19 Aralık 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bi Tn EE İ aa ço * e kerler vardı: Böylece Düsündüğüm Gibi AKTIMANARIİ IKUNMKY TTANAKANTAKNIITA UNN YN Alileye A:ı'râsr Afifo'nin Bakırköy akıl hastahanesinde çok perişan bir vaziyette bulunduğu- nu bundan birkaç ay evvel bir yevmi gazetede okumuştuk, Bun yevmi gazetenin pek haklı ve doğru neşriyatı belediyenmi na- zarı dikkatini celbetti, Afifeye nakdi muavenet yapıldı ve sa- natkâr kadın hastahaneden ç- karak kendine bir oda tutta, O- raya yerleşti ve biz zannediyor- duk ki artık Afife himaye gör- moektedir ve artık Afifenin yok- sulluk yüzünden çektiği sıkıntı bitmiştir, Ve bu biçare sanatkâr kadmm, genç bir yaşta kendisini yataklara mıhlayan kötü bastal- ğınm zülmünden başka bir derdi kalmamıştır. Afifeye her ay müayyen bir para verilmekle ve onün ihütiyaçları temin edilmek- tedir, Halbuki yeniden aynı gazete- de okuduğumuz bir fıkra bize ar- tist Afifenin yine eskisi gibi se- faletle ve himayesiz olarak bo- ğüuşmakta olduğunu öğretiyor. Afifeye hir defaya mahsus ol- o müâk Üzere elli lira verilmiş, elli lira bütün arkası gelmiyen para- lar gibi tükenmiş ve şimdi Afife bir bodrum odasmda tek başına yaşamaktadır. Bakımsızdır, aç- tır... Ve nihayet gazeteye yazdı- ı bir mektupla mensup olduğu cemiyetten tek şey İstiyor... En korktuğu geyi... Darülâcezeye kaldırılmasını,.. Bu maecra bir facladır. Ve bu ".da maalesef iyi organize edil- miş meslek teşciikülleri mevecut olmadığı müddetçe, bütün ser- best meslek erbabmı, sanatkâr- ları, muharrir, şair, ressam, ak- tör ve Dâh,,, nı bekliyen âkıbet- Hr, Bu âkıbetin önüne geçmek, zaman zaman şu veya bu müece- sesenin artık çalışamaz hale gel- miş bir sanatkârm sefaletine u- fak ve geçici bir yardım yapma» siyle kabil olamaz, Onlar çalışa- — Tarihi denizromanı: 8 Sesleri karıştı; grandi direğin “ deki dört köşeli büyük yelken bir anda boşandı; düştü ve leventleri altına aldı. O zaman gövelyeler bü yük bir sevinçle oraya — Üşüştüler, yelkeni yoar yer delerek çıkan baş. lara yuruyorlar, bir kısmının da üstüne çullanıyorlardı. Bu garip Ve tatsız kavga on beş dakika sür dü, Bu strada Türk gemisine atlı- yan birkaç şövalye forsalarım zin. cirlerini — varyozlarla kırmışlar; kurtarmışlar, gemilerine dönmüş * ler; kancaları çekerek ayrılmış - lardı. Yarrm saat sönra Örüç relsle on kadar arkadaşı elleri arkalarına bağlı oldukları hade kıç kasara . ya, kumandan Piyer Arno'nun karşısma çıkarılmıştı. Yalnız iki kişi, Pire İbrahimle Hasan Ali son dakikada mümkün olduğu ka- dar söyunmuslar, yalnız hançerle, rini ağızlarma alarak denize atla” mışlar; kıyıya doğru hızlı — hiz'ı yüzüyorlardı; şövalyeler — onların arkalarmdan kurşun yağdırmışlar; hattâ top atmışlar; lâkin bir şey Yapamamıslardı. Güzel Türk gemisi yüz kulaç ö- tede, büyük -atırtılarla, duman , lar ve alövler içinde eriyor, çok geçmeden içinde kahramanca ölen genç İlyas, Deli Ahmet ve arkadaşlariyle b'rlikte Akdenizin mavi sularma gömülü - yordu. Güneş bu faciadan haber. siz, ölüm sahnesini bol — ısıklarile yıkıyor, dalgalar da Bayısız parıl / tılarla titriyordu, Piyer Arno büyük ve