13 Aralık 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

H A B E R — Akşam Postam BBRL zi Yü e$ | - ? ) bğy 28 ilkkümun 1916 k _îlk açan Gayyar oldu. _“vırmda oldukları için hlı işliyen rutubet ve h deden yorgunluk tesiri: | Sersemliğile nerela ol. k yavaş yavaş anla:* Üa akta olan Fransua- doğrulup oturmuştu. Rati tni Fransuazın yanın: | iş olduğundan biran bi. etme:lt h%îl)'uzu—ıde cenuhu çar- Ndemde epey yükselmiş- Vakit özleyi — geçmiş % Üzbaşı, Haymın nöcet Ni uyandırmamış ol- uYnmemnun. homur. Haym neredeydi? — Ora: ğm Uzaklaşmıştı? kaıktı ve endişe ile et- l'mşm ISSIZ VE SESSİZ" dişesi arttı. Fakat mı manasız buldu h! i bir sebeble biraz kî Olabilirdi. Fakat bu se. mîâdam sende! — nerede hi khi Uzun sürdü. Epey za- Gayyar biraz ötede bir hh:e beyazımtrak bir du- u Yuıiseldıgmı gördü. ha bir terediütten son- “ Yüz metre kadar ileride ka?anm arkasından çı. çS 'bırıvmıe sen diye hi- basıl olur? buna başlar İ ndan münasip bir fır- cWap verdi: b hay yüzbaşım. %nedan ı.ıyaxıı:lrrmaclm1ı aştın? SÜlümsedi: 89 nankör! * hğayayı dolaşarak Hay- h. Selince ağız sulandırı a ile karşılaştı. Çalı hkllmış bir ateşte iki Ordu. Nakleden: Fethi KANXDEŞ Haym izahat verdi: — büyük bir talil — tavşanları tüfeksiz, köpâksiz sadece elimi u- zatmakla yaaladım. —. Peki ama mutfağını bizim yanımızda kurmadın? — Neden — sizi uyandırayım? Ha aklıma gelmişken söyliyeyim: Sen uyurken düşündüm, tayyare- ye üçümüzün birden binmesi teh. likeli değil mi? — Pek değil. Tayyare ile bir rasıt ve 250 kilo bamhbha taşınıyor. Üçümüz birden binersek — siklet tayyareye iyi teksim edilmemiş o- lur ama afırlık fazla gelmez. Ma- amafih biraz rahatsız olmamız ta- bildir, çünkü üç kişi sıkışacağız. Neden sordun? ? — Hiç, öğrenmek için... Haydi Fransuazı, bu av eti — kokuüsile u. yandıralım. Yemek mükemmel ol- du doğrusu, tevazdu buü — seferlik birakarak ahçıbaşılık mahâretim le öğünebilirim, Yemeği yedikten sonra, — rahat stmek için, biraz tenhada — hazır- ladığım yuvamda beni bırakmanızı rica edeceğim. İstira. hate hak kazandım sanırım. ae aK Fransuaz, Gayyar — ve Haym, Hüköni ormanının cenup kena- rında, ağaçlardan tabil bir tünel- le saatlerdenberi — bekliyorlardı. Saat gece onbiri çoktan geçmiş ol- malıydı. Hepsi bunu biliyor, fa. kat kimse söylemeğe cesaret ede- miyordu. Bekleyişlerinin — bu so- nuncu saatinde — biribirlerine bir çelime bile söylememişlerdi. Haym birkaç saniyedenberi u- zaktan gelen bir motör — sesi dü- yar gibi oluyordu. Acaba aldanmamış mıydı? Kalbi şiddetle çarpıyordu. Âr- 'adaşlarına bir şey söylememeği tercih etmişti. Susmak ve beyhude yere onları ümitlendirmemek. lâ- umdı. Birden Fransuaz — heyecandan “oğuk çıkan bir sesle haykırdı: — Evet, geliyor. Demindenberi zses duyuyordum, fakat şimdi ar- tık emin oldum; tayyare geliyor. durtulduk. Gizlendikleri yerden — çıktılar. Sinirleri gerilmiş, kurtuluş sevin. cile tereddüt arasında kalmaktan mütevellit coşkun bir heyecanla sarsılmıştılar, neden (Devamı var) uyumağa | —i Hiç şüphe yok, bu kabile'erden kadın zülmüyle kovulmuş erkek- ler evvelâ bir yerde — toplanmış, yavaş yavaş ayrı ve sırf erke'der- den mürekllep bir kabile kurmuş ve ayni zamanda kurdukları yeni nazariyeyi yavaş — yavaş ve gizli gizli diğer kabile erkeklerine tel. kin etmiş'erdir. Bu telkinler hiç şüphesiz — bir çok erkekleri mu'telif — kabileler içinde ihtilâller çıkarmaya sevket- miş ve pek kanlı mücadele mey- dana gelmiştir. İlk kadınlarını kâmilen katle. dip kabilenin idaresini ve serveti- ni eline geçiren erkeklerin bu ye- ni ihtilâl ruhile büyük — zaferler ve ganimetler elde ettikleri mu- hakkaktır. Bu muvaffakiyetleri gören di. ğer kabileler de yavaş yavaş ih- tilâl çıkararak cemiyet şekillerini değiştirmişlerdir. Yani — bugün bütün dünyaya hâkim olan erkek, tabiatin kadın hâkimiyeti elinden ancak uzun ve kanlı harpler ve ihtilâllerle kurtu- labilmiştir. Ondan dolayıdır ki bugüne ka. dar dünyanın muhtelif kıtaların. da hâlâ kadın idaresi altında ya- şıyan kabilelerde erkeklerin kadı- na karşı en küçük isyanı için en büyük cezalar konmuştur. Bu ka- bilelerde erkeğin başını kaldırma. ması için bir kadın terörü, bir ka- dın tedhiş idaresi de zaruri değil- midir? Bundan dölayıdır ki, — meselâ, bizi kadın ormanına misafir eden şişko Cuhinin en küçük bir kapri- sine en küçük isyanı gösteren ko. calarından biri Cuhinin cellât ya- radılışlı oğlu tarafından oracıkta hemen öldürülüvermişti. Şüphe siz iş yalnız kadınlara kalsa dün- yada bugüne kadar kadın idaresi altında yaşıyan kabilelerden tek bir tane dahi kalmazdı. Fecaat şu radadır ki kadına karşı — isyana meydan vermiyen gene erkekler. dir! Kadın kendi cinsinin zayılflı- ğını kendisine bendetmiş olduğu Hindistanda dünyanın en eski insanları arasında erkeğin küşü en büyük ceza l9 karşılanır Yazan; L. Busech .45 yılını vahşiler arasında ıeg,irmlş hlr Alman :eırynhı k bir Isyanı erkeğin körü köcüne itaat — eden kuvvetile tetâlı ederek, gene erkek ler sayesinde erkekler — üzerinde hâkimiyetini devam ettirebilmek- tir. Kadının bu mahareti hakikaten kadının erkeğe üstünlüğünü gös- termez mi? Cuhi kendi ailesini teşkil eden bu 12 erkek arasında hâkimiyeti. nin mutlak olduğunu hiç şüphesiz pek güzel biliyordu. Belki de bizi yemek yerken eğlendirmek — için danseden biçare kocalarından - bi- rinin bir dakika içinde ölümüne sebeb olmakla bana da bu hâki- miyetin dehşetini göstermek isti- yordu. Filhakika Cuhinin bu hareketi altında belki de burada kadın ta. rafından bir erkeğin ölümü ne ka- dar basit bir keyfiyet — olduğunu hissettiren bir tehdit dahi vardı. Cuhinin gaddar yüzlü oğlu he- rifi haklayıp giderken son derece sakin, kaygısız bir haldeydi. Fakat şaşılacak olan bu değil, belki diğer erkeklerin oracıkta bi- tiriliveren bu cinayete asla müida. hale etmeyişleriydi. Acaba bu a: damlar da Cuhinin oğlunun bu hareketini tasvip mi — etmişlerdi? Yani, adamın Cuhiye hiddetle te- ' cavüz etmeye kalkışından dolayı ölümü hak ettiğini kabul mü edi- yorlardı? Yoksa korkularından mrı ses çı. | karmamışlardı? Bu ciheti tama: mile anlayamamış olduğum — için Cuhinin bir nevi cellâdı mesabe- sinde olduğu anlaşılan oğluna kar- şı gayet ihtiyatlı davranmaya ka. rar vermiştim. Esasen bu garip delikanlı beni orada gördüğü andan itibaren de yüzünü asmış, beni şiddetle kıs- kanmıştı. Belki o da adamcağızı sırf beni tedhiş etmek için öldü- rüvermişti. Her ne olursa olsun o gece ora- da uyanık ve tedbirli bulunmam lâzımgeliyordu. (Devamı var) 3 Başvekil dün tasarruf haftasını açtı Memleketi. iktisadi vaziyetini anlatan Refik Saydam sözlerini söyle bitirdi: “Büyük Türk milleti halinden ve istikbalinden emindir, , Ankara, 12 (A.A.) — Başve. kil Doktor Refik Saydam bugün saat 16 da halkevinde söylediği bir nutukla onuncu tasarruf ve yer!i malr haftasmı acmıstır. Bu münasebetle halkevinde yapılan toplantıda, — Vekiller, mebuslar, — vekâletler erkânı, matcbuat mümessilleri ve kala- balık bir davetli kütlesi hazır bulunmuştur. Merasime, Anka. ra kız lisesi talebeleri tarafım- dan sövlenen İstitlâl Marer ile başlanmış ve bunu takiben Baş vekil Doktor Refik Saydam haf- ğyı açış nutkunu irat eylemiş. Sık sık ve sürekli alkışlarla karşılanan bu nut'tu, Ankara kız lisesi telebelerinin temsille- ri takip eylemiştir. Başvekilin nutku Ankara, 13 — Başvekil Doktor Refik Saydam, dün —Halkevinde | irat ettiği nutukta ezcümle şunları söylemiştir: “— Aziz yurddaşlarım. Bugün, Onuncu Tasarruf ve Yerli Mallar Haftası başlıyor. Artık bugün, milli bayram günlerimiz arasında yer almış bulunmaktadır. Bize verdiği sevinç kadar, mânası da büyük olan bu haftaya girerken, he., pinizi hürmetle selâmlarım, Cumhuriyet devrinin geçen mesut Bsenelerine baktığımız zaman, bu bayramın mânasını anlamakta güçlük çekmeyiz. Milli İktısat mefhumunu Türk yurduna sokan, bu mefhumu Türk varlığında yerleştiren, Türk cemiyetini ve Türk fer- dini iktıisadt zibhniyetle çalış. mağa sevkeden, Türk devleti. ni her sahada olduğu gibi iktı- sadit sahada da İptidallikten kurtarıp programla — çalışan modern bir devlet haline ko. yan, Cumhuriyet rejimi, Cum. huriyet idaresi olmuştur..,, Başvekil, müteakiben yerli ma- la rağbeti ve iktisat — ve tasarruf mefhumunu anlattıktan sonra is- tihsalâtımıza geçmiş ve şöyle de. vam etmiştir: “— Her zaman tekrar edilmiştir ki, istihsalâtımız hem memle, ket pazarlarında ve hem de dış piyasalarda satılabilmek için kâli değildir. Hariçten mübayaa etmek merburiyetin. Eenıızl'ı.lâh ğ İ Sünün .â'lldıgı sokak ltogusu İ tesyik ve tamim et- ile Ve 17 birincikânun hz h yapılmak Üzere U“:î_îr sSokak koşusu ter- h?“ 10 da Kadıköyünde Iy[ aİiaıdn.'ııcl:a.n başlava- ln cavırma g'din q%de olacaktır. Neti. Müsabakaya her is. :“ lir. Ancak 15 birin- a akramma kadar l *Ya bızzat klübe ge. '!qv“ bemnnîve kadar Ğ,ş;lıî: verilecektir. A- İ yazılr zevatın kg.%nek Üzere 17.12.939 "*n Saat 930 da klü- © " fleri rica olunur. _**5' Semih Türkdoğan, K Wlay, Naili ' Moran, 'wîu’-başı Hüsamettin. 4 Yugoslavya ile Beyoğluspor Bugün karşılaşıyorlar Ankarada yaptığı —iki maçı da kazandıktan sonra 3 üncü karşılaş- masını Şesrimizde yapacak — olan Yugoslav takımını bugün Beyoğlu- sporun karşısında göreceğiz. 19409 olımpiyadı Helsinkide yapılacak 1940 olim- piyallarının Rus - Fin harbi dola- yısile suya düştüğü aşikârdır. Finlerin bu olimpiyat için hazır- ladıkları müuazzam slat, şimdi as- keri kuvvetere meyzi yapılmış bu- lunuyor. Her sahada tesirleri — gözüken harp, sporu da sersmiış olacak.. Kim bilir belki bu seneki Helsinki o- Himpiyadında da yeni yeni rekor- lar görecektir. Harp hepsine sekte vuürmüş bulunuyor. — Finlandiyalı sporcular Nevyork, (A.A.) — Finlandi- yalı meşhur koşucu Maeki muh- telif müsabakalara iştirak et- mek üzere, refakatinde Nurmi olduğfu halde Amerikada bulun. maktadır. Bir çok dünya rekorları tesis etmiş olan Finlandiyalı koşucu. lar taarrııza maruz kalmış mem- leketleri için geniş bir sempati tezahürüne de vesile teşkil et. Birçok kereler oyunlarını seyret- tiğimiz Yugoslavylar sürat ve nefes bakımından takımlarımıza faik bir manzara arzediyorlar. Ankarada yaptıkları iki — maçı da kazanmış olmaları, İstanbül karşılaşmalarına- karşı büyük bir alâka toplamıştır. Bugün, nisbeten — dinlenmiş bir Yugoslavlar valiyi ziyaret ettiler Bugün Beyoğlusporla — karşılaşa- cak olan Yugoslavya — futbolecuları, dün vilâyete gelerek vali ve beledi- ye reisi Lütfi Kırdarı — ziyaret et- mişler ve Belgrad belediye reisinin bir mektubunu takdim eylemişler- dir. Yugoslavyada iki federasyon birzleşti Yugoslavyada epey zaman. danberi Belgratla Zağrep fut- bol âlemi arasında küküm sür. mekte olan arlasmazlık berta- raf edi'miş olduğfundan, Hırvat federasyonu Yugoslavya anafe. derasyonuna avdet , etmeğe,ka. | rar vermiştir, | Ki vaziyette olan misafirin — Beyoğlu spor karşısında neticeyi kendi leh- lerine çevireceğini tahmin — eder- ken, Beyoğluspor takımının etnebi temaslarındaki muvallfakiyelini u- nutmuş değiliz. Bugünkü maç, cu- martesi ve pazar günkü — karşılaş- malar hakkında bize az çok bir fi- kir vereceği için de alfka ile beklen mektedir. Hafif yağışlı devamı eden hava boözmaz ve slat da çamur ol- mazsa bugün çok güzel bir maç sey- redeceğimiz muhakkaktır. Kaleci Zamora Gazete başmuharriri Bir kaç haftadır, gerek Mad- titte ve Katalonvada, rerek Va. lansiva ve Sevill»'da lik maçla. rına devam edilmektedir. İki senedenberi Fransada Sete takımının — kaleciliSini yapan meshur Zamsara memletetine avdet ederek bir snor gazetesi- nin başmuharrirliğini deruhte etmiştir. Hatırlardadır ki, — İspanyol harbinin başlangıcında Zamora. nm Öldüğü heber verilmiş ve 1936 Perlin konsresinde bir da- kikalık süküt ile hakkında bir saygı tezahürü de - tertip edil. Harbe rağmen Almanyada spor hare- ketleri devam ediyor Almanyada harp dolayısile ilk günlerde kısmen iİnkıtaa u£f. ramış olan spor faaliyetine ey- lâl sonlarındanberi normal şe. kilde devam edilmektedir. 24 eylüldenberi gerek Alman. yarın icinde gerek dısında ol- mak üzere Alman sporcuları 37 muhtelif enternasyonal karşı. laşma yapmıslardır. Önümüzdeki günlerde de daha hir rır_)l; ]ıov-cvlamnîuvm vgnv]- ması mukarrerdir. Ezcümle, 16 ilkkânun tarihinde Münihte Al. manya — Macaristan güreş kar. sılaşması vanılacaktır. Bundan başka sonkânunda Kopenhasda Almanya — Danimarka pgüreş karsılasması ve vine önümüzde- ki ilkbaharda Berlin — Sofya müuhtelitlerinin maç yapması te. karrür etmistir. ! Altıncı Balkan güreşîeri şehrimizde — yapılacak Şehrimizde — yapılacak — Ğ ıncı Balkan güreş şampiyonasının — ha- zırlıklarımı yapmak Üüzere güreş fe- derasyonunun — leknik heyetli bir toplantı yapmıştır. Taoplan * tıda, müsabakaların şubat ayı içih- de İstanbulda yapılması kararlaştı- rılmıştır. Şampiyona için bir organizasyon koömitesi teşkil edilecektir. | yedi milyon liralık bir de bulunduğumuz malları ko- laylıkla ve kâfi miktarda ala, bilmemiz İçin çeşitli istihsalle. rimizi her türlü çarelere baş vurarak arttırmak lâzımdır. Bu gayeye erişmek ve vücuda getirilen prozramları zaman kaybetmeksizin tahakkuk et- tirmek için bütün yurttaşların birbirleriyle yarışırcasına ça. lışmaları, Türk camiasına kar. şı bir yvazifedir, memlekete karşı bir borçtur, ayni zaman- da iktısadi bir zaruretin de en kısa ifadesidir. İktısadi hayatın bu sene zarfındaki tezahürleri 1938 senesinde, harict tica. retlmiz geçen senelere Nnaza. ran faik bir inkişaf göstermiz olmakla beraber, harict ticaret bilânçomuz memleketin iktı- sadit cihazlanmasından müte, vellit olarak, ithal ihtiyacınm büyük mikyasta artmış olması dolayısiyle, aleyhte kapanmıs. tı. Elimizde bulunan 10 aylık İstatistik rakamları, 1939 se- nesi harici ticaret bilânçomuzu lehte bir bakiye İle kapayaca. fımızı şimdiden kabul etme. mize miüsalt bulunmaktadır. 10938 senesinin 10 avlık ihracat kıymeti, yüz milyon dört yüz bin lira iken, bu kıymet 1939 yılının aynı aylarında üç milyon üç yüz bin tira fazlasiyle yüz üç milyon yedi yüx bin liraya çıkmıstır. İthalâtımıza gelince: 1938 se- nesinin 10 aylık ithalât kıymeti yüz yirmi yedi milyon dört yüz bin lira iken, bu krymet 1939 se- nesinin aynı aylarında yirmi bir milyon yüz bin lira noksanr ile, yüz altı milvon üç yüz bin liraya düşmüştür. 1938 senesinin 10 ay- lık muvazenesi aleyhimizde” yirmi bakiye müvazene göstermiş iken, aynı 1939 senesinde ancak iki buçuk milyondan ibaret aleyhte bir ba. kiye göstermektedir. İhracatımız artıyor Görülüyor ki, ihracatımız son senelerdeki muttarit artış istika- metindeki inkişafını muhafaza et- mektedir. —Bu cihet — bilhassa memnuniyetle kayda şayandır. İhracatımızım artması için icabe- den tedbirleri zamanında almak ve ihraç mallarımızın bilhassa ciftci ve köylü lehine kıymetlen. dirilmesini temin etmek yolun. daki mesaiye ihtimamla ve büyük bir dikkatle devam edeceğiz. E- sasen, ihraç mallarımızın büyük bir kısmı, kıymetlendirilme ba. kimından, demin de işaret etti « #im gibi, hali hazır dünya kotr « joktürleri itibariyle bir takım ko. lavlıklara mazhar bulunmaktadır. | İthalât cephesinden de, memleket umumi hayatının her türlü taz. yikten korunması ve milli sana. yi sahasındaki faaliyetlerimizin aksamaması ve durmaması için hariçten almağa mecbur olduğu- müz eşva ve emtianın ehven ve uygun fiyatla ithalini mümkün kılmağa çalışılmaktadır. Memle . ket dahilinde, ithal malları Üze - rtinde herhansi bir spekiilâsyona mani olmak için, gerek dahili fi- yat politika ve mürakabesi ve ge- rek ticaret ve tediye anlaşmaları bakımından, icabeden tedbirlere tevessül olunmaktadır ve oluna. caktır, Her halde, bütün yurttaş. lar bilmelidirler ki, hükümet mü. teyakkızdır, yersiz. ve sebepsiz spekülâtif fiyat tereffülerine hiç. bir suretle meydan vermiyetcek- tir. Ancak lüzumsuz endişelere kanılıp normal ihtiyaçtan fazla mübayaada bulunarak piyasa te- şevvüşlerine sebebiyet vermemek hususunda hallırmıza da bir vazi- fe terettüp ettiğini hu vesile ile bir defa daha hatırlatmayı fayda. li görürüm. Ticaret anlaşmaları ve politikamız Dış ticaret politikamızda, bir. çok senelerdenberi devam eden beynelmilel iktısadt durumun ica- br olarak, kliring ve takas usülle. “Lütfıııı sayfayı çeviriniz,, k ü H kealletrir. TT OO

Bu sayıdan diğer sayfalar: