POLIS HAFIYESİ, S HAYDUTZ. Yi ii 217 .EEKA Kendime güzel bir iş buldum! Sirçiplak soyacağım, karşım - yle duracaksın, Bu sana İlk VE kendime, seni yakaladı - , n dolayı, ilk mükâfat ola © inin gözleri dekşetle büyüdü. Viz robüna baktı, Vücudu. oan bağlardan beyhude ye Mtulmağa çalıştı ve isyan et Vahşi adam! Haydutlukta dar ileri gidemezsin! Evet. Bi her fenalığı yapabilirsin, fa - #eyin bir hududu varır. düşmüş mlldafaasız bir kadı. aba muamele edemezsin. Yavrum, benim cemiyeti . bali harpte olduğumu bil. vE galiba! Böyle düşünce * ©rden uzaktır, sana merba - bile etmem, Larlarm bir ku. “an girip ötekinden çıkar!, bÜğ Dikkat et, bu sana pahalıya eğolur! Yok canım... Neyse çök ko. #X. gevezelikle vakit kaybet- ülğ Aezusunda değilim. Son de - eri "üYorum: Suallerime cevap çilek misin? *rine doğru ytiridü. Genç kız ri Yİa geriledi, duvara yanlan. nh ve korkusu böyüyen dağ nden, göz kapakların «it. itilen belli oluyordu. Al Vud vel Rhayet korkutmağa muvaf- Diduğunu anlamaktan gelen al bir sevinç içindeydi. Ei- ve uzattı, İİ kız, biribirine beğir el, kendisini müdafan edemi - ti Vud onun korku ve dehşeti “İİ tarmak için birden aklına £6- miğbülane bir çareye başvurdu: bi Meğer sem ne cici kızmışsın! iste benim olacaksım!,. Hattâ »arği beklömeğe lüzum yok; der İmdi... rlefiklesini tamamlıyamadan bir arif savurdu, Mahpus kız bayı. oluğ Yere düşmüştü, edeğ'dut, onu istihfafla süzerek çar leyli Bu neticeyi tahmin etmeliy- din kismi böyledir, süslen- oi Moda masrafları için erkoği. kahraman kesilmesini bi” erdiikât kondini müdafaa mev - 8 oldu mu beş para etmez! yi ye seslendi, Cevap gelme. “aba kuvvetle bağırdı: Hey Freddi! Sağır mı oldun apı BEİ) ii ALi kisetl! si Tğusun? diye sordu, * Şar İl dal eadı düncü Murad devrinde bir'X Yeri aradı. Yıldız.meydar» almıştı. Yıldız akşam üs #idetilirdi? ağa cariyelerden (o birine Yıldızı bahçede gr. Onun rerede bulundu- kimin odasına gittiğini bile Jikte biri ensesine tabancasmı da, yamış, bağırmıştır — Eller yukarı! Dosdoğru yü- rü ve ellerini aşağı ihdireyim de, , yk Vud kendisini tehdit edenin herhalde bir sabıta mensubu oldur ğunu düşünerek mahvoldağunu an Jadı, Acaba Freddi ve diğer ar . kadaşları ne olmuşlardı? Onlar da yukalanmılar mıydı? Verilen em, re itastten başka çare olmadığı gin zifiri karanlıkta yürüdü. Bir . kaç adım sonra duvarla karşıla , rak durdu, Meçhul ağam yeniden emretti: — Kımıldama! Al Vud erplerinin karıştırıldığı” nı ve silâbmın alındığım hissetti, Yeni bir emir: — Sağa dön ve gene dosdogru yürü... Haydut sesini çıkarmıyor ve ne söylenirse yapıyordu, itiraz beyhu. de ve hatti Obelki tehlikeliydi. Böyle bir müddet yürüdü, Meçhul adamm artik peşinden gelmediği, ni sanıyor, tehlikeyi hesaplıyarak dönüp bakmağa cesaret edemiyor- du. Koridor sağa doğru yeni bir dirsek yapınca başını hafifçe ge , |. wirdi, kbmse (görünmüyordu, Ah bir ışık olsa... Elektrik döğmesini aradı, #) yordnmile bulup çevirdi. Lümba yanmıyordu, Teli kesmiş olacaklardı, Geri döndü ve geldiği istikametin aksine mümkün oldu. ğu kadar çabuk koştu, birkaç de- fa dişecek gibi oldu. Koridora #1 zan hafif bir işik bir kapıyı, oda sınm kapısı göstermekteydi, Tam kapıya ulaşacağı sırada ayağı hir yere takıldı, sendeliyerek düştü. Yerde yumuşak bir cisim suku tun şiddetini azaltmıştı. Bu saye, de çabuk toparlandı ve ayağınm takıldığı cismin hareketsiz yatan bir insan olduğunu eliisdr. Yokla, dı ve hareket görmeyince kucsk- hyarak odasma götürdü. bir ölü, Freddinin cesedi âdi, Ha, yatında ilk defa olarak korktu, Bu sapsarı kesilmiş yüz, yarı kesil . miş gırtlak ve elin akan kan kar çısnda Al Vut kendi dkıbeti için fena bir hissi kablelvukula titre- di, Bu cinayeti kim işlemişti? Bir kaç dekika evvel Al Vudu tebdid eden adamı mı7.. Bu pek muhte, meldi, Fevkalâde bir tali, kendi, sini ayni âkıbete uğramaktan kur tarmıştı, Birden aklima, biraz ev- vel bayzın bir halde bıraktığı genç kız geldi. Dörüp baktı, orada yal, nızı, mahpus kızdan eser yok . ta, Etrafı araştırmca, biraz evvel genç kım bulunduğu yerde bir ip buldu, Tereddüde mahal yok - Yazan NEZİHE MUHİDDİN Işıklar maskelendiğinin ertesi Dişilerin ne yaman olduğunu tu, bu ip genç kızm ellerini bağı. | kalb maosrası olmadığından ar. yan ipti ve mahpus, o meçbul a, dam tarafından kurtarılmıştı. ayina giren pw e ki cariyelerle meşgul olmak, onlar (Devamı var) arkadaşı da kadaşlarından utanıyordu. Bu yaza gelince zaten hiç bir uyan mizin yanına mı gitti? Hele bir ke re de oraya bakalım. dedi. Kösem sultanın dairesine doğru — Hayır. Sakın kimseye söyle rın peşinden koşmak, onları takip me. Ben onu bugün Ayşe İle - ba gı örtülü olarak * bahçeye | çıkar HABER — Akşam postası Karanlığın cilvesi hepsi evlenmiş çoluk, çocuk, hattâ & mun sahibi bile olmuş. hard. Hayatta, küskün ve öfkeli Şekibe yapayalnız kalmıştı. Bir defa olsun kendisine İs. tekle bakıldığını görmek emelile yıllarca yanıp tutuşmuş nihayet böyle kavruk bir hale gelmişti. Işıklar kararma oŞekibeye bir (ham vaki olmuştu. Bir akşam Ostü camlara siyah kğıtları çektikten sonra ayna, nn karşısma geçti, Kırpık kaşlarını, kül tablasmdan top ladığı yanık kibrit başlarile dü, zeltti Kırpmtı bohçasımdan ateş alı bir parça bularak tükrükle ıslattıktan sonra dudaklarına yanaklarma ve çenesine gezdir. di. Bu ameliyede devam ederim yavaş yavaş kendisine hayran olmağa başlamıştı. Şekibe tuvalete karsı yarin bir kin beslediğinden evlerinde yüz boyasma ait malzme buhranı varı. Düşünüp taşınmca keş, fetmeğe başladı: Dalaplara bir avuç kola olduğunu hatırlaya. rak koştu. Avucunda ufalaya. fak tozunu yüzüne sürdü. Saçla- Tini da kızın küle soktuğu ma, şayla kıvırdıktan sonra tuvaleti bitti. Sırtma en yeni mantosunu geçirerek, mutfakta sessiz sa, dasız, maskeli sönük bir revkla akşam yemeğini ısrtan #* “sinet — Pek bunaldrm anne ben 8okağa hava almağa çıkıyorum dedi. Zavallı” ihtiyar