28 Ekim 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

” Almanlar — tarafımdan Edith Cavell'in hayatı h baş rolünü derühte görülüyor. Thdut bi "Sada mevzuunu son SiyaSi hâdise- 8rden alan bir film çevriliyor qh!mfîntarp dolayısile faali- ç il eden sinema stüd- “rar işe başlanmasını ._ e Şalışılıyor. Bu ara- nt Vval başlanan - bir | o, ’îtl, “Cen hafta icinde ikmal Yan , EDte tamamlanan İlk w Y eser “Tehdit” ismi, tadlr. " | | . cd Te y? c”*tu.; “Züu, 1938 eylülünde. j BU — a # % Ya siyasi buhranı © gl ısRsu“ *tafında kuruülmüş- Ü, Tak Buhranmdaki — Parisi Kü *re yapılmıştır. a ) d Tejisk . İ '“maırî:dru Edmond Greğâ- İN “Atı veriyor: Shdipe ' Lı K 1103 gylütündü b lqnmh Anlasmasile niha, h “aı—a Siyasi buhranımdan il. q?“'u Pvirmeği düşündüm, ; %ı,h_m h”lzu.:ı-'îım, fakat % Üry ğg" Tazi olacak bir i Lll“'lt.'lıit.a, cok güçlük D’ı ı—ı'y z'“'ld!gımız filmin / lîd;k âGÜ&'"n yaz tekrar [“"q( Ü Ssefer de eylül .' '“lze Seferberliği — filmi $Nİ oldu, 3 ıt ahüd" nis“““ bir araya ’b hı. filme bıraktığımız "Jıı izîhti başladım. — Pakat G Olayısile — filmin SÜrdi * Te $ ve Senaryoda İ / 'lıvı taç At Yaptık,” K ]» .H'll' Sen ha İı G n , | "ı hv î-“î'ıuru Greville İn - T ?Üi hç Tedir, Fransıiz or - Bd 1& *'qı üh * lngılızlenn tercü - Ij ’ıIn azife alacaktır. Sİh ;ı’ı aai nt'“lllerı arasında B Mireille Ba'lin 5* Jı. Le'l 'I—'Junu- Maillot j Ve Jean Gallan / ı’qt | Şi Ç Mi Atan or ““"”lı J I':" balo hati | _Yl _f"rıı_ Iğlen Düyivier de 'q İ İ yan lazırlanmal:tadır. | -|_ Clı . nü: Marcel A. || i le; * Spnak yazmiş” ı"h !Iı“l hakll:z tesbit edilmi:- Va lt”ğîl Düyvivier şu Cdir: G * b ç | Afta içinde ikmal casusluk yapfığı iddiasile kurşuna Amerikada — filme — alınmıştır. eden İngiliz artisti Anna Neagle — Fransa tarihini, 1870 den i- tibaren, fakat “bir balo hatırası, nda olduğu gibi muhtelif fasıllara ayırarak Çizmek istiyoruz, “Eimin 'l;âş ş;ığğiîiıeîf Bem “'â Ke9e? Froment, babası — 1870 harbine Hindistanm en büyük sinema “oğlumun harp faciasını grmeme- | Tağor'un yeğeni olan bu güzel si için gidiyorum,, diyerek iştirak den yıldızı. meşhur salir Rabindranat kadındır, (Üstte: Hindli artistler. biri...) ettiği zaman iki yaşındadır. 1914 de Bernardın oğlu — Alain harbe gidiyor. Evlenme ve boşanmaya dair bir statistik Holivutta evlenme ve boşanma 1939 da da; kızından olan toru- | vakalarının çok olduğu — yazılır. nu vatani vazifesini yapmak üze- | Bunlar doğru mu? Şu - statistiğe re yuvasından ayrılıyor. bakınız: Mevzuun esas hatları bu... tem: | Holivuttaki 474 rejisör, artist, sil edecek artistlere gelince, başro. | ve stüdyo erkânından 366 sı an- lü Pierre Blanchart yapacak. Di: | cak bir defa evlenmişlerdir. - Geri ter rolleri de Gaby Morlay, Fran | kalan 108 den 42 si bir defa ev. çoise Rosay, Raimu, — Louis Jou- |lenip — boşanmışlardır. 48 i ev- vet ve Jean Gabin temsil edecek- | lenmiş, boşanmış ve tekrar evlen: lerdir.,, mişlerdir. 4 ü iki defa evlenip bo- Filmin çevtilmesine önümüzdeki | sanmıştir. 6 sı üçüncü defa olarak ay içinde Nis stüdyolarında başla. | 2 si dördüncü defa olarak, 2 si de nacaktir. beşinci delfa olarak evlenmişlerdir. 25 kilo asşırlığfında süvare robu! Bütün filmlerinde . yarı çıplak bir halde görünen — Dorothy La- moüur, filmlerde değil de> hususi hayatında kullanmak üzere güzel bir suare robu yaptırmıştır. Ro. bun ağırlığı yirmi beş kiloyu bulu yor. Çünkü üzeri mini mini deniz böceği kabuklarile kaplıdır. Film- lerinde ağırlığı ancak — yüz gram tutan bir kumaş paraçsile — güzel | vücudunu kısmen örten — yıldız. Ho'ivudun ilk balosunu sabırsiz- lıkla beklemektedir . Film deyince son senelerde ev. velâ Amerikan ve Fransız filmi akla geliyor. İngilterede de sine. macılık canlanmış olmakla bera - ber, Fransa ve Amerika sinema- cılığı derecesine ulaşmış değildir. Daha sonra İtalyan sinema sana. yil vardır. Alman sinemacılığı 934 denberi yavaş yavaş gerilemiş ve nihayet bugünkü haline gelmiş . tir, Sovyet sinemacılığı ise, bir- kaç şaheser yaratmış olmasına rağmen daha ziyade propaganda- ya rağbet ettiği için hariç piya. salarda tutunmasına imkân bıra. kılmıyor, Fakat sinemacılık yalnız bura - larda mı var? Hayır! Malüm ©- lan bu saydığımız memleketlerin sinema sanayiinden sonra en baş ' n ” ta Japon ve Hindistan sinema sa. nayii gelir, Meselâ Hindistanda sinema sa. nayil çok geniş bir mikyastadır, Hind —sinemacılığına yatırılmış sermaye yekünü bir milyar fran- gı bulmaktadır. Bütün Hindista - da 100 film imalât müessesesi, 95 film tevzi müessesesi vardır. Bu müesseselerde 25 bin kişi ça. lışır. Hindistanın yalnız Hind fil. mi gösteren SÜ0 sinema salonü vardır. Film imaliyle meşgul müesse- seler bir birlik kurmuşlardır. Bu birlik her filmin azami masrafını tayin ettiği gibi ecnebi filmler it halâtıma da nozaret eder, Bu bir- liğin karari mücibince yerli bir filmin imal masrafı vasati ola . rak 10 bin rupi, yani 160 bin Rüyası” Rosemary, Priscilla ve Lola isimli üçs$kardeş sinema artisti “Gençlik filminde —- Hindistanda film imalatı Bir milyar frank sermaye ile çalışan büyük bir sanayi şubesidir franktır. — Fevkalâde filmlerde masraf 25 bin rupiye kadar © . kabilir, İlk Hind filmi 1913 de, ilk seş- li Hind filmi ise 1931 de yapıl- miştir. Hind filmlerinin en meş. hurları Bombayda pamuklu ima . lâtmda — çalışanların sefaletini tasvir eden ve bir müddet göste- rildikten sonra — yasak edilen “Değirmen”, Bombayda tam bir sene gösterilen “Amritmantan,, dır. Hindistanda ingilizçe olarak da bir film çevrilmiş ve İngilte- rede şöyle böyle bir rağhet 1: zanmıştır. Hind filmlerinin hepsi haz mevzuludur ve gene hazin şar! larla doludur. Hindistanda h:!! ancak böyle filmlere rağbet termektedir. Hintli sinema seyircisi müşkiil. pesent değildir. Filmde eski Hind ilâhlarmın modern silâhlar, me . selâ — tüfenklerle harbetmesini gayritabil bulmaz, Şarklı bir ha - nendenin gazel okuması bizde de bir kısım Hhalk için bir filmin gü- zelliğini tayinde nasıl miyar teş. kil ediyor ve hiçbir sanat kiyme, ti aranmasına lüzum görülmü - yorsa orada da mevzuun hazin olması kâfidir. Üstelik Hintli si- nema Seyircisi hafızaca da kuv. vetli değildir. Bu filmin bazı par. çaları kesilerek “yeni” filmlerde pek âlâ kullanılabilir, Sinema salonların bilet Ücret - leri Hindistandaki hayat seviye- sine nazaran o derece düşüktür ki, bir film bütün —memlekette ilk gösterilişinde masrafınm an - cak üçte ikisini çıkarabilmekte . dir. Bu vaziyette seyircilerdeki hafıza noksanmın film âmilleri - nin kâr edebilmeleri için nekadar lüzumlu olduğu anlaşılabilir. Hind sinemacılığı sesli sinema- nm iİcadından sonra genişlemiş . tir. Fakat bu iş sanılacağı kadar kolay olmamıştır. Hintçe 200 ka, dar lehçeye ayrılmıştır. Yapıla - cak filmde artistler bu lehçeler - den hangisiyle konuşsunlar; bu müşkül, yüz milyon halk tara,. fından konuşulan beş lehçenin tercih edilmesi şeklinde halledil. miştir. Lisan — müşkülâtmdan — â&onrz: Hind sinemacılığı “vıldız" yoklu- Suyla karşılaşmıştır. Uzun mil: det genç erkekler bizde orta o yununda olduğu gibi kadın ro' leri yapmışlar, münevtver sini nihayet “yıldız” da vermiştir. Hindistanm bugünkü — siner yıldızı, meşhür şair Rabindrar Tagor'un yeğeni Devi Ka Rar dir, Hindliler adetâ onu bir ye ilâhe mertebesine yükseltmişk dir. Bütün Hind sinema salonla rımda onun balmumundan hey keli vardır, Şayanı dikkat hi nokta: Bu yıkdızı filmlerinde &im diye kadar hiç kimse öpmemiş - tir. Hind sinemacılığında öpüş - me sSahnesi yoktar, 'fâ | :v ! | 4| r

Bu sayıdan diğer sayfalar: