28 Nisan 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

<Z NTSKN — toir” RSAM POSTAS Sahibi ve Neşriyat ııuw' .._Hâdısele |Ve Tarıh / Bu harbin kitabı... U'lım gazetesinin yazı işleri 'Buüm Mümtaz Faık Fenik harbin kitabı” isminde bir neşwttj Bu eser günün ?ÜPOhtrlmnm İngiltre ile itti- ]ğğn) sebeplerini, “Büyük dev. n vasıflarını, içinde bulun, “Muz harbin — sebeplerile ğ?'"mr ve neticelerini takip için de anahtar sayılacak: çok favdalı, öz bilgileri havidir. En ıııâhlyv:tlı muharrirlerle ilmi Tüesseselerin yirmiden fazla & eîı*:dm istifade edilmiş; henüz etmeğe vakit bulamadığı hâdiselerde kaynak vazi. Mgörmıhtıh' muharririn bu hâ ehn en kolay yahut en et- Şekılde tetkiki için pek mü- bir vazife ve mevkide bulun. &ı u da unutmamak lâzımdır. %mharla kitap herkesin isti. edebıleeegı herkesin anla- hn eceg-ı teferruata boğulma- - Ör bir eserdir. Tertip ve tan. Tnaj İ bile okuyucuların yorulma, a Adrmâ, kolay okuyup anlama- yarayacak şekildedir.' Mihverın maksadı kitapta sşu anlatılıyor: “İMihver "îakıka kimseden bir karış top- Ka talep etmemiştir. Çünkü bü. Avrupayı hegemonyası altı. sevdasındadır. Hattâ aksatla 27 eylül 1940 da İt almak Na 3?0 a 1le üçlü pakt yagş kıı yı paylaşmıştır. ir Avustra.lya, Hindistana ka- gîdemıyen Almanya, müs. | y nde keyı gimdi yanıbaşında, uzandığı — yerde "_ hevesine kapılmış ve Olda serbest kalabilmek için is AYT Japonyaya bahşetmiş> %Mıhver sanıyordu ki “her istilâ olacak, kimsenin cak ve sulh bu ya.m tehditle, zorlukla Fakat bir Fransız Big, AT soyledıgı gibi, istilâya harple karşılaştılar.” Riqm İngilterenin büyüklü- Ve zenginliğini, Almanya. %toprakça kücüklüğünü ve Mmaddeler | hakımmdantîsâ çarptıran ce Wıkglge vardır. İngiltere luğunun nüfusu dün Yüzde 24 Üünü, toprağı 26 sını tutuyor. Almanya- yüzde üç toprağı yjiz çok azdır. Birincisinde letre başına .15) kişi, ikin. (120) kişi 'düşüyor. İn. in (30) — bakırın kalaym (40) kurşunun $inkonun (35) altının (60) (90) Jîitün (100) kauçu- (30 ) mı kendi rlu. 4 elde ediyor. Halbuki İn. *€ kadar sanayi memleketi Almanyada çıkan iptidaf bugday yüzîe yaz kuvveti yarım, kömür çdemîı— (5), bakır — (10), N (5), çinko (10), patateş (0),jüt (0), kauçuk il' *m. ıçindir ki Almanlar her Geçen harpte sargı '"hıım.n bezlerini kâğıttan " Odun talâşlarından şe. % kireçten — kauçuk- rlar; fakat bu, taşıma 1 -dGğn-men döndürmek gibi. : temin edemez; pek malolur. 'admm” KAFLI — L adbyia . - 3 - " F Adisababada Hapishanedeki mahpuslar tahliye ediliyor İtalyanların radyo makineleri müsadere olunmadı Adisababa, 27 (A.A.) — Habeş re- isleri harp dolayısiyle tamamen bor zulmuş olan idare servislerini yeniden tanzim işinde İngiliz siyasi müşavir. lerinden yardım görmektedirler. İm- paratorun hususi müşavere heyeti â- zasından bir İngiliz subayi Habeşis. tanda siyasi hayatın yeniden doğma- asına çalışmaktadiır. Adisabahadaki iki hapishanenin teftişi sona erince 547 mahpusun derhal tahliye edileceği an. laşılıyor. Bundan sonra — diğer bazı mahpusların vaziyetleri tetkik edile- cektir. San Giorgio hapishanersinin teftişi esnasında zavallı mahpusların feci şartlar içinde yaşadıkları görülmüş- tür. Bundan başka mezkür hapishane. de buluran 370 kişiden 344 ünün mu- hakema edilmeden içeri atıldıkları sa. bit olmuştur. Buradaki mahpuslar âl- tı yedi haltada hir kere çamaşır de- giştirmek imkânını güçlükle bulabil. mektedirler. Londra, 27 (A.A.) — İstih . barat nezaretinin bildirdiğine gö re, Adisababada oturan İtalyan. lara, İngilizler, radyo makinele- rini muhafaza etmek ve Roma radyosu da dahil olduğu halde bütün radyoları dinlemek müsa- de, ancak hattr hareketleri basit bir vatandaş sırfatile sayanı mua- haze olacak kimselerden geri a - Imdgiliz Kralı Polonya ticaret filosu kaptanlarına nişan verdi Londra, 27 (A.A,) — İngiliz kralr VI. Corç 22 nisanda Polonya ticaret filosu kaptan ve tayfalarından bir kârlıktan doölayı nişan vermiştir. Bu vesile ile İngiliz gazeteleri Po. lonya vapurlarının imparatorluk kıtü« larımı muhtelif cephelere — nakletmek hususunda yaptıkları büyük hizmet. teri hatırlatmaktadırlar. ——— Amerikada Milli müdafaa tahvilleri satışa çıkıyor Vaşington, 27 (A.LA.) — Ruz- velt, çarşamba günü şaat 21,30 da radyo ile söyliyeceği bir nutukla milli müdafaa tahvillerinin satışı- nr açacak ve Ruzvelt, her Ameri- kan vatandaşmın bir tahvil alma- sınr İstiyecektir. 1 Mayısta bütün postanelerde hususi pullar satı- lacaktır. ' .' 'adesini vermişlerdir. Bu müsaa.- çoğuna göaterdtklerl ceşaret ve Tedüs | Cebelü î_ırıkta -Müdafaa manevraları perşembeye başlıyor | Gebelüttarıka hücum için Almanyanın 150.000 asker kullanması lâzımmış! La Linea, 27 (ALA,) — Per- şemhe günü, Cebelüttarık müda- faası manevraları yapılacak ve bu çok mühim manevralara, piyade, topçu ve hava kuvvetleri iştirak edecektir. General Gört, buğün tayyare ile Cebelüttarığa gelmiştir. Sabık umumi vali, aynı tayyare ile pa- zartesi günü Londraya gidecektir, Londra, 27 (A, A.) — Lord Gort'un Cebelüttarık müstahkem mevki umumi valiliğine tayin e, dilmesi İngilterenin harbni bu mmtakaya sirayet etmesi imkânını hesaba kattığınmı göstermektedir. Fransadaki İngiliz kuvvetlerinin kumandanlığını yapmış olan lord Gort Cebelüttarık müdafaasmın is tilzam ettiği meselelere etrafı ile vâkıftır. Lord Gort geçen haziran- da Cebelüttarıka gitmiş ve meş « hur kayadaki istihkâmları bütün teferrüatı ile teftiş etmistir. Ce « belüttarığa hücum edildiği takdire de orada öedenberi mükemmel bir asker olarak tanmmış olan ! lord Gort gibi müdafi ile karşılaşacake , tır, Meseleyi iyi tetkik etmiş bu - lunan yüksek rütbeli bir İspanyol subayı Cebelüttarığa karadan hüe cum edebilmek icin Hitlerin en a- şağı 150.000 kişilik bir ordu kul « | lanması lâzımgeldiğini söylemiştir. Hattâ bu takdirde bile hücumun muvaffakryetsizlikle neticelenme « si muhtemeldir. Cebelüttarık son zamaânlarda her hangi Bir hücüma kar$ı toyabil — cek tarzda tahkim ve takviye e, dilmiştir. Kava delmek hususun. da ihtisas sahibi olan Kanada ma, dencileri kayanm içinde bir yer altışehri vücuda — getirmişlerdir. Tâbiye me sumu bakımımdan, bu radaki jistihkâmlarm tertibatı zigf. rit hatmdaki istihkâmlara <ok benzemektedir.. Dış müdafaa larını yarmağa muvaffak olacak î krtalar kavalardan istihkâmlarda gizlenmiş hataryaların atesi İle | biçileceklerdir. Bu istihkâmlar u, zun bir muhasaraya mukavemet edebilecek tarzda yapılmışlardır. Kalede her türlü yiyecek, harp l malzemesinde büyük — ihtiyatlar, on binlerce metre mikâbr su büse | lunmaktadır. Kalenin yeraltr ko - | ridorlarında karadan, denizden, havadan yapılacak hücumlara kare 'gr muhtoelif capta toplar vardır. "HKBEIE—MW hat- |. Ç İ N Japonyaya karşı uzun müddet dayanabilecek Amerika ve İngiltere ile mali anlaşmaar büyük alâka uyandırdı Çunking 27 (ALA.) — Çine Ameri«. ka ve Çin « İngiliz hükümetleri ara. sında bir mali anlaşma imza edilmiş olması burada büyük bir alâka uyan dırmı'ştır. Harbin uzun sürmek ihti. mali karşısında Çinin iktisadi duru. munu korumak ve mukayemet edebile mesine yarârm etmek için İngiliz ve Amerikalılar tarafımdan — sarfedilen gayretlere ktayati bir ehemmiyet atfe. dilmektedir. Beynelmilel vaziyet ne olursa ölsün Çinin uzun müddet Ja, ponyaya karşı koyacak atskeri ve harp malzemesi olduğu söylenmektedir. İngiltere ile Amerika Çinin iktisa. di durumunu takviye etmek üzere yeni tedbirler alırlarsa hem Çin, demokra«e siler uzakşark: meselelerile — meşgul oluncaya kadar mukavemet edebile. cek hem de İngiltere ile Amerika Çi« ni terketmiyeceklerini ispat etmiş o. lacaklardır. yeü Avustralyaîbagvekâlet vekili Fadden diyor ki: Yunanıslandak askeri harekâttan illhar duyacağız Vaşington, 27 (ALA.) — Avüstrale 'ya başvekâlet — vekili Fadden — dün Avustralyanm Vaşincton elçisi Casce Il-l | ye bir mesaj göndererek İngiltere ile Avustralya arasında en ufak bir an. laşmamazlık bile olmadığını bildirmiş tir. Fadden halihazır harbinde — bilâ 'lıtlılnı- bütün A İngil b tm;ey&rdmctüklodnlbemodouk demiştir ki: Avustralya milleti Balkan harp Sahe nesinde İngiliz ve Yunan — kıtalarının yanı başında harbe iştirak — etmekle müftehirdir. Askeri harekât istediğim miz gibi muvaffakiye!'e neticelenme« se de gene aynı iftiharı duyacağız. Avustralya bu harbe imparatorlu« Bun bir azası olarak iştirak etmiştir. Parlamento önümüzdeki âayıne *başma toplanarak şimdiye kadar sarfedilen karp gayretlerinden daha büyük gay. retler garfedilebilmesi çarelerini ârâşea tıracaktır. Fadden Alman propaâgandasmım İne >se ve Avustralya — arasında bir anlaşmamazlık olduğu — hakkmdaiki iddiası gebebile bu mesajı gönderme. ğe lüzum gördüğünü beyan etmiş ve böyle bir şeyin katiyen yalan olduğu. nu ilâve etmiştir , — Korkmayın makinist fotoğ- raf filmlerini banyo ediyor da “ondan durduk. — Fransız karikatürü — ÇOCUK BAKICISI EVLENMİŞ — Şimdi uslu otur. bakayım, anasının kuzusu... Yoramazlık etmezsen yatağında sana ninmi söyliyeceğim. — Fransız karikatürü —- Gençlerde Ona düztaban hastalığı da der. ler ama düztabanlık — eskidenberi pek de uğur getirir bir şey sayıl, madığından o tabiri kullanmamak daha iyi olur, Zaten bu ayak ağ- rısına vaktinde ehemmiyet veril - mez de neticesi düztabanlık varsa bile, asıl düztabanlık başka şeydir- Asıl düztabanlık doğuştan gelir, çocuklukta bir felçten kalır yahut düşüp sakatlanmaktan olur, Bugün söylemek istediğim ayak ağrısı hemen yalmız erkek çocuk , larda, on beş yaşma doğru başlar, Kızlarda bunun karşılığı bacaklar. da varislerdir. O yaşta erkek çocuk akşamları evine döndüğü vakıt ” ayaklarımım arkasından şikâyet eder: Biraz ağ- rı... Bu rahtsızlık birkaç saat isti- rahatten sonra kendi kendine geç. tği için, şikâyetini dinleyenler, gündüz çok gezmiş, çok koşmuş ol. duğuna hamlederler, Çoçuk bir yerde çalışıyorsa, ayakta çok dur. maktan geliyor, derler, Bir taraftan da çocuğun pabut- ları çabuk eskir, tabanları delinir, 0 vılnt çocuğun babası öfkelenir, Fakat öMemeeği yerde, pabuc. Jarım hangi taraflarından delindi . ğine dikkat ederse, deliğin yahut deliklerin, ayakta dış tarafta de . ğil de, İç taraflarda - yani iki a. yağın biribirine karşı gelen taraf. larmda - olduğu gözüne çarpar... Böyle olduğunu görünce çocuğu, bir de çarpık basıyor, pabucu ondan çabuk eskitiyor, diye tekdir ctme, meli.,. Bir kere de ayaklarının bi- çimine bakmalı: İiyice dikkat e . derseniz, iki ayağın da dışarıya banlık olur, O yasta, aksamları eve döndü. ğü zaman ayaklarınımı ağrısından doğru çarpıldığını, içeri tarafta da ayak bileğinde kemiklerin de- riden dışarıya — çıkacaklarmış gibi iğrilmiş olduğu görünüze çarpa . — Sermet... Sermet... Diyor, — Şükran.. Şükran., Bilmiş ol. san ne kadar çok ıstırap çektim?.. — Biliyorum Sermet.. Ve genç adam yaralı sesiyle bo. ğuk boğuk devam ediyor: — Hayiır meleğim, bilmiyorsun, çektiğim ıstırabı.. Sen yanımda yokken benim ne vaziyete girdiği, mi bilmiyorsun., Bilemezsin bunu.. Seni kaybetmek, tamamen kaybet mek ihtimalinin beni nasıl bitirdi. ğini, harap ettiğini bilemezsin.. Sen çok temiz bir kızsın Şükran, Halbuki ben,, Ben zavallı, — zayıf bir erkekten fazla bir şey değilim. Senden hiç bir şey saklamak İs. temem Şükran. İtiraf edeyim ki senden ayrı bulunduğum şu son al. tt hafta, tahammülsüz altı hafta zarfında birçok kereler zaafa düş. tüm ve kendimde eski sakil hüvi. y'etımln canlandığını — hissettim. Hattâ birçok kereler eski âdi he« veslerimin peşinden sürüklenecek ve şimdi karşmıza böyle canlı çı, kamıyacaktım, İtiraf ediyorum, bütün bunlardan sonra yine bana elini vermekte tereddüt etmiye . cek, bütün bu geçmiş hatalarıma, bu son düşkünlüklerime rağmen, — — Evet Sermet., karım olmayı kabul edecek misin? Bunun üzerine Sermet genç kı. zı kendisindan beklenen bir hür. met ve sevgi ile güğsüne çekti., Şükran bu erkek göğsüne itimat ve sevgi ile yaslundı, Sermet mesuttu, Göğsüne başi- m dayıyan genç kız onü cöştür.. müştu: — Şükran, Şükran, diyordu, bir alçaktan farksız tanıdığın Yesari Gündüz ile bütün ömrünü birleş. tirmiye korkmuyor musun? Onun aşkına inanıyor, sana hazırlryacağı hâyatı kabul ediyor musun? Söyle bana şimdi, nasıl oluyor da bu adama bu kadar itimat ediyor. sun ?.. Söyle, başını göğsüne koyup gözlerini kapadığın bu adama is, tikbalinden hiç bir korku duyma, dan mr bağlanıyorsun?-. Söyle, söyle Şilkran, itimadın tam mı? —— Eyet Sermet,, Evet... Ve Şükran güzel, ışıklı, büyük gözlerini Sermede kaldırıyor, sev. gi dolu nazarlarla genç adama ba. kryor ve sevgi dolu bir sesle ilâve D D U Ş Nakleden: Muzaffer Acar — Evet Sermet, senin karm ol, mak istiyorum. Seni mesut etmok, senin tarafmdan mesut edilmek is. tiyorum,, Yosari Gündüzden kork. muyorum, çünkü artık onu tanıyo. Tum,. ÖO benim sevincim ve iftihar menbarm,, Sen beni sevdikten ve ben d& seni sevdikten sonra ha. yattan da korkmuyorum. Benim sa, na jmanım var, Allaha da imanım VAT Cemil Sermet sevgilisine uzun, uzun baktı. Bu yüksek kızm kar. şısmda diz çökmek ihtiyacını du. y'uyordu — Oh sevgilim, dedi. İt.ımst et. mekte haklısm.. Çünkü ben seni bütün ruhumla seviyorum, ÂAşkım © kadar büyük, o kadar temizdir ki!.. Saadeta iİnanmakta haklısm.. Çünkü ben bütün hayatımca seni kollarımda taşıyacağım, hayat yöe hanun insafsız dikenlerini senin küçük, yumuşak ayaklarma batırt. mıyacağım, Yesari Gündüze de iti. mat etmekte haklısın, çünkü onu B aa R t a Sen onu daha iyi anlıyacak ve ko. ruyacaksın., O da senin için çalı. şacak, ve “işte kocam” diye gurur duyacağımn bir erkek olmakta de, vam edecek, Ve Sermet Şükranı yavaşça be, linden tutarak balkona doğru gö. türdü, bu balkonda biribirlerine ne mjithiş sözler söylemişlerdi... Çiftlikteki bütün pencereleri aç. mışlar, odaları havalandırıyorlar . dı.. O zaman Sermet birdenbire kuleli küçük odadaki büyük anne, ciğinin 16 yaşmdaki halini canlan, dıran yeşil kordelâlarla süslü pen-, be elbiseli resmini gördü, Nazar. larını, hayatında cok mühim rolü olan bu tablodan ayıramadan, ni, gşanlısımm alnma ilk sevgi busesini dokundurarak mırıldanmıya başla, dı: »— Öh benim büyük anneciğim, diyordu. Onu bana veren sensin,. O benim şuurum, sevgim, her şe, yim oluyor artık., Ben de onüu © kadar seveceğim, ona karşı o ka, dar uslu ve uysal olacağım ki, hem senin, hem de onun gözleri dalma gülecek bana,.. Hayır, büyük an. necik, artık kaşlarının çatılmamaa sımı istiyorum, Her zaman istedi- Zin gibi hareket edeceğim, Teşekea kür ederim büyük annecik, Çok tegekkür ederim sana... ” —BSON — | ziyet bittahi Amerikadan DAKLOR ayak ağrısı Çoaık bu halde bırakılırsa #yak eyine dönerken topallamıya baş « İlar, Hele merdivenden çıkarken ağrmın şiddetinden, pek ziyade iz. tırap çeker, Fakat merdivenden iİnerken ıztırap olmadığından yal.. nız merdivenden çıkarken ayak ağrısımdan şŞikâyet etmesine İnan. mazlar, — Halbuki, ayak ağrısmm böyle şiddetlendiği devirde çocuğun a « yaklarma dikkat ederseniz çar . pıklığın — ilerlediğini ve ayaklarım düztaban olmaya yaklaştığını gö- rürsünüz: İsterseniz çocuğun a . yaklarma kömür tozu sürüp büyü- cek bir tabaka beyaz kâğıt üzeri. ne bastırtınız. Kömür tozu kâğıt üzerine geniş İz bırakır. Normal âyağın İzi yalnız parmaklar ve to- puk tarafımdan dolgun, tabanın ortasından İnce olmalıdır.., Böyle çarpılan ayak gene kendi haline brrakılırsa Aağrılar yavaş 'yavaş kaybolur. Delikanlı yirmi yaşma gelince rahat rahât yürür. Fakat ayak daha çarpık, daha bi , çimsiz. -kalır, Eılıınlır da daima — çabuk eskir-.. Gençlikte, on beş yaşma doğru başlıyan, yirmi yaşmda ayakları çarpık ve düztaban bırakan bu a. yak ağrısı bülüğ yaşımnda hormon. larm iyi işlememesinden ileri ge -- lir. Vaktinde tedavi edilirse ne ağ. rı kalır, ne de çarpıklık ve düz ta. şikâyet eden çocuğu, isterseniz tok yürüyor diye tekdir ediniz, fakat onu bir helime göstererek tedavi ettiriniz — G. A. Fastaki İspanyol mıntakasına Çok miktarda Alman sey- yahları gıtmış' Londra, 27 (A.A,) — salâhiyettar İngiliz mahfilleri, ls panya vaziyeti hakkında ııjanılı.r ve gazeteler tarafından verilen haberleri büyük bir ihtiyatla kar- şılamaktadır, _ Heyeti umumiyesi itibariyle bu meselenin son derece nazik oldu. ğu kabul edilmektedir. Filhakika düşman propagandasını önlemek, hüdiseleri çok yakmdan takip et- mek ve esasen çok ciddi olan bir vaziyetin daha ziyade vahamet kesbetmesine mâni olmak zarureti karsısında bulunuyoruz. Bununla beraber bu mmtakada yapılacak bir Alman ilerlemesinin İngiltere ve İrlanda müstesna ol. mak üzere, bütün Avrupa sahille- rini büyük bir tehlikeye — maruüz birakacağına şüphe yoktur, Bu va, ziyade İngiltereyi endişeye düsürmekte- dir. Bundan başka tehlikenin ge. rek Fransız gerek İspanyol Afri- kası sahillerine de sirayet edeceği muhakkaktır. Son günlerde Fas daki İspanyol mmtakasma mahut seyyahlardan bir hayli gelmiştir. Londranın mevsuk haber almak, la maruf mahfilleri, İspanyollarm bir taraftan İtalyanlarm Fas'a hülülüne mâni olmağa çalışırken diğer taraftan Almanalrımn hulülü- nü kolaylâştırmakta olduklarmı - tebarüz etirmektedirler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: