Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
V .' " | hir a di . Si - - vea ö - " öz ş B L S Y bi e zt | fakat buna Düşündüğüm gibi: Talebenin bir ilmi “bu sene de. yanlış öğrenmesine cevaz mı var ? - AMünakaşa- başlangıcında bu kadar şümullü olabileceğine ihtimal vermediğimiz “Yanlış kitab” ların, yapllan neşriyata nazaran haki- katen memleket kültürü bakımından çok büyük bir tehlike teşkil et, tiği tebarüz eder gibi olüyor. Çünkü, Maarif Vekâletinin de büu kitabların tetkikini muallim. lerden müteşekkil komisyonlara, havale etmesi bize işin üzerinde ehemmiyetle' durülması icab eden bir mahiyette olduğunu gösteriyor. Bundan daha bir iki ay evvel tabedilmiş olan kitablarm, neden tetkik edilmeden tabedildiklerini anlamamıza imkân yöktür. Eğer tetkik edildilerse neden şimdi yeniden meselâ edebiyat kitaplarının edebiyat hocalarından. müteşekkil bir komisyon tarafından tetkikine quı,un hissedildiğini anlamaksa bize çok daha güç geliyor. * Maarif Vekâletine mekteb kitabı olaâarak verilen her şeyin bakı- lip okunmadatı kabul olunarak tab'ma müsaade edilip mektaeblerde okütulduğunu kabul'etmek istemeyiz. - Fakat okuduğumuz bütün bu şeylere de nasıl bir mana vereceği- inki anlıyamıyoruz. Meselâ daha iki gün evvel bir gazete üniversitede talebe tara. fımdan tutülan ders takrirlerinin yanlış ve eksik tutuldukları için ta, B ve neşrine müsâade edilmiyeceğini yazıyordu, Dün ise yine sabah gazetelori üniversitede talebenin kitab ihtiyacmı karşılamak üzere her gün yeni tedbirler alındığını müjdeliyorlar. . , Kitab tercümesine verilecek ehemmiyeti ve bunun için bir büro kı:;rulmuı oldugunn hı.ber verdikten sönra havadisi şöyle bitiriyor- “Eksik kitab ihtiyacı talebe tarafımdan basılan notlarla tamam- lınmıkuydı. Bu notlarım çıkarılmasıma bu sene de müsaado edile- ' Bumuırehikveymlqunedenbuımmuenbutmlmım mhındııımlyor değilse niçin daha evvel menedildi ve gşimdi de “bu söne de” kaydile müsaade ediliyor? Talebenin bir-ilmi “bu sene de” yanlış öğrenmesine cövab mı var? Üniversite profesörleri ihtiyarı zahmet edip birer kitah yazamaz. lar mı?.Bilmem ki bütün bunların cevabını efkârı tmumiyeye kim varecek K” SUAT DERVİŞ 90&,9[91% ti e AWYoLCAL?. Tan Sadri Ertm imzalı ve “Türki. Şşenin siyasetinde hiçbir tezat yok- tur” başlıklı başmakalede bir Ber- Hn gazetesinin “Roma - Ankara” serlovhalr mâkalesine cevab veril. mrklymin hata I;ledl— ği ve bu hareketile Kemalist an'a- neyi terkettiği yolunda bazı lddia- | lart ihtiva öden bu' Alman maka, lesinl tetkik etmektı ve asla böy. oqgll' -» dahi öl- ğıni, 1 kiyede milif birlik ve Mknlây Fayriğının Âtütürkten sön- ra yere düşmediğini, büu bayrak Mihi Şef İnönü'nün elinde, Türk milletinin hedefine ve gayelerine doğru her gün biraz daha İlerle- dilerinin beş ay evvelki harici si. yasetlerile bu günkü' siyasetleri arasında biribirini tutar bir nokta bile gösterebilirler mi acaba? “Yeni Sabah * Hüseyin Cahid Yalçım, “Vaziyet alevleniyor,, başlıklı makalesinde, harbin insafsız ve çok kıyasıya bir şekil almak istidadımnı gösterdiğini, bündan bağka beynelmilel müna, sebetlerde. de bir memnuniyetsiz. lik .eseri belirdiğini kaydediyor. © Muharrir, Almanlarm İngiltere- yi mahvetmeden arzularma uygun bir sulh' elde edemiyeceklerini an" daymca ellerinden geleni yapmağa başladıklarını ve şimdiki halde el- lerinden gelen göyin denizlere ye. ni lna.d bir mıknatıslır. bomba ve mayn saçmak olduğunu, denizler. de ilk:Hamlede iyi iş gördüklerini mukabil deniz altı _ - harbine iflâs etmiş nazarile bakı- D labileceğini, İngiliz ve Fransiz il- , tekniğinin çok vakit geç- meden bu yeni silâhâ bir mukabe, | "' — Beni toyuyorsun ha!.. .l | Yazan: Nezihe -MUHİDDİN —4T — Zeynebm zözlerıadan yağmur .. gibi yaşlar boşanıyor, bütün- vü- cudu hıç.kırıklar içinde sarsılıyor- du: Ben » nereye gidebilirim? 37 aa Nereye mi gidebilirsin? Be | ni fazla söyletme! Senin gibilerin | -— nereye gidebileceğini sen benden 1' --daha iyi bilirsin. C— Bu gaddar hakaret karşısında — “avallı Zeynebin- gözyaşları — bir. denbire kurudu. Artık gözyaşları îükenmî;u Gü!meğe başladı! Göğ sündekl hıçkırıklar kahkaha oldu- le ve müdafaa silâhr bulup tatbik edeceklerine hiç şüphe olmadığını yazarak diyoör ki: “Öyle zannediyoruz ki harb sa- hâasında da vaziyet daha şedid ve amansız bir şekil alacak, bir aralık içtinab edildiği ümid olunan bü - yük facialar yavaş# yavaş gözümü- zün önüne cçok kanli sahneler sere, cektir. , Cumhuriyet Nadir Nadi, “Hani ittifak” baş. lıklı makalesinde, Sovyet hüküme- tnih eylül ayı içinde silâh altma aldığı efradım büyük bir —kısmını terhise karar verdiği hakkındaki haberleri mevzubahs ederek evvel- ce İddia edilen bir Sövyet - Alman ittifakı ihtimalinin hiç varid olma, dığını ve hattâ ortadan kalktığını kaydetmekte ve bu yolda evvelece ileri sürdüğü tahmin ve mütalea. larm tamamen teeyyüd etmiş öl- masma işaret eylemektedir. Yeni bir seri pul -çıkarılacak Posta, müdürlüğü — 22 muhtelif kıymetlte yeni posta pülüu — sipariş etmiştir. Bir serinin kıymeti 367,5 kuruş olan pullarda Milli Şefimizin, âbidelerimizin vye bazı mahsulleri- mizin' resimleri bulunacaktır. Pullar İngilterede bastırılacaktır. aej Dağcılık klübü binası - Sürpagop mezarlığında kurulacak Taksim bahçesinin genişlemesi İçin yıktırılmasına karar — verilen Dağcılık klübü binasının enkazı ol- duğu gibi Sürhagop mezarlığı köşe- sine nakledilecek, , klüp, binası bu- rada ynpılacıklıı". parlaklık geldi. Gülüyordu. Kah:- kahalar fırlatarak, vücudu baştan başa sarsılarak gülüyor, gülüyor- du. İhsan ıstırabın bu — korkunç kahkahalarından ürktü. Yerinden fırladı, yatağında sanki zenberek- le sıçrayan, kıvranan, kahkahalar la sarsılan vücudu zaptetmek-için kıskıvrak yakaladı ve bütün ağır- liğile üzerine abandı. Zaptedemi- yordu. Çırpıman, krvranan bü — küçük Jmecalsiz vücudun — bütün gâyri- muntazam sarsmtılarile beraber sarsılıyordu. Yüzünü onun — alev gibi yanatn küçük yüzüne yaklaş. tırdı. Dudakları bu biçare küçük kizm islak alnımnda ve gözlerinde dolaşmağa başlayımca demin ada lelerinin kuvvetile hâkim' olama- dığı bu küçük vücutta yavaş ya- vaş bir teslimiyet ve yorgun bir kaç ihtilâçtan son. ta derin bir sükünet hasıl oldu. ' bıraz. sonra ha:eketsiz kaidı Ta-' Haliç vapurları idaresinin vaziyeti ne olacak? Haliç vapurları işletmesi idaresi, bundan beş sene kadar evvel, eski şirketten devralınmış ve belediye- nin mürakabesi allında muüvakkat bir İdare kurulmuştüu. Bu —idarenin ©o zamandanberi denizyollarına, Şirkelihayriyeye ve ya Belediyeye tamamen devri dü- şünülüp durmüş fakat beş sene zar- fında hâlâ kati bir karar verilme- diğinden Haliç vapurları işletmesi böylece muallâkta muvakkat bir i- dareye bağlanmakta devam eltmiş- tir. Şehrin umumi hizmetlerile alâka- dar geniş bir iİşin böyle — yıllarcu muvakkat idareye bağlı — kalması- nin pek tararlı aldüğü aşikârdır. Muvakkat idare müersesenin — 200 den fazla olan memurlarını da çok fena vaziyelte bırakmıştır. Devlet sermayesile işliyen mües- seselerdeki bütün memurların ba- rem kanununa tabi olmalarına rağ- men Haliç vapurları işletmesi me- mürlarının vaziyetini kimse bilme- mektedir. Belediyenin bu karışık vaziyeti ortadan kaldırmak üzere faaliyete geçeceği ve Haliç vapurlarının yü- kında kalti öolarak bir yere bağlana- cağı anlaşılmaktadır. _H Bir kadının tren altında bacağı kesildi Sirkeci ile Kumkapı arasındaki “Cankurtaran,, — İstasyonunda bir tren kazası olmuş, karşıya geçmek istiyen Reşide adında ihtiyar bir kâdın Sirkeciden gelen katarın ab- tında kalmıştır. İhtiyar kadının bir ayağı kesil- miş, baygın bir halde — hastaneye kaldırılmıştır. ı—ı—-o-_— Ankara kanalizasyonü Bir Alman mütehassısı bu sabah geldi Ön sene evvel İstanbul kanalizas- yon lesisatının plân ve projelerini yapan Alman mütehassısı profesör Eduard Vild bu sabahki ekspresle Betlinden gelmişlir. Profesör, An: kara kunalizasyon plânlarını yap- mak İçin çağrıldığını, bu akşam hü kümet merkezimize giderek işe baş hyacağını, bu seyahatlen — istifade ederek İstanbuldaki inşaatı da göz- den geçireceğini bir muharririmilze söylemişlir. Belçikada bulunan iki İran zabi- ti de ailelerile birlikte — ekspresle gelmişlerdir. Buradan transit olatak geçtikleri, ni İrana gideceklerini, Belçikanın tamamile sakin bir halde olduğunu söylemişlerdir. Bugün de ekspres ve koönvansi- yönel irenleri gene Avrupada hü- küm süren şiddetli kış — yüzünden üç saat kadar gecikmişlerdir. ——— —— Üç aylık maaşlar Mütekait, dul ve — yetimlerin üç aylık maaşlarına alt — hazırlıklar bittiğinden, önümüzdeki ay başın- da tevziata başlanılacaktır. L L L HABERLİN| JEDEBİİROMİANIR |di — Yalnız gideceksin dedik ya. lisiz Zeynep uyumuştu. Uyandığı zaman ilk — hareketi yanında İhsanı aramak oldu. Ö- nu kaçırmaktan öyle korkuyordu ki, Sıçrıyarak etrafına — bakındı: İhsan pencerenin önünde siyara içiyordu. Zeynebin kımıldadığını farkedince başınır çevirdi: — Kalk artık? - dedi . Saat do- kuz! Zeynep gerinip — kollarını ona doğru açarak: - çok — yorgunum.. çok halsizim İhsan * diye mırıl. — Kalkmak lâzım.. Hemen ha- ozırları sokağa çık.. Hava alırsan çeçer.. — Halsizim, hastayım, nereye Tideyim? : — Mecidiveköyüne doğru uzan. Çirlarda dolr-. — -- Yalnız mı? — Tabil yalnız! — Sen beraber gelmiyecek mi- şin? İ d v val M | rek açıkta kalan halkı Pasitf korunma tedbirleri Halkın alacağı tedbirle- re dair talimatname bastırılacak Pasif korunma komisyonu bugün vilâyette bir toplanlı yaparak, ev- lerde, apartı sanlarda, ufak miles. seselerde halkın almağa — mecbur tutulacağı tedbirleri ihtiva eden talimatnameyi tetkik edecektir. Bu talimatnameden beş yüz bin nüs- ha bastırılarak hâlka dağıtılacaktır. Pasif korunma hizmellerinde ça- lışmak üzere G0-Gİ yaşları arasin- da seçilen sekiz bin ihtiyar, sıhhi muayeneleri bittikten sonra kürsa devam edeceklerdir. Diğer taraftan Çırağan sarayın- dan Yıldıza kadar devam eden ve Abdülhamit tarafından yaptırılan mahzen üç yüz metre genişliğinde, kalın dıvarlı ve ön metre İrtifaın- dadır. Bu mahzenin önünde gene Abdülhamit tarafından — yapılmış, muazzam bir göl'vardır. Burasının sığınak olarak kullanılmasına karar verilmiştir. Zelzele—ıîİİı—Gümüş. hanedeki tahribatı Elliden fazla ev yıkıldı Gümüşane, 26 A, A.) — Son hareketlarzın yaptığı tahribat et. rafmda alman sön mâülümata na- zaran Kelkitin Gelinpertök köyün. de 15 hane tamamen yikılmış, 20 hane harab hale gelmiştir. Pulur nahiyesine bağlı Lori kö- yünde 30 hane tamamen çökmüş, Aşağı Lora, Zarant köyünde bir kısım evler oturulamıyacak hale gelmiş, Poske köyünde bir ev yı. kılmış, dört kişi teh&eîl surette yaralanmıştır. Vali, a.lâkı.dır' me- murlar felâket mıntakasma gide- 1 yerleştirmiş- ler ve icab 'eden yırdmıları yap. mw—ü .& Dikilide ulzelo İzmir, 26 (A. A,) — Dikilide yemdmdü_ı_'_t sâniye süren bir zelzele ohiıuştur Haıa.r yoktur l ddti Iskenderunda Aıtakyı. zs (A.A.) — Dahiliye Vekili Faik Öztrak dün sabah defne şellalelerini, hastahaneyi, meketep- leri ve müzeyi gezerek tetkikat yapmış ve ticaret heyetini kabul ederek Hatay'ın ticari, iktisadi va- ziyeti hakkımda izahat almiış ve bu heyetlerin dileklerine ittilâ kesbet. miştir, Öğleyin parti başkan vekili tarafımndan gerefine büyük bir zi . .yafet verilmiş olan dahiliye vekili- miz ile refâkatinde bulunmakta o- lan zevat saat 15 de şehrimizden ayrılarak İskenderuna gitmis, şid- detli yağmura râğmen şehir hari . cinde kesif bir halk kütlesi tarafın. dan uğurlanmıştır. Benim işlerim var! Sesinde öyle titiz ve keskin bir emir sivriliyordu ki — yaralarının tekrar kanamasına rağmen itiraz edemedi, Kalktı, sendeliye sende. liye giyinmese başladı. İhsan si- garalarını biribirinden — yakarak pencereden baktyor, başmı — bile çevirmiyordu. Neden — sonra gene : Titriyordu. Acaba bu bir nazi- kâne kovulmak mıydı? Kapı dı- sârt attıktan sonra bir daha içeri almamağa mr karar vermişti! Bu endişesini yatıştracak bir hare. ket bekliyordu. Bir şey — Sormak belki onu tekrar hiddetlendirebilir di. Yavasça: j — Gidiyorum - dedî Olduğu yerden onun Sert: sesihi. îşıtti' — GİtI _ | karşı hastane başdok'aru, Dahiliye Vekili | ilalya bizimle ticaretini arttırmak arzusunda İlalyan Tabrikaları mümessilleri memleketimizle büyük iş yapmak üzere Türk tacirlerile temaslara gi- rişmişlerdir. Bu maksatla İtalyaya çağrılan tacirlerimizden bir heyet fabrikalarda tetkikalt yaplıkltan son- ra bu sabahki ekspresle şehrimize gelmiştir. İtalyadan ithalatimız ihracatımız dan iki milyon lira kadar fazla ol- duğundan İtalyadan yeni mal getir- tebilmek için evvelâ kliring hesap- larındaki bu açığın kapanması lâ- zımgelmektedir. İtalyanlar bu maksatlâ — piyasa- mığda ne bulurlarsa almak niyetin- de olduklarını bildirmişlerdir. Bu mesele halledilince — piyasa- mızda Almanlarla — iş kesildikten sonta başgösteren saç ve diğer de- mirli maddeler sıkıntısı zall olaca- Bi temin ediliyor. ——— Galatada bir esrar kahvesi basıldı Galalada Musa ile çırağı Hikme- tin işlettikleri kahvede esrar satlık- ları haber alınarak basılmış, yapı- lan araştırmada Emin, Melâhat ve Ayşe adlı bir —erkek ve iki kadın esrarkeş yakalanmışlır. Suçluların hepsi de beşinci asli- ye ceza mahkemesine verilmişler Musa ile Hikmet tevkif edilerek mu hakeme şahitlerin celbi için büşka bir güne bırakılmıştır. , İsveç bizden tütün alacak İsveç tütün inhisarı — mümessili M. Söber, memleketimizden — tütün soatin almak üzere bü sabahki kon- vansiyonel trenile şehrimize — gel- miştir. İsveçin 150.000 kilo kadar tütün alması ihlimali vardır. Haseki hastâhanesinde Hiçbir hasta geri çevrilmiş değildir Waseki hastanesi hakkında etraf- ta dönen Ü:dikodular ve yeni do- Ban çoocukların gözele — kâğıllarına sarıldıkları hak” * ti — iddialara Nazmi şunları söylemiştir: “— Biz hiçbir hastayı geri çevir- medik ve bir lohusay' dörl gün yal madan çıkarmadık. İcap ederse iki “hastayı bir yatakta yalırtırız. Çün- kün doğum nüfus meselesidir. * Bülçemizde kundük vesaire hak- kında hususi tahsisalımız olduğu İ- Ççin Ççocukları gazete kâğıdına sar- dığımız iddiaları gülünçlür.,, —a Haklarında şikâyet o- lan zabıta memurları Emniyet müdür muavininin ri- yasetlinde şube müdürlerinden mü- teşekkil inzıbat komisyonu ile polis dıvanı hergün toplanrıakla ve rüş- vet, İrtikân, ihmal vesaire gibi İs- natlar altında kalan 87 memur hak- kında tahkikat yapmakladırlar, Buü mMmemurların içinde — emniyel âmirleri, başkomiserler, — komiser ve komiser muavlnlerl ile polisler vardır. Zeynep kalbini koparan bir he- yecanla onun kendisine döndüğü- nü gördü: — Kaçta döneceksin? — Bilmem ki! kaçta döneyim? Ne zaman istersen dönerim? — Pek çabuk gelme! Çünkü a. nahtarı ben alacağım! Gönlü biraz. rahatlamıştı. Bir — Peki Allaharsmarladık gidi- yorum artık - dedi « Odadan çıktı. Merdivenleri (. nerken ev sahibinin odasına girip kadıma kendisini birkaç saat giz- lemesini rica etmek istedi. Sokağa isteğile yapılacak şeylerdi. Fakat ev sahibi başkalarının kederinden zevk duyan cadaloz bir , dişiydi. İhsan onu dün akşam hırpalarken kapısının aralığından dişsiz ağzi- le zevkli zevkli güldüğünü — gör: müştü. İster istemez sokağa çıktı. Ü , Hasan Rasll"" İDARE EVİ: istanbul Ankarâ Pasta kutuzg İstanbul 21d Telgrat adriüi | ANATTE — dalmü hürriyeti vardır. & natkârın dindar olmasına ““g siz olmasına da ınırışılil“"""l rini kendi şahsiyeti ile, ! ti ile vücude getlreceöuşâ katlarmın o eserde tdıh sine de ses çıkarılama?- .(l natkârım dini, siyasi, M naatlerini sanatine İ sını istemök önun esefı" v T e- © ai VC şahsiyetini katmasını Ti gibi bir gey olur ki bu dâ hd': riptir. ğ Fakat zamanımızın “& v kârlarında dini, vicdani kat diye değil, bedii olarak İstismar etmek i:n, var. Bunlar dine gel'fîfffkt p miyor, inanmağı daha cazi güzel buluyorlar, Bunu seler, dini herhangi ııl"d bir mevzu gibi kullandık!â' leseler, zarar yok. F rin! gerçekten — dindar ğe, bizi taassuplarma " fa kalkıyorlar; işte © Ş kilmez insanlar oluyorlıf- Dindar şaire, samimi M hürmetim olabilir; fakıt il ği daha estetik buld î inanmağa kalkan insanlart mak elden gelmiyor; Gu::;. karşılarmdakini enayi Y yuyorlar, sönra kendi de aldatıyorlar, ” ” ANATKÂRDAN dd;:: mimiyet hekliyen“ | nat, sun'i olabilir. Fak' nı.tkâ.rm yalan ıöylemni' var demek değildir. Yaw" | olmıyan, fakat doğru Yi jl nen &özdür; — söyledi olmadığını, ancak kendi lesinin bir mahsulü ol raf eden adama bir şey oıjl yiz. Bunun için fılü sanatkârı kabul edeı-im- mimi olmadığı halde keN “d mimi göstermeğe kalkal g;i ra tahammülüm yoktur bgf Barrâs'ten bunün içîn man hazzedemedim,. Samimi olmadığını M liyoruz?,.. — Samimiyeti belli olur, 9 L ” DEBİYAT kitabi "”ğ Çıkan münakaşa iy bir şeyi isbat etti; bizde: değil, daha dünün yw"':f) yanlışsız okuyabllece ’,ı. decek hemen hiç kimsü w böyleyken bazı kimseler h.pl edebiyatın, yani buw ile en çok meşgul M bile hakkile okuyaml pl ki de okumak lıteıne lerin yaşıyabileceğini ler çıkıyor; ben asıl bu“;,# rum, Ö v edebiyatm kabil olsaydı bugün © damlar da bulunurdu. CM edebiyatı büsbütün silkiP M bundan daha kuvvetli —e Ampul ve abajtt lll bir. buçuk sendf” mahküm oıdü | Lâlelide Hakkının © ç dan ampul ve abajur aşırf? lılardan Mehmel oğlü Slw' (ü kizinci asliye ceza ndâ verilmiş, duruşması sönü .'.ıf sabit görülerek bir buçuk * | se mahküm edilmiştir. 'ı Suçlu kendini müdafaâ demiştir: H Yersiz yuflsum!“' olduğum için de iş b“:;_ Aç kalmamak için çalm oldum.,, şah