“5 Te gazetelerde, Avrupa. falan yerinde bir zenginin bir tane açılması için kükümete “m kaç mifyon frank verdiği- Nİ kir baykinamım bir Börü ti a Gaüesme” bir milyon delerlik serve Nİ hediye ettiğini okuduğumuz e bu yurtseverliğe aşar, da- doğrusu bizde de böyle insan- SEN çıkmadığını görmekle müte- Olurduk; içimiz sılardı. Te Yunan milyoneri (Averof) un harp gemisi slarak, Yanan Milletine hediye ettiği günlerde z Mz, kalbimiz yanmış, bizim akinlerin ları karşında” sop- a, mler, toessürler duymuy” ayın mesleküasi- laparatorluğun sadrazam ile küçük Sa lebi) açık öd yazıp neşrederek, kem TİNİ vitan vazifesine, Donan» İN Cemiyetine yardıma davet et üz, bu mektupları. 7 Alan mudur, maka masdır, me * Böyle A Krersmam hal seyler karıştırmasın, “hdidint savurmestu. 4? Bünlerde, zenginlerimizin va- Yazifelerine karşı gösterdiler yy kez cidden acı ve avık » hay Velâket, o mağlhbiyet, yur Sirapları bile bu adamları si» etmiyor, halkem gönlü Mimalmaya (o çalışmıyorlardı. vu aya ve bu gibi faydalı tes Bağ, İste yardım edenler yine di ş memur sınıfı idi, Köylüy- köy “ük “etendisi olân fakir Mile ki günlerin bu cı hataları 4, ha hatırlatan, ısuhterem pro- e Ziya o Günün üniversiteye Mn” “ği © ettiği milyonluk servet ole ia ber mânasile büyük inse iş, Meeketi, memleketimizde He Taş, örülen ve işlülen bir hare i T. Yertseverlik, ilim severlik m gönlünü kazanmak ba anınmış adamlara dair fıkralar “lyer bir gün sokaktan ge- bir dilenci gördü, acıdı, tn Para verdi, Fakat daha Adım etmadan arkasından ai otamadan Sağ in sesini işitti, Sİ arkasma dönerek sordu: > Ne var? Affedersiniz. Pakat yanlış” bir lira vermişsiniz. in dilençiye cevabi kr tak, ie kiş Molar; Mela İç Sl bir Tirayı daha al dos. te, nu da namuslu bir darı IM için veriyorum. ..z Amar : Ri Mstikatıların tanmımaşş mi- Vm Aha ndrrılıyordu. : zarar iü, , Süçu Yapıldığı vakit ta- yagan şeyi ödemek yahut İı yemekte serbest bırakr- Bir gün sıranın üzerine i dım, Öğret öy eledi. O çün izin veriniz da “Yama danışayım diyerek atlattım. Babam beni çok © Dayaktan kurtulmam şetle bir doları ü mek” de ruzı olduğu Yedim, Kubacın alına e EY #ö olur > 93 Yukarda da iştret ettiğim gibi, cwmhuriyetten evvelki devirlerde memleketimizde Ziya Gün aya- rında, hattâ ondan daha çek ser- vet wahibi Insanlar olduğu halde bu şekile teberrada bulunan bir insan görülmemişti, Değil, böyle, birkaç lira vermeyi kıskanmaşlar» dır. Bu bakımdan, üsladı, yüldler. ce yıllık tarihimiz inde tek İm san olarak gösterebiliriz, İnşallah bundan sonr onun bu hareketi zengislerimize ibret ve imlisal nümumesi olar, onların ad: larmı da Ziya Günün büyük ismi- nin yanına, altın harilerle kayde. deriz, X ım en büyük zevki, hs ken gönlünü kazanmaktar, NWüzü, o devrin en bityiik ma» muz ülkelerinden olan Abbasiler paşitahlı Bağdadı vaptetmis, bali- fe Müsta'sımı da çoluk cocuğu ile esir almastı, Halifeyi sıkı bir sorguya çeke Hi, zaferden doğan hakları almak için, bütün serveti, kıymetli Gsyr- sı, mücevherleri birer söyletti, Meydana çıkan pa- ralar, olmaslar akla durgunluk verocek derecede çoktu. Bu ra - Kama sığmaz hazinenin bir kısmı yerin altmdan çıkmıştı. Hülâsü, artık meydana cıkmenk başka bir hazine kalmadığını an. laymen, bir tabağa altın doldurtup halifeye uzattı: Ni — Buyrun devletlim, biraz a tm yemez misiniz? Abbas oğla, şeskm saşkm Mü Mzü'nün yüzüne bakarak ocvap verdi: — Altm yenir mi hiç? — Yenmiyeceğini bildiğiniz hal do, niçin o biriktirdinir? Aklı bap smda bir insan olsaydınız altınları topraklara © gömmez, hazinelere dollurmaz, orduyu kuvvetlendirir, memleketi imar eder, balkım gön. lünü kazanırdmız. Bunları yapma” dımız, sadece altın bekciliği, mü cevher kasadarlığı ettiniz. Bunun gilmahımı çekmek lâzım, Yurttan, tahttan olmak kâfi değil, seni e suret altımda İnleteceğim, Sesayı tiğ olur hağdin teeavüz eyliyen mülar! cd a yattım, ve bir doları sakladım. İşte hayatımda kazandığım ilk dolarm hikâyesi! ... On dördüncü Lui'nin torunu, İspanya, Kralı beşinci Filip 1707 tarihinde Monteri köyünden ge- giyordu, Köylüler, papası beraberlerinde olarak krala hoş geldiniz demek için toplandılar, Papasta nutuk yerine geçmek üzere yazmış ve bestelemiş ol- duğu bir kasideyi okudu, Bu yöni karşılayış tarzına gü ler kral: — Papas efendi, şayet yorul” madmızsa besterizi tekrarlayı. nız. Dedi. Papas aynı şevkle kasideyi bir daha tekrarladı. Ve kraldan kö- yin fakirleri için on lira iane aldı, V Parayı abnea papasın güldü ve: — Şayet, dedi, efendimiz din- lemekten yorulmadıysa bir defa daha tekrarlayayım. Bu cevap Filipin hoşuna gitti ve on lira daha ihsan etti. ll meli Birinci sınıf mütehassıs doktor NURİ BELLER SİNİR ve RUN HASTATAKLAR' Anhara Caddesi No, 71 #reyene süntleri: 15 den itibarer yüzl aim: neredeyse birer | RAARRERA KA RARARERRARRAAMAAALERRARER Haliçien Marmaraya kadar mişti, Verev Ankara, Zi (A.A) — Yüksek Ziraat önstitüsünde bugün seçkin bir davetli kütlesi huzurunda ya- pılan bir törerle bu yıl mezun olan gençlere diplomaları verilmiştir. Davetliler arasında Ziraat Ve, kili Muhlis Erkmen, MN Müda- faa Vekâleti veteriner işleri dai gesi reisi Gi. Miystafa Bengi, Zirm- at Vekâleti ileri gelenleri, Aska, za Ziraat tesieilAtı manmapkarr vo teriner ve ziraat bislik ve cemiyet azaları İle diğer mücaseeler er- kânı bulunuyordu. Merasim, saat 10,30 da İatiklâl Margı ile başlamış ve yüksek zi- aat enstitüsü rektörü Süreyya Gencan'ın hiabesiyle açılmızır. Rektör biabasine, Muzaffer hür | ve müstakil vatanmızm, müstek, | bel saadet sörvet ve görüf ordu- sunu vücude getirecek gönçlerin içnide ayrı bir bölük teşkil ede- eek olan Genç arkadaşlara bugün #ahadstnamoelerini tevzi etmekle yüksek enstitülerinin pek | müstesna bir zevk duymakta oldu İ ğunu nde ederek başlamış ve |983 senesinde kurulan ve 934 se- pesinden böğüne kadar ziraat, ve” teriner, orman, tabii ilimler ve xi» vaat sanatları fakültelerinden mü rekkep olan müessesenin sekiz 58 ne zarfından memleketerğimezm vermiş ve kuruluştanberi burada üçü ecnebi olmak Üzere 36 çen «in doktora ve 3 gencin de habilir tesyon mesnis rdikleri ve şim, diye kadar 307 çeşit neşriyat ya” pilmş olduğunu tebarüz ettirmiş. lerdir, Bu iahattan sonra Müt birlik, mili emniyet, milli İkmat sahela. rında Büyük Alatürkün ve onun yoruknaz arkadaşı eziz MH Şefi- milli varlığımız için tespit et tikleri düsturlardan bahsederek mesleki ve milli ödevleri hakkm. da yeni meyunlara kıymetli tav - siyelerde bulunmuşlar ve Ziraat Vekili Muhlis Erkmen müoasose - ye karşı gösterdikleri hususi alâ kalarmı, gükranla kaydetmişler * dir, Nutuklarm bitmesinden sonra meyan olan 137 talebeye diploma- larmı ve mükifatlarm tovziine baş lanmıştır. Birinci, ikinel ve üçün. cü derecede mezun olan'nra hatıra olmak üsere birer saat hediye &- dilmiştir. Yüksek Ziraat Enstitüsü Veteriner ve sirnat kısımlardan derece alarak çıkmış olan gençler şunlardır: Veteriner kısmmdnan: Namık Buha, rahlar birinci, Biustafa Peker ikinc! ÜKSEK ZIRAAT ENSTİTÜSÜ- NÜN YENİ MEZUNLARI Dün Ankarada 137 gence hakkı tarık us'un buna merasimle diplomaları verildi. KARARAN KANİJE ve Meradet Pekin üçüncü. Ziraat kırmından: Kâzım Bayrak- tar birinel, Kema Yüksel ikinci ve muharrem Özsuyolcu üçüncü. Bnetitinün muhtelif | şubelerinden bu yıl mezun olan gençlerimiz gun” lardır: Ziraat Wakülterinden: Vehbi Mengiiş, Recep Baztek, Gr mil Emre, Fuat Batar, Hamit Özlan, Arif Dinamit, Femli Germen, Burla, nettin Asar, Mustafa Gürsel, İtami | Tanriverim, Hızır Nurikoğlu, Sadet- Ulubadi- 1453 yılının 28-29 Mayıs gecesi ie yaşında âteşin bir delikanlı olan ikinci Mehmedin parlak bir hücum nutkundan sonra büyük Türk ordusu, . Henüz yirmi gerilmiş, İstanbulun kara surları boyunca son ve en şiddetli hücumuna geçmişi... Genç bükümdar askerlerine: “Kale duvarlarını toplarla o kadar hurpaladık ki, size hücuma hedefi olarak bir kale değil, bir ova gösteri“ yorum !.. Fakat bununla beraber şehrin alınmasını pek o kadar kolay zannetmeyin! Yılak kale duvarlarma saldır racak yeğitler büyük tehlikelerle karşılaşacaklardır !.,, de Türk toplariyle hırpalanmış Bizans surları üzerine saklıran askerler: Evvelâ 2 metre yüksekliğinde bir hem dek suru; sonra 7,5 metre derinliğinde ve 20 metre ge“ nişliğinde su dolu bir bendek, sonra 2 metre yükseklir ğinde ikinci hir hendek suru, sonra birinci sur ve'burç” lem, daha sonra ikinci sur ve burçları zaptedip geçecele ti Türk askerleri, surlara, fırtmalı bir denizin müthiş İ? dalgaları halinde çarpın uğulduyordu. İşte bu binlerce İ$ dilâverin arasında, tüvana bir delikanlı vardı. Ulubedi İİ Hasan: Yeni terlemiş ince kara bıyıkları çenesini yeni ye İİ mi sarmağa başlamış sakalı ile, kalın bir boynun ücarine tin Derin, Servet Arrer, Talip Alpari lan, İsmari Ergümenç, Orhan Ortae, Enved Arıkan, Hüssmettin Anri, Naz imi Gürdni, Müşerref Öztüzün, Muhar, yem Özmuyole, Nebih Aybar, Numan Unman, AN Timuçin, Kdz Uluçam, Emine Asan, Nüzmm Demirgüç, Cev. öst Güçlü, Hüseyin Önen, Salih Kişi, Şevket Sipahi, Muharrem "Tezer, Bi dayst Oktan, Kamal Yükmel,. Berit | Onlaman. “Şeref İnankur, Mustafa Soylu, Fehmi Özgen, Ali Kemal Dw- rak, Mam Ören, Şevket Özberk, KA, sm Bayraktar, Mehme Roşat Atl, Ahmet Tmazay. Veteriner Fukültesinden: Rehit Durumun, Mebiiet Demir, Ba. ' fa Özgüder, Ahmet Güran, Özmer Dağ” tün, Arsl Gürsel, Süleyman Unat, ib rahim Dursun, Enver Aktaş, Selim Şener, Hassn Kansoy, Bavahattin Güktan, Ömer Şener, Niyazi Açıkgöz, Ai Ölmez, Baorl Oraş, Salt Abuşoğ tu, Kemat Damar, V. Çetiner, Ahmet Ah, Sabahat Gündüz, Nami Pakiya Göktürk, Mükerrem Koça, E- min Unan, Sabahattin Yozgat, Yusuf Eraip, Hati Sayman, Mesebet Tekin, Ahmet Arslanlı, Mustafa Feker, Sa vahaltin Ertuğrul, Enver Ersoy, Sit kı Yalvaç, Vahıp Körnkaş, Ahmet Demirel, Emin Esykal, Şeref Özen, Sadettin Turgay, Renep Güven, Ya. | şar Özen, İsmail Brsoy, Pikret Akın, Hüseyin. Küçük, Ziya Birkan. Nuri Barla, Orhan Turtin, Bahattin Tun, çay. Orman Fakültesinden: Osman Eşit, Fnik Atayurt, Şükrü Tekin, Masit Gülçür, Hüseyin Çalık, Burhan Erğemgil, İdris Çinik, Avni Krenbaş, A, Kelhi Ribar, Aftın Be yaakuyt, Ahmet Aksoyer, Mehmet Pi: ner, Tevfik Kutlay, Alt Erdoğan, Ba, ki Kasakigii, Necmi Sanyer, Sadi Ertoğan, Mahir Erisbo, Abdurrahman Ereke, Nizami Akova, Muvaffak Soy- 4, Ali Ünlüsoy, Baki Acar, Mehmet Yalçın, Fahrettin Aipsrten, Hüseyin Arıkan, Nizamettin Acar, Fikret Gü Jer, Ali Eren; Niyazi Kerimoğlu, Ah- met Böerien, Teyfik Palan Mevlut Fwol, Mesut Erden, Nasi Eron, Şinssi Akalp, Orhan Vuri MUHASARASI Büyük vatansever müel- lif Namık Kemal tara- fından yazılmış bu harp | ve kahramanlık desta- nını üstat bir kalem ye- ni lisana çevirdi! Yakında VAKIT gazetesinde İ u olmadığı veb asan oturtulmuş güzel bir koç başı.. İki rretreden fazla bir bay... UÜ: Sol elindeki kalkanmı sağ eliyle kılıcına sarılmış, İstanbul surlarının ücarine i wkan o olmustu. Arkasından otuz keder yiğit atılmıştı. Bizanslılar şiddetle dayanıyor, Ulubadlı Hasanla arka” daşlarının üezrine ok ve taş yağdırıyordu. Hasanın kır cı çelik bir pervane gibi dönüyordu. Yanmdaki yiğitle- rin hepsi şebit olmuştu. Fakat bu esnada dabir Türk sancağı elden ele Hasanın pençesine kadar uçurulmuştu. Hasan sancağı çökmüş surlar üeztine dikti, kocafnan bir taş paraçsile de ağır yarslandı. Avağı kayıp i. Bunu fırsat bilen Bizanslılar üzerine taş yağdır maağ basladilar. Dev delikanlı diz üstü kalkir. Mintanı paramparşa olmuştu. Kanlı gövdesi hemen çırılçıplaktı. Bu esnada kalbine dört beş ok birden saplandı. Ulubağ Ir Hasan Türk sancağınm dibine düştü, şehit oldu. Fa kat, İstanbul surlarına diktiği Türk sancağı, 488 yıldan heri şan ve şerefle dalgalanıyor ve ebediyyen dalgalana” düşt caktır, imlâmız zerine basıp atladığı ezen müthiş ayaklar.. Ve arslan pençesi eller... cesetlerin kaburgalarmı başmın üzerine kaldırmış, Bu esnada REŞAT EKREM KOÇU TE EEE EEE EE EY İNEN için ha» zırlanan kılavız dair düşünceleri harflerimizin sayısı Kuavax Türk harfleri kanununun İ kabul ettiği şekil ve sayıda bir deği. şike taraftarı değildir. Bu, hepsine den, vve? (ee) asal! eyer, bir Bare işmrete Mizum görenlere menfi cevab iki) eder. Sessiz harflerin BAR O cağını gösteren bahisler de bu menfi cevabın sebebierini İade etmiş sayılahilir. Ben de bu bahis üzerinde. ki düşüncemi oraya birakiyorum, Yal, nız şimdiden yurasını söylememin yes rdir: Mesla (dük, Vek) eyy üm bir imlâ kai kelimelerindeki deği kalın okulabilecek imi teşbite tüzum gördü. güm halde, Alfabenin 29 harfine bir iâverle nmak için bir o zarumet kabül etmemekte kılavuzis o derabe. Fiz, Ka, kt gibi semeri göstermek istemek Arap imilimnda olduğu gibi , mieğp. wet ve müstakil bir kıymet atfetmek. ten, dilih en basit ussurunu © (hece) g1 de harf saymaltan ileri gelir. Mücerrettern müşahbasa geçelim Keltme ler hecelerden terekkilp etmiyor mu? lere inhisar veya Bine UK) hare m yanı sıra bir ir, Şu takdir becelerem #ndrce e seslilere istinat edi fipi dalma bir ses kiymet olarak belletiy; de sessiz bir here miistaki) bir move cudiyet tanımamak (asi)yolür. Mah. muayyon vaziyetine sit bir ulfabede başlı has mak hakkımı sira Bu bize nime £ getirecek tir, O vakit (gün) ve igun) kelime. lerinin (gü) ve (gu) £ & verdi, ren işarete (güh) veya Içüyu) Yaz. malıyım diyo hir başkanını zammet. memekten pası) kaçrulabilir? Bamun gibi, ies okunan (1) ve battâ (8) var diye ayrı, kalır okunan — O) ve hattâ (ay için ayrr bir isaret ketmi etme mekte kim Basil bir mazeret tulabi. vr? Apsak, kılavuzun bu kabil misalle, ro bakarak ayrı bir harf (htiyacı du. yanları © kelimelerin Öz türkçenin md 9 kelimelerdeki de ye aykırı düştüğü yı da doğru bul hengin tabi Ben alfubemize vücüt veren müfre, datım iügatimize vücut veren kelime. lerden değil, türk hangeresiin, . türk telhtdız cihamının bugünkü, o fakat mütekâmil kabiiyetinden alınıp dizile mesini isterim. Dilimizde asiz değil, kudest olmalıdır. (4) türk gsimdör yaşıyan kelimelerin mizde bulduğumuz bir sea midir? Candarma, curnal gibi, çaresiz, "bep Aynı iaisali feriye sürüyoruz; bura. Yarda (j) bin (e) ye çevrilmesi Yolüne 4n penis köylü tabakasınm gösterdim #i mayis bakarak, atfabemiz tir tsne de (İ) uzvu tanımaktan vağgeğiide miştir, Kaldı ki hakir yaanamna Ge kullanıimıyan (muhik) gibi, uğrunda bütün milletin çırpındığı eşsiz (istik. Mi) gibi kelimelerin Üzaf), sesimi. *da simak #arureti (J) W kelimeler sayısında duyduğumuz (hüyaçlan da» 8 ak döneme. Bene (olabilir) müradifi olarak (kablldir) demek ve bu kelimenin (Ora) hecesine uzatılmış bir (ks) kıy. meti vermek “Türk hançeresi için bir tekâmli asaribir, Türk lügati | için bir zensiylik uüsuru temiz etmektir, İfntih)in uzanan (fa) &, Sesinin U- zatlar, (sn) at ile tgeldiydi) nin uza. yan (di) si aynı telâffuz cihazının İka, mali mahrulüdür. Harf suyımısa bü telâkki hükim olmalıydı, olmadı. Bunu zevcut gös kımarma konulacak işa, lecek bire» mMunsam vazife suretinde idnre etmeyi Üerçib #ttik. Bu da (zaruretleri kendi sike tarmca tayin etmek) sayım, Bu sa. rurellere kendi miktarın haddine riayet ediimadikçe, alfabenin bir in. kdüp Kanunile tesbit eğilen 20 sayım. mı çoğaltmak Üzerinde ısrar ve müca,, dele (sarirme kendin miktarında İnzis yer ayırmak) o manasını alır, Unutmamalıdnr izi harfleri o öearetim. mek de müstakil bir harf kabul et. mekten Dek de farkir bir İaLbüK Olma yor: (a) aifabemizde bir hazitir; (şi de öyle bir harftir. (e)i 4s) den yıran (etdiy) işaretinin (a) üstüne koyduğumuz uzatan işaretinden ya hut 18) üzerime konun iki noktadan mahiyelçe se farkı var? Biz de benim gibi Unlâmmu mü. suhhas hecelerden terkip etmiş bulü. huranmız bir fark görmiyeceksinin, Unatma işaretli bir (a), (0) den önce gelince bunu ipoe okutacıM Demek ÇI) sensizinin kıymeti değişmiştir. (0)üatn. ne koyduğumuz bir vokla da bu sesi «iten ve elbette harfin İeymetini değiştiren tr vazife görüyor. Birine harfler kenserinis yer ver, mişiz, btekinin bu payenini tasdik et. miyorum Hırvntiara ietiklâi tanıyıp da Leldileri bundas mahrum elmek, yahut İngiltereye o krallık deyip de Pransayı bugüniü hbalihle eumburiyet saymak gibi bir gey! İlm buna bin dereden osu getirehilir. Ne o çikar? maksat rakibin ölmesidir, ölüyor mu? Bunu da sıram gelincn göreceğiz. (Yarn: Harflerimizin adr) Göz Hekimi Dr, Murat R. Aydın" Beyoğlu Parmakicapı, bmam sokak Na, 2. Tel: 41858