kadmeağız “giindüzleri bile sokağa çikmak.” tan nefret eden kızmm buar, zusunu sevinçle karşılayarak kâranlık (Omutfektan Oocevap verdi: — Çık kızım çık. Riraz dün. yanı gör hele"... Sen keşiş ka dmlar gibi dört duvara kapa, nınca benim içim kararıyor vel, Vahi. Şekibe soka#a ciktröt zaman etraf tamamiyle karanlığa sin. mişti. İlk zamanlar herkes, bil. hassa kadınları oldukça ürküten bu karanlık dünve Sekiheve simdiye kadar hiç tatmadığı garip bir zevk vermeğe başla. dı: Daha iki üç adım atmamıştı ki karşıdan gelen bir gölge ken- disine yaklaşmea o duraklamış, dişmemek için bastığı yere ba, kacağına, düsmeği göre alarak Sekibeye uzun uzun bakmıstı. Bu bakış ihtiyar kızcağızın gön, İlinde birdenbire mucize gibi taptaze bir filizin yeşermesini temin etmeğe kâfi gelmişti. Tek tük sokakta geç kalmış kadınların hafif ve ürkek çığlık. ları işitirken OSekibe güzel ye ni bir dünyanın :şığma açılmış, dünyayı hiç görmemiş bir körün birdenbire güneş ışığına kavuş. masinm herikulâde sevincini duyarak mesut ve pervasız yü rüyordu. Çok germeden birinin kendisini takip ettiğini anladı. Kalbi tatlı tatlı carparak yolu, na devam etti. Arkasmdan ge, len adam, koyu mavi isikli bir sokak lâmbasmın altmdan ge, çerken yanma sokulup dikketli dikkatli yüzüne bakmea Şekibe. nin yüreğine act bir vecih girdi Fakat bir kaç adım atmen gene ferahladt.. Takip eden çekilip gitmemişti!... Şekibe ilk defa itimat nefsi denilen silâhm kab. zasma el attı. Adımları kuvvet li, ruhu sevineli, ziline bir avdmi'k aksediyordu. Şekibe sokakların karanlığma rağmen yüzüne içinden vuran bu ışıkla annesinin dediği gibi dünyasını görerek oyürüyordu. Evine döndüğü zaman aynada kendisini bambaşka buldu. Artık her akşam annesini mutfakta yemek »srtrrken kapı, dan sesleniyordu: — Arme biraz hava almağa çiktyorum.. Pek bunaldım. — Çık yavrum cik, biraz dünyanı gör!.. Gendiğine yazık değil mi?... Keşişler gibi karan. lıklarda mı yaşayacaksm?... Şekiba ikinci gece aynı yerde gene bir gölgeyle karşrlaştı. Bel, ki bu ilk gece tesadüf etti göl geydi. Sokakta biraz konuştu tular. Ve beraber yürüdüler, Ertesi akşam biribirine söz “weterek buluştular. Beraber ko, “yu: mavi maskeli yarı karanirk bir mahallebici dükkâünmın bir kösesinde bir east oturdular, Gene beraber ışıkları koyu mavi boyayla maskeli kalabalık bir tramvaya bindiler. Daha ertesi akşam eyni ma. hallebici dükânmda biribirine ilânaşk ettiler.. Genç adam ik, tiyar kızı evinin kapısma kadar getirdi.. O aksam Sekibe kendi. sini aynada daha güzel buldu. Ve nihayet bir hafta sonra ev. lendiler. Şekibenin kocası, sabahları şafakla beraber başlayan bir $- $in sahibidir. Sevgili karısma ancak koyu mavi maskeli ışıklar yandıktan sonra hasretle kavu. şuyor! Samimt arkadaşları ona karı. sı bakkında sual sordukça a. damcağız gururla: — Bir Jan Kravforda bakın, bir de ona. İnsanlar çift vara dılırmış meğerse!.. Bir elmanın Yarısı o, yarısı benim karım! Diye böbürleniyor. — O bakle Ayşeye soralım. Ne raber bahçeye inmişsin! reye gittiğini o bilir. Cevher, valde sultanım dairesine doğru koşarken, Elmas arkasından yalvardı: — Sakın meseleyi benden duy muş olma, ağacığım! — Neden korkuyorsun? o Gizli kapaklı bir dolap mı döndü yok sm? — Galiba gizli bir dolap döndü ama, ben de içyüsünü İyice anla yamadım. Ayşeyi sıkıştırırsan, iş meydana çikar, Cevher telâşla valde sultanın da iresine geçti.. Ayşeyi buldu; — Etendimiz bahçede Yıldızı bekliyor. Odasında aradım, bul» madım. Nerede ise bana (o söyle! Ayşe soğukkanulığını kaybetme den cevap verdi: — Ben Yıldızın kâhyası mıyım, ağacığım? Nerede olduğunu ne bi- leyim? , — Canım, sen-bugün onunla be” Ayşe başını saltadı: — Bahçeye kuşlara bakmak için inmiştik. Sonra o odasına (gitti. Ben de buraya döndüm. Cevher ağanın < dudaklarından beyaz köpükler saçılıvordu. O kas dar hiddetliydi ki... Ayşenin koluncan tuttu: — Yalan söyiüvorsun! Sen dör düğün zaman, o verin yanında yok muş. Üstelik başı da örtülü imiş. Doğrusunu söyiemezsen kendi elin le başını yakarsın Ayşel Ayşe yemin ediyordu: —Vallahi bumiyorum.. Odas» na döndüğünden eminim. Yıldız saraydan nereye gidebilir? Gürültüyü işiten valde | sultan yavaşça kapıya geldi. —Ne var, Cevher? kadar hiddetlisin? Cevher ağa avnı sözleri Kösem sultana da söyledi: see Yıldızı arıyoruz, o bulamıyor neden bu gönlünden yü, | cikânun Fatih askerlik şubesinden 1 — Bu yü aszerük Li gym vak çan han 01 ba başlanacaktır. ai 2 — 431 doğumluların ük yokla, MAM spağıdaki şekilde nahiye Bahiye yapacaktır. A) 15 İkincikânüm ©41 den 2 Ikinelkknun 941 5 kadar Fatih sahi nin $7i dağumluler, C) 12 Şubat 041 den 25 © kadar Şebremizi nahiyesi 387 D) 26 Şubat 941 den 51 Mart le kadar Karagümrük vahiyesi 337 ileri E) 123041 den 253041 e kadar Fener nahiyesi 337 Hleri FP) 288.041 den K4B41 yüp merkez nahiyesi 337 K) 904.941 den 240416 günlerinde şubeye müracmatlar, mes burldir. 4 — Getinecekieri vesikalar bak“ 5 — 337 Merin yoklamasiyi; vera” Der, doğum doğum ihüyat vrat yokle” ması dü aşağıdani şekilde yapılacak. 337 doğumluların İlk, ihtiyat eratın mutad senelik Yoktamın tarihi 8/1041 771/941 13/1/941 18/1/9461 17/41/41 0/1041 2/1041 2/1041 21/17/04 200 3/1041 3/2/041 5/2/M1 772/041 10/2/0941 12/3/m1 14/2/9041 11/2/941 19/2/041 21/2/9041 24/2/9041 SÖüSEüüğsubssuğ Pazartesi ! (Lâtfen sayfayı çeviriniz, müş. Yıldız avdet etmemiş, Nere ye gittiğini eiberte Ayşe bilir. Valde sultan Ayşeye hitap ede rek: — Nereye gittiğini (biliyorsan söyle... Ve sert bir tavırla Ayşenin yüzüne baktı. Ayşe vaktile va'de sultandan ta Umatını almıştı. — Görmedim, sultanım! e diye cevap verdi - Bilsem £ ve görsem söylemez miyim? Valde sultan canli bir telâş esen — Hele bir daha araym bak lm. Saraydan kuş olsa uçamaz. Tekrar araştırdılar, bulamadı» lar, Cevher bahçeye koştu, Sultan Murat havuz başımda sa bırszlanıyordu. Ce. eri görünce (Devam ver |