b, İTESRİN — 1039 AM —n- i kolonel fon Niders- 5 ime çağırıyordu. ke canım sıkıldı da ye Simdi bir telgraf a ii, Majeste bu sene doğum pm in büyük merasimle k ması emrediyor. Res #eİrner alayı için hazırlık “üm, bunlardan vazgeç Yay aydan cevap verdi: ig, &smeyin. Telgraf gel Bizim daha büyük mera Ptağımız sanılır. Sa Ma: e ğlç ve fasla tecahürat Sin kimse bizi kusurlu N e Hay Fikriniz fev çi İN sesi birden kesildi. İk ale, dedi. telefonu o masasının akmış olacaktı. Çünkü İlanda uzaktan (gelen sidaları işitti, Ehemmiyet Gi“ telefonu (o kapattı ve ızın isticvabına dair ra. 4 til makinesile yazma” dakika böyle geçti. Son- va heşeli sesler ve gülüş” İstildi. Kapı vuruldu lüydare sesler ii seslendi: KR Yazmağı devam edi. ezim, Şmitin köpekle ie havlaması üzerine ba- Pek ant oldu. Az kaldı “1. Mülâzim Şmit res (MX, “sile kapıda, köpekleri. Sliyordu, — Doğruldu ve bir tavırla gülümse in hayretine gülüyor &i zabit bakıyorlardı. yet bir şey söyledi: toplamak için bütün 5, ine müracaat etmiş. kalktı ve iki elini uzüta- Li, ve doğru yürüdü: Yarahhi, ne — sandet! 1 da kurtulabildiniz? e ver Mucizel Günün birinde Ya asker (sevkeden kompartimanıma j sia beraber koymuşlar. / A mütiş bir şimendi- “du, Yüzlerce kişi öl İn kurtuldem ve te meze muvaffak oldum. GN 4 saca bundan ibaret. i etm için bilseniz Memnunuma, m e m in f arı etrafını (almışlar, İçin tebrilr ediyorlardı. SA, < dakika ondan ayrıl. “aşının dönmesi suretile k tay dana gelen ilk ve ti, keyi © önlemek üzere / içn DE fırsat bu'du. i beş (geçiyordu. İN re Fransuaz merkez su, ma gelecek; Val köyü” Sİ Dere müsaade kâğıdı ğa sluk (o şebekesinin A a anından günlerdem ! gidişi hi, “Rİ cihetle o taiatile (İş, lebi reddederrkti. O gazın Haymla görüş. di Olmaem; — ars'armda Mişlardı, Bir neler #nw j Kar getirecekti. Şmit | Ak görecek ve tanıya” kr, YA kt Daha 4! aldı, Fakat Singer verdiz YA, Kliyorum. Kolonele kv İmza estireceğim. e Üstünden la'ettayin Nakleden: Fethi BARDE sızların elinden kurtulmağa mu vaffak olan Havm için hayranlığ nı ifade ediyordu. Kolonelin kapısı önünde siray£ oturarak; — Sizi bürada bekliyorum, de di. HARER — Akşam Postasi Hindistanda dünyanın en eski insanları arasında —j Yazun: L, Busch 85 yılımı vabşiler arasında geçirmiş bir Almen seyyalj Keçi sakallı kadın fıçı gibi şişman rakibine Keçi sakallı kadınn Saat üçü kırk yedi “geçiyordu | pu ithamı oracakı kadınları. m Haym kapıyı vurdu ve girdi. Fec | sine heyecan vermişti, Bır alülı. bir endişe ile kıvranıyordu. Kolonel sordu: “hepsi bir ağızdan homurdanarık bir şeyler söy,emiye (başladılar. İçlesmden bana yumruxlarını sai Alsaslı elindeki kâğıtlara ŞÖYİr | yyanlar ve kudurmuş bir hiddetle bir baktı. Bunlar ayni sirkülerir | eğerini arkalarına vurarak ber hal muhtelif kopyeleriydi; en Üsteki | de sunturlu olduğuna şüphe olmu. müstesna, yalnız Imza yerleri MeY | yan küfürler savuranlar dahi var- danda olmak üzere biribirlerine İĞ- | dx Fakat demin benim bir gözü - nelenminlerdi. Birkaç tane de boş mü İsteyen bodur şişman kadın kâğıt vardı. Haym anı bir ilhamla karar ver di, Sirkü'er destesinin en altına eli bayraklı bir şeydi. Garip bir nefis müdafaası hissile şimdi hep- si bir araya sıkışmış olan kabile boş kâğıtlardan birini üğmeledi. | kadınlarını aralıyacak açtı Kont her zamanki gibi okuma Keçi sakallı kadının önüne çık- dan imzaladı ve her kâğıdın üstü. ne resmi mührü bastı, Alsaslı te- gekkür etti, Selâmladı ve çıktı. Şmit koridorda (o bekliyordu Havm onun koluna Tirdi ve