Haber 16 Haziran 1941 sayfa 3 | Gaste Arşivi

16 Haziran 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

16 Haziran 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| İU HAZIR.A.N——IMI ,4 Ksıııı POITASI Sahibi ve Wejrişet Müdürü | Haıınmıııı ilka , m.ıoi“ııı C ı * Bamldığı yer Vakıt matbaası kal —.. —. ı..— İ Mıııı löâdiseler /e Tarih Üluz sene harbi... Kadircan Kaflı VAmerikanın Belçikadaki eski ük elçisi Cudahy Belçikanın Ka ıı. n sonra gazetecılıge he. | ; eski cumhürreisi Hu, 'bırlıkte bir eser yazatak Framz başvekili Reyno'nun Yânetle itham ettiği Belçika Aalı Leopold'u müdafaa ile işe Şladı. Hitlerle mülâkat yaptı. N günlerde Almanyayı terket- öğrendik. Kendisinin söy. ğıne bakılırsa Hitler onu ’—' ca kabul etmeniiş. Diyor ki: (“Bende hasıl olan intibea göre PHüler Amerikalı olduğum için M sevmemiştir. Almanlar ve #r yakında Amerikanin hâr- * gifeceğini zannediyorlar. Şa: |: hrap bifinci teşrinden evv2l bir reticeoye bağlanmazsa sene harbdi” ne dönecek. Lu; B“Slın hartin çabuk bitmesini Vdi çıkarac,ur da çok istiyor. 1 Otuz sen. süreceğini Zannet:- *Yiz. lakin dört aya kadar bi. “*Rini ümit etmek de dünvaya hâdiselere yeşil gözlükle dmak olur ve boş hayaldir. b olunca Cudiîıd);âılf % “D'eyc uzak Ğ u 5 demektir. uzadık ner asrın ilk yarısmla a 3D kıt'azı bığiük bir bulran Ymişti. —Onyedinci asrın ilk "Wa bu buhran daha kuv-. %1 &g tekerrür etmiştir. İşte (|."©8 - 1659) seneleri arasmdaki devreye “otuz sene harbi” İr, O zaman da şimdiki gi. XAWUDP,nm orta, garmp ve si, “Ndeki bütün devletler ar'a- ndaha.rp etmişlerdir. Buhran Almanya imparator, mıştır. “Z sene harbi din meselele, bh.;lamışt:r, Çekler katolik h&kumdarlarma karşı ayak ' Avusturyayı | * d&hılî harp derhal bn' Alman- - harb olmuştur; çünkü haris A İ ya hükümdarı bir çok ve ( Stakil devletlerden mürekkep | yayı tek devlet hali. km *mak, imaratorun da in, ) 'lugıl verasetle ve Frahr h Oh uğu gibi taç giymesini etlmek i.s_ıvondu Alman -'î'f-îm,; le Avusturya büküm. n.î Danimarka, İs. Höllanda, Belçika ve İs, Ya işe i"ı - L ; 1635 den ğ Pr*nsa.bubüşükdrımm Ca aktörü oldu. %sene harplerinin en çok (B Sarpan atrafr orduların ma- ı olmasıdır; askerler kim y Ierineışverdrseonunba?- SI altına geçiyorlardı; bun. İ arasında her mıllettenve ır ilde toplanmış olan | Urduya_w döğuşuyorlar. ordusundaki j* erle, Ondumsgmp olunca ? tarafa geçiyor, onlara hiz- Gdl'yorlanh niçin ve kiminle p ettiklerini — bilmiyorlardı; ”'- arı ve elbiselerile birlikte ! ?Orlardı O;dular;âı menzil ve H*eri harp besliyordu; yaşamak | vağma yanıyorlardı ve kart. | Jfle çocukları, harp mevdan, |fa bile arkalarından geliyor- N l i Üç bin kişilik bir alayın | : düt%eşbmarabasö. HABER—Akşumpoefam Alman hariciye nouretı' ' sözcüsü diyor ki: Fransız-ıngılız dostluğu Ebediyen mahvolmustur ——— Almanya Suriyedeki mu- kavemetin manevi tarafı ile meşguldür Berlin, 1 5(A, A,) — Bir husu- Bi muhabir bildiriyor: Alman hariciye nezaretinin söz cüsü Suriyedeki Fransız