HABER — Aksam rostam 17 HAZİRAN —1941 Saray Enderonu Hüsyunun en büyük zabiti silâhtar ağa « Hazreti Muhammed'e Hulefayi Raşidin ve Eshabı Resulün kılıçları « Padisahm sofrasında kasık değiştirme - Padişahın cep harçlığı Halkevi amatörleri, beş perdelik kimde duru: Yalnız has odallarm değil, #n- derunu hümayunun bütün zülüflü ağnlariyle beraber bütün enderun halktnm en büyük zabiti ve âmiri silâhtar ağadır, Sabah namazı vaktinde mabe. yin kapısı açılıp da padişah harem. den çıkarak kendisine mumtazır Enderun halkıyla böraber namaz kılmak üzere camiş gittiğ'iie, rs ihtar ağı mabüli büreyunda kendi? ve aruk, geve haremi hümayuna dönünceye Wa. | dar padigahm yanından ayrılmaz, Has odalı bir zülüflü ağanın si- Iâhtar olmak için silihtar olabil. mek için has odalı olmak, kıdem ve silsile şart değildir, Herhangi odadan olursa olsun padişahım nazarı dikkatini celbetmiş, muhab. bet ve cnniyetini kazanmış bir sü Miili ağa padişahın erariyle silâh- tarlık mevkiine çıkarılır, Osmanlı tarihinde baht ve talh ve hüsnün müsandesiyle hazine, kiler ve 86 forli kethüdalığından, tilbent ağa lığından, anahtar ağslığından, pog kir ağılığndan, berber başılıktan silâhtar olmuş birçok zat vardır. Sadrazam, padişaha olan yazılı maruzatını silâhişr ağa vasıtasile sunar, “teolbis” adı verilen bü ma- ruzatm cowapları olan “vadeli se piye,, lori de yine silâhtar sğanm elinden alır, Darphane emini, mutfak emini, * gehremini ve bostancı >adişahim bir oririni almadan yapmaktan çe kindikleri işlerde silâhtar ağaya müracaat ederlor ve onun vasıta» siyle hükümdarm bu husustaki ar» za ve emrini öğrenirler, Endeorunu hümayun gilmânları. am okuyup yazmalarıma, doğruluk ve iffetle vakit geçirmelerine dik kat eder, bu hususta küçücük bir ihmal ve yolsuzluk görürse, hazis ne, kiler ve seferli koğuşları ket- hüdalarnı mes'ul tutar. Hasinedes ki kıymetli silâhlarm ve sefer ha» linde. lüzumlu her çeşit oşyanm temiz, pik, muntazam bir halde bulumdurulmasma dikkat eder, Ramazanm on ikinci günü Hire kai Sandet sandukazmın moraxim. We revan odasma götürüldüğünde, Hırksi Sandet dairesinde bulunan Peygamberimiz Hazreti Muhamme din üç adet kılıçlarını padişaha vo. sir, o da, bu kılıçları ömüz hiza sına kadar kaldırarak öper, Ayni dsirede bulunan Hazreti Mbabek'. re, Ömere, Osmana ve Aliye ve sair ashabı Resule ait yirmi üç adet kılıcı, padişah ve ellâhtar s- adan başlıyarak bütün enderm ağaları tazimle öperler, Bu kılıç ar iki gece rovan odasında kalır, Padişah sarayda yemek yerken, her yemeğe ayrı kaişk gelir, Fa- kat saltanatla bir yere teşrifinde, yemekte, silâhtar ağa padişahm karşısında diz çöker, her yemek değiştikte, padişahm elinden ka. sığını alır, başka bir kaşık verir, aldığı kaşığı da tertemiz lak tül bentlerle siler, bu suretle padişah yemeğini iki katşikla yemiş olur. Bayram ve cums muayodeleri ve selâmlıklarr ve sair bütün me. rasim ve teşrifat ailihlar ağalar tarafmdan tanzim ve idare olunur, Darphane nazırı, mutfak omini, $&hremlini, hekimbaşı, müneccim» başı, Pazarbası, özengi ağaları de. nilen büyük ve küçük mirahurlar bostane'haşı, Baş kanıctaşı, Kapı. cılar kethüdası, şikâr ağaları de. nilen gakıro'bam ve şahincibaş, İstanbul ağası, amber emini, mas- Cırağ edilen silâhtarlara yapılan Yazan: Tayya zade ATA EFENDİ j 100 sene evvel Osmanlı sarayında yaşamış bir ZUlüdü Ağa, raf kâtibi, vekilhârç, ( ahçıhaşı, helvacıbaşı, Oo kuşçubaşı, zülürlü baltacılar kethildası, koz bökçiba. #1, karakulak, iskemleci başı, tel. hiaç!, solak başı, ipek başı ve da. ba bunlar gibi ağalar hep sllâhtar* ağanın maiyeti sayılırlar, Padişahım, cep harçlığı silâhtar ağa ile bazine kethüdasında durur- sa da bu harçlığın sarfına silâhtar ağa bakar, Vezirlerden biri sadrazam tayin olunduğunda davctine silâhtar, çu hadar, rikâptar va baş çuhadar, birinci mirahor, kaperlar kethüda. sı, baltacılar kethüdası ve bostan» cibaşıdan biri memur olurdu, İline ci Mahmut bu vazifeyi yalnız si- Iâhtarlara tahsis otti, Silihtar ağaların şahsi hizme. tinde: has odanın müsteit ağala « rından b*ş ağa, aşağı koğuşlarm okur yazarlarından seçilmiş bir kaftancı, kiler koğupundan bir ki. lerei, istediği koğuştan bir tülün cü ,yedi nefer çuhadar, kilercibaşı baltacısile beraber üç nefer balta. cı, sofalılardan paludeci denilen Eminönü Halkevi sahnesinde: Eski Yunan trajedisinin en heyecanlı piyesi nayat! Kral ödip nasıl ovnandı Geçen akşam Eminönü halkevi sahnesinde Sofoklisin meşhur 6- serlerinden (Kral Ödip) oynandı. bu piyesi memleketimizde ilk de- fa temsil etmek cür'etini gösterdi ler, Çoktanberi Şebir Tiyatrosu Bun oynamak isteyip de bir türlü sahneye koyamadığı Kral Ödip piyesinin Türk sahnelerinde de oy manabileceğini, halkevinin krymet- K rejisörü doktor Celâl Tahsin bize gösterdi, Piyes, eski ve değerli edebiyat çılarımızdan Kemal Emin taraf'm- dan manzum olarak türkçeye çev rilmiştir. Doktor Celâl Tahsinin, temsil den evvel seyircilere kısaca anlat tığı gibi, Kral Ödip piyesinin beş perdesinin de aynı sahnede geç- mesinin sebepleri vardır: Yunan trajodisinde kaide “Zamanda, me kânda ve mevrada,, birlik temin etmektir. Bu piyeste de vak'a bir zamanda, bir günde ve aynı yerde geçer, Tek dekor içinde oynamak mecburiyeti bundan mü- tevetlittir, Bu itibarla, Fransız klâ siklerindeki kaideler Yunan tra jedisine uymaz, Yunan trajedisi nin kendine maheua hususiyetleri vardır, Sofoklisin bütün hayatında yaz dığı 123 dramdan, zamanımıza yalnız yodisi intikal edebilmiştir. Kral Ödip, bu şaheserlerden biri- dir. Hatti Celâl Tahsinin iddiası. aa göre, Kral Ödip, tiyatronun mebdeini teşkil eder. bir sofalı, ayrıca gedikli ve aylik» Gerçi Sofoklistön önce Eşil de İk beş nefer aofalı, has ahır hade. | bir çok eser yazmıştır. Fakat, E metinden iki nefer yedekçi, hey-| si, Hhbları fazla inansn omutaas böci ocağından iki nefer heybeci, | sıp bir adamdı. Eşile göre; insan sakalar — bilâk bir refer saki bulunur, İrkların eezasmı görmelidir der ve Silâhtarağalar çırağ edilecekleri | bütün eserlerinde fenalık yapanla çülerile çürütür ve bu eserinde insanların yaptığı fenalıklarn hep si kendi iradesile olmadığına İşa- lan sllâhtarlar, çıktığının Ödüncü| yet oder. öperler, Her İkisine de bol yenli | andan bile intihap olunmuştu. srtı sümer kürkler giydirilir. Hu- Bofoklis, Kral Ödip bd yardan gikmen, çırağ edilen sllkbe | sa ara, yukardaki tesi müğa tar bütün enderun dairelerini do. 1 iegürik Wörküme” Mallıdağır; “Bia | <0 Mi. ba pipini yazmuştar. odaya güldiğinde kendisine tatir, | erin sonuda görüyeres ki, Kral kahve, serbet, gül suyu ve buhur MR — Kİ e öldürmüş, anasile bilmiyerek ev- kir ağasıyla köşe peşkir ağaları « N esirini koltukları der | tenmiştir. Sakar kaflancan de Delizdeki fu Eski Yunan tiyatro tarihine çok heyecanlı bir masal olarak geçen #llâhtar ağa sadrazamlık, kaptana | öldürülünce yerine onu lâyık gör paşalık yahut kubbe vezirliği 6- | müşler,. Lâyüsun dul kalan zevce mevkli icabı bu veda merasimind* prlı, vicdanı temiz, elinden bir bizest bulunamaz, bir vekil gönde- | kaza çıkmış olmasma rağmen, iyi derir, bir adam, Başrahiple, ahalinin iztrapları Filipin adalarındaki hakkında konuşuyor, Ödip sami- Japonlar iye miyetle anlatıyor. Milletinin aci. ediliyor larmı, feryatlarmı duymaktadır. Bu umumi felâkete kars! çare ve teselli ariyor, Son bir ümitle ka- ymm biraderi Kroonu (Delf) mabs dine göndermiştir. (Apolon) dan ne yapılmasını soracaktır; Kreon ZAYİ — İstanbul Bahriye sevkiyat un dönmesini bekliyor. Az sonra müdürlüğünden alarak Rize askerlik | Krvon görümür. Apolonun yapılma şubesine kaydettirdiğim terhis tezke,' mr iltizam ettiği çare şudur; Öl remi zayi ettim, Yenisini alacağım. | dürülen sabık kralm katilinden in am hükmü yoktur. tikam almması,, Bu intikam alm. ee eke alya eği mazaa, vebadan kurtulmak kabil rmdna 391 doğumlu Hali oğlu | OMEYACAKtr. Hasan Kral Ödip, selefinin intikamını Tokyo, 16 (A, A.) — Filipin a dalarından tahliye edilen 683 Ja - pon Ganges Maru vapuru ile Kole. ye müvasalat etmişlerdir. iskender -F. Serel Piyesi manzum olarak türkçeye geviren Kemal Emin Bora "diği söyleniyor. Kral OÖdip ba m e j çıktığını eklıyili bü mustarip günlerin de haberin doğruluğunu gösteren bir hâdise dahr oluyor: Uzaktan gelen bir çobân, Korent kralmiın öldüğünü, ve bu krallık tacınm da kendisine İntikal ettiğini müjde. liyor, Fakat, kral Ödip, Korente asia dönmek istemiyor. Coban, Korent kralmm kral Ö- diple hiç bir mllnasebeti olmadığı ni temin ediyor, Kral Ödip — Kral baha evli- drm derdi, Çoban — Sizi ona ben verdim. Kral Ödip — O halde ben ki- mim? Çoban — Sizi Kitron dağında bulmuştum, Topuklarmız delinmiş- ti, Kral topuklarını muayene eder: — Demek beni başkasınm elin den aldmız? Eminönü Halkevinde gemsi! edilen Kral Ödip piyesinden bir sahne almak içim her şeyi yapmağa ka. rar vermiştir. Halkı bir araya top Tuyor, “Katil kimse meydana çik- sın, Milletin kurtulması için bun. dan başka çare yoktur, Mücrim, sadece vatandan sürülerek ceza- landırılacaktır; ağır ceza Ogörmi yeceklir.,, diyor, İhtiyar ve öma kâhin Treziyas, bu cinayetin meş'um sirrme bili- yor, Söylemek için ortaya atıldığı halde korkunç ve tehlikeli bir te. reddüt geçirmektedir. Kral; — Tep şehri vatanm ol- duğunu unutuyor musun? diyor. Kâhinin tereddüdlünden şüphelene- rok: — Anlıyorum ki, cinayette parmağın vari Ama olmasaydm, hattâ bunu sen yaptın diyeceklim! diye bağırıyor, Kâhin iradesini kaybeder ve: “Katil sissiniz!,, diye haykırır. Kral Ödip, samimi bir adamdır; halkm mutlaka (iyiliğini istiyor. Failini aramak için her türlü fe- dakârlğa katlandığı bu işte onun ne cürmü olabilirdi? Kral, kâhini huzurundan nefretlş kovuyor. Fakat, kâhin neden böyle söy: lemiştir? Kral Ödip bunun sebebi ni bülmakta gecikmiyor: — Hiç şüphe yok ki, Tep şehrinin taç ve tahtma göz diken kaymbirade- rim Kroonun tegvikile,. Kral Ödip duyduğu şüpheyi ve düşündüğü bir fikri saklıyacak ve içinden tedbir alsenk Yaradılışta bir adam değildir. Kreon ile ara larmda acı bir konuşma geçiyor. Bu münakaşa sırasında sahneye gelen Jokast ne yapsın? Biri ko cası, öleki kardeşi, Jokast İhtilâ. fn sebebini sorup anlaymca hay- ret eder, Eski zevci Lâyüsün ölü mile kral Ödipin ne alâkası ola- bilir? Gerçi Lâyüma, kendisini oğ- Tunun öldüreceğini söylemişlerdi. Halbuki o, üç yol ağzmda eşkiya tasrruzuna uğrayarak öldürülmüş. tür, Kraln karısı bunu söyleyince, Ödip titriyor ve düşünüyor: Cina yetin ne zaman ve nerede oldu- Zu, Bi tafi verdiği, Lâyösün boru, ktyafeti ve niha yet yüzünün de kral Ödipe benze kimin — Evel.. Başke bir çobandan.. Lüyüsun çobanlarmdan.. — Acaba yaşıyor mu * Tâyüsun çobanı yaşıyordu. Çe- ğırtıyorlar.. Sahneye geliyor, ve mastrayı arlatıyor, Bu gocuk, ba basmı öldürecezi kanaatile anası tarafından dağa atılmıştır. Bu ço- ban, öteki çobana vermiş, Öteki gobar da, çocuğu olmıyan Korent kralma hediye etmiş, Şimdi her sey meydana çikiyor: Kral Ödip, Tâyüsun oğlu ve katildir, Annesi- nin de zevci olmuş ve ondan da bir çocuğu dünyaya gelmiştir. Ö- dip artık güneşe ve ışığa veda © decek, kendi cezasmı verecektir. Trajedinin son perdesinde Tep- li bir zahit heyecanla koşuyor: Kral hançerle kendi gözlerini oy- muş.. Kraliçe Jokast sarayda ken disini öldürmüştür. Zaten göğsü kıpkımi kan içinde, gözleri kırmi: zi bezle bağlı olarak sahneye çi kan dünkü Âdil ve hayırhah kral, talihinin dayanılmaz, emselsiz ası ıstırapları içinde haykmıyor, Göz lerini oyan hançer, duyduğu vic. dan ve kalp acılarından çök zayıf- tir. Bu müthiş feliketi hayatınm bütin devamınca her yere sürük me RAM MAR MİLA leyip götürecektir. Sarayının ö nünden †feryatlar ve İriltilerle, 'dağın' tepesinde görünen mabede doğru — bir çocuğun delâletile — gidiyor ve yurdundan uzaklaşıyof ... Halkevi sanatkârları piyesi — kendi temsil ve teknik şartları i- çinde — muvaffakıyetle oynadi. lar, Mevzuun bütün teferriatı bir mihver etrafmda dönüyordu, Piyesin asıl bel kemiği, kral Ödip'in sinirli ve teheyyüçlü bir teconsünle anlamak istediği müt hiş sirdir. Bn vahdet, eserin niha yetine kadar bozulmadan devam #öiyor, Kral Ödip rolünde Niyasi Boratap, bu eserin bel kemiğiydi. Beş perdenin bütin yükü kendi omuzlarında olmasına rağmen — bu yükün altımdan yalız sesini kaybederek — kalkabilmesi bü- yük bir muvaffakıyetti, Kreon rollinde Renan Fosforoğ- ha, zabit rolünde Ziya Tanburae, ihtiyar heyetinden Hasan Demir. el, Şinasi Okur, ilk perde de sah nenin heybet ve azameti İçinde bu yabancı hayata biraz vadırga- m gibi görünerek, perdeler de. vem ettikçe tabii hareket ve #0s lerini buldular ve muvaffak oldu lar, Fnkat, ihtiyar heyetinden, dai ma ön plânda konuşan beyaz #. kallı ihtiyarın sesinde ve tavırla rında. Manakyanı hatırlatan bir © da vardı, Korenti çobanı Şakir Arseven, çok tabil bir hava İçinde yaşattı, Tepli çoban da — saka Imın pek sivri bir filesol osakal olmasına, rağmen — hareketliydi. Kraliçe rolünde Şükrüye Bora tap, her piyeste e Şi cen akenginde, bakışlarında. caki Ye ranlıları hatırlatan bir hareke vardı, Mamafih oŞlükrüyenin, ko ki, bunlar arasında yalnız Zühal Noyan konuştu, Ve güzel konuş tu, Kral askerlerinin ve halki teş kil eden figüranların kıyafetleri kusursuz denecek kadar o mikem- meldi, Kema! Emin terelimede muvaf- fak olmuştur, Ama kâhin rolünde Salm Kerim, piyese şayanı takdir bir hareket veriyordu. Sahnenin ık tertibatmdan, dekorlarda mu- vaffakıyetten, komtümlerin güzel liğinden, hasılı piyesin sahneye konuş tarzından takdirle o bahset- mek, hakikatin ta kendisinin ifa. desidir. Eminönü halkevi temsil kolun. daki muvaffakıyetini, halkevinin teosslislindönberi başında bulunan kıymetli rejisörü doktor Celâl Tah sine borçludur. Kendisini ve me- #ai arkadaşlarını tebrik öderim. EN #etemiz yanmdaki kuponla birlikte gönderecekleri EVLENME TEKLİFLERİ, İŞ ARA | MA, İS VERME, ALIM, SATIM gibi Ycari mahiyeti haiz olmıyan kü. Şüs Hânları parma meşrolumuz.) Evlenme teklifleri * Yaş 35. Orta boyu, siyah gözlü, buğday renkli balık etinde O kevircik saçlı wv işlerini btlir, dul, (omusikiye âşina, sesi gözel, hassas, orta tahsili, namuslu ve şerefli | bir aile kadını 20.45 yaşları arasında, şerefine itimat edilir, yakışıldı, istikbalini temin ete | mektupları miş bir bayla tanışarak evlenmek İse temektedir. (47. 17iy remsine mü, racaat 171, # Yaş 28, Orta baylu, açık kumral yapı er İşlerine tamamen vâkıf bir bayan 35 - 40 yaşları srasında orta boylu, esmer, memur veyn meslek sahibi bir bayia evlenmek istemekten dir, Ulnel 8) remzine mliracant » 17 # Yaş 35, boy 171, serbest mestek (Pik 37) (8. 3) (KM) (Kece BN (Çevik 156) ÇTekyrldrr. 3) ÇY'imazı (İzmir!) Ufırant 26) (Marikayıki ar) (Bayan aşçı) (adiya) (2602) Gi.) (K. 1 Orel )