ahbah ça konnearak beraberce bürosuna gitti. Saat tçşü elli iki geçiyordu. — Bir crgara,. Bana bir devika müsaade. Konuşabiliriz, Mühim bir iş değil, Telefonu açtı ve nöbetçi Jandar ma onbaşısmı İstedi. Sonra biraz evvel kolonele imzalaltığı kfğnda daktilo makinesile şu emri yazdı: TEVKİF MÜZEKKERESİ n kip kasşılaştığım İlk müşkül mere. J sun. Nuzlar.. Değil ta. Onun suratma doğru hiddetle — Sen yine beni kıskanıyor - mi? Bu kö - zehirletmek (istiyorsun! Çünkü bu yabancının gözünü ben istedim!.. Fakat sen yalancı - #ınl,. Bu yabancı aslâ kadın de - 4, Erkeltir! İfa ed'yo'sur' İki kadın, şimdi, biribiriyle sa; saça başbaşa gelmiye hazır bi” halde biribirilerinin karşılarına di kilmişlerdi. Herkes suzmuştu, Biribirlerine rakip oldukları an laşılan bu iki kadının kozlarını — Şimendifer kazasını mütea- | olan şişman kadın; göstererek: — Hullca da bu yabancı ka de olduğumu öğrenmekteydi. Bu | dınla beraberdir! Bumin şüphe müşkü'ü kaza üzerine yardrma ge etmiyorum!.. diye bağırdı. len köylüler arasına karışarak hal | Nasıl? Kadın iftirası diye işte ettim, Ayni zamanda bu fırsattan | buna derleri. istifade elerek bir adamın cüzda- Keçi sakallı kadın bu damdan nını ve hüviyet evrakını aşırmak | düşme pervasızca if alarını her. swretile de istifade ettim. — Bravol dedi, kesten ziyade ben hayretle dinli - yordum. : Şişman “asa boy'u kadın ker Bir nefer içeri girdi. Kimin gel. | sakallı kuru kadınm bu mütvş diğini haber verecekti; sam Pran | iftirasma büsbütün içerledi, O-a suaz olmas? Haym atıldı: doğru parçalayacakmış gibi bir — Beni rahat bırakın, meşgu- | ölkeyle bir kaç adım yürüdü: lüm. (Devam var) — Siska dağ faresi!, Diye bağır. Utarmadan ya - meydan okudu lan sö; iyorsun!, Faka' kendi ya. lanınla ondınin ulan. #tİçin; bak... Yabancının gö .unü ek... i.lemeleri var m. bal Zadınolup wovadığımı anlarım! Şişman kadının bu sözleri üze * rine eli ayağı trtir Ütremkte © lan keçi sakallı kadı bir bişrmi: üzerime doğru geldi ve eliyle göğ- sümü yoluadı. Hayret içinde kal dı. Keçi sakallı kadın üzerime doğ- ru hiddetle gelip göğsümü yokla. dıktan sonra memelerim olmadı * Zin görünce göğerini ve ağzını â- jârak hayretle baka kaldı. Bu hali gören bütün kadınlar adeta se vinçle bağırışmağa başladılar, Galiba benim erkek olduğum cümlesinin hoşuna gitmişti. Fakat asıl beni müdafaa eden, o tek gözüme talip şişman, bodur kadın görülecek haldeydi. Bu kadın rakibesine bu suretle müthiş bir muzafleriyet kazan - dıktan sonra iki elini bir duba gibi olan arkasına vura vura ve bağıra bağıra çırpmağa başlamış. tı. Bu kargaşalıkta keçi sakallı kadın oradan kayboluvermişti!. Bu gürültüleri koca karnını de- virerek yaslandığı yerden hiç kı - pırdamaksızın seyretmekte olan orman kraliçesi Dumebela niha - yet işin hal ve faslolunduğuna memnun olmuş gibi ellerini hava- ya kaldırdı. Bu, galiba kadmlar cumburi - yetinde: — Müzakere kâfi, Denek olacak ki kadımlar bep birden seslendiler. Dumgbala bir fıçı gibi vücudunu iki tarafa bir kayli kımıldattıktan sonra doğrul du ve heyecanlanmış olan kadın. lara: —Ey? diye sordu. Şimdi bu iki köpeği içimize alıyor muyuz? Bütün kadınlar sustular, Demek bunların arasında da sü- küt ıkrardan geliyor! Bu kadınlar eğer susarlarsa * mesele yok! manasma geliyor. Fe. ca usul değili (Devamı var) B kaç ay evvel (Mösko. va) da dokter (Mantey iel isimi vir âlim. senelerder beri yaptığı tecrübelerin akıllara durgunluk veren ne: zelerini ilte a Memleket dış vdaki ka.» haberlerinden başka hiçbir şey yazmayan bizim gazeteler i'le bu işte, a. ;ok uzunca yazılarla, bahsetmişlerdi. Unutmuyorum, | biz bu yazılardan birini, maliye İ kıraâthanesinin bir köşesinde, bir i gece yarısı okuduk. Bizim ebedi | haylaz dostumuz Cevat vard. Ersalsiz zekâ ve şeytanctiyie | meşhur Muslih vardı. Filozof Ni hit vardı. İdeslisi Esat Adil var- dı, Havadisi bize okuyan Muslih, sunun eteklerini sandalyenin iki tarafından yanlara tarkıttıktan sonra, küçük gözlerini Nâhide dikti: — Ne dersin bu işe?. hâdiseleri sadece birer alay mev- zuu telâkki etmeyi mutad bir kü- çük san'at haline getiren öteki a“ dam arasmda bir uzun konuşma- ya İntizar ettik. 'Nâhid, biri sekiz numara cam- la eşyayı hayal meyal seçen, fa. kat öteki bir çifte saçmasiyle va” zifesini ebediyen İla etmemeğe mahkâm edilmiş olan gözlerini, etrafta gezdirdi. Hepimizin he- nüz mütereddit bir vaziyette ol duğunu anladı: — Olabilir! dedi “— Olabilir, ama, gene entere- sanl.. i Muslih, onu geri dönmeden ya. rı volda yakalamak ve yere vur- mak fırsatmı bulmuştu? — Bence hem bu tecrübeler, hem bu neticeler tamamen uydur- madır! — Nedenmiş düdüğüm?, — Çünkü tabiatın baş kanun ları bu neticelerin aksini, yüz mil- yon yıl evvel, tesbit etmişlerdir! Havadiş şuydu: Doktor (Manteyfel), babalar. BARRRRRRIA BİLDİ LIIİ Dİ ZARARA ÇOÇUKLARIN NEZLESİ Yazan Dr. G,. A, onunla burnun içini temizlemek iyi olur. Çocuğun burnu te mizlendikten sonra da süt emmekte zahmet çekerse, iyisi sütü memeden kahve kaşılına “tabii, kaşığı kaynattıktan sonra * sa- garak sütü kaşıkla vermektir. Nereli çocuk ağır acık nefes aldığı için ağamun içi de kurur, bundan da zaimet çeker. Buna karşı da gliderinle su yarı yarıya karıştırılarak, »zının içerisi- Be sürülür, Bunler kendi kendinize ve hekim bulamadığınız yerlerde yapabileceğiniz şeyler. Hekim bulunan yerlere küçük Hangi yaşta olursa olsun, Bezleye tutulmak sıkıntılı bir şeydir, İnsanı rabatsız eder. Fekat çocuk (olmıyanlarda mezle telilikeli bir hastalık sa yılamaz. Halbuki çocuklarda nezle tehlikeli ol.“ığu gibi, çok dela chemmiye'i ve umumi bir hastalık alameti olarak meydana çıkar, Bir kere, yeni doğmuş, pek minirsini çocuklarda, doğ” duğumun dana ertesi günü, yahut İki gün soüra meydana çıkan bir nezle vardır ki hemen dalma çöz hastalığı İle birlikte ölür ve çocuğun anneslerle inik” roplu bir hastalık bulunmasında ileri gelir. Böyle nezle kendi baline bırakılırsa neticesi pek tellikelidir. Nezle anlaşılınca mütehassıs hekime tedavi ettirmek mucak lâzımdır. Çocuğun babasında ve annesinde bulunan öteki bulaşık bastalık vaktim de tedavi ettirilmiş olmayıp ta çocuğa da İrsi olarak bulaşmış bulunursa çocuk gene nszleli doğar ve bulaşmış hastalığı kö künden tedavi ettirmek tüzumlu olur. Pek küçük çocuklarda bayağı bir nezle bile pek zahmetli bir hastalık olur. Bir iki aylık çocuğun burun delikleri henüz iyice teşckkül etmiş olmadığından çocuk burnundan başka ağ- eryla da nefes alır, nerle burnunu tkevmca yalnız ağımdan nefes almıya mecbur olur. Onun için rms meme verilliği vahit nefes alıraz ve hkenrri Ne*leli çocufu emzirmek irin zor'emak ta fawie vermez, Ağı dolunca haykırarak memeyi kendi kendine İrakır ve «ç kir. Bundan dolayı nerleli küçük çocuğu emzirmeden önce, her defasında, küçük bir fırcayı tatlı badem yağma batırarak şocuğun neziesini hekime göstermekte ihmal etmezseniz mütehassış elbette daha tesirli tedavi eder, Çocuk ki üç aylık olduktan sonra nezleye tutulduğu va kit çocuk olmıyanlarm nezlesinden pek te farklı olmaz Fa kat çocukların bayağı nezleye tutulması nadir olur. Çoruğun nezleye tutulması çok defa umumi bir hastalığın başladığına alâmettir, Kızamık hastal#r dv'ma nezle ile başlar. Onun için ço- cuk nezle olunca bu bastatık hatıra gelmelidir. Zaten burunds nezle ile birlikte gözlerin de kızarması ve gözlerden yaş ak ması kızamık hastalı gın: hatıra getirmeyi kolaylaştırır. O £a man burun ve göz nezlesi için yapılacak belli başlı &ir şey yoktur. Fakat hestalığm bulasık olduğunu da hatırlayarak ço- cuğu hemen ayrı odaya yatırmak ve başka çocukları yarına sokmamak lâzımdır. Kızıl hastalığının burun mezlesi yapması nadir olmakla berberi burun nezlesi bulunduğu gibi kıni bastalığrtın şid detli olduğuna a'imettir. Grip hastalığı da nezle İle başlar ve 9 vakit burundan gelen me cerahatli olur. Bulaşık menenlit hastalıfınm da başalrgic nezle iledir. Bereket versin ki bu hastal nairdir Tat: gas “yarda urun meris haste'frme lâmet olduğu çoktur. “in difteri Onun için nezleye tutulan çocuğu hekime göstermekte #hmal etmezseniz pek İyi etmiş olursunuz. LAN Yazan : han Tarus dan ve analardın çocuklara yak vw bazı illetlerin marazi buyla- “in değil; ayni zamanda görgü ve tecrübelerin de irsen intikal ettiğini iddia ediyor, Filvaki biz yeni (odoğan bir Jevleğin ga güziyle trampet çalmıya ve yeni doğan bir insan yavrusunun gözünü kırpıp viyaklamayı ve yeni doğan bir köpek eniğinin havlamayı ve kuyruk sallamayı kimseden öğrenmeden ifa, tatbik ve icra ettiğini biliyoruz. Fakat bunlar Moskovalı doktorların tee" rübeleri yanında hiç bir kıymet ifade etmiyor. Zira (Mantey- fs) in devekuşu yumurtalan & zerinde yaptığı tecrüleler, mâna ve mahiyet itibariyle, büsbütün başkadır ve ha'rikaten hayrete de ger. (Sonu yarın) Bugünkü harpten hatıra olup kalacak ilk pul Belçikada çıkani- dı, 6 frankl'k olan ve paket irsa* lâtına tahsis edilen bu pullar or- tadan ikiye bölürmüştür ve her parçası $ frank kıymetindedir. Zira, posta ücretlerinde askerlere yarıyarıya tenzilât yapılmakta. dır Diğer pulların Üzerine de M3 sürşarjı basılmıştır ki bu da “as- kerlere mahsus 3 rank” mânası, na geliyor. ISPANYA İspanya postaları 17 teşrinlese velde beş puldan mürekkep bir blok satışa çıkardı. İane mahiye- nde olan bu pullardan ber biri. nin Üzerinde meşhur İspanyol ressamı Velasgüezin ayrı bir tab- losunun resmi bulunmaktadır , 20 bin adet olarak bss'lan ve bunlardan 17 biri dartellir 3 bini dantelsiz olan'bu pullardan bi- rincilerin ker biri 5 peçeta, ikin- cilerin ise beberi 20 peçeta kıy. metindedir. Bu pulların haslâtr posta İdaresinin yetim aylıkları- na tahsis edilecektir, YENİ ZELANDA Yeni Zelinda postaları da 3 terinievvelde tedavüle iki fiş iane pulu çıkarmıştır ve bunlar 29 Şubata kadar tedavülde kalacak * ter. Pullar#aki resimler, plâjda, başlarını üzerindeki bir topu tut mıya çalışan Üç genci göstermek tedir. Bu topun Üzerinde “Ha, alıh,, (sıbhat) kelimesi yazılıdır. Pulun alt tarafında Yeni Zelanda Ismi ve sol köşesinde pulun kıy meti yazılıdır. PORTEK!IZ Portekiz hükümeti “Portekiş Lejizonu,,. ismi ile bir seri pul çıkarmıştır. Bunların (kıymeti, revkleri ve basıldıkları adet aşa” ğıda gösterilmiştir; 6 20 Köyu kahve (3.200.000 tengi 10 20 Magenta 2.000.009 1$ 20 Mavi 6.000,000 25 20 Sepya 2.000.000 40 20 Koyu yeşii (20.000.010 80 20 Yesil 801.000 1 E, “Vermillon, 800.000 kırmızı, I E 7S ravi 1.400.000 yukardaki kıy mâzn. birer adet eden 10 bin adetlik bir blok çıkarılacak ve bu blokun her biri halka 4,20 5.5 yatla sa, tılacaktır ,