30 Ekim 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HABER — Aksşam Postam h. 8— %:Gayya,d güldü. Haym ) ırz &Izın Sen — Korentene %i*mı âhsız, Komparsın i- Yen — kayboluşundan İf müddet uslu dur- ',- ]' Kardeşiniz rahi- %ndam!i bir üsera karar- t B ae Mesine mani - ola: &* Yakında tekrar işe 'hl» î'“df Belecek, dedi. Ona haDl—haneamde bul- 'Caten Haymdır,, dedi Im“b!lu" diye ho- * iniz olsun. Ş G güldü: : sıîk ihtiyatlı adamdır. ’imı dargımım. Benim Pa: İ ; mz gelmemi istediniz, hn Y * 0 kadar çok anlata- Sıız rdl ]xlf Eışğü Küti Haym mı ? İrmsesiniz — insanın %“ko " aözindan — çıkacak tl'oı Cımeğe mecbur h C© Yatarken bile rüya. y Yrak kendisini ole Id! Orkması ne feci şey! a öyiçerce yaşamaktan W ı'E!h_—— 'e bozuldu ki Fram &hç fevkalâde — rahatla- N gh denberi ilk defa ol- 'rk. " Sörünebildim. (1) 5 Uhacir Fransız ka, 'me ş' Dinde idim. Onları ÜYn, dim. Öyle mesuttum bqnş l Muhacır kadınlar- öyta ildeyim,, demiştim; aa © Pencerenin perdesi- Sarısını seyrediyor" %ıınh h%&üm kendi memleke.. N Ne iyi şey; tasav- İ hiz, oğgvar cok müteessir ——'Iı da sessizce içeri gi-| €şikte duraladı. So- “Altr olan — onun T teessür — ifadesi | : Cereden yürünü çevir. " ;îd%mu arasında ya- d %ın:em saadetinizin %ünü hemen hazır İ di Şef ona elini uza- '“ı % Keklih Haym, dedi. ı'iyw barid ifadesini al- görduğu bir h!o:;umhm gibi karşıla. h:! ümikada: oldu? mi? '!nq 4 temmuz 1910 da “Dlt "âmı esnasında M birkaç ker q "* Pey değişmiş, ihtiyar uk tabif, de- Ya ne için — geldi- h a et “. m%uğe;: SE uktıvekendi demirden adam Muta âlı %'înuşq ğöz:oğuşık;. i ; bir iki keli- b din 1 O, Alman erkânr Kt eti | ez%kl Tühiyesi şu: bu harpte Nakleden: Fethi KARDEŞ Almanların karşısıma çıkan başlı- ca kuvvet o... — Fakat ezebilecekler mi? — Umuyorlar. Rus cephesinde olduğu gibi bir gedik açmağı ümit etmiyorlar. Yakın mesafede askeri ehemmiyeti mühim bir hedefe ta- arruz edecekler. Bu hedefi muha- faza etmek için Fransızların büyük bir mukavemet göstereceklerini bi liyorlar. Bu mahiyette en iyi hede- fin de Verdun olabileceğine kani- ler. Muvaflak olurlarsa Fransız- ların kuvveimaneviyasi bozulacak, diye düşünüyorlar. — Eldeki vasıtaları ne? — İhtiyat orni kadar fırka ve Sırp cephesinden getirilecek üç fır ka.. — Hepsi bu kadar mı? — Evet. i — Çıldırmışlar mı bu —adam lar? Muhakkak bir — mağlübiyete koşuyorlar. Plânlarını tatbik için ellerinde kâfi derecede taze kuv- vet yok. — İlk teşehbüste muvaffak ola- mamak ihtimalini de düşünüyor- lar. Bu takdirde kanlı bir yıprat- ma harbine başlıyacaklar. Fram sız ordusu tamamile mecalsiz ka- İımncaya kadar yoracaklar. — Kindermörder (2) tekrar mey. dana çıktı desenize! Anlattıkların hep bizim lehimizde Haym. Al- man ordusu ftaarruz — kabiliyetini işte bu teşehbüste yıpratacak ve harbi kati surette burada kaybe- (Devamı var) (1) İki ay evvel bu sütunlarda teftika edilen “İşgal altında,, roma nının kahramanı olan Alman mü- | lözimi Haym hakikatte Alsasli bir Fransızdır. Senelerdenberi ve harp ten evvel Almanya hizmetine gir- miş, sivil polislik yapmış, harpte istihbarat zabiti olarak Alman or. dusunda Javzif edilmislir. Sühhe- yi celbetmemek için Fransızlara mülhiş düşman görünmekte, hat- tâ icabında kendi vatandaşlarına zulmetmeği bile göze almaktadır. Fransız casusu olduğunu Fransa- da ancak bir iki kişi biliyor. Bir Alman zabiti de bunu —öğrenmiş, fakat Haym onu yakalıyarak giz. lice Fransaya kaçırmağa ve izini kaybetmede muvaffak — olmuştur. Haymın vazife gördüğü şehir AP man işgalindeki Sen Korentendir. (2) Aynen “Çocuk kalili,, de, mektir. — Yser üzerinde — general Hindistanda dünyanın en eski tnsanları arasın:la K y 35 yılını vahşiler arasında Hinali sihirbaz maymundan, ne de çamurdan /| gelmediğini, doğduğunu — Sizin âlimleriniz. — tufandan evvel insan yaşadığını kabul mu etmezler? — Hayır!.. Bizim ilim kitapla- rimıza göre insanlar ancak tufan- dan sonraki pek geç devirlerde arz üzerinde görülmeye başlamışlar. dır! Yeryüzünde tufandan — evvel insan yaşadığına dair — tek bir iz dahi bulamamışlardır! Onun için bizim arz tarihinde insan — tufan- dan sonraki devirlerde başlar! Buha - Ruti benim bu sözleri- me karşı dişlerini aya doğru aça" rak esneyen bir sırtlan gibi güldü. — Çök şey! çok bir şey! dedi, — Bunu niçin bu kadar garip buluyorsun Buha - Ruti? Buha - Ruti karanlık bir yüz. le, sakalımı, elinin tersile tarayor ye müstehzi gülüşüne devam edi- yordu. Gayet sakin bir tavırla: — Niçin mi? dedi. Gayet basit! Sizin âlimlerinize göre insan yer" yüzünde tufandan sonra — başla- mışsa, şu halde, insanlar birdenbi- re bitmiş demeki Buha * Rutinin bu — istihzasına ben de gülmekten kendimi alama. dim. — Ha.. evet., dedim. Şu mese* le! Evet, hakkın var, Buha - Rur ti! İnsan yeryüzünde — tufandan sonra birdenbire nereden çıkmış, d&il mi? Fakat bunu bizde iki tür ' izah ederler.. Bir izah dinidir. Buna göre ilk insan çamurdan ya:- ratılmıştır. Bu Adem isminde bir insandır, Sonra bunun. kabüre kemitinden de dişi insan yaratıl- mıştır.: Havva! — İşte bütün im- sanlar bu karı kocanın çocukları. dır! İkinci izah da şudur: Yeryüzünde evvelâ diğer hay- vanların son tekâmül merhalesi o- larak maymunlar vücude gelmişler di.. Bu maymunlar da — tekâmül 1I-’ai'ı'ce,—ı!zeı'n'ı'n hemen hemen hiç talim görmemiş çok genç askerler- den mürekkep kıtaları harbe sok- masından sönra — Almanyada bu generale bu lâkap verilmişti. Yazan: L. Huseh geçirmiş bir Alman sevvahi insanların ne insan oOlearak söyliyordu etti. İnsan meydana geldi! — Yani bu izaha göre insanlar maymudlar dan gelmedirler| Bizim bayaziarın ilmi bugün bu ikinci izahı. kacul etmişlerdi: . Buha - Ruti ağzını açarak beni ürküten müthiş bir hayretle yü- züme bakıyordu. — Nasıl? dedi. Siz beyaz insan lar, insanların maymunlardan gel diğine mi inanıyorsunuz? — Evet, Buha - Ruti! Bunu ka- ti surette kabul etmişizdir! Buha - Ruti derin bir nefretle: — Asla!.. diye bağırdı. Asla..! Bu &iz beyaz insanların biçarelik- lerinizin en büyüğü — olsa gerek' —Niçin, Buha - Ruti? Yoksa var olduğuna itikat ediyorsun! Buha - Ruti, ilk defa — müthiş bir surette hiddetlermişti. - Budalalar! diye bağırdı. İn san çömlekçi çamuru — mudur ki böylece dünyaya gelsin! — Demek sen de böyle bir şeye inamyıryorsun! O halde diğer iza- hr, yani insanın maymun olduğu- nu kabul etmekten başka çare var mıdır? Bura .. Ruti âdeta öfkeden çene si titriyerek bağırdı: — Budalaça şeyler söyleme! Hayretle bu garip Hintlinin yü- züne bakıyordum. — Fakat budalaca bir şey ğo:ı'îe | diğimi zannetmiyorum, muhterem Buha - Ruti.. Bilâkis iljmce konuş sen de insanın çamurdan yapılıp Mazi kadınları son dertce düştüm oldukları bu garip süislerile insana göbeğine ruh üflenmek suretile mi vğiz canlı birer elektrik bobimi hissi verir tuğumu zannediyorum! b Ugunda sullanımın oörkestra takımı — Hangi ilimden bahsediyor- | * ; sun be adam!.. Hiç insan maymu- | sandı! Onun ceddi de gene insan. |nun kendi babası olduğunu kabul | dı! eder mi? — Fakat bir şey anlayamıyo- — Fakat ilim. rum, Buha - Ruti! — Ne ilmi bu? İnsan dünyaya | —— Anlamıyacak bir şey yok.! insan olarak gelmişti | İnsan asla maymundan — gelme- — Çamurdan mı? miştir! Maymun ayrı bir kol, in- — Çamurdan mı? san ayrı bir koldur!.. Hiç bir may — Asla! Fakat insanım — ceddi | munun dünyanın hiçbir —anında gene insandı, onun ceddi gene in- | insan olmasına imkân yoktur! İn- eĞ M T 'ıı_;d' Ü Üş N w'_'—_!,r:f e LA ğr t Kısa etek modası - çıktığın- danberi ayakkabı fabrikaları, nın gösterdikleri büyük zevk, doğrusu, kadın iskarpinlerini nefis bir san'at eseri haline getirmiştir. Eskiden sokakları süpüren, yatak odalarına ka. dar tozları ve kirleri getiren uzun etekler kısaldıkça, insan- ların sağlığını düşünen, he. kimlik memnun olduğu gibi bugünkü kadın iskarpinleri. nin şekli de hekimliği - tabil, sağlık bakımından - memnun edecek şeydir. Eaki uzun eteklerin altında gizlenen uzun konçlu potin. lerin, yahut düğmeli veya sımsıkı bağlı geniş yüzlü iskarpinle. rin içindeki ayakların serbestçe hava almalarına imkân yoktu. Şimdiki daracık yüzlü yahut küçük küçük parçalardan yapı- lan, ayaklarınm Üzerinde ve yanlarında imkân olduğu kadar açık yerler bırakan iskarpinler kadın ayaklarının hava almalarını temin ediyorlar. Bunun için, kadın iskarpilerine karşı sağlık bakımından, söylenilecek söz bulmak güçtür. Eskiden kalmış zihniyetle, bazıları bu iskarpinlerin yük, sek ökçelerini hoş görmezler. Yüksek ökçeli iskarpinlerle yü. rüyen bayanın çabuk yorulduğunu, endamı bozulduğunu iddia ederler. Bu iskarpinlerin çabuk yorup yormadığını en iyi tak. di redecek olanlar, şüphesiz, onları giyenlerin kendileridir, Fa- kat bu yüksek ökçeli iskarpinlerle saatlerce mağazaları do. laştıktan sonra yorgunluktan şikâyet etmiş bayanları gördük- çe, o iddialarldan birincisinin pek te doğru olmadığını kısa ök. çeli iskarpin giyen erkekler de teşlim etmelidir. Hele uzun ökçeli İskarpinlerle Uludağın tepesine kadar . ötelden tepeye yürüyerek - çıkıp indikten sonra yorgunluktan İ şikâyet yerine, iskarpinlerini dikmiş olan kunduraçısını gena iSKARPINLERi Yazan ÖOr. G. A. eden bayanı dinleyince, uzun ökçelerin isanı yoracağını iddi. asının bir efsane olduğuna inanmak zaruridir. Endam meselesi de o iddialardan ikincisinin aksinedir, Kısa ökçe giyince, insan ayakta durduğu vakit, tabil olarak, o- muzları düşer, karnı ileriye doğru çıkar, başı öne doğru eğilir, vaziyetine bir halsizlik gelir. Bu vaziyetten kadınların kendi. leri hoşlanamıyacağı gibi, adaleler gevşek, düşük olacakların . dan © vaziyet sağlık bakımından da istenilecek bir şey değil. dir. Kollar düşük, baş ileriye doğru eğilmiş, kanburu biraz çıkmış olarak yürümek sağlık hali sayılamaz. Halbuki iskarpinlerin ökçeleri yüksek olunca, insan aya. ğa kalktığı vakit, ağırlık merkezi öne doğru gittiği için, omuz. ları kaldırmak, başı dik tutmak, hattâ biraz arkaya doğru gö- , türmek . düşmemek için . zaruri olur. Endama güzellik, yü- rüyüşe zariflik, ve kibarlık veren de bu vaziyettir. Bu vaziyet- te bütün adaleler gergin bir halde bulunduklarından sağlığa da uygun olur. Böyle olmasaydı bile, yüksek ökçelere, hekimlik bakı . mından, tahammül etmek lâzım gelirdi. Çünkü yüksek ökçe. ğ ler eski korsenin yerine gelmiştir. Korse de vücudu düzgün - tutmak için takılır, fakat vücuda çok büyük zarar verirdi. Yük sek ökçelerin mahzurları bulunşa ida, korsenin zararı kadar bü- yük olamaz. Yüksek ökçeli iskarpinlerin güzellik bakımından bir teh. NHkesi vardır. Vücudun iki tarafı arasında en küçük müsavat. sızlık bulununca, uzun ökçenin neticesi olan dik vaziyet onu meydana çıkarır. Kısa ökçelerle, bir taraftan zaten düşük o- lan omuzu öteki taraftakile müsavi tutmak kolay olur, fakat uzutı ökçelerle bunu yapmıya imkân yoktur. Bel kemiğinde biraz çarpukluk ,adalelerin birimde biraz düşüklük bulununca da öyle, uzun ökçe meydana çıkarır. Onun için, uzun ökçeli iskarpinler antak her tarafı mü- vyazeneli en'dama daha güzellik verir, güzel olmryan endamın tabif eksikliğini de meydana vuruür san insandır, maymun mâaymumn!. — Fakat, muhterem Buha - Ru ti, bizim âlimlerin izahını galiba iyi anlatamadım! Maymunlardan yalnız bir koldur ki arzın bir dev rinde tekâmül ederek — insan ol- muştur! Öteki maymunlar elbette maymun olarak kalacaklardır! Buha - Ruti: — Saçma! diye bağırdı. O insan olan maymun tek bir — tane miy- miş? Tabil tek olamaz? — Elbette binlerce olmak lâzım gelir! O hin- lerce maymunun çocukları hepsi biranda insan olarak mı doğmuş" lar? Yoksa içlerinde yalnız biri- nin çocuğu harikulâde bir tesadüf le zeki doğmuş da — insanlaşmış? O takdirde o maymunların diğer yüz binlerce çocukları nerede? Ni*- çin içlerinde diğer bir deha sahibi daha doğup insan olmiyor? Yok.. Bu maymunların çocukları — hep birden insan doğmuşlarsa tesadür fen ilk çocukları mı insan olarak doğmuşlar? Yoksa ikinci, yahut sonuncu çocukları mı? Eğer ikin- ci ve sonuncu çocukları insan ©- larak doğmuşlarsa ilk - çocukları ve onların nesilleri nerede? Yok... İlk çocukları insan olarak doğmuşlarsa niçin?... ne gibi bir sebeble? , Kızgın bir halde, ve şüphe yak ki harikulâde bir muhakeme ktd- retile bü müthiş Hintli zekâsının sayıp döktüğü — mantık o kadar kuvvetliydi ki, ilk defa, bizim şu meşhur Darvin nazariyesi önünde bu kadar şaşalayıp kalmıştım. Ha kikaten bu yüzbinlerce maymunun çocukları birdenbire İnsan olmuşr larsa bu kadar çok — maymunun niçin tek bir kemiğini bulamryor- duk da bu maymunlardan çok ev- vel yaşamış hayvanların kemikler rini bulabiliyorduk? Bu yüzbinlerce, belki milyonlar- ca maymunlardan tek bir müste- hase dahi bulunmaması — nasıl mümklün oluyordu? (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: