16 Mart 1940 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı e K —AM T TU Fi T T LT Ş L Fl T Ş CÜU S 5 BK A 4 v dt *ı Amerikalı yeni bir kuçuk artist Bob Vatsonun üç pozu... İami etra"mımda Şirley Tamnpl de- recesinde reklâm yapılmış, sevdiği oyunlar, köneğirin iİsmi, kostüm. lörinin rengi velhasıl hayatma da- ir bin türlü lüzumsuz teferrüet reklâm için ilân edilmemiş olması- nâ rağmen göhreti Holivutta çok- tan malüm büyük bir küçük sine, ma yıldızı son zamanlarda çevri- len bir filmle şöhretini Amerika dışma kadar duyurmuştur,. Sekiz yaşmda olan bu artist Bob Vatson isminde bir erkek çocuktur, Resimlerine bakmca onu ' belki siz de tanıyacaksmız, çünkü şimdive kadar yirmi iki filmde u- fak tefek roller almıştır. .h'.mpa gazeteleri bu çocuğun istidadını yaza yaza — bittremiyor- lar. — * Bir müddet Fransada film çe- virdikten sonra geçen şubatta Â- merikaya 'gitmiş olan “beynelmi- lel,, aktör, rejisör ve senaryo mu: harriri Erik fon $Strohaym Holi - vudda “ben bir maceraperest ka- dındım,, isimli filmle bir kampo- zisyon rolü almıştır. Filmin baş- kadın artisti Vera Zorinadır. Al- man kömpozisyon artisti Peter Lo- run da bu filmde mühim rolü var- dır. sırjıyin SAK ARY A şinmasindimım (’IDDFN GÖRÜLECEK Fİ'.VKALADE BİR FROGRAM İstanbulda ilk “defa KARTAL Herkesin görmek istiyeceği heyecanlı, meraklı bir film % JAMES BUSH . HELEN pençesinde | ve mevsimin zalfleri MERCAN 2 büyük Fransız yıldızı JEAN GABİN MİCHELE MORGAN ©&> BUGÜN Su M E R Sinemasında <A * KU İ | DA ANARIDAKAKİAAIR AD ! ml!llFIHlfIHH EN GÜZEL DEKORLAR ARASINDA ve EN MÜKEMMEL MUSİ- 5 KİMİZİN TERENNÜMATI ALTINDA ÇEVRİLEN : Yşn Senenin en büyük türkçe sözlü ve İspanyolca şarkılı filmi, Başroller- de: Sevimli, şirin ve güzel İspanyol yıldızı nin okuduğu rühnevaz ispanyolca şarkılar cana can katmaktadır. Son günlerden Istifade ederek görmek fırsatmı kaçırmaymırz. Bugün saat 1 ve 9.80 da tenzilâtlı matineler. BUĞÜN SARA Y çikminl Günden güne artan bir muvaffakiyetle dmm eden | AŞKIN SESİ Şarkılı ve müzikli sinema harikasını gidip gürünüz, Başrollerde: BİLLÜR SESLİ, GÜZEL ve ŞAKRAK YILDIZ JEANETTE Mac DONALD ve LEW AYRES ve dünyanımn en büyük SENFONİK ÖRKESTRASI İlâveten! FOKS JURNAL en son dünya ve harp hayadisleri. 12 ve 2 de tenzilâtlı halk matineleri Bugzün sazt G T KA ADASI | Greta Garbo harp- ten korkuyor Ailesini İsveçten Ameri- kaya getirtti Holivuttan haber verildiğine göre- Grata Garbo, doğduğu mem- leketin de harbe girmesi ihtima, inden korkarak, bütün ailesi ef- radını İsveçten Amerikaya getirt- miş ve Holivut civarımnda bir vil- lâya yerleştirmiştir. Gratanm pek yalımda Amerikan tabiiyetine ka, bul edileceği de söyleniyor. Diğer taraftan, malüm olduğu üzere, şimdiye kadar “İlâhi kadm!” m en büyük emeli biraz kilo al- maktı. Bu gaye uğrunda rejim yapmış, istirahat kürleri takip et- miş, fakat her çareye başvurduğu halde esaslı bir netice daha doğru- su birkaç kilo alamamıştı. Halbuki son eseri olan “Ninoçka” filmini çevirdiği sirada sekiz kilo birden almıştır. Simdi Grata Garbo, ha, yatmda ilk defa olarak zayıflama rc_]ımî takıp etmektedir, Küçük sinema haberleri ee a —— e — — ee —| * İtalyan bestekârı Puçini meş- r “La Toska,, opsrasının mev- zuunu Fransız dram — muharriri Viktoriyen Sardunun bir eserin- den almıştı. Fransız rejisörü Jan Renuar da aynt mevzuu İtalyada filme almaktadır. Bu filmde Tos- ka rolünü Fransız yıldızı Viviyan Romans yapıyor. * Sessiz sinemanın — en meşhur yıldızlarından biri olan bir zaman: lar Con Cilbertle beraber — “Şen dul,, filminde başrolü temsil eden Amerikalı artist — Mey Murey (Hae Mürray) şimdi ellisini aş - kındır, çoktandır film de çevirmi- yor, Sinemadan çekildiği — zaman üç milyon doları vardı. Fakat bu servet Borsa oyunlarında erimiş ve ÂAmerikan gazetelerinde okun- duğuna göre ihtiyar ve sabık yıl- dız geçenlerde bir ümümi. — bahçe sıralarında birinde — sabahlarken polis tarafından görülerek karako- la götürülmüştür. Düşmez — kalk- *Güzel — sesli Amerikalı — Jön Prömiye 'Nelson Eddi — mensup Bulunduğu M.G.M. şirketile mu- Kavelesini uzunca bir müddet için yenilemiştir. * Meksikalı yıldız Dolores del Riyonun mücevherleri çok kıymet lidir. Bunlar arasında idam edilen Meksika kralr Maksimiliyenin ka- rısı kraliçe Şarlotun — kullandığı bir çift küpe ile bir broş muazzam birer Setvet değerindedirler. Yıl- dız bunları geçenlerde “muhtelif devirlerde Meksika sanati,, ismile , bir sergisaçan Losancelos müzesi- ne teşhir için emaneten. vermiştir. * Şöhretini borçlu olduğu koca- sı İrving Talber öldüğü — zaman , teselli bulmıyacağını,, sinemadan çekileceğini söyliyen Norma Şirer teselli bulmuştur. Pek — yakında * 3oldero” Tilminin baş aktörü Corç Raft ile-evleneceği haber veriliyor. Holivutun “Jülyet;leri ne kadar. vefasız oluyorlar değil mi? * Bu harbin ilk altı ayı zarfin” da Almanyada otuz- bir ;film çey- rilmesine muka'bil Fransada 'ancak yedi film çevrilebilmiştir. siz gazeteleri bunu yazarak Fran- sada sinemanın — canlandırılması lüzumunu tebarüz ettiriyorlar. * |Fransada, İtalyan. — mareşalı Balbo tarafındatı yazılmış bir" se- naryonun filme alınması mevzu- hbahs olduğu haber veriliyor. a İN ill[lillıtllıi"lI"llllllllllfllîıh'.lhlIWIMWMMHHIHNMMIWW"IİİIMIWIWMMIMMWNM KMN I SUĞGUN TAK.SIM sınemasında POLTAVA MUHAREGESİ (DELİ PETRO'nun SONU) TÜRKÇE sOzLU a ![u.ızıam mevdaz muharebeleri - Eıı dehşetli Jmlı çarpı I ı E 'Bu[ünkll sökmalâr: 11 :80-2-4,90-6,40 ve © a.( TTT KNT HK-BĞ!—MPNH— ” Fran:: FFÇ WVWWTW TTTT uu Altın Aslanın Peşınde dırıp baktığı zaman, kuyunun ağ. zını minare gibi yüksekte kaldı - ğını gördü, Şimdi, kuyunun tamamile sonu. na gelmiş sayılabilirdi. Burada ge Tarzan anlıyamamış gibiydi: — İyi ya işte, dedi. Madem ateş püskürmüyor, yanına yaklaşabili - TİZ. Öteki yine güldü: — Evet, ama, dedi. O zaman aslanı bulamayız. Çünkü, ancak ku yu atoş püskürmelidir ki aslan dı. şarı çıksın, Ânladın mı şimdi? Tarzan anlamıştı. Anlamıştı a - ma, beklemek de işine gelmiyordu. — Hayır! dedi, Ben gidiyorum. Tarzan, yanardağ kuyusunun a- teş püskürmesini beklemedi, arka- daşlarının tavsiyesine — aldırmadır. Biliyordu: Yanardağ püskür . meye başlarsa onun içindeki ma- garalata saklanmış olan alltın. as- lan dışarı çıkacak ve o zaman hay vanı yakalamak mümkün olacak- tı. Fakat, yanardağ denen ve as. lında bir kuyudan ibaret olan bu garip şeyin ne zaman püsküre - ceğini kim tayin edebilirdi; bek - lemek lâzımdı. Ne kadar? Belki günlerce, belki haftalarca, belki de aylarca. Halbuki Tarzanın bekle- mek, en sevmediği şeydi. Tez gö - nüllü delikanlı, aklına bir şey koy du mu, onu derhal yapmak is - terdi. Yalnız, Tarzan için, bır tehli - lke vardı: Yanardağ kapısı; ya o içine gir- diği zaman ateş püsküdmeye baş- larsa? Arkadaşları bu tehlikeyi hatır - lattılar ve: — Bizim, aslanın dışarı çıkma. sını bekleyişimiz de asıl bunun i- çin, dediler. Fakat Tarzan korku nedir bil - mez bir adamdı. O, korku ile kar- şı karşıya gelse cesaretini kay betmezdi. Değil ki, tehlikeli vazi - yeti hatırlattıkları zaman kara - rından vazgeçecek! — Vazgeçer mi hiç! Onlara: — Hayır, ben gidiyorum, dedi ve yola çıktı. . * * Yanardağ kuyusunu bulmakta zorluk çekmedi. Esasen bu kuyu - nun nerede olduğunu arkadaşları kendisine tarif etmişlerdi. Tarzan yanardağ kuyusunu, yani altın as. lanın yuvasını eliyle koymuş gi- bi buldu: Burası, ormanın yanındaki te . penin bir yamacında, uçurum - gi- bi açılan bir yerdi. Tarzan, uçu - rumun başında bir müddet dur - du ve baktı: Aşağı inmek zor - olmıyacaktı: Zira, kayalat adeta bir mardiven teşkil ediyordu. “Tarzan © çevik adımlarile kayalar üzerinde — seke seke inmeye başladı. Fakat indik. ! çe kayalar arasındaki, geçidin da- raldığını ve etrafın karanlıklaştı - gını farkediyordu. Bir aralık başını yukarıya kal- çit birdenbire darlaşmış, adeta bir minare ağzı haline gelmişti. Tarzan içeri girdi. Etraf karanlıktı. Yalnız, ta iler de hafif bir ışık görülüyordu. Her halde, kayaların arasındaki bir çatlaktan buraya bir ışık süzülü . yordu. Tarzan, karanlıkta, o ışı- ga doğru yürümeğe başladı. Ayak. larr bazan hoşluğa basıyor, elle- rile yanındaki kayalara tutuna - rak ilerliyordu. Gittikçe karşıdaki ışıklı nokta yaklasıyor ve aydınlık genişliyor - du. Tarzan, ikt üç adiım sonra, kendisini oldukça aydınlık ve ge - niş bir mağara içinde buldu ve... .. Karşısında bir. adam duru- yordu! Tarzan şimdiye kadar geçirdi - ği maceraların belki hiç birinde bu kadar şaşırmamıştı. Bu, ihtiyar bir adamdı. Çene - sinde sivri bir sakal'ı vardı. Başı kabaktı, Yarı çıplak bir haldeydi Tarzanı görünce ona doğru bir iki adım attı ve: —— Ne istiyorsun?. diye- sordu. . Tarzan bü adâmın, pek korku- lü bir kimse olmadığını anlamış - tı. Onunla ne kadar samimi ko - nuşursa o kadar iyi olacağını dü- şünüyordu. — Ben Tarzanım, dedi ve ora. ya niçin geldiğini, altın aslanı or. manlarda nasıl aradığını ve sır - rını çözmeğe ne kadar azmettiğini birer birer anlattı. İhtiyar adam da, evvelâ bir hay dut zannettiği Tarzanın, zararsız bir delikanlı olduğunu görmüştü. Ona, bir baba şefkatile gülümsi. - yerek! —- Anlatayım, oğlum, dedi. AL tın aslanın bütün Sırrı, insanları anlayan bir hayvan olmasıdir. Fa- kat, ne yazık ki insanlar hayvan- ları anlayamazlar ve hele benim altın aslanı hiç anlayamıyorlar. Tarzatı adamın sözünü kezerek: — Aslan sizin mi? diye sordu. — Benim ya. Onu bu mağarada ben büyüttüm. O benim adeta oğr lümdur, Ben buradan hiç dışarı çıkmam ve,; her yiyeceğimi av hay vanlarını hep o getirir. Tarzan hayret içinde kalmıştı. İhtiyar adam gülümsedi: — İşte böyle oğlum, dedi. Al - tin aslanını sırrını şimdi 'öğren - miş bulunuyorsun. Fakat maalesef sana aslanımı veremiyeceğim. Tarzan: — Zaten benim istediğim bu hayvyanın sırrını öğrenmekti. Zirâ ben bütün macsralara sadece zevk için atılmışımdır. Hiç bir menfa - Sincab tavşana anlatır MA —- Ben yuvamı © kadaf ıaf bir ağaç Üzerine yap gün aşağı bakarken el Mı meyvayı düşürdüm. Alm ıt yert ! düitü' y şağı indim, Ben zaman meyva başıma Bay öküz pazarda yumurta satiyordu. Bâ) na geldi: — Bana, dedi, on W tayla 'mr tavuk ver- Ç — Yumurtalar tar* diye sordu. ” O zaman bayan inek! çıı"' — Nasıl olursa, dedi'af; değilim, benimle alay Çf' larm kafasma a y yumurta olursa dahâ iyi KUYRUKLU: YE” O — |. ıv'f * Buldog yavrusu bir : gt rasgeldi. Lâf arasşınd3 ydv 5 | — Sana kuyı'ııkı'lı e' lâkap takmiışlar, dedi. | den? | Köpek, farenin bun'f.,.f’ | sanmıştı. Halbuki Miki y ! alayla ve biraz da — Neden olacak! gedi sinema “yıldızı" yımt ye” var! / ıl Mart bilmet” yacağın bir yerde 'ze soruyoruz. Bü, el“f Alp Tekin, arkada$ifi M w Seni | "“WS'/ de gördüm, bil yapacağımz bılmcc # İ — Seni - içinde görü fgf sordü. H 'j bulunmayacagm. Arkadaşı bılun“î"îu Di ayrıldı. saNf gg NARDRAAAMRAAAACARANADAAARACANDLIAAĞNDCOKARGRIDKKIRAAMANDAGAANAACANM S GNSNDK AA Milyonlar harcanarak yeniden kurülan tarıhı şelef sahnelerle filme alınan BÜYÜK BİR AŞK ve KAHRAMANLIK DESTA"' SERSERILER KRALİ KOLMAN mwı y SA NES DEE'BASİL BATHBONE ve 10.000 FİGÜRANgef | İçerisinde muazzam

Bu sayıdan diğer sayfalar: