Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
üaü Dü ü ll — Te Üi K"'Stqf Kolomb'u ""'hurtasırıa Doğru... Pot kırıp nasıl apsedilmedim! Yazan: Vasfi Rı za Zobu b -.M tekrar dönmek üze. Önceye götüreceğim. Va- Merika ülkesine na” hlp.eğî“fglnuzı pot kırıp na- lmediğ Bimi anlatacağım. "—h çÇıkmadan — evvel P göz müayenesine tâbi ğ?i Ha ? —î?' ktor, elindeki pis bir &'ne%ı demır bir çubuk mu- ktu kaı- Pimizin gözüne sok- ’î! % dı. Baytari muaye- Iiğ ımkrüpıem çekinerek ru)"et edilen böyle bir qı:'îlk '“ka gibi fennin en Ptidaş bir diyarında bu ka- 5153”“? ir tarzda yapılan hayretten ağzım açık %maha;l. sünnet ameliyatı & %oe berberleri bile bu ;N Yap îlnîu hiçe saymazlar. qhıîa Yırlışi başa gelen çeki - %ıh“&aak © âayağımızı bir ka- &%h% Sabahleyin girdi - et a. :ğlpurun içinde Mllmnd,. tım Üüstünden ba C':bu.—_a I gelmez, nihaye- Ş“hıı Oomobıl sürülerinin Seyirle vakıt geçirdik. q,ı aç kat olduğunu, her Pencere bulunduğu- !y 2 ezberledik. İçimi - l'l_dan_ vapurun yedi N1 inip inip yine çık - diye Yin erkenden “gel. myrmtn yolcular ya - âr soyunmağa baş- I; Ydi biz neyse, gezme- i ı"Sar'ılanz : Babalafile, kar. ilna ları veyahut — teyze * ilk defa görüşecek- . Ne evvel biribirlerin- bı îkfaba ve taallukat Terile kavuşacaklar. Şh:*h bu p k“yruguna kadar Sim İsanların sabırsizlr kabıl değil. Za- dan zaten tıkana- *y iımlî * Şimdi, tetik “Cn bır dakika bir hî:“îqe Eehyor. beş bin yolcu.. Bun W *gân yegân muaye - lâzq“-ı k; ı"h“'âp edılıp elin- Artıkges lîec )%%- kaça gelmişti bilmi- inceden inceye | Aga khtn quuşlm genlmış, sınır ga Jİçimizde | — 38z dediler. Merdivenler indik, merdi venler çıktık. Koridorlardan ge- çip vapurun altını üstüne getir - dik. Nihayet bizim Fransız ti - yatrosunun ikisi kadar büyüklü. günde bir salonun kapısından girdik. Karşıya, bir boydan bir boya masalar konmuş. Hepsinin başında resmi kıyafetli memur - lar. İşte bizden evvel gelen Türk grupunun içinden bazı yolcuları, burada yakalayıp odaya sürgü- ne gönderilmişler. Bu memurlar, insana olmıyacak sualler soru - yorlar. Aldıkları cevaplar istedik. leri gibi olursa, pasaportu vize ediyorlar, bu suretle rıhtıma çık- mak hakkını kazanıyorsunuz, ÂA- ma, verdiğiniz cevap şüphe uyan- dırır tarzda ise; işte o zaman fe- lâket! Vapurun. yanında motör hazır. “Elizaylant” dedikleri ada- ya, hapse götürüyorlar. Dünyada, Amerika devletini korkütan yegâne ummacı, bir kişi dahi olsa, yeni gelecek muhacir- dir. Zenginine bile tahammülleri yok. ÖOnun için soruyorlar: — Amerikada bir akrabanız var mı? — Evet, teyzem yirmi beş se- nedir burada. Öyleyse, buraya yerleşmeğe geldi diye, emre âmade bulunan polis memüuruna bir işaret: — Haydi adaya! Bizim Türk hanımlarından bi- ri, “artistliğe hevesim var, Holi- ovuda gitmek istiyorum!” demiş. Zavallr kızcağızı, Holivuda değil, Nevyorka bile çıkartmadan ada - daki Hapishaneye gönderivermiş- ler.. Bunları duyduktan sönra, ağzımdan, olmıyacak bir şey ka. çıracağım diye soğuk terler dök- tüm. Gümrük salonundaki muaye - ne de bir hayli uzun sürdü. İğne- den ipliğe kadar nem var, nem yok aradılar. Gümrük binası, Av. 'rupadaki medeni memleketlerin gümrük binaları gibi derli toplu, | müuntazam yapılı olmadığı için bavullarımı koyacak yüksekçe bir yer dahi bulamadım. Yerlere çö - melip eşyalarımı, ayâklarımla bas tığım tozların toprakların üstüne — Nevyorka Şarkı söylemeğe gittiğim zaman orada tam liç ay kalmağa mecbur kaldım, — Şarkı söylemek için mi? — Hayır. İlk konser gecesi al- dığım yaraları tedavı için... — İtalyan karikatilrü — Kaza — Ötomobilinizle sürat yarışı- na mı çıkmıştmız ki başmıza bu kaza geldi? — Hayır, Saatte 40 kilometre sür'atle gidiyordum. Yanımdan 120 kileometre sür'atle bir otomobil geçince arabamı durmuş sandım ve motöre bakmak üzere hemen a - şağıya indim. Yaralanışım bu su- retle oldu. ŞEm A çç n : ı y t Ti / n Çekingen âaşık — Eğer siz babanızm biricik kızı olmasaydmız. kız kardeşinizin e- niştesi olmamı acaba hoşgörür müydünüz? yaydım. Vay Amerika vay!. İlâhi koca medeni memleket!., Durmadan şi kâyet ettiğimiz bizim Galata li - manını ve onun gümrük binasını, içinde çalışan nazik memurlarını ne türlü aradığımı size tarif e - demem, Vasfi Rıza ZOBU Küpe Küçük Meleğin küpe için kulak- larmı deleceklerdi. Çocuk buna razı olmuyor, korkuyordu, Annesi: — Korkma kızım, dedi, canm çok yanmayacak. Ne yapalım AL lahm emri bu, kızlarm kulağını küpe için delmek lâzım.., Çocuk itiraz etti: vet Allah emretmiş olsun; Allah kızlarm küpe taşrmasını is- teseydi onlarm — kulaklarını küpe için delikli olarak yaratırdı. . — Pasif korunma İçin kum me- selesini düşündün mü? — Evcet. Yazm plâja gideceğir. — Fransız karikatüriüi — Hizmetçi Bayan hizmetçiye aylığını ve- | rirken, kırdığı bir tabak için yir- mi beş kuruş kesince hizmetçi: — Kırılan tabaklar için demek para kesmek âdetiniz? Söylesey- diniz bari, dikkat ederdim. İçki ziyafeti — Bir erkek çocuğum oldu, — Tebrik ederim dostum, Bu mesut hâdiseyi ıslatalrm seninle,., — Lüzumu kalmadı, çocuğum bu işi dün yaptı, pantalonumu mlattı. Hizmetçi Yeni hizmetçisini methediyordu: — Çok terbiyeli kız doğrusu.., Odamıza bile girmekte , tereddüt ediyor ve anahtar deliğinden. bak” mâdan aslâ içeri girmiyor. ; Güzel gözlü — Güzel gözleri var dağrusu... — Teyvekkeli değil, bir göz dok- toru ile evleniyor, Piyes — Demek piyesin en güzel ta- rafı sence sonu? — Evet, — Neden? — Saat 11,20 de bitiyor ve bu sayede insan son tramvaya rahat rahat yetişebiliyor. enç bir lise kızı en çok neler- EFPEE g F $ f ÜPA Lit a irERİ Ş ağğ İ Ğ ©n, 'leVdıkla-l— “öî?“ iolalarak ölmek. Ş M% Tüen ameliyatlardan, intihardan, ölmek üzere olanlardan, tenkid edilmel- den korkar ? ten, çiçek hastalığından, aşkta Su- kutu hayale uğramaktan, arka- daşsız kalmaktan, fareden, cehen- nemden, terkedilmiş evlerden, şiş. manlıktan, karanlıktan, gülünç va- ziyete düşmekten, dedikoducular - dan, zehirlenmekten, kıyamet kop- masından, takip olunmaktan, ev - lenememekten, tanrmadıkları biri. nin randevusuna gitmekten, tekin olmıyan evlerden, birine yük ol- maktan, kaybolmaktan, esraren - giz İinsanlardan, — riyakârlardan, parasızlık, ıstıraptan, mezarlıklar- dan, âni ölümden, köpeklerden, is- keletlerden, kıskanç insanlardan, Allahtan, gök gürlemesinden, çin. geneden, uyurken yürüyenlerden, ruh — masallarımdan, — düğünden, kamburlardan, — sayıklıyanlardan, çocuk doğurma kabiliyetinden mah rüm kalmaktan, vampirden, kalaba lıktan, evli erkeklerden, evlenme- miş erkeklerden, ,tiyatroya men - sub kimselerden, aslandan, — L —— — — * &- ğ YAREĞ — çe 5e Canmrz mr sıkılryor? Ne yana- cağınızı bilmiyor, boş saatlerinizi nasıl geçireceğinizi kestiremiyor musunuz ? Size hemen tuvalet —masanızın başma geçip saçlarmızla meşgul olmanızı tavsiye ederim, Bir kadm için en hoş meşgale saçlarımı güzelleştirmeğe çabala « maktır. Esasen bir kere saçlarmız güzelleşti ve çehreniz sıhhatli ve canlı bir pırıltı ile çerçeveledi mi, aynaya baktığınız zaman 1çi.mzin ferahladığını hissedersiniz? Bunun için saçlarmızla hemen daima meşgul olmağı bir vazife biliniz, SAÇLARA NASIL BAKILIR? Saçları sık sık yıkamak, kuru ciltli insanların saçlarmı daha ku- rütur ve yağlı ciltli insanlarım saç- | larımım «daha <sık.- sıkjaglaı;;nam. üü SEbeb olur. e Bunun için her gün saç yıkan - maz, Fakat her gün saç tuvaleti yapılmalıdır. SAÇLARI FIRÇALAMALI Kısa ve yumşak tüylü iki fırça ile saçlarınızı her gün fırçalayınız. Almdan yukarı doğru ve bütün saçlarınızım uzunluğunca onları fır. çalamak icab eder. SIK TARAK ' Başmızt seyrek ağızlı taraklarla | değil, sık ağızlı taraklarla tarayı- nız. Bu taraklar saçları biribirle - rinden tamamiyle ayırır. Sıkt ta. rar ve kafa derisine yakm damar- larm faaliyetine sebebiyet vererek saç köklerini kuvvetlendirir. Ayrı- | ca da saçlarm dibindeki kepekleri çıkararak saçları kepeklerden te- mizler, Saçınızı sık tarakla tararken tarağın uçlarmı derinizde hissedi- niz, “Tabil bu derileri sıyırmamak şartile.,, Saçlarmızı böyle taradıktan son. ra bir kere daha fırcalar, bir kere tarar ve pamuğa batırdığınız saç losyonu ile iki günde bir diplerini temizlersiniz, SAÇLARI NASIL YIKAMALI? Saçları pek sık değil, ayda bir kere yıkayınız, Ve saçınızı yıka- madan bir iki saat evvel aşağıda reçetesini verdiğimiz pomadi saç « larınıza sürünüz. Eğer saçlarınız sarıysa: Erimiş sığır iliği 380 gram Erimiş dana yağı 50 & Vanilya 1 $ Fındık yağı * » Bunları bir kabın içine koyunuz. Bu kabı bir başka kaba oturtunuz ve ikinci kabin içine su koyarak a- teşe koyunuz ve yarım saat kay- natmız, Bir değnekle - yarım sant karıştırdıktan sonra bir küseye koyunuz, Kara saçlar için: Sığır iliği 30 gram Tatlı bademyağı 30 », Fmdık yağı 80 » Bunları da yine ötekini yaptığı. nız gibi st İçine oturtarak ısrtıp karıştırmız ve iyice eriyince ka- pağı sıkı bir şişeye koyunuz, Bundan sonra saçınızı bizim yerli fakat en iyi cins beyaz sa « bunlarımızla yıkaymız. Sonra da bol bol su dökünüz ki sabun kal- maymcaya kadar uğraşmız. Saçlar böyle yıkanır, Eğer saçlarımız dökülüyorsa: Eğer saçlarınız dökülüyorsa bir doktora müracaat etmenizi tavsiya ederiz. Çünkü her baş için ayrı bir tedavi usulü vardır, Fakat umumiyet itibarile aşağı- da verdiğimiz reçeteyi kullananlar da iyi netice almışlardır: 2 gram kma kma hulâsası 8 gram tatlı bademyağı 24 gram sığır iliği 6 damla Bergamot esansı 20 damla Baume de Perou N Bunları da bir kaba koyup Ben. maride kaynatıp eritiniz, İlk bir hafta her gece başmıza sürünüz. ÖOndan sonra iki gecede bir sürü - nüz, SAÇLARINIZ AĞARIYOR MU? Eğer saçlarmız Üzüntü ve has « talık neticesinde vakitsiz olarak &- ğırmağa başladıysa ve siz de bun- | dan hoşlanmıyorsanız başlangıçta pek âlâ bunun önünae geçilebilir. Şu reçeteyi bir tecrübe ediniz: 60 gram kırmızı şarab 1 gram sülfat dö fer. Bunları bir dakika kaynatmız. Bir şişeye koyunuz ve haftada iki kere yatmadan evvel saçlarınızı bununla ıslatmız,. Ve hemen kuru. nunuz, SAÇLARINIZIN UCU ÇATALLANMIŞSA Saçlarmızım ucuna bakmız. Tel- lerin içinde uçları iki, hattâ ÜÇ Çüm tallrlar varsa saçlarınız hastalan « mıştır, İhmal etmeğe gelmez. Bir makas alınız ve herbir telin ucunu bir iki santimetre kadar kesiniz. — Ev kadınlarına bazı nasihatlar 1 — Çoraplarmız çok dayansm istiyorsanız ayakkabınm içindeki kısımları, burunları ve ökçeleri çoran tıresıle tekrardan örünüz ve çorabm burnuna ve jartiyenizi taktığınız kısma keten dikiniz. 2 — Elbiselerinizi çıkarımnca on- ları muhakkak bir tahta askılığa geçiriniz ve balkona asmız. Rutu. bet onun buruşuklarmı açacak ve sizi tekrar ütülemek külfetinden kurtaracaktır. 3 — Eğer iskarpinleriniz çok dayansın istiyorsanız onları tami ayağınıza uygun almız, ne küçük olsun, ne de büyük, Çünkü çabuk det'orme olarak iki yüzlü olurlar. Islak havada giyerseniz ateşten uzak bir yerde kurumasına itina ediniz ve eğer mümkünse iki gün Üstüste aynı iskarpini giymeyiniz. 4 — Kömürünüz dayansm isti- yorsanız onu sobaya atmadan ev- | vel üstüne tuzlu su dökünüz, Mut. faktaki ocaklarda da kömür yakı- yorsanız aynı şekilde hareket edi. — Ne olur bize bir tango çal! — Fransız karikatürü —