“sk, Istırap ve hisromanı — Rahatsız görünüyorsun demişti. Tarıkın işleriyle 'Uyorsun galiba... Biraz UÜ, et canm. Tarıkm a en RE? Şimdi o zengindir. mr kaytan ri her defasında ses çıkar, » Ted makamında başmı in Va iktifa etmişti Fa- #efer, sararması o kadar Sn ki Ralf telâş etti: Ba iş böyle devam edemez. viye ihtiyacın var ka m oğluna döndü: ayin rahatsız olduğunu Yor musun. Onu hiç mu *ttin mi? NE Gap verdi: yır. Bir rahatsızlığı ol. bilmiyordum. Mm ne demek? > olduğu işte apaşikâr! 9 rahatsızlığını bile far. Vu #1 sonra odoktorlu Para eder? İnsan gebe k de doktor gene van olmayacak yahu! © kadar sap sarı olmuş. Sie hiddetle bağırâr: Br, ak galiba! 52 yemi Ölüm na üni Bir şeyim Na Simdi geçer... Bir şeyini âhmesine yaklaştı, dik- Birine bakarak: MM van, nen var? e yok... Vallahi bir Na #nnesinin nabza bak- eğildiği zaman kadın ç Kadar siddetle cekti ki, “aki bir iskemleye çarp Söylendi: ki, “miki hestasm birak edeyim! Ni tar Ürerine elini uzattı. Mena. Nabız fazla Faruk murıldan , Bir reçete ÖR A am ER ağam N me ın: teselli ederek: pe ok yapacak dedi, e EY buna itiraz etti: Ağaç dalından ok veprle derme çatma oklar , sözürse, bizim oksuz anlar. 1 Dünün Ga çaresini bul Van, Ucunu zehirleriz. Düş va Sokulmağa cesüret e OE bundan sonra ok işie İmraktı Rüstem o gün N iş *i€ Geçti, Bütün okçu | ir Ağaç dallarını kesti ; Pilin ok yaptılar; zehir © “ların ucunu zehirledi İyi ve Blaklılar, Türklere ti; oklarından ii Mp ok » vüyük : > hafifçe dokunduğu İp bir saat sonra o vr Cevap vermiyor, derin ve müt, his bir kederle muztarip görünü yordu. Kocası, ellerini yüzünden çekmek isteyince (mukavemet etti: — Bayır! Hayır! Bak Raif, oğluna dördü: — Nesi var allahaşkına? Bu. | nu böyle hiç görmemiştim. — Bir şey değil, küçlük bir si- | nir buhrani! Onun böyle ızsrap çektiğini gördükçe âdeta teselli buluyor, bu keder kendi acısını hafifleti" yor, anpesinin âr borcunu azal, tıyor gibi göliyordu. Ons vazi” fesinden memnun bir hâkim na. xarile bakıyordu. Leylâ birdenbire ayrfa kalk- tı. evvelden tehmir etmedikleri için durduramıyacakları okadar | âni bir hamle ile odadan çıktı ve kendi odasma kapandı. Raifle doktor ii kaldılar. Raif: — Sen bu halden bir şey an lamıyor musun? diye sordu. Oğlu cevap verdi: — Evet. Bu rahatsızlık anne. min yaşındaki kadınlarda ekse * riya görülen sinir buhrarlardır. Bunun gibi sık sık buhranlar gö- girmesi de ihtimal dahilinde... Leylâ fihakika hemen hemen her gün ve Faruğun bu meçhul ve esrarengiz hastalığın sırrmı bilmiyormuşcasma bir tek keli- karşıya ye pa "dedi. Sefbestim, Müzede ederse İ-muş olarakta sinin biraz sakinleşmesini bekli” yor, sonra bir an sükünet bul . müş iztıraı bir iskenceci desi, sesiyle uyandırmaktan zevk alr : yordu. Kendisi de annesi kadar ıztı . rap çekmekteydi. Artik annesi - ni sevmediği, ona hürmet ede . mediği ve azap verdiği için de muztaripti, Bu kadın ve anne | kalbinde açtığı yarayı iyice ka - nattığına kanaat getirdikçe ev” den uzaklaşıvor, çektiği vicdan azabı o kadar şiddetli oluyordu ki, kendisini denize stmağı, böy. | iece kurtulmağı dü: ge” Tuyordü. Annesini affetmeği De kadar | isterdi, Fakat unutamıyordu. vu. | nutmak elinden gelmivordu. Hiç mesi mümkün olsaydı. Lâkin bizzat kendisi iztmap çekerken * buna da imkân yoktu. İn Madam Hanriyun, taksiye atla. yarak şoföre İısıldadı: SI uncu bulvara çekiniz. Madam Hânriyun dalma ayni taksiye binerdi. Ve iki aydanberi golöre bu adresi belki on, on beş defa tekrar etmişti. Fakat her ne ! dense bu cümleyi telâffuz ederken, kendisinde bir emniyet hissedemi- du. Böylece dostumun evine git. ni anlatabileceğini zannediyor uncu bulvardaki evlerin ek- mobilyeli olarak kiraya ve #ilirdi. Madam Hanriyonun sevgi» lisi de böyle şirin bir ewde oturu” “yordu. Adamın ismi Üsyen Şazeldi. Madam, Harriyon yolda, sevgilisi. nin ber an için kendisini paslı pars ımazlık kapısının ardından gözet "liyerek beklediğii düşündükçe pek çok #evinivondu; ve bir an evvel aşk yuvgsma ulaşmak için cân & tıyordu.” Opera meydanında, otomobiller bir müddet durdu. Yol kapalı idi. Çarnaçar beklemek icap ediyor du, Team bu esnada Madam Han- riyon büyük bir telâşla başını gö ri çekti. Kocası, otomobilin kapısını açi» rak içeriye girivermişti. Dudaklarında memnuniyetini 4- çığa vuran acı ve korkunç bir te bessüm belirmisti; gözleri dör müştü, Büyük bir sükünetle şölö- re: — Verilen adrese, dedi. Ve karısının yarına oturdu. Kas dm, çekingen bir halle kenara bü- ölmüş; büyük bir nedişe içinde kıvfaniyordu. —'Bürün #imi çabük' bitirdim; niz., size refakat edeyim. , otomobille takip etmiyes rek doğrudan doğruya Karımın ıma oturmustu, Bu icadın hu- susiyeti vardı. Zahmetsizce kars. be sevgilisinin evine gidebilecek ti. Daha doğrusu, karısına bu ba- reketiyle müthiş bir ruhi işkence etmiş oluyordu. Kadınm bu vaziyette ne yapma. $ı lâzrmdı? Her şeyden evvel çe kingen görünmeliydi? Eğer çaresini bulup bir kumuz” lıkla şoföre bir iki kelime fısılda- yabilseydi mesele halledilmiş olu. yordu, Karim. mütsreddit cevap verdi: — Berber gelmenize mumuns» at, edamem. Yalnız birçok mağa- bir tavırla i zalerı uğramak mecburiyetinde» olmazsa ona tırap çektirme * İyim ve i birçok mağaza Önüne | de bekle stmeikteğ üzülürüm. Gide- | yerleri şoföre de söyleme» | “sade ederseniz söyli- (Devamı ver) “Yy y ecndu simsiyah vapıyor ve öldürü. yordu. Macer kralı o Sikizmundun bir yaveri de Türklerin zehirli okuya yara.anıp vütudu simsiyah olmüş- tu. Ya Macar karargâhına gö» türdükleri zaman, kral Sikizmund, yaverımı bu halde görünce: '— Zavallı Jan! seni o Türkler zehirlediler. Fakat, ben de önlar- dan intikam alacağım. Senin me zarının beşmda dokuz Türk Devi. nin başını koparacağım!,, Dive and içmişti. Sikizmundun yaveri biraz sonra ölmüş, cesedin: Niğhotu civarındaki küylerden bis rine gömmüşlerdi. Kaleden çıkan pöztüler Doğan deye ou haberi de getirmişlerdi. Artık bütün okçular kale dahitire dük sini RE a e akşama AZA yakalar MA uri ie iükalele ör pelarf | Yazan: AŞK YUVASI Çeviren: CEVAT TEVFİK ENSON Kadın, vaziyeti kurtarmak için ! şoföre yeni bir adres vermek isti- yordu. Şoför zekiydi. Kadının ne demek istediğini anlayacak kabil» yettiydi. Direksiyon kısmını ayf ran pencereye vurmak için elini cama doğru uzatırken, kocası bi- leğine yapıştı: — Rica ederim, dedi, Şolörle konuşmak faydasız. Verdiğiniz ad. rese gitsek daha iyi olur. Demek kadın tahmininde yanı! mMmamıştı. Kendisinden şüphelen- mişti. Bu ya kıskançlıktan ileri geliyor, yahut şiüphelenecek bir ip | ucu elde etmişti. Şimdi Madam Hanriyon, ask yu. vasmın adresini şoföre bildirmiş olmaktan dolayı pek üzülüyordu. Zaten o, kendisini ayni yere götürmüştü. O adreste oturanm dostu olduğunu biliyor du. "tıktan sonra © civardaki fıkara | çocuklar evine de uğrardı. Haya. "tından memnun idi, Büyük bir sas adet içinde vaşayordu. Fıkara ço- "cukları memnun etmeği kendisine "taalliku olan bir varile sayıyor. | "du. Fakirler gözlerinden mesut o'- duklarımı anladıkları kadınlara daha fazla avuç açarlar. Fakat ne "yazık ki, şoför, önce, oraya değil, Madam Hanriyon, kocasiyle sev gilisinin çarpışmasını gözlerinin | bir kaç defa | Ekseriya âşıkınm evinden çık- 7 i Suçlular tayyarelerle nasıl takip olunuyor Amerikan polisinin faaliye- Amerika dünyanın bir ucu dan öbür ucuna kadir wzenar büyük bir kıtadır, Hs ilerlamış olan Amerika teşkilâtmin da dünya poli Yâtları arasında en mükemmel tedir, Bir çok sabra Amerikan polisinin moiörleştiri - miş kıtaları tarafından san lerin asıl takip olunarak imha edildiğini” görm: Amerika polisleri yalrız hirsiz İlarla ve haydutlarla az. ! Her memlekette olduğn gibi ora da da birçok otomohil kazaları olur. Meselâ Amerikiı şehirlerin. de bir vrlda 250 bin atomobil kas zası oluyor ki bu kazn neticesimle ölenlerin mikdarı *inleri ge - çer. Ru kadar vw” kalabalık bir i şehirde hu mikdar her halde güze batacak kadar wk değildir. Motörleştirlimiş polis bölükleri şimdive kadar hs otomobil kaza larını mani olmukx ve seyrüsele ri İstenildiği şökilde tanzim et mek işinde kullanriıyordu. Amerikada yavılan istat sükler den anlaşıldığını göre, motörlü kıtaları şoförlerle mücadele ede « rek kazalara mar: olabilmeğe kp tayet etmiyor. Bunun için Ame rik dünvsda ilk defa olarak polis hava bölümleri tesis olün- muştur, Bu bölükler wüiğine Amerika. önüne getirmişti. Evet, muhakkek | sn meshur pilotla ından Con Biss karşılaşacaklardı, Üsyen kendisini ti. Otomobil evin önünde durur durmaz servis kapısım açacaklı. “İste o zaman her şey lâhlarını çekerek kan bile döke- cektiler, On dakika sonra, ask yuvasına | varmıs olacaklardı. Bu önlenemez bir hakikat ha lindeydi. Bir tek şey vardı: Der hal, her şeyi itiraf etmeli, kocası- nın avağmna kapanarak af dileme Wi idi. Ya b itirafivle kendisini mahvetmiş olursa?.. Belki vaziyeti, beklenmedik bir | Meselâ ot0. | lâstik patlar | sürpriz düzeltöcekti, mobil bozulabiliri; yabilirdi, Böyle bir vaziyet karşıs sında kocası şoförle konuşacaktı. Belki de adresi istiyecekti, Hayır. | hayır. otomobil Ârızası da mesr. leyi hslle varar bir gey değildi. Çök kalmamıştı. Nihayet vüz metre sonra kıyamet okopacaktı. | Sevgili Üsyeni nasıl kurtaracaktı. | Madam Hanriyon, uzaktan ask yuvanın bahçesini gördü. Şolö- rün sildetine baktı. Bu müştetile- rini morya götürdülünü bilseydi. Şoför gayet zekiydi. En küçük bir işaretle her şeyi anlayacağımı inanıyordu; ve muhakkak İncir. İskender F. SERTELLİ rak bir tedbir daha düşünmüştü. Kalotin çimal cephesi (burçları düşman hücumuna daha müşaitü. Dofan bey: — Düşman girerse, buradan gi” rer. Zıra burgar alçaktır, diyor- du, Doğun bey bu cephenin iç tar İda bir çok Kazanlarla ziftii su lar kaymatıyordu. Düşman bu ci. hete yaklaşacak olursa, zilli kay» namış sular dökülerek düşmanın Mwerlna tırmanmasına mani olğe Hata bir gece ok atışını bü cep linde mütemadiyen ilerliyordu. Bu cepheden ok atışının birdeniy» re durduğunu görünce sur dipleri. ne kadar yaklaştılar. Biraz bekle» diler, ok atışmdan eser görmeyir- ce: — Türklerin okları kalmamış... Diya bağrışarak üst üste çıkma- ğa ve merdivenler kurmağa başla a dılar. İşte bu sirada Doğan bey, hö- ç zırladığı ziftli kaynamış suları “ burçlardan düşman üzerine dök“ türe basarı, ia Böyle akla geli Dear e ea heden kesti. Düşman hücum ha- bir tehlike ile km e AŞ AM AYPA Sİ ke da ekli ben | kin eavin olunmuştur, parmaklığın arkasında bekliyecek- | olların avyare - irandeki polis «or dün biri havadak sine $* emri veriyor; “Havada 13 numaralı: polis taye yaresme! 25 nmaralı yolu takip edinir. Mavi renkte R. 2. 72208 numaralı otokarın nereve gitmek i te olduğundan bizi derhal haber dar ediniz. 13 numaralı tayyarerin pilotu, bu radyo telgrafı aldıktan #onra verilen emirde işaretlenen şoföre doğru hareket eder ve aşağıya ! doğru alealır. | M nın önüne ancak böylelikle goğil- miş olacaktı, Ne olmuştu?.. Hayret! Otemobil ava;lamadı. Bilâl turdt. Madam Hanr Zin arkasında duran hayal gibi gör İ sini tekliyordu. | Şoför. otomobildeki adamım > ina fikrini anlamış olacaktı, Artık. tehlike bertaraf edilmişti, Çünkü, otomo'il hattrt “uyılır bir (renden lar evinin önür- âsıkını; b Zavalir be tahmin etmemişlerdi. Kaynamı âfili sulara karşı hiç tahammül gösteremediler. Fırtınaya — tutul muş körpe fidanlar gibi (o yerlere serildiler ve feryada ( basladılar. Kurtwup kaçanları da ok yağmız tuna tutarak perişan ettiler. Bu tecrübeden çok iyi bir netice alan Doğan bey, ondan sosra zit kazanlarını mülemad;”e kevrnt- yordu. Düşman o gecedenberi kelenin şirna cephesine katiyen © yaklaş. madı. Dişarıya çıkan gözcüler an tatıyordu: — Macarlar “bir daha (o haşlan mak tiyetinde değiliz, o diyorlar Kaysamış ziftli sular temas ettiği yeri yakıyor ve büyük yaralar açı- yormuş. Bu suretle yaralananların yaraları kolay kolay iyileşmiyor- muş. Macarlar: “Türklerin kayna» siftinden gözümüz yılı. diye belemearlar, Gap duyduklarını birer bii hile > tinden bir yaprak... metnuru ile bir pilet, bir de mmi- ralyözle mücehhez endaht imeme- ru vardır. Aradan bir kaç dakika en sonra mavi otokar tay almdan keşfedilmiştir. idare edenler hiç hel lenmedikleri bir anda Üzerleri çok yakm 1 görürler. Ta ler (dur. işaretini verir - ler. Oskar durmazsa, ikinci i** retten sonra mitralyöz ateşi bü ucan tayyarn! is tayyarcderini idare ©on tehlikeli Aktobatik nu pabilenler arasından seçilmektedir. Şayet tayyare hırsız ve haydı* ların içinde bulunduğu bir otor> bili takip ediyorsa ve şolör de dur «anrine itaat etmiyorsa, polis tayyaresindeki endaht memuru, mitralyözden yağmur gibi kurşun yağdırır, hem otomobil, heri de, otomobilin içindekiler olduğu yer de imha edilirler. Kalabalık caddelerde çalışan w tomobillerden seyrüsefer talimat. namesine uymayıp çok süratli gir den ve polis âmirini dinlemiyen şoförlerle müczisle hususunda başka ütrlü bir usul takip olun- maktadır. Polis tayyaresi deli gibi sürüp giden şoförün takibi emrini alın” ca, tayyare otomobile yaklaşır. Iyavaşla) işaretini verir. Şoför öğer dinlemezse, tayyaredeki ta. rassut memuru radyo ovasıtasile en yakm polis karakolumu, oto - mobile yaklaşmakta olduğundan haberdar eder, Aynı zamanda 0» tomobili takip eder, Her dikika otomobilin o anda bulunduğu mev kil karakola (o bildiir. Karako'- daki polisler otoroobili in geçeceği snsenin önünde dzi' » ve baraj meydana vetirirler, Ötamobil bu sekilde durdurulduktan sonra ta. Hmatnamelerde gösterilen ceza i- Ie birlikte polis tayyaresinin mas rafı da otomoli çılgın söratile süren şolörden alınır. İşte Amerikan polisinin faali. yetinden öir ümüne, yen minnettar kalacağına ve bun dan böyle daimi surette kedi ara hasma binecsiinden emindi, Otomobil sesini duyan küçük çocuklar kosa koşa Madam Han- rinin etrafını sardılar, Madam Hanriyon, kocasına dö — Görüyor musunuz. dedi, Ka- dırlar, fenalıklarını gizliyebildik- severliklerini de İnsan, hayatta bir de'a yanılabilir. Sakın bu ha- ketinizi bir daha tekrar etme. riyo: Doğan Ni bu tedbirleri aldık tan sonra, kale içinde bir müddet daha geniş bir nefes alarak gezdi. Fak bu muharebenin, bu git- tikçe uz; nereye varacaktı? Geçen kara, ıstırabı günlerin D gitmesinden en çök Rüstem yordu. İşte bir yeni haber daha: “Kis! Siklemund, Yıldırımı esir almak için çok gizli bir tedbir ale muş! Rüsrem bunu duyunca, beynin. den vurulmuşa dönmüştü. Yıldırımı esir almak...! Bu, kolay bir iş değildi. Insan bu akibeti düşünürken bile titriyor- du Rüstem: — Ya tahakicuk ederse,. Yu rm vaffak olurlarsa... o zaman halimiz ne elaenir? b döndü ( Devam veee)