28 Mart 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

28 Mart 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı i 619 s ne İngiliz Başvekili , Çörcil Mühim bir nutuk irat etti “Italyan istibdadının Afrika topraklarındaki lekeleri pek yakında silinip bitmiş olacaktır” Dünyayı Nazizm belâsından kurtarmak tek kedetimizdir Londra, 17 (A.A) — İngiliz mu. harazıkür partisinin bir toplantısında söz söyleyen Başvekil Çörçül, bu nut kunda Yuzoslavya hâdiselerinden bah settikten sonra, Atlantik muharebesi mi de bahis mevzuu yapmış ve ba mü harebenin birkaç ayda kazanılacağını itimadın: bildirmiştir. Görgül demiştir ki: Gıda maddelerimiz, mühimeui ve her neviden Amerikan yardımının git tikçe artan mikdarlarda bize varabi)- h | mast için, bu muharebenin kazanıma” kabiliyetlerini o çoğalt- Mister. Lâkin İngilizlere düşen ro- daha mühim olduğunu inkâr i idir; çünkü binlerce -silâh- WZ ticaret gemilerini o pusuya dü Mirüp vurmak yahut hırpalamak; - heran her yerden © gelmesi ti tehlikelere karşı müda» andan kolaydır. Bir zamanlar o denizlerde Türk i “| Semileri de dolaştı; Türk denizci. eri de Atlas denizinin engin ufuk- arını toplarile inlettiler; Kanar» YA adaları, İngiltere, Irlanda, De- p'imarka, Izlanda kıyılarına dehşet Merdiler, Bu işi hem de çelikten İapılmış, binlerle beygir kuvvetin türbinlerle hareket eden zırh“ değil, ancak 170 ayak uzun» , 22 ayak genişliğinde 6 iğinde tahtadan ge IE Jak İk Turyut Reis bir defa ümetine kızmış; Fas sultanın metine girerek Atlas denizine maş. 1585 de Koca Murat Reis Ka- Lanzarot adat- I astı; velinin ailesile birlikte & Yüz esir aldı; sonra mütareke D gerek valiyi ve gerek #ketin ileri arm ei | çağırdı; esiriri onlara bedeli Mukabilimde geri vrdi. 7 İkteiltrenin cenubu garbisinde der End denilen noktadan yüz kadar içerde küçük ve kayalık ada vardır. (o Daha o devirde n nin &n mühim (limanla- olan Bristol şehiri, Lün i bu adanın bulunduğu in dibindedir. Bristol şehri » Sok. Amerika ile İngiltere ara i ticaret kapısıdır; bu itibar iLündi adası bu şehrin kapıcı si gibidir. “yarda iş yapan İngiliz korsan- ii Türkleri oradan iç Para vererek satın (aldılar. her suretle istifade muhafaza i i “erin adadaki hayatları ve o sa dair garip rivayetler, kor |* hikyeler hâlâ halk arasında | seklinde anlatılır; adaya çiler gelir, ” ler. "ları Bristol, Plimut, ve Hart “İN ibi timanların ör alenmaş A) olmuyorlardı. Bu kadarla b mıyorlar; İngilterenin ce- İyi zaptediyorlar; bir çok iş ard. 1582 de İngilterenin İs sefiri Sir Tomas Ru'nun ç Kadircan Kaflı # Mazımadır, Bu muharebe, deniz üstü korse gemilerine, adalarımız etrafı. 3s gelmek Üzere Yransız ve Norveç sahillerinden her gün gizlice kalkan tayyarelere ve denizali: gemilerine karşı yapılmaktadır. Bu mübarebe halen verilmektedir. Bu muharebe Okyanusun iki tarafındaki büyük mü- letin hayati menfaatleri iie alâkadar dir. Karyılaştığımız başka güçlükler ve başka tehlikeler de vardır. Muvaffa, kiyetsizlikler olmaksızm yalnız mu vatfakiyetler bekliyemeyiz. Muvatta kiyetieri kabul ettiğimiz tarzda mu- vaftakiyetsizliklere de karşı koyma. ga, daima olduğu gibi, hazır olmalı. yız. Muvaffakiyet gibi muvaffakiyet” #islik de gayretlerimiri o Sazlalsatır. melidir? N Çörçü, bundan sonra, harp güyeleri hakkında mübtemel bir dekiârasyon yapdması mepepesine temas etmiş ve demiştir ki: — Böyle bir deklârasyon. bagün, apcak umumi hututa ile yapdabilir. Mit birliği temin etmek ve memlekte. tin etrafını saran tehlikeleri karşıla masmı mümkün kılmak üzere riyase İ tmdeki hükümet teyekkül edeli he men himen bir sene olmuştur. Bu hü. kümet, devam ediyor. Hiç bir zaman bagünkü kadar kuvvetli ve bugünkü kadar ümitle dölü bulunmadık. Mi birlik idame edilmiş ve kuvvetlendi. rilmiştir, Bütün memleketlere, tehlike #aatinde bareket tarzı hakkımda mi- sa! vermiş bulunuyoruz. MuN birlik, bütün siyasi partiler de fedakârlıklar istemektedir. Hiç» Şükran lâmbanm altmda başın önüme eğmiş, elindeki işi işliyor, halasının bu heyecanma dudakla » rını s#üsliyen masum bir tebesslim- le gülüyordu. İhtiyar teyze Şük « rana: “ — Yavrucuğum, bir dakika ka dar balkona çıkıp temiz hava al - san, dedi, Lâmia hanım bana “Sab. İte ıstıraplar” m son kısmmı oku. *İ yasak. Siz de msaade eder misiniz , J Sermet?.. -—— Oh tevzeciğim, hay hay.. $lükran yavaşça işini biraktı, ye- rinden kalktı, balkona çıktı, Cemil Sermet de genç kızı takip etti, Hafif, tlik bir rüzgâr esiyordu. Masmavi gökyüzü parçalanıp dağı! miş bir sürü yıldızlarin süslüydü. Genç kız balkonun parmaklıkları - na dalgın dalgın dayandı. Önünde bütün tabiat uyuyordu. Yalnızca deniz gündüzki hırçın; - ğmi birakmış, yorgun yorgun sa. İ hilere ninniler söylüyordu, Cemil i Sermet Şükranm yanına geldi, kol larmı balkonun parmaklıklarma dayadı: — Sen, Şilkran, dedi. Yesari Gündüz hakkında ne düşünüyor - — Yesari Gündüz hakkmds mr? âiye tekrar etti, Oh, onu o kadar a İgeliimesem. al İİ yn my ünü mlm yl 65 bin tonluk zırhlıların geçebilecek bir hale konulacak Nevyork, tondan Ni fedakârlık yapmamıştır. Bu fedakâr lıkları yapmakta devan edeceğiz ve nihayet geytanı ayaklarımız altnda ezinceye kadar milli birliği koruya" tağız, Bu zamunın nasl ve ne zaman ge, Weceğini sizs söyliyamem, fakat bu zamanın geleceği muhakkaktır. Zafe. rin şeklinin ve mahiyetinin masri ola. cafını evvelden keşfeğemem, Bu za , ter kazanıldığı zaman, Avrupada hat, tâ dünyada ne gibi bir vaziyet bulu. nacar veyahut İnsanların ruhların. ds ne gibi düşünceler bulunacağını da keşfedemem. Manmafih, mlhun tanzi. mi İşinde de milli birliğin mevcut ©, Iscağıni ümit ederim, Bu memleketin harpten sonra iyileşmesini ve büyük bir ale giti tam yolla hareketle geç. imesini mümkün kılmak maksadile a, bascak hazı pratik yapıcılık ve sos, yal terakki tedbirleri üzerinde de milli birlik meveut olacağını Ümlt ey. lerim. Hükümetin muhtelif siyasi partilere mensup azası arasında bazı öyle bağlar ve dostluklar vücud bul. muştur ki, bunların kırması kolay ölmiyacaktır. Çünkü tehlike anlarında ve birlikte yapılan giç mesai sena - sında başlıyan arkadaşlık, siyasi par. tler azası üzerinde dalma tesirlerini gösterecektir. İşçiler ve bereler &. tasında arkadaşlar ve dastlar bulduk. Hepimizin bir tek müşterek hedefi. miz vardır, O da Avrupayı ve dünys, yı nazim bellemdan ve istipdattan kurtarmaktır, iktidara geldiğim zaman, mağlüp edilmsz bir itimat hisle meşbudum. Bugün de bana ilham veren #yni mağ Bip edilmez itimat hizeldir. O zamandanber! bir seri mühim za Terier elde ettik. İngiliz hava kuvvetlerinin parlak | başarıları sayesinde, Hiltlerin istilâ pitmlarnı akim brraktiie. Aman vermez kava bombardıman. larile memleketimizin sivil halkını tatbiş etmek ve korkutmak teşebbü, sün akim bıraktık. Bu manasız ve müstekrin teşebbüs, bütün milletimi. tin sarmimaz cesareti sayesinde mu. vaffakıyetsizliğe uğramıştır. Ordularımız Afrikada İtalyan kud. retini ve imparatorluğunu tahrip ei» miştir. Ordularımızın Fransız mütte- fikimizin müzeheretinden o mahrum kalmmasma ve bütüm Akdenizde doğ” Panama kanalı | Japon riariciye Nazırı Matsuoka Dün 7 (AA) — Ven | Ribentropla evyork Herali Tribun saatlerce görüştü leviçre gazeteleri göre Amerikanın yardı. mına kati bir mukabelede bulunulmak isteniyor Berlin, 77 (AA) — D.N.B ajansı bildiriyor: Hariciye nazırı Von Ribbentrop Alman hükümetinin daveti üzeri. | ne Berlini resmen ziyarete gelen müttefik Japonya hariciye nazır Matsuokayı bu sabab kabul etmiz tir. Mülâkat samimi bir dostlok ha- vasi içinde cereyan etmiştir, Saat lerce süren mülikat esnasinda üçlü pakt çerçevesi dahilinde Al. bentrop mülâkattan sonra Japon heyeti şerefine bir kabul ves! tertip etmiştir. Bern, 27 (A, A.) — Of; n İsvicre gazetelerinin Berlindeki muhabirlerine göre, Alman hükü- meti Matsuokaya fevkalâde bir ka bul göstermekle bu ziyarete atfet. tiği siyasi ehemmiyeti tebartir ot- irmek istemiştir. Bugün Berlinde başlıyacak ve sonra Romada devam edilecek o - lan müzakerelerin müspet mevzan hakkında Alman resmi mahfilleri ketum davranmakta ve fakat mü. bim kararlar almacağını ihsas et. mektedirler. Yeni diplomatik vesikaların im - 3a edilmesi pek muhtemel değil. 84 de görüşmelerde Birleşik A - mofrikanm geniş bir ver alacığı mu hakkaklır, Gazette de Lauzanre'n Berlin. deki muhabirine göre üçlü pakt misakını harekete geçirmek, yanl Japonya ile mihver arasında te » sanüdü müspet bir şekle koymak mevzubahstır, Berlinin istediği şey icar ve is- re kanunu hakkmda Ruzvelte Ja- ponyanm muvafskatile kati bir , mukabelede bulunmaktır, Buna bi. naendir ki Almanya Yugoslav işi- İDAM MARKUMUNUN SON ARZUSU Son arması neymiş? — Yandık. Bir taksi gezintisi yapmak islediğini söyledi! Kokain çeken adam Görümüşünden belli olur; Zayıf, kupkuru, derisinin görünen Hk larda kokuyu fevkalâde hisseder; Mutfakta balık piştiği vakit kolu- ra bir teması dme için türumlu bös | ni Tapon barfefye mazırınm mu tin stratejik noktalardan mahrum | yasalatından evvel bitirmek İste - kalmış olmamıza rağmen yalnız Nİ | yafatir vadisini müdafaa etmekle kalmadık, fakat İtalyan istipdadınm Afrika top- raklarında vücuda © getirmiş olduğu ROMA ZİYARETİ Roma, ?7 (A, A.) —D.N.B: Japon hariciye nazırı Matsaoka, hemen bütün lekeleri sildik. Geri ka: | 31 Martta Romaya muvasalat odo. bir parti, parlâmentodaki büyük eke | lan lekeler de pek yakında silinip bit- seriyoti İle muhafazakâr parti kadar İ miş olacaktır. AHR Ec ETTEN mL SS csktir, Nasır Romada üç gün ka- İacaktır. -28- Nakleden: Muzaffer Acar az okudum ki, — Birkaç romanla bazı şiirleri. ni okumuşsun. Hakkında bir bü - küm vermek için bu kadarı da kâfi, Bu adam sende ne tesir b raktı? — Ne tesir mi bıraktı? Bunu söylersem belki hayret edeceksin Sermet, Yesari Gündüzü okurken fikrimde ve ruhumda garip bir ra. hatsızlık hissettim, Adetâ vioda - nım muazzop oluyor, kendime ve başkalarma karsı memnuniyetsiz « lik duyuyorum. — Hepsi bu kadar mı? — Hay... Pilhakika bu adamım sürüikleyici nesri hoşuma gidiyor - du. Fakat ne yazık, yüksek kabi- liyetini o kadar fena sarfediyor ki. Dostlarını, şahısları, kahra - manlarını daima karanlık solgun renklere boyuyor, — Dostum mu dediniz? Hayır, Yesari Gündüz benim dostum de « Zildir.. diye Cemil Sermet şiddetle itiraz etti ve sözüne devamla: — Fakat yavrucuğum, öyle san nediyorum ki, bu Yesari Gündüz MN di ç lili dhmi — Bu belki onun yaşadığı dün. ya için böyledir. Herhalde bana dünyada iyilik, vicdan, hakikat kal madı diyemessin ya Sermet? . — Hayır Şükran, böyle bir ide dinda bulunamam.. ' Yesari Gündüzün kaldesini bo » zan istisnalar olduğunu kabul ede- rim, — Bu istisnaları neden bir ke- nara atıyorlar? Niçin bu iyileri de işleyip birer güzel misal gibi hal km önline çıkarmıyorlar? Sora » ron sana Sermet, sana terbiye için bir çocuk verseler sen dalma onun kabahatlerini yüzüne vurur ve iyi * hareketlerini hiç alkışlamaz mi - , doğuştan yalancı, fena tabiatli ol. duğunu ve ne senin, ne de bizsat kendisinin göstereceği büyük gay» retlerie de bu tabintlerinin tashi - hine imkân olmadığını söyliyebilir misin? Hayır değil mi? Çünkü ha. kikat budur. İtiraf etmelisiniz. Bu sonları bile seri, kai kat soyulur, En üeikliı hali, onun durmadan kaşmmasıdır. Kaşınmak o kokainle zehirlenmiş alam gösterdiği en bariz alâmettir... Kaşınmak devam ettikçe, siddetlendikce koka'n çeke- "in zihnine de dokunur, Zehirin verdiği taflı hayallere strapkı kur runtular da munzam olur: Kokain seken derisinin arasma karmen. lar, böcekler girmiş olduğumu zan “eder, Ba hayvanları kovmak, de» © Kokain çekenin bir de burnu: burun kanatları ince, seffaf gibi, Kanatlarm yanaklarla birleştikleri yerlerde beyaz çizgiler... Siyah en- fiye çekenlerin bile burumlarının i- gersi kırmızı olur. Beyaz enfiye burnun içersini daha ziyade kar. tar, Fakat burnun içindeki kırmızı deri bir taraftan da kurar, İnce. Tir, Bilhassa iki burun deliğinin 2- rasmdaki kemiğe yapısık olan imee deri daha ziyade kurur, çok kuru- yunea dalinir,., O delindikten son ra kemik de - aten İnce olduğun dan - delinir ve burnun bir tara » İmdan öteki tarafma <esit açılır... Kemik delininee, tabii, huranda basık olur: Kokain çekenlerin dur- madan karsman kuru derileriyle bask burunları meşhurdur... Koksin erken bürun ilk saman- ruhlarthdaki aci ve ıstırabı eserlö. rine geçirmek, hasla düşünüşle - rini karilerine aşılamak hatasma düşüyorlar. Bu adamların evvelâ kendileriyle barışmaları, cesaret - sizliği bırakıp olgun görüşlü bir a- dam olarak kaleme sarılmaları doğru olur. ğer romanlarındaki zavallı insanları biraz olsun süs » lerlerse sanki ne (kaybederler? Hem bu şekilde cemiyeti ümitsiz. ken değil, bilâkis hayatı pembe görmeğe sevketmezler mi? İnsan. ları oldukları gibi değil, olmaları lâzımgeldiği (oşekilde göstermeli, Fakat romancılar bu yolda yürü - mek şöyle dursun, bilâkis yarayı tedavisi imkânsız gibi gösteriyor, kahramanlarını hiçbir vaziyetten mes'ul tutmuyor ve hemen ekse » riya bu zavallıları ihtiraslarının © siri, kurbanı olarak gösteriyorlar, — Yavrucuğum, filhakika hak- Mısın... Fakat şunu düşün ki mu - harrirler hiçbir zaman kendilerinin terbiyeci olduklarını iddia etmez ve halkı doğru yola sevk işini ü. mesi pek enderdir, Birçok defalar düştinüşler, hisler kâğıt üzerine dö külür ve bir muharrir kendisini gamlı, bitkin hismettiği zaman ar. dan balığın cinsini bile ayırt eder, Fakat koku hissi » kokain devam ettikçe - yavas yavas azalır ve mi- bayet büsbütün kaybolur. celir, genişler, fakat rittikçe his leri uyuşur, iradeleri kaybolur, har reketten âciz kalırlar, Barılarmı o dertceye varmadan birdenbire götürür. GA, Alman hava generali Lör Bulgaristanda Alman hava kuvvei- lerini teftiş etti Solya 77 (AAj — DME, bilin. yer: Huva yeneral Lör, o Bulgaristanda bulunan Alman bava kuvvetlerini (e, tp etmek Üzere dün Bulgaristana ge miş ve Bulgar hava kuvvetleri kutman danı genersi Kocef tarafmdan Sofya Bir Bulgar hava müfreze selâm Bes. mini yapmıaştar. General Lör kral Bora tarafda kabul edilmiş, karfia samimi bir melis kâtta bulunmuştur. Öğleden (asm İtalya elçisi bir kabul resmi tertip et miş ve buna Bulgar ricaji ile Alman Bava kuvvetlerine mensup yüksek sü. baytar iştirak eylemiştir. Genersi Lör, dostluk ziyaretlerin yaptıktan sonra Bulçaristandali Al. man bava kuvvetderimi teftişe gil”. “ .

Bu sayıdan diğer sayfalar: