27 Kasım 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

%crm;m — 19380 "J!—m MUFRE%ES! : %da tabilf — ve masum M CA Söy lemişti. Fakat had- M Na düşünmüş, battâ he- €n haline haddinden fazla Vedilmdi, Bütün müşahe- ne kabiliyetleri aza. 4 e Çalışan Haym, hisset- Gkenm şimdi teyit edildi- nakleden trenle sev* ııa-'fla.sı ? Bunun hikmeti ne r. Buünu sanırım ki " iken ümümi karar- teşkılâtma müra- %51 fon emrini aldım. ÜDUmü kaz Stroberg atıldı: at teşkilâtı reisi olan Ğ hî; Sizden ne istiyormuş, İ ğlrmış’ | ';ğ%amn hikâyesini dinle- “i * Şimdi asıl mühim nok- f y*"i'ı-ıtn, döstum — Haym. y flizı evvelki gün Som cephe- # y © formultinü — çaldığınız İ Va Çin hırım kullandılar. Bu Ğm Çok :eç kaldımız de- h hhın Çürüü gas atıl Üa * iÇin geçecek — zamanı bır ve belki de iki ı mask | K e eler ima- &k bîşlımmıtı’ 'Yaptığm:z harikulâde y M m Bu sebeble Ş ta bütün is- "Ntleı-hıin en mahiri sa. * kşktıveelmdcmn: NU Whvmlıte ŞD %mm&- # l;:lineıdmm A L %uülemk. Umğlkr ' tayininin gün W ıq_“î»mwwm | Tebrikler biribirini Pinaı. takdis cümleleri iki yanağından öp” t ğ“;llm:iasılşımdıbaş PN bt AY bu âlemlerde bir ğ -hoşlanmazdı. Fakat bu eg di ıstımdedmğıta- K N Hiye” Sevmezdi. İradesi d p, " Bu sebeble sarhoşluk- . belki sarhoş ola- n S1 Muhakkaktı. %ğîîsl hep o idare etti. Yaptı. Şaı-h söyle. Öyle oldu. Bir saat | UT ?'ı onu kaçırtt. Fon — Ştroberge sen dırehiııpeıtı.auamdaiçıüı İki — genç Şmit, nazarı dikkati celbetme- den ne kadar mümkünse o kadar az içiyor, buna mukabil — içtiğile mütenasip olmıyacak derecede sar heş olmuş görünüyordu. Gülüyor, şarkı söylüyor, sarhuş taklidi ya: pıyordu. Fakat ne.neşeli idi, ne de sarhoş.. Tecrübe kâfiydi. Haym bir kol. tuğa çöktü. Masaniğ — kenarmda duran bir şampanya bardağıma e lini uzattıç ancak parmaklarının ucu değdi. Alsaslı vücudunu kol: tuktan bir milimstre bile kaldır- maksızın bardağı almakta inat et. ti gene muvaflak olamadı. Hid: detlendi, bir küfür savurdu. Bar" i dağa yanyan baktı ve birden sıç- rıyarak ohu almağa davrandı. Be. ceriksizlikle devirerek kırdı ve deli gibi bir kahkaha savurdu. Mükem mel bir sarhoş: taklidi yapıyordu. Haymmm bu halinin bir rol ol- duğunu farketmiyen Şmit —- onu taklit ederek güldü; — haddinden fazla güldü. Gene müba'âfa yapır yordu. Kahkahasını nihayet kesin ce iskemlesini Alsaslının yanma yaklaştırdı ve sordu: — Ya siz Haym, Fransızların elinden siz nasıl kurtuldunuz? - Şit bu suali sormak için çok beklemişti. Bu kadar beklemesi ve daha karşılaştıklarının. ilk yarım saatinde sormaması gayrıtahitydi. Eğer syiiniyeti olmasa muhakkak daha mütecessis olurdu. Haym: — Ne? dedi. Ha anladım. Gözleri donuktu, dili dolaşıyor. du. Bir köşede Ştroberg, uyukla-| yan iki genç mülâzime — bakarak kendi kendine gülüyordu. Ha,m devam etti: — Ah şu Fransızlar, hiç de kur naz değiller. Maceramı — herhalde umumi karargâhta size atlatmış- lardır. — Pek kısaca.. (Dövamı var) (1) Stieber meşhur Bismarkın istikbarat teşkilâtı reisidir. Bu i. sim Abnanlarda mahir — casuslar için bir sıfat gibi kullanılıyor. HABER — Aksam Postamı — Demek onların hiç birisi bu er. keğin çıngıraklı yılan sütü içerek sarhoş olmasını bir aile erkeğinin ahlâkına sığdıramıryorlardı! Havada şaklayan müthiş kam: çıların acısile derhal ayılmış olan biçare adamcağır birkaç — defa inledikten sonra sendeliyerek aya: ga kalktı. Suratına doğru da müthiş kü. fürlerlebir iki kamçı yedikten son- ra hiç ağdımı bile açmadan tekrar o ataip düdüklerin — temposuna koyularak dansetmeye başladı.. Saçları bir kısrak gibi havalana havalana erkeğini gaddarcasına kanıçılamış olan kuwetlı kadın | bu muvaffakiyetinden — ve adam cağıza dersini böylece — verdikten sonra mağrur bir tavırla yerine ©» Kamıçıyı - ki kadınların müşte- rek ceza vasrtaları olduğu anlaşı: İryordu - tekrar “Taca astı ve müs terih bir tavırla yerine oturdu. bu-müanzara nasıl tersine bir âlem içinde olduğumu -bana deh—ethe an latmıştı. İlk anda karşılaştığımız bu ka- dın diktatörlüğü vakası insanda kadın diktatörlüğü altında yaşı- yan bir cemiyetteki erkeklerin te- nımt verebilir. Nitekim önümüzde tipkı bir kadım balet heyeti — gibi acaip zıplamalarla — danseden bu erkeklere ben de biraz merhametle bakmaktan kendimi alamıryordum. Halbuki hakikat hiç de böyle de- Bildir. Kadinlârın cemiyet ve aile reisi olmastna ve erkeklerin kadın mevkiinde bulunmalarma rağmen bu kabilelerde erkekler hiç de te reddi etmemişlerdir. Gene kavga- cılık, muhariplik, cesaret, metanet ve sert hizmaetlere elverişlilik gibi erkeklere mahsus meziyetleri bü- tün büu erkeklerde detamamile bu- labilirsiniz. Aradaki fark fizikt olmaktan zi yade içtimaldir. Yani erkek, kadın mevkiinde olmakla, erkeklifin ta. bit hassalarmı kaybetmemiştir. Fakat kâadım ile erkeğin mevkile ri sırf içtimaf olarak terstir. Me. Türlü türlü vitaminler- den bir kaçını bir arada bula, bilmek için mevsiminde bol bol taze kayısı yemek elbetta daha keyifli olur, Fakat onun bBu mevsimde bulahildiğimiz kurusu bile her keseye elver- mez. Önun için kış mevsimin, de vitaminlerin hemen her çeşidinden bulmak isterseniz, en çoğunu, hem de en ucuz ©- larak, şalgam — yapraklarmda bBuluürsunuz. “Vakta şalğamm yapraklarından yemek yapmak bizde i- det değildir. Onun kökünden yaprlanr yemeklere bile rağ. bet gösteren azdır. Fakat vitaminlerin hayata lüzumlu olduk- latmma kanaat getirince şalgamım yapraklarırır da, kökünü de sevmek lâzımdır . Yapraklarmı zeytinyağlIr ve sirkeli salâta halinde (yemek hoşutuza gitmezse, önları - fagiliz dostlarım. zim yaptıkları gibi - ıspanak misali pişirterek yemek te müm, kündür. Yalmız pişirirken tencerenin su ile iyice dolu olması- na ve havasız kalmasına dikkat edilirse vitaminleri daha iyi muhafaza edilmiş olur. , Şalgam yaprağınıtn albümini ve şekeri ıspanaktakinin ayni olduğundan - tspanaktaki yüzde yarımdan daha âz yağı düşü- nülmezse - şalğam yaprağı insanı ıspanak kadar döyürür ü'* mektir. Vitaminlerden- çeşidi yüz gramda on bin - ölçü (ıspanak. takinden bitaz eksik) ise de şalgam yaprakları B2 vitaminin- den 300 ölçü verdiğinden sonradan bol bol şeker yemeğe fay- dalr olur. C vitamininden de 100 ölçü verdiğinden bununla da reddi ettikleri, erkek - seciyeleriri |- Ş" —— — — — Hindistanda dünyanın en eski insanları arasında Yazan: L. Buseh Saçları bir kısrak gibi havalana hava: -Hana erkeğini gaddarcasına kamçılamış 'lolan kadın mağrur bir tavırla yine olurdu selâ içtimal hakları — bakımundan kadınlar bu kabilelerde hâkim s«r nıftır. Hâkim sımıf haklarına tar mamile tazarruf ediyor. Kabile reisi, anlardan — öluyür. Mala sahip olmak hakkı onların. | Hattâ erkeğe sahip olmak hakkı dahil Nitekim bhizim cemiyetleri: mizde de erkek çok üzün asırtlar aytti tautlak hâkim sınıf kukuku. nu muhafaza etmiştir. Reislik hak kı, alle reisliği hakkı, mal; mirası hakkı, hattâ kadına sahin olmak hakkı tamamile erkeklere aitti. Bu wi bize göre ters olan ka' dm reisli cemiyetlerdeki — hayal bundan dolayı gayet garip oluyor. Meselâ bir kadım istediği kadır erkek alabiliyor. Bir farkla ki bu erkekler onun kocaları dez v Tabir caizse, kadınım aldığı hu - kekler onun cariyeleridir! " Bu kabilelerde erkeğin haş...: bir vazifesi var: " Kadımları yaşatmak! Buündan başka hiçbir rol veya vazifesi tanınmamıştı! Mademki nesil kadından türü. yor, insan kadından dünyaya ge Lm y l Latmohıllekü;ükiı:mha liyor. O halde kabilede yaşaması, - kılması, muhafaza edilmesi lâzım Yani bu kâbilelerde — tabiat.. 1 asla ayrılmış değildir. Bilâkis er- kek cemiyetlere nazaran daha ta. | Nitekim bu cemiyetler tabiatte arıların cemiyet şekillerini esas o larak almışlardır. Nasıl — onlarda en İri dişi arı reis olur ve diğer bütün arılar öna hizmet ederler « bu kabilelerde ayni tabit — kanun hükmetmektedir. Bizim şerefimize yaprları dans bitip herkes yerlerine dağıldığı zar man bizi misafir alan iki şişman kadım bizi ormandaki adaç dallr rından kulübelerine götürdükleri zaman benim tek gözüme talip ©. lan kadın bana bu hususta şu gar rip izahatı verdi: (Devarı var) nzktnndahıudn— Şalgam yapraklarının hazım cihetinden kolaylığını onu & .wm; olanlarm hepei iyi bilirler, Müzmin pekliğe deva ol. Ü masr meşhurdur. Barsaklarında hastalık bulunanlardan başka # hiç kimseye dokunduğu bilinmez, Madenlerinden her birinim ıspanaktakilerle mukayesesi * sizi sıkacak kadar uzun olür. Yalnız şunu baber vereyim ki enlüzımhımüdmdmâen,îymtanbaıkuımmnkh rında tamamdır.. Şalgamm yapraklarından sonra, kökünden de yerseniz . iyot madenini de - hem da taze fasulyeden başka hiç bir sebzede bulamıyacağınız derecede - tamamlamış olür- sunuz, Demek ki şalgam küökü taze fasulyenin bulunamadığı mevsimde tircit guddesi vasıtasiyle zekâya ve - güzelliğe ci © ziyade hizmet edecek sebzedir.. Şalgam yapraklarındaki yüz, de 3,48 miligram çeliğin yanında 1,4 miliğram manganez ma- deni bilhassa hatırda tutulmağa değer, Bunların ikisi de bir- / likte kan yapmağa ve vücudumuzdaki hücrelerin teneffiüz et ( melerine lüzüumludur. Gene hücre lerin genç kahnalarına yara- © yan manyezyom madeni de ehemmiyetli sayrlacak kadardır. ©€© Yalnız, madenlerinden hepsinin birden neticesi olarak al.. &? kalen derecesi ancak 2.82 olduğundan şalgam yapraklariyle Açıkgoz bır kadın Evlendiğira günün üstündan ila sene geçmişti ki Ferihaldan başka dünyada daha bir sürü kaldın bu lunduğunu keştettim. Bazı arkça: daşlarını keşliimde çok geç kal dığımı söylediler,çüakü - İikirle: rince * evlilerin ekserisi İumu çı ken keşfederlermiş. İlk kurbamım Naciyeydi. Oüu yazıhaneme daktila olarak almış tım. Çok geçmeden ona bir — aşk mektubu yazdırdını. zarlın Üüzeri- de ismini yazıp: — Bu mektup sizin, dedirm: Güldü; sonra kollarımın arasına | düştü. Evli olmam nou müteessir etmadi. Bu harekati ile, insanla, rın kabahatlerimi affeden iyi kalb -li bir Bız olduğunu ispat etti. Dali tlom Natiye ile çok güzel anlar yaşadım. Maaşını üç misline art. tırdım, o da işini azalttı. Eve gayrı “vıntazam — gitmeye başladım. Çök defa öğle üzeri te lefonla karma: — Feriha öğle yemeğine gelemiye çeğim,, işim çok.. sevgilim... de: Naciye ile beraber dışarda yerd! ; Akşamları da öyle; — karıma bu! klâsik sözü: — Bu akşam geç geleceğim, çok | işim var, sevgilim! demek — için telefonuaçardmı. 0!11 söylediğim “çok iş..te. ba: mdaNaaxminth (aldığım küşük ve süslü odasında mesut birkaç saat geçirmekten i- baretti. Tabif çok defa kendimi nız bulunduğumuz vakitler, onu / kucaklar öperdim. Bir al üstü de, ani ziyarette ve zhaneye, kapıya vurmadan gir mek gibi fena bir teşebbüste bulur mkarm.hin“tamfw pozda yakalayıvermişti. Bağırmar ları, eterler, kaıılmıüzy% takip etti. O zarnan anladım: ida ma müstahak, hain ve namussuz bir adamıdım. Nihayet, beni aflet: mesi için bir fedakârlığa katlar.. mam icabetti: ona, Bayoğlu cadde sinde gördüğü fevkalâde güzel - Paris modeli - bir manto alacağı: mı vaadettim: Kıymeti Şüoı ye- kiz Hira! Böylece barıştık. Nactvevi, yazı: haneden kavdırm. Bir müddet evi- En ucuz vitamin * Yazan Or. G. A. kemiklerin ve dişlerin kuvvetine hizmet eder, Yalnız B1 vita; mini 30 ölçü olduğu için sinirlerin muvazenesine hizmeti rspa- pek az ekmek yemeğe dikkat etmelidir. Şalgamım kökü oluma | onunla biraz daha ziyade ekmek yerilebilir. Şalgam yapraklarını - İngilizlerin yedileri Pibi - sadle sti- da haşlayarak üzerine çiğ tereyağı Hoyarak yem'iter Rartarr — | muyanlar, ortları haşlayıp birar bututtuktarı Sonra Üzerine tar, | | biye döktürün yeyebilirler. Daha sonra üzerine rendelenmiş ( kaşar peyniri ekerek fıtında hkizarttırıp yemtek te mümkün- dür. O vakit şalgam yapraklarından nefis bir yemek olur. p | , ı | çdört ay sonra; Saadet NAK -EBDEN ; lukl. me muntâazlman gilimiye — başla dara: Vaka da unutulüp gitmişti. İltinci kurzbarım, bu hâ İsaden olmuştu üzet bit akırıs! Muharrıt tıvat- co kumpanyası ve orköstra <i idü- rü ile olan büyük samımıyetı. par- tak bir istikbale sahip- oliğunu , mösteriyordu. Ünu, tiyatra â'emmni hilen bir arkadaşımı vasıtgsila tar nımuaş, ka'binde ben de bir yer al- ormnak ta güçlük çekmemistim. Bu suüretle karıma tekrar — telefonlar haşlâdı: — Fetha atçamalyok cec gelece *im. Cok işim var, sevgilim. Fakat geceleri de gitmed'*'m o. lurdu. — Büu akşam gelmiveesim Mü him bazr işler kin İsmite — kadar 'tüetile bir sevahate erlervorum Bir akşam Yalbvada bulummak 'türm İcap edetrlren - davtanım isine hakın! « karrm hemi Saadatla Har. da - yakalmmasın me? — Sarhöş e hatla nmunla Aansa di vordim. savılimallar. eteslar ve v3> vazları, Tahefvevi Atelırm Yateiva - Hinİp ee ağtürdüm. Telkrar af #iledim. | | verdi. | metlı kalbi mütsessir oldu: Üçün *a hak kazanmıs bir ha'in nl4-1fu Pmg öma tektarlairm Af kazarım mmn' İçin gene Bayattır aide M hir vitrinde ken t Wa hara ; “Sar z%Mmüv bir kü-t-t '—'n"a Üi vaade' Nma;;çı iki yüz virmi beş İtr> îdî! Bü şekilde yeniden harıştık. S adete pasaportunu vererek kendi mi İşime ve karıma muvakkater vakfettim. İki ay müddetle — iy namuslu bir erkek tipi ve örne. olmuştum. Üçüncet! kw*bamm. karımın. sa mimt bir arkadaşıydı. Çoktand. manalr bakışlarına diğkat etmi; tim, Karımın yakm arkadaşı il bir âşk macerası fik"i beni son de rece sıkıyordu. Fakat ne olacak, Günah, biraz da hainlikle bir ara da oldu mu daha tatlr olur. Baş. İangıçta, şeytandan — uzaklaşmayı düşündüm. Fakat bu gülünç dü- şünceyi aklımdan çabuk sildim ve bütün kuvvetimle yeni macerama atıldım. Karıma söylerdim" sık sık Nec: 'âyı yemeğe devet ederdi. Necâ Te uzun zaman başbaşa — kalmak tirsatımr bulmak için briç oyunları tertip ederdim. Bakışlar. uzun sü: yem &l sıkmalar, gizli gizli ah çek meler, fmalr lâflar bir gün mihayet âarzır edilem neticeyi temin etti. O mukadder gece: 1 — Nodü, dedim, çoktandır seni nimm, O dtamatik bir tavirta: — Evet) dedi, anlamıştım. Ber de size karşı 1âkayt kalnıyordumn Fakat bunu.kalbiımde — boğnaya çalışryordum. “— Neden? _ — Çünkü Feriha, zavalı arka. daşım. Oma aciyorum, — Sefaler ve talthsizliğini bilm yen bir kimseye dönnakta Hiçbı manı yok: Kârmı eldztte tarkına - Reri? * L'Hakat bâna — acımıyor mu sun? O kadar istirat çetiyorun Bu son denemam müsbet netit Nedânm nazik ve merha cl! kurban! Hariçte İki * randevu vendık Fakat Neclâ her defasımd" ea FM YA L ç 4 - tea ap'ez ni f oe Ai JAŞ ai Gerf bi bti İ 'i ça tarla kapıyı açarak merdivernler çiktım. Kotidora girince salondan “Lütfen sayfayı çeviriniz,, b