25 Ocak 1941 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1941 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

» Kurbağaların serenadı URBAĞA masallarmı elbette bilirsiniz. Bunların gülüncü, hazini olduğu gibi fecileri de vardır. Çocukluğumuzda, büyük analarımıza, dadılarımıza bunları anlatmaları için ne- kadar yalvarır hattâ ağlardık, Masal deyip de geçmeyiniz, Masalların terbiyevi mahiyetle, ri ve faydaları vardır. Bazıları merhametimizi kamçılar, bazı- ları birtakmm zalim insanların kötü hareketlerini tahkiye ederek çocuk kafalarında haksızlığa karşı İsyan hislerini uyandırır, bir takımları da daima iyilik yapmayı tavsiye ederek biter, Bu kısa uvertürden sonra gelelim masala: Çok eski devirlerde bir dağ başmda, dört kule mızrağından nöbetçisi olan büyük bir şato vardı. Şatonun duvarlarmı baştan başa sarmaşıklar sarmış, bahçesini ihlamur, çımnar ağaçları göl, gelendirmişti, Burada bütün ülkeyi haraca kesmiş, halkm bütün Şikâyet Beslerini susturmuş bir bey oturuyordu, Her gece zevk ve safa içinde ömür sürüyor, berrak sesli bir kadınm kucağın. dani yüşil gözlü bir eariyezin kovuymua giriyordu. Saz ve şarkı sesleri ise, tâ fecre kadar şatoyu ve eivarı ku- ,taklıyordu. Fakat, bu ahengi, başka bir orkestra, kurbağalar- dan müteşekkil bir heyet bozuyor ve derebeyi bundan fena hal, de sinirleniyordu. Şatonun bahçesindeki havuzlarda ve etraftaki derelerin yo. sunlu fujerlerle örtülü köşelerinde büyüyüp, gölge ve rütubet içinde yemyeşil ve pek yumuşak kalan minimini, genç ve ihtiyar kurbağalar, gündüzleri su üzerindeki büyük nilüferlerin beyaz ve dumanlı göğsünde bir süs gibi uyuyup ısmıyorlardı. Akşam serin bir gün içinde doğup ölen İâcivert su böcek- lerinin ölüleriyle karınlarım doyurdustan sonra tahrirli yeşil gözlerini gökte bir şey düşünür gibi duran aya çevirerek hazin, munis bakışlarla onu seyrediyorlar, sessiz ve hareketsiz yıldız- larm duyamadıkları lisanmı — işitmek hulyasile, râkit suların Bekledikleri sesi duyamayınca, o zaman derelerdeki ve ha, vuzlardaki bütün kurbağalar hep bir ağızdan fasla başlıyorlardı. Saatlerce hazin hazin ağiryorlar, içli içli şarkı söylüyorlar, bazı. ları da sevgililerine aşk serenadları okuyorlardı. Derebeyi, kurbağaların orkestrasmdan hoşlanmadı, her gün tekrarlanan bu ühenk fena halde sinirlerine dokundu, Geceleri dere kenarlarında, havuz başlarında elleri sopalı adamlar beklet- H sopalar, yassı başını sudan çıkarıp şarkıya başlıyan kurbağa” larm başma indi. Fakat nafile, Konser yine her akşam devam ediyordu, Bu sefer adamların sayısı arttırıldı, sopularım daha uzunları seçildi. Birinin kafası eziliyor, fakat yüzü, bini #rküp kacıyordu. Derebeyi baktı olacak gibi değil, baş karinine sordu: — Eurbağalardan kurtulmak için ne yapalım”? — Esa&lı tedbir lâzma, Derecelerin mecra ve mansaplarını ka. pattırm, havuzları doldurtun. Derebeyi böyle yaptı, kurbağalardan kurtuldu. Şu masaldan kapılacak hisseye gelince: Gazetelerimizin tramvay hakkmdaki: “Halk saatlerce du. rak yerinde bekliyor. Bir Harbiye . Aksaray tramvayı gelmiyor, Arka arkaya on tane Fatih - Harbiye geçiyor, Sonra kırk, kırk beş dakika daha beklemek lâzım, Vagonların içi mahaşerallah... Sağa sola dönmek değil, kmuldanmanın İmkânı yok; Bu sardalya istifi yetişmiyormuş gibi bir de kontrol derdi. Biri, biletleri orta: varmadan sından yırtıp gidiyor, araba daha öteki durak yerine bir başka koutrol memuru arzı endam ediyor. Bu işini bitirip gider gitmez bir başkası arabaya atlıyor. Artık illâllah!., Şişli - Tünel hattındaki arabalar günün ekser saatinde bomboş gidip geliyorlar. Bunlardan bazıları kalabalık hatlara verilse günah mr olur?,, kabilinden şikâyet seslerini kesmek için derebeyinin Tramvayları kaldırmak! yaplığı gibi sopa usulüne müracaata İmkân yok, Şi. kâyet seslerini durdurmak için en kestirme yol şudur: Çok teni pembelere razımız açtık amma, Yok dili zarmmızın merhem olan yaresine, LÂEDRİ Çorap makinesinin icadı- na bir aşk vesile olmuştu 1589 senelerine doğru İngilte- renin Kent vilâyetinde oturan Li jsminde bir çoban oturduğu köyün en güzel kızı Margareti sevmekteydi. İşte bu aşk bu. günkü çorap dokuma makinele. ğin ceddini meydana getirmiş. Li ismindeki bu çoban bütün memlekette dindarlığı ve iyilik severliği ile tanmmıştı. Marga., ret ise sakin köşesinde bütün gün çorap örmekle meşgul o. lurdu. Margaret çok kalabalık olan ailesinin yegâne istinatgâhı idi Ve ailesinin ihtiyaçlarını karşıla mak için her gün sabahtan ak. şama kadar çorap örer bu şekil, de para kazanırdı. Bundan hiç te memnun olmryan bir tek kişi Li nişanlısınım çok meşgül ol- duğuna ve kendisine hasredecek €en ufak bir zamanı bulunmadı. Fakat aşk bu sakin çobana il. HiİND RUYASI! Başrollerde: Tyrone P TÜRKÇE Sözlü nüshası ham verdi.. Butün gün eliyle ço- Tap ören nişanlısına biraz rahat Nefes aldırmak için Li bir maki, Te icat edip kızın işini kolaylas. tırmağı düşündü ve bunda mu- Vaffak da oldu. Bundan sonra da Margaret ile evlendi ve yap. Tikları küçük makine ile pek çok İŞ becererek bir hayli para Ka *onmağa basladılar. |— Fakat Li'nin bu icadı Avru- BAF AAA pada duyulmakta geç kalmadı. i666 senesinde Jan Hindert is, minde bir Fransız çobanın ma, kinesinden daha mütekâmil bir çorap dokuma, makinesi imal et, ti. On dördüncü Lui Fransada çorap imali imtiyazını Hindert'e verdi. Bu tarihten sonra doku- ma bir hayli inkişaf etmiş ve bilhassa son zamanlarda kadın, verecek vaziyete girmiştir. Fakat acaba kim coban Li'yi düşünüyor ve bu makinenin bir aşk sonunda icat olunduğunu hatırlayor. ların türlü kaprislerine cevap | £ Seni seviyorum | Burhan Burça«ı Haher gazetesinde tefrika edilen DU eker kitap halinde çıkmıştır Okuyucularımıza edinmelerini tav siye ederiz, simaları Fianden Fransız Hariciye Nale’l Mareşal Peten, rıştı.. Acaba tekrar Laval Fran, sız kabinesine girecek mi? Bu hususta bir çok tahminler ya- pılıyor. Eğer Laval Fransız ka., binesine girer ve tekrar hariciye nazırlığını üzerine alacak olursa bugünkü Fransız hariciye nazırı Piyer Etyen Flanden'in nazırlı. Zı çok kısa sürmüş olacaktır. Piyer Flanden ister hariciye nazırlığında kalsın isterse kal, Masin şahsi ve yetiştiği —aile itibarile üzerinde durmağa de- ğer bir adamdır. Bu itibarla o. kuyucularımıza — kendisini bir parça tanıtmağı faydalı bulduk. Flanden bundan elli bir sene evvel Pariste Trokadero meyda. nı civarında bir evde doğdu. Zengin bir burjuva ailesinin ikinci çocuğudur. Flanden ailesi zengin olmakla beraber siyasi hayatla alâkadar olan ve her devirde ihtilâl ha. reketlerine karışan bir ailedir. Flanden'in dedesi Piyer Etyen Şarl Flanden ilim âleminde ta- nınmış bir doktordur. “Zehirler Kitabı” ismiyle yazmış olduğu bir eser bu adamm adını bütün | dünyaya ezberletti. Fakat âlim doktor kitabını yazdıktan ve şöhret kazandıktan sonra dök. torluğu brraktı, siyasete atıldı: “Umumi Selâmet” isimli bir gazete çıkarmağa başladı. &| <2 gönteşrin. 1851 hükümet | darbesinden sonra Flanden'in | dedesi Belçikaya sığınmış olan | cümhuriyetçilerle — mektuplaşı. | yor diye mahkemeye verildi. | Mahkemede vakıa beraet etti. | Fakat imparatorluk- hükümeti tarafımdan mimlendi. 1870 har. bine kadar adetâ nezaret altında Flanden'in babası da bir si- ' yaset ve devlet adamıydı. 1918 te harbiumuminin sonunda Tu. yus valiliğini yapmıştır. Flanden henüz alti yaşında bir çocuktu Fransada o vakıt hâkim olan Bulanje fırkası aley. hine bir hareket hazırlanıyordu. Flanden'in — ağabeyisi döktor Şarl Flanden bir gece s?kağa asılmış olan beyannameleri yırt. tı Ve o sırada o_rada bulunanla- Laval'le ba, ! rm hücumuna uğradı, temiz bir dayak yedi ve üstü başı yırtıl, mış bir halde eve geldi. den'in çocukluk hatıralarının ilk safhasını bu vak'a teşkil eder. Flanden hukuk tahsili yap. mıştır. Hukük ilminde, bilhassa hukuk esasiyede üstattır. Bu mevzua. dair bir iki cild de eseri vardır. 1914 yılmda, dünya harbi he- nüz başlamadan evvel Flanden meb'usluğa namzetliğini koydu. O vakıt henüz yirmi dört yaşın. da bir delikanlıydı. İntihap pro. pagandası yapmak üzere halkın karşısma çıktığı vakıt hiç te iyi karşılanmadı. Hattâ dinleyen. lerden bazıları: “Yavrum, he- nüz ağzın süt kokuyor, bu işten vazgeç” diye haykırdılar. Fakat genç Flanden mücadeleden yıl. madı. Uğraştı ve mebus oldu. ' Flanden meb'usken dünya harbi patladı. Genç meb'us su, bay olarak vatan —müdafaasına koştu. Mawrn'a iştirak etti, ya. ralandı, iyi olduktan sonra or- duda meslek değiştirdi. Tayya. reci oldu. Harbin üçüncü sene, sinde bir çok hava muharebele. rine iştirak etti. Bir gün Flanden'in rasat ola- rak bulunduğu tayyare Alman evet tayyarelerinin hücumuna- uğradı. Şiddetli mitralyöz ate. şine tutuldu. Möotora bir çok meğe başladı. Bu müthiş anda pilot mevkiinde bulunan yüzbaşı Şarl Alsen, Flanden'e döndü. Ve son cümlesini gene tayyare- ciye işittirebildi: — Hapı yuttuk. Flanden izahı mümkün olmı. yan bir ruhi heyecan içerisinde — Sen belki, fakat benim öl. meğe niyetim yok. Tayyare Şampanya toprakları üzerinde yere düştü. Flanden sezişinde yanılmamıştı. Alsen ölmüş, fakat kendisi hafif bir iki yara ile yakayı kurtarmıştı. Flanden'in asıl siyast hayatı harpten sonra başlar. 1928 ile Baş G » Gülmek mi istiyorsunuz?... WHWN' - saatinizi zevkine doyulmaz bir nöşe ile geçirmek mi istediniz? BUGÜN LALE'ye koşunuz İRENNE DUNN « CARY GRAND'n 1940 senesinde yarattıkları yegüâne süper film otan Fransızca 3 döndüren bir lük& ve ihtişam... Gönül çeken bir müzik arasında hepinizi kahkahadan ağlatacak... Neşeden bayıltacaktır. DİKKAT: En son gelen PARAMUNT JURNAL'da 5 Son bombardımanların yaptığı tahribat... Havada, denizde çarpış- &5 malar, senenin en büyük hava zaferi.. ve harpı... binlerce figüran # Çutün . .* * İ i : t 4 Yi SAA B DA O wer - Myrna Laoy - Geor ge Brend ve 10 Fransızca Sözlü nüshası iPEKSınemasında-":'----':"İMELEK Sinemasındı î ğ WW_M:—M en son FOKS dünya havâdisleri, Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine, |)() KU Flan, | Yabancıdılderslerinin devamına başlıyor Haberitn birkaç sene evvel hergün torma for- ma okuyucularına verdiği ve takip edeni hiçhir muallime müracaate muhtaç bırakmıyacak surette hazırlayıp HABER METODU adıyla neşrettiği yabancı Jil derslerinin itsinci asmına pek yakında yeniden başlanacaktır. Ikinci kısmı takip edecek dil meraklıları ingilizce, almanca, fransır. ca dillerinin en güzel romanlarından birini türkçelerile beraber kar« şılikli takip edecekler ve bu dillerdeki bilgilerini ilerleteceklerdir. Haber okuyucularının Fransız dilinde takip edecekleri romanm Hanri Sar. büsün “Cehennem” i olacağmı öğrenmişlerdi. Haber'in gördüğü lüzum üze- rine bu romandan önce Merimenin Kolomba romanı verilecek. Ceheanem | bünu takip edecektir. Pek yakında HABERDE P HABER'in TRRrrrrrg 4 T 2 H Dulmacası:! n Söoldan sağa: ö 1 — Eskiden kullanılan kâğıt, bir 5 edatın kısaltılmışı, 2 — Arap üslübu, & arkâdaş, 3 — Rumca (ne — diyor?) 7 memleket, £ — Fransızca (iş), eski (: bir Türk memleketi. 5 — Yüksek per 9 deden, franasızca (dost), & — Hitap, edatı, dişi at, T — Bir emir, borç ves “L ren; 8 — Spor miüsabakası, nota, 9 — fransızcası, arapça (su), 8 — Gemiler Manzara, l0 — Bir renk, Amerikada bir memleket, Yukardan aşağıya: 1 — Memleketimizin. —mühim bir mahaulü, fransızca (adım), 2 — Amr İryan, iplik topu. 8 — Ressamın leva, zımatmdan biri, şöhret, & — Avrupüs da bir yarrmada, bir sıfat, 5 — Ory, bir şeyin aksi, eski Mısır mabudu, & — Merkez, bir — balık, 7 — İşkoödranın rin, vapurların ilticagâhı, isim, Hile, bir rabıt edatının Bir hayvan, düygu, Üü tersi, lÜ — 89 numaralı bulmacamızın halli: 1 Edebiyat, 8, 2 — Duvak, —Sapa, 8 — İri, İbadet, 4 — Paça, Eb, Şa, 5 — OK, Se, İlim, 6 — L, Kuzu, Ana, ? — Okur, Rabh, M, 8 — İlik, Papa, 9 — Ara, İrad, K, 10 — Şakalaşan. 1935 arasında mühim mevkiler | işgal etti. Hava müsteşarı, mec- lis ikinci reisi oldu. Ticaret, Ma, liye, Nafia nazırı olarak kabine, ye girdi. Nihayet başvekil oldu. İktısadi tetkikler ve ticaret an- laşmaları yapmak Üüzere Bal. kanlara geldi. Bulgaristan, Yu. goslavya, Ramanyayı ziyaret et- Bu akşam: Şehzadebaşı Turan tiyatrosunda sinema - Tiyatro « Varyete — NAŞİT arkadaşları. Sahibinin sesi başoko. tikten sonra Türkiyeye de uğ. radı. Hariciye nazırı oldu. Ve KÖY DIİLBERİ hariciye hnazırı iken müttefik Kaomedi 8 perde SŞinemada: 2 büyük film ! 1 - MAVi TUNA ŞARKIS: demokratlar fırkesını kurdu. Flanden, Fransız sanayi âle- minin de meşhur bir simasıdır. Fransız demir fabrikalarmın ai ERMŞ Türkçe ve şarklır çnğundahıssed“ ardtr._ ? — KİM ÖLECEK |Flanden iki metreyi bulan bo. KİM DÖNECEK yile Fransanın en uzun boylu a- ÜŞÜk heyecan ve mücora fil> damlarmdan sayılır. Çok seya- .- hat etmiştir. Sporu çok sever. 'Tenis, av ve tayyarecilik en cok uğraştığı sporlardır. Mükemmel ingilizce ve almanca — konuşur, Flanden'den daha mümnasıbımı bulamazdı. Çünkü siyasi hayat. ta Fransız - İr -. tebirliğini elzem imiş görünen Flanden iyi bir hukukçudur. bir çok vesilelerle Almanya Laval çekildikten sonra mare. hakkında sempatisini göstermiş şal Peten hariciye nazırlığı için olan hir diplomattır. ga SÜMER Sineması Müdüriyeti: izdihama maruz ' anunalarını teminen sayın Z müşterilerinin bugün tam Seans zamanlarında teşriflerini rica eder, — MİRKEİLLE BALİN - ERİC V. STROHEBİM tarafımdan fevkalâde bir tarzda yaratılan Yunan ordusunun İerlemesi... Göricenin zaptı.. İtalyan esirleri... ' Oitimada zafer şenlikleri Seanslar: 1 - 2.80 . 4.30 « 6.80 ve 9 da Buüğgün saat 1 de tenzilâtlı matine Bu hafta tamamen renkli muazzam ve muhteşem YAHŞI KOŞU Mhmhdldljihermm-m“m"y“ bulamıyanlar geri dönmektedirler. Başrollerde: CLAUDETTE COLBERT - HENRY FONDA İNâüveten: MBIUBNALıondunyımı.m haberleri ı Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine

Bu sayıdan diğer sayfalar: