12 Eylül 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

Tet Almaııya tuzağa mı düştü ? Yazan: M. DALKILIÇ “ S Samimiyetinden aslâ şüphe edemiyeceimiz Avusturyalı eski 1 bir ahbabımız, kendisine ailesinden gelen mektupta Avusturyada JÖĞ et kalmadığı, bütün Almanyada vesikasız hiç bir eşya salılmadı. Bo ğı, bir mendil almak dahi kabil olmadığını yazdıklarımı söyledi, i Kendisine Almanyanm ancak Sovyet Rusya yoluna güvendiğini, halbuki Rusların ademi tecavüz paktımı Almanyanın istilâ siya, setine şüphesiz yardım etmek için değil, bilâkis meşselelerin harbsiz halledilebilmesine yardım etmek için bir sulh ruhu için de yaplıklarını, bugün Almanyanm Polonyayı istilâsma — evvelâ Sovyetlerin tahammül etmiyeceğini, binaenaleyh, ergeç matlub gayesine yaramamış olan bu paktın bozulmağa mahkün olduğu- nu, Rusyanın Alman istilâlarına hizmet esmesine asla imkân o- ? lamıyacağını söylediğimiz zaman Avusturyalı dostumuz yıldı- c rımla vurulmuşa döndü ve ağlamaklı bir çehreyle: K — Ohi, Almanya bir tuzağa düştü!,.. dedi. Ne yapacağız K yarabbi!.. Çoluk çocuğumuz açlıktan ölecekler!.. Belki veya - şüphesiz, stok erzak depo edilmiştir .Fakat ordular için!, Halk O İ açlıktan ölecektir!.. Sonra dalgm ve son derece mükedder bir halde ğ baktı: " — Zavallı Avusturya, Zaten geçen harbdenberi gün görme, di... Bu sefer de açlıktan kınlacak. Diye mırıldanarak: * — Oh! Almanya bir tuzağa düştü!. 0 $ Şürüldü!... - Diye, ağlar gibi, tekrarlayıp durdu, Samimiyetinden asla şüphe edemiyeceğimi — tekrara lüzum gördüğüm bu mahrem konusşmamızı herhangi bir hakikati teba- Tüz ettirir düşüncesiyle kaydetmeyi faydalı gördüm. Fakat memleketinin bir tuzağa düşürüldüğü doğru 'i5İ Bunu, şüphesiz, bilemem, uzaklara Almanya bir tuzağa dü. mu?,.. “İtalya da Almanya ile harhbe iştirak edecekti. Fakat, Almanya _,î_' jyük Millet meclisindeki beyana-|yardıma lüzum hissetmediği için “tmı mevzubahis ederek,. Refik İtalya işaret bekler bir halde ha- — Saydam'ın En selâhiyetli dilinden İzir duruyor ve müşterek mihver |- Dünya işleri karşısında ki vazi-/daması için bir çok hizmetler ifa - yetimizi açık bir surette anladığı-|etmeğe fırsat bekliyor. ” - mizr söylüyor. Ve Türk milleti- - nin her badireyi şeref ve haysi - — yetle atlatacağını Türk milleti- - nin Milli Şef. Hükümet ve Büyük 'Millet Meclisinin etrafında yek- Yunus Nadi, hükümetin Bü- TAN | Zekeriya Sertel İngiliz tayyare- lerinin bomba yerine beyanname atmasındaki faydaları cihan har- pare bir kaya gibi sımsıkı toplan-| binden bir çok misaller getirerek dığını ehemmiyetle kaydediyor. (anlatmakta ve şu neticeye var- .. maktadır: — YENİSABAH “Garb cephesinde henüz esaslı — — Hüseyin Cahid Yalçın “İtalya- - nın Vaziyeti,, başlıklı yazısında -— İtalyanın niçin bitaraf kaldığını — Kati bir tahmin yapılamıyaca- iım söyleyen muharrir şu ihtima. y Ali kaydediyor: - - Bin yahudi muhaciri "lımamımzdan geçti | Panama bandıralı Noemi Jul- - . yâ vapurile dün Romanyadan eirniştir; 4 ğ:;iımmşıüîmvîe;uîaîî ğüî Fuar dün gece üçüncü haftası- evvel boğaza gelmiş, fakat bu. BK BKT eÖNNİE ' Ve 22 gülkle Sukrı - rada transit surette almacak - kömür bulamadığından Zongul. - dağa gitmiştir. Vapur Topha. ne rıhtımma yanaşmak iste. — miş, fakat polis müsaade ver. — Mmemiştir. Bunun — üzerine - Tophane açıklarında de- — mirlemiştir. Şehrimizdeki Mu. [ seviler vapura motörle yiyecek âlı;nek ve İncir göndermişler. "'"' apur akşam üstü Filistine hareket etmiştir. bir taarruza geçme zamanı gelme diği için İngiliz hava filolarının Alman şehirleri yerine halkın mâ neviyatını bombalaması, cephe- de kazanılacak ufak ve mevzii İmuvaffakiyetlerden çok — daha müessirdir. ” İzmir fuarını gezenler İzmir, 11 (A.A.) — 9 eylüj kurtuluş bayramı akşamı şenlik- lerinde fuarı 37.911 kişi ziyaret ziyaret edenlerin sayısı 491.995 şi bulmuştur. ——— Burdurda yangin Burdur, eski bahriye yüzbaşı- larından kuyumcu Burhanettinin evinden yangın çıkmış, üç ev eş- yalarile birlikte yanmıştır. Yan- gını komşulardan deli bir kadının gazlı kundak — sokarak — kasden | yaptığı anlaşılmıştır. du. Kapılarına asma kilit vurarak, bahçeye, bahçeden yola çıktılar. Yolun yüzündeki tozlar, gece ya- ğan çiğlerle ıslanarak yatışmıştı. Komşu bahçenin kapısı dibindeki, büyük çitlenbik ağacından bul- bül sesleri taşıys-du. Yazan: CAHı'T UCUK öden Tiç gel Ali de bayramlık şalvarını, şe- hir ktnduralarını, kısa ceketini - giymişti. Zeynep, onun, içleri sev- — gi kaynağı gibi yanan gözlerine, — Mmemnun, yüzüne, yeni elbiseleri — altmdaki vücuduna bakarak, mr- : — Tıldandı: c ten attı. Beni çamurdan kurtar- — mak için... Dert görme Ali... © Zeynebin sesi, Allaha gidecek Zeynep, uzun bir hastalıktan kalkmış bir çocuk gibi, yürümefi unutmuştu. Aylardanberi evden dışarı çit dıvarlarından sıkılıyor, yap- rakların arasında sanki binlerce gözün kendisine baktığını sanı- yordu. Evde çorapsız, terlikle gez- meğe alışan ayaklarına, kendi iş Tediği ince yünlü, nakışlı çorablar. d kadar içten bir yalvarışla dolüy- , çıkmadığından, bahçelerin | Almanyada ka- lan vapurlarımız. Firma, orada teslim alınması şartile vapurları veriyor Almanyada inşa edilen 4 yol- cu vapurumuzun vâaziyetleri son hâdiseler üzerine meçhul bir mz. hiyet almıştı. Denizyolları bu yolda vapurları inşa eden Krup kumpanyasına müracaat etmiş, firma mükavele mucibince be- delleri tediye edilirse vapurları teslim edeceğini * bildirmiştir. Esasen inşaatı tamamlanmiış o- lan 5300 tonluk Doğu isimli va- purun bütün taksitleri ödenmiş, yalnız sonuncu bir tek taksit kal- miştı, Diğer üçünün de hemen yarı paraları verilmiştir. Bu paralar nakden serbest döviz olarak ve- rilmektedir. Yalnız Alman firması vapur- larr bizim sulara kadar getirip teslim etmeği kabul etmemekte, vapurların batırılması ihtimali olduğunu ileri sürmektedir. Bu —cihetten vaziyet gene bir çıkmaza girmiştir. Almanya. daki heyetimiz hâla oradadır. l küğğü Taksimde daimi sergi binası Daimi sergi binasının Taksim stadyumu yerinde 160 metre u- zunluğunda bir saha —üzerinde yapılması kararlaşmıştır. Sergi- nin kapısı Gümüşsuyu caddesi üzerinde olacaktır. Taksim bah- çesi tarafından da ayrı kapılar olacaktır. Belediyede yapılan işler tetkik edildi Dün Belediyede Vali ve Bele- idiye reisi Lütfi Kırdarın reisli- ginde muavin Lütfi Akalın, Ri- fat, İmar müdürü Hüsnü, nafıa müdürü Nuri, sıhhat müdürü Ali Rıza ve diğer daire- müdür- lerinin iştirakile toplantı yapıl- mış, Lütfi Kırdarın işe başladı- gından bugüne kadar olan zaman da yapılmasını emrettiği işler gözden geçirilmiştir. ——OcCDOA— 0 İzmir ve Ayvalığa vapur işliyecek Avrupada harbin başlamasiyle yolcu vapurlarımızın Âkdenize sefer yapmaları menedilmişti. Haber aldığımıza göre alâka- darlar İstanbul - İzmir ve İstare bül - Ayvalık ve İmroz hatların- da yeniden seferlere başlanması- nr kararlaştırmışlardır. İzmire ilk vapur pazar günü hareket edecektir. Buüu üç hatta vapur seferleri eski tarifeler mu- cibince intizamla yapılacaktır. ——— — Ankarada hava taarruzu tecrübesi Ankara, 12 — Hava hücumları: na karşı pasif korunma talimle- rinden biri bugün ipodrom üze- rinde yapıldı. Vali muavini, polis müdürü ve diğer alâkadar zevat tecrübeyi takip ettiler. Ekiplerin çalışması — muvaffakiyetli oldu. Bügünlerde şehirde umumi bir tecrübe yapılacalktır. şehir kunduraları ağır geliyordu. ÂAli, sol omuzunda içi yiyecek- lerle dolu bir heybe, sağ koltuğu- nun altında bir halı seccade, ön- adım gerisinde yürüyordu. İkisinin de yüreklerinde tuhaf bir ezinti vardı. Köy — yolundan alana çıkmak isliyorlardı. Zeynep, Alinin yanında, — köy- lülerden kötü bir söz düyarsa içi- ne ineceğini düşünüyor, Ali, Zey- nebe bir söz atarlarsa, söyliyenin kafasını kırmağı tasarlıyordu. “Uçan su,, köyünü baştan başa bölen, dar bahçe yolundan kimse- yve raştlamadan — geçtiler. “Uçan su,,ya gitmek için, iki yanı ağaçlı bir yokuşu tırmanmak lâzımdı. Zevyran UA US öy YVanakları de gîdiyor. Zeynep, onun birkaç | Liman işçileri Dileklerinde « sar ede- rek işe başlamıyorlar Eecnebi vapurlarında tahmil ve tahliye işi yapan 390 amele ile li- man işletmeleri umum müdürlü. ğü arasında ihtilâf çıkmış amele işlerini bırakmışlardı. Amele mümcessilleri evvelce verdikleri 17 maddelik dilekleri. nin derhal yerine getirilmesini is- temişlerdi. Umum müdürlük ise bunlardan sıhhi yardım kısmının esasen yapıldığını ve yakında a. meleler için bir hastahane-açılaca ğini söylemiş, bazı mali kısımlar içiçn de vekâlete sormak mecbu- riyetinde olduğunu ilâve etmişti. Mümessiller ancak dilekleri yeri ne getirildikten sonra müzakere zabtını imza edebileceklerini söy- liyerek bu husüsta hazırlanan zabtı imza etmemişlerdir. Yalnız Tüsk vapurlarında çalışanlar u- mum müdürlüğün tekliflerini ka- bul etmişlerdir. Liman işletmesi hariçten yevmi ye ile amele aramaktadır. İşlerini bırakan temizlik amelesi Belediye işlerini bırakan tan- zifat amelesinin miktarını tesbit etmektedir. Buna göre tedbir alı- nacaktır. — Gümrüge gelen Alman malları 31 Ağustos akşamına kaldar gümrüklere gelmiş ve beyan- nameleri ile bedelleri -verilmiş Alman mallarının ithaline ait mü saade gümrüklere bildirilmiştir. Şimdi ayni tarihe kadar güm- rüklere gelen fakat paraları ve- ya beyannameleri — verilmemiş olan 150 bin sandık Alman malı üzerinde tetkikler — yapırlmakta- dır. _qıı— Feriköylülerin Belediyeye müracaatı Feriköy ve civarı halkr Bele- diyeye müracaat ederek burada- ki açıklık arazinin yeşil saha ola- rak tesbitini ve bu sahada inşa- ata müsaade edilmemesini iste- mişlerdir. t Hrilmğerleni Bakırköyünde meyve ve sebze hali Belediye — Bakırköyünde bir meyve ve sebze hali inşa etme- | ğe karar vermiştir. Yakında in- şaata başlanacaktır. Evlenme töreni ea İ Emekli yarbay Şükrü ÜÖztürk kızı Mahmure Birsen Öztürl. ile doktor Abdülkadir Taştanın evlenme törenleri 16 eylül 95 eymartesi akşamı Harbiye Or: duevinde yapılacaktı. Ahva! dolayısile tören tehir edilmiştir Tören gününü yeniden bildi- receğimizi muhterem davetli- lerimize saygılarımızla — arze- deriz. ÂAnnesi Babası Ümmü Taştan — Şükrü Öztürk kızarmış, sik sık nefes alıyordu. Ali, onu bileğinden yakalıyarak, yokuşu çıktılar. “Uçan su,, mermere benziyen beyaz üstleri yosunlu kayalıklar arasından fışkıran bir kaynaktı. dört bir yanını saran telli kavak ağaçları olmasa, büyük bir havuz yapılabilirdi. Bir başında — geniş ağızlı iki oluktan değirmen dön- dürecek kadar bol sular akıyor, bu su beyaz kayalıklara dolunca yeşilimsi bir renk alıyordu: Ağaçlan;ı tepelerinde rüzgârın hiç susmıyan fısıltısı duyuluyor, suyun < yeşil yüzünde, telli kavakların yaprak gölgeleri titre- şiyordu. Zeyneple Ali, kimseye görün- meden gelebildiklerine için — icin ----- — a f — 1939 — Istanbulda zehiril gaz ekipleri Onbin kişi bu işe ayrılacak Hava tehlikesine karşı pasif koruma çalışmaları tamamlan. | mak üzeredir. Seferberlik vuku. | unda tahliye edilecek binalar tesbit edilmektedir. İtfaiye, sıh- hi imdat ve zehirli gaz ekiplerin. de çalışmak üzere şehrimizde on bin kişi ayrılacaktır. Kaymakam. lar polis vasıtasiyle bunların isim lerini tesbit etmektedir. Bunlar seferde askeri mükellefiyete tâbi olacaklar, hazende ise senede 30 gün staj göreceklerdir. Bütün dairelerde de ayrı ayrı bu şekilde teşkilât kurulacaktır. Büyük apartıman ve hanlar da bu şekilde hareket edeceklerdir. — 464 Boğgaziçinde yakalanan. ayı balığı Yeniköy balıkçılarından Mah. mut evvelki gece Boğaziçinde kılıç balığı tutarken büyük bir canavar yakalamıştır. Balıkçı gece yarısı ağın sallandığını ve sürüklendiğini görmüş, sabaha kadar uğraştıktan sonra arka- daşlarının yardımiyle büyük bir ayı (fok) balığı olan bu canavarı halatla bağlayabilmiştir. Canavar dün balıkhaneye getirilmiştir. Para ile teşhir edilecektir. San idalcının ağları ve sandalın ön tahtaları parçalanmıştır . Çifte tedrisat tedricen kaldırılacak Uzun yıllardanberi bina darlı. gı dolayısiyle tatbik edilmekte olan çifte tedrisat usulü, ilkokul. larda istenilen randımanı vere. mediği için bu ders yılı başından itibaren tedricen kaldırılacaktır. Şimdilik çifte tedrisat yapan okullar başka binalara nakledi- lerek normal tedrisata avdet €. dilecektir . — Ekmek fiyatları neden indirilmedi? Son günlerde buğday fiyatla- rinın düşmesine rağmen bu te- nezzül un fıyıtlarma beş para kadar tesir etmiştir. Ekmek fi- yatlarının düşmesi için bu tee nezzülün on parayı bulması lâ- zımdır. Bu itibarla ekmek fiyat- ları indirilmemiştir. Suat Davaz Tabrana hareket etti Ankara, 12 — Tahran sefareti- mize tayin edilen eski Paris elçi- miz Suat Davaz dün akşam yeni vazifesi başına hareket etmiştir, ——— Yeni vali muavini işe başladı İstanbul vali muavinliğine ta- yin edilen mülkiye müfettişi Ra- uf İnan şehrimize gelerek dün ye- ni vazifesine başlamıştır. Mua- vin vali ve belediye — reisi Lütfi | Kırdarı da ziyaret etmiştir. seviniyorlardı. “Uçan su,,yun ta- şarak aktığı çift oluğun üst başı- na, halı seccadeyi sererek oturdu- lar. Ağaçlarda kuşlar otüşüyordu İkisinin de yüreklerine, baharın verdiği büyük sevinç doluyordu. Yanlarına, kâvurma et, bakla- va, tülüm peyniri, yufka ekmeği, biraz da çerez almışlardı. | Zeynep, küçük bir sofrabezi a: çarak, yiyecekleri üstüne sıraladı. Yol yürümek, taze bahar havası almak iştihalarını açmış, karınla- ri acıkmıştı. İstekle yemeğe baş- ladılar. Zeynep, dört bir yanın güzelli- ğine doymayan gözlerle bakıyor- | du. Buralara gelmeyeli, — suların aktığı. ince vesil yosunlu merm>” )-- AKŞAM PosSs TASİ Sahibi ve Neşriyat Müdürü Hasan Rasim U5 İDARE EVİ: İstanbul Ankara ıı_-"_, İstaabul Forla tutosa: İlanbel ÜĞ Talgent dresi: Yamı işleri telelonu: 23872 idare 5 Ha 74370 ilân Ğ E...âoh..ııaı... J lritiyar ” n ( Ü deee 'tsee — SNDN | Gayık — 400 . s“e » AR OD . GN ... C KUN . — 'Hayata dair: Yerinalt! AĞİNOT ve Siegf larının adlarını beri duyüyordum ama larını doğrusu pek — bil ried KEb yı ilardat” ne Old mi yordll"" Onların sadece birer siper, © P“i biter $ ça mükemmelleştirilmiş olduğunu sanıyordum. Meğer Ü.W | denilen şeyler kale imi kalesi. Demek ki insanlar bile tebek, kunduz hayalına $: )Cr KÖY ılı'î!!ıo'w Şair: “Altlı da bir, üslü de bîg buşusl yerin,, diyor ama bazı allının, üslünden iyi ol şıliyor. duğu 49 Kaleyi yerin üzerinde )“P“lr tansa altında yapmak... sit bir şey değil mi? Bütün b“:',, keşillerde böyle bir — be Giî'd ök asitlik vardır. Fakat insanlar o basil î'lf leri asırlarla çalıştıklan, höĞi? dıktan sonra buluyorlar. en güç * fus1 evvelâ en uzun, İnsan olü görüyor; kısayı, kolayı, İse€ iyor' larla uğraştıktan sonra keşfed Toprağı düşmanın taarruzuna şı korunmak için taşlan k yapmış, surlar icat etmiş, Çi? yap” dini kurmuş, yer allında kale Y mak neden sonra aklına ancak Plevilt Siper kazmak, harebesinde, yani pek manlarda icalt olunmuş. din, insan oğlunun en harikulâde sayılan keşiflerl. ell“"' yakıl Dik büy“b.g yartik şeylerdir; anlaşılması güc, ise eksâf”' karışık olan şeyler büyük bir işe yaramıyan, I'“k meti olmıyan şeylerdir. Bu yer allı kaleleri, yeni bit devir açacaklır- harp için kullanılan bu U , rın başka şeyler için de k“Mw ! ı?e;'-"“gl- * Bir gün büyük büyük, müesseseleri ile yer al kurulması kabildir. şehirler şimdikilerden aydınlık, daha havadar Toprlâ'n Çi tünden altına inecek, köst karıncalar gibi yaşıyacağız- ; ” belki olacâ Numlla—!g; Eminönü meydan! plânında tadilât w mudüf Belediye imar Prost tarafınıdan hazn'lllıf“n minönü meydanının plâm“ tisadi ihtiyaçlara göre lât yapmıştır. Karaköy £ m" Yemişe doğru alınacaktır- ’ Müessif bir ölüm Reisicumhüur Inönünün leri Hasan Rıza Temellinin AU valdeleri bayan Naciye mübt duğu rahatsızlıktan şilayâ Mi iyarak dün saat 12 de Y bulunan köşklerinde velat dir. Cenazeleri bugün arak v Fatih camisinden kaldl.fl_ı KJ kabristanına gömülmüştür- dide ailesine beyanı taziytt B AU L Yi aKL G K YT G YA e D e D E HİA BER'İN' EDEBİLİROM'AN'İ oluklara bakracını tutup SÜ ” yalı, bir yıldan çok Zeynep, havuz gıbı kurun kıyılarına hır recek korküsile : 1-3" î? M';â li, onun halindeki çekinE zerek, sordu: — Düşünüyorsun Zeynep' Zeynep, içini çekti: — Kurbağalardan kafkğ — Korkma be ZeımeP" şurasında ölümlü dünyadâ yoruz.. Bu kadar gam değmez... Zeynep, yordu. Fakat, gönl üzüntünün ıdnnlarml içinden Aliye hak : yem ? | | mü” ,l |