izini ye mügak elleriyle oksayarak;. — Ah kimbilir ne kadar aci, gtr dedi. Şi Hayrr hie ucımadı Nec mive | Yüzüme hayretle baktı: — Evet hiç biç acımadı. Daha vavaş sesle: — Çünkü; evveli Mustafa Ke, malin çocuğu olduğumu &onra da senin sevgini düşünerek ta- iammül ve metanet göstermesi... Bi bildim. Et acır, cild ytrtilr kemik kırılır bunlar hakiket- yanmda o kadar boş ve mânasız seylerdir ki.. Beni dikkatle dinliyordu. De- | vam ettim i — Yeter ki kalp ağrısı, gönül acısı olmasın. Görünüşlerin kapkara, kop korkunç yüzü bizi ürkültmemeli- dir.. Siltiını gördüğün düşman, dan sakınma o, düşmandan kork ki elinde silâh verine hir demet seydir Necmiye | PERDEYİ AÇIYOR —s— TACIREİ FACİRENİN SIK bin OYUNU Sokukta yürürken Habeş krulı gibi giliyordum. Yalmz arkamda şemsiye tutan fellâh eksik!, Ne « kumarda den mit. Asta, işte, muvaffak olanm yürü ks olür da ondan.. ç Mediha ile barlık, Dün gece tiyatroya geldi, Oyundan sonra Osmanbey buhçesine bir saatten fazla oturduk. O söyledi ben din- ledim, ben söyledim o dinledi. Nibayet u ruştuk.., , Yarm aksam Wrenköyünde “Ci, hanyandı” larm köşkünde buluşa cağız, Bu Köşkte yalnız iki © Arnavut beleği varmaz, “Yalnız iki Arnavut bekçi, cümlesi Banı bir haymiı alâmet 'divse de' ne yapayım? inşallak!.." demekten baska çaren var mı? Ask insanı (kör) edermiş!,. Aşk İnsnnı (sörsem) edermiş! Acaba ben de (kör ve sersem) m) olmustum ?.. Kendi kendime soruyorum: “Bu taşmak; #öyic (başbaşa bir gece seçrmek için tâ Erenköyüne ka, dar gilmeğe ne lüzum var? Hay. Gi, Medihann dpartımanı müsait değil diyelim, Koskoca İstanbu. tun, Beyoğlunun, Şişiinin suyu mu çekti? Bomboş kögk!,, Sonra? #1 Amavut?.. İki mehibüggekil Arnavut gözü- min önüne geliyor: Meselâ tam biz (Media) ileri nuş sofem gani kurduk: -hirer irade çakıştı. racağiz, İmkryorsün kn “asiğide Amavatlar #LİH almışlar. — Mori ne srar bu kaltakla bu tebek burada? Olur ya”. Arnavutinr ellerinde birer sopa, çıkıyorlar yükarı, Cihanyandı köşkünde Mahrmt Suğum Yanıyor... Allahın dağ ba. s1. “Bağır'” Kin 'duyucak, İsaa. nm burada yiyeceği sopalhır? say. maktan baska yapacağı ne olabi. tir? Sonra... Yüreğimi oynatan ikin. ci bir daha var: Ben köş, ke aksam ezan: zamanı gidecek miyim ? O, Benden bir saat sonra geleoekmiş!,. Arravutlar tarafın. dan tanılmaklığım ve içeri almıp izaz ve İkram edilmekliğ lime bir de kâğıt verdi. çicek olmasm. Çünkü o tabiat | amlıyaenk?. Bu olan olm bir “pa. güzelliği icerisine akla, hayale | rola”; yahut sonra da gülmek ici sığmayacak kadar kötüMükler | bir “nokta, olabilir. Me doldurmuştur, O halde? Derin, derin düşünüyordu ve Yine dizlerim bülkülmeğe, ayak» beni dinliyorinrdr. larım birbirine dolusmağı taşladı. Kemal dedi., Allah İnsana sevda vereceği 2 , — Efendim. man evveli - #öelenr alremaş, (Devamx wo» X kardeşi imiş. Şimdi ikisini de seviyorum. ikisinden bi » rine kavuşsaydım, belki öte. kini unuturdum. Halil arkadaşını hayretle dinliyor ve söyliyecek söz bulamıyordu. Rüstem: — Sen mesut bir erkek. sin, Hall! dedi. Başında böyle bir dert yok. Gönlün ferah.. üğüntüsüz, ıztırapsız yaşıyorsun! i Halil başmı sallryarak gül — İnsan uzaktan öyle gö. den daha derin. — Ne o.. senin de mi gön. lünü çalmışlar? her şey meydanda değil mi? e Arnavutlar, zavallının s akalını bıyığını keserek onu sudan çıkmış hindi y avrusunu benzetmişlerd; ha, gülmek için, muhakkak Her bir tuzağı dilgürecekti, ... Bizim o “Cankurtaran” imamı Mehmet Efendi bana benzerdi, Sakalir, kısa boylu, altmışlık bir attı, Yalnız benden bir (sarik) £ fazlaydı; o kadar, Beni elimde baklava kutusu ie görünce hem sevindi, bem de diği günagün ilmühaberlerden yine bir koku çıktığına zahip ola. rak ak pak oldu: — Bekle eline sağlık & - ma, böyle telâş “ telâşi: gelişin. den bir şey anlıyamıyorum, ho- cam?. Yoksa yine başımıza bir kaza mi gelmek üzere?.. Derhal cevap verdim: — Aman hocam! dedim; bu de. rece korkak olma, Birsin ki bo. nim her işim sağlamdır!.. — Sağlamdır, bilirim, bilirim faziletlâm amma, senin de ne de- reco sağlam olduğunu bildiğimi Gin kemiimi bir türlü korkudan kurtaramıyorum, Peki, böyle pir telâş sebebi ziyareliniz?.. — Fasiletlüm... 'Sayei âlinizde evleniyorum, İmam efendi ağzını 'bir karış 8. carak: — Aman... Bu yaştan sonra mi Hocam ?,. « diye hayret eti! — Ne yapelım!, ğ ihmal ettiğimiz güm ihtiyarlığı - mada slırız!,. İmam, BA ağar açık yüzüme çöstebek burada ?. öyle pek kolay bir şey değildir! — Nikâh sen kayacıkam Meh- met Efendi, Sana bumun için gel, dim, İki elini #i karış kaldırdı: — Yo,.k!!? « dedi, Bilirsin Ya, sana verdiğim her ilmilheder işin bilâhure üç dofa karykala; se- kiz defa müdiriyete, bilmem kaç defa da mahkemelere gittim, Ala. cağın karı da muhakkak ikoeniir. Bu defa de seninle berber hapis. bhaneyt böylarım. İmuzmün gilin bir beş Mira sdur. trdün, — Sen nikâh iuyuesk değilsin ki, sadece sahit olacaksın Ho. cam, Hoca beşliği atmea yumşadı: Şahit mi? Şahitse bir şoy değil, Adresi ver Bakayım. — Yarm akşam Ererköyünde Chanyandıların köşkündeyiz, Tim ezan zaman geleceksin, A! bu davetiye makımmada küğr ve bu adresi? Köşkü bnlunca sar kapı» yı İki Arnavut açacak, Klğıdı on. lara vereceksin ve: “Ben Mediha Haram tarafından Oogeliyorum!,., diyeceksin hocam?,, — Burada buluşsek da bere ber gitsek, — Ben serde daha evvel gile. dim. — Güzel mi? — Güzel demek de Jâf mı? Tepkr bir tavus kuşuna benziyor,. boy, bos, endam, güzellik. Allah hepsini ona rünür, dedi, hele sen bir ke- yermiş. — Neden evlenmiyorsun” — Engeller var, Rüstemci. ğim! Kızın babası para can- sr. Mendebur bir herife kı. zını vaadetmiş. Onn vermek — Öyle ya, Geliboluda bir istiyor. eza zenginin kızma gönül ver . (— Kiznediyor! — Ne diyecek?! O, beni istiyor. Öteki herife varmı yor. Babası Bana: — Sen parasızm birisin! — diyor Kızını vermiyor. Kızla iki ke re görüştüm. Biribirimizi de- lice seviyoruz. Ah, Esmacr - ğım.. o ne güzel, ne şirin, ne temiz yürekli bir kızcağız. — Bari buraya gelirken kaçırsaydım.. — Bunu ben de düşündüm. ama, yolda gelirken. Eğer orada aklıma gelseydi, ka - ceğim, Hepimiz köskteyiz. Hoca derin derin bir yüzüme sonra #iladeki beşlik banknota baktı, Öyle anlaşılıyordu ki, gele mek istemiyor, faket bes Hrayı da geri veremiyordu. İçini çekerek: — Ah faziletlüm!. - dedi. Hu, ni şu hatırm olmasan seninle hiç. bir iş yapmam âma,,, Ver bakalım gu kâğıdı, Bizim cnhie müezzini burakırım, Tam akşam ezan: ora, dayım. |“. Bizim Meddah Küâşımı tanir per, smiz?.. O benin Hağıyvadımdır. Köftehor (Obir aydır moydanda yoktu, Bu subuh çıka gelmez mi? Meseleyi ona anisttm, Güldü, güldü... Ben de adamakdii kız dım; — Ne gülüyorsun yabu!,, sd. ye çilkeptım, — Gülmiyecek gibi değil ki.. « dedi, Aysa aşikâr karı seni bir tuzağa düşürecek, Ya Arnsvuti. sene, Bunun İçinde hiç hayırlı ta- rafı yok mu7., Furağın hayırlısı olur mu hiç, ustacığım?., Gerçi menfi de olsn az çok şöhretin var, Herkes bilir ki sen tabanta, bıçak, hatt& çakı taşmazsın. Şu Nasrettin Hoca gibi kıyafetine dünyalığı tatir #£h oalırsm, Fikara canı yakmasın. Sana bie Zile Gel GERE Pi a, işte, Modihadan Oo vazgeç. Bu karı #an& Soldan çalacak sopayı, sağ « dan çalacak sopayı vaktiyle mek, tepte falaka yememişsin. Zaptiya kapısında Şefik pasadan da #opa yememişsin. (İşlerinle, etvarmia, sözlerinle herkesi güldürmüş bir adamsın, Tabirde butt olmaz, Ha. yi bir söz vardır: “Çingene çalar, Kürd oynar,, derler. Bu karrda seri öyle oynatacak, Hele saka, İni elime, fesini; önüne alda bir döşür!, - Alla; Alish... Aşkm yep olur mu hiç? — Ben, « dödim, imezârmma ka dar seveceğim, anladın mı?,. Yal ner senin vazifen bu akşam İmam Mehmet Efendiyi takip etmendir. Imamı (O köprüde bekliyeceksin. İmam içeriye girecek... Bir saat sonra Mediha da gelirse meselede tuzak yok, demekiir.Ben Erenköy #tasyonunaki maballebickle bek. lerim, Gelir bana baber verirsin, bon de köşke gülerim, Eğer bana söylediğin şekilde bir "dayak"; “sopa ve “gayrihüm” o ziyafeti — Tuzağa zavallı imam düşe, cek, sopayı e Yiyecek". Anladın hocan, aslağım, çırmak da pek kolay olacak. iu. : Rüstem, kendi derdi yet. miyormuş gibi, şimdi de ar. kadaşının macerasile meşgul oluyor, ona teselli veriyordu. — Senin işin çok kolay, diyordu, bu sefer olmazsa gelecek sefer nasıl olsa ka - çırırsın! Ve sevgiline kavu - şursun! Ya ben?.. Benim der din çok büyük, Halil! Ben, bir kadın, için padişahla cenkleşecek değilim ya... İyi ama, ben senin ye - rinde olsam, Ahmet Paşanın elindeki kızı pekâlâ alırdım. — Nasıl alırdın? ii Padişaha şikâyet ede - — Anlaşılmız var? Padişaha: “Ahmet Pa- şa nişanlım elimden aldı.” yatsı ezanı . Mahsilebici dana yön Sözle bakımağa (başladı. İki sexi- tir oturuyorum, Acaba Kâzm İz kip edemedi mi? Yoksa dan korktu da gelme Cahtmi canana vermek kemali T erki can derler bu derdin mute. ber dormanma,.. Demiyor mu? Kalktım: “Köşke kadar giderim. Uzaktan göyle bir dolaşırım, Kolumdan tutup zorla içeri alacaklar değil ya", diye dü. gündüm, den çilrtm. Eczanenin önüne geldim, Haktım Kâzm koşarak geliyor: bul! Bit Kadiköyünç götürsün, Kacalım, ei Ne var?.. . deneğe kalma. Kolumdan yakaladı, Beş on 4- dım mesafede duran hir arabaya Soktu, Arabacı da: — Bizi Kadıköyüne götür! Ça. buk! Vapnra yelişeceğiz!,, emrini verdi, — Ne oldu? Aalstenna? Bu te, Tâşın no?., treniş gelir, Vapurda karşılaşırız. Wvet, ret. Üsküdara gidelim daha iyi, Oradan sandalla Bogik. taşa geçeriz, Sonru gülmeğe başladı... — Yahu! » dedim, Anlatsona, , Bu ne hal?, Bir korkudan ttri.. yorsun!., Bir kahkaha ile gülmeğe — Dinle hocan! İmamı takip ettim, Adamenliz köşke girdi, İki dakika sonra Arnavudun biri gik- tı. Söyle bir etrafı dolaştı, Görü. nür müyüm hiç! Kimsenin ba hinmadığına. kani olduktan Sola tekrar köşke girdi, İçerde bir ba, ırış.. Bir sesler, Yarım anat son- ra da senin hoca kapıdan çktı, — Dövmüşler mi? — Onu bilmem... Fakat yolum meş kaza düönmils! > — Ne Yapmışlar?.. Küzm gülmeğe başlad: << Sakalını bıyiğme traş et nişler, hindi yavruma ten çıktı. On on beş adım . gi, Bir taşm üstüne oturdu. Bir diği, ra yaktı. Herifi görsen, Casenvizik olmuş. İmamm önünden geyme, mek için yolumu uzatmak men, buriyetinde kaldım, Geri döndüm. Amavudun birl köşkten çikti, O önde ben arkada oemneye Ku. dar geldik. Yavaşça camdan bak , tm. o Telefon “diyordu. Ps. mak almak bebamesile içeri git - dim, Telefonun yanma kadar yak, (Lütfen sayfayı çeviriniz) derdin. Padişah böyle şeyle- re fena halde sinirlenir.. Der bal Ahmet Paşaya: “Rüste- min nişanlısını izde et” diye irade eder, sen de bu suretle sevgiline kavuşur « dun. Rüstemin birdenbire göz - leri ışıldadı: — Bu, fena bir fikir de - gil, Fakat, padişah: “Rüste. - min kaç nişanlısı var?” diye- cek olursa, ben ne cevap ve- ririm? z sine imkân yok. Çünkü, aya suçu kendi de işlemiş. Senin ilk nişanlım: o gasbetmiş. İ kincisine meydan. verdirme- mek ve seni memmun etmek için paşaya çıkışacağından ve Mariyi derhal şana vere- ceğinden eminim, “Devami ver)