14 Haziran 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

14 Haziran 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

# 4 HAZIRAN—1941 Eski Kitapları karıştırırken Kütüphanemi karıştırırken eli- | yıldızı değil, gökteki bir zerrei me bir kitap geçti: Sevda lüzati, | muziyye ki, vzaklIğr o nispetinde Küçük boyda 175 sayfalık bir e. | büyüklüğü vardır. ser; muharriri de Mehmet Celâl,., | Soza olmaz m olma ey semenber, Mehmet Celâli | bugünkü nesil | Bir ahter yine gÜRünda mücevher Pek bilmez, O, Naci devrinde ye: | | İhmirar — Kırmenlık, Bir ba, niş, her telden çalmış, hikâye, | kir masumun yahut hamuslu bir Toman; 'musahabe, manzum Os | dulun yanaklarında haya nişanesi. manl; tarihi, mensur şürler, edebi | dir. ve yat tetkileri, ve birçok şlir, ga- | Yârin gaddir sü güldestei haya. zel, kaside yazmış bir insandır, dir... 2 | Ve muhakkak ki en kuvvetli tara. | o Armağan — Hediye. Sevdiğime İı şairlik cephesidir. Yekünu yüzü | bir armağan Söndermek istedim, asan - içlerinde 16 şar sayfalık | Pırlantalaris süslü bir boroş aldım, Mminimini kitapları da dahil olmak | Anladım ki benim xöz yaşlarım o Üzere * eseri vardır. Şüphesiz bum | pırlantadan daha saf, daha ber » m hepsi bir kiymet, bir sanat | raktar, Onun ipek mendilini aldım, ri, orijinal şeyler değildir. Fa: | ağladım, ağladım. Nihayet sevdi ğime keibimin pırlantalarını gön. derdim. Bir göz yaş! cananıma olmaz mı bir elmas? İzdivaç — Acı bir tarih ki tatlı bir romandan sonra başlar, Fikir etme dedim, teemmül ettin, Evlenme dedim, teehhül ettin. İğbirar — Gücenmek, Ayk ve âşıka arasmda İğbirar pek mu- vakkattir, Barışmaları da, darıl - maları kadar az müddet içinde hu» sule gelir, Ben mahvolayım tahassürile, NE E.R $ ne İşlenmiş olanları. vardır. 1) Ve bunlar eldden nefis, özlü, ruhlu #eylerdir. Ve kendisinin dediği Li- “şairlik ona huda ihsenıdır.,, O devirde, mütefekkir dostum Teyam; Safanm, değerli ve necip İsmail Safa için, “şairi ma- derzat,, dedikleri gibi, şalr Celâli (İde “şairi hudadat,, Hâkahile anar (lr, Müümefih o, “Ada şairi, 4 ie daha fuzla şöhret kazanmış” » Edebiyat tarihinde ona yer ver” Miyenler oldu, hattâ İsmail Habib, | Bep harfleriyle çıkan “Teceddüd Tek olmasın ol nigir muğber! Serziniş — Basa kakmaklık, Gü zel kadınların en terbiyelisinin bi- Ruhiyat Herşey bahisleri insanın kendi elindedir İnsanlar hayatlarında türlü türlü zorhukları uğrarlar.. Bu sorlaklar ne” tcesinde de cismen ve ruhban bir gok rahatsızlıklar geçirirler. Bütün bu» lir insınjarın emellerine ve Çalışma" larına mani olurlar. Ekseriya bu ak” | Siliklerin tesiriyle üzülürler. Hayatta daima muhtaç ve âciz kalırlar, Bed! baht olarak yaşarlar. Bülün bunlar irade goksanlığından ve nefsimize hâkim alamamaktan ileri gelir, | Bir çok yıtinr filozof ve o bilginler İ bu meselelerle uğraşmışlar, insanları nefislerine hâkim ve irsâelerine sâhip Kılınağı çalışmışlar ve be: biri bun lar için ayrı ayrı artctlar kullanmış” lardır. Profesir Köhe'nin eserinde gösterdiği umu çok kolaydır. Bütün bu iyileri “mun, denilen hir tek kelle * mede toplayor. Profesör Kohe uzun seneler hastas larını teğavi ederken takip ettiği en muvntfakiyetli > oni telkip uenlüdür. Bunun iyi ve kati neticelerini görmüş. tür. İnsanların o hemen hemen bepsi telkine müssittir. Onun için profesör de bu tedavi usulünde muvaffak ol. muştur. Bu sal Üzerinde 49 — 35 sene çar liğin profesör sırf kendine mahsus O tan usulü keşfetmiştir. İ Profesör ba usulü keştitmeden ev İ vel kasta ippotizme ediliyor, iyice ve lere saplarıyöorsa onu defetmek için mümkün olduğu kadar kendinizi seç üğiniz elimleyi söylemeğe zorlayınız. Sihbette olan bir insanın sıhhatini basta olanların da Bastalığını tedavisi için mutlaka bu usulü kullanması lA* zmdır, Söylediğimiz usulü tekrar edip nef. sinize telkin yaptıktan #pra bunu büsbütün unutmalısmız. Hatırmızdan gikaymalısmız ve gerürsüz benliğimi zin ne yapacağını usun usun gözetle meğe ibliynç yoktur. Onu kendi ball ne bırakmız. O kendine düşen ödevi yapmış bulunacaklır. Profesör Köbenin tatbik ettiği tel kin usulü bilhassa çocukların terbiye: | si üzerinde büyük bir yol oynamıştır. Çocuk henüz pek küçük iken uyuya. cağı sırada ber anne yavrusuna bir takım telkinlerde bulunur. Bu güzel sözleri çocuk adamakıllı benirhser. Çocuk uyanık olmadığı yanl benliği üzerine tesir edilemediği zaman ku lak zarı Üzerine çocuğun kulağını söylenilen sözler tesir eder, Ve guur Va benliği istirahstte olduğu halda telkin edilen sözleri güzelce sâklar, Ve çocuğun yaşayışının her tarafmda büyük bir iyilik gönlerir. Bu şekil telkine müsait olan çocuk. lsr büyüdükleri saman da kendi ken dilerine telkine gayet kolay alıştırılır. Profesör Kohe, bu şekilde muhtelif baatahane'erde pek çok senelerde bin- yutuldaktarısonna telkin yaprısyordu. £ ece hasta tedavi etmiş v6 bu hasta. | biyatı tarihi, nde hiç bahset » | Bedi, Fakat Latin barflerile çı - i ayni eserin ıstıfaya uğra | Mis bir cab'ında ondan uzun uza” bahsetmek kadirşinaslığını le vazgeçemediği. huylardandır. Beni bizar ederken serzinişler, Yürekte şimdi tirin işler, isler! LARDRI Çörcil'in nutku Almanyada nasıl karşılandı 2...» Berlin, 13 (A.A.) — Yarı remi ibir menbadan or: Üstat Ali Canip de (Adalar şa- Celâl) adlı bir makalesinde, met Celâlin edebi şahsiyet ve , “viyetini tesbit ve sairlik tara İ gok kuvvetli olduğunu teba- İİ iz ettirmiştir. Mehmet Celâiin köklü bir tahsi- İİ * yoktu, masit bir okuma ve öğ- 1s. mektep pek az direk çürüt çürütmüştü de denemez, Fa- ar Çok zeki bir Issandı, cok okur- ÜN. Yarsça ve arapcayı iyi bilirdi fından söylenen nutku modası geçmiş bir Avrupa siyasetinin son nakarati telâkki ediyorlar, Bu mahfillerin fikrine göre, din B. Çörçilin Londrada aktettirdiği celse, Avrupa siyasetinin yaratı. ci kuvvetinin hakikstte ne oldu. Zu sualine en dikkate değer bir cövap teşkil etmektedir. Alman hariciye nezaretinde bu hususta beyan edildiğine göre mihver devletleri büyük mikyasta aske- ri harekât ve milstakbel sulh lehinde diplomatik faaliyet- te bulunjluğu bir sırada B. Çör. gil etrafına yığılan rejimlerin ve İngiliz siyasetine kurban gi. den devletlerin gölgelerini top. lamıştır.. lan, hemen hepsi ezberin- Üstadım Ahmet Rasim, vs. Arkadaşı Celâlin bu halini tel, söyle diyor: “O, bu arm Yakik bir şairi maderzadı idi, hifra kur'an o dökunar, da galiba bifzı divan dokun- Mistu, Dudaklarmdan dalına bes gwseller, kasideler dökülür. Celâli ben de tanrim. Ba. a kadeh arkadaşıydı, Bize dar nm gelir, günlerce, hafta kalırdı, Hattâ, ondan epey zaman da eedbiyat dersi oku: da söğleni tüm, Ne güzel anlatır, ne gürel ei vala gla iple durdu, masizinin ölüm raksını tertip et- la m mumu. Japonva hakkında Alman hariciyesinin İn göre bir gün Fevsiye kıra" mütalâası Mlianesinin önünde şair AN Ulvi Mein enini kapıp kaçmıştı, Bir Berlin, 13 (A.A.) — Yarı res- mi bir menbadan bildiriliyor: Eenebi gazeteciler tarafından Alman hariciya nezaretinde s1- lâbiyettar bir zata Japonya ile Holanda OHindistamı arasında cereyan etmekte olan müzakere. lere dair sorulan Susle şu tarzda bir cevap verilmiştir: “Bizim halledeceğimiz kendi meseleleri- mz olduğu gibi müttefikimiz Ja- ponyanın da uzak şarkta hallede- ceği kendine ait meseleler var- dır” Bundan başka bu hususta Ja- ponya tarafından ileri sürülen noktai nazarin -tasvip edilmekte olduğu da ilâve edilmiştir. Bu- günkü veziyet karşısında Japon- yanın mövcut meseleleri bir sulh ve nizam zihniyeti içinde hallede- ceği kansati izhar edilmiştir. F evde, kendisini bostan kuyu- Nina atmak istemişti, Bu gerip hal © çok fazls içki içmekten İleri ekle beraber ölürcesine sev - (Anna) admdaki kızın da 1 yardır, Üstadım, Ahmet Ra » dediği gibi, “Annanm hatı - Ve garamı, hüzünler, feryat * nadametler içinde (Adada eserinde, yanar, is, N , durur.,, ip (Sevda lügati) hocam Mehmet onlara bir şey O jfade ötmez. eski nesil bu kitabı zevkle ur. Bir fikir vermek için İçizel birkaç satır naklediyo- — Yıldır. Abdülhamidin Fakat profesör bu usulü kaldırarak yerine dulu tesirli bir usül koymuş | tar. Köhan'n usulünde her hastanın base | talığma göre düstur halinde bir cüm- ie kullaniyor, Hasta günün musyyen saatlerinde biç olmazsa o cümleyi bj, alt kere tekrar ediyor ve böylece has | ta uyumadan ve ipotirme edilmeden ayrı erkek ve kadınlar üzerinde tesiri ocağı anlaşılmıştır. Bu iş yalmz hastalıklarda değil, daha başka bir. yem yerlürde Te “İiiimmuliğie' Bağ Maımıştır.. > Hi kl © Memlâ: Fevkalâde tenbel olan adam, sabah, akşam beş, altı defs “ben tenbel değilim, ben tenbel deği. lim,, kelimesini tekrar ederse, Ayrıca bir kuvvet sarfına lüzum kalmadan, manki gibi değilsiniz, etlenmiş, can” lanmışsınız denilirse günden güne bu zavalldarın ös ayni tiflessir tesdre Kü. pdacağına hg şüpbe yoktur. Profesör Kohenin elde etmek iste” diği neticeye varmak için ne yolda hareket eğilmesi lâzım geldiğini göye 16 anlalanıştır; “Her sabahı uyanır uyanmaz, yata” Eımızdan kalkmadan ve akşamları Ye yumadan evvel kendinizce seçtiğiniz bir elimleyi yalnız dudaklarınızı kıpır datmak şartiyle on, on beş defa teke rarlkyınız. Gimleyi' düzgün bir miri gibi, daha döğrusu minimini çocuklara G8” dılarının söylediği nirmiler gibi güüre suz fakat mihaniki olarak hiç bir ge” Yi düşünmeden tekrarlayınız, Fakat seçtiğiniz cümleyi lânlettayin * aklmıza gelen bir şarkıyı omurddan dığınız gihi söylemelisiniz. Bundan başka her hangi bir zamen oluran olsun birdenbire ruhani veye | cismani bir hastalığa uğrayacak olur. sanız bu hastalığınızın devamina Hey | dan vermeden onu iradenizle bertaraf | edeceğinizi netsinize telkin edin. Göz. lerinizi kapayıp bulunduğunuz muhit» ten ve arkadaşlardan uzak olmağa, çalışmız. Eğer hastalığınız cimnani ise ellnizi ağrıyan bir yerinize, ruha” Di ise elinizi alnmıza götürünüz w “geçti... geçti... biç bir geyim kalma dr. kejtmelerini hızlı hızlı, tokrarlayı- nız, Fakat bu söylediklerinizi kimse | işitmesin Yamızca dudaklarını ©y- malınız. j Her Hizm gördüğünür. vakit bu, usulü kullanınız. Yalnız nefsinizn gaye ri ihtiyari olarak lâzım olan telkinleri yapmız. İradenizi kullanmayız ve fi” kirlerinizi bir noktada o merkezleştir meyin. Çuk sıkıldığınız zaman muhakeme ' va tenkit fikrini zihninizden uzaklağe *ırın,. Söylediğiniz sözleri düşünme” | yin, shninizi serbest bırakm, (açık havada geziniz. Hğar ber zaman tek” ( rarladığınız elimle fle zihniniz me» i Zu oluyorsa nn Alâ... fakat başka yer |, bklar serasında en çok Felç, Bar's ne- fes darığı, uykusuzluk Ve assdi ra” hatsızlıklar görülmüştür. Acaba bu usul neden ciddiyetbalış neticeler vermiğtir: Profesör Kohanin usülü telkin ile mubayyile zerine (tesir yapmaktan Başka bir şey değildir. Muhayyilemize bu işte güçlük gekeceğimizi veya si. kımtıtarımızım. geçtiği zaman telkin ederiz, Eğer ba işe şuursuz olarak & sanırsak muhakkak istenilen netioo side edilir, Muhayyilenin kuvvetini herkes his“ setmiştir. Meselâ bazı kimseler kan görünce bayılmlar, heyecanlı yerlerde Profesör Kobe bu usulün” seciyeyi de miah ettiğini söylemekte ve İrade. nin muksyyileye bağlı olarak yürüaü- günü ileri sürmektedir. Ve işte bunun üzerine sizlere ufak bir wisal gönleri yor: Yirmi dört santim genişliğinde, sa. Kiz santim uzunluğunda bir tahtayı yere koyun. Her kim olursa olsun bü tahtanm bir ucundan öbür ucuna ka dar biç bir yere tutunup, duymadan tecrübeyi baş Katlı bir bina üzerinden yaparsanız be kadar kuvvetli irade sahibi olursanız olunuz mutlaka bi- rinci edimüs Gtremeğe ve ikinci ae dımda mutlaka dügersiniz.. Bunun da sebebi tahta yerde iken mubayyileniz o tahtadan geçebilece inizi kabul ettiği halde, beş katlı bi naya geçince geçemiyeceğinizi kabul etmesine karşı verdiğiniz hükümler. den ibarettir. Eğer telkin usulü mu hayyilenize kuvvet ve kanant vermig” 28 o zamdn geçebilirsiniz. Meselâ: canbazinr mukayyilelerinin ikna ve koluy ve muvaffakiyetii bir usüldür, SABAH OLUYOR Yazan: i Nezihe Muhiddin EN SON DAXİKADA YOATISYS NO9NS Hava sanayiinde Bütçenin yükü ve ham maddenin rolü Li berliği, 942 yılımda senede 36000 tayyare inşasını mümkün kılacağı kanaatini «vermektedir. Bugün isin bu miklarn üçte birini, ve motör ihtiyacınm yarısı olan ayda Üç milyon beygir kuvvetinde mo , tör imalâtmı başarın Amerika, milyarlar sarfetmektedir, “Tayyare birliklerinin kuruluşun da, büyük fabrikasyonlara ihtiyaç olduğu malümdur. Bu ingast seri - sinin prototip halden kurtularak amele elinde yapısı kolay bir me. ta haline geçebilmesi cidden büyük masrafların kapısını açar. Tayyare kanat, gövde vo mo. törden teşekkül eder. Fakat bu teknik birliği kuracak ham mad, delerin işlenerek «lgunlaştırılması ve rakip maiz#melerin üstünde bir varlık gösterebilmesi milyon - lar yutan işlerdir. Yarm asırlık tekâmül devresini her gün yeni bir buluşla, eskisini OKörletecek vasıflarin yaşamış olan hava sana- Bayli, yarm için hazırladığı silâh. larını bugün. işe yarayanların yer. lerine koymak yolunda didinmek- tedir.. Bir tayyare elli bin lira ile yüz elli bin lira arasında satın almabi tir, Malzemenin kurulmasında ka « fa. ve #mek yıpranmasmı kine pihnda brraktağamızı kabul -eder kadar yüksek bir fiyati temin e- dilmesine karşılık bir harp sahnö sindeki volü en az üç, en çok da on #as* devam edebilmektedir. Yer müdafaasmin, hava mukabelesinin kuvetli bir şekille mütearrıza tevcih ödilmiğ olması bu zayiatı verdirmektedir. e Cephelerde olan bü kaybı normal olarak karstla « mak zaruretinde kakmaktayız. Devlet bütçelerini sarsan daha #iyade yeni bir tip tayyarenin or. taya çıkarılmasına çalışmaktır, Hor memleket parasına güvenerek, al tınlarını fods ederek kuracağı har va ordusunun tayyare sayımı ta- sarlayabilir. Temin eder. Fakat iş