oymalı bir koltuğa oturmuştu; zırhmın ve tolgasmın birçok yerleri altm yal- dızli işlemelerle Büslenmişti. Sa . ğında ve solunda ona yakın bir ih- - tisşamla siyinmiş olan Üç kişi, kü . peşte boyuna mızraklı ve kılıçlı as" esirlerine tördiveni - Hüsevin, Uzun | ) ğ yardım maz hale geldikleri zaman onlara | yardım elini uzatacak olan ve bunu bir insani borç olarak değli, doğrudan doğruya bir vazilfe ve | bir mecburiyet şelilinde yapacak bulunan organlzasyonlara — ihti- yaç vardır. Fertlerini sağlıldarımda — ve kendilerinden istifade edildiği müddetçce istişmar eden ve on- lar hasta, ihtiyar veya sakat o- lur olmaz, onu bir kenarda se- faletin zalim pençesine terkede- rek unutan bir çemiyete “me- deni”" demek biraz güç olur, Afife sağlam ve dingç olduğu zamanlarda Türk — cemiyetine borecunu ödemiş, yasadığı muhit İçinde medeni cesareti, sanatı ve İstldadiyle temavtiz etmiş bir ka- dAmdı, Medeni Türkiyede ©o ka- dımınm himaye görmesi, bakılması ve hasta günlerini rahat ve en- dişesiz geçirmesi Hüzımdır. Bu- gün sahneye onun ki'idini zorla- yarak açtığı kapıdan içeri girmiş hulunan o kadar kıymetli ve ka- zançları yerinde Türk kadım sa- natkârları var,.. Bu sanatkârlar aralarında tonlanamazlar mı?... Bu sanatkârlar aralarımda topla- p kazançlarından ufak bir payı Afifeye ayıramazlar mı?... Bu ufak paylar tek elde bir- leşip ve muntazam geki!'de ve her ay da toplanacak olursa betbaht Afifenin müreffeh olmasa bile hiç olmazsa rahat yaşamasına imkân verebillir. Ve Afifeye yaprlacak olan bu mügsterek vardım belki de ilerde İiçlerinden her birine bir faydası dokunabilecek olan bir — tesanü- dün temel taşı vo nüvesi — ola- cafıtır. Sahnemizin kadm artistlerin- den bir merhamet festl veya bir kadirşinaslık olarak değil, mes- Yeki tesanült şaurunun bir hamle- & olarak böyle bir yardımın ya- pılmaşmı bekliyoruz. Suat Derviş Yazan: Kadircan Kaflı nin başmda duran bir zabitea sor- du: — Maruçok nerede?,, — Şimdi geliyor; başından ya, ralanmış, sarıyorlar! — Ağır mi? ve sivri sakallı bir adam koşarak geldi. Kumandan ona Oruç reisi gösterdi va emretti: — Bu hayduda sor; adı nedir? Öruç relis dudak büktü ve ter” cümanın bu gözleri türkçeye çe - virmesine vakit brrakmadan lâtin. ce olarak cevap verdi: — Haydut biz değiliz, sizsiniz; çünkü biz geçip gidiyorduk; siz yolumuzu kestiniz! Kumandanm gözleri hayret ve takdirle büyüdü; Türk kaptanmı baştan ayafa kadar süzdü; sonra acı acı güldü: — Böüöyle konusşmak eesaretini nereden alryorsun? — Doğruyu söylüyorüm. On se nedir. denizlerdeyim; ticaret ya - parım; bana çatmıyana çatmam, — Türklerin buralarda ticaret hakları yoktur. Nerelisin; nereden geliyordun ? — Bilmiyorum., Ne yapacaksan bir an evvel yap!.. Oruç reisin © andaki mtrrabı o kadar büyüktü ki artık gözünde hiçbir şey yoktu; eğer biraz yaşa. mak iİstiyorsa sadece zavallı genç | ve cesüt kardesinin, yeğit arlıa * daşlarının intikeminı almak, yıl * larca çalışarak kazanıp da birkaç saatte kaybettiklerini ödetmek i . çindi, Kendi kendine karar veri « yordu: — Eğer kurtulursam korsanlık edeceğim, günah benim olmıyacak, tır! Piyer Arno yerinden fırladı ve bağırdı: Partı Vilâyet kongreleri Viâyot m zde kongre gelacek cumaya toplanacak Cumhuriyet Halk Partisi vilâ- | yet kongreleri bütün yurtta par zar gününden itibaren başlıya- caktır. Cumhuriyet Halk Partizi genel sekreterliğinin tensibi üze- rine şimdiye kadar bütün vilâ- yetlerde aynı günde yapılmakta -olan parti vilâyet koöngrelerinin bu sene birinci kânunun 22 sin- den 29 una kadar olan günlerden birisinde yapılması takarrür et- mistir. Bunun sebebi parti mü- fettislerinin kendi daireleri dahi- linde bulunan vilüyet köngrele- rinde bulunabilmelerini temin İ - çindir. Müfettişler bu günlerden birini tercih etmişlerdir, İstanbul vilâyet kongresi icin ayın 25 inci cuma günü seçilmiş- tir, İstanbul parti vilâyet kong- resi için büyük hazırlıklar yapıl- maktadır. İstanbulun 14 kazasının parti teskilâtından parti kaza kongre- lerinin vilâyet konsresine yapıl- masr İstenen dilekler, mevcut işler üzerindeki raporlarla kon- gre zabıtları vilâvet — heyetine gönderilmiştir. Difer taraftan parti vilâyet rivasetine kaza kon | greleri tarafından vilâyet kon- gresi İçin seçllen milmessillerin isimleri de gönderilmistir. Taksilerin tahdidi Bu kararın . kaldırılması muhtemel Hükümet, taksilerin münavebe ile çalışmasından sonra, benzin sarfiyatında ne miktar tasarruf temin edilmiş olduğuna dair be- lediyeden bir rapoör İstemiş, vi-. lâyet de ğgönderdiği fâborda, far- kın ancak avda ö, 6 ton olduğu- nu bildirmişti. Buna sebep tramvay ârabala- rirın azalmasından sonra müna- Vebe ile işleyen otomobllerin hiç boğ kalmamasıdır. Bu vaziyete göre taksi tahdidatının kaldırıl- ması kuvvetle muhtemeldir. | Benzin tahdidi emirnamesi meriyete girdikten sonra bazi diş döktorları vilâyete müracaat ederek hususi otomobilleri için müsaade istemişlerdir. Vaziyet vekâlete bildirilmiş ve diş tabib- lerinin doktorlara verilen müsa- adeden istifade edip etmiyecek- leri sorulmustur. ———0 ——— Askere kış'ık hediye Kızılay Cemiyeti kaza merkez- leri birer beyanname nesreferek halkı, kahraman asberlerimize kışlık hediye vermek için vakit gerirmemeye davet etmirtir. Bu HABER — Aksşam Postasr bevanname meskenlere ve - tica- J rethanelere tevzi olunmuştur. Vakıt Asım Us, Avrupa harbinin — bütün cihana şamil iktisadi bir harp mahi- kanunu kabul edildiğini ve halen bu kanunun tatbikatı üzerinde yeni ha- zırlıklar yapıldığını ve umuml! hayat sahaşında başlanan bu icraatın devlet- çilik prensibinin duha geniş ölçüde tat biki olduğunu kaydederek ekseriyetle fertlerin kendi bususi iştiğal sahala- rında devletin rehberliğine ihtiyaç gö- rülen birçok vaziyetler bulunduğunu, fakat idari teşkilâtımızın bu maksadı temin edecek şekilde kurülmuş olma dığını ve binaenaleyh umumi — idare teşkilâtrmızın devletçililk — prensibine göre eskiden tanzim edilmesi — lâzrm- olduğunu tebarüz ettiriyor. Yeni Sabah Hüseyin — Cahit Yalçın, “Bülgar sulhü,, başlıklı makalesinde, Bulga: ristanm emellerini mevzuubahs — et mektedir. Dobrlica meselesinin kendi lehine malüm şekilde hnllinden aonra Bulga- rlstanm büyük ümitlere — düştüğünü, Bulgar gazetelerinde — Bulgaristanın hakkı olan başka topraklardan bahae: diümeğe başlandığını kaydederek son hâdiszelerin bu sesleri kısmen sustur- duğunu işaret ediyor, Hüseyin Cahit Yalçın, Bulgar mec- den heyvetı | Ça VAA AEU NU _uşindım , mm.kqml_çrdş ktalm ceva: Delüsi ae he B F C, . HK yetini alması Üzerine milli korunma * Mom'la suları | Nakliye ücretleri arttığından Pahalarıdı Hükümetin müştahsili koru- mak için hayvan yemi olan yu- laf ve arpa fiyatlarında tereffü olduğundan ve diğfer taraftan malzeme fiyatlarındaki yüksel- me dolayısiyle tamir masrafları da çok yükseldiğniden yük ara- bacıları belediyeye müracaatla nakliye tarifesinin yükzeltilme- sini istemişlerdi. Belediye yaptı- ği tetkiller sonunda tarifelere yüzde 20 zam yapmıstır. Bu zam Tasşdelen, Karakulak ibi menba sularına varıncaya kadar araba- larla nakledilen her şeye tesir et- miştir. ——— —— Yumurta ihracatı Sanayie mahsus yumurta- larda küçük sandıklarla ihraç edilecek Yumurta ihracatımın müraka- besine dair nizamname mucibin- ce yumurtalarmım 720 tanelik san- dıklarla ihracı lâzımdır. Yalnız konserve natürel ve sanayle mah sus yumurtaların büyük sandık- larla ihracı icabetmekteydi. Bun- dan evvel İsvicreye ihraç olu- nacak vumurtaların büyük san- dıklarla ihracına müsaade edil- mişti. Bu defa da konserve — ve natürel ve sanayie mahsus yu- murtaların küçük 720 tanelik sandıklarla ihryacıma Ticaret Ve- kâletince müsaade olunmuştur. Ticaret Vekâletince İtalyaya ihraç çlunacak yumurtalar hak- kında verilen bu karar İtalya yumüurta ithalâtçılarının bizim sanayie mahsus ve konserve yu- murtaları iyi cins yumurta ola- rak kabul etmelerinden ileri gel- mektedir, Esasen İtalyanlar öte- denberi bu hustusta ihracatcıla- rımıza müracaat etmekteydiler, vaziyeti dolayısiyle bilhassa bu ısrarlar çoğalmıştı. Tasarral haltası bitti Ankara, 18 ÇA,A,) — On bi- rineci tasarruf ve yerli malı haf- tasma bugün hukuük fakültesin- de yapılan bir törenle nihayet verilmiştir. Bu törende ulusal ekoromi ve arttırma kurumu Balıkesir me- busu general Kâzım Özalp, fa- külte dekanı ve profesörler hazır bulunmaktaydılar. Yerli malt kullanılması ve ta- sarrufun önemi üzerinde fakülte dekanı Baha Kantar'm söylediği bir hitabe ile acılan bu törende fakülte adma bir gencin söyledi- ği nutuktan sonra doçent Mah- mut Koloğlu yerli malı ve ta- sarruf haftasının bir tarihçesini yapmış ve bu hareketin başlan- gıcından buslne kadar geçen on yıl içinde başarrlan işlerin öne- I mini tebarüz ettirmiştir. ç'fc 4 & D Ca B ni hatırlatarak Bulgaristanm — bugün sulh taraftarı ve bilhassa Balkan sul- hunun muhafazasına taraltar bir dev- Jet sıfatile mevki almış gibi göründü- ğünü söylüyor ve “Mir,, gazebesinin 6:12-940 farihli nüshasmda “Türkler ve biz,, başlıkl' bir makalesinde Türk- Bulgar münasebetlerinin bir tarihçesi- ni yaparken; “Türkler bizim arazi ta- leblerimizin hiçbir zaman Türk hu- dutlarma dokunmıyacağını da çok İyi bilirler,, cümlesile Türk efkârrumumil- yesini tatmine çalıştığını, aradaki neş riyatı ufak tefek hâdiseler addettiğini yazıyor ve bu makalenin şu cümlesini şayanı dikkat buluyor: “Her —iki memleket biribirlerinin mdlli arztlarma hürmet — ettikleri ve biribirlerine mani olacak yerde yar" dmm ettikleri takdirde ebedi bir sulh içerisinde yaşıyabilirler.,, Hüzeyin Cahit Yalçın Slovo gazate" sinin 6-12-040 tarihli nüshasmda çr kan ve Ege meselesinin - diplomatik tarihinden bahseden bir makalenin şu cümlesini kaydediyor: “Elye sahilleri meselesi — bugün de âdilâne'bir hal tarzı bekliyoör... Müharrir, bundan sonra Mir gürzer tesinin aynı günde yazdığfı bir maka- lede “hariciye nazırlarımnın — çok mü" : 19 BİRİNCİKANUN — 1940 Üç manifatura “taciri tevkif edildi Fatura vermeden yüksek fiyatla mal satmışlar Mahmutpaşada Fincancılar yo . kuşunda 5 numarada — mağazaları bulunan manifatura tacirlerinden Rafael Eli ile ortaklarından Moiz Fis ve Hayim Fis, dün, Kâmil a- dinda bir yorgancıya bazı kumaş. larr çok fazla fiatla ve fatura ver meden satarken cürmümeşhut ha- linde yakalanmışlardır. Muhtekir” ler, dün öğleden sonra adliyeye verilerek ikinci asliye ceza mah. kemesince tevkif olunmuşlardır. Suçlular —muhakeme — egznasmda kendilerine izafe edilen ihtikâr te şebblüislüinü reddederek — yorgancı Kâmilden aldıkları 690 liranm pey akçesi oldufunu, faturanm bilâ . hare verileceğini beyan etmişler - dir, Muhakeme talik edilmiştir, Büyük Millet Meclisinde Dün kabul edilen lâyiha Ankara, 19 — Büyük Millet Meclisi dün toplanmıştır. Ruz. namenin ilk — maddesini teşkil eden askeri tüyinat ve yem ka- Bununa ve kanunun birinci mad- desinin tefsirine ait mazbata mü- zakere edilmiş ve müzakere meyv- zuunu teşkil eden meselo Üzerin- de divanı muhasebat reisinin din- lenmesine karar verilmistir.. Gümrük —muhafaza — memurları teşkilât ve memurin kanun lâyi- hasr ile nafia vekâletine bağlı De- rince Travers fabrikasının devlet demiryolları işletme idaresine dev- rine ait kanun lâyihası, ikincl mü- zakereleri yapılarak — kabul olun- muştur, Bundan gonra jandarma erat kanununun bazı maddelerinin de- Biştirilmesi ve yeniden bazı hü- kümler Hİâvesine askeri! izin ka- nunun birlnei maddesine bir fıkra ilâvesine ait kanun lâyihalarımın birinci müzakerelerini yapmış, b na ve arazi vergisi hükümlerine | tevfikan vergiden istisna edilmiş olan hükmi Şşahıslara ait muka- taalı gayrimenkullerin lerymetlen- dirilmesi hakkmdaki kanun lâyi- hasmım da ilk Iki maddesini müza- kere ve tasvip eylemiş ve diğer müaddelerinin evkaf umum müdü- rünün huzuru ile müzakeresine ka- rar verilmiştir, —— —K ——— Edirneye iki mühendis heyeti gönderildi Edirneden gelen haberlere gö- re, seylâp dolayısiyle elektrik tesisatını tetkik ve icabeden ted- birleri almak üzere Nafia Ve- kâleti tarafımndan gönderilen iki heyet dün Edirneye varmış ve | belediyede umumi müfettişin de hazır bulunduğu — toplantıdan sonra işe başlamışlardır. — —— — Rasgele Sucuklu donanma! İR gazetede okudum! Ohyoda bir suçuk pesril nn sahibi, yirminci tesis yılmı lularken çok orijinal bir donanmü teriip etmiş; fabrikayı, bayrakları defne dalları, renkli. kurdeiklâf yerine, biribirine eklenmiş suçak kangallariyle donatmış. Mücssesenin her tarafmdan 687 kan suçuklar hem iştihayı kamıç? lamış, hem de fabrikanın _—;'Il — birkaç gün içinde — birkaç H artmış. Bu yeni çeşit ve cidden GÜ-H | donanma ve reklâm usulünü “' de tatbik etsek nasıl olur noabü ? Meselâ pastırma ve suçuk imalât- hanelerini eşek resimleriyle, sitç dükkânlarmı su hortumlarile, Küi duracı dükkânlarmı mhvf= süisleyip donatsak satışa daha tesir eder mi, dersiniz? glemi Deme olmaz olmaz, buna imkân derler. Et fiyatı oynamt!! ABAH gazetelerindet Şöyle bir haber veriyor! — Et fiyatı oynuyaor! Tevekkeli birçok 'nu (Kızılay) menfaatine miyor! Bombanın davası! AZETELERDE elbettö dunuz, Macaristanda köyde, şimdiye kadar pek memiş bir şey olmuş, kilisede bomba pötlamış! Macar geeit bundan hayretle bahsedlyorb":r Sayın meslekdaşlarımız hiİ€ bir Kanli duâ gttt | ret etmesinler; bunda şey yok.., Bomba, korkunç ve savaş için kiliseye m etmiye gitmiştir! Otomobilin benzil deposu tutuştu | Necati adında bir göför, düü latta Agobun garajına çektiği tü bilini tamire gitmiş, ancak ZArSİ ranlık olduğundan bir mum çalığmağa başlamıştır. Mum lık otomobilin benzin deposunâ — , müş ve bu suretle yangm ?'1:::# goför Necatl de muhtelif yer (giyt yanmıştır. Biraz sonra yetiştö W" yangımı söndürmüş ve Necati W- bir halde Balat hastanesine mıştır. k Karpit fıçısi patladı Bir amelenin göflefı kör oldu ve ağır yaralandı ü Galatada 86 numaralı M kasında çalışan ameleden RectP' M fabrikaya gelen bir karpit pirt çekiçle açarken, karpitler met' patlamış, ve amele Recep birkâğ re İleriye Tırlamıştır. vt İnfilâk sonunda Recep VW: ya' muhtelif yerlerinden ağır SÜr€ yald” rılmıştır. Amelenin iki gözü olmuştur. di Gazeleleti bunun da Dobrica meselesinin hal tar zımin Balkanlardaki diğer — ihtilâflı meselelerin hallinde bir misal olabile" ceğini “kaydettiğini hatırlatarak ma: kalesine şöyle devam ediyor: “Bulgar matbuatının — neşriyatına bakınca gözümüzün önünde şöyle bir Bulgaristan görüyoruz: Bulgaristan suülhperverdir. Yani istediklerini sulh yoluyla, alâkadarların bu — toprakları kendiliklerinden Bulgaristana — terket meleri şeklinde almaktan menınun o- lacaktır. Bulgarlar bir harp açıp ta buraları zorla elde etmeğa — teşebbün etmiyerek rahat oturacaklardır. Fa- Bilhassa Türklerle olan münasebet- lerine gelince, şimdiye kadar ilk. defa olarak yalnız bir gazeteden Türk top raklarmda gözleri olmadığına dair bir teininata tesadüf ettik, Fakat uzaktan görünen çok yakmdaki — Edirneye ne kadar haris gözlerle bakan Bulgarla- tm hikâyesini de pekr yakmda dinle- milştik. — * : Bulgarlar Börlinden Iyi bir — taktik sarm— — —— ralık bütün Trakya ve meseleleri susmuşta. Yalnız birinci safa geçti. Bunda dâ garbi ve şarki Trakya deavasi Tp ıınmıynımıııımuıh“;:.ıı kin edilmek ve hattâ Bulgar kazanılmak isteniyor. Müir w'r davet ediYdİ deki makâlenin son gar davalarına yardıma * ve o da bize bir yardım ıçıktmllsnulgnmwıı şyer nkguurnxymluw' kllçlıYının!—llM hut sıkıştıracağız! Bulgarları wwü € ni gazete taşrih M t : : Ğ&“îü | ti kadar dostlarımızla © kadar diyebiliriz ki, larak, Yunanlılar Dedeağacın! lara torketmöğe razı olsalar edemeyiz. “Hbedi sulh,, a gölince, bıkları bir tarafa bırakalım sulhtâan bahsedelim. sulhtn no gibi gartlarla kabil 07 E S z AÇ e aS eT e k "- ' soşrot”

Bu sayıdan diğer sayfalar: