Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
r ğ Duşundügum gıbı. Yazan : — Türk operası Suat Derviş Gazetelerde büyük bir memnuniyetle okuluk. Nihayet İstan. bul belediyesi uzun zamandanberi kurulması mutasavver olan ilk | _w' - Türk operasını kurmağa karar vermiş. bi Bu operaya eleman olmak üzere Avrupada tahsil ettirilmiş bu- | dunan kıymetli san'atkârlarımızın. tahsillerini bitirip memlekete avdetleri üzerine belediyenin vermiş olduğu bu karar bütün Türk- leri memnun edecek mahiyettedir. Çünkü Türk milleti gibi kültürlü ve medeni bir milletten bu cumhuriyet senelerinin her sahadaki kalkınma hamleleri içinden ket namına büyük bir eksikti. Bir opera yarâatmanın ne musiki ile alâkadar olan herkes takdir eder, Fakat gene kabul etmeğe mecbür olduğumuz bir hakikat te vardır ki, o da Türk milleti gibi musikiye cidden d,uşkun olan bir henüz bir operanın doğup fışkırmamış olusu, hakikaten memle- bir iş olduğunu P0 — milletten değerli musikişinaslardan müteşekkil iyi bir opera trupu — gıkarmak için anlayışlı ve azimkâr bir mesai kâfidir . İ İstanbul belediyesinin memleketimizin en büyük bir eksiğini hi tamamlamağa karar vermiş olması tebrike ve teşvike şayandır. * Bu kararın bir an evvel kuvvede fiile cıkarılmasını ve kuv. Ü veden fille çıkarılırken, bu şeyin bizde bir an'anesi olmadığı na- zarı dikkata alınarak bunü kurmağı tecrübeli ellere bırakmak için sini temenni etmekteyiz. muhakkak Ayvrupadan bu gibi işlerin ehli olan kimseler getirtilme. ğ Çünkü Türk oöperasının kuruluşu, Türk milletinin kültür sa- — hasında eriştiği bir zirvenin işareti çlacaktır. Bunun için bu şeyin bir özenti halde Balkanlar mikyasında bir eser olmasını istemek her Türkün değil, hiç olmazsşa şimdiki Suat DERVİŞ | İ (0 . a ;'. Vakıt Asım Us, bugünkü makalesinde, Sovyetler merkezi icra heyeti reisi Molotofun son nutkunda Türkiyeye ait kısımlar hakkındaki müfaleala- rıda bazı ilâveler yapmağa-lüzum gördüğünü kaydederek Türkiye ile Sovyetler arasında ihtilâf ıuın.nlc Made olunabilecek hiçbir — Meşsele olmadığını,yalnız esasları gene Sov: yetlerin muvalakatile hazırlanmış olan Türk - İngiliz - Franşız an- laşmasının Moskovada yanlış tefsi- , re uğradığı anlaşıldığını smîımck' tedir. bEiR K Si eli DÜ Git | Muharrir, bu paklı imza etmek- le Türkiyenin harbin mahrekine Kirmiş “değil, bilâkis Avrupada in- kişaf halinde bulunan harbin Bal- kanlara — ve âkdenize sirayeline — mani olmak istemiş bulunduğunu, eğer bu pakt bir harp vasıtası o- saydı bugün Karadenizde bir harp mıntakası halini almış — ve Tuna yolu ile Almanyaya — sevkedilecek W — ticaret eşyası da İngiliz ve Fransız W — harp gemilerinin kontrolü altına ; girıulş bulunacağını, — paktın bir — sidh vasıfası olduğunu — isbat için — başka hiçbir delil olmasa — yalnız — Karadenizin bu manzarasını — gös- O dermek kâfi geleceğini yaziyor ve — paktın imzasından beni;Balkanlar- 'da sulh lehine vükubulan — büyük değişiklikleri ve pakla Karadeni- — zin ve Soövyetlerin emniyeti"için — konmuş olan maddeyi hatırlatarak - Türk - Rus dostluğunda Ankaranın — samimiyetine bundan daha — açık — şedelil bulunamıyacağını tebarüz et- îllmır— WYeni Sıbıh —— Hüşeyin abit Yqıçın Bugünkü mmnde, Sovyeueı *başyekili - Wua, ya ı.ıyaseunde kul-: '?'TAIH FNM RUHLAR Yazan: Nezihe MUHiDDİN | ER ” yü — Fakat kahil değil.. Gitmek | Tâzım.. Bekliyorlar bizi.. - Lili kol saatine hakarak tops lanmağa başlamıştı. Zeynep de arkadaşını taklit ediyordü” Genç -— adam mahzun bir yüzle — onlara bâaka kalmıştı. Lili garşonu çağı- Jarak hesap isterken mani oldu: — Beni yerin dibine mi geçir- — mek istiyorsunuz? Bu hakareti. hize hiç tahammül — edemem - diyerek cüzdanını çıkarıp para- - Tarı, verdi. İ Lili fazla ısrar etmemişti. Zey-. e ö zti Ze —— SA Usırmıştı. | nebin yüzü kızarmış dudaldarmı ' Delikanlı — kızlarla heraber lanılan bir takım düslür ve dabir- lerin artık değişmiş olduğu — hak- kındaki beyanatını tahlil etmeklte- dir. Muharrir, 1917 'de iklidar mev- kiine gelen Bölşevikliğin bir komü- nizm dini namına bütün cihanı iş- tilâ le bütün dünyada inkılâp yap- mak için kapilalist ve emperyalisi sösyelelere ilân edilmiş bir ideo- Joji harbi demek olduğunu kayde- LİLI'(’k bu defa Molotofun ideoloji ,hnrhını tarihle din, namına xapılan. “Telâketli harplere benzetmesine -i-! şaret ediyor ve diyor ki: “Bir nevi din muharebesi demek olan ideoloji harpleri — aleyhinde Moskocadan sadır olan mahkümi- yel kararı, vakıa demokrasi ideolo- jisi münasebeltile sadır — olmuşsa da, bu kararın islinat elliği düşün- ce ve prensip, tabiidir ki komü- nizm, nazizm ve faşizm ideolojileri namına yapılacak harplerin de fe- na telâkki edilmelerine lüzum gös- terir.,, Cumhuriyet Yunus Nadi, “İtalya ve Balkan- çlar,, başlıklı makalesinde, — İtalya- "nan. Balkanlarda bir müddetlenbe- 'ri takip etmmekle olduğu tetkik ve tahlil ederek, vor: *“Balkanlarda;istikrarlı bir vazi- , yet teminine çalışan devlet, hangi devlet olursa olsun, bizim muhah- belimize hattâ eğer lüzımsa müzae- herelimize hak kazamır..,, M. Zekeriya Sertel, bugünkü ma- kalesinde Rusya ile Almanya ara- sındaki iş birliği şebeblerini ideo- loji ve coğrafi vaziyet bakımların- dan tetkik ve tablil etmekledir. “|de sizi gideceğiniz yere kadar gö- |türeyim? Bir taksiye işaret ederken — Eli mani oldu: — Olamaz. Bu hiç olamaz işte.. Bizim arkadaşa ihtiyacımız yok.. Yalnız korkmayız. — Bu şereften beni — Biz de memnun — olurduk ama belki gören olur da... — ÜÖyleyse peki.. Sizi bir da. ha göremiyecek mivim? Lili gülerek: — Kiısmet! - dedi - — Yok * kismete — birakmak çok üzüntülü olur.. Bu pazar' gü- nü sizi gene burada bekliyebilir miyim.? Vaadediniz matmazel.. — Ya etmezsek? —10 zaman ben de sizi bırak- siyaseli | şöyle di- mahrum etmeyiniz rica ederim size.. B ei İ e Ç LA I T H A B E'R — Akşam Postast Ti Bayram bu Pazartesi günü Memurlar dört buçuk gün tatil yapacaklar İkinciteşrinin sekizine müsadif carşamba günü ramazanı şerifin yirmi altısı okmakla akşamı (per- şembe gecesi) Leylei kadir, on üçüncü pazartesi günü de Bay. ram olduğu ilân olunur; Sadakai fıtır: En iyi iyi son K & B &. P. Buğdaydan:12 20 10 00 9 10 Arpadan: 16 30 15 00 0 00 Üzümden: 83 20 66 30 50 0ü Hurmadan: 00 00 133 20 00 00 LA Şeker bayramına tesadüf eden önümüzdeki hafta pazartesi, salı, carşamıba günleri daire ve mek- tebler kapalı olacaktır. ——Ö—— Dahiliye vekili Sıvasta Sivas, 5 (A. A.,) — Dahiliye Vekilimiz bu sabah saat 9 da Si. vasa gelmiş ve başta vali ve ko. mutan olmak üzere mülki ve as- keri erkân tarafımdan selâmlan. mıştır. —— 1'rarsız vapurları İzmire ugrıyacak İzmir, 5 (A. A.) — Eylül ip- tidasındanberi şark seferlerini ta- til etmiş olan Fransız vapurları ö. nümüzdeki perşembe gününden itiharen limanımıza mutad gefer. lerini yapmıyâ başlıyacaklardır. Ü—— Küçük sanat erbabı Memlelı:et içindeki bütün kücük sanat erbabı projcleri hazırlanan yeni bir teşkilâta bağlanacaklar- dır. Bçledil'c ikti&lll müdür- 'Tüğünde yeni teskilât Belediye iktısat müdürlüğü için yeni bir teşkilât yapılması karar. laşmıştır. Yeni teşkilâtta ekmek, süt, kömür gibi servisler ihdas o- lunacak ve bunların başına bu iş- lerden anlar mütehassıs kimse .- ler tayin olunacaktır. —— ——— Hatayda Parti namzet- leri mebus seçildi Ankara, 5 A, A.) — 5-11-939 pazar günü yapılan Hatay mebus intihabr neticesinde — cumhuriyet H, Partisince namzet gösterilen 12 zattan “Mehmet Tecirli, Be, kir Sıtkı Kunt, Abdülgani Türk- men, Abdullah Mursal ve Hamdi Selçuk” ekseriyet kazanarak me- busluğa seçilmişlerdir. ——— Ö- —— Eski çesni un kullanan fırınlar Yapılan tetkiklerde bazı fırın. erların hâlâ eski çeşni un kullan- dıkları anlaşılmıştır. Bunlar es - kiden ellerinde kalan unları sar.. fettiklerini söylemişlerdir. Bele . diye tahkikat yapmaktadır. * Ka AA — Kaçarız. — Arkanızdan kovalarım. Lili Zizinin yüzüne bakarak: — Pazara vaktin var mı: Zizi? Zeynep bir şey söylemeğe cesa ret edemiyordu. Genç adam o- nun tarafından cevap verdi: — Arkadaşınız sizden — daha merhametli. Bakınız gelmek is- tiyor, Öyle değil mi — matmazel Zizi? Zeynep gülümsedi. Lili: — Mademki öyleymiş. Pazar sabahı öğleden evvel geliriz. — Teşekkürler ederim. Pazar günü erkence sizi bekliyeceğim. — Belki pek erken gelemeyiz. — Zarar yok. Siz — gelinceye kadar ben de sofrayı hanriatır yakit geçiririm. Biribirinin ellerini sıkıp Ayrıl. dğar, Yi F orü Zeynep bitaz 3utü&ukten $on- ra arkasına baktı. Gençi ” adam Kadın yüzünden Bir sabıkalı arkadaşını ağır yaraladı Dün gece Galatada bir yarala- ma vakası olmuş, Bandırma ote- linde - oturmakta olan katilden sabıkalı Sadri isminde biri bir kadın yüzünden Fazlı Günaydın isminde diğer bir sabıkalıyı bı. çakla sol kasığından ağır surette yaralamıştır. Yaralı Bevoğlu has. tanosira kaldırılmış, Süçei yaad - lanmıstır, ———.0——— Beşsiktaşta — yapılacak insaat Beşiktastaki Barbaros türbesi. nin etrafımndaki dükkânlarla, o - dun ve kömür depoları kaldırıla- cak ve buraya bir hükümet kona. gı ile bir de deniz müzesi inşa o. lunacaktır. ——— Dolmebahçede — inşa edilecek stadyom için yakında müyasusa açılacaktır. —— Boğa z-îîiırk iki otel Polis tarafından âni yapılan araştırmalarda Boğaziçinde Yeni- köy palas otelinde biribiriyle evli olmıyan dokuz. kadın ve dokuz erkek, Tarabya Palas otelinde de iki kadın ve iki erkek yakalan. mıştır. Oteller — haklımda fuhş yaptırmak sucuyla tahkikata baş lanmıştır. # — Beylerbeyi sarayında — bulunan bir sandık evrak Beylerbeyi sarayında buluna - rak Abdülhamide ait olduğu an - laşılan bir sandık içindeki evra - kım detkiti b'umiştir. Üniversite tarih prç or? lerinden Mükrimin - Halil bu Cerakıp hesab ve mua; melâta ait olduğunu, tarihi kıy- metleri bulunmadığını bildirmiş . tir. ——— Hapishane dıvarlarında kalp para makineleri bulundu Hapishane binasının yıkılması işi hâlâ bitirilmemiştir. Çalışma- lar sırasında binanm temellerin . den bazı Bizan8g kitabeleri mey. dana çıkmıştır. Bundan başka ha pishane binasımın duvarları içinde kalp para basmağa mahsus eski Aletler bulunmuştur. Yeşil sahaların plân- ları hazırlanıyor İstanbul yeşil sahalarmm plân larını hazırlıyan nafia — yekâleti bahçeler mütehassısı Lovo ayın yirmi birine kadar işlerini biti. recek ve Ankaraya dönecektir. Mütehassıs, yali konağı karşı- sındaki saha ile Taksim bahçesi ve ciyarının plânlarını hazırla. mıştır. Şimdi Tozkoparanın Ha - | Hç tarafını tetkik etmektedir. hâlâ kapımın önünde durmuş on- İarı selâmlIryordu. — Hâlâ orada arkamızdan ba: kıyor.. Lili bir kahkaha arasında: — Ökseye çabuk toy bir kuş - dedi. - — Bir dakika bizimle koanuş- mak için dünyanın — masrafına girdi. Vallahi ben utandım doğ. rusü. — Utanacak ne var? — Varsın sarfetsin, Bize sarfetmezse başka- sıma sarfedecek. İyisi mi biz y- yelim. Zengin.. Belki de miras- yedidir. — Öyleye benziyor. — İster öyle olsun ister olma- sın parası var yakışıklı bir genç ya sen öna bak. Zeynep - biraz düşündükten sonra sordu: —— Peki ama bu kadar yakalanan leda- . kârlık ne için? | — Ne için olacak? Senin ıçı,u Bayramımızı tebrik eden deviet reisleri Ankara, 6 e- Cumhuriyetin yıl dönümü — münasebetile yabancı devlet rejslerinden Reisicumhuru muza gönderilen tebrik telgraf. larmdan bir kısmını dün yazmış- tık. Bunlardan başka, Suudi A. rabistan kralr, - Arjantin - millet reisi, Bulgar kralı, Çin Cumhuri- yeti milli hükümet reisi, Macaris- tan kral natbi, İran şahı, Roman. ya kralı, Şarki Erdün emiri, Sov. yet sosyalist cumhuriyetleri bir- liği yüksek riyaset - divanı Teisi, | naibi de Reisi, tebrikler gönder- Yugoslav kral cumhurumuza misşlerdir. , | ——— Edirnede pasif müdafaa manevrası Edirne, 5 (A, A.) — Halkı, ha- va tehlikesine karşt korunmağa alıştırmak maksadiyle bugün şeh. rimizde bir korunma tatbikatı ya- pılmış ve bir saat süren bu tecrü- be muvaflfakıyetle sona ermiştir. Hukuk talebe yurdu açılacak Üniversite hukuk fakültesinde okuyanlar için bir yurd açılmak üzere dün bin liralık tahsisat ay. rılmıştır. | Alayı dinleyin ve Atayı anın Bir millet, bir mezaleket için ne, cat, selâmet ve muva'fakıyet isti- yevsak bunu yalnız bir şahıstan kiç bir vakıt talep ebnemeliyiz. 1923 | Büyük muvaffakiyetler kıymetli aşalayın yetiştirdikleri güzide ev- latlar sayesinde olmuştur. 1923 Genç fikirli demek, hakiki fikirli demektir. 1925 Her hangi bir muamele telâkkiye göre müshet veya mehfi tefsire maruz kalabilir. 1921 Hâkimiyet verilmez, alıpır. 1927 Dünyanın hiç bir yerinde, hiç bir milletinde Anadolu köylü kadını- nın fevkinde kadım mesaisi zik - retmek imkânı yoktur ve dünya- da hiç bir milletin kadmı “Ben Anadolu kadmından daha fazla çalışırım, milletimi halâs ve zafe- re götürmekte Anadolu -kadını kadar himmet gösteririm.” diye- 1923 Çocuk gözlerini senden bir sani- ve ayırmadır. — Ben hiç farkında değilim. — Sen bu gençten kendinin de hoşlandığının farkmda değilsin.. Zeynep içten bir gülüşle kıza. rarak arkadaşının koluna girdi: — Evet fena bir insana benze- miyor. - — Fena bir insana benzeme- mek şöyle dursun mükemmel bir inşan.. * İlk gün de — muyaflakiyetini tebrik ederim. Zizi.. — Fakat biz geç kalıyoruz. İkiyi beş geçiyor. ; .» O gece, sinema bittikten sonra, leştirmek ve odalarında bazı ta- diı&t yapmak için bara gitmek- ten vazgeçtiler. Llli ıfnmlduiımu söyledi: (Deyamı var) & | tabi bunların arasına, huB* Sahibi ve MNeşriyat / ğ Hasan Rasim “' İDARE EVİ : Istanbul Ankarâ Kİ, belki de üç ay ©* I yoda bir gece Baki "deR sedilmiş, o şairin cşcımd şl lar okunmuş, Haberim pim çin dinlememişlim. Radyt yala, şiire o kadar bigânt bir böyle bir gyece tertiP v önceden öğrenmek- kabil W yE Cihan hâdiseleri .ml_ılıldlm' | va türlü türlü musiki par : f ı!îl! "YEY C hınıyor, bazıları faydasız konferanslar hattâ bazan küçük bir liYet” si de oynanıyor, fakal '2"“: bir yer verilmiyor. t Radyoda romanlar — eki! şimulilik pek larallar dbĞ'W kü bugünün — yomanlar! gözle okunmak için — yüğ yüksek sesle okunduklari çoğu tadsızlaşır. Zalen bir nı bir akşamda bilirmek miyacağı için böyle bir 8€ kışılması, yani güazetelerdİ , kalar gibi bergün mm:m'n sayfasının okunması arzi şeylerden değildir. Bölki ' rinde radtophonigue lıla ş, leri gibi radiophonigue yor! mak hevesi uyanır. Şimdi Jğ kısa hikâye *bile pek iyi **J çünkü hbugünün lui.ıı)cii | »'; man gibi, bilhassa gözle bir şeydir. Fakat radyoda —. ir - okuml hiçbir. mahzur yok [uı'. 6“ ı! yükşek sesle okunsun diYF ve yüksek seşle uı.uıımilvş mül edemiyecek şiirin. î"'“ gel olmıyacağını iddin f—’"î bildir. Gerçi bazı şiirler: türkçede Ahmet Haşim'i iw—- şada piyerişli değlidirr Pİ9 tiyalro sahneşinde okuml kınca haylı k_.-_ı_ı.-l_ıcuikleı'i"î dersiniz. “O halde”, “Hazanda bülbül”, — hallâ | Bibi edebiyatımızın rpuc'-"’h.d' M den sayılabilecek parçalar zelliklerini, üç beş kişi :1" hafif sesle okundukları #0'' gel li ederler. Fakat radyo ba'liff sese de, inlimil€'ye ıııpsn vindeki küçük âletin b"l'!“ı payalnız veya iki üç kişi adam, oparlörden çıkan kendine hitap eltiğini halbuki tiyalro hatlâ — konferansçı gelen — sesi doğrudan ruya we yalnız bize hitaP diye karşılamak - kabil Radyo yüksek sesle inşat © şiire olduğu gibi fısıldar lenmesi lâzımgelen şiire iltir. Bunun içindir ki rady ramlarına şiirin knnulmîlsî temeliyiz. Eski şiirimizi * dinliyecek olanlar belki ? sun. Bana öyle geliyor Kİ okumasını bilen birkaç Kt? man içinde büyük kutı'»'!"i zuli'nin, Baki'nin, NedimM “"._ Ai deki ahengi tatmağa im“t' itlerimizin herkesin anlıy dille yazdıkları manzum'? ef | rıştırılır. Buhpun şairlerimiz bayırlı bir tesiri olac:lâmkiş;ytfw im: şiirlerinin bhinlerce kunduğunu görünce küçük Wİ:; ler için çalışmaktan V câf ( eli yük kütleyi alâkadar el? maları kabildir. Bundan cl J'r hem de büyük külle istifa Af Nurullah * üzr:"î'“1 ZAYİ 335-336 senesi 18-627 tanbul limanından altl'ğ’" cüzdanımı zayi eyledim- sinle Hit Tüsünü yerilmis!> nin hükmü yoktur. ?muf 18-6278 No. ateşci .;ı' ZAYİ — 1389 YH ı Zatkig köyü ilkokulundan y şahadetnameyi zayi eüfm atî’“' ni alacağımdan eskisinin yoktur. M Zatide KaylN '“'““ oğlu Yusuf Karakas ’-*".ı. M