KANUN — 109 YAYI Gan a ar - 45 4 hayret ettiğimi ve cevab “Simi söyledim. devam etti: riakanenin dış kapısı kas Avluda kimseler yok. KN sip gıkabilirdi. biriyle görüş, İste müsaade | terke, bana kapının neden a- dair süratle tahkikat DM bildirin. rli şiwdi uyandıraca - hi | RS ei İtüe sakinleşti: » lüzumu yek. Böyle #tinünde cezalara «e - ZA 2 İstemem, Yalnız görü iğ demek istedim. Nİ Yerine getirdim. i Mİ Yapmen şaşırdık: So e mülâzimin . idülası hi- ” lr. Kapıcı ile müna, İk, © O, kapıyı, papas Löleng Mara anahtarla kapı - Marla m içeri girdiği de SİN hizmetinde âmirlerime ğ mer mundeleyi #kilde halledebilirim: irkla kapıyı kapamağı wecaktı, Kendisini azar - mülâzim Haym, mev- la papas Lölonz bulu, #sindo bir mahzur ol. e nöbetçi gar mevkuf Elanş Defre - enn kapısını bir ke. Dan i 9 Açıldığı zaman, arkası- İk, | olan papası gördüğünü r ter (atağın önünde otur - İla Konuşuyor bir vazl Fakat mevkufu yatakta Günkü önünde papas i Badan sonra hücrenin ö. | imadığını söylüyor. m bes geze birinel ş yy gardiyan çağırın Vİ rak kapıyı açmıs, 9 Zardiyanı Herek elin Almış, Peşinden gelen ile beraber ilerler - İ (e a sert bir ta . kapıyı görümün önünde ç hükay, m. İk Say Yanmdan dönüşte mü- binsnım kapısında kar İN 9 kendisine yaptığım tah, Miclerini bildirdim. Ba- yemeyi varifesine a emin misiniz? alar vazifesindo . bir tinediğim cevabımı ver- Âlâ yarın görüşürüz.,, Ep RR e, 3 Mi, > kapıya kadar re. Papas Lölongun pe * *n çıktı, Saat tam do, kan, edu. a mevkuf Blanş Defre- boş bulduk, Yata adam varmış hissini Yekilde tanzim edil - GE ee wa. İmza: Röhm ... a İten askeri hapishane, İki, Atiyat millâzimi Metz daa; My “iyevm devam et. tahkikatın neticeleri gli vermek bana düş- , apishane İdaresinin Sİ bahsinde şu noktala- “AĞI Yüzumlu görmekte. NEAR BAN ön renten merkez ku- Maş JA haziran 1915 ta, lira raporda hürre ka- ayi kilitlerin daha mü- « İlerle değiştirilmesi Hi. | miyetle işaret etmis par > # İktesrin 1015 tarihinde "daysa, mevkuflarla yi asmak konuşma ME için hapishanede j Iddin ediyordu, Bu- | P birini mülâzimin a ea 54 | Nakleden: Fethi KARDEŞ modern bir ziyaret salonu yapıl - masını istemişiim. Bu işler için muktezi tahsisat şi fahen mütesddid defalar ve son defa 4 ilkkânun 1915 de ii dedildi. Baş gardiyan Röhm yirmi beş scneiir hapishanclerde çalışmakta dır, sicili temizdir, Kendisi imti sal mümunesi teşkil edebilecek bir misitahdemdir. Tökm, ayın 26 ıncı günü gecesi sarhos olunacak derecede içki içil- mediğin! şerefi Üzerine temin ede- İ rek söylüyor, Sözüne inanıyorum. Kapıcı Bummel vazlfeşinas bir adama benzemektedir. Kenüisi ma, beri hulmmduğundan hakkında faz, İı bir sev söyliyemem, kaf zeküsr ortadan aşağıdır. ... İstihbarat zabiti mülâzim Şmi- tin mütulensi: “aym denilen şahsın, papas Töleng hüviyetine bürünerek ha . pishancye girdiği zaman gardiyan Tarım sarhoş olduğu aşikârdır, Ha” pishanenin çöp kutularmda muhte. Af nevi ispirtolu İçkiye ait on iki kadar boş sise ve yirmi kadar da boş bira sişesi bulduk, Bax gardiyan Rölm'ün variyeti: 1 — İctü âlemini tertib eden 0- dur. ? — Hâdise sirasmda sarhostu, Kepter Bummel şu ifadeyi verdi: “Bas gardiyan, bir zabitin ka - Ppiyı serk bulduğunu söyliyerek be, ni tahkir ettiği zaman kendisile münakaşaya girişmek İstemedim, çünkü sarhostu, Bu sebeble söyle diklerinin doğru olduğuna bile İ , nanmağım.., 3 — Mew'uliyeli üzerinden af mak İçin mütemadiyen yalan söy- lemektedir. — Maymden şüphölenmesi ki. zumdı, Hele onn içerde bulduktan ve söylediği ribi kapım açık olma Nine öğrendikten sonra böyle yanması en tabii hareketti, Teklif: Kendisi divanıharbe ve - rilmelidir. | Mapishane müdürünün vaziyet Bunu mütalea âmirlerime düser, (Devamı var) iyetimde ancak birkaç haftadan * | Gardivan eii bir adamdır, fa» | i v HABER — Akşam Postası Hindistanda dünyanın eğ eski İnsanları arasında En Yazan: L. Busch 35 yılını vahşiler arasında geçirmiş Ey? Alman seyyahı “Iziraz sonra her biri garip kıyafetlere : iç girmiş bir halde önümüze geldiler (Finler, bu Zavallı erki Kadın hâkimiyeti altında haki- katen esirlere, crlız, biçare, süne“ peleşmiş esirlere (o benziyorlardı. Birer kuzu gibi sessiz ve mütevek- kil tavırlarla kaınm hiddetle ho- hesiz krskandikları eskek misali. rine belki iste ştyorlardı. Bu aralık fakat zenciye yakım d yet esmer olan bir tanssi elinde yanmakta olan gayet garip bir a nü getirip Cuhinin önü. Bu ağaç kökü tepesi oyulmuş, âdeta bir lâmba biçiminde bodur bir kö kta ve et* rafa gayet acaip garip, acı bir ko* ku neşretmekteydi. Merak ettim. Cuhiye bunu gös tererek sordum? — Bu nedir Cuhi? Cuhi gayet sırnaşık ve mani* dar bir gülüşle güldü. Gözlerini bazı reklâm saatlerindeki o Afap kadınlar gibi iki tarafa oynata oy- nata ağzın şapırdattı. — Bu mu dedi, tütsü! — Ne tütsüsü? — Aşk tütsüsü! — Vay canıma! Halbuki bu aşk tütsüsü, müsa- ade buyrulursa, yanmış tezek ko i kusile bazı yerlerde gördüğüm ve i i ziyordul. kokusuna bir türlü alışimadığım kurutulmuş domuz ödünün yar tasından hasıl elan kokuya bem Acaba bu tütsü, bu. zat vallı erkeklerin aş'e coşkunlukla- rını kesmek için mi (o yakılan bir şeydi? Zira bu koku olsa . olsa insanda kadina karşı oebedi bir nefret verebilir! .Cuhi benim burnumu tıkamak istediğimi görünce şaştı: hu) derler ki (gelin ağacı) demek » Oyulmuş olan tepesine | bazı ağaç kaukları ve otlar kom İ muştu, Bu otlar ya tir! Benim köpekler (yani erkek ler!) düğün gecelerinde bumu kaddes buhurdanı ortaya çıkarır lar! Gayriihtiyart gülmeye © başla dım, Demek bu bodur kadının zaval- köpekleri benim gibi bir yaban cı köpeğin o gece misafir kalışını bu şekilde anlamışlar o ve hemen İgelin tütsüsünü) yakıvermişler- dil. »dan bir yer hazırla östererek: $ otur bakalım, yabancı! dedi, Önümüze dizilmiş yiyeceklerin karşısma karşı karşıya oturduk. Fakat zavallı erkekler, yemekle ri taşıdıktan ve ziyafet (o sofrasını hazırladıktan sonra her biri bir ta rafa çekilmiş, gayet (o müteessir, mahzun bir şekilde birer ağaç di- bine oturarak bize melâl (o meldl bakmağa baslamıslardı! Erkekle- rin bu mazlâm vaziyetleri, bayağı benim sinirime dokundu. Cuhiye : — Bu adamlar niçin böyle da- rıldılar, Niye onlar da yemeğe gelmiyorlar? diye sordum. Cuhi dalgınlığına gelmiş gibi birdenbi- re: .— Hal diye başmı arkaya çe virdi. Ellerini biribirine vurdu: — Ağaç biberi suratir herifler! diye bağırdı. Ne durdunuz? Vay maymun tabanlı herifler vay! Ha di bakalım, kalkın cultaya! Zavalu adamlar Cuhinin bu em- ri üzerine yerlerinden fırladılar, Biraz sonra her biri garip kıya- fetlere girmiş bir halda o önümüze geldiler, Bir tanesinin elinde boynuzdan garip ve kalın bir düdük, diğer Küçücük Finlândiya muazzam Rus ordusunu uzun müddet uğraştırabilir bir orduya sahip Son üç dört günün hâdiseleri bütün bakışları Finlandiya üze- rinde topladı. Adeta Avrupa top” raklarında, bilhassa denizlerde cereyan eden korkunç hâdiseler ikinci plârda kaldı, günün ko- nuşma mevzuu Ruz - Fin çarpış- mast oldu. Memleketlerini ve istiklâlleri- ni koruma maksadiyle silâha sa- rılmış olan Finlandiyanm hare- keti dolayısiyle bugünkü Fin ordu ve donanmasınm kuvveti hakkında okuyucularımıza ok:sa bir fikir vermeği bunun için fay- dalı gördük. Topraklarının mühim bir kıs. mı göllerle örtülü olan Firlandi- ya topraklarmın mesahası, bu göller de dahil olmak üzere 388.000 kilometre murabbaıdır. Küçük toprak parçası Üze- rinde buluran Fin hükümetinin uzun bir hududu vardır: 3.015 kilometre. Bu uzun sınırm 536 kilometresi İsveçle, 913 kilomet- resi Norveçle ve 1,566 kilometre" si de Sovyet Rusya iledir. Bugün Finlandiya ordusu bu 1,566 kilo. metrelik hudut üzerinde Rus kuvvetleriyle çarpışmaktadır. ?Bu memleketin deniz (Obududu hayli uzun bir sahadadır. Fin - Yandiya sahilleri 1.545 kilometre imtidat &der, Cihan harbinden sonra istiklâ. Tini kazanmış olan Finlandiya hü- kümetinin teşkilâtr esasiye ka" nununca cumhurreisi sulh zama- turda Fin ordusunun başkuman- danrdır. Harp halinde bu salâhi - yeti seçeceği bir generale tevdi eder. Başkumandan doğrudan doğruya cumhurreisi emrindedir, Ve ona karşı mesuldür, Memleket müdafaasına taallük eden bütün meselelerin halli birinin elinde ağaç kütüğünden ©- | için gene cumhurreisinin reisliği — Bizde buna (Tahura - Cam- | yulmuş uzun bir darbuka vardır. eN vaz) altmda altı azadan mürekkep yüksek şürai askeri vardır. Mikroplardan pek kor karız, onlardan sakınmak için elimizden geleni yaparız ama ne yay«âk büsbütün kurtula mayız. Yeni doğan çocuk ilk neles alınca havadan ağzma mikroplar girmeğe başlar, Çe- cuğun sütlü ağzı mikropların çoğalmasına da müsait oldu” ğundan mikroplar orada ço ğalmakta kusur etmezler, Çocuğun — dişleri çıkmaya başlayınca dişlerle etlerin &- rasında ve bir de havasız yaşayan mikroplar orada öremiye başlar... * Bereket versin ki insanın ağzı onların hepsini setin br rakmaz, bir çokları da telef der. Vücudda mikroplara karşı tabii mücadele daha insanın ağımda başlar. Biribirimize lâf yetiştirmek için çene çalarken ağzımızın içinde geçen bu mü” cadeleyi o seyretmek mümkün olsaydı hayretten çenemiz kilitlenirdi.. Mücadele şiddetli olmakla (o berabet ağızdaki mikroplarm hepsi telef olmazlar. Neticede şu olur ki, ağızdan mideye gi den ber lokmaran bir miligrami:k parçasında eİli bin kadir mikrop saymak mümkündür, Mikrop ilminde erbab olanlar © mikropların çinslerini ve her cinsten ne kadar bulunduğunu bile ayırt ederler. Mikropların en kuvvetli düşmanı midemizdir. Sağlam mide orada mikrop bulunmasına hiç tahammül edemez.. Ye mekleri hazmetmek için çıkardığı ekşi madde mikropları da - hazmeder gibi * eritiverir. Mide ekşisi yolunda ve iyi çıkar” sa midede pek az, ehemmiyetsiz sayıda mikrop kalabilir, fa” kat iyi çıkmazsa, gene pek çok.. Onun için mideleri zayıf olup geğirirler, $ az çıkaranlar, midede mikropların sebebinden çok Mide mikroplar: hemen büsbütün yelek ettiği için e Rİ e arasıdır. Fakat yemekler kalın barsağa varınca!.. Orasi dehşetli mikrop yatağıdır. İnce barsakta mikrop kalmadığı halde ye- mekler kalın barsağa varınca miktopların nasıl gelmiş olaca” Kına tabii taaccüp etmezsiniz; İnsanın hava alan kâpıları sa- dete ağız ve burun değildir, İnsan oğlu beş yaşına; vardıktan sonra karnmdaki mikropların sayısı akıllara hayret veredek #adar büyük sayıda olur: Bir rivayete göre 486 milyar, bir rivayete göre daha çok, 128 bilyon... Mikrop saymak pek te kosiy bir iş olmadığından iki rivayet arasında bu kadar ihtilâf olduğu için kusura bak- Mikropların cinslerini âyırd etemek isteyenler, şimdilik 240 çeşit bulmuşlardır, O kadar mikrobun ne kadar yer tutacağını merak edenler de insanın Okarnından çıkan maddelerin, suyu ayrıldıktan sonra, yarısı mikrop olduğunu mamalısınız, hesap etmişlerdir. Bu sayılar hem et, hem sebze yeyen insanlarm karnında” ki mikroplardır. Yalnız sebzeyle, yahut çokça sebzeyle geçi" nenlerin karınlarında daha az bulunur. Sebzelerin kendileri daha âz mikroplu, etlerin daha çok mikroplu olmalarından de- gil, karnımıza davetsiz misafir olarak gelen miktoplarm © yemeklerini tercih etmeslrinden ve et lokması bulunca keyif. lenerek daha ziyade döl bırakmalarından... Buda pek tabik... İçtimai hayatta da davetli misafirler et lokması, mevsimine göre kuzu dolmüsı, yahut hindi kızartı ması bulacaklarını umdukları sofralara daha ziyade rağbst gösterirler. Et yiyemiyen züğürt insanların evine misafir da- vet edilse bile isteyerek gitmez... Karnınızdaki mikropların bu kadar çök sayıda olmasın- dan dolay: telâşa düşmemelisiniz, Bunlar hastalık mikropları değil, bizimle hoş geçinerek karnımızda yaşayanlardır. Orada bizi rahatsız etmeden, biribirlerile cenkederek, biribirlerini de telef ederler. Hastalık mikropları başka, Bunlar karrımıza girince bizi telef etmeğe çalışırlar. RR İNİ ARR Karnımızdaki mikroplar Yazan: ler oradan İnce barsağa gidince hiç mikropsuz kalırlâr, Kamiı- mızın » mikrop bakımından * en temiz kısmı ince barsakların gün 30 fırkalık mükemmel bulunmaktad rlar Finlandiya ordusunun bazeri mevcudu 3 piyade fırkası, 1 süvari livası, 8 topçu alayı ve 1 istihkâm topçu alayı ile 1 tank taburundan ibarettir, Piyade fırkaları; 3 alay piyade, Zalay sahra topçusundan terek- küp eder. Bundan başka ber layda harp köpeklerinden bir müfreze ile zırhlı otomo! den ve tanklardan müteşek! bölük vardır. Bu suretle 3 piya- de fırkasının bazeri mevçudu 13.000 meferle 600 subaydan ibarettir, Demek oluyor ki Fin. landiyanm hâzeri piyade kuvveti 39 000 nelerden ibarettir. Pin süvari bvasr 2 süvmi 1 ave taburu, bir irtibat den ibirsttir. Hazeri mevcudu 2009 neferdir, Finlandiya ordutunda hazer- de sahil mubafaza bataryaları ve tayyare defi topları kariç olmak üzere muhtelif çapta 20 batarya top mevcuttur, Bütün bu rakamlar cercedile* cek olursa Fin ordusunun tekmil kuvvetinin 40,000 insandan mü. rekkep olduğu meydana çıkar. Hâzert ordunun böyle zayıf görünmesine mukabil (o seferde Finlandiya ordusu oldukça kuv- veli bir manzara gösterebilir. Çünkü Finlandiya askerlik mü - kellefiyeti kanununa göre 17 ya- şından itibaren 55 yaşına kadar her vatandaş askerlik mecburiye, ti ile mükelleftir. Fin ordusu her sene 26.000. vatandaşı silâh altına alır, Bir #ene talim ve ter. biyeden sonra terhis eder, Fa » kat her sene üç sene evvel ter. his edilmiş askerler tekrar silâh altına çağrılarak 3 aylık bir ta- lim devresi geçirir. Her üç se“ nede bir bu üç aylık hizmete çağ. rliş kırk yaşınd kâdar devam e der. İşte ancak bu usul sayesinde dir ki henüz yirmi senelik müs- takil bir devlet olan Fin toprak” Yarıda bugün askeri talim ve ter« biye görmüş yarım milyon va. tandaş ilk hizmete çağrılış gü- nünde seferi Fin ordusunun bel- kemiğini teşkil etmek üzere ha- #trdır. Finlandiya bu suretle bir seferberlikte tâamâmiyle müceh* hez 30 fırkayı bir arada topla. yabilecektir. Fakat Finlandiyanın seferi ordusu yalnız bundan ibaret de- gildir. Hazerde Finlandiya 29 askerlik mıntakasina taksim edile miştir. Bu mrntakalarda ayrıca askerliği meslek haline getirmiş milis kıtaları da mevcuttur. 1938 de' Milletler Cemiyetinin neşrettiği askeri salnimeye göre bu milis kıtaların mevcudu 100 binden az değildir. Demek oluyor ki küçücük Finlandiya bugün 620.000 kişilik bir ordu ile Rusya kuvvetlerine mukavemete çalışmaktadır. Vaka bu ordunun Rus ordu- suna kat'i bir galebe kazanacağı iddia edilemez. Fakat araziden ve göllerden istifade etmeği bi İen, memleketi müdafaa etmek azmiyle yüksek omaneviyatiyle 600.000 kişilik bir ordunun, âra. #inİn müsaadesizliği yüzünden yük kuvvetlerle harbe girişe: miyecek olan Rus ordusunu e- peyce müddet işgal edebileceğini mek pek te hatalı olmaz. . Jaya, Tütün mebeulü tezb edildi Memleketin her tarafındaki tütün esi tesbit erdik Trabzon ve Puli sında bu sene il Vo tütün istihsal edilmiş, Muğla tü- tünlerinden ilk bin obalya 31-36 1 kuruş serasında satılmıştır.