basit bir hesapla halledilmiş ol . maz, Bugünün modern ve İdeal si. Mihlerı çok yakın bir zamanda, bir kaş hafta zarfmda demode olabil- mektedir, Çünkü daha üstün ev. safta, daha bol silâhir olanlarınm ortaya çikmis olması ve çıkmakta bulunması bir ikinci masraf yolu sçmaktadir. Her yeni bir ilerteyişin sdm a, dım takibini zaruri İılan ve iste , yen havacılık devamlı olarak büt- çenin mühim bir kısmını emrine alır, Bu wasraftan korunmanın ça. resi, en yeni silihlarla hava birlik. lerini teşicil ve binlerm yipran , ma zamanımda ovv“'ça fazla üstün olmıyanlara karşı lakayt kalmsk - tır. Hele fabrikası bulunmıyan mehleket hâvacr'ikları için bu el. zemdir. Bitçelerim ©sa$ yükünü kam madde ve bu maddexin prototip . lkten seri inşaat haline geçmesi yıkar, Hava kuvvetlerinin tekkili paradır, Ve fakat yen; yeni silâh, Yarm seri imalâtma “başlıyabilmek hakiki masraftir. , | Şuna kani olmak Hizımdır ki, ta. i sarlanan silâhı meydana getire , | cek, iki kanatla bir gövdenin bir | eskime İsi yüzlerce mühendis se İsti elinde aylaron ve belki da senelerce dolaşarak incelenmin ve l Yazan: A. ŞARELI Amerikan sansyünin tam sefer. ! bir çivi daha eksiltmek veya bir vasıf ilâve etmek yolunda nios ni- tınlar foda edilmiştir. Mühendis hesapları, ustabaşıla. rın uğraşmaları, smelenin emeği ve İabrikanm fedakârlığı çok za . manlar mevhum evsaflarm tahak. kuk etmemesi yüzlnden bir hiç o lur, Bu arada ham maldenin in - şentta seçilişi de rol oynar. Çelik inşaatta bir oksijen kay . nağmın memleket sanayiinde edin diği yeri, çeliğin menbalarmı, dü- şünmek zaruridir. Boksitin madeni olan aleminyomun perçin işi kay - mak kadar nazik bir iştir, Mütehas sm işçisi elinde çelikleşen alemin. yor beriçten temin eğildiği lak . dirde büyük masraf kapısıdır, Eleman masrafı, ham madde te dariki yeni inga edilecek #ilâhm bütçe tarafıdır. Bütün bü çekiş meler netiesinde yeni olarak Çı - kacak silâha harcanan emek ve" paraya bin metre irtifa farkı, ya yirmi beş kilometre sürat bedeli yahut de birkaç yiz kilo fazla böm ba taşıma uğrunudir. Ve hava sa. nayilnin bütçesini yikan bw proto. tip denilen tayyare örneğinin se - rilendirilmesindedir. Birliklerin kurulmasında bütçe- lerin geniş tutulmasını isteyen ba vacılık vazife yapabilmek için de devami #kmale muhtaçtır. Ufak tefek ârızalardaki yedek parçala, rn tamamlanma işi ile benzin ve yeğ sarfiyatımım ne demek oldu « Şunu harpte bulurian metteketler sanayii, hava ve hsva muharebesi sadece altma da yanır. Fakat gerek memleket mü. dafnasında, gerekse zaferin hazir. lanmasında olmun öncülük eden de odur. Toprağma bağlı, göklerini seven vefakâr hava çocuklarınm kahramanlıklarmı duymak ve bil, mek bunun gibi bir kaç masrafa katlanacak tevökkeli verir, A. ŞARKLI BİR İTALYAN NAZIRI Macaristana gidiyor Budapeşiz, 18 (A.A.) < Stefani a, Jansından: İtalyan maarif nazırı Bottainin bu. günlerde Budapoşteye gelmesi bekler. mektedir. Nazır, Macar kilitür mah. tilleriyle temas edecek © ve Transfl. vazyaya gidecektir. iile rm mühim” rm Jansından: Lauritsalada çıkan büyük bir yan. Kın neticesinde Finlârdiyanın en mü. bim odun deposu harap olmuştur. Za. rar ve ziyan 40 milyon mark olurak tahmin edilmektedir. Leman Ahıskalın omanı BENEKLİ BONCUK: Bir askın romanıdır BENEKLİ BONCUK; Bir tesadüfü romanıdır BENEKLİ BONCUK; Bir talisizin romanıdır Birkaç güne kadar VAKIT sütunlarında okuyacaksınız

Bu sayıdan diğer sayfalar: