Veya tü, h'u]“nm Te bağlı ve Azi #İK Stağetası için ııııııı h Eh Di Ş — Hindistanda Türk mallarile sergi açılacak Mümessilimiz Hindista- nın mühim şehirlerini dolaşıyor Simla, 5 (A., A.) — Röyter bildiriyor: Türkiye Ticaret Vekâletinden | Borayın Hindistanı ziyareti ne. ticesindeki Türk * Hind ticare” tinde bir tezayüt kaydedileceği ümit olunmaktadır. Boray, Simladaki hükümet erkânile bir çok mülâkatlarda bulunduktan sonra Kalkuta ve Bombay'da Türk emtiasmdan bir sergi açmak için mühim ti- câret merkezlerini ziyarcte git. miştir. Türkiyeyi Bağdat yolu ile Bas" raya bağlayan demir yolunun geçenlerde ikmal edilmiş olması ve her iki memleketim yeni mah” recler bulmak arzusu Borayın vazifesinde — muvaffak olması için mühim bir amil olarak te- lâkki edilmektedir. üçükklalerle. * Roma, * (A.A.) — Stefani, Resmi bir tebliğ, 29 ağustosta Böolongne ci- varında infilâk etmiş bir barut depo- sunda yaralanmış kimselerden — bir kaç kişinin daha ölmesi Üzerine; ölü adedinin 38 e baliğ olduğunu bildir- mektedir. Yaralı adedi 174 olup bun- Jarın hemen hepsi iyi olmak Üzeredir. # San - Marino 4 (A.A,) — Stefani San Marino cumhuriyeti — düin 1640 met senel devriyesini tesit etmiştir. * Stökholm,t (A.A,) Stefani, İsveç hükümeti, ekmek ve bisklüvitleri, şah- | &İ vesika usulüne bağlamıştır. * Berne, 4 (ALA.) — İsvitro konfe:- derasyonu Trelisi, federal meclisin bir celsesi esnaşında, ahiren konfederas- yon riyaseli tarafından yapılmış. olan protestoya İngiliz hükümetinin önü- müzdeki günler zâarfında cevap verece" ğini bildirmiştir. * Berlin, & (A.A.y — Stefani. Ber | linde Fransanın dahiline doğru tahli- ye edilmiş olaân Alsaslrların geri dön- melerindeki betaat işaret edilmektedir. Muhacirlerin az miktarda, — hayvan vagyonlarma bindirilmiş olarak hıfzıs- sıhhaya riayet edilmeksizin üvdet ct- tikleri görülmektedir. Fransız maka: matı, Almanyanın — ÂAlsaslılarm geri dönmelerine müsaade etmediğine da- İr şaylalar çıkarmıştır. Bu şayialar asılsızdır. H A B E R — Akşam Postam Hitlerin nutku: “ingiltere yere serilecektir !,, Alman devlet şefi İngiltere maglüp olmadıkça harbin bitmiyeceğini söylüyor Berlin, 4 (A. A.) — DINEB, bildiriyor: Bugün Berlinde Sport Palatz da yapılan muazzam bir toplan. tı esnasında, Alman müilletinin sekizincdi kış yardımı, Führer tarafından, Âlman milletini bu esere davet eden bir nutuk ile açılmıştır. Daha evvel, nazır, Göbels, AD man milletinin birinci harp se" nesi kış yardımı eserinin bilân- | çosumnu yapmış ve eserin geçen gene 642 milyon mark getirmiş olduğunu kaydetmiştir. Führer, 1940/1941 kışı yardı. mı eserini açarken, söylediği nutka şöyle başlamıştır: “— Harbin ilk senesi bitmiş tir. Bu birinci senenin muvaffa- kıyetlerinin misli yoktur. Bu harbin birintci senesi, 1914 har. binin birinci senesi ile mukaye” se edilemez. Çünkü 1914 harbi- nin ilk senesinde, fevkalbeşer cesaretle ve muazzam fedakâr. Irklara rağmen, kati hal sureti değil ancak kısmı neticeler a Immıştı.” Führer, bundan sonra, Alman kuvvetleri — işgalinde bulunan müuazzam coğrafi sahayı hatır- latmış ve sözlerine şöyle devam etmiştir: “— Bir çok muhasımlar, orta. dan kaldırılmıştır. Eğer - İngil: tere henüz aynı akibete uğrama- dı ise, bu, ancak iyi coğrafi va. ziyeti ve kaçmaktaki fevkalâde mehareti sayesindedir.,, Führer, sözlerine devam cde" rek demiştir ki: “— İngiltere için, harp daha üç-sene devam edecekti. Fakat ben vaktile Reich Mareşalr Göü- “ring, herşeyi beş sene için hazır. la, dedim. Ben harbin beş sene süreceğini zannettiğim için böy” le hareket etmedik. Fakat her halde İngiltere yere serilecek- tir. Ben bundan başka nihai tarih tanımayorum. Eğer İngilterede bu kadar mülecessis iseler ve soruyorlarsa: “Nihayet neden gelmiyorsunuz?” Onlara cevap veriyorum: “Merak etmeyiniz, geleceğiz.,, İnsan daima bu kadar müte. cessis olmamalıdir. D İngiltereye dün yapılan tayyare hücumları Londra, 4 (A-A.) — Hava ve dahili emniyet nezaretlerinin teb- liği: Bu sabah, iki düşman tayyare grupu, cenubu şarki sahilimizi gec. mişlerdir. Bir grup, Kent eyale- tinde tayyare meydanlarını bom- bardımana teşehbüs etmiş, diğer grup ta, Taymis nehri marısabını geçtikten sonra Eseks eyaletinde tayyare meydanlarma aynı teşeb- büste bulunmustur. Düşmana, der- hal avcr tayyarelerimiz ve hava dafi bataryalarımız tarafından hü. cum edilmiştir. Düşman tayyarele- rinden ancak pek azı, müdafaala- rımızı geçmeye muvalfak ölmüş- tur- Bir kaç bomba atıldığı bildi- rilmektedir. Fakat şimdiye kadar alman haberlere göre, hiç bir ha. sar ve hiç bir yaralr ve ölü yok- tur* GECE YAPILAN HÜCUMLAR Londra, 4 (A: A.) — Hava ve dahili emniyet nezaretinin tebliği: Gece İngiltereye karşt yapılan ve geniş bir mahiyet göstermeyen düşman hücumları, bilhassa şima- li garbi mmtakası ile Bristol ka. nalr mıntakasını istihdaf etmisştir: Bu iki mıntakada şehirlere büyük kuvvette infilâk ve yangm bom. baları atılmıştır. Çıkan yangınlar Çabukça söndürülmüş fakat bazısı ciddi olmak üzere bir mıktar ev ha sara uğramıştır: Şimali şarki sahilinde bir şehirde halkla sakin mahallelere de bom- balar atılmıştır. Burada iki ev yr- kılmış ve bir ev hasara uğramıştır: Şimali garbi ve şimali şarkide, yaralr ve ölü çok değildir. Briz- tol mmtakasında bir mıktar yaralı ve pek az ölü vardır- İngilterenin diğer bölgelerine ancak bir kaç yüksek kuvvette infilâk bombası ve bir çok yangın bombası atılmıştır: Bunlar. bilhas, sa Londra civarmdaki evaletlerde ve İskoçyada kırlara düşmüştür: Yaralı ve ölü -yoktur: Hasar pek azdır, Amerikaya vapur Yunan vapuru İzmirde tütün yüklüyor İzmir, 4 (AA,) — Bir Yunan vapuru ÂAmerika için tütün yükle- mek üzere limanımıza gelmiştir, Bu vapurun mensup olduğu şirket, Yunanistanla Türkiye ve Amerika arasında vapur seferlerine devam edecektir. Bundan başka bir Yu- goslav — vapur şirketi de ayni li- manlar arasında selerler yapacak. tır. Böylelikle gerek Amerikaya ve gerekse diğer memleketlere mahsul ihracatına devam olunacaktır. u GĞ & £ Yazan: TARİHTEN BİR YAPRAK IFrFmmızi manto ee Pai qı“— İt n (*) Havbar kıza sordu: —- Söyle bana küçük Signe, se. vimli prenses: Şimdi burada iki- mizden başka kimse yok-- Dünya. da herkese söyliyemiyeceğin bir arzun var mı?- Güzel prenses nazlanmadı: — Kral oğlu Havbarı deliler gi- bi seviyorum. Fakat hiçbir zaman ne o benim, ne ben onun olama" — Mademki kral oğlu Haybarı deli gibi seviyorsun, yüzünü bana yaklaştır Signe, sevgilim!.. Bu gece koynunda yatan, senin gönül ver. diğin o delikanlıdır!a Fakat Signe, titriyerek geri çe- kildi, gül pembesi yüzü safran sa. rıst olmuştu: — Sen mademki kral oğlu Hav- barsım, koynuma niçin böyle hır- sız gibi,girdin? Niçin gşatomuza at üstünde, ve sağ kolunda bir avcı şahinle gelmedin? Diye sordu. Havbar içini çekti: — Öyle gelmesini isterdim. Far kat baban benden nefret eder, be. ni tutunca aşacağını biliyorum... — Sus Havbar-- Sus.- Gecenin durgunluğunda sesin etrafa akse- decek! Kapinm arkasında bir gü. rültü işittim-- Birisi bizi gözetli- yor galiba! — Korkma! — Titreme Signe! Hançerimle kılıcımı başrmızm. altr- na koydum: Bu odanm eşiğine yüz cengâver saldırsa ölmeğe mah" kümdurlar- Havbarla Signe'nin uzun sacları biribirine karıştı. Kral oğlu İle kral kizı uyudular- Dışarda, içinde şüphe ve fesat alevlenmiş olan hizmetçi kız var. dr*Kulağınt kaprya dayamış, pren- sesle -prensin bütün konuştukları. nt isitmişti. Uyuduklarıma güven getirince, usulcacık içeri girdi. Ve, vağdan kıl çeker gibi. prensin ba- şinm altından hançerle kılrcmımı çe- kip ald. Sonra, ayaklarının ucuna basarak dışarı çıktı. Doğruta krar la koştu- '— Benim asil efendim, uyu. vör musun? Kalk! Kalk! Uykü za- manı değil! Kızının koynunda bir erkek var: Adı da, kral oğlu Hav. bar. Kral Sivord, ağır uykusundan Sıçrıyarak uyandı: — Defol uğursuz sihirbaz... De, fol yalancı- Bakire Signe'nin vata- Belediye yasakları... Ketıt ge y TÜRRA Yt p * - ea lE e S — ç F LÖi İN gaa z e G M AÇ e 'N Belediye zabrtası talimatnamesinden: “Madde 10 “zeyi,, — Dükkân, ma- Baza ve fabrika gibi mebaninindişarısina yolları işgal ve gelip geçenleri IZ" aç edecek her nevi eşya ve emtin köotulması veyahut asılması ve dayanması Miee aa GGW M MA eramı ve Tatbikatı memnudur.,, Gene aynı talimatnamenla M inel maddesi: “Kaldrımmlar üze- rinde ve binalarin kaptları Ünlerinde ve parar yerlerinde oturulamüaz., , Gördüğünüz resim Lülecihendek sokağında almmıştır. Yukarıdaki bele- diye yasaklarını nasıl tatbik edildiğini göstermektedir! Eına erkek giremez!- Defol!. Gün doğar doğmaz seni diri diri yakar Cağım .. Diye bağırdı. — Kral Sivord. Dinle beni.. Ya, lan söylemiyorum. İşte sana Hav- barm. kılıcımı, hançerini de aşırıp getirdim-... Kral Sivord yatağmımdan fırladı Bir nara attı: — Hey-: Şatomda yatan adam. larrm. Kalkım! Çabuk!. Çabuk!.-. Miğferlerinizi giyin. Kemerlerinizi iyice gıkm. En sağlam zırhlarınıza bürünüp en ağır baltalarmızı alm! Kral oğlu Havbar gelmiş. Kafata- sı çok sağlamdır. Kolay kolay ya- rılrp parçalanmaz!. Kral Sivord, arkasmda adamlar rı, kızmın odasına doğrü yürüdü. Duvarlara çarpan kılıç ve kal ," kan sesleri ortalığı gürültüye ber Zguyordu. Danimarka kralı bir na. ra attı: — Hey Havbar. kral oğlu deli- kanlı!.. Cesaretin varsa dışarı çık! Havbar sıcradı: Başınm altında el yordümile silâhlarını aradı. — Signe, uyurken kılrermi ve hançerimi çalmışlar! Anladın mı küçük Signe?!... Kralm cengâverleri odanın kapı- sına azgım boğalar gibi atılmışlar” d Havbar düşünmedi. Zifaf ya . tağının ağaç direklerinden birini kopardıt ve başınm üstünde kaldır- dr Sonra. etrafına şöyle bir sa - vürdu. Kılıçar ve baltdlar geri püskürdü. Fakat kendi silâhı da i- kiye bölünmüştü.- Bu soefer, deli- kanlı yümrüğünü ve tekmesini kullanmağa başladı. Kralm kıymetli otuz cengâveri, Sişnenin odasında, yere, kan icinde seril- mişlerdi. Fakat nihayet, Sivordun adamları da Havbarı vakalamızlar. d Ellerini demir tellerle, ayağını çelik zincirlerle bağladılar. Fakat Haybar göyle bir gerinince, bağ- larmı saman çöpü gibi kopardı. Bu sefer, o uğursuz hizmetci heri. kilere akıl öğretti: — Onu: prensesin saçıyla bağ - laym: Bir tel saç yeter-: Onu koer paramaz. Dedi. Sivord bu uğursuz. ktizm dediği gibi yaptı- Havbar, el ve a" yak bileklerindeki saç tellerini ko. paramadı: Kızm kulağına eğile- rek: — Benim Siğgnem! Benden son. ra yaşıyacak mısm? Diye sordu. Kız ağlamıyordu. Mağrurdu: . U — Yaşamıyacağım!. Dedi. : Havbarı şatodan görünen bir te- penin üstündeki bir ulu çmar altr- na götürdüler. Kırmızı ipekli man- tosile astılar: Signe de, mantoyu ağacın dalımda görünce, hizmetçi. lerine şatonun bütün kapılarmı kilitletmiş, anahtarları pencereden şatonun su dolu hendeğine attık - tan sonra, zifaf döşeğinin yorga. nından başlıyarak ortalığa ateş vermişti. Ateş pek az bir zaman İ- çinde bütün şatoyu sarmış, kav - ramıştı. Bir kücük oğlancık koşa koşa geldi: — Senyör!. Senyör!. Güzel prenses Signe, Havbar icin ölüyor! Diye bağırdı. — Koşun!. Koşun!. Kızımı kur tarm!. Haybarı ağaçtan indirin-- Çahuk. çabuk!.. Şatova koşanlar. yerinde bir yr ğm kül buldular. Çmarın dalmday. sa. Havbarm cesedi sallanıvardu. Kral Sivord ağlamağa başladı: — Ah.. Ah-- Aşkm büu kadar kuüvvetli olduğunu bilmiyordum'!.. Dedi. Aşk, kinden daha kuvvetliy- en Ahmet Büleni KOCU (G&) Birinci yazı dünkü sayımızda çıkmıştır. Adliye tatili bugün bitti Temmuzun yirmisinde başlamış ©- lan adliye tatilinin buğgtin sonuüncü Bünüdür. Tatil yapan — mahkemeler yarm sabah tekrar işe başlıyacaklar- dır.