22200001 Kurbağaların serenadı URBAĞA masalları elbette bilirsiniz. Bunlara gülüncü, hazini olduğu gibi fecileri de vardır. Çocukluğumuzda, büyük unalarımıza, dadılarımıza obunları anlatmaları için ne- kadar yalvarır hattâ uğlardık. Masal deyip de geçmeyiniz. Masalların terbiyeyi mahiyetle, ri ve faydaları vardır, Bazıları merhametimizi kamçılar, bezi" ları birtakım zalim insanların kötü hareketlerini tahkiye ederek gocuk kafalarında haksmlığa karsı Isyan hislerini uyandırır, bir takımları da dalma iyilik yapmayı tavsiye ederek biter, Bu kısa uvertürden sonra gelelim masala: Çok eski devirlerde bir dağ başımda, dört kule mızrağından nöbeiçisi olan büyük bir şato vardı, Şatomun duvarlarmı baştan başa sarmaşıklar sarsın, bubçesini ıllbumur, omar ağacları göl gelendirmisti. Burada bütün ülkeyi haraca kesmiş, halkm bütün şikâyet #enlerini susturmaş bir bey oturuyordu, Her gece zevk ve safa içinde ömür sürüyor, berrak sesli bir kadınm kucağın. dus yöşlü gözlü bir carivez ela giriyordu, Saz ve şarkı sesleri ise, tü fecre kadar şatoyu ve tivarı kur eaklıyordu, Fakat, bu ahengi, başka bir orkestra, kurbağalar- dan müteşekkil bir heyet bozuyor ve derebeyi bundan fena hal, de sinirleniyordu. Salonun bahçesindöki havuzlarda ve etraftaki derelerin yo. sunlu fujerlerle örtülü köşelerinde büyüyüp, gölge ve rüinbet içinde yemyeşil ve pek yumusak kalan minizini, genç ve iktiyar kurbağalar, gündüzleri su fzerindeki büyük nilüferlerin beyaz ve dumanlı göğsünde bir ss gibi uyuyup mımıyorlardı, Akşam serin zamanlarda, bir gün içinde doğup ölen lâsiveri su böcek” lerinin ölüleriyle karınları doyurdusta sonra tahririi yesil gözlerini gökte bir sey düşünür gibi duran aya çevirerek hazin, münis bakışlarla onu seyrediyorlar, sessiz ve hareketsiz yıldız- arın duyamadıkları lisenmi — işitmek hulyasle, rükit suların üstünde bekliyorlardı. Bekledikleri sesi duyamayınca, o zaman derelerdeki ve ha, vuzlardaki bütün kurbağalar hep bir ağızdan fasla başlıyorlardı, Saatlerce hazin hazin ağlıyorlar, içli içli şarkı söylüyorlar, bazı, İsrı da sevgililerine ask serenadları okuyurlardı. Derebeyi, kurbağaların orkestrasmdan hoşlanmadı, her gin tekrarlanan bu ahenk fens halde sinirlerine dokundu, Geceleri dere kenarlarında, havuz başlarında elleri sopah adamlar beklet- ti, sopalar, yassı başını sulan çıkarıp şarkıya başlıyan kurbağa larm başyma İndi, Fakat nafile, Konser yine her akşam devam ediyordu. Bu sefer adamların sayısı arttırıldı, sopaların daha uzunları seçildi, Birinin kafası eziliyor, fakat yüzü, bini “rküp karıyordu. Derebeyi bikta olucak gibi değil, bas karinine sordu: — Kurbağalardan kurtulmak için ne yapalan? — Esaslı tedbir lâzna, Derecolerin mecra ve mansaplarını ka. pattırm, ınvuzları doldurtan. Derebeyi böyle yaptı, kurbağalardan kurtuldu, Şu masaldan kapılacak hisseye gelin Gazetelerimizin tramvay hakkmdaki: “Halk sastlerce du. rak yerinde bekliyor, Bir Harbiye , Aksaray tramvayı gelmiyor, Arka arkaya on tane Fatih - Harbiye geçiyor, Sonra kırk, kırk beş dakika daha beklemek Hizm, Vagonların içi mahaşerallah... Sağa sola dünmek değil, konildanmanın imân vok. Bu sardalya istifi yetişmiyormas gibi bir de kontrel derdi, Biri, biletleri orta” sınünn yırtıp gidiyor, araba daha öteki durak yerine varmadan bir başka Kontrol memuru arzı endam ediyor. Bu işini bitirip gider gitmez bir başkası arabaya atlıyor. Artık illâllah!,, Şişli - Tünel hattındaki arabalar günün ekser saatinde bomboş gidip geliyorlar, Bunlardan bazıları kalabalık hatlara verilse o günah mı olur?, kabilinden şikâyet seslerini kesmek için derebeyinin kurbağaları yaptığı gibi sopa usulüne mürasata imkân yek, Şi, İ doktor kitabımı HABER — Akşan Günün simaları Flanden Fransız Hariciye Nazırı Mareşal Peten Tıştı.. Acaha tekrar Laval Fran, sız kabinesine girecek mi? Bu hususta bir çok tahminler ya- pilıyor. Eğer Laval Fransiz ka, binesine girer ve tekrar hariciye nazırlığını üzerine alacak olursa bugünkü Fransız hariciye nazırı Laval) i Piyer Etyen Flanden'in nazırlı, ğı çok kısa sürmüş olacaktır. Piyer Flanden ister hariciye nazırlığında kalsın isterse kal. masin şahsi ve yetiştiği aile Mibarile üzerinde durmağa de- ğer bir adamdır. Bu itibarla o. kuyucularımıza o kendi bir parça tanıtmağı faydalı bulduk. Flanden burdan elli bir sene evvel Pariste Trokadero meyda. nı civarmda bir evde doğdu. Zengin bir burjuva ailesinin İkinci çocuğudur. Flanden ailesi zengin olmakla beraber siyasi hayatla alâkadar olan ve her devirde ihtilâl ha. reketlerine karışan bir ailedir. Flanden'in dedesi Piyer Etyen Şarl Flanden ilim âleminde ta- nınmış bir doktordur. “Zehirler Kitabı” ismiyle yazmış olduğu bir eser bu adamın adını bütün dünyaya ezberletti. Fakat âlim yazdıktan ve şöhret kazandıktan sonra dok. torluğu bıraktı, siyasete atıldı: “Umumi Selâmel i gazete çıkarmağı, 2 sonteşrin 1851 hükümet datbesinden sonra (Flanden'in İ dedesi Belçikaya sığınmış olan | cümhuriyetçilerle mektuplağı.. iyor diye mahkemeye verildi. İ Mahkemede vakıa beract etti. kâyet seslerini durdurmak için Tramvaytarı kaldırmak! Çok teni pembelere razımız açtık amma, Yok dil sarşmızn merhem olan yaresine, Çorap makinesinin icadı- na bir aşk vesile olmuştu 1589 senelerine doğru İngilte- renin Ken* vilâyetinde oturan Lİ isminde bir çoban oturduğu köyün en güzel kızı Marrareti sevmekteydi. İşte bu aşk bu. Sünkü çorap dokuma makinele, rinin ceddini meydana getirmiş. tir. Li ismindeki bu çoban bütün memlekette dindarlığı ve iyilik severliği ile tanmmıştı. Marga, ret İse sakin Oköşceinde bütün gün çorap örmekle meşgul 6. Yardu. Margaret çok kalabalık olan ailesinin yegâne istinatgâhı idi ve ailesinin ihtiyaçlarını karşıla mak için her gün sabahtan ak, $ama kadar çorap örer bu şekil, de para kazanırdı. Bundan hiç te memnun olmıyan bir tek kisi vardı: Li. Li nişanlısının çok meşgul oi- İ duğuna ve kendisine hasredecek €n ufak bir zamani bulunmadı. ğa üzülüyordu. i Fakat aşk bu sakin çobana ! bam verdi,. Butün gün eliyle ço Tâp ören nişanlısme biraz rahat Tefea aldırmak için Li bir maki, De-icat edip kızın işini kole ğr dilşiindü ve bunda mu- Vaffak da oldu. Bundan sonra €n kestirme yol sudur: pada duyulmakta geç kalmadı. 1666 senesinde Jan Hindert is, minde bir Fransız çobanın ma, kinesinden daha mütekâmil bir gorap dokuma makinesi imalet, ti. On dördüncü Lui Fransada çorap imali imtiyazmı Hindert'e verdi. Bu tarihten sonra doku- ma bir hayli inkişaf etmiş ve bilhassa son zamanlarda kadın, ların türlü keprislerine cevap verecek vaziyete girmiştir. ? Fakat acaba kim coban Lâ'yi | düşünüyor ve bu makinenin bir aşk sonunda icat olunduğunu hatırlayor. Seni seviyorum ! Burhan Burça- Huber gazetesinde tetrike edilen du eser kitap halinde çötmişter Olauyacularımız» edinmelerini tav diye ederiz. Fiyatı Mi kura Fakat imparatorluk. hükümeti tarafımdan mimlendi. 1870 har. bine kadar adeti nezaret altında yaşadı. i Flanden'in babasi da bir si- yaset ve devlet adamıydı. 1918 ie harblümuminin sonunda Tu. vus valiliğini yapmıştır. Fianden henüz alti yaşında İ bir çocuktu Fransada o vakit hâkim olan Bulanje fırkası aley., hine bir hareket hazırlanıyordu. Flanden'in (o sğabeyisi doktor Şarl Flanden bir gece sokağı asılmış olen beyannameleri yırt. tı ve o sırada orada bulunanlar bostESI rım hücumüna uğradı, temiz bir dayak yedi ve üstü bast yırtıl, mış bir halde eve geld den'in çocukluk hatıralarının ilk safhasmı bu vak'a teşkil öder. Flanden hukuk tahelli yap. mıştır. Hukuk ilminde, bilhassa hukuk esasiyede üstattır. Bu mevzua dair bir iki cild de eseri vardır. 1914 yılmda, dünya harbi he- nüz başlamadan evvel Flanden meb'usluğa namzetliğini koydu O vakıt henüz yirmi dört yaşın. da bir delikaniıydı. İntihap pro. pagandası yapmak üzere hel karşısına çıktığı vakıt hiç te i karşılanmadı. Hattâ dinleyen. lerden bazıları: “Yavrum, he- nüz ağzın silt kokuyor, bu işten vazgeç” diye heykırdılar. Fakat genç Flanden mücadeleden yü. madı. Uğraştı ve mebus oldu. Flanden omevusken dünya harbi patladı. Genç meb'us su, bay olarak vatan müdafaasma koştu. Mamn'a iştirak etti, ya. ralandı, iyi olduktan sonra or- duda meslek değiştirdi. Tayya, reci oldu. Harbin üçüncü sene, sinde bir çok hava muharebele, rine iştirak etti, Bir gün Flanden'in rasat ola- rak bulunduğu tayyare Alman evci tayvarelerinin hücumuna uğradı. Şiddetli mitralyöz ate, şine tutuldu. Metora bir çok kurşun isabet etti. Tayyare düş. meğe basladı. Bu müthiş anda pilot mevkiinde bulunan Şarl Alsen, Flanden'e döndü. Ve son cümlesini genç tayyare- ciye işittirebildi : — Hapı yuttuk. Flanden izahı mümkün olmi, yan bir ruhi heyecan içerisinde bu cümleyi şöyle kerşdadı: — Sen belki, fakat benim öl. meğe niyetim yok. Tayyare Şampanya toprakları ümrinde yere düştü. Flanden sexişinde yanılmamıştı. Alsen ölmüş, fakat kendisi hafif bir iki yara ile yakayı kurtarmıştı. Flanden'in asil siyasi hayatı harpten sonra başlar. 1928 öle ar» Gülmek mi istiyorsunuz?,.. MD > santinizi zevkine doyulmaz bir meşe İle geçirmek mi istediniz? BUGÜN LALE Ye koşunuz Amerikanın en yüksek manstidirları İRENNE DUNN » CARY GRAND'm 1940 senesinde yaratlıkları yeçâne süper flm oan Gel barışalım Fransızcâ Bay döndüren Flan, | Yabancıdıl derslerinin devamına başiiyor Haberin birkaç sene evvel hergün torma for. ma okuyucularına verdiği ve takip edeni hiçbir muallime müracaate surette hazırlayıp muhtaç bırakmıyacak HABER METODU adıyla neşrettiği yabancı “il derslerinin inci ısmına pek yakında yeniden başlanacaktır. kinci kımı takip edecek dil meraklıları ingilizor, almanca, İransır. €n dillerinin ea gözel romanlarından birini türkçelerile beraber har şılıklı takip edecekler ve bu dillerdeki bilgilerini ilerieteceklerdir. İ Haber okuyucularının Wrensrr dilinde takip edecekleri romanın Haari Ger, büsün “Cehenneme” i olacağını öğremnişlerdi. Hsber'in gördüğü lüzum Hn- rine bu romandan öner Merimenin Kolomba roman bunu takip edecektir. verilecek. Ceheanem | Pek yakında HABERDE I HABER'iN bulmacası Soldan sağa: 1 — Eskiden kullanılan kâğıt, bir edatın kısaltılmışı, 3 — Arap üslübü, İ arküdaş, 3 — Rumca (ne (o diyorT) memleket, 4 Franmzxa (iş), eski bir Türk memleketi, 5 — Yüksek per deden, transzca (dost), edatı, dişi — Bir emi ren. 5 — Spor m'isabakası, nota, 9 - f Manssra, 10 — Bir veni, Amerika bir memleket Yukundan uşuğıya: 1 — Memleketimizin mahstlü, fransızca (adr uyan, iplik topu. 8 — Ressamın leva, sıratından biri, şöhret, 4 — Avrupa. da bir yarımada, bir sıfat 5 — Oy, bir şeyin aksi, eski Musar mabudu, 6 - Merkez, bir e balık, 7 — İşkodranın 1035 arasnda mühim mevkiler | işgal etti. Hava müsteşarı, mec- lis ikinci reisi oldu. Ticaret, Ma. liye, Nafia nazırı olarak kabine, ye girdi. Nihayet basvekil oldu. Iktısadi tetkikler ve ticaret an- laşmaları yapmak üzere Bal. kanlara geldi. Bulgaristan, Yu. goslavya, Ramanyayı ziyaret et- tikten sonra Türkiyeye de uğ. radı. Hariciye nazırı oldu. Ve hariciye mazırı iken müttefik demokratlar fırkasını kurdu. Flanden, Fransız sanayi Ale minin de meşhur bir simasıdır. Fransm demir fabrikalarmmn çoğunda hissodardır. Flanden iki metreyi bulan bo, yile Fransanın en uzun boylu #- damlarmdan sayılır. Çok seya- hat etmiştir. Sporu çok sever. Tenis, av ve tayyarecilik en gök uğraştığı sporlardır. Mükemmel ingilizce ve almanca konuşur, iyi bir hukukçudur. Laval çekildikten sonra mare, şal Peten hariciye nazırlığı için Gemilsa 3— tersi, 0 — İransızcası, arapça (m), 8 — rin, vapurların illlengihr, isim, Hile, bir rabrt edatınm Bir hayvap, duygu 89 numaralı bulmacamızın halli; 1 Edebiyat, 8, 2 — Duvak, Say”, 3 — İri, İbadet, 4 — Paça, Bb. Şa, 5 — OK, Se, İlim, 6 — Lu Kuzu, Ana, 1 — Okur, Rab, D£, 8 — Tük, Papa, 9 — Ara, İrad, K, 10 — Şakn'aşın. Bu akşamı: Şehzmdeimisi Turan tiyatrosunda sinema - Tiyatro - Varyete NAŞİT arkadaşları. Sahibini »owi başokc, KÖY DILBERİ Komedi $ perde Sinemada: 2 böyük File 1- MAVİ TUNA ŞARKIS: Türkçe sözlü ve şarki ? — KİM ÖLECEK KİM DÖNECEK “k hevesin ve racorm # Flanden'den dâ&he münasıbmı bulamazdı. Çünkü »iyast hayat. ta Fransız - İz ” ni bir çok vesilelerle Almanya hakkında sempatisini göstermiş olan bir diplomattır. SÜMER Sineması mez, Müdüriyeti; iedihama marsz Hastalarını teminen sayın müşterilerinin bugün tam seans zamanlarında teşriflerini rlem eder, MİREALLA; MALIN fiüveten: FEVKALADE HARP Yünan ordusunun ilerlemesi... Görlermin raptı.. İtalyan esirleri. - ERİC V. SEROHELM tarafından fevkalâde bir tarzda yaratılan TEHDİiT Müstesna film her seansta salanunu haştan başa doldurmaktadır. kik HABERLERİ: Arnavutlak harbi, ri Ni il hepinini kuhkahadan ağlaimenk.. v DİKKAT: En son gelen PARAMUNT JURNAL'ân Sen bomhardımanların yaptığı tahribak.. Havada, denizde çarpış- malar, #wsenin en büyük hava zaferi, ve tekmil harp... İİİ Ban sent 1de tenztlâtir matine İİİ binlerce figüran luanıtmıyacak dereotde müthiş ve muazzam sahneler arasmda en nefis bir uşk macerası, fedakârlık neücadelesi 'HiND RUYASI Başrollerde: Tyrone Po wer - Myrna Loy - Geor ge Brendvel Atinada safer şenlikleri Sonuslar: 1 - 230 . 4.30 « 6.30 ve 9 da Buyün «nat | de tenzilâti matine in ii aw SARAY Sinemasından a 5 Bu hafta tamamen renkli rwusazam ve mruhteşees VAHŞI KOŞU Filminin gösterildiği ber seansla salonu tarmmmen dolmakla ve yer bolamıyanlar geri dönmektedirler, Başrollerde; CGLAUDETTE COLBERT - MENRY FONDA TÜRKÇE Sözlü nüshası , ......, O Fransızca Sözlü nüshası EKSinemasında---“MELEX Sinemasınd & YAMUR rica en von FOKS dünya havadisleri, Bugün saat 1 de tenzili matine, da Margaret ile evlendi ve yap. tikları küçük makine ile pek çok | 5 böcererek bir hayli para ka. termağa berladılar. Li'nin bu icadı üyeteni FOKS JURNAL «en dünya ve harp haberleri Bugün saat 1 de tonzilâtiı matine ln Avri