5 Eylül 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

5 Eylül 1940 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— ı -<-<-<-->-— * ııa. Tühunu kemiren bütün ü- .,:î“'“ ermişti. Artık :“'P dinlenebilecekti. edilecek, bir :m""lel! imkân altma Whmhıyet Jessi Yarı, vvetli ve sıh' Adam olan geriki Hogi FF bf Hi !?;; ? İ 3 £z ?5' 81, Malayta ada - ©r toplamak tize- Şimdi * yanmda Avdet ediyordu. idaresini eline Sübuk yoluna gire. Z g d V Sallanır — koltuk Uzanmış, Jessi yel . kayığa bakı - Zittikçe yaklaşmak" beş kisi görünce LA F ğ biri beyazdı ve dü - Ordu. Diğer dördü i- Bunlara kürek çekti. Tagt F £ | ! kymamca işi an. | Gkero,ı © teskere çıkardr ; hi Üzar "nin Üstünde altmer bir TiŞt. Ve bu küçük ka" adam olduğu hal- Ona doğrü gelmeğe Zenci teskereyi o - b:laf:ı'orıudı. ! Jegi 8elen adamı kolayca Yea kaptanı Oleson. Ve iğ;. F; Üstüne u. etti: Şeriki K4 teşhiz Üf önünden bir sis göç. e indirdiği bu müthişti; muka- bir ölüm arzusu SĞ kapladı. O kadar Yaram AYT KE ümüt etti _ :'Ğ* devama imkân yok fliğinden artık ha - L7 İe z Z - B -F y ee ——— — — Üf Z Ti N & â“&. yenilmez kud , W öe Ve çç Yüdesi tekrar galip fağıdıkları yükle dört M&“Yi yere bırakma , LrltE f | Vakit arkadaşının “ühaya, deydi. İşte taşkm €ndisinden —ayrılan l hıhbqh’c #imdi bitkin bir paçav- M la!.lm bBulunuyordu. Ka , mü ' | h,'h%' ö tbiş sürette çuku- K (| h%% ı:;';. kansız dudak- V B leri beliriyordu: Ü g Gi Meri yanaklarmı ör. | Scak gibi sivrilmiş. İ İ MA F D tüniten İ â::ı“reh ;hmütçüerden birini W y Tüzük ? termometre istedi. *ı 'ıî"%%'%ıp da bir kelime “ötinin k:" &P arıyan gözleri- A / tah gı Ptanma baktı. | kl;_ x*hu%n dedi ki: : " kq:l 'ıubeğumfn“mı tutuldu. D NLa e sade guu " ©& yatıyor- f | y nmı:î;ıdlza.nted de | & da #izin de ) u B a belt var. âğ__ — Yazan: Cek London Pek az bir zaman sonra: — 107 (1) . dedi - zavallı Hogi! Mahvoldu. Kaptan ÖOleson galiz bir küfür savurdu; ve hararetini teskin et- mek için bir viski —istedi. Şeldona gelince, o da bir işçi başı çağırdı: Bir mezar kazmasmı, sandık tahr talarından bir tabut yapmasını em. retti. Bu müstesna kabilinden bir hâ- diseydi. O vakte kadar ölen zenci- lere tabut falan yapılmıyordu. Bir zenci ölür ölmez, olduğu gibi gö. mülüyordu. Galvanize edilmiş bir saçın üstünde., çırılçıplak, “hân - gar * hastane,, den almıyor, ve ka. zılan çukura atılıyordu. Şeldon Ssözünü bitirir bitirmez. gözlerini kapıyarak sanalyesinin Üstüne yıkıldı. EKaptan OÖleson bir bardak viski daha yuvarlıyarak söze başladı: — Bu seferki yolculukta hakiki bir cehennem azabı yaşadık. Rüz- gârlar ya muhalif istikametlerden esti, yahut da büsbütün durgun geçti- Bir türlü iyi bir rüzgüra ka- vuşamadık: On gündenberi takım adaların arasımda tesadüfe uyarak yelkeni açıyorduk. Peşimizden bin. lerce köpekbalığı hiç eksik olmadı. Bu hayvanlar, denize attığımız cer setlerle midelerini doldurmak için geminin kıçmı bir an bile birak. madılar- Daha demincek, kayıkla gemi * den gelirken küreklerin üstüne a- tılıyorlar, va kürekleri ısırmağa ça- lışryorlardı: Ah ne olur, şimali gar. biden harikulâde bir yel esse de. bütün bu Salomon adalarını kö- künden süpürüp ecehennemiti fin tarına götürse! — Dizanteriyi “Oğga” nehrinin sularından aldık- Bu felâket başr mıza oradan geldi- Malaytada fr çılarımı doldurmuştum. Kat'iyyan tahmin edemezdim. Evvelce, hir - | çok defalar bu sudan içmiştim ve öyla hastalığa falan tutulmamış. tim. İlk hareket ettiğimiz sıranlarda her şey yolundaydı. Adadan topla- nan altmış zenci ile, on beş zenci tayfamdan hiçbirinde bir şeycikler yokltu. Hastalık — kendini yolda gösterdi. Gece gündüz. biribiri ar. dı sıra adamları denize atmak icap etti. Bu murdar herifler, yemin e" derim ki, mahza beni kahretmek ve göbeğimden çattadak çatlat - mak için geberdiler! Cehennemin dibine gitsin domuzlar! Tayfadan yedi kişi öldü. Dördü yatıyor ve ölüden farkları yok: A- yakta kalan dördü de işte henim. le beraber geldiler. Lânet, bin ke- re lânetle Fakat neye yarar? İş işten geçti: şikâyetlerin hepsi de boş değil mi?- Şeldon mırıldanırcasına sordu: — Ya toplanan zencilerden kaç kişi sağ kaldı ki? — Yarısı öldü gitti. Geri kalan otuz zenelden yirmisi yatıyor; on tanesi de ancak bin müşkülâtla sürüklenmeğe muktedir. (Deovamı var) IT V 5.9.940 Per;embğ V 7.30; Program ve memleket saat ayarı, 7.86: Müzik: Plâklarla hafif müsiki, 8.00: Ajana haberleri, 8.1ü: Ev kadmı, 8.20/8.80: Müzik; Hafif müsiki, 12.30; Program ve memleket | ŞŞ saat ayarı, 12.85: Müzik, 12.50: Ajans | G hâberleri, 13.05: Müzik: Türküler, | ©© 138,20/14.00: Müzik; Operetler — (Pi,) ' EE 18.00; Program ve memleket saat ayarı, 18.06: Müzik: Konserto (P1.) 18.40: Müzik: Radyo caz örkestrası (İbrahim Özgür idaresinde), 10.10: Müzik: Fasıl heyeti, 19.456; Memleket sas&t ayarı, ve ajans haberleri, 20.00: Müzik: Saz eserleri, 20.80: Konuşma, 20.45: Müzik: Dinleyici istekleri, 21.15 Konuşma (Sıhhat saati), 21.80; Rad. yo Gazetesi, 2145: Müzik: Radyo or- kestrası, 22.30: Memleket saat ayarı, Sinema ve tiyatrolar E. Sadi Tek Tiyatrosu Bu gece Bostancı İskele gazinosunda Bir İzdivaç Komedisi Vodvil (8) perde Beyoğlu Halk Sineması Bügün 18 de; 1 — Nuhun Gemisi: Türkçe Bsözlü, 2 — Dehşet Bgecesi: 8 — Arru ile Kamber. — Piyanist Harbiye'de ALAFRANGA KIİISMINDA ASLANGiL Kıymetli San'atkâr Münir Nureddin ve ârkadaşla Bayan MUALLAÂ ve kemani SADİ, Bayan HAMIYET (.. İ 2 YÜCESES iştirakile KRİSTAL Salonunun MUGANNİ KADIN ' ORKESTRASI ve büyük KÜME KORO HEY'ETi FEYZi KAT HLti e ği BUK İA - Bd lıHtı İvü Bahçesi GALE GECESİ p Yo A s ee Te B KS | r Masalarınızı evvelden tedarik ediniz yağmurlu havalarda YS MANN Kapalı salonumuz - vardır ŞANEADDERİMAANDANANAKANIIIAIRANANIAK M yammmmımm Nişantaşında Karakol Karşısında IŞIK LiSESi — vası Yatılı ANA - İLK - ORTA - LİSE ( Kız - Erkek ) 1 — Türkiyenin en eski husus! lisesidir. Lisan tedrisatma HIk smıflardan başlanır ve susus! ehemmiyet ve- rilir. Kayıt için her gün müracaat olunabilir. Tarifname isteyinir. $ — Eaki talebenin 15 eylüle kadar kayıtlarını yenilemeleri Jâzxrmdır. Telefon: 808709 (EBaki Feyziye) talebe kaydına başlanmıştır. TP RE SA ZI istiklâl Lisesi MÜDÜRLUĞUNDEN: wmwmmmnmwm.mwmm On beşinden sonra yapacakları müracaat kabul edilmiyecektir. S—MMWMmWMM Adres: Şehzadebaşı Polis karakolu arkası. Telefon: 23584 Idrar yolları hastalı ları mütehassısı — $ Beyoğlu İstiklâl caddesi Ne 880 Bursa Pazarı Üstü Obonyan g'©Dr Kemâl ÖOzsan î " sariekme e $ — HEe ga sesayeLa'”ı LALA ğ Göz Hekimi — | Dr. Murat R. Aydın $ Beyoğlu . Parmakkapı, İmam |i sokak No: 2, Tel: 415531 Muayene ve her türlü göz me!iyıufıhnîçhm TRİIİUMPH EN SON MODEL Marutla miülteharrik tam DİZEL MOTÖRLERİ Kataloğ ve teklif isteyinir. — TÜRE -AVRUPA Ltd, Şti. İstanbul, Galata, Pergembepararı 51/61, 'Telefon: 41106 İstanbul P.T.T. Müdürlüğünden: İdare ihtiyacı için 400 adet lâstik levhanm alrmı açık eksiltmeye konul- müuştur. Eksiltme 18-0-940 çarşamba günü saat 15,30 da B. Postane binası karşısmda Valde hanmm ikineci katmmda idaremiz umumnat depo mühasipliği oda- şında toplanacak müdürlük âlrm satım komisyonunda yapılacaktır. Beheri muhammen bedeli 217 kuruş, hepsinin 868 lira, muvakkat temi- nat Ğ5 lHira l0 kuruştur. Taliplerin olbabtaki nümune ve gör mek ve muyvakkat teminatlarını yatırmak Üzere çalışma günlerinde mezkür müdürlük idar! kalem levazım kısmıma eksiltme gün ve saatinde de 9d0 seneri için muteber ticaret ödası vesikası ve muvakkat teminat makbuz'le birltirte komlayona müracaatları. (7994) Türkiye Cumhui Merkez Bankası 29./ 8 / 1940 vaziyeti g A San NeL Ü Za Lira Altın: Safl Kilogram 71806 900 — 101.002.162.02 Banknot . ir —S ü (8 LN 12.145.612.— YHKKÜU ». l cta 6 M0 6 <0 2.076.266.10 | 115.224.040.12 Dahildeli Mahahirleri — *! Türk Lirağı . .» .» , * 4 1.671.397.79 1.671.397.79 Hariçteki Muhabhirler: Altın: Safi Kilogram 5112760 7.191.505.93 tahvili katbil best döür :îızt::: * * * * ı'cr * * . 38-821 -10 Diğer dövizler ve borçlu Kilring bakiyeleri . » ŞŞ —i 18.616.876.07 | 25.847.203.10 Hazinö Tahvilleri : Derühte edilen evrakı nakdiye Hyüğr '? « 45 5. w Ve a 158.748.563.— Kanunun 6 . 8 maddelerine tevfl- " kan Hazine tarafmdan vâüki te. Myed - a. w RN G M l , $ 19.310.196.— | 139.438.367.— Benedat Cüzdanı: Ticari Senedat . . » « 1 n 261.421.346.89 | 261.421.346.89 Esham ve tahvilât cüzdanı! Deruhte edilen evrakı nakdi- Af yenin karşılığı esham ve tahvilât (tibari krymetle . . 47-622.31&93 B” Serbest Esham ve Tahvilât: 8.277.057.57| — 55.899.374.50 Avanslar : Altm ve döviz Üzerine avan . » 9.125.55 Tahvilât üzerine avana , . « " 1.B08.722 —. Hazineye kısa vad, avans . , « 3.002.000,— Hazineye 3850 No. kanuna göre açılan altın karşılıklı avans . —» 39,000.000.— | — 49.819.84â7.55 Hissedarlar . * * ş ü 4.500.000.— Muhteli? , . * * 48 © 20-65;.433:45 Yekto — |" 674.473.010.40 SETTERER Z 1 Temmuz 1088 taribindan Vtibaren : PASİF lra — Hüsusl . * * * a0 "0”u'A 6.000.000.— 12.188,666.15 Tedavüldeki Banlmatlar 1 Deruhte edilen evrakı nakdiye 158.748.,563.— Kanunun 6 .. 8 inci maddelerine . tovfikan Hazine tarafımdan vaki Derühte edilen evrakı nakdiye " bakiyesl « « « e 8 e 4 139.438.367.— Kargılığı tamamen altm olarak ilâveten tedavüle vâzedilen , —« 17.000.000,— Reeskont mukabili ilâveten teda, VAZEGÖ, » * e G & 6 ü« mmpwm_ MEVDUATI Türk Lirası 65.834.554.65 Altin: Baft Kilogram 18908221 — 26,595.925.85| — 92.430.480.60 8850 No. kanuna göre hazineye açılan avans mukabili tevdi olu- nan altınlar;: . » « * 4 « Sâfi kilogram 88715458 — 51.643.228.22| 51.603.229,.21 Döviz Tanhhüdatı : Ka : Altma tahvili kabil dövizler . . 3.359.77 Diğer dövizler ve alacaklı EKll- ring bakiyeleri, » , e a a 27.197.360.78 | 27.200.720.55 “uhtelit , » » & G a 4, 113.071.547.6€ Yektn 674.473.010.40 takonto haddi ©4 4 Altm üzerine avans ©4 8 Yorlar Puçlarını gi. f Stendi, dudakları A y h Ma.klanfı- 'l WMW olduğu kapısını kitledi, İN arasına sok &, sağına, so- S8özlerle baka- başladı. Yol- Taze bir ok. hil' çlnde. Cce- d.'illl pa İmam Halil efendi, böyle söz lere alışkın bir adam tavrile, yü züne itimat telkin eden bir ifa- de vererek: — Ay başına hepsini temizle . rim evlât, dedi, hakkın var, ku. sura bakma... Biz yabancı sayıl mayız. Alacağına hiç korkma. Ve elinden ekmeği almaların- dan korkar gibi, acele adımlar- la fırından ayrıldı. Fatihin bu fakir — semtinde çarşılar ve sokaklar elleri çıkın h, koltukları ekmekli, erkek, kâa . dın, çoluk çocukla dolu idi. Ha vada uçuşan tozlardan mi, ak- şamm esmerliğinden mi, biline” mez, teneflüse ağır gelen bir kirlilik vardı. Uzaktan, cadde. den tramvay sesleri geliyor, ö- tede beride, üstlerinden tutam tutam ot Çişkiırmış olan viran Bir kaç gün devam edecek hikâye .İn kubbelerin etrafında kargalar uçuşuyordu. İmam Halil efendi, çarşının ve sokakların bu kalabalığın- dan sıyrıla sıyrıla, kendi tenha sokağına doğru ilerliyordu. Kö- şe başındaki susuz çeşmeyi geç" ti. Bir kıvrım daha döndü. Evi Baba ve kız Yazan: BEKİR SITKI KUNT karşıda, on beş, yirmi adım öte deydi. Her akşam bu vakit, pen cereden gaz lâmbasının ölgün 1. şığı görülürdü. İmam Halil e- fendi dalgın ve düşünceliydi. E vinin kapısına gelinceye kadar, bu akşam pencerede aydınlık ol madığının farkına varmadı. Ba nun farkında oluncü da tuhaf bir endişe ve ürkeklikle kapıyı çaldı. Acaba evde kimse yok muydu. Bir yere mi gitmişler- di. Gitmiş olsalardı bile, gimdi- ye kadar dönmüş olmaları lâ- zımgelmez miydi? Yoksa arka. daki odada mı oturuyorlardı. O oda da hava almazdı. Bu dur- ğun yaz akşamında oracda nasıl oturuyorlardı ? Imam Halil efendi bütün bu sualleri bir an içinde aklından geçirdi. Fakat kapıda çok bekle medi, Kapı tokmağının çikardı- ğı tok ses Üzerine, her zaman- kinden daha fazla bir acele ile merdivende biri yuvarlanır gibi bir gürültü oldu. Mandal dönün kapı açıldı. Kapıyı açan Âzizdi, imamın küçük oğlu. İmam Halil efendi, oğluna ni çin karanlıkta oturduklarını sor du. Azizin cevap vermesine kal- madan, yukarıda, merdivenin başında oturan karısı Huriye hanımın sesi işitildi: — Gaz kalmamış, gaz.. Sana da söylemeye unutmuşum, Bak kal veresiye vermiyor, evde de para yoktu. Aldıramadım. İmam Halil efendi, içinden bir “Lâhavle” çekti ve kesesin- den bir on kuruş çıkarıp Âzizin avucuna sokuşturdu. Âziz de el yordamı ile merdivenin altında dayalı duran gaz şişesini buldu. Kapıdan çıkıp koşar adımlarla uzaklaştı . Dışarısı, sokak, bu merdiven başı kadar karanlık değildi. A- zizin giderken açık bıraktığı ka pıdan yaz akşamlarının aydınlı- gı doluyordu. — (Devamr var) » |

Bu sayıdan diğer sayfalar: