19 Kasım 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

be etmek abestir. O İ miş, an'anevi bir sistemdir. İ şaramıyacağımız olsa gerektir, | Ş sporla meşgul olur. O $ kamıyoruz. O B yüz zarar olacaktır. me hayatı yoktur. an'anenin teessüsü şarttır. zayı görmelidir. w maye kanunu yaratabilecektir. Mektepliyi himaye kanunu İâzımdır! Yazan : RTA mekteblerde öğleye kadar ders usulü tecrübe ediliyor. Galiba bir Ermeni darbımeselidir: Tcerübe edilmişi tecrü, Öğleye kadar ders usulü birçok memleketlerde teessüs et. Binaecnaleyh. herhalde, tecrübe edi- h len bu sistem değil, bellâ bizim bu mükemmel sistemi başarıp ba., Bu sistemde talebe öğleden sonra serbest kalır. Gezer, tozar, | Şüphesizdir ki bu sislem talebeyi sıkmamak ve tahsil hıfzıs. ıı sılhasını birinci derecede tutmak için ideal bir sistemdir. î,' Fakat bizde talebeyi öğleden sonra bütün gün serbest bıra- i Çünkü Ülnektek dışmdaki bu serbestlik Mmektebli için yüzde | Hiçbir şehrimizde talebe için emniyetli gezme, sportif eğlen. Bu hayatı temin etmek, halk içinde mektebliye mahsus « serbesti yaratmak için, gerek bütün devlet memurlarmı ve gerek halkı mektebliyi himayeye kanunen ve ahlâken mecbur tutan bir Bir defa lise sonuna kadar talebenin, hiç olmazsa, mektebli kasketi taşmmaları mecburi olmalıdır. Neşredilecek bir mektebliyi himaye kanunu ile meylhane, birahane, oyun kahveleri, bar gibi yerlere girmoleri menedilmelidir. Mektebliye içki verenler, veya kumar oynatanlar şiddetli ceza görmelidirler. Halktan herkes bir talebenin uygun. suz hareketini derhal zabıtaya haber verebilmelidir. Halktan berkes bir mektebliye herhangi hakaret ve taarru- | zunda, Ceza Kanununa ilâye edilecek bir maddeyle, en büyük ce. Halktan herkesin bir mekteblinin müşkül ânmda yardım et. j Mmemesi kanunen dahi bir kabahat teşkil etmoelidir. Devlet ve halk " | mekteb dışmda da mekteblinin mukaddes olduğunu tanımalıdır. Tes'sinde geç kaldığımız bu an'aneyi ancak bir mektebliyi hi- H. DALKILIÇ bir talebenin gağe&& îo ' C: doyço*ofcül' B | Vakit Üör ea S lepr . Say T! dğ pan $i ) a? o gmak kimin vazifesidiri,, — başlıklı yazısmdn Kadıköy kaymakamının gmur ve Prüdat caddesinde o- an emlâk sahiplerinin evlerinin Jnüne kalduim yaptırmalarını is- diğini mevzuubahs ederek bu va- enin belediyeye ait olduğunu i- sürüyor ve yazısını şöyle biti- yor: î “Bir şehrin kaldırımlarından, addeler ve yollar üzerindeki em- Jüâk sahipleri istifade — etliği gibi okaldırımlarla alâkası olmıyan em- ük sahipleri ve asla emlâki olmr- an bher sınıf halk da istifade eder. n u halde yolların ve caddelerin in- /JŞa masraflarını münhasıran emlâk gsabiplerine ait bir mükellefiyet gibi el.’ıkkl etmek adalete — uygun bir amtele değildir. Yapılar kanunu gıkık edilirse, kanunun — icabatı g a nazari olarak doğru olan bu hü- ğ' ümden kâltiyen ayrılmadığı görü- ür ai Yeni Sa.bı.h 5 — Hüseyin Cahit Yalçın — bugünkü ünyn. harbinin sulha — kavuşması- nın imkânı olmadığını, — zira A- ınyanın hız almak — için sulha & kadar ihtiyacı varsa, mültefik- In de düşmanlarına katl darbe- yi indirebilmeleri — ve Avrupada üıtakır bir hava yaratabilmeleri çin harbin uzamasını istediklerini ileri sürerek şöyle diyor: — “İşte işin çıkar yolu olmadığı İ- çindir ki iki taraf da sulh şartları eseıeılndı murin kırın etmektlen ka yapacak bir şey göremiyecek : hırp uzayıp gidecektir. Uzun bir rbln getireceği zaaf, yorgunluk, nikbinlik kati bir hezimet ile bir- Tiklte yürüdüğü gün Avrupa sulhe kavuşur, Fakat o zaman — bu sul- hün “adalete,, müstenit — bir sulh olabileceğine inanmak çok safdillik teşkil eder. Müstakbel sulh, adalete 'detil ancak “realite,,ye istinat ede- bil-cektir. Bizim nesillerimizin gör meğe mahküm oldukları — hakikal bu ÜÜT | M. Zekeriya Sertel İtalyanın ni- çin bitaraflığını ilân — etmediğine üşıyor ve bunu İtalyanın — daima ' hlı sulh halinde bulunarak sulh mna oturulduğu zaman emelle- aİr İni orltaya atmasına ve — istediği ;;»f— alabilmesine atfederek diyor "lşte İtalya bunun için bitaraf- finı ilân etmekten çekinmektedir ve gene bunun içindir ki, müttefiki Ge dahil olduğu bhalde, kimseye iti- mat telkin etmemektedir. İtalyanın bugünkü #iyaseti bir sulh siyaseti olmaktan ziyade pusuda fırsat bek- bir avet siyasetidir.,, ( | Cumhuriyet | Asım Üs “Şehirde kaldırımı yap- ) Son zamanlarda Bulgar matbua- ftında “Balkan birliği,, fikrine dair mermnun edici yazıları mevzuubahs eden Nadir Nadi, Balkanlı — geniş halk kütlelerinin korkusuz, rahat, hakikt bir inkişaf devresine kavuş- malarının ancak Balkan devletleri arasında yapılacak tam bir anlaş- maya bağlı olduğunu, Bulgar gaze- telerinin de bu tarzda — neşriyatta bulunmalarının Balkan birliği dü- şüncesinin ergeç tahakkuk edeceği- ne bir müjde telâkki ediyor. Bira fabrikası için bir mütehassıs geldi Ankara bira fabrikasının geniş- letilmesi için konulacak makine. lerin montajını yapmak Üzere ça- ğırılan bir Alman mütehassısı bu günkü konvansiyonel trenile şeh. rimize gelmiştir. H bir yahudi, Yunanistana iltica eden bir eski Arnavut zabiti de bugünkü — konvansiyonelin yedi kişiden ibaret yolcuları arasında. dır. L | H Hukuk Fakültesinde Yeni doktora talimat- namesinin tatbikatına başlandı Hukuk fakültesinde yeni dok- tora talimatnamesinin — tatbikma başlanmıştır. Fakültede hukuki mevzular üzerinde ihtisas kurları tertib edilmiştir. Kurların bu se. neki şubeleri birinci sömestr için (Amme hukuku) ile (Hukuk u- sulü muhakemeleri), ikinci sö . mestr için (Ticaret hukuku) ile (Mukayeseli medeni hukuk) tur. Birinci sömestrde — birinci ders ilkkânunun 15 inde verilecektir. Her hafta cuma günleri saat 17,30 da derslere devam edilecek- tir. Kurlara hariçten hâkim ve a. vukatlar da gelebileceklerdir, ——— Yeni Estonya konsolosu Estonyanın yeni İstanbul kem - solosu Riehard Joffert dün gşeh. rimize gelmiştir, —ı——o——ı—— Mekteplerde pasif ko- runma teşkilâtı Bütün mekteblerde pasif korun ma teşkilâtı tamamlanmış ve e - kipler ayrılmıştır. Önümüzdeki haftadan itibaren tecrübelere baş lanacaktır, —krğlüşrüki Pavli adası önünde boğuldular Yaz mevsiminde Pavli adası ön. lerinde bir sandal kazası olmuş, üç kişi boğulmuştu. Bu kazanm muhakemesine dün Hağırcezada devain edilmiştir. Suç- lu sandaler Abbas oğlu Hasan id. diaları reddetmiş ve kendisinin yelken açmadığını, kazaya san - dalda bulunanlarm kımıldanmala. rı İle sebeb olduklarını söylemiş- tir. Bazı Şşahitler dinlenmiş ve başka şahitler için muhakeme baş kâ güne bırakılmıştır. ——— Yeşil sahaların plânı Nafia vekâleti bahçeler müte . hassısı Lov yeşil sahalarım plân- larinı hazırlamış imar müdürlüğfü. ne vermiştir. Yarın Ankaraya gi- — —a İngilterenin İzmirden mübayaatı İzmir, 18 (A.A.) — Gazeteler İngiltere iaşe nezareti için piya: sadan üzüm ve İncir mübayaâsma başladığını haber vermektedirler. Kuru meyve ihracatçıları birli- ğine dahil bazı firmaların İngil- tere ile geniş muamelelere giriştik- leri bildiriliyor. — BEL — B AM e L A BER — Akşam Posfası ” Ekrem Köniğ meselesi Ruhinin muhake- mesine tekrar başlandı Ankara, 19 — Ekrem König işinden üç aya mahküm olarak hakkındaki karar temyizce nakze- | dilen Ruhinin muhakemesine dün tekrar ağırcezada başlanmıştır. . Celseye Ruhi gelmemiş, vekili Hâ mid Şevketi göndermişti. Müdde. İumumi mevkiinde bulunan Zihni ile #uçlunun avukatr arasında mü- nakaşalar olmuş, neticede muha- keme, Ruhinin gelmesi için celb çıkarılmasına ve muhakemenin ö- nümüzdeki ayın dokuzuna bırakıl, masına karar vermistir, O—— Avrupaya gidecek talebeler Ankara, 18 (A.A.) — Maarif vekâletinden: Maarif vekâleti — bütçesinden tahsisat alan talebeden olup ken. di arzu ve ihtiyarlarile tahsilleri- ni ikmal etmek üzere — Almanya, Fransa, Belçika, İtalya ve İsviç: reye avdet edeceklerin — İstanbul maarif teftiş heyetinde talebe mü- fettişi Nihat Adil Erkmana müra- caat ederek gidecekleri memleket- lere seyahat için direktif almala. rr icabetmektedir. İstanbuldan uzak yerlerde bu- lunanlarım da en kısa bir zaman: da müracaatta bulunmaları lâzım" dır, —e $ Harp Akademisi * — profesörlerinden Bir Alman generali Dün gece Berline gitti Harb Akademisi profesörü ola. rak bir müddettenberi şehrimizde bulunan Alman kumandanların - dan General Şikfus dün akşamki Semplon ekspresile Berline hare. ket etmiştir, Alman generali Sir- keci garında Harb Akademisi ku. mandanı general Ali Fuatla aka- demi profesörleri ve Alman kon. solosluk erkânı tarafından uğur - |- lanmıştır. Öğrendiğimize göre, Harb A- kademisinde profesörlüğü sona ermiş olan general Şikfus Alman ordusunda mühim bir vazifeye ta yini dolayısile —müstacelen git, mektedir. — Sehircilik mütehassısının - tetkikleri Şehircilik mütehassısı Prost dün Karaköy yolu üzerinde tet, kikler yapmıştır. Salr günü Bur - 1eİVtemlekeller. | zino ilkbaharda açılacaktır. saya gidecektir. İhtikâr komisyo- nu dağılıyor Piyasada mallar bollaş- tı ve fiyatlar normalleşti Hariçten her nevi mal bol bol gelmeğe başlamış, böylece harb- le beraber bazı maddeler üzerin. de görülen Tfiat — yükseklikleri normal haddine inmiştir. Bu se - beble, ihtikâr komisyonunun ça, lışğmalarmı tatil etmesi kararlaş- mıştır. —— Florya gazinosu tamamlandı Florya gazinosunun inşaatı ta . mamlanmıştır. Belediye yakında tesellüm muamelesini yapacak, ga — Belediyeye verilen is- timlâk müsaadeleri Ayaspaşa, Dolmabahçe, Harbi- ye tramvay caddesi, —Ahırkapı, Yenikapı, ve Kabataş vapur iske. lesi civarımda yapılacak istimlâk- ler için verilen menafii umumiye kararı dahiliye vekâletinden be . lediyeye bildirilmiştir. ——— Ö- —— İzmirde bir eve yıldırım |- düştü İzmir, 18 (AA.) — Evvelki gecedenberi devam eden yağmur dün gece ve bu sabah şiddetini art tırmıştır. Dün gece Foçada Çay- hane mahallesinde bir eve yıldı. rım düşmüş ve kısmen duvarını ——— Defterdarlığın koridor tavanı çöktü Dün Karadenizde fırtma başla- mış, birçok vapurlar boğazda ka. larak Karadenize çıkamamışlar « dır. Yağmüurlardan' defterdarlığın ta mir edilmekte olan koöridor tava, nı çökmüş ve askıya alınmıştır. a— —— — Ekspres gene gecikti Bir müddettenberi intizama gi. ren Avrupa semplon ekspresi bu gün ancak saat dokuz buçukta gelebilmiştir. Buna, Çekyadaki son hâdiseler dolayısile Belgrada vaktinde ge - lemiyen Alman vagonlarımım bek. lenmesi sebeb olmuştur, —— ! Ekmek fiyatlarına zam yapılması ihtimali var Dün belediye iktısat müdürlü . ğünde bir toplantı yapılmış ve maya fabrikası mamulâtının ek - meklere konulması işi görüşülmüş tür. İki büyük fırmda bu maya, lar tecrübe edilecektir. Bu ma « yalarm”ekmeklerde kullanılması halinde fiatlara ön para kadar YAT KU 19 İKİNCİTEŞRİN — 1939 Sahibi ve Neşrigat [ . Hasan Rasim Ü:,ı İDARE EVİ: istanbul Ankâri yi Posla kotusu: İstandat 214 Tetgrai aörek M Yazı işleri telefonu : 'M * 20500 ldare . Ki AHYA Kemal "îü,,a bir iltifatı ile j etti: “öz giir” — telâl tan gazeline: * Nurul M hasbrhal” ismini — vermis: Ço sinden o gazelin adm';ı—gmıti tius'la hasbıhal" köy etmiştim: üstadımın ban Roma'nm —mükemmel * söylemiş şairine hitab © j | ha münasib olacaktı. biribirleri ile ebediyet konuşmağa lâyık mM nim gibiler için onlafm nail olmak değil, biribıflg e,,# lediklerini uzaktan y de bir mazhariyettir. M Foto.Magazin'in — son | süsliyen o gazeli okur düm: eski şairler, Boileau, Pope, şilr manzum eserlerle anl çekinmemişler, Öyle Ö ce bilmem, Hc:ı:tlus'ün nati” ni an okudum; fakat BOH““M aslndan da okudum: kalâde zevk veren mllf'””,d ludur. Bazı parçalarını, his ile mâli” birçok 1” degışmem Şiirin öğ boll’“ yacağını iddia eden!erı dileri de pek far mevzua fazla eheınmi? yo"f't lerini itiraf etmiş olmu Şiir şundan bahscdnbüif' bahsedemez diyenler * kemmeliyeti” nden :;lyad ya, birtakım hislere bağlı larını göstermekten baskâ pıyorlar? Doğrusu gürde un hiç 'bir ehemmiyeti ' güzel, ahenkdar, mük ra herhangi bir m“:;ııi"p söylenebilir. Hatta N w yitei îî. Fe EÜĞ_JE. A« âğ—. gatçelerde, bir bilgiyi larak öğretmeğe kalkan da dahi harikulâde muf';, mak kabildir. İtiraf Muallim Naci'nin: ; pllls 'â Hati ye bir ayine-i şandn' bakılmaz mı diyorlar? dır” beyti hoşuma gider" Kendi meıleğinden. bahsetmek şaire nazariyelerinin doğru;% bat etmek hevesile c SEĞ d ralarmı yazmasına 860* | gi Nasıl ki Bolleau'nun WM“ liği hicviyelerinde, döw' da değil, Art poâtigue'in p,J Yahya Kemal bu yeni ,ı yalnız güzel bir eser verimiş yor. bugün pek “ hoı-gaı-uımbıı-unın ı bir zam yapılacaktır. dirileceğini iıbıt DEBİ| AR'O M AŞN hai HABERSİN: Yazan: Nezihe . MUHİDDİN — w — Gene gözlerinden birkaç — damla yaş fışkırdı. Odalarını — ayırmak demek büsbütün yalnız kalmak damekti. Oh Liliden büsbütün ay- rılmak kendi kendine kalmak muüt hişti! Buna hiç tahammül edemi: yaceğini biliyordu. Evine kabul e. dzn, ona yardım ve arkadaşlık e- | den bu kıza minnet de duyuyor- du., Zatan onu eskidenberi sever" di. Nazlarma, hırçınlıklarına bıraz tehammül etmek lâzımdı. Fakat öonu gene eskisi gibi güler yüzlü, cendan bir arkatdlaş olara: görmek için ne yapmalıydı?! Zeynep acı acı para! paral! para! dedi.. diye Âçni çekti. , Zeynep içini çeke — çeke düşi. nürken birdenbire kapının açıldı- ğıır görerek sıçradı. İçeri — giren Liliydi. Yumuşak ve gülümsiyen RİO:M:ANE Si bir bakışla — ona doğru gelerek elindeki küçük bir paketi uzattı: — Sana birkaç sandoviç getir- | dim - diyerek müşfik bir yakınlık la yanıma oturdu. Zeynebin kalkık yüreği — coş> muştu. Derin bir hıçkırık salrver- di. Lili onu sarsarak: — Yok bak gene ağlarsan şimdi kaçarım - dedi . — Zizi sana söyliyeceğim var.. Beni dinle. Hani daima sinemaya gelen bir genç var ya?.. Zeynep omuzlarını silkti: — Canrm hani şu esmer şık de- likanlı. İşte şimdi ona rastladım.. Seni sordu... Yi Pa 5 3 (N ea #lA bi p A — Anlayıver artık.. Seninle çok alâkalı görünüyor. Şık, güzel çocuk.. Mademki İhsan Naci sen: den yüz çeviriyor. Sen de pekâlâ bu genci kaçırmazsın, Bugün si- nemaya gelecek, — Daha dün gelmişti. — Ayol sinema için değil. Se- nin için gelecek. Biraz yüzüne gü- lersin olur biter.. Zeynep itiraz etmek istedi. D — Fakat... — Fakatı falan yok.. Sonra sa- na darılırım! — Sakın bana darılma Lili çok bedbaht oluyorum. — Darılmam.. Hem ben senin için çalışıyorum. Bak nefes nefe- se koştum geldim.. Seni sevmesem börle yapar mıyım? — Sahi beni seviyor musün Lili? Bskisi gibi seviyor musun? Lili genç kıza sarılıp öperek: — Seni çocuk seni! Eibet sevi. yorum., Eskisinden de çok seyvi- yorum, Biribirimize alıştık artık. Zeynep ıslak gözlerile gülüyor- du. _ — Peki Liliziğim bir daha ba- na odalarımızı ayıralım demezsen her istedifini yapacağım. — Hah şöylel Benim — tonton bebeğim.. Nedir bu miskin halin. Sana yakışıyor müu bu? Hani sen | artist rühlu bir kızdın? Macerala. ra bayılryordun. Sinema — yıldız- larına tapryordun. Marlen Ditrihi gözünün önüne getir. Bir filmde sevgilisine kızınca kendi heykeli- ni ne afili ne efkârlı kırıp — dök- İHA BİER' İN E müştü. Eğer oturup miskin mis. kin ağlasaydı. Herif karıyı arkası- na bir tekme yapıştırıp kapı dışa” rı ederdi. Erkekler zorba kadınlar ol.. Yerine göre de koket.. Lili bu uzun nutku bitirdiği za- man Zeynep kendini — büsbütün başka hissetmişti. Şimdi ağla. maktan şişen gözlerini süze süze gülüyordu. Liliye sarılarak öpüş- tüler, Sonra yerinden — fırlıyarak aynanın karşısına geçti. Demin hıçkıran göğsünde şimdi kahkahar lar dalgalanryordu. Uzunca bir i- tina ile tuvaletini bitirdikten &on- ra şuh ve fettan bakışlarla: — Hani geçen gün seninle an- tikacı dükkânında sedefle mercan saplı bir hançer görmüştük ya Li- li? Lili şaşkın şaşkın: — Hançeri nereden düşündün şimdi? Zizi bir kahkaha kopardı: — Lâzım olacak o bana - bana borç ver Lili onu alacağım.. — Mademkı İsttyorsun alalım.. Zizi sevgili arkadnw'“"ğ na sarıldı bir defa dahâ W tüler, Lili bir saniye * gözlednin içine o tatlı V© gülüşile bakarak: W — İstersen? - dedi *? gelsin? —- Nasil olur? — Sen zaten lisin bugün sinemadaki pan'” tı buçuğa kadar ben y& huf buraya gelirse daha iyi © ofl“ — Nerede bulacaksIfl bddı — Sütçü cıuııı:âıunda O kadar müthiş vufZ“ ıçw çocuk senden söz almak — İyi ama madam Ma”nw rürse ne der? — Madam Mannik 8“””” ü na gidecekmiş akşama kâ miyecek, Gelse bile dM”’" dür deyıverirsm olur bitef” - 9 tam bir saat yalvardI. ğa çıkacak.: Uzakta bıf Ben senden ne esirgerim ki?l