A affedersiniz, affedersiniz. allı, kısa boylu itücü biriydi. Bağıra çağır isli külhanbeyi ağziyle du; ma, Canma be! yanlış yere - İn ize Söylemeliydin arka. Mk leş kadınlara mahsus hu- eler Vagonmuş. o Söyleseydi ki, Paper. biraz o kendimize N verirdik. alar hepsi uyanmıştı. Sesleri yükseldi, Marta bu- Ne ” köşede bu işte önayak ol- en “Sİ herkesi © bastırıyordu. kalkmış ve elleri kalçaların- li gelenlere söyleniyordu: Bea *Y SİZ inin aşağıya bakalım. “anin bize dar geliyor. Bir xla erkek istemeyiz. Ve lr uzun boylusu 8 döndü, onu dikkatle süz. istihfafla: Canım! dedi, Madam ya” Ma İstemiyor demek, İsti- mi Mina arzusundalar? im inden kıpkırmızı, Sen sg, topal herif! vaa Ssdiğanii hakkında ray mz tn yeni gelen a. Haan daha ikinci adımını amal Kia olduğunu farketmiş / ay, Sömem iş olan Fransuaz şa” ai Şirkef! Ağzını “alayım m! ay hidkletie Yemeğe alışmış bir kadm en bir ayağınm öte | X bağırdı: buruşmuş, gözleri açi Bu haliyle yüzü ne de | ayi Marta sustu, bie #akin bir ses ve nazik bir ğer katimlara hitap etti: Kİ aş ve ben özür dile- | Yaa 'manların beşinci iş ta- “iğ İdi, Sakatlık dolayrsile ER “ildik, Til Fransaya gönderili- dimizde olsa (sizleri yk *tmemek için vagondan Fakat biz de sizin gibi i- By, ek X mecburiyetindeyiz. yaa ne yapalım, başr R SR ri: “4 vin arzumuz sizlere fay- Kep Salışmaktır. il müdahale etti: Akdik &derim. Halâ isterse. Ye da atayım! ya İareket ediyordu. Oldukla- Esme iki adam düşme- Sömeldiler, © yerleştiler. MA b sivil, o Fransuazm Km oturmuştu. Sırtından tor- N İner ve bunu genç kızın Mi İT yere koyarak: ahde ederseniz aa çk olur, ANA & > — © , dedi, bu Sesle ti in ilâve ett ya Malışmız ve bana itimat Miz bir ge için tesadüfen di iki harp o arkadaşı, iki e Siz benim için bir kız uh ie muhatabma gülümse “de, çe Suratlı adamın göz” rü le Masum bir ifade ve e, Nlp ettiği | zamanlar vel Ş7İR tatlı bir ahenik vardı MAİ ağı 2 ona tam manasile iti Si bileceğini anladı: salonda da olsa Ya takelim edemezdi. 2 da kendisini tanıttı: saz Villar... A a a ln ak Aa za da heyecan geç ğe bi adınlar grup grup top. * Bu ei şeyler fisaldaşıyor- *Yyar hapishanedekile- "ühiyesini © anlamakta yi £ teredeütten sonra ya. | *m burada olduğumu w | Nakleden: Fethi KARDEŞ | hususi bir sezme kabiliyeti edin- miş olan Fransuaz yeni bir buhran olacağını kestirdi. Bu heyecanın sebebi ne olabilir. di; anlamak için beyhude yere dü- gündü. Gruptan gruba bir haber dolaşıyor, kadınlar iç çekiyorlar, ahlayıp oflayıp duruyorlardı. Ya" vaş yavaş sesler yükseldi, Bir kar dın ağlamağa başladı ve Marta ba. Zardı: — Almanlar bunlar gibi yüzle rinden kan fışkıran (sapasağlam adamları muhacir olarak Fransa” ya gönderirler mi? Ben zaten şüp” beleniyordum, artık tereddüdüm kalmadı. Bizi Almanyaya cephane fabrikalarında, belki de tuz maden lerinde çalıştırmağa gönderiyorlar, yandık! Haykırış orkestrasının şefi & ret vermişçesine kadınların heps seslerini yükseltti, bir curcunadır koptu. İki Alman jandarma siçrrr yarak uyandılar ve gürültü arasın da neye dair olduğu anlaşılmıyan e mirler haykırdılar. Sar'alı bir ka dın buhranı tutarak yerlerde çır. pınmağa başladı. (Devamı var) di re yalnız ZENİTH RADYO Bülün dünyada diğer 3 muhleli fabrikanın satmış olduğu radyo- lariinn farla radyo satmıştır. 6 ve 8 lâmbalı En son model ZENİTH rağyola rıtı tecrübe edinir. BAKER m7 tw den müsi fi ve satılmaktadır. her yer şartlarla a ŞEHİR TİYATROSU Bu akşam 20.30 da Tepebaşı Dram kısmı: Azrsil Tatil Yapıyor —— KOMEDİ Kısmı: HİNDİSTAN CEVİZİ — m aaa HALK OPERETİ Bu akşam 9 da (Zır deliler) ya" zan: Yusuf Süruri, yakında: (Ka. dınların oObeğendiği) yazan M. Yesari Alemdar Sinemas Lorel — Hardi Harbe gidiyor Altın Mabut i Hindistanda dünyanın EYP ek 35 yılını vahşiler arasında en eski msanları arasında Yazan: 1... Buseh geçirmiş bir Alman seyyahi Buağaç, bir hayvan gıbi gözlerini oynatıyor, ağzını Bu ağacın ortasındaki iki dikenli ve etli dalı gavet kalın ve uzun İ- ki gaga gibiydi. Bu iki yaprak aynen (Pelikan denilen kuşun uzun ve enli gaga- sına benziyordu. Bu iki dalın ara- sında kalın dişler vardı. | 'Tam bu dişli gağanım dibinde de gayet patlak iki iri fırlak söz ışı. damakta ve ayın sönük korkunç korkunç titreşmekteydi Buha * Rutinin üstündeki dali rt açlığını bu gatip hayvan ağaç nki hissetmiş gibi bir o yumruk | büyüklü nde patlak gözlerini tit» reştirmeğe ve dişli gagasını maka gibi açıp kapamağa başlamıştı. Bir ağacın irkin bir hay. van şeklinde güğerini ooynatarak dişli, timsah ağzı gibi dallarını a | sıp kapayışı insana (korkulu bir | rüya görüyor hissini overiyor ve tüylerini ürpertiyordu. Ağacın ümsah ağzı gibi bu dişli dalları herhalde pek sertti. Zira a- Baç bu dalları açıp kapadıkça sert selvi kozalaklarının rüzgârlar biri ziyasile | kor birine vurmalarından çıkan o Sese benzer bir takır tokur ses çıkmak taydı. Ağacın bu dişleri dibinden eri miş bir ağaç sakızı gibi, fakat pis, kirli kan renginde koyu (sulyalar akmaktaydı. Bu ağacm dişli gaza İ sını sallayışma dehşetle bakıyor- dum. Fakat sağ tarafrma bakınca bir denbire tüylerim diken diken ol- du. Zira bataklık sağ tarafından ga- yet büyük, bir kurbağa veya yeşil renkte bir istakoz zibi bir hayvan SIÇTA MIŞ. Bu hayvan hemen hemen yem- yeşil renkte ve daha parlak bir is- takozu andırmaktaydı. Fakat son derece ağır hareket & debiliyor, bir sıçrayıp (o duuryor, kıskaç gibi boynuzları oynatıp körkunç korkunç yutkunup duru. yordu. Garip olan cihet hayvan şeklin de olan bu çirkin mahlük da bir si yvan değil, kabuğu (soyulmuş, | İ Bu acaip ve | ln bir nebattı. çirkin mahlâk mütemadiyen böy- nurunu oynatarak bir köşede iri büğrü duruyor. Fakat sark PLANŞ 72 8. A: der Brulsammeltrog 4. SUYUN (sn yolu) İl .i AKTIĞI BORU üretme münsae ra» Hatcheryi; YUMURTALARINI KARMAK İÇİN DIŞI BALIĞIN KARNI SIKI. UMYOR 4 balık miitehasamı (üre- tel) b dişi balık (yumurtalı balık) cr Ti the ros of yüz | açıp kapıyordul üş yeşil bir akrep gibi insana dehşet veriyordu. O esnada bu garip hayvan * bir denbire iri bir kurbağa ağzı şeklin de olan ağzını açtı ve: Gua! Gua diye son derece nüstekreh bir sesle acı acı bağır. dı.Tekrar sıçrayıp bataklığın kena tında, ürkek, acı, müstekreh o bir halde sinip durdu. Ömrümde ne bu kadar çiri ağaç, ne kadar çirkin ve korkunç bir görmüştüm. Tüyleri m tepeden tırnağa ürper miş bir halde, kendimi tutamaksır zın, bu mahlüklarına kendisi de ayip gözlerle bakmakta Buha - Rutiye : — Bunlar mı? burlar mı insan? dedim. Hintli sihirbaz hayretle yüzüme baktı. — Evet! dedi. Bu kurbağa şek linde olanm tıpkı bir emzik çocu” ğu gibi bağırdığını görmedin Bu hayvan nabatın çirkin bağ rışının niçin beni (o ürperttiğini O vakit derhal anladım. Zira haki. katen bu acaip mahlük bir kun dak çöcuğü gibi bağırnıştı. Buha » Ruti ağacı gösterdi: - Bu ağaç henüz nebatın hay” vana geçen devresini aksettiriyor. dedi. Yaprakları aynen denizlerde. ki yıldız ve deniz kestanesi denilen hayvanları andırıyor! o Çünkü ilk nebatlar hayvana, denizlerde ink lâp etmiştir! Insan tohumüle Ba- huranganm tohumu birleşinte ne batla hayvan arasındaki bu dev. rede bu ağacın teşekkül görüyoruz! Öteki kurbağa gibi o hayvansa insanın ana rahmindeki ilk devre- sidirl Onu aksettirdi! Acaip Hintli sihirbaz bu garip mahlüklara ürpermiş bir yüzle bakarak dudaklarını o bükmi Dalgın bir halde sözüne devam € derek: — Bir türlü birinin niçin deniz hayvanı devresinde, diğerinin ni ola anlayamıyorum! dedi. İhtimal k insanın nebat tarafı Bunlar insanın yalnız nebati tara fının teşekkillleri olsa gerek! (Devamı var) — I 4. F: le tuyau de döcharge the water dircharçe- pipe or outflew - pipe 4. A: der Wanserabfluf ros, the flash - eze, the ova ol tbe fish) (mit male fish, the soft roe, the sesi), Fisehlaickes 1. A: das Abstrelfen des « der Fischzüchter b der (weibliche) Fisch 1. F: on presse le ventre du poiston femelle pour fair #ortir les ceufs Togen, die a le pizciculteur b le polaton femelle (le poisson & ceufs) € les geufs m, de poissön 1, İ: siripping the fish - spawn a the pisciculturist b the (fi #pawner, (he seeder or “ed . dy to spawn) € the fish - spawn (the spawn, ABA borusu) b süzgeç emale) fish (*he | fish 1, e, one res. ihe roe or harğ!i b ie filtre n Varriv&r /, Fischeler) TEFRİN KAPLARI (ya lakları) KADEMELERİ a suyun geldiği boru (su e tefrih kebr (ynlağı) d suyun gittiği mecra F: le gradin avec augos /. d'incubation d'enu (Ja tuyan â osu) tiğini | Bir fidan Yazan (Dünkü sayımızden devem) — “Hayir, dedim, burada darmaları bekliyece; Sonra jandarmalar geldi Hepsi bu kadar arkadaşlar. di işbagi... Geceye alti saat var daha... Yirmi çukur istiyorum he. pinizden... Fidanlar on dört gün sonra di - kildi, Üç sene sonra da büyüdüler 5000 fidan, Murat onlarm hemen tanıyordu. Birer birer; ve raklarma varmeaya kadar. Gü- neş, vakıt vakıt onları ne tühaf gösteriyordu? Murat Murat oğlu denizi hiçte sevmediği halde on- larm renklerini denizin rengine benzetirdi, Onlar da tıpkı bir de. niz gibi, uçsuz bucaksız bir deniz Bibi sabah ve akşam güneşle renk değiştiriyarlardı. Yalnız, ah $u kuşlar.. Nasıl da gagalı raklara dokunup ka ları delik deşik etmeğe çalış lar?. Murat oğlu bütün bu sıralarda bir taraftan da hep kendi İncir fidanın: düşündü, Hayır! İncir fi. yap- | danlarnı!, Çünki serbest kalıp ta kendi tarlasına döner dönmez bütün tepeyi incir fidanlariyle kapıma- yı hayâl ediyordu. Yüzlerce #idan., Belki â6 bütün tarla bir incir tar- lasr olacaktı. Çünki topraklarm buna her mahsulden daha fazla müsait olduğunu görmüştü. Bütün bunları düşünüyor; ve adadan serbest bırakılacağı zaman: hesap- Utyordu. Murat oğlunun doğru bir he İ sapla, serbest bırakılmasma daha kurbağa devresinde kaldığını | bu kadar! | bir buçuk sene vardı, Fakat bunu hiçte çok bulmuyordu. İmralda kendisinin yetisdirdiği fidanlıkta gelişiyor; günde yirmi beş ku- ruş kazanıyordu, Zaten bütün ümidi bu paralardaydı, Simdiye kadar sandıkta 405 lirası birik » , Bir buçuk sene de 135 lira « 405 x 135 ,.. cigara paks- nin arkasma (yazdığı rakamlar üzerinde durarak, bir kurgun ka. lemi ile bastırıp hakikatlerini da- ha İyl öğrenebilmek için yaşıyor: “— x 135 — $40 diyordu? 540 Bu para ile 2000 Cidan ala- SERPME ı 1. FP: Tâpervier m. İ: tha casting » net . A: das Wurfnetz i | BALIKÇI | F: le pöcheur | Cc ing, Line » Fishing, hepsini meselesi Kenan Hulüsli Bu sıralarda başka bir gay ©l- du, Bir buçuk we bitü, Hayır, bunu bir akşam yatağa girmeden evvel kendi kendini konuştu: — Daha dür bir buçuk sene diyordun Murat oğlu Ya simdi bırakılmak için tam kırk & gün ver işte., Kırk beş gün... Ne kadar ax değil mi Murat Murat oğlu.. Üstelik para» ların. 540 liran.,. Murat o gece uyumadı, Simdiye kadar serbest bırakılacağı daki- kayı adeta hiç aklına getirmemiğ- ti. “Bir gün?" Fakat gel tişemiyeceği bir gün gibi ona urkktr. Halbuki bugün... İçi içine sığmayor, eksilen günleri her Sonra bir gün, © kadar kendisinden uzak hisset. ti ki, adeta barbest kalacağı güne ellerini uzatırken günlerin çeki. len bir lâstik gibi uzadığını duy- du. Saatler sanki yerinde say'tyor. du; ve Murat Murat oğla, bir gün, hiç çalışmadı, Yahut çaleşir gibi gözüktü, Gece yatağma bitkin u- zandı , Büphesiz kendi tarlasma exece. ği fidanları düşünüyordu. 2000 fidan... Otuz yaşım. daydı, Demek Xi beş sene #onra ber şey hazır... Acaba yaprakların rengi yine bir deniz gibi mi ols- cak?. Ah şu kuşlar... İnce gağa- lariyle İncirlere vurup vurup bi rakırlarsa... Bir gün, kendi kehdine! “Daha Eç buçuk hafta var” deği. Tam yirmi beş gün!” Ten- bel bir hareketle © gerindi, ve esmedi. Kendisinin bir - denbire orada olmasını istemişti. Mik ağacı yine aynı yere dikecek. ti. Yalar çarkin Yolünu değistir. mek lâzımdı, Hattâ, çarkı yeni Baştan yapmak; ve arkları daha derin Açmak... Faknt yirmi beş gün... Bir dakika geldi ki buna ta- bammül edemiyeceğini anladı. bir el yakasından (oçekmiş adeta götürüyor; dmarı © çıkarıp sörbest birakılıyordu. Bir el! Bir denbire bu elin bir ağaç dah ol- duğunu hissetti, Başmın üzerinde yeşli yapraklar krmıldadı. Küçük (Lütfen sayfayı çeviriniz) 3. 1: the fHisherman ligne (Line , fishing « fishing with the line (opp. net. fishing); line - fish - finh taken with the line (opp. net - fish)? 3. A: der Fischer Kamış (sırık)la balik avı F: La pöche â la tina; |, Angiing (Rod - Fish. Fishing with Line and Hook); A: Die Angelfiscnherel KAMIŞLA AVLIYAN BALIKÇI . Fi le pötheir pöchant â la | linge İ İ: the angler (the rod - fisher, joe, a brother ol the angle, p/, brethren ol the argle) fishing or angling (catching fish) A: der Argler belim An- geln (Bölm Fangen der Fisehe) BALIK KAMIŞI kamışı) F: In canne  piche £ the Fishing » rod (1 rod) A: die Angelrute Cotta 8. OLTA 2 ve $ oltası fakrlı ka» mis F: la ligne 2 et 8 in canan ave is $ the rod and line forming pearl o t16 la ekle def. PA) A: din Anzelsehmer ?u. 3 din Anpel MANTAR F: le bowehon (le Petteur ir fotte) No theft (ef, HB) A: das Plot (der Selverim- mer; ve, H#)