26 İKİNGİKANUN — 1941 (POLİS HAFiIYESi | HAY DU Haydut, nezaret altında olarak n götürüldü. Baringin oda * kalan © Üç kişi bir müddet ve düşünceli kaldılar, İlk h Baring oldu: — Hayatin yanlış yol tutanlar hepsinin mutlaka fena adam- Olması icap etmez... Fevkalâ, 26ki, asimkâr ve oneviden a . mar arasnda görülmedik dere" İyİ kalpli olan bu «dam ha - a doğru yola #spmiş olsaydı Myetin faydalı bir uzvu olacak- halbuki Meya, simdi hayatın felsefesi, Yapacak değiliz. Sizden bahse - n Sparten... Hâdiselerin aldığı ne derece memmun oldu- Ye mesalnizi nasr! takdir et- i Söylememe bilmem üzüm mr? Size hir derece terfi e. ri haber vermek yevkinin ba. barakilmış olmasından da ayrı Mmâmniiniyet duymaktayım, sevincinden kıpkırınız: . Teşâkkür etmek için keli - Ararken Li, daha doğrusu Si ola yaklaştı, elini uzatarak: — tebirik ederim, dedi, | Sparton nihayet mukabele ede- İ (HABER) in ic derslerini taki Bİr! yabancı dillere metodu” eserini tavsiye mevcutlarının pek parasız denecek kadar H 2 — Bu satış pkapı tinde bi nz, Öle ya, Benim canzn yok v | SİZ içerde içersiniz de, ben dudaklarımı mı yalarım! Bi ea yenin > O halde ver bir tane de ba- imei Hiç içmemişe benzi- hadim li kadehlen fazla içe — uzadıkça, onun da siri geçti. Aman ie doldur şu kadı 250 şer kuruşluk yabancı Il dersleri yalnız kendilerine 80 kuruş gazetesinin o (Yabancı dil erereisleri) me başlamasından o | yaşayan kadınlar arasında bu iseler! a da TL. ederim... Heyecanı biraz genç kıza sordu: — Fakat meslekdaşım olduğu muzu benden neye gizlediniz? — Böyle yapmam daha iyi ol. madı mr? Mesaimiz daha eğlenceli oldu, Baring lâfa karıştı: — Bu İmenin minasını bon an- İyamadım. Geng kız izahat verdi: — Beni tevkif etmek istiyordu baba... Mesleki gayreti zavallı TTorpsonu benim öldürdüğüme ken- disini inandıracak kadar kuvvetli idi! Bring kahkahayla güldü: — Ne diyorsun? İnanılacak gey değin! Sparlonsa kulaklarına inanamı , yor, yanlış işittiğini sanıyordu: — Baba mi dediniz?” Anlıyamt, yorum, Cevap veren Baring oldu: — Evet, bana diyor! Bundan daha tabii ne olabilir?” Betti be - him ktzamdır. Aresk bunun böyle olduğunu meslek arkadaşları &ra- sında horhangi biri derecesinde kabiüyeti olduğunu ispat etmeden ifşa etmek, iltdmaslı zannın: uyan. dırmak istemiyordu. Şimdi bunu ifşa etmekte ben bir mahzur Rör. miyorum, — Hakkın var baba, artık be - nimle iftihar edeceksin! (Devamı var) yabancı dil p edecekleri yeni başlıyacakrır, gerek bu ders Sdecekler için emsalsiz bir yardımı: olan “90 derste kendi ken- ediyoruz. azalmış olmasına rağmen in mf kilrük bir bedele Huber okuyu- etniye karar vermiştir. Drste kendi kendine İngilizce ” w Franszon yarısını kütüphanemize ödiyerek (Fransizca Ak Ka dillerinden bangi kitabı istediklerin bildirmeliler ve fiği almalıdırlar. (20 Şubatlan sonru sipariş kabul edilemez) Haber okuyucularma ( mlnhasırler dün tarihinde siparişleri alabilmeleri için 1 Şubet 183 Haber gazetesinde neşrediecek olan Kuponlar: #ipariş fişleriyie birtikte getirmelidirier. Bundan Olay: 1 Mart YAKIT BÜTÜPRANESİ farla inim kızı r Venedik şövalye ll ala kılar okuyordun.. hoşuna gitti mi? — Ne diyorsun, kâhyacığım.. Tam üstüne vurmuş söylediğim a Bana bol bol bahşiş ver- Nasıl, paşanın e kadehi midesine boşaltarak gülümsedi: — Söylediğim şarkılar paşa e tendimizi coşturdu. Yeni gözdesi» pin az kaldı kıtır kıtır parmakin rını yiyecekti, — Sahi mi söylüyorsun? Halbu- ki, paşa onu bu gece geldiği yere sükünet Sulunca Nakleden: Muzaller Acar Ahmet Cevat Miks banyosun, da tuvaletini ikmal ederken te, lefon çaldı, odasma geçti tele, fonu actı.. Apartmanın kapıcısı konuşuyordu: — Evet, evet derhal çıksın. Diye Ahmet Cevat biraz da hayretle cevap verdi. Çünkü daha Beğri ile bir gece evvel beraberdiler. Birlikte yemek ye, mişler sonra da bir bara gidip eğlenmislerdi.. o Arkadaşlıkları çok uzak bir maziden. daha lise hayatmdan — baslavordu. Orun için en ufak husvaiyetlerini bile birbirlerinden o saklamrazlardı. Acabu Bedri kerdisini neden & rıyordu? Dün geceden bu saba, ha kadar ne geçmişti ki ? Ahmet Cevat bunları düşü, nürken Bedri içeriye girdi. Bed- ri uzun boylu, sarı saçlı, ateş gibi bir çocuktu, Çini mavi göz. leri ona ayrı bir hususiyet ve, riyordu. — Merhaba Cevat, dedi. Böy- le sabah sabah gelişime şaştın değil mi? Daha bankaya bile uğramağım. Mifzim bir mesele için senden bir ricam var. Bana yardım edeceksin.. — Peki, ama söyle ne gibi?. — Kısaca söyliyeyim. Evle, niyorum,. Genç, güzel, zengin, yüksek aileye mensup bir kızla.. Hem canım müstakbel karımı sen de tanıyorsun. Hâdiye Işık. Nasıl fena bir izdivaç değil ya.. — Muhakkak ki iyi, çok iyi. Ama Bedri Nazlıyı ne yapacak, sm?. — Evet Nazlı.. İşte o mesele. Biliyorum nazlı da bani deli gibi iyor. Dört senedenberi arka, daşlik ediyoruz, dabe bir gün. fakat şimdiye kadar aramızda bir gün olsun para meselesi mevzuubahsolmamıştır. Serbest ona mahsus bir hususiyet.. Son, ra güzel olduğu kadar zeki de.. Velhasıl dostum, senin anlaya. müddettenberi kendisine kür zi teklif ettim. Kabul etti... Aile, si de bizimle hemfikir.. Yeni her şey yolunda gidiyor, yalnız şu — Ne diyorsun? geldiği yere — Bu işleri sen çok iyi bilirsin. Eski tilki! Demek ki, paşa bu kr za gönül vermiş görünüyor, öyle mi? — Gönül delâf mı o Hem ne gönül vermek.,! Gözünün içine be” kıyor. Ona . kız istese * vallahi canmı bile verecek. — Orasin; anlatamam. — Yahu... ben yabancı mıyım? Paşa efendimiz benim ( velinime timdir. Ben kendisine canımı feia derim Sana gelince, çocuklukta beri biribirimizi tanrı, severiz, öyle değil mi? ' Alican düşünceli bir tavırla be" şını salladı: — Evet amâ.. Bu işler yalı köş” HABER — Akm vr vi m Nazlının aşkı Nazlı meselesini nasil halletsek. İşte bu beni çok düşündürüyor, üzülüyorum. Sonra Nazlınmü, mitsizik içinde bazi nahoş ha, reketlör yapması da mümkin, dür. kimbilir, belki'de bir Skan, dal. Belki de evlenme günümüz. âe bir suikast. Hepsi imkân ve ihtima! dahilinde olan şeyler. Tabii ben bunu karşı daha şim. diden tedbir almış bulunuyorum, Hâidiyeye bir kadmla münasebe.. tim bulunduğunu ve bu dostluğu bozmak Üzere olduğumu sövle, dim. Hatti kadının bir rezalet çıkarmasının da ihtimal haricin, de olmadığını ilâve ettim. Zeki kadın, akıllı kadın, sözlerimi çok iyi anladı. Güldü, ve bana? — Dostunuza biraz para ve. rirseniz. teselli bulur, Dedi. — İyi ama ,paraya hiç ehem, miyet vermiyen Nazlımm bunu kabul edeceğini zannediyor mu- sun? — Hayır dostum zennetmiyo, rum ama, nede olsa bir tekliftir, icabı halinde bu teklifi yaparsan belki de vaziyet üzerinde mües, sir olur. Ahmet Cevat yerinden fır. Jadı: — Nasıl .bu teklifi ben mi müteessir olduğum için kendisi, ni. son bir defa dahi görmiye. celesmmi bu” iyiliği” döğM'miz — Yok azizim.. Affet ben bu işi yapamam.. Diye Ahmet Cevat şiddetle reddetti... Fakat Bedri Bergoy eski dostluklarmı hatırlatıp ssrsr 6. dince kabule mecbur kaldı. — Haydi Cevat. derhal git, “Nazlıyı bul. Sonra öğleye klüp. te buluşalım, beraber yemek yi. yelim.. Tabii * neticeyi almış 9 tursun. O gün öğleye klüpte buluş. tukları zaman Bedri Bergsoy merakla Cevada sordu: - — Ne haber Cevat? Cevat dostunun yanma otura, rak amlatmağa başladı: — Güzel, güzel, her şey yolu. na girdi. Nazlıyı gördüm. Se. hinle konuştuğumuz sekilde-va, ziyeti ona anlattım. Mecbar olmasaydın kat'iyen onu terket. meği düşünmiyeceğini de söy, Jedim.. — Peki o.ne dedi”. künün harem dâiresine aittir. Di. şarıya sızarsa, paşa derimi yüzdüs rür. — Merak etme, Ben gevezelik” ten hoşlanmam. Kâhya yavaş yavaş açılıyordu: — Paşa efendimizin bu kızı çok sevdiğini beu zaten © biliyordum. Fakat, haremde onu © çekemiyen öyle cariyeler var ki.. Hattâ paşa &m son karısı bile bu çekemiyenler den biridir. — Ey.. ne çıkar bundan? Önler varsiri, çekemeye dursunlar, Paşa yeni güzdesinden « onlar (o cekemis yor diye * vazgeçecek değil va, —Vallahi, bu işler çok çatallaş tı dedini ya. Paşa efendimizin karı sı çok kıskançtır. Paşanın ona kar sr da zaafı var, daha doğrusu on» dan biraz çekinir.. — Adam sen de, “Karamustafa paşa, kadınlardan çekinir mi hiç? Mühim bir şey söylemedi.. Başkasiyle, evlenmek için ken. disini terkettiğini anladığını ve bunu seve save'kabul — ettiğini söyledi., — Her şev yolunda, dediğin bu mu? Onun böyle kabul et- mesine imkân yok.. Muhakkak bir şay var, yin bana ke, lime kelime, nı söyledi. Ahmet Cevat omuzların silkti: — Canım, bu kadar merak mi ediyorsun? 'dedi Mademki öyle ben de söyliye, yim: Evvelâ haberi duyunca bi- raz şasırmız gbi oldu. Sonra güzel yüzüme rahat bir nefes al, maktan mütevellit tatlı bir pen, belik bir isik yayıldı ve bana şunları söyledi: “Cevat sen ya bancı değilsin., itiraf edeyim ki verdiğin bu haber beni sevince garketti.. Neden inkâr edeyim, arkadaşlığımızın başmda Bedri, yi çok sevmiştim, öyle olma, saydı, metresi olmazdım, faket sonra onu tanıdıkça sevgim &- zaldı ve onu tamamen tanidik- tan sonra -artık sevmez oldum. Fakst ben aptalca hassas ve sadıkım., Oru üzerim korkusiy, le sebepsiz ayrılmadım, o ise kendisini sevdiğimi zannettiği halde benden ayrılıp evlenmekte tereddtit (etmiyor. (o Doğrusu dostunuz pek zeki değilmiş. Bana gelince ben eski hürriye, time kavıştuğum için mes'u. dum. Kendisinide bir daha asla görmek istemem.. Lâtfen sende böyle söyle... Ahmet Cevat gülmemek için kendisini sıkarak ilâve etti: , — İğtE dökstum, böyle,'ne ya, palım hayattır bu. — Hayır, hayır, buna derik yok.. Bu olamaz. Diye Bedri söyleniyordu. Ha, yır ben bunları anlamıyorum. Hayır Cevat o sana muhakkak muhakkak komedi oynadı. ha kikatte fena halde müteessir ol. muştur. . — Hayır dostum, seni temin ederim ki sözlerinde gayetle samimiydi. — Şu halde demekki aldan, mışım.. Diye Bedri bağırdı, De mekki Nazir âdi orospunun biri imiş, şimdi de muhakkak bir şantaj (o hazırlıyordur.. Senin buna mâni olmak için para tek, Mf etmen lâzımdı. * — Yaptim ve bu hareketimle onun hiddetini tahrik edeceğimi zannediyordum.. Fakat hayır. Bana şunları söyledi: “Ah Bedri benim rezelet çıkaracağımı zan, nederek, rahat durmam icin pa ri mı teklif ediyor? Bunu red. dediyorum, fakat şunu da söy, liyeyim ki hem © hem de nişanlr. Sen onun yüzüne dikkatli bakmr yorsun galiba! — Paşanın ne sert bir adam ol duğunu ben .de bilirim. Fakat © run çekindiği zevcesi, veziriâzam paşanın yeğenidir. Paşa efendimiz çu sırada veziriâzamı gücendirmek istemez. - Bayram paşa bu işleri nerden duyacak? — Kâdın gizlice haber gönderir. — Siz de gözünüzü dört açınız. Habe: gönderirse, mani olursunuz. Bu suretle köşkte olup bitenlerin hepsi burada kalır.. Kimseye aksst mez. — Hay gözünü seveyim, senin! Güzel bir buluş bu. Inşallah yarın paşaya bunu söyleyip teselli ede yim. Tanburacı güldü: —Ver bakalım öylese bir kadeh (Devamı var) sı müsterih olsunlar, rahat du. racağım.. Bunun için de müs, takbel nişanlısına bir tezkere ızarak senet vereyim... Ahmet Cevat derin bir nefes aldı ve ilâve eğti: — Ve derhal de sözünü yeri- te getirdi, Ben de bir kopyesi, ni aldım. Bak vereyim oku, için rahat etsin. Bedri, Cevat'ın uzattığı kâğı, dı sldı içer gibi okudu: Bayan Hâdiye Işik; Bedri Bergsoy üzerindeki bü- tün haklarımı terkederek, hiç bir 7; ziyan talep etmeden malı size devrediyorum.. Ben o, nün bütün meziyetlerini anla, mak” için Iki senemi feda ettim. Onu şimdi size terketmekle et- tiğim lütfun kıymeti sonsuzdur, Bu hususta sizde iki Üç sene ira bana teşekkür edersiniz, çünkü Bedriyi ancak o zamani tanırsınız... 'Hürmetkârınız sazlı,” — Nasıl bunn Hâdiyeye yol. Jlağı mr? Diye Bedri gürledi. — Derhal, hem de telgrafla Diye cevap verdi, Bedri elle, ile başmı tutarak inledi: — Ben Hidiyeyi ve onun ne kadar mağrir olduğunu çok iyi biliyorum.. Artık evlenmemiz suya düştü. Hakikaten Hâdiyeyi tenryor- du.. Tahmininde isabet etmişti, Hem metresini hem de nişanirsr.. nı aynı zamanda kaybetti. Denizin dibi ekiliyor Denizler dibi deyip geçmeyin, derinliği ön metreyi geçmiyen yerler fevkalâde münbittir. Son. yaşayan mahlükattan türlü türlü zenginliğleri vardır. Denizlerde yaşayan malükattan türlü türkü şekillerde istifade olunur, ni, hayet birer deniz meyvası Ver ziyetinde olan inciler büyük bir bi deniz kıyılarından da istifa. de edilmeğe başlanmış ve derin ları vücuda getirilmiş, istakoz, lara, çaganozlara ve nihayet kaya balrklarma ağlar, kapanlar kurulmuştur. Fakat bu kadarcık ufak bir tertibata (o insanların denizden temin ettikleri menfaali göster. meğe kâfi gelmez. Esasen denizin insanlar& ve. receği şey do bu kadar az olar maz. Bu sebepledir ki deniz al, tmdan, yani denizin dibinden istifade etmek düşünülmüştür. Denizin dipleri ekilmiş ve bunlardan mahsul alınmıştır. Bugün denizidibinden en ziyade istifade olunan bir Meksika kör fezldir. Burada dalgıçlar vası- tasiyle deniz dibinden Azami şe. şilde istifade olunmaktadır. Deniz dibi deyip geçmeyin, Deniz dibinde bir çok gida mad, deleri, sanayide kullanilan mad, deler ve ilâç için kullandan se batlar çıkarılır. İşte bu sebepledir ki son se, manlarda bilhama © Arnerikada Meksiza ve Kaliforniya körü, lerinde deniz dibine fazla bir ehemmiyet verilmiştir.