Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
g "üstunde Osman | — Efendilik var, | — Oonu bir türlü e| — alamıyorum!” &| , İtsiltere Sıhhiye Nazırı, harbin dan marta kadar Lond- " ğ yapılan hava - taarruzlarında * bin kişinin öldüğünü, 40 bin ki. Sİdin yaralandığını söyledi. Nazır bu itirafımda, İngiliz ener İ::fn İngiliz milletindeki manevi * ttin yerinde olduğunu, zerre. $ Sarsılmadığını — gösterdiği gibi, | :::İkatl söylemenin de derin bir | Zi hissedilmektedir. n yalanm ömrü çok kisa- lalarmmızın dediği gibi, “yar e mumu yatsıya kadar ya., “:- yalan söylemekle, hakikati Bi — "mekle, milleti — kandırmaya da zafer kazanılamaz, Ha % doğrü söz, acı da olsa söy” elidir. Çünkü doğrunun, doğ. l %İemenin teşvikkâr mahiyeti . Hisleri körükler, — intikam t alevlendirir, İnsanları j L—u küvvetli olmıya, — çalışmaya, ! #mikleştirmeğec sevkeder, qhîı itibarla, İngiltere Sıhhiye itmm hakikati söylemesini ga- — bulmamalı, bilâkis alkışlamalr i;:*ğer taraftan, Londra gazete, de Balkanlardaki Alman ta” %_ un cidden ustaca bir saldı. hi hh;duğunu yazmaları da, İngiliz t | h*rinin büyüklüğünü göster « ktedir. Fakat, İngilizler, düş —"'llnuın kıymetlerini söylemek. k; Mağlübiyetlerini itiraf etmiş d'h“erdır Bilâkis, er geç, galip | '“eeemeı-ını büyük bir imanla : k""hmktedfrler Burada İngiliz - i ; '!lvn yaptıkları, hakikati söylemek i lW::'l:lımcı'-ıri:li;îııdiı- Ve İngiliz gaze, düşmanlarımızı — mu- üeîm Mmağlüp edeceğiz!” sözün” y Pa Toğraluğu isbata Küzum yok. 1 h_ Yakm yeya uzak günler, belki : Aylar ve yıllar, bu lııltilıatl _GNa.ıı.. koyacaktır. Çünkü, dün” '“"İkhıl mal gibi, zafer de baki ğ “hedı değildir, Akin, ve hayale Yiyon sebeplerle İkbhal işığı Ç ı mal elden çıkar, zafer bir ve rüya olur, ÜOsman Efendi, değerli N — MıiıyYIs Z ua devlet adamlarmdandı. Azametli değil, fakat vakur, haysiyetine düşkün, çelebi bir insandı, Kimse, ye boyun eğmediği, dalkavukluk etmediği gibi, kendishine yalvar. masını isteyen, devrinin büyük sahsiyetlerinden Hâlet Efendiye de ehemmiyet vermemiş, — ricayı bir küçüklük saymıştı. Fakat Hâlet Efendi, padişah ve hükümet ya - nmda pek büyük itibarı olduğu ve istediğini yaptırdığı için, Osman Efendiyi çok — hırpalamış, — küçük, ehemmiyetsiz vazifelere tayin e. derek yurdün dört köşesine yor İatmıştı. Osman Efendi, bu tahkirlere e- khemmiyet bile vermemiş, vekarmı bozmamış, nerede olursa — olsun devlete faydalı işler görmüştü, Bir gün, Hâlet Efendi, nedimi Keçeci Zade şair İzzet Molla ile otururken, uşak, Ösmat — Efendi. nin geldiğini haber verdi, Halat Efendi hemen yeı'inden kalkıp so- faya koştu, tâ merdiven — başında bir müsahabeden sonra Moralı mü. sande isteyip kalkmea, Hüâlet E- fendi, yine önüne düşüp merdiven başma kadar uğurladı. İzzet Molla, Hâlet — Efendinin, bir kaşık suda boğmak istediği Moralıya — gösterdiği saygıyı gö. rünce şaşırmıştı. Efendi odaya dönünce hayretle sordu: — Bu adama öetmediğin fe- nalık kalmadı, Böyle iken, nere- deyse eteklerini öpeceksin, bu perhiz ne, bu lahana turşusu ne? — Evet, haklısm. Çok — fenalık yapfım bu adama,.. Nufuzunu kır. dım, elinden memuriyetini aldım, küçük memuriyetlere tayin etti - rerek tahkir ettim, İstesem canmı alır, darağaçlarmda da sallandırı. rım, Fakat, herifçloğlunun üstün- de bir vekar, bir Osman Efendilik var, İşte ondan bunu bir türlü ala* mıyorum, Kendisini gördükçe böy. le eziliyor, büzülüyor, saygı gös teriyorum, , İngilterenin de, yakmda, Os. man Efendi gibi düşmanmı hür- mete mecbur edeceği, onlarım da böyle bir faziletkârlık gösterecek” Hakikat sence —meçhul olsa da aklen müberhendir Güneş âmalara pünhan ise bita- ba rüşendir, LAEDRİ Fransız gazeteleri | Tak hâdiseleri ile m(ından alakadar 'kqlürkıyenm hattı hare- sark meydan mu- harebesinde kati e€hemmiyeti haiz - olacaktır,, "E t dikkatini — tutmaktadır. '“1:141 General Duval diyor ki: , dde ve Trablus hududunda Mi- M0 kati mücadelenin — başlaması el bulunduğu bir anda İrak Wym' ve Almanyanın yardi« m?ur İrâk petrol kuüyüları bu © tehdit altına girmiş oluyor ve Vavel csnsen kifayetsiz olan OsSrimdan yeni bir şeyler dahâ âl- ' %hur kalacaktır. Harp bir Myayı geçetek Basra kör" "'Nneı-ıne sirayet etmiştir. İngi- İşin hadis olan yeni vaziyet bü- ıhi Lehlikelerle ve İlerisi — için & doludur. Akdeniz muhare- yaklaşıyor. Alıdeniz hara , da Aszya harbinin de baş- lecek midir? ..'“ Francalse gazetesinde Maul- / ldm, Yazıyor: V ancak ya Filistine asker çı- dâ Traka yardım edebilir —ki filosiımun mevcudiyeti dü. Sok müşküldür— — yahut da rından geçerek, Türki« A Saadabad paktiyle bağlıdır. AYynı zamanda İngiltereye de Türkiyenin hattı hareketi 'dan müuharebesinde kati e- gğını hesaba katmak lÂzımdır. Muhak« kak olan bir şey vârsa o da Almanya- nın vaziyeti istismar için hiç bir tees şebbüsü ihmal etmiyeceğidir. ve Şark muharebesi henüz başlamıştır. Figaro gazetesinde de Donoey şöyle diyor: Irak harbi, Mısırda çok lüzumlu o- labilecek İngiliz kuvvetlerini alırkoyu- yoör ve zırllı İngiliz krtalarınım bene zin ihtiyaçlarının teminini tehdit et. mek tehlikesini gösteriyor. Maamafih İngiliz zırhlı kıtalarınm — ihtiyaçları Kizildeniz yöliyle Bahreyn adalarmıa dan ve Hollânda Hindistanından dâ tedarik edilebilir. Irak isyanmın başka neticeleri de olabilir. Gelecek günlerde Türkiyenin alacağı vaziyet esasir meseleyi teşkil eder. Türkiye ile beraber Irakla Saa- dabad paktmı imza eden İranm ve bilhassa kuvvetli Süüdi —Arabistanın alacağı vaziyet de çok mühimdir. Suudi Arabistan uzun müddet İn- gilterenin düşmani olduktan soönra ö« nun müttefiki oldu, İngiltere, İbnis. suuda Arapçılık gayelerini Trak'ın züs rarma olarak tahâkkuk — etltirmekte yardımını vaadedebilirdi. Fakat baş- kaları da İbnissuuda vaidlerde bulu- nabilirler. İbnissdüd ne yapacak? Harp sahnesl olarak şarkin ehemmis yeti günden güne artıyor. halz olacaktır. İran ve Suudi .5.1941 13.20 Karışık sarkı ve program türküler 18.08 Râüdyo caz — 9015 Radyo örkestrası gazetesi 1840 Radyo ince- 20445 Bestekür saz heyeti simaları se- 19.15 Havaiyen risinden parçaları 21.00 Dinleyici 19.30 Ajans istekleri haberleri 21.80 Konuşma 19.45 Ziraat 2145 Radyo takvimi orkestrası 19.50 Karışık 2230 Ajana - HABER — Afsam posfası HiTLER Dün Rayştağda bir nutuk söyledi “Türkiye, zimam- darlarının realist hattı hareketi sayesinde istiklâlini muhafa etmektedir.” ——— İngilizlerin bir bombası- na mukabil 100 bomba ile mukabele edeceğiz Berlin, 4 (AA,) — DINEB, a- jansı bildiriyor: Führer Rayştagın bugünkü'top- lantısmda hükümetin beyanatmı okumuştur. Führer demiştir ki: İcraatm her şey ve sözlerin de pek az bir şey olduğu bir devre- de, siz milletimin müntehap mü- messillerinin önüne zaruri ahval îı'arictnde gelmek niyetinde deği- lim, Size ilk defa olarak harbin ba- şında sulha karşı İngiliz — Fran- sız suikati polonya ile yapılması muhakkak mümkün olabilecek her türlü anlaşma teşebbüsünü -"im brraktırdığı vakit, hitap etmiştim, Bir anlaşma ve hattâ - devamlı ve dostane bir anlaşma tahakkuk ettirmek hususundaki bütün gay - retlerim, bilhassa İngiltere ile ge- rek kin gerek maddi menfaatler yüzünden her ne pahasma <lursa olsun harbi istemek kararmı giz- lemiyen ve her türlü Alman an- laşma teklifini reddeden kücük bir zZümrenin arzusu dolayısile akim kalmıştır. Behemahal harbi erkar- mak gibi bu müutaassıp ve ceh:-- nemi projenin muharrik kuvvetleri © zamanlarda Mister ile cü- rüm ortakları şimdi İngiliz hükü- metini teşkil eden adamlardı. Bu emeller okyanusun bu farafinda ve öte tarafmda sözde büyük demok- ragiler tarafmdan alenen tesşvik o. lundu, Muvaffakryetsiz. hükümet uydurmaları ile milletlerin hoş- nufsuzluğu arttığı bir devirde me- sul adamlar, artık bastırılmasr müm kün olmıyan meselelerin bir harp- le en çabuk halledileceğini zan- nettiler, Bunların arkasında ban- kalarım, borsaların ve silâh fabri. kalarmın enternasyonal Yahudi sermayesi vardı. Bu sermaye, ev- velce de muvaffak olduğu üzere temiz olmakla beraher büyük bir iş elde etmek İmkânlarmı ümit e- diyordu. Ve evvelce de olduğu ü- zere alftim uğrunda milletlerin ka- nı, vicdan azabı. duymadan feda edilmek isteniyordu, İşte harp böylece başladı. Bir kaç hafta sonra, bu kundak- çılarım emri ile ve maliyecilerin menfaatlerine hafif mesrehlife ilk kapılan devlet mağlüp ve münhe- zim edilmişti, Bu şartlar altımnda, diğer devlet düön adamlarmın ze- kâ ve vicdanlarına tekrar müra- caat etmöğe Alman milletimiz ve bir gök namuslu ve masum insan- lar muvacehesinde kendimi mecbur gördüm, 6 teşrinlevvel 1939 Al - manyanın İngiltere ve Fransadan hiç bir şey istemediğini, harbe de- vyanım bir çılgımlık olduğunu ve her şeyden ziyade yeni silâhlarla yapılacak ve tatbik edilir edilmez büyük -mmtakaları tahrip edecek olan harbin fecayfini tekrar beyan ettim, Sivil mahallere uzun mev- zilli ağır toplarla yapılacak taar- ruzlarm karsılıklı olarak ancak ge- niş mmtakalarım zıyamı mucip ola- cağmımı da müşahede ettim ve ihtar- da bulundum. Ve her şeyden ev- vel hava kuvvetlerinin faaliyete | getirilmesinde büyük hareket sa- hası itibarile asırlarca emek veri- lerek bütün yaratılan şeylerin, Av- ruhpada kültür kıvmetlerinin mah- volmasını İntaç edeceğini ehemmi- yetle kaydeyledim. Yahudi kapitallerinin ileri sürdük- leri faraziyeler Leylül 1939 daki müracaatım gibi ikinci müracatım da kati bir infial ile reddedildi. İngiliz harp muharrikleri ile onların perde ar- | kasmdaki Yahudi kapitalist adam- larmın insaniyete vaki hitabrma Almanyanm zayıflığı faraziyesini ileri sürmekten başka beyanatları olmadı. Daha o zamanlar, Mister Çörçilin büyük bir itimatla yaptı- ğı kehanetlerle körleşmiş Norveç hükümeti, kendi topraklarmın İn- giliz — Fransız istilâsımı fikrine ünsiyet peydahlamağa başladı, Bu istilâ sayesinde Norveç limanları- nın ve İsveç demir madenleri mın- takasınm işgaline müsaade etme- mekle Almanyanın imhasına yar- drma imkân bulacaktı. Çörcil ve Reyno yeni suikastların muvaffa- kıyetinden o kadar emin bir hale geldiler ki, ya Hafif meşrebliği saikasile yahut-ta alkoöllü içkile- rin tesiri altında olacak, niyetleri artık gizli tutmak lüzumunu duy- madılar, İste bu iki bayın geve- zelikleridir ki Alman hükümetine o devirde Almanya aleyhinde, Alman milleti aleyhinde hazırla. nan plânları öğrenmiş ve bu harp- te belki de en kati önlemeyi yap- mak imkânmı vermiştir. Çünkü Norveçe karşı İngiliz suikastı hiç şüphesiz Almanya aleyhinde en tehlikeli hareket olmuştur. Bir kaç hafta sonra bü tehlike de ber- taraf edilmiş bulunuyordu, Fevka- lâde müessir olan Alman müdafa- asrı Avrupadakj vaziyetmizi o de- rece de takviye etti ki bu ne kadar takdir edilsge azdir, Demir ihtiyaçlarına sulkast Bu plânm akimı akimasından hemen sonra da İngiliz harp muharriklerinin Belçika ve Hollanda üzerinde 'daha şiddetli tatbikleri vukubuldu. Demir ihtiyaçlarımıza karşı yapılan sulkase tın akim kalması üzerine, bu sefer he- def Belçika ve Hollandayı sürükliye- rek cepheyi Rene kadar götürmek ve bu suüretle demir madenlerini işliyen muntakaları tehdit ve bertaraf etmek "UTP SA TPİLUA Kiğpoydoo tetasyp op “nöf O93 Senmer Tpeydeğ I89ats Zet “Hiğinün Tö pHpSg UTUTMULEZ UvUNN DT ya tarihinin kaydettiği Imha meydan muharebelerinin en büyüğü olan ha- rTekâtin başlaması için mütekaddim şârtlar ihdas edildi. Fransa işlte böye lece çöktü, Belçika ve Hollanda işgal edildi. İngiliz teşekkülleri mağlüp ve silâhsız, enkaz halinde Avrupa kıtas sından ayrıldılar, Dünyayı sulha davet ettim! 1 Temmuz 1940 da Alman Reichs- tay'ını üçüncü defa olarak çağırdım. Bu toplantıdan istifade ederek düne yayı sulh yapmağa davet ettim, Ma- amafik, edinmiş olduğum tecrüihelere istihaden bu yoldakti ümitlerimin çok at olabileceğinde şüphe brrakmadım. çuıı.ıın. harbi iatiyenler bir ideal ile haretst etmiyorlardı. Onların arka- sında muharrik kuvvet olarak tamas miyle tâbi bulundukları demokratik Yahudi sermayesi vardı. Sülh tekli- fim bit korku ve cehanet eseri sure. tinde tefsir edildi. Avrupayı ve Ame- rikayı hâarp muharrikleri, bir narpte hiçbir kazançları olamıyacak halk kütlelerinin salim yalan tefsirlerle ye- ni Ümitler vererek alktıllarını çekmeye müuva'fak oldular. Bazılarınım — sevk ve idace ettiği efkârr umumiyeleri ile milletler! yeniden hârbe devuma mete bür etfiler. Çörçile hücum Çörçilin revaç verdiği — sivil halka karşr gece bomba Harbinin tatbikine karşr yaptığım ihtarlarda keza bir Alman zaafr suretinde tefsir edildi. Tarihimn kaydettiği amatörlerin en honhar: olan bu adam hakikater. sans dt ki, Alman hava kuvvetlerinin ay. larca Mmuhafaza ettiği ihtiyatkârlık, gece akınları yapmak kabiliyeti ol madığırm bir burhanından başka bir şey değildir. Bunun için bu adam, yül- bız İngiliz bava kuvvetlerinin bu tarz da harp yapmak kabiliyetinde oldu- ğunu ve abluka ile beraber İngiliz ha- va- kuvvetlerinin Alman sivil halkma karşı amahnsız bir mücadelesi ile Al. manyayı mağlüp etmek — vasıtasının bülunmuş olduğunu İngiliz milletine söyleterek para ile satın alınmış gü« zetetilere aylarca yalan söyletti. Bil- hassa 3,5 ay yeniden ihtarlarda bulun- makta devam etti. Bu ihtarların Çöre çil üzerinde hiç bir tesir yapmamış olmasında hayret etmedim, Bu adam, diğerlerinin hayatı ile meşgul olmaz. Biz de mukabele edeceğiz Bu adam, medeniyetle ve mimari bi- nalarr ile meşgul olmaz. Bu adam, İngiliz şehirleri harabelere dönse da« hi kendi harbini yapmak istediğini, daha harbin bidayetinde bildirmiştir. Simdi, btr harbi almış bulunuyor. Lü- zumtu takdirinde bir bombaya — yüz bömba İle mukabele edeceğimiz hak- kındaki teminatım, bu adamr, caniya- ne hareketlerinde bir defa bile düşün- meğe sevketmemiştir. Çörçil, bunun kendisi üzerinde tesif —yapmadığını söylüyor, hattâ İngiliz milletinin bu gibi bombardıman hücumlarımdan S0na ra kendisine neşeli bir yüzle bakmak- ta olduğunu, o tarzda ki kendisf Lon- draya daima kalbi kuvyetlenmiş ola- rak döndüğünü temin ediyor Çörçilin İ i "-'İ.üâ h li harba bu yolda devama her zaman. kinden daha ziyade mütemayil buluna ması mümkündür. Fakat, biz de, is- tikbalde her bomba için 100 bomba atmağa ve buna ezcümle, İngiliz mil- letinin: bü caniden ve onun usuüllerine den kurtulmasma kadaâr devam etme- e data az mütemayil değiliz. Ve eğer Çördil zaman zaman kendi harbinin kuvvetini ve müessirliğini propagan- da ile fazlalaştırabileceğini sanıyorsa, biz de aynr yolu tatbikle harbe baş- Jamağa hazırız. İngiliz propagandası Bu delinin hempalarınm bir mayıs münasebeti ile, Alman milletine beni terk etmeğe teşvik için yaptığı hitap, ancak bir felç hastalığı ile veya bir sarhosun de- Nliği ile izah olunabilir. Balkanları bir harekât sahnesi- ne inkıldâp ettirmek kararımdan da bu anormal haleti zihniye mesuldür Bir deli gibi, bu adam nerede ise beş senedenberi n ufak iştini maddesi aramak üzere — Avrupayı dolaşmaktadır. Maalesef bu enter- nasyonal kundakcıya- daima mem- leketlerinin kapılarını açan ücretli unsurlar bulunmaktadır. Bir sürü, teminler ve yalanlar yavarak ge- çen senenin seferinden bitkin bulu- nan Alman milletini tamamile ta- katin'n sonunda bulundufu fikrini İngiliz milletine bu kış, kabul et- tirmeğe muvaffak olduktan sonra, bu adam şimdi kendisin ibir uya- nıklığım önüne gecmek üzere, Av- rupada: yeni bir yangın ocağı ye- ratmak mecburiyetinde görmüştür, Bunu yaparken daha 1939 sonba- harmda ve 1940 ilkbaharmda dü- şünmüş olduğu projeyi yeniden e- le almıştır. Şarit istasyonunda bu- lunup neşredilen vesikaları hatır- larsmız, Bu vesikalarda, daha 1939 - 1940 kışmda Balkanları bir Balkan vaziyetleri Avrupa harekât sahnesi yapmak teşebbüsü ortaya vurmaktadır. Bu teşebbüsün esaslı organizatörlerini o zaman Çörçil, Daladye, Halifaks, Pol Reyno, general Veygand ile general Gamelen teşkil etmişlerdi, Bu vesikalardan anlaşıldığı vechi- le cenubu şarki Avrupasının sul- huna karşı yapılacak bu suikastın muvaffakıyeti takdirinde İngilte - renin menfaatlerine hizmet et - mek Üzere takriben yüz fırka seferber edilebilmek imkânr hesap edilmekte idi, Geçen sene mayıs ve haziran ayı jinhidamından sonra, bu projeler yeniden uyutuldu, F>- kat, daha- #esan #anenin gaorbokal ritda Çörçil, bunları nazarr dikka- te almaya yeniden başlamıştır. E- ğer bu teşebbüs daha fazla güc- lükler arzetmemiş ise bunun se- bebini, Romanyanın bu memleket dahil'nde vukua gelmiş olan te- beddüller dolayısile İngilterenin plânlarmın artık hesaba katılamı- vacafr suretile Balkanlarda bir de- fişiklik vukua gelmiş olması teskil eylemiştir. Yeni Romanya gene- ral Antoneskonun idaresinde İngi- İizlerin harp Üümitlerini nazarı dik- kate almıyan sırf bir Romen siya- seti tabikine başlamıştır. Bumna, Almanyanın hattı hareketini de ilâ- ve etmek lâzımdır. Evvelâ, Almanyanm Balkanlar- daki siyasetinin, derpiş etmiş öl - duğum ve varmağa gayret ettiği- miz hedefleri hakkında kısâ bir fikir verelim: i — Almanyanın Balkanlarda, hiçbir zaman, ne arazi menfaatleri ne de hodbin siyasi menfaatleri ol- muştür. Yani Almanya, herhangi bir hodbinlik sebepleri ile hiç bir süretle ne arazi meseleleri ile ne de bu devletlerin dahili mahiyette heseleleri ile alâkadar olmamış - tır, 2 — Fakat Almanya, bu dev - letlerle sıkı eköonomik münasebhet- ler kurmafa ve bunları derinleş - tirmeğe çalışmıstır. Ve bunu Al- manyanm menfanti bakımmdan de- gil, fakat aynı zamanda bizzat bu memleketlerin menfaati bakrmım - dan yapmıştır. Yani, eğer iki mu- amele ortağınm mali ekonomileri makul bir tarzda birbirlerini ik- mal ediyorsa yapmıştır. Balkan devletleri ile Almanya arasın- daki vazivet de bu olmuş ve bu olmakta bulunmuştur. Almanya, gida' mâaddelerine ve iptidaf mad- delere ihtiyacı olan bir sımaf dev- lettir. Balkan devletleri smaf is - tihsallere ihtiyacr olan zırat ve ip- tidaf maddeler mıntakalarıdır, Bin- netice, bundan, karsılıklı ekönomik münasebetlerin bilhassa — müsait bir inkişafı imkânı doğuüvordu, E- ğer İngiliz ve hattâ Amerikan mah filleri bunda Almanvanm Bualkan - lara gayri meşru bir hulülünü gö- rüyorlarsa, bu, ahmakça olduğu kadar küstahça bir zafere tafra - furusluktur. Cünkü her devlet kendi ekonomik siyasetini, köksüz Yahudi demokrat bir kaç yabancı kapitalistin menfaatlerine göre #e&il fakat kendi milli menfaat- levine söro inkişaf ettirir. Esasen gerek İngiltere, gerek Ame- a M * tika, bu mıntakalarda nihayet satıcı' olabilirler. Fakat alrcışı aslâ.. Fakat — Almazıya, Balkanlarda yalmar satma- mış, fukat aynr zamanda bu mınta. kada en mühim alıcı olmuştur ve Al- matvya, Balkanlar köylülerinin istih- sallerini, senelerden böeri kronik bir baha sukutu ile temin olunan hayali bir kıymette amele istihsaliyle ödeyen daimi ve hayırlı bir altci Bu suüretle, Almanyanm Büulkan dev- letlerinin en büyük ticaret iş ortağı olmasında hâyret edilecek bir şey yoktur, Bu, yalnız Almanyanın men- faati icabı değil, fakat aynı zamanda Balkan milletlerinin menfaati icabı idi, Yalnız Yahudi —demokrasilerinin kapitalist fikirlerinin hâkim olduğu beyinler mademki bir devlet diğer bir devleta makineler veriyor, bu devlet bu suretle öteki devlete hüküm eyler. Diys tddia edebilirler,, hakkında böye le bir hâkimiyet, ancak karşılıklı ©- labilir. Çünkü daima, yiyecek de ve iptidat maddelerden daha ziyade ma- kinelerden vazseçilmek çaresi mev- euttur. Öyle ki, makineleri için yiyes cek ve iplidat maddeler alan taraf endüstri Istihsalleri olan taraftan da- ha çok öbürüne bağlıdır. Hayır. Bu meselede ne galip ne mağlüp mevcut olmuş, fakat ancak arkadaşlık, İşte bu kadar, Bu işte ne galip ne de mağ- Tüp vardır. Ancakt arkadaşirk mevzü. ubahis olabilir. Nesyonal « Sosyalist inkılâbınm Alman devletiğ elverişli bir muamecle ortağı olmağa, yani de- mokrasilerin: kıymetsiz kıymetleri ile değil fakat birinci kalitede mallarla ödemeağa bütün izzetf nefsini toymmuş- tür. 8 — Bunun için, Almanyanın. eğer muhakkak — siyasi menfaatlerinden bahsedilmek — isteniliyorsa, yalnız bir tek menfaati olmuştur. O da muame« le ortağını, dahili şeraiti bakımından sağlam ve kuvvetli görmektedir. Be naenaleyh Almanya bu memleketlerin mevcudiyetlerini ve dahil! nizamlarını tarsin edebilecek bir hale getirmek için sözle ve icraatla müzaherette bil- lünmek ve yardım etmek üzere husu. si teşkilâtlarını nazarı ilibare alma« dan, her şeyi yaptı. Filvak! bu pren- siplerin tatbiki yalnız mezkür mem. leketlarin refahımnı arttırmakla kal. madı. Ayni zamanda bunlarla Almana ya araaında tedricen kuüvvetlenen kar- şılıklı bir itimat doğurdu. Hitler, Yunanistanın niçin isfilâ e« dildiğini izah ettikten sonra sözlerine göyle devam etmiştir: — Çörçil burada bu harbin en bü- yük strateji hatalarından birini işlee miştir. İngilterenin , Ralkanlara YETr, hususunda şüphe kalmayınca bu mühim hayati topraklarda bu bayın melhuz münas sızlığma derhal karşı koymak üÜzere Almanyanm emrine icap cden kuvvetleri temin için teşebbüslere gi riştim. Şunu sarahaten müşahede et- meliyim ki, bu, Yunanistan aleyhine müteveccih değildi. Düçe benden bu işte 'tek bir tümen bile istemedi. İyi mevsim gelince Yunanistana karşi mücadelenin tam bir muvaffakiyetle bitirlleceğine kani idi. Ben de aynı mütaleadaydım. Binaenaleyh, Alman kuvvetlerinin — tahşidi —Yunanistana karşı İtalyaya yardımda bulunmak İi« çin yapılmamıştır. Bilâkis bu tedbir İngilizlerin İtalyan - Yüunan harbit gü rültüleri arasında gizilce Balkanlarda yerleşmie teşebbüsüne — mani olmağı istihdaf ediyordu. İngiltere Balkana lara gizlice yerleşecek Büyük harpte- ki Seiânik ordusu misalince oreda bir netice almak ve bundan da başkaca harp girdabma yeni kuvvetler #ürüke lermek ümidinde idi. Bu ümit bilhassa iki devlete da- vumyordu Türkiye ve Yugoslav « ; Yani, iktidara geldiğimden- ben kendirile iktısadi mülâhaza - lara müstenit sıkır bir iş birliği te- sisine çalıştığım iki devlete, Yugoslavya, çekirdeği Sırp ol- mak itibariyle, umumi harpte bi- zim düşmanlarımız arasında idi. Hattâ umumi harp hareket meb- deini Belgratta bulmuştu. Buna rağmen, intikamcılık bilmiyen Al- man halkı Yugoslavlara karşı hiç bir kin beslememekte idi, Türkiye, büyük harpte bizlim müttefikimizdi, Harbin fecf neti - cesinden bu memleket de bizim ka dar müteesir olmuştu. Yeni Türki- yenin büyük ve dâhi yaratıcısıdır ki talihin terkettiği ve kaderin müthiş inhizama uğrattığı o vakit ki müttefiklerine kalkmmak için ilk muhtesem misali verdi. Simdi de, zimamdarlarmın vea list hattı hareketi sayesinde, Tür- kiyenin kendi karalarında istiklâ- lini muhafaza etmesine mukabil Yugoslavya İnriliz entrikalarmım İeneka ae pT ge. . VAF). Birinci Sınıf Mütehassı» Doktor Nuri Beller Sinir ve Ruh Hastalıkları Ankara Caddesi Nomara: TI Muayene saatleri: 16 dan 20 ye ölmüuştur. ,