26 Ocak 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

26 Ocak 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Si İKİNCİKANUN — ii Günün ilhamları Eski ve yeni zübbeler Memleketimizde her devirde bir züppe pi türemiştir. Fakat ne in. kılâplar, ne ihtlâller, ne buhranlar ve ve da savaşlar bunların ruhunu de) Züppe, yine 6 eski tip: — Bırak guru... O gi, bi Pi gur ippenin bi, Diye tahkir ve alay ettiğimiz a- damdır, Taklitçi, karışık, hayati » atsiz, tufayll, safra, manasız a dam, Yıllar bunların hüviyetini de , Biştirmez, Ruh ayni ruhtur, De - ğişen yalnız kıyafetleridir. Mutlak'yet devrinin #üppeleri mavi, gözlük takarlardı. Ayakka - baları ökçeli ve burunları Ssipsivri idi, Çoraplarmın yengi kavuniçiydi, Pantalonları koyu siyah mavi ü zerine hareli ve baştan aşağıya kadar dardı, Dik ve düz Yaka ta, küzlar ve üstüne geriti vişne çörü- ZÜ kravat bağlarlardı. Saçları briyantinle parlatıp Yandan aytrırlardı, Perçimlerini, Sarçlçeği fesin kenarından kulağa doğru uzatırlar, arkada top bıra - kırlardı, Bıyıklarını, eski Alman . Va imparatorununki gibi dimdik durması için akşumdar askıya ko. Yarlardı, Yansklarma, birkaç defa tersine yamlmış perdah üzerine hafif pembe püdra sirerler, yanak uçlarına da şöyle gaz boyamasile do kunuverirlerdi, Kadmlar gibi korss o takarlardr. Eilerinde gümüş bastan, kendile rine göre bir yürüyüşle Sehzade . başı, Divanyolu, Kapalıçarşı pi Yasalarmda gesarlerdi. Bonmarşe- ds boy gösterirler, Beyoğlumun en lüks birahanelerinde oturrulardı. Fakat keede mangır nanay oldu- ğu içim ancak bir kahve içerlerdi. Bunlar fransrzes bilmeslerdi ama, ellerinde, ceplerinde vwhakkak bir İransızsa gazete o bulundururlar, Tünelde, oturdukları yerlerde 0. kür gibi yaparlardı. Meşrutiyetin © ;lânmdan sonra Tüppalarin kıyafetleri değişti. Za. man zaman aösip şekiller sidi, Kafe Ruvayalda, daha tonra Bketingde çeşit çeşit züppe" ler türedi, Zevkler değiştikçe, memleketimizde Avrupa temayül , Jart başlayınca, bu güruh daha in, | <eldiler #üya! Tek gözlük takma | Ya başladılar, ellerinde İnce, ke “ TMS Eİbi hastonlar vardı. Eldiven, *İZ Enzmerlerdi, Yukslarına bir ci, “Ok takmadan yapamazlardı, Ce » tafları dar, paçaları geniş ve iv Trt. Bileklerine sltn veya alın Plama yahut altın suyuna bati, Tilmış bileğikler takıyorlar. BU ie, nlar yilzlerini düzgünler. | » Pldrularla, gözlerine sürme Epi unutnazlardı, Manasmı bi di birkaç keme söylerler, a. Arı (£) gibi telâffuz ederler. sep la hir süppe tipi pey ya, lü: İbte bilezik yerine kolla, Ban »iyah boku kayışı takarlar... bağa? bek gözlük yerine kulun ke, Gözlük taktılar, İnee bastan, Yaf BEKSİ sopası gibi bastonla ba salet oldu, Dar ceketin yerine (sveter) kağnı oldu, Pantalonlar (810) biçimine nkeilâp eti, Du, arasına bir “ Öler. pipo sikiytir Evvelkilerin ana dili şuydu: frsn- Maca, Bunlarmki de ingilizce oldu, Ortayt, yes en çok kullandık - ları kalimolardi, HABER — Akşam postası Bir gün top ses- lerinin gürlediği sulh ve sükün adası KORFO Sinesinde Kraliçe kalmış, pantalon askı ile , mlbe- lğa zannetmeyin » diz kapakin . rından biraz aşağıya kadar çekil - silş... Ceket dirsek yerinden ya , malı, ayakkabılar patlamış, duda, fm kenarında sönmüş bir cigara, eller varsa pantalonu, yoksu ce - ketin cebinde... İşte bob - stiller. Bunlar sözlerine ingilirce başlı, yorlar, fransısca ve ya türkçe bi, tiriyorlar, —Yusbu,Holli.o,bu... — Eleğan şey monşer.. — Ne do tyı var görme,.. — İş siyatifi çok kuvvetli... Tl gla ae mes'ut Bunları söylerken de, kendile , : Hisli dinleyip hayran olanlar var mi senelerıni diye etraflarına bakarlar, Haydi söppeliklerine, bob , stilliklerine bir diyeceğimiz yek, İstedikleri gi bi giyinsinler. Kendilerinin bilecek leri gey, Fakat canım türkçemiz varken, yabanci kelime kullanmak ta ne mâna var sanki?.. Arsa, di yeceksiniz ki bunları da yapma , salar, süppeliklerini, bob . silik” lerini, #sfra adam oldukların na, sıl gösterccekler?.. Bu tufeyit mahlökların züppolik- leri bana şu fıkrayı hatırlattı: Bir Anadolu köylüsü oğlunu İs tanbula okumaya göndermiş, Ço, cuk birkaç yil medresede diz çök, müş, şalvar eskitmiş, çakşır vıp - ratmış,.. Bir zaman gelmiş, kendi- ni yoklamış, artık bir şeyler öğ , rendiğine kani olarak memleketine yaşatmıştı Üç aya yakım bir zamandanberi devam etmekte olan İtalyan - Yu. nan harbi Avrupanın sihirli adası aamiyle maruf bulunan güzel Kor fu adasından yeniden sik sık bah. sedilmesine vesile oldu, Şmidi Yunanlıların elinde bulu- nsn ve muhtelif İtalyan taarruz. larin; muvaffakiyetle püskürtmüş olan küçük Korfu adası asırlar Boyunca birçok hatıralar taşımak- tadır, Bu hatıralarım en mühimmi hiç şüphesiz ki Avusturya kralicesi Biizabetin o macerasıdır. Çok sert bir tabizle tsalik olun kocası Fran. su * Joseiten, Hofburgların ses, O siz faclalarından, Viyana sarayının Zamanım bütün ilimlerini haz. türlü gürültülerinden kaçan, ni - wedip kafasma doldurduğunu zan- | hayet riayete mecbur olduğu eti, neden molla, köylüleri, hattâ ana” snr, babasını beğenmemeğe beş . Tamış, Yalnız bulunduğu meclis , Terâs değil, hatâ çarşıda slşveriş ederken, köylülerle pazarlık ya - parken bile Tâf aranmds — arapşi kelimeler kullanır, karşımmdakile » rin anlıyamamalarmı istihfafla kar gelarmms. Bir gün bastalanmış. Sanetdan başlamış kıvranmaya. Anssr sor , muş: — Oğlum, neren söriyor. Molla yine bir ukalâlık yapmış; — Batnım ağrıyor! Diye cevap vermiş. Kadmeağız bir şey anlamımış, babasmı göndermiş. Molla babası, Ba da aynl cevabi verince, oğlu - pun neresinin oğrıdığın! anlamıya" cağtın kanaat getirerek onun di. Undan anlaması ihtimali olan köy İmammı getirmiş ketten, kraliçelik yapmaktan bi , kan bu güzel kraliçeve Barres, yalrızlık kralişesi ismini vermişti, Kraliçe Elizabet başın ancak Korfuda dinliyebileceğini düşün - müş, hatti kimbilir, belki orada sakin köşesinde ölmeği bile hatı. rmdan geçirmiştir. 1801 senesinde küçük beyaz bir yat Korfu adası önünde demirle, mişti. Bu küçük yatm içinde meş bur melânkolik yolcu vardı, Yaşı hir hayli ilerlemiş olduğundan ar. tik ihtiyar görüneceğinden korku yordu. Bu sebeple bir yabanc gö- zin üzerine döndüğünü görür gör, mez yüzünü dalma elinde tuttuğu geniş yelpaze ile. saklıyordu. Kraliçenin yanmda büyük ka . labalık yoktu, Yalnmen bazı bi - yük şairlerden, musikişinaslardan inzivayı seven birkaç tanesi kön- döisine refakat ediyordu. Eilzabet sifa bulmaz kederini tedavi et , mek için kendisine en mlnasip yeri arıyordu. Eğmarttan Venedi, Imam sormuş: — Birider efendi nereniz veca, | fe, Miaderden Biariça, Kandan Ce lanıyor? saire gitmiş, fakat bu yerlerin hiç — Balam? biri amı hakkiyle tatmin odeme » mişti. Kraliçe Korfu adaşmın dar kü çük izkelenine ayak bastığı zaar yanında bit tek erkek vardı: Dok, lor Konstantins Kristaranos, İmam, batan kelimesinin mânası nt bilmediği için emaleye tatbik © derek: “Rutın, batnen” diye tek, rarlamağı başlamış, Emsilede #9 nuncusu masdar olduğu İçin, se - vinçle haykırış : Doktor kısa boylu, esmer, zayıf, hattâ çirkin denecek hir zattır, Fa, kat konuştuğu zaman, sesinin ba- rareti, sözlerinin güzelliği, görü - nüşünlin ondan esirgodiği sevgi ye, hürmeti alâkayı derhal top - İyyördu, Aslen Yunanlı olan xe profesör unvanmiı taşıyan doktor, Kohatantin Kristamaros, bir gür kraliçe Elizabet “tarafından devet olunmuştu. Doktor Hofburg sara: ymın yaldızlı, fevkalâde döşemeli, — Oğlunuzun masdarı ağrıyor Münir Süleyman Çapanoğlu Seni seviyorum / Burhan Burça” Maher gezetesinde vafriler edilen ba ewe Kitüp halinde çkmştr Okuyurularınıza edinmelerini tas Elizabet'e en | Simidi . de başrmıza bir hobssti | siye ederi, Sıktı, Bap yere eğilmiş, omuzlar Piyatı 56 fekst hepsi de biribirinden gam - ' İli, kasvetli salonlarından geçtik - ten sonra nihayet yol gösteren emma usak diğer sulonlardan hiç do da, ha kasavetsiz olmıyan bir başka ” salonun. kapıları açtı, Bu salon ; dı garip bir mahlük bir berfiks et- i rafında dönüyor, atıyor, #igriyor. du. Doktor — büyük ve garip bir kuş karşısmda bulunduğunu zn ÇOK RAĞBET KAZANAN Sadi Yaver Ataman we Bayan Sulhiye'nin biriilete okudukları 17694 © KARA OĞLAN, KARA OĞLAN “Esere DAĞ OLUR MEŞELERDE İ netimişti, Halbuki bu kraliçe Pir m va zabetti, Üzerinde kadifeden ya - lumbia Pp lâklarında Pilmış ve tüylerle sislenmiş uzun bir eibire vardı. O gün Yine her dl Dİ rından biri olan şişmanlıkla müca, dele ediyordu. Doktor Kristomanöt kraliçeye memleketinden, Korfudan bahset - ti, Bu güzel adanm emsalsiz ha - vasını, boy boy uryan sesvilerini anlattı, Kraliçe Elizabet dinlen , mek için Kortuya geldi ve orada yaşamak İstedi. Emri üzerime İ talvadan getirtilen Korditi ismin- deki bir mimar kraliçeye bir de küçük saray inşa etti. Bu saraya Aşildon ismi verildi. i Bu görüneç henüz srrs'klam olma- sma rağmen kıza öşık oldu. Ons doğru koştu, Genç kızın yarı çıp. isk görünen vücudu bembeyaz kolları U!ys0'i birden hayran et , mişti. Korfu adası deniz ortasında bir «içek sepetidir. Ayrca büyük si- yah servi ağaçları ve saystiş zöy tinlikleriyle emsalsiz bir güzelliği temsil eder, HEM CENNET, HEM BALE Ulysoin izleri üzerinden tarihin süngeri geçti, Çok güzel bir ada o- lan Korfu aynl zamanda birçok e, mellerin birleştiği bir mevkle düş, mek o talihsizliğinde (O kalmıştır Korfu Adriyatik denizinin kitiği - dir. Korfuyu elinde tutan Adri » Yutik denizine hâkim olar demek, ur. Bu dünya cennetinin mükadde , ratmda hemen her zaman müca * dele cereyan eden bir kale olmak ds varmış, Atina ile İsparta arasında Kor» fu adası meşhur Peloponez harp, lerinin çıkmasma sebebiyet ver , miştir, Sonra sırayla marerecı ve müthiş gaddar olan Epir kralı Pi- rüs'ün, bilâhare Romalıların, da - be sonra Bizanslıların Korfu ada, st için döğüştüklerini görürüz... Nihayet Osmanlılar Venediklileri bü adadan çıkararsk güzel Kor , fuya hâkim olmuslardı, Bu cennet ağanın etrafmdaki mavi deniz ta- rihin birçok devrelerinde kıztı ka“ na boyauamaştır. z Korfu adaşı bir zaman için Fran sızlarm elisa de geçmiştir. O za. manlar başka işleri olmıyan Fran sırlar Yunan adalarını üç İsme taksim etmişler ve bunlarm hepsi ne birden bir umum! vali tayin et, mişlerdi, Bu vaziyet 1815 senesine ii e fd. kadar devam ett, 1815 te Napol yanun yıldızı Atlantik okyanusun- da İngilizler karşıma sönünce Korfu kalesindeşi Fransiz bayra. &ı indirildi ve yerine İngiliz bay . rağı çekildi. Fakat İngilterenin Korfu hâki- miyeti de pek uzun silrmedi, Kor. fu halkı İngilizlere, İngilizler de adaya alişsmamışlardı. Netekim 1858 senesinde Yunan adalarmın Yunanistana ilhakları mevzubahs olunca İngilizler de Korfu adası, ni diğer adalarin birlikte Yunanlı. Isra baktılar, Adaya ismini veren Korfu şeh. ri körfezde kâindir. Siyablığı, be- yazlığı, yüksek ve kuleli evleriyle hazarı dikkati çeker. İtalyanlerm bütün tazyiklerime rağmen Korfu, da Yunan bayrağı dalgalanmakta. dir. Kortu bütün güselliklerine rağ- men eski prestijini kaybetmektey- Avusturya kraliçesi Elizabetin İ bu adaya gitmesi Korfunun fki hevesine eski kuvvetine yakın bir alâka, beşeri bir faclanm en ae j trabının halarasmı verdi. #amun&i gibi en müthiş korkula. Aşileom, Casturi kasabası yanm. da ve Ulyse'nin sahile düşmüş el. duğu yerden bir kurşun mengili mesafede bulunuyordu. Korfunun tarihine iki okadınm ismi karışmıştır: Efsaneler pren - sesi Nosiksa ve itırap prensesi Elizabet, Kraliçe Elizabet istirahat etmek ihtiyaem: hissetmiş, mukadderatı - na boyun eğmiş, denizlerin kanlı mınltminda, çiçeklerin güzel ko , | 3 8 : i i sl ii i 3 EŞİ i ş i ii » il j Nihayet bir gün etr "ındakiler den bir ihtiyar papas kraliçeye in, tilerin tekrar gençleşmek, canlan- mak sırlarmı öğretti Bu adam #öyle diyordu, İnciler deniz ço - cukları değil midir? Onlara yeni den bayst vermek için onları tek. rar denize birakmnnk lâzımdır. Ve bir gece papasla Kraliçe hiç kimsenin baberi olmadan sahildeki xoğuklardan birine kadar indiler... z liçeye en büyük astırabı verdi, Bir gün kraliçe yanında bulunan bir kadanın kolusda gezerken birden - bire hiç tanrmadığı bir erkek ken- düştü, Sapsarı kesilmişti, Luşeni isminde Yarı çılgın bir tbtililei kraliçenin göğsü üzeriir hançer #ekline sokulmuş bir demir sap - Mamiştı, Deli pnarşist günlerdenberi krar Uçeyi takip etmekteymiş, Nihayet böyle serbest vaziyette bulununca #uikastini yapmış, Tahkikat s0 , nunda basta ihtilâlel ue olursa ol- Sun kra) ailesine mensup birisini öldürmeğe karar verdiğini, ve kra Miçeyi görlince hiç tereddüt etme- diğini söylemiştir. Fakat delinin öldürdüğü krali, çe değildi, Çünkü Elizabet artık dünya üzerinde yaşıyan bir krali. © değil, ruhunu Korfu adasınm siçekleri arasina bırakmış bir ©e- satti, Kraliçe öldü ve izciler Kor. fu adasmın bir köşesinde kayalık, lar içinde kak. â | HABER'in > 1 — Bl bir hayvan 2 -- Komşu | bir memleket, sarar, 3 — Bir getz, ? bir emir, 4 — Evin takaimalndan bi, i ri, Kalburdan geçirmek, 5 — Çasuk i anlama kudreti, 6 — Bir emir, birşe- yin ait olduğu insanı sonran İçelime, 7 — Nazari değil, Allaha © menru?, # — Tavır, yok etmek, 9 — Rütuher HM. bir edat, 10 — Rey, büyüklük. Yukardan aşağı: 4 — Bir cins âlim, İtalyada birine İmir, 2 — Yaptığına ettiğine hhkina, | heme göktedir heen semenin içinde, 8 — Haksız, bir memeleketin parası, 4 — İnciler kayalıklardan birinin ara . | OŞüncü şahıs vamirinin bir mefultük bir sins 5 -— Gina, malikeec spa kamali dükatle yerleştirildi, | help Brail olaya Bir Papas bir müddet sonra denirin | üetümden geçen diğer bir seyin barak, suyunda iyot ve tuzun incilerdeki tığı tesir, 7 — Miyaziyede kullandan hastalığı gidereceğini ve onları . bir harf, eski 'Türk devletlerinden biri gençleştireceğini söylemişti. Fakat kraliçe bir daha asla bu inetlerini görmüş değildir. Kraliçe Elizubet Korfudan ay - rıldıktan sonrs doğru Leman gö, Hi kenarma gitti, Gölün sakin man nin ahalisi, $ — Çağırma edatı, piş İ man, 9 — Leileşmesi istenilen yer e © yan etrafında basil cur, 10 — Öleüzün şmadamı,ifhaviye kendini ondan sayar. 90 numarak bulmacamızn ballı 1 — Patrün, De, 2 — Arabesk, Kg, İ3 — Miley, Ülke, 4 — Aden LK,

Bu sayıdan diğer sayfalar: