e Ya ie Gve kapıyı çaldıktan HABER — YA Zel 2 eği VAKIF Asın Us, bügünkü Mümanizmden bahsetmektedir. Mw arif şürasında, bu bahis © üzerinde csreyi.k eden münakaşayı anlattıktan sonra talim ve terbiye bakımından “iyi tabsil için şar! olarak telâkki dilen eski Lâlin ve Yunan eserler öğrenmek ve bilmek, demek © olan bümanizmin, mutlaka bul dilleri bil mek ve öğrenmek demek olamıyaca- ğım söylüyor. makalesinde tedir: “Avrupalılar için Hümanizm iyi bir tahsilin şartı kendi milletlerinin klâsiklerinden boşka eski lâtince ve yum saheserleri de tanımak” ve Yunan kaynakları ile beraber belli başlı garp milletlerinin şaheserleri Ze yabancı kalmamaktır. Bütün garp millelerinin şahesrlerini görmek i- çin her milletin ayrı ayrı kendi dili ni öğrenmeğe iskân var mıdır? Demek istiyoruz ki, esasında İyi olan birçok fikirler tatbikat esnasın da yanlış istikametlere sevkolunabi lir. Dillerinin esası doğrudan doğru xa veya bilvasıta Lâtin veya Yunan diller'ne bağlı olan garp milletleri i- çin Su dilleri mekteplerde okutmak manasına gelen Hümanizm bir zaru- ret olabilir. Fakat Türkler için HU- manizim garp kültür çerçevesi içe- risine girmek (olduğuna göre biz ba mefhumu atcak bir dünya görü- şü olarak benimseyebiliriz. Bu itibar i& Viselerimizde Lâtin ve Yunan dik lerinin okutulmasını doğru bulma yz. Yapacağımız şey esasen neşriyat kongresinde de kabul edildiği o gibi bütün dünya klâsiklerinin salâhiyet)i tercümelerini göstermektir. Ancak şunu ilâve (edelim ki, biz bu mütaleamız ile Türklerin lâtince ve yunanca diljerini öğrenmeğe asla ihtiymer olmadıklarını iddia etmek istemiyoruz. Hir millet içinde müle- hassı< olarak Bitince ve yunanca bi- lenlere değil, hali sanskrit, ibrani, vesaire gibi yaşamıyan dilleri bilen- sere dahi Jüzem vardır, Bu cihet bah- simizden-tamamile ayrı bir mesele- dir... ca ter; bizim içim Hümanizm Lâtin YENİ SABAN Yatay Hüseyin Cahit Yalçın, şehir işleri" ne dair yazdığı makalede, İstanbulun her yerinde görülen Imar hareketle- sinin veitlere kanıksamış İstanbullu- lar üzerimde belediyeye karşı bir em- niyet ve itimat havası uyandırdığını söylemekte ve şöyle demektedir: “Bütün bunlar çok ufak telek şey- Bir genç kaynansiyle karısını Mali vaziyetinin bozulması üzerine karısının kendisinden ayrılması buna sebeptir Evvelki gece yarısı o Unka- panında Hacıkadın mahallesin- de'bir aile faciası olmuştur. Bu mahallede Hızır Külhan sokağında 34 numaralı oevde Melek isminde bir kadın Kızı Hikmetle oturmaktadır. Hikmet bundan iki sene ka dar evvel, yirmi iki yaşlarında Kastamonulu İsmall isminde bir gençle evlenmiş, o fakatev- lendiği zaman istikbali parlak gözüken gencin bilâhare vazi- jeti bozulmuştur. Bu vaziyet karşısında Bayan Melek kızını İsmailden ayır- mak üzere mahkemeye müra - caat etmiş, bu sırada da İsma- il, bir iş peşinde Burdura git- miştir. Melek, burada Jsmaji aley- hihde kızı Oomamma boşanma davası açmış, lâzım gelen kanu ni muameleler yapıldıktan son ra karı koca yekdiğerlerinden ayrılmışlardır. Ayrılma kararını Burdurda tebelliğ eden İsmail, bundan LZ ii Asım Us mükalesinde şöyle e ler. Şehrin beledi ihtiyaçlarında esas hn bir değişiklik teşkil etmezler. Fa- ket İstanbul halkı esaslı değişiklik lerin milyonlara mütev (olduğu nu idrak etmiyecek ve binaenaleyk boş bir kese İle İstanbulu dünyanın en şirin, en süslü ve konforlu şehri ine geliniş görmek İstiyecek kadar bayalperver değildir. İstanbul İaalkı elde mevcöt vesaitin daha iyi İstimas| Ji sayesinde biraz daha iyi bir şehir) yapılabileceğine k sevkitabil ile) kanıydi. Muhterem Lifi Kırdar bize bu düşüncemizin doğruluğunu isbat etti, İşte bundan dolayıdır ki İstan» belen ruhunu anlamış ve İstanbulu | memnun etmiş oldu. nan mebtslar bu civar helkile temas almışlardır. Belediye reisinden memnun bir şe ir nadir görülür bir o mansaradır. ün“İstanbul işte bu halde, Büyük ve esaslı işlere geline: Se elerdenberi. ber türlü hayal suku- Uma uğramış bir adarida her türlü ümit verici nişenelere rağmen, ma“ sut görülebilecek hir ihtiyat ile, bu- * Senelerdenberi iki ana ve bir rada mevcat ve bunları (birer birer Kışlamayı' bekliyorum. p Yerli mallar di İmzasını taşiyan bur şmakalesinde, genceliğin ter- biyesinden bahsedilmektedir, Nadir Nadi, son günlerde birçok muharrir lerin bu mevzu üzerinde durduğun-| don ve onların gençliği hurpaladıkla”| rından fakat kendisinin o bunlardan| olmadığını kaydederek © kabahatin gençliği yetiştiren bizlerde olduğunu söylemekte ve demektdir ki: sergisine Talebeler haftada iki gün duhuliye vermiyecekier Pazartesi ve perşenbe günleri per li mallar sergisinin mektepliler ta- rafından parasız gezileceği yakan “Fakat biz kimiz? Aile mi, devlelİdaki karar Üzerine sergi dün Obi! ralarında Tarabyada bir motosiklet çocukla mi? Törkiyede aile büyük bir inkılâp geçirdi, Temelinden yıkılan eski hü- kümler Üzerine kurduğumuz esasla- rın ekseriyet tarafından bilinmemesi tabildir. Yeni hükümlere tam mans-İreldin Altay da sergiyi gezmiş ve sile alışıncaya kadar azçdk bir zs-İsergi komiserile (görüşerek yerli man geçecektir. İnkılâp yapan o her al alâmet ölmes memlekette bu böyle olur. Binaen- Mek İM A aleyh ne aile, ne de devlet sosyal 2- Öğleden sonra da şehrimizde bu bengin İstikrarı için elzem olan bu devreden mesul tutulamazlar. lunan seyyah kafileleri de sergiy” Ancak şu var: Devrenin müddeti) gezmişlerdir. sedir? Ona mümkün olduğu kadar| o kısaltmak devletin elinde değil mi?| Anadolu toprakla- rının verim çok mektepliler tarafından gezilm tir. Yahat olamaz mı” İşte bütün mesele burada, Eğer kendi haline bırakırsak, şim diki vaziyet daha nesillerce sürebilir, Devletin, başla Maarif Vekâleti, duğu halde, e evleri ve bu uğurda faydasr « cak bütün müesseseler vasılasile gös“ tereceği yakın. ve esaslı alâka saye“ sinde müstait ve şuurlu Türk çocu- ğu, yarın kendisini bekliyen mevkie her bakımdan mücehhez olarak hâ- zırlanacaktır.,, lt Ku hassıs tetkikata © geliyor Amerika hükümeti şark memle ketleri topraklarının kabiliyetleri hakkında tetkikat yaptırmağa ke jrar vermiştir. Amerika ziraat nezar- reti toprak muhafaza dairesi araş tırma şeli Valter Kiavdör Merkir İbu maksatla memleketimize gönde" rildiği, telgrafla hükümetimize bik dirilmiştir . Amerikalı toprak mütehassısının bugünkü Semplon ekspresile gele ceği zannedilerek kendisini vekâleti namına karşılamak o üzere) Sirkeci garına bir heyet gönderilmiş se de beklenilen yolcu trenden çık” mamıştır. M. Vâlter Klavdörün yarın gel mesi bekleniyor. Mütehastıs Anadolu toprakları ran verim, aşınma vaziyetlerile su | yu muhafaza kabiliyetlerini tetkik | a : devam ederek k eke! a lerini ay lerine gidecek ve ayni şekilde etüd” z z yapacaktır. Bu tetkikatın zira” İsmail, ikisini de kanlar için kri ki bakımından çok faydak de yere serdikten &#onra, ta- olacağı umuluyor. bancasının namlüsundan du- manlar çıkmaklayken sokak kapısından fırlamış ve ortadan N kaybolmuştur. Hintli talebeler Sirak seslerine yetişen polis İngilterenin Kembriç üniversite - ve bekçiler, derhal bir otomo -İsinde tahsillerini yapmış olan müs. bille İki yaralı kadını Hasekillüman ve Hindili talebeden Hızır A- bastanesine yatırmışlardır. li Han ve Ahmet Bebaeddin bu sa, Eziniyet müdürlüğünün 4|)babki konvansiyonel trenile şehri- lAkada» memurları carih gen sİmize gelmişlerdir. ci aramaktadırlar. Bunların verdikleri izahata göre, İngiliz Üniversitelerinde e tahsilde u sabah gelen İngiliz|bulunar Hintli talebe mikder 10 B ge g yi geçmiştir. çocukları Hindi talebeler, Türkleri çok Şehrimizdeki İngiliz ailelerinin sevdiklerini, burada bir kaç gün vurdu lan kapıdan içeri dalmıştır . Ismail içeri girer girmez, o! dada Melekle Hikmeti beraber ce görmüş, derhal tabancasmı çekerek her ikisi üzerine ateş etmiştir. ———— hrimize gelen fevkalâde müteessir olmuş, ka- rist Hikmeti fazla (sevdiği cihetle oradan kalkarak İstan! «ile 20 kişilik bir grup halinde geh-İyahatlerine bula gelmiştir. İsmall, evvelk! gece geç va- kıt, doğruca karısiyle Okayna-İci garma gelenler arasında Türki "z4mın oturdukları eve gelmiş sonra açı- 15 ü İngilterede tahsilde bulunan ço - kaldıktan sonra Toros ekspresile cukları bü sabahki semplon ekspre,İmemleketlerine dönmek üzere se - dsvam (edeceklerini, rimiz6 gelmişlerdir, Hintli müslümanların (o Türkiyenin Çocukları karşılamak için Sirke- mukadderatma ve İnkisefma gok İşinnüm ve büyük bir sempati ile yede oturan tanınmış İngiliz silele- alükadnr oldukları söylemişler - İri erkânı vardı, 'dir # İstanbul mebutları şehefn muhtelif kazalarında halk rek, yapıdan dilekleri dinlemektedirler, Dün de Eyüp hu Id ekini Akşam Postasi elmişler ve dilekler elrafında notlar baba arasında bir türlü paylaşıla- nyan Nermin & ğun, F dü tezli » ve dün de kehdisini inin wah Yukardaki yesimde Nerminin hdi EM. W dün adliye tarafından annesi sayi Baz mıştık, Fafma İlhanc bir türlü rs19©” palah yan herkese saldırın ve feryat ede iel Mehmet Aliye ne zaman kaçacağı merak edilmek | ne kadar güçlükle zaptedildiği görü | Tarabyada bir moto- siklet denize düştü Bir gene öldü Dün akşam üzeri saat 1930 sı- fi denize uçmuş ve bu kaza bir gercin »ci bir surette ölmesine sebeb o) - |Tihtı:nin kenarından giden motosik- | Dün öğleden evvel orgeneral Fah' | muştur. Büyükdereden motosikletle Yola çikan Habil ve Hasan isminde iki kişi büyük bir süratle Tarabyaya doğru gelirlerken, tam Misir oteli inin önünde birdenbire iki karşılaşmışlardır. İşte bu #rada âni bir manevra İle esasen İlet üzerindeki ii gençle beraber denize uçmuştur. Iki gençten Habil sukut netice inde derhal ölmüş ve Hasan dua, r surette yaralanmıştır. Büddek k tahkikata başlamıştır. um timi Bir maliye tahsil memuru aranıyor | “Kabiliyeti . 1Suçu;birlokantaemimetyeye Ver Amârikadan bir müte-| diği bonoyu Sâlmiya teşebbüstür Galatasaray maliye tahsil şubesi memurlarından Halis adımda birisi, Beyoğlunda (Pw dapeşte) lokantası sahibi İvan Bravonun maliyeye taksitle ö deyeceğine dair 200 lira borcu! için verdiği bonoyu ele geçir miş ve bunu lokanta sahibine eksik fiyatla satmak İstemiş tir. Halis araya Koço adında bir arkadaşını köymus, Koço gidip Ivanla yüz )iraya mutabık kalmış, fakat lokantacınm po Ziraat | yn müracaatı Üzerine iş mey-| dana çıkarılmıştır, Asliye ikinci ceza mahkeme | si dün Halis ile Koçonun mu hakemelerini görmeğe başla mıştır. Ancak suçlu maliye memuru vaka meydana çıkar çikma? kaçmış olduğundan mahkeme - | ye yalnız Koyo gelmişti. Koço verdiği ifadesinde demiştir ki; — Halis ile iyi görüşürdüm Bir gün bana bu lokantanın bir kadına ait olduğu ve onun da Avrupaya kaçtığını söyliye- Altı milyon kilo Felemenk bizden bu miktarda tütün alacak Dünyanın en çok ciğara içen memleketlerinden olan Felemenk halkı Türk tütünlerine büyük bir alika göstermektedir. Buradan Felemenge ihraç edile cek tütünleri satmalacak olan mü- essesenin umum müdürü M. Kabn rimize gelmiştir, mizden mübayaa edilecek tütünle taşılmaktadır. Holanda tütün müessesesinin i - drre meclisi meseleyi tetkik et. miş ve umum müdürüne mübayaa salâhiyeti vermiştir. rek, büüu tahkik etmemi iste di. Lok sahibine emniyet i vermek üzere bonoları satmağı | kararlaştırdık. Halbuki ertesi sünü yakalandık. Pazarlık bi- te etme vakıt kalmamıştı.., Mahkeme, mazsun Halisin bulunması için polise tezkere yazılmaaına Karar vergrek mu- hakemeyi başka bir güne bırak €ri İzmir Fuarı i münasebetiyle... iDenizyoltarı ilâve postalar ! yapacak Devlet Denizyollari idaresi İz. mir enternasyonal fuarı dolayı. sile mükim hazırlıklar yapmak » tadır, Memleketin her tarafından fu. ara gidilmesini temin için sefer programlarına :lâve postalar kon. muştur. Fuarın devamı müddetince İs. tanbuldan salı günleri Kalkan Mer isin hatlı birinei postaları gidiş. İ te ilâve olarak Geliboluya İne İstanbuldan cuma günleri kal. xan Mersin hattına ikinci posta. st da giderken ve dönüşte ilâve 0. larak Tekirdağına uğrayacaklar. dır. Bu suretle bu havali halkı. nın fuara gitmeleri kolaylaştırıl. (mış olacaktır. Bundan başka gene fuar deva mnca, İstanbuldan Bandırmaya ta haftada altı güne çıkarılacak. | Bu yil Felemenk için memleketi. ;tir. Bu ilâve ekspres postası sa. -Jiz günleri İstanbuldan (kalkacak rin altı milyon kiloyu bulacağı an. | tir. Ayrıca fuar münascbe! ” k İİzmirle İstanbul arasmda doğru trenlere 'ait gümrük kame seferleri ilâve edilecek - tir, Bütün bu postalarda bilet üc. sei'ezi yüzde — elli tenzilâtlı taklır. imecbur kiiçük | ve ge halen üçü ekspres ve ikisi de ara. bu sabahki semplon ekspresile şeh-|lık posta olarak yapılan beş pos- Üniversitede ecnebi profesörler kçe ders vermeğe iu'u acaklar mif tesis edilirken kad £ fakiiltelerif Tü Üniver: oya &lman muhtelif ecnebi profesörleri üniversitede def sladıktan üç yıl sonra, do” düneü ders yılı başmdan itibart derslerini türkçe vermek mecbi” iyetine tabi tutulmuşlardı. lere b iversitenin teessi i dar porfesörlerin ancak dö veşi müstesna diğerleri henüz türK çe enememişlerdir. Türkçe def veren profesörler arasında; NöJ© nerk, Ant'ın isimlerile diğer & debiyat fakültesine ait bir »rofesörün adı geçmektedir. Üniversite profesörleri arasi da-ttirlere Hara verili ay r mese zir mevxu olarak ele alınmış * bu: mühim dava gerek yö i, gerekse ecnebi / profesğrii arasında bazı münakâşalara 88 © bebiyet vermiş, talimalnameni” İtürkçe öğrenme maddesinin tat biki istenmiştir. Üniversite rek törlüğünün kanaatine göre pr“ fesörlerin — dersleri türkçe | ver bilmeleri için, okuttukları dersi bütün ilmi ıstılahlarını iyi öğ” renmeleri icap etmektedir, Fakâ! bu da zaman işi olarak “abul © dilmekte: Netice Maarif Vekâletinin “© veceği kararla halledilecektir. ———— Sarkıntılık suçiyle Onbeş gün hapse mahküm oldu Dün öğleden sonra, Lidya © lında bir genç kız, kız kard si ile birlikte Büyükadada Yİ rükali plâjma gitmek maksi ie köprünlin adalar iskelesi3$ seliis, vapur beklemeğo başl” mıştır. Tidyaya kos Bu esnada adında bir genç sarkıntılığ” başlamıştır. Koço İşi o Ka > larttırmıştır ki, çok Oomün İbetsiz — bir ; harekeli ya ken, genç kısın şikâyeti YEP” ne cürmü meoşhut halinde yaf 'anarak adilyeyo tesilm edil ir. Üçüncü sulh ceza mahkelif sinde gizli olarak muhakeme dilen suçlu Koço, 15 gün bs | 15 Jira da para cezasına Mİ xüm edilmiştir, ; tile | Almanyada, Semplon ekspresi gen! geç kaldı transit i ve pa i Kontrolleri çok arttırılmıştır. » Bu sabahki Semplon ekspresi ola-| yüzden bir saatten fazla tenbih. gelebilmiştir.