HABERİN TARIMI ROMAN “67 © Yâzan: Muzaffer Muhittin Kara Halil Mirayla at başı gilmiye başlamıştı “zara Halil hayretle sordu: — Kimler kaşmış ki? -- bermiaki Tekfur! - Şu sai İsaik Tekluru mu? — Ev! — Vay anasmı! Öyleyse 'hake Halde an geliriz! Kara Halil bu son sözü söyler ka Meta gürlemişti, Hemen atımı mahmuzladı: — Siz de bizi takip edin! ded Ve yirdr.... gibi Mizaşm gti ““kamete atım sürmeğe başladı. Tabi ma yetindeki bütün süvari ler de ds nl Çandarlırı takipet edi, Achilos da maivetile avn süratle hareket etti. Gece sesiz «ıriarda yildir ““ 53 karan atlarım nat S.sri Yaylım ateş gibi ve'iror'du. Avtilos amı o bürün küvvete wmuzluyorde. Buna rağmen 9 Yi'ü aza koşmakta olan © İle vetişemiyordu. Fak * for” Üükametinde dörtnala hayli ötüd ix gittik halde gör” Miraya, ne de Gresvriusur İsmine tes “10 etmemişlerdi. Athilor, bayretler içmdeydi. Miray nereye kaybolmuş'n? Bu kadar sö- ratle gittikelri halde onlara nasıl Yetişemez olurlardı?.. Bu adamlar tamuşlar mıydı? Halbuki Afroditi Mirayı kaçırdı- İns hükmettiği Öreçorlusa yetiş mek için atmı hakikaten rüzgüârler gibi sürmüştü. Yoksa bir mucize oi. muş değildi. Netekim bir dönemeci döndükleri zaman önlerinde karanlıkta toğ du wan içinde bir atam uçmakta ol- duğunu görmüşlerdi. Bu (O yipbeğiz Miraydan başka birisi değildi, Achi İos da önündeki kalabalık süvari leriyle beraber koşmakta olan Ka, Pi Halile yetişmek üzereydi. Üç 45rt dakika sonra Kara Hali- Ün önünde giden süvarilere emir Verdiği ve bu adamların da: — Dur! Diye bağırdıkları işitildi, Fakat Mürayın dur ntur esrine kulak ve Pövek halde olmadığı anlaşılıyordu. Zir bütün bu bağırmalara rağmen Atnm süratini zerre kadar sıkma, dan yoluna devam etmekteydi. Kocâ Kara Halil bu hale herhal, kızmış olacak ki aitmdeki Arab Atanı bütün kuvvetiyle malmuzladı, M etrafındakilerin arasından #iyri- İârak bir ek gibi öne fırladı. Birkaç dakika sonrs Kira Hayli Mirayia at başı gitmeye başlamışe O vaki deli gibi bir hale girmiş “an delikanli yanıbaşında bir atli Um da ayni süfatle koştuğunu far. karanlikta hayretle: — Kimdir 01. Diye bağırdı. O vakit Kara Halil: — Ne oldun bre delikanlı!.. Kes TAZ şu atmın yolunu! ! Miray senihden yanmda gides| ay Kara Halil olduğunu anla .| de aiker — Mazur gör, devletli ağat,, Ak-| İm başmda deği!. Mel'unlara ye- Üümeliyi Dedi, Kara . Halil gayrlihtiyari Rülai — Deli misin delikanli!.. Tek bâ- *ns herifler sesi paralarlar, be ya Pabilirsin ki”. Dur da işi anlıya “im! Sana yardım edelita!,. Dedi, Ancak o vakit Miray aktı başı. 9 Relmişti. Dizginleri kastı. Kara Halil ve Miray atlarını Yak- . O aralık Achilos da on- Bira vetimmizti. Miray Ashilemi da #örlsen geniş bir nefes sldr Zir Kara Hahilin kendisini yolda, ait -| mak iin takip ettiğini zannet taştı, Halbuki Achtlesli beraber gel. Mektöydiler, Miray Achilosu da gö Tünce; i sam Almak için Afroditiyi kaçmdı- — 05001. zeldin?. Dedi Besinde bir memmuniyet| sardı, Aehilas: z — Seni aradık, birdenbire deli TÂbİ sims sürdüğürü gördük. Sen <ağıyor zannettiler. Galiba Afrodiü ayıp, değil mi?, Dedi, Miray Kara Halile döne iki 1 — Evet! Melümlsr bizden isti « Achiks, sende mi ar!.. Oh!, Size ya.vurırım!,. Fazis| oyalanmadan şu bheriflere yetişe. im!., Çünkü deli gibiyim! Dedi. Filhakika delihasisem 308 ütreyere çikiyor ve içindeki fırt nm nekadar zabt kabi! olmıya» ak bir balde olduğunu derhal him ettiriyordu. Kara Halli gence — Hökkin var!.. Sür bre delikan- ti, Dedi, Şu - aâfirlem bir yetişelim vakalım!.. Bü bize de bir hürmet . sizliktir!... O vakit Miray sevinçle atm tek. rar mahmuzladı. Uç süvari gecenir içinde üç ok gibi yılun üzerinde uç mağa başladılar, Çandarlınm ve A- chilosun (Osekerleri arkadan bi! sel gürültüsü kopazın na) seslerile kara bulut gibi üç #üvariyi takip © diyorlardı. ş Şayanı hayret değil miydi ki ok gibi uçmalarmı rağmen, ne Gre » gorivez, ne maliyetine hâlâ ;etişe memişlerdi, Bu bal, bu sefer, ha. Gkalen bir mücizeydi. “Herif adamlerile birlikte Yer yarılıp da yere mi girmişti? Fihakika üç süvari gittikçe sü - ratlerini arttıracak bir saatten faz- ia gittikleri halde yollarda hiç kim- saye tesadüf etmediler. Yarım saat kada: daha yola de. vam ettikten sonra Miray meyus olmağa başlamış. — Eyvah., diyordu, eyvah, Bu mel'uin bize oyun oynadı!, Eyvab!, ZİRAAT İ tikleri muhakkak!.. Kara Halilin gürleyen sesi işini. idi: — Delikanlı! Kazavet çekme! Fakat Bu herifin bu yoldan gelme- diğine kalıbımı basarrm!., Nafile gidiyoruz! Achilos da bunu tasdik etti: — Heriflerin takip edileceklerini anladıkları için dağ yolundan git - Hay domuz o- tulları hay!.. Miray ağzı köptikler içinde kalmış Man atının derisi gemilerini kastı, Diğerleri de durdular. Miray atm izerinde üzengilerin üstünde aya. *a kalkarak: — Kahil mi”, Dönsek! dönelim. Dağ yohuns dönelim. Oh!.. Mutlaka su herifi yakalamakyım... Parçala - Taaliyım... Diye sayıklar g'M söylenmeye saşlamıştı, Gara Haili fena bir halde âdetâ <endisini şaştrmış olan delikanlı - un yanına yaklaştı: — Boş çay söylersin, delikanlı!.. Deâi, Galiba sen vu havaliyi iyi ilm #zsin. Onlar dağ yolundan git- ilerse biz geri Yönlnceye kadar on 'sr da İznik kalelerinden içeri gir- miş bulunurlar?,, Miray sağa sola dönüp duran atı, vw sapta çalışarak: — Olzun!. Ne çıkar ki. Diye bağırdı. Biz de, İzniğe gi, reriz!,. Melün köpekle orada konu- yeruz!,. Oh!,, Allah aşkına durmı- yalım!, Bu köpekle mutlaka Korluş- alıyım! Afroditiyi kurtarmalıyım! .. Aehiloş Mirayın atının dizginla » İhden tularak onu durdurdu: — Zavallı dostum!.. Delik et . me!., Sen ne yaptığını bilmiyorsan! adi, İzniğe nasıl gireriz! Bir de- is bize kale kapılarını açmazlar, İaniği muhasara etmemiz lhzmmge - tir! Miray kendine söylenen sözleri anlamadan ötrafma bakmıyor, yal- "z: (Devamı var) MAKİNELERİ Biz, Barbarlarm (O toprağından ayrıldıktan sonra güneş kâinatı| o uzak topraklarda sizi bekleyen) dudakları kuvvetle açıldı ve ; kere aydınlatmış. Gece, yıl dızlı arabasını sessizce gezdiri. yordu. Gemilerimiz süzülerek su” yu yarıyondu. Savaşçılarımız ön târafta otuza, tak oftalığı gözetiemekte İken başlarımız üstünde havaları ka- tanlıklaştıran kara bir bulut gö” ründü ve yüreklerimize dehşet sal dı. Karaltılı deniz vzaklarda, kr yalara çetparak kırılan dalgalarm wsine benzer bir gürültü çıka ryordu, — Ulu Tanrım, diye bağırdım, bizi korkutan bu felâket ne?. Bur rada fırtınadan dâha büyük bir şey var, Daha sözümü bitirmemiştim: önümüzde büyük ve korkunç bir tayi yükseldi. Duruşu, korkunç tu; tavrı vahşi, rengi soluk, saka. o kalm ve karmalttışıktı; saçla rının üteti toptak ve çakılla dolu idi; dudakları kara, dişleri çelik gibiydi; siyah kirpikleri altında gözleri dönerek kıvılcan saçıyor” Ju. Boyu yükştklikte, vaktiyle Ro- josâ şan veren ve kâinatı şaşırtan > koca sütuna yetişiyordu. Söze başladı; Müthiş ses deniz gizdaplarının içinden geliyor gi. biydi. Onun görünüşü karşısında, yere serici -gözleri önünde &#aç- larımız diken diken oldu, bir kor” ku titreyişi, bütün vücudumuzu sardı ve bizi dondurdu. O bağırdı: -— Ey ulus, bütün uluslarm es atılganı! Demek artık sizi dur > duracak hiç bir engel yok. Bo.) yun eğmez savaşçılar! Yorulmaz gemiciler! Ebedi bekçisi olduğum bu denizlere, bir yabancı geminin hiç bir saman gelemediği bu de- nizlere girmek korkutuzluğunu Siz tabiattan, ne ilmin, ne de dehânın alamadığı sırlârı çıkarmış eluyorsunuz. Pek iyi, küstah fa niler, bu fartmalı kumsal üzerinde Plârş 50 ": Machines agricotes İı Ayricuitursi Maci nas &iLandmaschinen (Landairisenafilicne Masehineh> 1. PULLUK (aventrenli I Di MARENerM palluk, tekerlekli pulluk) e Je verseir a kabin die sp b kel ; 4 se € tahta | e.e Ve cepa de la d taban demiri İ charrue » © uğ demiri 1 Tagem. c.a pullağun (sapanm) gile wütre gövdesi b la rasette fok 1 la condulte autora- g keski | tguf de rögülateur) h kılarız (arka kamp (par ehalnos) yükünü azaltır) K leğene i keski zinciri (ayar zin 1 aron diri). İ mila rowe de sillon k köprü n Je örochet de iratika 1 teketlek ©» Yavanttrain m, m çizzi tekerleği 4. Ko the wheel piough wn çeki demiri a the handle » avantren (ön düzen, ön b the stüt (the handle) i i araba) € the mould « board or 1, F: İn ehörrue â avant- drsast train Cin döföhcense) â the sole - shot a la polgnde e the share (the piough- 2R ve hârpla ayak altma alacağınız! Selâları unutmayınız! . Vay haline, o korkusuz geminin ki sirin izletiniz üzerine atılacak” tir. Ona karş: rüzgârları, fırtma, İkrı zincirden boşaltacağım, Yazık o donanmaya ki, sizin- inden sonra ilk defa olarak be nim gücüme meydan okumağa ge İecektir!. Daha benim sularım Onunla beraber başıboş yürü yüşleri içinde benim sarsılmaz yerimi gören ve benim varlığımı size ifşa eden gemici mahvolacak! Ve bu ceza, geleceğin, size ha” sırladığı o felâketlerin ancak bay langıcı olacaktır. Eğer mukadder, tat kitabını okuyabiliyorsam, her yıl sizin için yeni yıkımlar geti- reçek, ölüm, acılarınızın en küçü, gü olacak.. Korkunç öğütlerine devam © diyordu. Kendisine doğru ala. zak: — Sön canavar, ten kimsin? de- dim.. Senin ağzınla hafgi şeytan bize söz söylüyor?. Çirkin ve korkunç dev, üzeri” me uğursuz bir gör attı. İğrenş p larından müthiş bir bağrış Nihayet ağır ve öfkeli bir bana cevap verdi: —DBen fırtmaların ruhuyu Petelormelerin, Plinlerin, Strabon, ların, Pomponiusların, bu im lerden hiç birinin tanımadığı geniş burnu şenlendiriyorum. Burada, Kutbuna ve bu güne F #ânilerin lerine kapalı kalarak şu dakika” da sizin kotkusuzluğunuza bu tepe Üzerinde Afrika e nı bitiriyorum. Benim kurumuş etimden, kaya haline gelmiş kemiklerimden, Tan fılar, İstekleri yorulmaz rılar, bi geniş sular ortasında uza; geniş burnu yaptılar; ve benim 8» zaplarımı çoğaltmak için, ıstırabımla eğlenmek için hergün Yslak kuşağı ile beni sal mağa gelir. Z Bu sözlerden sonra pmar gibi güz yaşları döktü ve kayboldu mx Onunla birlikte karaltı bulut te dağıldı ve deniz uzun bir ini! çıkarır gibi oldu. (Portekiz edebiyatından) —Â Üz PLANŞ 49 "m 6. PANCAR SÖKEN PUL. | (beygirler, siler, koğmm) LUK İ 9. F: Vattalapa m, 6. F: Varrseholr im, K'arra- | 9. İ: the team «heur m.) de bettereves (| 9. A: das Gespana / 6. İ: the beetreotidiğger İ 6. A: der Rübenheber | 10. SİLO Çseminiik, depo) 2 (10. File sile ; 7. PANCAR YIĞINI lat. İs thepit 1. F: le tas de betteraves o | 10. A: die Mete 7. İs the honp 0 besta | j 7. A: der Rübenhaufen li. PANCARLARI SİLOYA | KOYAN AMELE A PANCAR ARABASI Yi. F: Youvrler m, mattant F: le cherlot â betteraves les bettereves en silo v4 1: the eârt of beetroot A: der Rübonwagea KOŞULU HAYVANLAR | p »»mm Cc nuring A: Das Düngen 1. ŞERBET FIÇISI (araba- . F: le tonneau â purin 1. İs the liguld . mamure cart (the manure cart) 1. A: der Jâüebewagen (Brüh Te)- wagen) 2. ŞERBET DOLU OLAN FIÇI (içinde gübre suyu bulunan fıçı) s fiskiye 1. İ: the labourer eovering the bosta in tha pit k 1. A: Arbeiter balm Binme. © ten der Rüben Gübreleme (gübre atma) d FLa Tumüure (se tumage, la tumalssan) Ma. | 2. Fida tonnenu çontemant le purin ği 3 Vdpandeur m, iş İ: the tank of iguld ma. o“ nurse AM İhe manure spreader 'ğ or distributer A: das JauchefaB (Gül 4 lefn)-, Brühlej (a8) . a der Jnyeheverteiler ŞERBET (gübreli sa, “5 ğ