mukave. meti hakkmda demiğştir ki: Bu mukavemet, mücssir olsun olmasın, değil mi ki yapılmâakta « dır, mühimdir. Almanya mesele »« nin mane€vi ve siyasi tarafı ile a- lâkadardır. İngiltere Suriyeyi işgale müvafe fak olsa bile bu hiçbir rol oyna « maz, Asıl mesele Fransız « İngiliz dostluğunun ebediyyen mahvol - müuş bulunmasıdır, Visi ile Londra arasındaki '47*!4f gelecek hâdise » lörde mühim bir rol oynryacaktır. Suriyenin — ziyar fer'idir. Ve Fransa nihaf Alman zaferinden sonra bunu tekrar Elde edecektir. Ö5 .. Rocester üniversitesi Çörçite fahri dok'orluk ünvanı verdi Roçester, 15 (A, A.) — Ro « çester üniversitesi Çörçile fahri hukuk doktoru unvanını verecek « tir. Bu unvan, Üniversitenin ders yilt Sonu münasebetiyle pazart€. si sabahı yapılacak merasimde ve- rilecektir. » Çörgil yarm saat 15.45 de rüde yoda Amorikaya hitaben söyliyee ceği bir nutükla bu unvanı kabül edecektir. Çörçilin nutku on dü« kika sürecektir. İktısad! harp nezareti müdürle- ınden profs—qor Hall Çörçil nam- -— ALRanİrbrm tabiydi. Ric'at edilirken düşma., na kalmasın diye buğdaylar. ot halinde bile olsa, tahrip edili- yordu, Bir ordu bir yere girince hayvanlar boğazlanıyor; ev eş. yası Isınmak veva yemek pişir- mek için yakılryor; atlar odalara | yerlestiriliyordu. Askerler- sadesc para topla, mak ve midelerini doldurmak için harbediyorlardı; silâhlari onların geçim vasıtalarıydı. Bu yüzden Ayvrupa — tarihin en müthiş ıztıraplarını çekti. 100 den fazla Japon harp gemisi Çunking sahilı açıklarında toplandı Çunking, 15 (A.A.) — Röyter Ajan sınım bildirdiğine göre, Çunking sahili açıklarında tahaşşüt eden ve yüzden fazla harp gemisini ihtiva eden kuv- vet)l bir Japon donanmasına mensup bir kaç cüzitam cenuba doğru ilerle« mektedir. Burada zannedildiğine göre, mez: kür harp gemilerinin o civarda bulu- nan Japonyanım cenubi Pasifikte müe him bir harekete geçeceğine — delâlet edet, Japon donanması kruvazörler ve bir tayyare gemisini ihtiva eylemek- tedir. di N ae Hırvatistan üçlü pakta girdi Venedikte dün bir resmi tebliğ neşredildi Venedik, 15 (A.A.Y — Aşağı- daki resmi tebliğ neşredılmıştır Buügün saat 12 de imza edilen bir protokolla müstaki! Hırvu. devleti 27 eylül 1941 de Alman. va » İtalya ve Japonya arasında aktedilen üçlü pakta iltikak et- miştir. Hırvatistanın üçlü pakta İti. hakı hakkındaki bir protokol AL- manya namma Fon Ribentron, İtalya namına Kont Ciyano, Ja- ponya namma Japon büyük elçi- si Korikiri Hırvatistan namma Ante Paveliç, Macaristan namı - na Macar elcisi Villeni, Roman - ya namına Romanya elçisi Gri, tocya, Bulgaristan namına Bul | gar elcisi Karacaef, Slovakya na ramna Slovak elçisi Calmno tara- fındanm imamalanımratrr. $ & & Roma, 18 ÇA. A.) — İtalyan hariciye nazırı kont Ciyano ile Alman hariciye nazırı Von Ri- bentrop, Hrrvatistanın üclü pak. ta iltihakı münasebetiyle vuku bulan birleşmeden istifade ede, rek bugün iki uzun —mülâkatta bulunmuşlardır. Bu mülâkatlardan biri sabah- leyin imza merasiminden evvel 1İ':î.ıilrıcîsi deöğleden sonra vuku muştur , Von Ribentrop Japonyanın Roma büyük elçisi Horikiri ile d Si ebü ingiliz tayyareleri Şımalı Fransa üzerinde Tarama yaptılar Garbi Almanyada da sınai hedefler bombalandı Londra, 15 (A.A.) — İngiliz Hava Nezaretinin tebliği: Dün sabah erkenden av tay . yareleri mühim kuvvetler halin - de Mans ve şimali Fransa üze- ritde geniş tarama — uçuşları yapmışlardır. Bunlara refakat eden bir bom bacı teşekkülü tayyare meyda- umna taarruz etmiş, mevdanda'ri binalara hasar kaydetmiştir. Mu harebelerde üç düsman avcı tay yaresi düşürmüşlerdir. Dün avcılarımız tarafından yapılan başka taarruz hareketle- rinde Cherbourg civarmda bir tayyare meydanma ve Manş de, nizinde bir Alman devriye gemi- sine mitralyöz ve top ateşi ile hücum edilmiştir. ! Bir bombardıman tayyaremiz bu gündüz hareketlerinden dön, memiştir. Dün gece bombardıman tayya- relerimiz yeniden garhi Alman, ya ilzerinde uçarak Hia mınta- kasında endüstri hedeflerine ta, arruz etmişlerdir. Yanamlar c karılmış ve alcak — bulutlar ta- arruzun tâam neticelerinin mü- sahedesini imkânsız hırakmıştır. Bü hareketten hicbir tayyare, miz zayi olmamıştır. iki tayyare gemisi Cebelüttarıkta Balındca, 10 (â.A,) — Bugün saat re gemilerile Renovn zirhlışı ve dört destroyer Akdenizden gele rek Cebelüttarık limanına girmis lerdir, Bu srrada milliyeti meçhul bir tay yare alçaktan müstahkem mevki üzerinde, hava dafi toplarınm şid detli ateşine rağmen — uçuüyordu, Bu tayyare biraz sonra aynı tip ten bir tayyara ile birleşmiştir. Bir saatten fazla bu iki tayyare gidip gelmisşlerse de bomba atma mışlardır, Hava dafi bataryaları da bunlara isabet kaydedememiştir. jl da Arkt Royal ve Viktori tayya, 3 Bekarlıgın ruhi ve marazi cepheleri Khi * Ç l n “Edip, sanatkâr, doklor. eruallim hakiki gporcu gibi bazı tnsanlar subllmmte itlon dediğimiz tahteşşuurı dinamlzrı sayesinde cinsi arzularımı â meslek ibdalarma tahvi! ederler, Halbuki alelâde dalâletzede ve sinirli insan DE libido'sunu kaba realitelere veya asabi bir hastalığa kalbeder; o halde zinir. İlilik ile sanaf eseri aynı dinamizrut eseridir. Bazı müstesna kafalarda deba ğüe sinirlikin tev'em olması da bu mekanizmadan ileri gelmektedir.,, Banat ve Bütün bir ömür müddetince be- kâr kalmaya mahküm olan münev ver bekârlardan nispeten az bir kısmı ve bilhassa kültür sahasın « öa müsmir bir faaliyet gösterenlce ri kuvvetli cinsi temayüllerini sub- | Imation yani ilâ sayesinde müh- telif jistikametlere tevcih öderler. Bu ruhi mekanizma tahtesguuru « muzuün dinamik nesiclerinde ve kendiliğinden vakidir; bu suretle rüh hekiminin psikanalizin muhte- lif tedavi ve - tahlil metodlarma .mümca.at etmesi suretile vardığı | (HâA) dan ayrılır. Kültür müneve 'yerde ve bilhassa yüksek sanate |kâr, şair, edip veya filozof gibi ' mümtaz şahsiyetlerde vaki olan hınsi İlâ binefsihidir (auto sub- limatlon) tabiatin bir fitreti ve mevhibesidir; halbuki hekim iane- sile sinirli, psikopat bir İnâanda .vaki olan ilâ sun'idir. Esasen alce lâde dalâletzede ve sinirli iİnsan Libidosunu yani cinsi ve şehevi temayüllerini kaba realitelere ve- yA sinirlilik ve ruhi buhranlara ' kalbader. 'Cinsiyetin marazi şekli- | ni, cemiyet için kabili hazım olmıa yan tıfli cinsi meyelânlarmı ale « lâde insan bir sinir buhranımmın &- razlarına kâalbeder ve ancak psi- kanaliz (tahteşşuurun tahlili) ve«s sitasiyle bunlar Şşuura çıkıp da muztarip olan sinirli hasta hakiki sebebi anlayınca rahat eder ve bu gefer yine ruh hekiminin yardımis le başeri bir esere koyulmaya baş lar: yani cinsi arzuları faydalı ve normal bir gekilde Nlâ edilmiş o - lur, Fakat sanat kabiliyet ve iİ&tie dadıma sahip olan sanatkârlar ve« ya ilim adamları bir hekmi müda- halesi vaki olmaksızm ilâ mekaniz- Mması Savesinde bütün hulyalartrını, ',M sarzularını, siddetli aşklarmı sanat veya meslek fbdalınnı ede- bi eserlere kalbederler; bu. ıuret— le şair, ressam, bestekâr dalima hayal peşindedir ve tahteşşmürüs nun dinamik unsurlarıyla subli - mation mekanizmasma varır ve şaheserler vücuda getirir. Beect a hoven sağır ve aşklarında gayri « mes'ut olduğu halde bütün tasşkm S” vi arzusunu İlâya vermisş ve —— - -- — (*) Diğer yazılar stra İle 2, 4, 7, 6 12, 14. 16, 20,'23, 27, 20, 31 mayısta, 8. 5. 8, 10, 14 haziranda çıkmıştır. — Bu muhakkak, madam!., — Gördünüz mü ya?. Çünkü hiçbir gey düşünmüyorum,.. Yarm ne olacağmı, ne yapacağımı bilmi- yorum, bilmek de İstemiyorum!,.. Hayatın her dakikası, her - saati benim için yeni bir sürpriz, Yeni mechullerle dolu!.. — Anlıyorum, sevzili kontes, anlıyorum!,, Bir kukla gibi yaşas mayr saadet addediyorsunuz!,, —- Kukla gibi mi?.. Hayır! ha. yır!.. Bir kukla, bu kadar yüksek muhitlere, meşhur adamların aram sma yükselebilir mi?,. Bir kukla » nin her arzusu en büyük adamlar tarafından yapılır mı?,. İşte Elmis Ho bana bu kuüdreti vermiştir. Kontes Aneşkanm bu garipn söz- lerinden pek hayrete düşen F'ran« sız ajanı gayrlihtiyari ve pek Bi « nirli bir halde gülerek güzel kon. tesin yüzüne gu acı istihzayı fır - latryor: — Korkarım ki, sevgili kontes, şu anda bile bu sözleri dilber ağ- zınızdan bana söyliyen bizzat E « millodur!.. Kontes zeki Fransızın bu aslayk. na billür bir kahkahayla mukabe- le ediyor. Fakat birdenbire gayet ciddi ve trajik bir tavırla; — Ah!, Bütün bu saadetime rağmen, bazan, kendi kendime has ret duyduğum olmuyor değil!., Kendi kendime çekilmek, kendi - mi yaşamak için şiddetli bir arzu duyuyorum!,, Emilionun bu garip ve görünmez kelepçelerinden küre tulmak, ailkinmek, kendi — bağıma sERE - AY <ST Yeni H (ırbın KIZIL RITABI Yoznü; Casus mektebi prgtesörlerinden Vengham ——— larm babast olan Emilio dahi haye ret verecek muvaffakıyetler elde etmiştir. Emilionun bilinen ve tesbit: cdi lebilen en büyük muvaffakjyetle « rinden birisinin ise sanki kendiğ&i- nin cansız bir rakibi addederek bo “ğuştuğu mıknatisli hava maynlarle yaşamak, herkes gibi, her kadın gibi yaşamak istiyorum! Fakat... sevgili dostum, bu imkânsız, im « kânsız!.. —— İmkânsız mr? Niçin madam ? — Çünkü,.. Oh, bilmiyorum!.. Fakat İmkânsız!., Bu katil ada - min pençesinden artık kurtulma- mıza imkân görmüyorum, Ölme « den buhndan kurtulunabileceğini zannetmiyorum!., j Filhakika — Aneşka, kendisinin pek güzel sezdiği gibi, Emillonun pençesinden ancak öldürülmek Sum retiyle kurtulabildi, Fakat Fransız ajanının pek mü- him bir vesika teşkil eden bu ra- poru çengel kadınlarının Emilioya ne garip bir şekilde bağlandıklarım pr gayet bariz bir surette anlat « maktadır, Kontes Aneşkanm bu itirafları da göstermektedir ki dilhber kon- tes bu mahir casus tarafından de tin bir surette manyatize edilmiş bulunmaktaydı. Esasen Emilioya “çiğer sökücü,, denilmesinin se « bebi de budur. O, kurbanlarmım adetâ ruhunu söküp çıkarmakta, onları bir oto « maât gibi mihaniki bir kolaylıkla — ı Hdimi' g' &i e &i cürümler işliyecek bir hale koy « maktadır, Emilio vakıâ koöntes —Aneşkas yı hiçbir cinayette kullanmamış - tır. Esasen çengel kadınlarmı ci- nayetler için değil, onları, yaptı - racağı adamları eline geçirmek i- Gİn kullanmaktadır. Ciğer sökücü lâkabiyle şöhret simış olan Emilioya hakikaten mıknatıslı adam denilmesi, bence daha doğrudur. Bu harp esnasmda, bilhassa Av rupanm sanayi merkezlerini teşkli eden şehirlerinde bu adam kadar dehşet uyandırmış pek nadir san zuhur etmiştir. Zaman olmuştur ki bu şehir « lerde ölü yüzlü ve donuk bakışlı, manyatize edilmiş İnsanlar birer in- *hortlak gibi dolaşmışlar, her tae rafa dehşet vermiİşlerdir. Emilionun icat ettiği bu casus. luk nev'i, birçoklarınca bir fantezi mahiyetinde kalacak, büyük işler görmeye müsait bir inkisaf göste- remiyecek zannedilmişti. Halbuki Emilloyu takip eden manyatizör casuslar, bu yeni usuü« lin pek çok işe yaradığmı İspat na karşı indirdiği darbe olduğuna süphe yoktur, Malüm olduğu üzere Almanların denizde miknatıslı mayn İcatlarını Fransız istihbaratı, bu maynlar or taya cıkarılmadan evvel öğren « miş, fakat Fransızlar da her ne - dense bu hususta edindikleri ma- lümatı fevkalâde gizli tutmuşlar. di, Fransız kurmaylığınım Almanlas rm bu keşfini herkesten gizli tut- ması, herhalde, bu maynların ma hiyetini tamamiyle ve iyice öğre. nebilmek için olsa gerektir. Netce kim bir Fransız mühendisi, daha Fransa harbi başlamadan evvel, mıknatısır maynlarm havaya tat. bikr üzerinde gayet mühim tecrü- belere girişmiş bulunuyordu. Bu mühendis, Fransanm Lil şeh rinde, dağ altında inşa edilmiş gayet gizli askeri keşfiyat lâbo - ratuvarlarında çalışmakta ve Al « manlara hakikaten şaşırtıcı ola - cak bir sürpriz hazırlamaktaydı. Frnsiz mühendisinin — tasavvur ettiği şey gayöt basit, hava taara ruzlarını akamete uğratmak hu - susunda fevkalâde müessir olacak . bir silâhtı. (Devamı var) Dr. RASİM ADASAL ilâhi senfoniler vücuda getirmiş « tir. Bsasen sublimatlon'a mazhar olan insanların şehvetten mahrum oldukları sanılmasın!,, Bilâkis bun larda da cinsi arzu kuvvetlidir, fak kat aşkları çok ince ve idealdir; hıyanetler, ademi İtminanlar kar. gisında alelâde insanlar gibi rehi şok'lara uğrayıp psikopat ve sinire li olmazlar. Vagnerin Tristanı ilâ« nim mükemmel bir eseridir; çünkü müellifin — Mathilde Vesendonek hakkmda beslediği betbaht aşkım bütün heyecanlarmı ve ateslerini ifade etmektedir, Görüyoruz ki flâ çok yüksek bir kültürün, ibda ve ilham gibi husust ruh intisaçları. nm bir eseridir. Cinsi arzusunu meselâ kleptomaniye yani marazi hırsızlığa veya tenasül uzuvlarmı teşhir illetine tahvil eden bir a « damda sublimation mevzubahs ol maz; gerçi asabi ârüzla sanat es€. ri mekanizma bakımından ayni die namizmin eseridirler; fakat biri « sinde eser hastalık, diğerinde ise ibdadır. Maamafih ayni gşahısta-bu her iki safhada görülebilir; yani bem hakiki deha ve ilâya uğramıs esşer meyvcuttur; fakat şahis ayni zamanda asabiyülmizac veya de « jeneredir, Bazı müstesna vakalare da deha ile sinirliliğin tevem oöle ması bu mekanizmadan ileri gol mektedir. J, J. Rousseanu, Guy de Maupasant, Nieteshe bu kabilden büyük insanlardır. — Eflâtuni aşk da, cinsf arzunun bir nevi suhli. mation'udur; çünkü kendini bu aş- ka veren insan mahbuplarımın kar gısında hayvani münasebetler dü« Şünmez; bütün itminan (hubbu cemal) den ibarettir, Eflâtunun dediği gibi, “asgk, semalara kadar vukseİPn bir nebattır. Gerci kök- lâri arzin . M çiçekler verebilir. (sublimation ). Kendilerini dine ve ibadete ve« ren insanlarım bekâr kalmaları ve cinsi münasebetlerden mahrum öl» duklsıfıı :ığc bir nevroz göster « memele ne İlâ sayesindedir. İlânım d , İzdivaç bahsinde “Sporcular ve cinsiyet" tahlili « mizde zikrettiğimiz gibi hakiki Bporcu da uzun müddet bu meka- nizma sayesinde spor yapar, şame piyon olur; ve maddi cins! miüna- Bebetlere, başvurmaz, Muallim, su bay gibi bar.ı insanların be!r.l.r Ola dukları halde bütün hayatlarmı iş- lerine, vakfmefa etmeleri bir ne« vi ilâdır. Dr, Rasim ADASAL 0 Bir Amerikan gazetesi Amerikanın harbe girme- sini istiyor “Hitler A::u_h siyaset hakkındaki istihfafını suratımıza ttı,, Vaşington, 15 (A. A,) — Va « şington Post gazetesi Birleşik A« merikanm harbe girmesini açıkça istiyor ve diyor ki: Eğer — harp halindeysek trpkr harpteymisiz gibi dolambaçlı yol « lara girmeksizin hareket — etmeli- yiz, Hitler Amerika siyaseti hak- kmdaki istihfafmı suratımıza at « tı, Hitlere mukayemet etmek za « manı gelmiştir. Ruzveltin ordu başkumandanı sıfatiyle bir kartfır vermesi ve Amerikalılarm can ve mallarını korumak olan kanımi va- zifesini yapması lâzmdmr, Bu ka « rar da şudur: Amerikalıların can ve mallarını tahrik olmaksızın ba« tırarak denizlerdeki hürriyetimizi mahveden nazi korsanlarmı ve denizaltılarmı araştırmak ve tah. rip etmek için donanmamıza emir ıe'ımektlr. Hitler İngiltereyi kovmak ve gı.rp yarı küresine hâkim olmak i. mşıym- Ruzvelt Hitlerin her tür. lü deniz hâkimiyetini ela alması . na karşı sön mutkın- Ufakat semavi — ı dn söylemisti. Bunu hıhıhtını ” » “JİW l

Bu sayıdan diğer sayfalar: