Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
âeri - —e aKK Yazan: OTERO. İlk şarkımı söyleyip oyunumu BU ĞiR p YS g-w“ııi_ ,.q. Ka LZ1 | Tercüme eden: V. ©. İ tamamladıktan - sonra bir taraftan bir alkış koptu, bir taraftan bir ıslık... Şaşırmıştım. O zamana kadar, hakikaten, ı — kazın içeri hırsızlık maksadile gir - — diğini szannediyordum. Halbuki, odaya girer girmez, : kocamı perişaz bir halde karşım- da buldum. Kızı onun önünde tokatlamıya başlıyarak: — Söyle kaltak! diye haykır - - dım. Ne işin var senin burada?.. Kız çığlık atarak bağıra bağıra — ağlıyor, kocam onu elimden kur- tarmağa çalışryordu. Nihayet gürültüyü duyan otel — halkı bizim daireya koştu. Bu a - rada garsonlar kızı elimden kur - tardılar. Mettdotel: — Kızın ne kabahati var, di - j yordu. Kabahat kocanızın- İ j k | Hakikaten kabahat kocamındı. Guglielmo kendini müdafaa ede « miyecek vaziyetteydi. Çünkü suç Üstünde yakala : Bununla beraber, beni teskin edeceğini ve yola getireceğini sanıyordu. Fa - kat artık kâfi idi. Daha fazla ta- hammül edemezdim. Zira, Monte Karloya geldiğimiz gündenberi beni ihmale başlamıştı. Hattâ, et- rafımda dönüp dolaşan erkeklere ehemmiyet vermiyor, bilâkis beni başmdan saymak için onları teş - vik eder gibi görünüyordu. Karar vermiştim: * Artık biran bile Guglielmo ile yaşıyamazdım,. _ Fakat ne yapacaktım? Tanıma- dığım, hattâ lisanını bile pek az bildiğzim bir memlekette yapayal- nız kalmıştım. Fikir — danışacak, yardım ıstıyeoek bır tek tanıdığım yoktu: Bunu düşünürken aklıma Mar- silyadaki madam Lermina geldi ve ertesi sabah doğruca Marsilyaya hareket etmiştim. Marsilyada madam Lermina be ni büyük bir hararetle karşıladı. Kendisine bütün başımdan geçen- leri anlattım. Kadıncağız bana ti- yatrolarda bir iş bulmayı vaadet- H. Fakat evvelâ fransızcamı ilert- letmek ve fransızca şarkı söylemek lâzımdı. Bunun için, diğer bir çok talebelerile beraber, bana da ders vermeye başladı. Bu müddet zarfında — madam mıştım. Bu kadın ispanyolca da biliyordu. Bunun için — daha iyi anlaşıyorduk. Bir gün bu kadım bana Auğusto Herero isminde bir İspanyol genci- ni tanıttı- Daha ilk görüşmemizde Auğusto ile derhal dost olduk ve ayrılırken: — Ara sıra sizi davet etsem be- nimle gelir misiniz? diye sordu. — Maalmemnuniyel dedim. Akgsamları beraber — çıkıyor ve ekseriya “"Ecnebiler mahfili,, deni- len klübe gidiyorduk . Bü esnada madam Lerminadan aldığım dersler de bitmişti. Kadın vaadini tuttu ve beni aldı Marsil- Yyadaki Kristalpalas — tiyatrosuna “götürdü. Barselonadaki Kristalpalastan sonra Marsilyanın Kristalpalasına gelmiştim ve arada geçen o maçerar İr hayatı âdeta unutmuş gibiydim. Vazife alıp kendimi tekrar sahne- de bulduğum dakika — hayatımın en mesut anlarından birini yaşa- dım. Şarkı söylemek, — raksetmek ve alkış toplamak benim için &- deta bir sarhoşluktu — ve hayatta beni bundan başka mestedecek bir şey yoktu. Kristalpalas'a “Ecnebiler mahfi- li,nin müdavimleri sık sık — geli- .yordu. Ekseri akşam Augusto da beni alkışlıyanlar arasında — bulü- nuyordu. Oyundan sonra beraber çıkryor, “Ecnebiler mahfili,,ne gi- diyorduk Tiyatrodan — başka, orada da herkesin hayran bakışları ile karşı- laşıyordum ve birçok kimseler a-. rasında münakaşa ve kıskançlık mevzuu olmuştum. Etrafımda dönenler arasında sa- rışın bir genç vardı. Marsilyanın en zengin ailelerinden birinin oğlu olan bu gencin güzel bir — metresi vardı. Felicia ismindeki bu kadın beni kendine rakip hissediyor ve ne zaman karşılaşsak dikdik bakı- yordu. Halbuki dostunun — bütün teşebbüslerini reddetmiştim ve ka- dını kıskandıracak hiçbir şey yap- mamıştım, Esasen, henüz — yalnız esmer İspanyol gençlerinden hoşla- niyordum ve sarışınlar beni hiç a- lâkadar etmiyordu. Bir akşam Kristalpalasta gene oyunlarımdan birine — çıkmıştım- Tiyatro, her gece — olduğu gibi o gece de hıncahınç kalabalıktı. İlkk şarkımr söyleyip oyunumu tamamladıktan sonra bir taraftan bir alkış koptu, bir taraftan bir relık... - Şaşırmıştım. Sahnede ıslığa tu- tulduğumu hiç hatırlamıyordum. O akşam da böyle bir tahkire uğrı- yacağım aklımdan bile geçmemişti ve buna bir sebeb göremiyordum, Esasen, bir tarafın — alkışladığına göre, oyunumda bir muvaffakiyet- sizlik mevzuubahs olamazdı.. Bununla beraber, — şaşkınlıkla sahneden içeri kaçtım — ve ikinci numara için sahneye çıkmıyacağı" mar tiyatro rejisörüne söyledim- çok severdi ve madam — Lermina vasıtasile tanıdıktan sonra da ti- yatroya beni o almıştı. O da neden dolayı ıslığa tutul- duğumu bir türlü anlayamıyordu. Fakat: — Aldırma kızım, bunda bir ka- sit var, diyordu. Sen, hiç ehemmi- yet verme ve çık, ikinci numaranı yap... Görüyorsun ya, alkışlıyanlar da var. Düşmanlarınım ıslıkları hayranlarının alkışları — arasında duyulmaz bile. Hakikaten, bilhassa — en güzel İspanyal rakıslarından ibaret olan ikinci numaramın soönunda ilkin- den daha büyük bir alkış tufanı koptu. Fakat düşman taraf da - liklarını arttırmıştı. Perde, sanki ölümün üzerine ka- panıyordu. Bitkin bir halde içeri *Devamr var) ELFİLLER DİYARINIDA B0 'kürsüye gelen nafla Ebedi Şefin hatırası Bursada ziyaret yıldö- nümünde merasim yapıldı Bursa, 8 — (Bususi) — Atatürklün Bursayı sön ziyaretlerinin yıldönümtü olan evvelki gün bu ziyaretin kıymetli hatırasımt anmak için — şehrimizde gauhtelif toplantılar yapılmıştır. Cumhuriyet meydanında nin tertip ettiği ve 10 binlerce halkım iştirakile yapılmış olan - toplantıda fen memürü Turgğut, Atâtürkün Bursayı son defa ziyaretleri dakikasımda Ebedi Şefin ayak bastıkları yere bakmakla merü- Bime başlanacağını hbildirmiş ve bir anda bütün başlar o noktaya çevril- miştir. Derin bir buşu içinde Atanm aziz hatmrası anılmış ve istiklâl mar- gi çalmmıştır. Bunu takiben kürsüye gelen vilâyet Parti reisi Nurettin ölünün aziz hatı. rasını yaşatan çok heyecanlı bir hita- bede bulunmuştur. İzmirde şiddetli yağmurlar Heyelân mıntakasında büyük zararlardan korkuluyor İzmir, 8 — Dün sabâhtanberi yağ- murlu geçen hava bir iki defa şlddet- H sağanaklar halini almış — ve bazı yerlerde seller husule — gelmiştir. Bü yağmurun Sinekli heyelân mımntaka- sıdda Zarar vermesinden korküluüyor. Belediye dün heyelân mmntakasmda 100 den fazla amele ile büyük bir fa- aliyet sarfetmiş ve fazla su sızan yer lere borular ve künkler koyarak Bü- yün akmasmı temine çalışmıştır. Ş. Karahisar $ — İki gün — evvel şiddetli fırtma yüzünden — karla ka- panmış olan Giren geçidinin açılma- Bına çaunlmktadn' 'Macar arlisi akmı Bu sabah da 16 kadın artist geldi Genç ve güzel Macar kadın ar. tistlerinin akını devam ediyor. Bu sabahki konvansiyonelle de on altı kişilik bir kafile gel. miştir. Ekserisi ingilizce ve al. Mmancayı ana dili gibi konuşan Macar artistleri buraya gelme. den evvel bir müddet Bulgaria . tanda — kaldıklarımı, İstanbulda daha ziyaldle transit vaziyetinde bulunduklarmı, umdukları gibi a. lâka ile karşılanmazlarsa burada on günden fazla durmıyarak Mı. sıra gideceklerini, gerek Macaris. tan, gerek Bulgaristanda hâlâ . çok şiddetli soğuklar hüküm sür. düğünü söylemişlerdir. bunlar gibi şark turnesine hazır. lanmakta olduklarımndan yakm. ida gelmeleri bekleniyor. Macaristandaki artistlerin rısına yakm kısmı yahudidir. Ya. hudilerin yolculuğu yasak edilme. si bunların memleket dışına çık. malarına imkân bırakmadığından sadece hakikt Macar ırkından ©. lan artistler gelebilmektedir. Bu sebeple, yüzlerce artist seyyaha. te çıkmasına Trağmen Macaris - tanda artist bolluğu devam et . mektedir. __ Giresun tacirlerinin toplantısı Giresun, 2 (AA.) — Dün — vall Muhtar Akmanın başkanlığında Gire- sun ticaret odası galonunda — iİhracat tacirleri bir toplantı — yapmışlar bu toplantıda Ucari! ve iktisadi işlerimi. zin bugünkü icapları hakkında müza- kerelerde bulunarak kararlar almış- halkeyi- | — ——— - K ea ı ıaeaıaam.akı. —U7“ —— Bu sabah dört saat Londrada yaşadık | İstanbulda senelerdenberi görülmiyen çok - kesif bir sis denizde tamamen ve karada kısmen münakalâtı durdurdu Karşıda ve Boğazda otu- ranlar gelemediği için bu sabah istanbul tenhalaşmıştı Dün gece sabaha doöğrü İııtnnbulu senelerdenberi görülmemiş derecede kesif bir sis kaplamış-ve deniz nakli- yatını tamamile İnkıtaa uğratmıştır. Saat altıda başlıyan sis, İçarada bile Baat yediye doğru beş on adım İlerisi görünemiyecek- kadar kesafet peyda etmiş, şehrimiz ÂAdeta Londraya dön- müş, tramvay, otobüs, — otomobil ve diğer bütün nakil vasıtâları sclerleri müşkülâta maruz kalarak, intizamını Bunlar, hır kawı. ıı;dııı vernld- mek için çok yavaş sevlcediliyor, fe- nerlerini yakıyorlar, sık 'ıılş'._l;ılakson- larımt çalıyorlardı. . vetâ Bis tren seförlerine de tesir etmiş ilk banliyö trenleri rötarla- ıetcr yü- pabilmişlerdir. —< | Sis karada saat sekizde k:ııınıı dâr gılarak hafiflemiş, fakat liman, bo- gazliçi ve Marmarada bütün kesafdti- l gözgözü göremiyecek halde sabah saat altı buçuktan — ona kadar devam etmiştir. Saat ondan sonra sis ilk ke. Saletini kaybetmekle beraber — gene bir kaç metre ilerisini göstermiyecek vaziyetini muhafaza ederek Baat öne bire kadar vapur şeferlerine — imkân bırakmamıştır. ? Bü yüzden Denizyolları ö,20 de yaptı- lan İlk Kadıköy seferinden sonra nakli yatı tamamile kesmiştir. Şirketihayriyenin 6,55 de köprüden . çinden geciktiği anlaşılmıştır. Boğaziçine kalkan vapuru Kabataşa kadar gidebilmiş, Boğazdan küprüye hareket: eden-ilkk vapur.:da Bebaktle. . rken' binlerte halkr süratle” “hakliçir” ÇT ııınhtwtha.tlmblrkıgnpurhlrdın mmııtır | Anadolü yakâasında. vâ Bogaıiçinde oturan memurlar sis dolayısile yola çıkamadıklarından bü sabah devairde 've hattâ ticarethanelerde bir tehnha. lık göze çarpıyordu. i Anadoludan trenle gelenler, Toros ekspresine binecek transit Avrupa, yol cuları, binlerce halk saatlerce vapür iskelelerinde sisin açılmâsıni — bekle- mişlerdir. Beş saat süren sisin zarar- ları yalnız bu kadarla dâ kalmamış, liman dahilinde ticari eşyaya ait tah- mil ve tahliye işlerini de müvakkâten durdurmuştur. Bu işlere ancak Saat önbirden sönra başlanabilmiştir. Ankaradan gelen posta, evrak ve mektupları vaktinde yerlerine yetiş- firmek için sise rağmen saat dokuz. y da Haydarpaşadan kalkan posta mo- törü denizde dolaşa dolaşa bin müş- külâtla yoluna devam edebilmiştir. Bu motörün her zaman 20 dakika. da yaptığı Haydarpaşa - Köprü seferi Hu vaziyetten dolayı 45 dakika sür. müş, motörün Kızkülesine çarpmasma az kalmış, mütemadiyen düdük çala- rak Önünde bulunan bir yolcu — mö- törile birlikte gayet yavaş yoluna de- vam ederek köprüye gelebilmiştir. Bin yüzünden bir kaza olup olma- dıği hakkmda henüz imanda malü. maât yoöktür. Büğün Karadeniz — ve Akdenizden zelmesi beklenen vapurlarm, sls yü- Baat öon bire doğru yakın sahiller “weforlerine baqınnımş, iakelelerde biri. yapılamamıştır. mww kan gemilere bulundukları yerlerde duuınniglnımlrm Buıhımhuhıvımıınbırmt derecesi 14 © kadar yükselmiştir. Hü valodos ve durgun olarak devam öt- mektedir. Küçük Şehir - Haberleri * Sirkeci tramvay duürağı yanında. ki binalarım istimlâk: — muameleleri bitmiş ve binalara kâğıtlar yapıştırıl- mak Büretile bu muamele sahiplerine Ihhırödnmlıüt-mm Daha bir çok Macar artistleri | 'h&ıhıltmlumdım'ı- oe sabaha Karşı yapılan bir teftiş ne- mm,mmm nınııüoı'ıedumlı.h!tmk “fırmlara nnhtıu:lmkıınm'dındolm ceza verilmiştir. 'B&odıvıtdlmıvhlmmn— soy, dün bahçeler ve temizlik müdür. lerile beraber Ayaspaşaya — giderek yapılacak bahçe yerini, Dolmabahçe- deki yol inşaatını tetkik etmiştir. * Yeni petrol Limited Şirketi tara- fmdan Romanyaya sipariş edilen ilk parti petrol şehrimize gelmiştir. * Bükreşteki ticaret mümessilimiz | Nejat Sirel dün şehrimize gelmiş ve * Almanya ile Ankarada imzalan- miş olan 7,5 milyon liralık muvakkat ve gayrimuayyen müddetli Türk - Al- man ticaret anlaşmasmın karşılıklı mübadele krymetinin 22 milyon liraya çıkarılması için büzr teşebbüsler ya- pildiği haber verilmektedir. * Ankaraya gitmiş olan Denizyolla Tt umum müdürü İbrahim Kemal Bay- bora dün şehrimize dönmüştür. Mü- dür Ankarada İngiltereye sipariş e. dilecek 11 vapur meselesile de meşgul olmuştur. ; * İstanbulda bulunduğu —anlaşılan Buğazlıyan Sorgu hâkimi Emin Bal- taoğlunun âectlen İstanbul müddelü. mumiliğine müracaati lstenmoktedir. * Ziraat bankası müfettişlerinden Muhsin Baç ve Gazi lisesi başmua. vini Mehmet Celâlettin Ticaret vekâ. .lıt! teftiş heyeti kadrosundaki mün- * Yapağı ihracatımm — mürakabesi hâakkındaki yeni nizamname meriyete 'girmiştir. '* Profesör Massignon dün Ankara halkevinde büyük ve mümtaz bir ka- labalık huzurunda “Selçuki Türkle- rş:ın Bağdada duhulü,, mevıulî.ı kon- feranamı vermiştir. Konferansı üte- aktp Fransız büyük elçiliğinde büyük âlim şerefine bir çay ziyafeti — tertip edilmiştir. * Kız meslek muallim mekteplerin den mezun stajyerlerden dere — saati 28 den az olahlar, mü fen oktut. tukları 28 saati doldurüncaya kadar, geri kalan âaatlerde, ders zümrelerile alâkalı muallimlerle derse M mecbür tutulacaklardır. kayakçılarmdan bir kaffle Uludağa hâreket etmişlerdir. — * Açık bulunan Amasya belediye relsliğine azadan Hürrem Beşok Be- çümiştir. ——— * Tamirat dolayısilö Ayaspaşadan nakil vasıtalarının geçmeleri — pazar '|len çocuk gruplarmın cadd tlediyesinin yüzünü kıza AKŞAM posrâj Sahibi ve Neşrigat Mü h Hasan Rasim US b s__:ı_ga tstanbul Ankara € batema Ha 'qıııııımn Yıaiılerllelcionıı Idnı zıu rıııııııı—ııııııııııııı-' ı Aüşüüür Pat yelmiş | u. ..LzLx HF y ıî::: ( Yarllk #O A A a Çim BAN GA TU aREN AD DA A GA Basıldığı yeri VAKTT nnmâll ’ ” badda Doğru e Yüzümüz kızarıyor' h Son günlerde Şehrin muht) semtlerinde, bilhasaa Beyoğlü $ Ko Sirkeci gibi kalabalık caddeleriik , Düma dilenci bolluğu göze çarpmak'” Bu “bolluk” ö dereceyi h'lld'a11 dilenciler, bilhassa çocuklar i_ ; halinde — dolaşmaktadırlar. n vay beklerken, sinemadan ken etra.fmxzm yırtık go "“lıu kolsuz ceketli. her tarafla pislik ve murdarlık akan, 885' 4 sakat ve hastalıklı bir çocuk -ğ pu ile çevrildiğini, inceli, £&? »' muhtelif seslerden yoğurulmuş " tazallüm konseri içinde wuçların burnunuza kadar dâar dığını görürsünüz,. F Belediyenin kimsesiz ve —",v; p düşmüş çocukları toplayıp (4 , bir unsur haline getirmeği F edinen bir yurdü buîunduğun“ h. 4 liyoruz. Bir aralık bu yurduf #4 & nişletileceği haberleri de N7 | lerde görüldü; sonu ne oldü: ler yapılıyor, bilmiyoruz. ü Fakat, itiraf etmeliyiz ki, cemiyete doğmadan ölmüş, zardan hortlamış gibi sarı bt Üstü başı kirden kokan ve türlü haşerenin yuvası haline * mizde yarattiığı manzara bir cemiyetin, büyük bir şehîf dar çirkindir, diyorüz; Doğru deg;l Maarif Vekılı Tetkiklerine birkaç £? daha devam edecek Maarif Vekili Hasan Âli © cel dün de şehrimizdeki tetk rine devam etmiştir. Vekil J sabah Güzel Sanatlar Akad ni ziyaret ederek Akademinin tiyaçları etrafında malümlt mış ve öğleden sonra dürlüğünde müfettişi umun iştirakile yapılan toplantıya set etmiştir. Vekil bu âralık gazetecileri ğ ğ bul ederek İstanbulda yıptlğı kiklerin henüz bitmediğini, '_'. tibarla sordukları suallert kaç gün sonra bu tetkikat N lenince cevap vermeği dahâ vafık bulduğunu ıöylemişdf İkinci Ankara hatti — etüdleri başlıyo j Adapızan İle Arîfıye a lit daki hattan başİryar: Ha'"" y B Düzce, Bolu, Gerede ve ğâ ; 'ten geçip Filyos hattın metpaşa istasyonuna ulı:ıwlIı : Ne: retile yapılacak olan ; eter tanbul — Ânkara hımnn! işleri Nafra Vekâletince m saya çıkarılmıştır. DÖNELİM KÂ7 SI PGA - YILDIRI x”" BUNLARIN F qs;%an MA aa vaar &A: EFDEN B)iR PARS .rıf" ŞılAŞaıIŞ Dörer FLE HücÜri A RÜSİ HF KAR. YSTİMÜZE ÇUL HÜ YOR KA ÇAM « PORSA 3) l.nıvaçw : ıınım-ıııhıhıılumll“" Bu sabah iki tenek€ h 3* pida benzinci Todorosa ait st l ralı dükkândan bir otomobile * f e Mmmw O civar halkmı telâşa ö bastırılmıştır. AYAĞI RIRILDI — 4J de bir genç Sirkeci istasyon * da otomobil tamir ederken ıııııııııııııırıımıııııı::.ı-ııııı'l'L Ragıba aft siğortasız evinin katından yangın çıkmışsa söndürülmüştür.