1 Eylül 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YAMYAM zencileri bedün T a Tn Z&man hizmetçisi- Tn lnediğina ve Balıp (Tessi)nin ! Ü üf bakmasını söyledi. : dş_ı'm—ı::“"' Gelen gemi- * Btag, STt den Malakola olduğu &ytran küum 4 de öi Aemaa Ürek Gkilmişti. Birin: a '*h h:"“* b—;mılyen. diğerinde o Mt Tilel : Vardı. Bu ikin Nağ Nü büre inidat £ TT gl Yedi kişi kaçmıştı. â;îum, Bürüne den geldiler. îksun?"““ göre kay. meamlar öl, &dincisi ise hâ, tı: Çok de baskkma gelmiyor:« Hiç uyuduğu yok kis a » e. üü G * * Büyük fenerler beyaz adamın e. vinin önünde ığıldarken, ©o bütün gece, tüfeğiyle rovelverinin arasım. dâa, korkulu bir kâbus altında inil. deyip durdu Ertesi Babah, “David Şeldon" hastalığınım gittikçe arttığını ve. hamete doğru gittiğini anladı. Dörmansızlığı arttıkça artıyordu- Buna hiç şüphe yoktu. Bundan baş ka diğer tehlikeli âraz da kendini göstermişti- Her an mücadeleye hazır bir va. ziyette, devre çıktı. Ufak bir baha, ne arıyordu; ehemmiyetsiz bir hâ, dise çıksa da kafalarımı ezsom, di. yordu: Başka vakit olsa aldırış et. miyecekti. Fakat bugün iyi bir ders elzemdi; bunun için sudan bir se, bep bulmak icabediyordu. Günden güne, zenciler daha küstah ve daha hilekâr oluyorlar. dr Geçen gece edepsizlerin, evinin etrafma kadar sokulmaları hayra alâmet değildi. Ergeç onu haklıyacaklardı. İyisi mi daha evvöl harekete gecip ka- falarmı ezmek ve karanlık ruh . larma beyaz adamm hâkimiyetini kızgın bir demirle işlemek lâzrmdı. Bir saat Sonra meyus bir halde döndü. Hiçbir fırsat çıkmamıştı: Hastalık salgımı yayıldıktan sonra hemen: her gün bir itaatsizlik va- kası olduğu halde, bugün. zenciler böyle bir şeye kat'iyyen ehemmi- yet vermemişlerdi. Esasen hiç alışkım — olmadıkları bu akrllrca hareket bile şüpheyi davet edici mahiyette değil miy. di? Açıktan açığa zorbalığa kalk - maları, herhalde, böyle hilekâr bir ru'1 taşrmalarından daha az tehli- keliydi: “Davit Şeldon, geçen göce, oda, smm etrafinda * dolaşanların oda- >ya girmelerini beklemediğine piş" man oldu. Bıraksaydı. zenciler içe. riye gireceklerdi. O takdirde bir ikisini öldürür; diğerlerine de ada" makıllı bir ders vermiş olurdu: Bu kadar vahşiye karşı tek başmay" d Hastalik, anbean beni yıkar da ellerine düşerim diye fena halde endişe ediyordu. İki yüz zencinin isyan ettiğini, çiftliği zaptederek depoları yağmaya — koyulduğunu her tarafa yangın verdiğini. va sonra da balıkçı ayıklarma bine. rek Malayta adasıma kaçtıklarımı tasavvur ediyordu- Gözünün önüne gelen manzara- larm en fecil şuydu: güneşte ya" hut dumâğıda kurutulmus kafasını. bir yamyam kabilesi, ağaç kütük , lerinden kayıklarını koyduğu bir hangârın üstüme ziynet makamın - da yerleştirecekti. Mademki “Jesi,, gecikmişti; şid- detli hareket etmeak lâzımdı. Zencileri iş başına çağıran çan henüz çalmmıştı. “Şeldon, u gör. meğe geldiler. Kamp yatağını ve- randanm altma akirrmış ve yata * öm üstüne uzanmıştı. Birdembire, bir sürü vahşi kayığmın iki taraf. lr tek kürekle sahile yaklaştığını gördü. Bu kayıklardan kırk adam gıktı Kendileri çıktıktan Bonra kayıklarmı kumsala çektiler: Mızraklar. oklar, yaylar ve sivri topuzlarla mücehhez kırk zenci be- yaz adamın bahçe kapıst önünde bi- riktiler: Fakat içlerinden bdzi bah. çeye girdi- Yalniız “Berand., m değil, ada ve adacıkların hepsinde kanun buydu ve kanun zencilerden hiçbirinin meçhülü değildi. “SŞeldon” bahçe yolundan eve doğru gelen adamı tanıdı. Bu, “Balezona,, kabilesinin reisi idi: Kabile reisi Verandanm merdive- nine yaklaştı; fakat basamakların dibinde dürarak yukarı çıkmadı. Yukardaki efendiye oradan söyle" di. Kabile reisinin zekâsı mensup olduğu 1Irkiın vasati zekâsmdan yüksekti: Fakat bu zekâ, ruhun . daki frtri âdiliğin kolayca tezahü- ründen başka bir şeye yaramıyor- du. - (Devamı var) | London “ H A B E R — Akşam Postam Şehir mektüupları : Bir çöpçü ile konuştum Dikkat ettim, aşağı yukarı bü tün gazeteler " eski bir tabirle - belediyenin “senahanı,,... — okudur ğgum yazılardan anladığım — şu ol" /du: Şehrimiz temizlik bakımından “güllük, gülistanlıktır!,,, Doğrusunu isterseniz, ben kendi hesabıma bu neşriyatta mübalağa görüyorum. Hele şehrin temizliği etrâfındaki neşriyatta.... Bizim ar” kadaşlar galiba âna — caddelerden başka yerlerde dolaşmamışlar, bu" ralardaki pisliği görmemişler. E ğer, kenar semtlerde değil, hattâ ikinci derecedeki sokaklarda dolaş mış olsalardı, temizlik işlerindeki meşriyatalrında ifrata — varmazlar” dı. Fakat ayıplanmaz, bu aziz mes' lektaşlar “serçeden kuş, Mahmutpaşadan başka yokuş,, bil medikleri için, daima büyük, * ana gaddelerden, Ayaspaşa asfaltından, “Taksim * Harbiye yolundan ve bır ralarının temizliğinden — bahsedi" yorlar. Maamafih bu noktada da aldar nıyorlar, Sanki ana caddeler temiz mi? Başka semtlerden bahsetmiye" ceğim; hergün kaldırımlarını çiğne" dikleri Ankara caddesinin - hele pazar günleri * hali nedir? Sokak başlarındaki kitapçı dük- kânlarının önlerindeki kaldırım ke* narlarındaki — seyyar yemişçileri, caddeleri süsliyen ()) karpuz ka' buklarını, çekirdekleri, üzüm sap" lariını görmüyorlar mı? KALALA Doğrusunu isterseniz, bir vatan daş! sıfatile belediyeden, sokağır mın pislik ve murdarlığından şikâ* yetçiyim. Ben Beyoğlunda, Balıkpazarın' da daracık sokakta bir apartıman da oturuyorum. Bu semt Beyoğlu” (1nun en işlek, en gözönünde bir kör şesidir. Günün her saatinde hura* dan binlerce kişi geçer. Fakat otur” duğum sokağa, sokak diyebilmek için bin bir şahit ister, Burası bir sokak değil bir mezbele, bir süprün tü iskelesidir. * Kendi kadar sakinleri de- — bedr baht olan bu sokağın pisliği hak" kında bir fikir vermek için üstadım Ahmet Rasimin eski Beyoğlu s0o' kakları hakkında yazdığı bir ma" kaleden şüu satırları alıyorum: “Sokağın ne Kkadar iriboy (ka yış bacak)ı varsa bir — süprüntü, kümesine üşüşmüşler. Ortalık pür ahenk. Bir arahk cümlesi — kelle kelleye gelmişken içlerinden ikisi bir hırlamadan sonta kafa tutme ya başlıyor. Fakat ne kafa tutuş. Esnamnı katıa fırlak, gözler — kanlı, ince, kalın (hav! hav!)ın ardı yok. Derken gündüz doğmuş, gece bic yümüş bir bakkal çırağı elinde sir pürge fırlıyor. Bir iki süpürür siz pürmez “kiıs, kıs!, |a başlıyor. Her bire ha! ikişer ikişer diziliyor. Ön ayak eşici, ard âayak deşici, — kılü kali mucip olan meyan — kabarık. Ortalık kıyamet! altta kalanın caz m çıksım! Birinin kulağı yırtılmış, kanı aka aka aynelmefer diye sap" yor, birinin bacağı büzük “vay © nami,, nârasile dıvar dibine soku luyor. Diğetri kurt kündesine gel" miş aşağıdan yukarıya alılmak is tiyor; öteki gırtlaklamış koltük alt larıni karıştwriyor, beriki hırpalar miş durup durpp silkiniyor. Fakat kümede karışık ne kâdar lâhana, prasa, paltates, — enginar, turp, fasulye, nohut tanesi, işkembe kr tıntısı, pastırma dibi, peynir vtende si, ekmek ufağı, sovan — kabuğu, karnibahar koçanı, ayva — göbeği, kamelya sapı, testi kulpu, şişe kırır ğı, pantalon düğmesi, — ucu kirik yorgan iğnesi, kirli hesap pusula sı, karamaçanın beyi, fantisi, lav- la zarı, sade dibi kalmış — poturu, Zıvanasız üçüncü nevi pakelin ke nâarı, yoğurtlu kebap bakiyesi, kır maş parçası, sâarı havyar — dökün tüsü, onluk kiraz ağızlık, voltanın kapağı, meşhur sigara — izmarili, sardelya. kılçığı, polin ökçesi, çor rap koncu, lâstik eskisi, salep tabar ğı, böbrek içi, çavdar ekmeği! ne? ler, neler! | Ahmet Rasimin bu - tasvirinden bazı şeyleri çıkarıp, — bu halitaya mevsimlik yemiş ve sebze kabuk” larile çöplerini, balık başlarını ilâ: ve edecek olursak sokağımın - pis” liği hakkında bir. fikir. edinmiş o* lursunuz. Eğer gazetelerin birine. — (şehir mektupları) yazsaydım, sokağımın bu halini anlatmak için Ahmet Ra” 'simin bir telgrafını tahrif ederek şunları karalardım: Beyoğlu: 23 ağustos — Balıkpa' zarında Kalyoncu civarınua (süp' rüntü dağı) adiyle bir dağ keşfedi” İSTANBULDA - SÜPRÜNTÜ DAĞI EREDEDİR ? lerek (İstanbul rehberi)ne kayde dildiğini belediye temizlik amelesi söylüyorlar, Kkk Şehrimizin temizlik kadrosu az | mıdır? Bunun için mi çöp araba lart bazı yerlerde günlerce, — bazı semtlerde, saatlerce — Hızır bekle nir gibi beklenir. Sırrı ve sebebi nedir bünun? Bu mesele etrafında asıl alâkalı insanlarla da, çöpçülerle de konuş” tüum, Sorduğum suallere verdikleri cevapları hülâsa ediyorum: I — Beni buraya Ali getirdi, O da bizim köydendir. Geçen yıl be” nim işimi yapıyordu ©. Birkaç pa” ra toplamak için buraya gelmişti. Çalıştı, çabaladı beş on para yaptı. Bana haber iletti. Geldim, onun yerine kaydoldum. : 2 — Bu işten anlamam, benim işim bahçeciliktir. Dokuz aydır bu işte çalışryorüum, Allah — bereket versin üç beş kuruş biriktirdim. İlk baharı iple çekiyorum. Hemen kö yüme döneceğim, 3 —Eh artık evlenme — yaşına geldim. Çoluk çocuğa — karışmak lâzım. İlkbaharda memlekete döne ceğim. Babadan kalma bir tarlam var, Birkaç para da topladım, Al lah ne verirse geçinir gideriz. Geniş omuzlu, kırmızı — yüzlü, bileği üç insan bileği kadar okkalı, eskilerin “irikıyım!,, dedikleri cins" ten bir temizlik amelesi de şunları söyledi: — , # Ömrümde ilk defa elime sür pürge alıyorum. Biz, — temizliğin kadınlara mahsus olduğunu bilir” dik. Nasıl tahmin edebilirdim ki, bir gün Allah bu işi başımıza sara” cak, Bu işe başladığım zaman, İs> tanbulu bilmediğim için epey gün” ler, sokakları, caddeleri — ve daha fazla iş aldığım semtleri öğrenmek” le uğraştım. Çünkü ben Edirneka: prda oturuyorum. Oradan kalkıp kaybolmadan, yolları şaşırmadan bilmem nereye gelebilmek ve tek” 'Yar dönmek için ilk işim' bt oldu. Bu aptallığımdan değil hal,. Bür tün bizimkiler böyle yaparlar. Şimdi neticeye varabiliriz: Çöpçülerin bu işe bağlanmama” ları ve bilhassa birkaç para topla" yıp hemen memleketlerine savuş malari, zaten işten — anlamayan, temizlik nedir bilmiyen bu adam ların, tam öğrendikleri çöpçülük vazifesini gedik gibi ken' di adamlarımna devretmeye muvaf" fak olmaları ve nihayet bunların seçiminde ve işe almışında esaslı bazı prensipler bulunmaması, a" meleye temizlik hakkında bir fikir verilmemesi, kurslar — açılmaması, işin baştan-savulması, — İstanbulu oldum bittim pis bırakacaktır. Bu modern teşkilât işi, asri kam yon meselesi, büro, masa vazifesi değildir.: İstanbulun — pisliğini gi" dermek için yapılacak şey şudur: Bugünkü çöpçüleri. baştan başa değiştirmek, ve bu işi bir — meslek haline koyup yerlerine iştahlısını getirmek. M S Çı 1.9.940 Pazar 8.30: Program ve memleket saat ayarı, 8.86: Müzik, Marşlar (P1.) 9.00 Ajans haberleri, 9dü: Ev kadmı, 9.20/930: Müzik: Plâklarla marşğlar, 12.30: Program ve memleket saat ayarı, 12.35: Müzik: Alaturka, 12.50: Ajans haberleri, 13.05: Müzik: Şarkr lar, 13.25/14.80: Müzik: Radyo salon örkestrası, 18.00: Program ve saat 18.80: Müzik: Melodiler (Pİ.) 18.45: Müzik: Râdyo caz orkestrası, 19.30: Müzik: Türküler, 19.45. Memleket sa. at ayarı, ve ajans, 20.00: Müzik: Fa- gıl heyeti, 2045; Konuşma, 21.00: Müzik: Müşterek va tek şarkılar, 21.80 Müzik, 22.30. Memleket saat ayarı, Ajans haberleri, ve Ajans spör Bervisi, 22.50: Cazband (PL) 23.25/ 23.30: Yarınki program ve kapanış. - Sinema ve tiyatrolar E.Sadi Tek Yiyatrosu Bu gğece Taksim Altmtepe bahçesinde: (Bir İzdiyaç Komedisi) —— Raşit Rıza Tiyatrosu 2 Eylül Pazartesi akşamı Beşiktaş Haşimbey alle bahçesinde: “Afncan,, Beyoğlu Halk Sineması 38 Film Birden: 1 — Zafer Ordusu 2 — Şeyh Ahmet, 3 — Yeraltı Esrarı zaman, | caatları rica olunur. KININ FİYATLARI Türkiye Kızılay Cemiyeti Umumi Merkezinden : Harp vaziyeti dolayısiyle kinin maliyet fiyatlarında hasıl olan deği- şiklikten kinin ve müştekkatmın 1 Eylül 940 tarihinden ttibaren fiyatla- rmıü arttırılması zarureti hasıl olmuştur. Bu hususta fazla malümat almak isliyen alâkadarların İstanbulda Kizilay Deposu Direktörlüğüne ve Ankarada Umum! Merkezimize müra- LT A AMRARL DA $ Te PU A ? L ARR AM Cep.Kol ve Masa saatleri 8 AY VADE Avizeler A E G Havagazı fırmları, sÜüpürgeleri 4.6 Ay Vade Fotoğraf makin 86 Ay Vad Küömür sobaları 4.6 Ay Vade OSMAN ŞAKAR veŞki. Galata, Bankalar Caddesi 50.47 Tel: 42769. Beyamd, Üniversite Caddesi No: 28. Kadıköy, İskela Caddesi No: 38/2 A E G Vantilatörleri Ocakları, Cezveleri £ AY VADE v 4 eri ) el ocakları Lüksör — Radyoları ve hediyelik eşya -i Yeni Kolej $i a — İLK - ORTA -LİSE Taksimde Sıraservilerde: Yeni açıldı Müdürü; Eaki Şişli Terakki Direktörü M. Ali Haşmet Kırca Husuşiyetleri; - YABANCI DİLLER ÖĞRETİMİNE geniş mikyasta ehemmiyat vermek, smıflarmı az mevcutla teşkil ederek talebesinin ça- lışma ve inkişafı, sıhhat ve İnzibatı ila yakmdan alâkadar olmaktır. Moktebin denize nâzır kaloriferli teneffüshane ve jimhastikhanesi vardır. Her gün asaat (9 ile 18) arasmımda talebe kayıt ve kabul olunur, 'Tel: 41159 Büyük bir Paris terzihanesinin mülş- terek mesaisile bir Fransız güzellik mütehassısınm vücüde getirdiği yeni pudra halitası: "Rachel, gayet beyaz bir cilt İçin şeffaf ve saf bir güzellik temin eder, “Peche,, açık -tenli esmer ve Ssârışm- ların ekserisine uygun olarak pembe bir parlaklık verir. _ “Brun Solell,, : Esmerlere cazip bir sevimlilik temin eder... ve yalnız 'To- kalon pudrası serisinde bulabileceği: niz diğer birçok yeni ve cazip renkder.. YENİ PUDRA RENKLERİ 'Tokalon pudrası “havalandırılmış,, tır. Bu sayede ciltto hemen gayrimer" idir ve Adeta — tabli gibi — görünür. Bu pudranm istimalile artık “makyaj- lanmış,, manzaralara nihayet — veril- miştir, Fazla olarak terkibinde “Kre- ma köpüğü,, bulunduğundan — bütün gün sabit kalmasma medar olur. Fle- men bugünden Pariste en farla rağ- bet bulan renklerdeki Tokalon pudra- smı tecrübe ediniz. Temin edeceğiniz şık ve câzip tesirinden cidden hayret- te kalacakamız, Devlet Denizyolları ! işletme umum müdürlüğü ilânları İzmir ilâve postası (Kadeş) vapuru 3 eylül salr günü saat 11 de Galata rıhtrmmmdan sürat postüsr olarak İzmire kalkacak ve İzmirden 5 eylül perşembe günü sa at 18 te hareketle cuma 16 da İstanbula dönecektir. (8035) ilâve komisyona müracaatları. (7904) İstanbul P.T.T. Müdürlüğünden: İdare ihtiyacı için 400 adet lâstik levhanın alımı açık eksiltmeya konul- müuştur. Ekşiltme 18-9-040 çarşamha günü saat 15.30 da B. Postane binası karşısında Valde hanmın ikinci katında idaremiz umumi depo muhasipliği oda- sında toplanacak müdürlük alrm satım komisyonunda yapılacaktır. Beheri muhammen bedeli 217 kuruş, hepsinin 868 lira, muvakkat temi- nat 65 lira 10 kurüştür. Taliplerin olbabtaki nümüne ve şartnamesini gör- mek ve muvakkat teminatlarını yatırmak üzere çalışma günlerinde mezkür müdürlük idari kalem levazım kısmına eksiltme gün ve saatinde de 9d0 senesi için muteber ticaret odası vesikası ve muvakkat teminat makbuüuzile birlikte Komisyonundan: rüştür. meleri, (7469) — , İstanbul Sıhhi Müessesel er Arttırma ve Eksiltme $& Heybeliada Verem Sanatoryomunun 1740 lira muhammen bedelli 6 ka: em koyun sakatatı açık eksiltmeye konulmuştur. M. — Teminat 130 Hra 50 Biksiltme 4.9.940 çarşamba günü saâat 15.830 da Cağaloğlunda sılhıhat ve- içtimal muavenet müdürlüğü binasında kurulu komisyonda yapılacaktır. Şart namesi hergün koömisyonda görülebilir. İstekliler 1940 yılı ticaret odası vesi- kasile 2490 sayılı kanunda yazılı vesikalar ve bu işe yeter muvaklıat teminat makbuz veya banka mektubu ile birlikte belli gün ve saatte komisyona gel- "

Bu sayıdan diğer sayfalar: