25 Ağustos 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

İ | | 7 eg , İ | | | D " | | I | | | T i D Nı.. îî' jz[!.e *'! ifi i -- 5' f! & “xğm %m KŞĞAT zayıt olduğu hal, tahammül kabiliye- Sluyordu. Ti Az : Ny bu Deniz üze, K "“*;n% altı saattanbe- "“ M; kullanabildikleri “ : Müstesna, hep Ğh"*hrdı, "özgâra kargı kü. du“ kayığa çarpıp kı., "““0 tekneyi dol. % Ster elinde bir kon- mmdiyen su "%na başlamıştı, önce “Fok t'“-ll'lılaı'ı müzskül, w:&h körfezin önün, M Beemeleri ise im, Taat :î:%de zordu- .W onları yerle- *.;ı.hç Tüzgâr birdenbire h)ştl sonra tek. Vd # ! ıı)'h"rı %'M ür yelkeni mü. u Peter neşe ile: kmeye lüzum yok, #kleri alır mramız 7 / hp? örse “Fok baliği BI atarız. Ktt ynem—”'“r ve Peter SÜyorgu; İa &u boşaltmakta Bir aralık bağır. Rayg * B ireklere geçe, a y t Fete lar bilmezsin. Ş ka;ngı' akmtı. |S a :;ğ:mkh" çarplırma- m M ÜşkülAt çek, hı geldiler ve ı. 'İn " Tam mrası değ'“mls şimal. 4 4 hm'mışu İye ai ı:,î"l ;?*“enı. Rİzden gitmek kla mzs_irm değiş. & itabedecek, .N ğ 5' © |e “lba dülünhruz Evye- k_%.. Va uâ;kq ü m h"'ntıî V laş Bir lî"*’ ebena l €4 yaktı! Ni ĞE:— Müar “"htt 8 bulunan ı-“““’ş'r Ve y ân . Sonra ye, tuz:ı "Tp uykuya Eter l!'a Sira (- "ıt ;N%m“dm" Dinlenmiş İ e Ş çB Yükselmiş, aıqen deni, Mekte devam %î; dalgalı idi. ai uid _VEI i: ğ:?hh;ı Sidemeyiş Peter Vv% K _Ylâı'eceği ' İki "lmıı *Zİne sara- "“h üeü o ka %"*h'tı n'hp Betirme, leyin kullan, i'“hmet ve kuv- | üler ç:k:âü kayıkla | © Fittik. | ıınlard_n biri. ki taş arasma koyarak saklamıştı. Tristanda bez gok İüymetli bir maldrı ve Peter ilk fırsatta “Yana. gılmaz” a gidip her iki paraşütü de almayı taşarlıyordu- Paketleri. elleri serbest kalması için, strtlarma bağladılar. Mağara. dan çıkacakları srrada sahilden sesler geldi: — Peter! — Pöter, neredesin! Peter! — Kayıklarmmı yaninda Tris. tiyannı bezden yapılmış büyük ka- yıklarından biri yanaşmıştı. İçin, den çıkan beş kişi onlara doğru yü. rüdü. İki grup birleşince Rimetto sevincini gizlemedi: — Hisi kablelvuku ile Hans bi, zi bir folâkete İnandırmıştı, dedi. Varkley sordu: — Nasıl hissi kablelvuku? Rimetto, körfeze gelmeye ne suretle karar veridiğini anlattı. — Kendisi de bizimle - beraber gelmek istiyordu, biz onu yanımı« za almamayı tercih ettik. Varkley mırıldandı: — Yazık! Hep beraber mağaraya dönmüş. lerdi. Peter ateşi tekrar yakarken Varkley yiyecek paketini ağtı ve Tristanlılara konserve ikram etti: İkramı Capmınuniyetle kabul edip Varkley&'galeta veren Tristanlıla, rı konserveler pek meraka — düşür. müştü; fakat bunların nereden gel- diğini sormaya cesaret edemediler- İhtimal bunlar kayıkta bulunu. yordu: Ancak bu takdirde ©. nun sekiz gün neden aç kalmış ol. duğuna akıl erdiremiyorlardı. Varkley bu saf ve temiz insan- lara vaziyeti anlatmanm — zamanı geldiğine kanaat getirdiler. Kolo. niye döndüğü zaman Hansı zarar veremez bir hale getirecekti. Bu. nun için Triğtanlılarm müuvafakati: âr. — Yazık ki, diye tekrarladı, Hansı beraber getirmediniz. Ona | bir şürprizim vardı. Ne ise bu iş biraz sonraya kalmış oldu. Bu itirafla sözüne devam etti: —. Ben ziraat mühendisi deği. lim: “Entellicens servis” — mensu. buyum. Bunun ne demek olduğu. nu tabil biliyorsunuz. Bulunduğum vapur batırıldığı zaman, korsan ge- misinin nereden mazot aldığını iı.[_meydfma çıkarmak vazifesi ile ce, nubi Afrikaya gidiyordum- Kazaya — uğradığıma şükredip durmaktayım. Çünkü mazot depo. supun “Yanaşılmaz” da bulundu. ğunu ancak bu sayede keşfetlim- Tristanlılar hayretle ona bak- yorlardı. Varkley devam etti; —- Hans hissi kablelvukularım. da büsbütün aldanmadı- Poterle be, nim bu işte ölmemiz ihtimali YoK âeğildi. Hayvanlarınız! öldüren 9. damlar bizi öldürmekte de terdd- düt etmezlerdi: Hassas bir noktaya dokunduğu, nu anlıyan Varkley Tristanlılara şüpbelerini. *Yanaşılmaz” & gİdi. şini, deniz tayyaresini, gözcüleri, petrol gemisini, gözeülerin ölümü. nü ve nihayet Peterle beraber mâ- zotu nasıl kullanılmaz bir hale ge. Ürdiklerini tafsilâtiyle anlattı- | —Maksadı, başma bir kaza gelirse- adaya ilk uğrayacak müttefiklere mensup bir vapura vaziyeti anlata. cakların mümkün moörtebe fazla ol. masını temindi- —- Majestenin hepiniz sadık ta- balarısmız. diye devam etti- Hans hayvanlarınızı öldürenlerden biri_ olan adamı yakalayıp adaya ilk ge. lecek İngiliz veya Fransız gemisi, ne'teslim etmek vazifenizdir. Triğtanlılar tasdik ettiler: (Devamı var) dığı ise Peter “Yanaşılmaz” da İ- ( E. Sadi Tek Tiyatrosu Bu gece Teksim Altratepe bahçesinde Çamurda Zamhak Vodvil 8 perde —— ——— (A —— Raşit Rıza Tiyatrosu 25 Ağustos Pazar günü akşamı Gedikpaşada Azak Bnhçaaiqde_ “Kendisinin gölgesi,, Volvi! (3) perde H A 'BE'-R'G-'Rtşım Postan BELVİİ Bahaçesınde SES KRALİÇESI HAMIYET YÜCESES Yeni çıkan plâklar N. Rıza Ahizkan Nr. 270376 GA e GÖZLERİNDEN İÇDİ GÖNLÜM (Müzik: — Dr. Şükrü Şenozan) BAĞI HÜSNÜN (Müzik: Kemal Elmin) Nedime Birses Keman, Ut, Kanun, Klârnet, Darbuka AYŞEM ÇAPKIN BAKARSIN (Müzik: Zeki Duygulu ) ÇILGINCA SEVERKEN Nova Hicaz gazel Küçük Melâhat Kermian, Ut, Kanun, Klârnet YÜZ BİN SEÇME GÜZELDEN (Müzik: Dramalı Hasan) GÖRDÜM GECE FARLAK YÜZÜNÜ (Müzik: Dramalı Hasan) Nr. 270377 Nr. 270378 Liseler Alım Satım Knmısynnu Baskanlığından: Cinsi Miktarı — Beherinin T. F. — İlkteminatı Adet Hira Hra Kr. Deshane srrası 850 l4 sBs0 25 Yazı tahtası 17 10 Yeni açılacak Üsküdar 4 Üncü ve Beyoğlu Zinci Orta okulun ihtiyacı olan yukarıda cinsi, miktarı, beherinin tahmin fiatı ve ilk teminatı yazılı eş yalarının 2 eylül 1940 pazartesi günü saat 15 de kapalr zarf usulü ile eksilt mesi yapılacaktır. Eksiltme Beyoğlu İstiklâl caddesi No: 349 da Liseler talım satrm ko- misyonunda yapıacaktır. İstekliler en az 3000 liralık bu gibi işler yaptıklarma dalr resmi dalre. terden alacakları belge vve 1940 yılı ticarat odası vesikasiyle ilk teminat makbuzlarını havi 2400 sayılı kanunun tarifatı dajresinde — hazırlıyacakla yı kapalı zarflarını yukarıda sözü geçen saatten bir saat evveline kadar kömisyon reialiğine makbuz müukabilinde vermeleri, Teminat yatırmak, şariname ve numuneleri görmek istiyenlerin Gala. | tasaray lisesinde komisyon kAtibliğine müracaatları. 17880) Deniz gedikli erbaş orta okul " müdürlüğünden: Ökulumuza ücretle 2 türkçe, 1 ingilizce, 1 fizik-kimya tabii ilim. ler.'1 tarih-coğralya-yurdbilgisi öğretmenine lüzum vardır. Şartlar: 1 — Üniversite mezunu olmak veya Üniversiteden öğretmenlik vesik a—ı almış bulunmak. 2 — Askerlikle ilişiği bulunmamak. 5 — Ücret mıkdarı barem kanunna göre M. M. Vekâletince ta- yin edilecektir, Hemen :derslere başlanacağından taliplerin acele Ka. —— sımpaşada Deniz Gedikli okuluna müracaatları. (7667) —— inhisşarlar umumMmMm müdürlüğünden: 1 — Mevcut ebat listesi mucibince (129.260) M3 sandıklık ke, reste pazarlıkla satın altnacaktır. | II — Pazarlık 29-8.1940 perşembe günü saat 16 da Kabataş- ta levazım ve mübayaat şubesindeki alım komisyonunda yapılacak- tır. IIT — Ebat listesi sözü geçen şubede görülebilir. IV — İsteklilerin pazarlık için tayin olunan gün ve saatte teklil edecekleri fiat üzerinden yüzde 7.5 güvenme paralariyle birlikte mez- kür kömisyona müracaatları. (7717) . * 1 — Keşif ve şartnamesi mucibince idaramizm Şemsipaşa Bakımevinde yaptıracağı sığmmak tesisatı Işl pazarlığa konmuştur, II — Keşif bedeli 445.04 lira muvakkat teminatı 33.44. Jiradır. , Nİ — Pazarlık 5.IX.940 perşembe günü saat 14 te Kabataşta levazım ve mübayaat şubesindeki alrm komisyonunda. yapılacaktır. IV — Keşif ve şartname levazım şubesinden parasız almabllir. V — İsteklilerin pazarlık fçin tayin olunan gün ve saatte yüzde 7,5 gü:- venme paralarile birlikte mezkür komlayona gelmeleri, (7T65T6) Devlet Demiryolları ve Limanları işletme Umum idaresi ilânları ' Muhâmmen bedeli (9750) lira olan 150 adet Jokomotif kazanlarını yıka: mak için bezli ve dışı helezomi telli 1âştik hortum (10.9.940) salı günü saat (15) on beşte Haydarpaşada Gar binası dahilindeki kömisyon tarafından ka- palr zarf usulile satın almacalttır. Bu işe girmek istiyenlerin (731) lira (20) kuruşluk muvakkat, kanunun tayin ettiği vesikalarla tekliflerini muhtevi zarflarmı aynı gün saat (14) on dörde kadar komisyon relsliğine vermeleri Jâzımdır. Bu işe ait şartnameler komisyondan parasız olarak dağıtılmaktadır. (7781) VAKIT matbaası Kitap kısmını yeniden tanzim edip açmıştır Kitap, mecmua, güazete basar. Tâbiler namına dizgi isleri alır. Acemi Delıkanlı — Teğmenim, köşkün sahip leri artık dönmüşler. Akşama sizi bekliyeceklermiş. — Bu akşam mı? diye teğ- men gürledi. Fakat hâdiseyi bil- miyorlar mı? — Hayır teğmenim, herşey kampın içinde kalır. — Pekâlâ. Haydi git. Emirber ayaklarmm ucuna basarak odadan çıktı. Biraz son” ra teğmen de giyinmesini bitir- di ve aşağı indi. Başçavuşa sordu: — Tito'dan * hâlâ haber yok mu? — Hiçbir haber yok, komuta. Bevet artık hiçbir ümit kal. mamıştı. Teğmen Tito 48 saat tenberi ortada yoktu. Bir bom- bardıman tayyaresile gitmiş ve bir daha dönmemişti. Muhak. kak ölmüştü, Aklma bu gelince Verani çıldıracak gibi oluyor.. du. Bu ölüm bütün hayatmı zin” dan edecekti, Artık arkadaşmın üstüne yaşayamıyacağıma karar verdi : Onun arkasmdan gidecek- ti; yemin etti. ancak bundan sonra ferahlıyabildi. Kapıdan çıkarken günlük e. mirlere gözattı. Kendisinin hiç bir vazifesi yoktu. Demek davete gidebilecekti. Böylece Gabriyel. la'yı da son bir defa görmüş o” Jurdu. Fakat kızcağıza ve onun babasma Tito hakkında ne di- yecekti? Bir yalan söylemek daha iyiydi; çünkü Titoyla ken. di arasmda olan bir işin saklı kalmasmı istiyordu. Yolda gayet yavaş. yürüyor- dü. Fakat kalbi Gabriyellayı İ gormek arzusiyle küt küt atr yordu. Onu bahçede bir ağaca yaslanmış gördü. — Gabriyella... Kız döndü ve gülerek. Ona doğru ilerledi. Yalnızdılar. İlk defa olarak Yanlarımnda Tito yoktu Verani “Belki bu, son görüşümdür” diye düşünüyor. du. Ve hattâ onu bir kere öpüp kaçmağı düşündü; fakat bu fL kir hemen kayboldu: Arkasım” da Titonun gölgesini görüyordu. Kız!: — Gelin, babamı da sizi bekli- yordu, dedi, Yürüdüler. İçeride profesör Anceli, Gab. riyellanın babası ve avukat Lu. ici kâğıt oynuyorlardı. Profesör teğmeni görünce: — Aşkolsun, buradasın da bir kere biz cağırmadan gelmedin. Fakat Tito nerede? diye sordu. Diğerleri de gözleriyle aynı su ali soruyorlardı. — Verani'nin korktuğu başma gelmişti, He- men: — Tito dün bir vazifeyle gitti. Çabuk döneceğini zannederim, dedi. Avukat: — Pekâlâ! Haydi siz de gelin bir dört el çevirelim, diyerek o. nu da davet etti. 'Teğmen bu sefer her zaman. kinden fena. oynuyordu. Başı ağrıyordu. Tito'nun hayali hep gözünün önündeydi. Mütemadi” yen: “Eğer geçen gece senin yeri- ne ben uçmasaydım ölüm senin başına , gelecekti. Buna nasil razı oldun? Vicdanm âzap için. de değil mi?...,. diyordu. Verani o gün iki partiyi de kaybetti. Fena bir şansı vardı. Gece yatağa yatar yatmaz he. men uyudu. Fakat kâbuslar gö rüyordu: Tito ile yükseklerde uçuyor- du. Tito'nun tayyaresi birden atel aldı.. — Allahım!.. Alev- ler içinde düşüyordu. Şimdi çok sıcak bir yerdeydiler. Tito: — Sana bir türlü oyun öğrete. medim., Daima bana yeniliyor sun, Yalnız bir kere beni yen- din. O da ben senin yerine ölü. me giderken senin de şehre, Gabriyellaya gidişindir. Birden yataktan fırladı. Ter içinde kalmıştı. Güneş çoktan doğmuştu. Birisi kendisine su serpiyordu. — Haydi kalk Verani, Ner. deyse öğle olacak. Bu ne mis kinlik! Bu Titoydu. Verani gene rüya görüyorsandı, Gözlerini ovdu. — Nasıl!.. Ölmedin mi?.. — Ülmek mi? Bir o kalmıştı. Senin için ölmek pek te değmez. — Şimdi şakanm sırası değil, 'Tito. Nasıl oldu, anlat. — Pek basit,.. Hücum eder- ken birdenbire mitralyöz yağ- muruna tutuldum., Hepsi tayya- reye isabet etti. Yalnız bir ta nesi omuzumu Ssıyırdı. Derhal bütün bombaları boşalttım ve bir talih eseri olarak tayyareyi yakmdaki bir tarlaya indirme- ğe muvaffak oldum. Yaya ola- rak karargâha kadar gittim. İki gün hastahanede kaldıktan son- ra hemen buraya koştum. Hep seni ve Gabriyellayı düşündüm. Tabif siz beni unuttunuz. Beni kurtarması için Allaha çok yal vardım; çünkü benim de bir ni- şanlım var. Ve hattâ senden a-. celeci davrandımı: Onunla evle- niyorum. Fakat sen neler yap' tım? — Ben şimdiye kadar Gahri- yellaya karşı seni kendime ra. kip Zannetmiştim. Demek ya nılmışım. Demek sen hbaşkasını — Neler düşünüyorsun, Alla haşkma!.. Tabif. Sana daha ev- velden nişanlı olduğumu söyle" miştim. Hakikaten toysun. Ben kadar pısırık olmamalı. Bundan sonra artık kendin muvaffak ol. mrya çalış. Verani cevap vermedi. Şimd: ye kadar Gabriyella ile ancak bir kere yalnız bulunduğunu na- sıl söyliyebilirdi. Tito'nun göl. gesi hep onları takip etmiyor muydu? Fakat şimdi iş değiş- mişti. Hemen köşke doğru yüzl meğe başladı. Gabriyella bahçede bekliyo: du. Verani hemen: — Tito bu akşam da gelmiy: cek. Lisansla gidiyor. Evlene cek, — Çok memnut oldum. Nasıl iyileştiniz mi? Dün akşam neniz vardı? Bana kızgmsmız zanmet: tim. — Size mi? Gabriyella o berrak gözleriy: le bakarak gülümsiyordu. Bi sefer hakikaten yalnızdılar, Ve rani, Titoyla olan bütün hâdise yi anlattı. Gabriyella sessiz - dinliyordu. Belki ağlıyordu. Birden onun dudaklarını saçlarında hissetti. Titriyordu. Bu kadar büyük bir saadet onun göğsüne sığınıyor- dü. Yavaş yavaş bahçenin karan lıklarma doğru yürüdüler. San. ki bir tek vücut gibi görünü yorlardı. O akşam da oyun oynadılar. Fakat 'TTeğmen Verani bütül partileri yendi,. _İ—ı Üsküdar Lâle sinemasmda bu a) şam 2 film türkçe sözlü 1 — Lorel Hardi periler diyarınde 2 — Günahkâr melek | D | Ti - nnt İatyesetyal ; PN LA " KİYACI