İ | AKSAM POSTASI hibi ve Neşriyet Müdürü ,, asan Rasim Us İDARE EVİ: saab akira esdi ya me dia Sy len beni KARL an işleri telelonyı o 73872 Mem: : 24370 ka VAĞBiEr YanisÜka Sesin “art Ve Hin Ni HE m: ij Dikkat Gs bir arkadaşla | konuş yordum, Yıllardanberi, bir e kimselerinki gibi, benim de ka türümü çizmekten bıkmaz. Yi- Na "ebinden bir kâğrt çıkarmış, “şöy iy biraz daha şöyle,, durmamı söy Yerek kalemini oynatıyordu. Bir denbire. ! dedi, siz gözlüğü değiştir | iz. İ , 0 Evet, dedim, iki sene kadar « *uyor, © genç arkadaşta fazla bir dik katsizlik olduğunu söylemek istemi m Bilâkis, oo, çoğumuzdan ikkatlidir, Fakat onun kafasında) “m bir hayalim teşekkül etmiş Artik bana baktığı zaman benim 8) Sli Gehremi değil, sadece o hayal! Sörüyor onun hiçbir çizgisini tashih ttmek istemiyor. Belki, herhangi bir | #üretle, bilhassa garib bir geyler İ- vesile kiyafetimi, çehremi, tamı mile değiştirecek olursam ancak © Zantan değiştiğinin farkma varacak Halimdeki ufak değişiklikler onun Gikkatini pek: güçlükle çekebilecek. Böyle olması da pek tâbildir: tant diklarımızı her görüşümüzde dik kütle süzmeğe mecbur olsaydık, ba” $a mı çıkardı? Onların, hafızamıza ivi kötü makşolunan hayali ile iktila &memiz daha hayırlıdır; voksa ha TİCİ âlem bizi lüzumundan fazla çek #viş olur ve kendi" içimize, Kendi dü- Şüncelerimize bakmağa vakit bırak dr anin şekline, © İntanlarır Yyafetlerine We”çehreletiğe fazla dik ka bizr“biF nevi sathiliğe sevkede bilir, Bir manzarada, bir yüzde gör dükleri her şeyi, her hattı bir fotoğ TAİ sadakatile zaptetmeğe kalkan Tessamların ekseriya ötekilerden de ha az sanatkâr, daha az o şahsiyet mez olmaları da belki bunun ii ir, Böyle söylemekle belki kendi kır Surlarımdan birini mazur göstermek hattâ bir meziyet diye (göstermek arzusuna kapılıyorum. Olabilir. “öşüncelerimiz nihayet kendi şah- tiyetimizin, yani — kusur olsun Meziyet olsun — bizde bulunan va: Hların birer mahsulü değil midir? Akılları pazara çıkarmışlar, yine Herkeğ » kandinidinkini “beğetmiş, | / hşmalarm asıl iyi semere, verdiği Ada mektubu: Adada. eğlence ve istirahat kıtlığı İ vesemak icin... Bir çalışmadan semere almanın yolu. — Eğ- lenme bir istirahat midir? —- İngilizler nasıl ya- şarlar? — Sükünetin rolü. — Adanın gürültü. leri — Geceleri kabuğuna giren Adaldar. — İw Gerek fikri ve gerek bedeni ça. mevsim kıştır. Yazın sıcağı, di - mağı yorduğu gibi, bedenin ade. lâtını da uyuşturur ve gevşetir. Bir çalışmadan çok semere elde etmek için kışın soğuk veya seri havalarını tercih etmek elbette ki daha akilâne bir hareket olur. Bü. na mukabil çalışan dimağı, yoru- lan bedeni dinlendirmek için de yazı tercih etmek lâzımdır. Yazın dinlenen, kışın iyi çalışır Hele vücudu müsait olup ta de- niz banyolarına devam edenler k:| şın iyi çalışabildikleri gibi hasta da olmazlar, soğuğa mukavemet ederler, : Yazın bir dinlenme mevsimi ol.| duğunu kabul edenler bu İstiraha- tin açık ve temiz havada yapri"| taşı Jizumunu. da, bissettilleri | İçin mevsimin. başlangıcında yaz» tık, yerlere & koşarlar, dstantmlam tar. böyle yazlıklarından biri olan Bü. yükada, daha nisandan İnsanlar; kucağına çekmeğe başlar. Adaya koşan bu binlerce insan kalabalığı, maksat İstirahat oldu-| Zuna göre, acaba nasri dinlenir?. şimdiki hide İstanbul sayliyelerinin en zengini olduğun | da şüphe bulünmıyan Büyükada- da bile muasır medeni memleket - lerdeki dinlenme ve eğlence w. sulleri tatbik olunamamaktadır. Bunda belediyenin olduğu ka- dar halkin da, belki ellerinde ol: mıyan, kabahatleri vardır. İngiltere ve Amerika gibi mem leketlerde istirahat şartlarının başında eğlence faslı vardır. Bu derler; yalnız akıl için değil, buy, biat, umumi seciye için de böy Sir. Ben, harici âleme dikkat et yi hiç bilmem: — tanıdıklarımın “em de çok sevip daima konuştu"! ğum insanların gözlerinin rengini - bir saat evvel beraber oturdu” Sum bir kimsenin arkasına ne renk bir eibise giymiş olduğunu sorsarız -“dP veremem. Gözlerim heme £ terbiye edilmemiştir. Buna bir © uzaktan iyi ggöremeyişimi ilâve) li birçok eşya ve çehrelerin ha ç zamda teşekkül etmiş hayalleri DİN, asıllarına me derece uygun ola” di eğini anlarsınız. Bunun» içir” E ki şekiller, renkler hakkında he- n iç bir zaman iddiaya giriş Mem, i j aş limen şikâyetçi değilim. Bun- 4 Sonra değişmem kabil midir ki* İkyete kalkayım? Fakat kendimi memleketler (o halkı eğlenmeden istirahat edemezler. Halbuki biz- de » ekseriya » halk eğlenceyi bir! iş, bir zahmet telâkki eder. mağa alıştırmalıdır. Elbette bunur da bir usulü vardır. Çocukluğumda bana öyle “temrinler,, yaptırsalar dı belki büsbülün başka bir insün olurdum.. Edinemediğim o vaslır hasretini çekiyorum, Nurullah ATAÇ KİA İRI LİLİ LİR İİİ AİR İİİ Hâlâ anlaşamamışlar İNE ajanslar bildiriyorlar: İtalya harlelye nazırı kont İspanyol ricaliyle temaslar etmis. İtalya İspanya Hayret değil mi: Beraber harbettiler de hülü anlaşama- Şünüyorum da gözü terbiye et) | dılarmı7. enin çek Hüzumlu olduğunu anlır Hayret, pi Mekteplerde çocuklardan dr» siddetli denecek kadar bir ikkat istenir; ama bu ekseriya fi- irleri istihdaf eden, gözden riyade Gmağı alâkadar eden bir dikkattir. dsi kapayıp sadece dinliyerek at etmek... Ötekine de ehemmi- İm, ermek lâzemdir. Çocukları, da- dala taze bir gözle bakmağa. haf” çi tındaki hayallerle iktifa etme “P daima her seye yeniden bak- .,.. Vah zavallı çocukcağız ERCANDA Caleriye hanmda bir boyahnnede çalışan 13 yaşmda İs- mail İsminde bir çocukçağır boya lan kazana düşmü: Büyükadad. Dil ve civan. ile anlaşmak (İstiyormus. Bir eğlence yerinden döndü - üz zaman çok defa yorgun- muğdan şikâyet ederiz, Çünkü o eğlence yerinde lenmeyi bilmiyorduk, sıkıldık yorulduk. İstirahat ve eğlence için çokla. *mızm ,günlük yaşa; proğram- larında ayrılmış bir vakit yoktur. Yaşamasını çok iyi bilen İngiliz dostlarımızda görüyoruz ki gü 'ök programın içinde istirahat lence ve spor için muayyen sax ler ayırmak lâzımdır. Ve çek dikkate değer ki onlar ayırdıkları bu saatleri obinlerce Ura kazanç bahasına da olsa aslâ satmazlar, Saati gelince istirahatlerine, eğ- lencelerine ve sporlarına koşar - lar. Hiç şüphesiz bu muntazam yaşayış gayesipde de çalışmaların- dün yöheei, semereler elde ediyor» kei 3 , cğ- ve Bizim dinlenme ve eğlenme yer lerimizde bile halkın bu ihtiyaç. ları temin edilemiyor. İşte, Büyükaday; ele alalım... Butada hakiki bir dinlenme im- kânı da yoktur ki eğlence yerleri- nin noksanlığından dem vuralım. Dinlenmek için evvelâ süküne- te İhtiyaç vardır. Adada da bunu bulmağa imkân yoktur, Medeni yerde insanların İstirahat et- me için ayrılan bir mıntakada, dimağı hırpalayan gürültüleri ve sesleri dinlemek mecburiyetinde kalırsınız buna kızamz mısınız? İtfaiyenin zaman zaman öten borusu, mebzulen bulunan eşek- lerin insafsız anırmaları, ogırtla- ğını parçalayarak yalnız sabahla- ri değil günün her saatinde çirkin sesiyle bağıran akılsız horozların sesleri, arabaların demir teker - leklerinden çıkan feryadlar, sa terların, insanın kulağının zarını patlatan vaveylâları... Ve nihayet merhametsiz bir komşunun hara evini çekiçleyen hergünkü müz'iç gürültüleri. Bütün bunlara, yüzlerce evin ortasmda bulunan cdun deposu- Çiano Sebeb: Tahpaşa hastanesine Vah vah, boya kazanma düşen bu za- vallı çocukçağız demek ki pasta olmuş!!., Coğrafya Rasgele Musiki, her Türkü daha: yüksek Türk yapmak vasıtasıdır!.. Yazan: M. DALKILIÇ EKİLEN bir habere göre Maarif Vekâleti mekteblerimizde müsiki öğretimini ıslaha hazırlanıyor. Aik ve orta mektehlerde musikiye ehemmiyet verilecek, her ço- cuk mutlaka bir musiki âleti çalmağı öğrenecek, mekteblerde kon serler verilecek, çocuk orkestraları tesis edilecek, Maarif Vekâleti buna karar vermişse cidden büyük bir him met yapmış olacaktır. yezüne vasıta da musikidir. Bizde, lar, verdiği tekâmül ve rakikliktir. nun elektrikli destereyle odun ke. bi yerlerin yalnız cumartesi — ak- sişinin canhıraş seslerini de ilâ-İ şamları müşteri bulabilmeleridir. ve edebilirsiniz 7. Şimdi düşününüz, bu kadar gürültü arasında bir insan dimağı nasıl dinlenir? Dinlenmenin bir şartının da eğ- lenme olduğunu kabul ettiğimize göre adalarda bir de #ğlende m# selesi vardır. Teestüfle söylemek İdim ki Yetânbulda'oldüğu gibi Adalarda da eğlence hemen he- men hiç yok gibidir. Bunda ne belediyenin ve ne de teşebbüs sa- biplerinin: kabahatleri vardır! | Çünkü adalarda çok defalar eğ- İ sence yerleri ihdasına teşebbüs c- dilmiş, fakat halkın rağbetsizliği İyüründen muvaffak olunamamış- /tir. | Adalarda eğlence yerleri açmak | kazanç noktai nazarından tehlike- Möir, Çünkü adâda çalışma mev. isimi 2 buçuk 3 aydan ibarettir. İ Bu kadar az bir zaman için, ibir çok müteşebbisler işe girmek ten çekiniyorlar. Birçok masrafa girdikten sonra bunları, senede İki üç ay ancak çalışabilen bir yer- den çıkarmağa imkân görmüyor. lar, Daha sonra bu müesseselerin bü Xadar az zamanda hiç rağbet İ görmemesi tehlikesi de kuvvetli bir ihtimaldir. Bu mevsim bir Türk müteşeb- İ bisi, Büyükadada açtığı bir eğ- lence yerinin, bilinmez nedendir, rağbet görmemesi yüzünden bin- lerce Bira zarar etmektedir. Adanın bir hususiyeti de bu gi- Gazeteci düşmanlığı STANBUL mebusu ve meslekdaşımız Fransa - İtalya hududunda İtlayanların | yaptığı fena titizliğin hepimizde büyük bir hiddet uyandırdığma şüphe yok. Kıymetli dostumuzu | İtalyaya sokma- nakledilmiş... : Zira musiki, güzel sanatların en terbiyevi olanıdır. i Bütün medeniyetin, bunca tahsil ve terbiyenin gaysi hassasi İ yet merkezleri son derece tekâmül etmiş, ratmaktan başka bir şey midir?. İnsan rahunu tekâmül ettiren en büyük ve doğrudan doğruya ? kültür hayatımızda musiki şimdiye kadar saladdr | bavai addedilmiş ve ihmal olunmuştur. i Halbuki medeni milletler musiki teneffüs etmeden yasıyamaz Bizim gerek kız, gerek erkek çocuklarınızın musikiden beh releri olmadığı, musiki terbiyesini, yan! en medeni terbiyeyi pek ax görmüş oldukları, yalnız orkestra halinde sasiyetlerinin musiki zevki karşısındaki akametlerinden değil, a- ğızlarmı açıp konuşmaya başlamalarından dahi anlağılır, Zira masikinin ruhi terbiyesi söyle dursun, yesi dahi vardır ki bu, ses musikisi temrinlerinin insan hançeresine İ Bir Avrupalmın gayet mütekâmil İ bir hençereyle, gayet ahenkli ve terbiye görmüş bir sesle konuştu- i Zunu görürüz. Bizlerdeyse bütün çocuklarımız istisnasız gayet İ bozuk ve terbiye görmemiş seslerle konuşmaktadırlar. Bu, sırf ses musikisile hiç meşgul olmamamızın çirkin bir kusurudur. İngilterede çocuk orkestraları var, Almanyada her mektebde ber gün toplu olarak şarkılar söylemek mecburidir, Gerek hançerelerimizi, gerek ruhumuzu mesild ile terbiye ve tekâmlil ettirmek moeburiyetindeyiz. Maarif Vekâletimiz bu mecburiyeti keşfetmisse yetişecek nes İ «illerimiz büyük bir tekâmül hamlesi daha yaparaklar, kuru kal- İ mış bir tarafımız daha inkişaf ve hayat bulacak demeldir. Ke Nor i ! i i ; i : i rakikleşmiş insan yas İ İ k | : : inkişmi bulmamış has İ İ ; : i İ fiziyoloğik terbi- i i i Diğer geceler garinolar bomboş. tur. Buralarda en iyi muzik bu- ingilterede Çok esrarengiz bir cinayet Polis romanlarındaki vakaları hatırlatan hâdisenin kurbanı genç bir kadındır Bütün Londra matbuatı, leri bir cinayet hâdisesile dür. Hâdise, tıpkı polis rom ki vakalara benzediği ve bütün €* rarengizliğini muhafaza ettiği için, umumi alâkayı daha çok ie”. mstır, Gazetel, dıkları bu ci Venüsün katli ““nayete kurban gi Jakson şehrin çok tanınmış masıdır. Güze fasetini m yete (o (kırmızı ismini vermiş mad bir r gün öğleden ketinde memur olan kocası tarafından, yatak odam sında öldürülmüş olarak bulunmuş” tur. Henüz 29-30 yaşlarında olan biz) çare madam Jaksonun elbiseleri par çalanmış, vücudu ve kafası yara be re içindedir. Fakat ölümünün âsil sebebi boğulmaktır. Resmi polis, tamamen esrarengiz. bir mahiyet arzeden bu garip cina- yette en kü bir ipucu elde ede memiş ve nihayet Skatland - Yard" dan yardım istemek zarureti hasıl Bu büyük polis teşkilâtının mü- fettişleri işe başlar (başlamaz, şu noktaları tesbit etmişlerdi: Gİ Madam Jaksonun bir Alman çe" barı köpeği vardır. Bu hayvan o gün hiç bağırmamıştır. Maktulün yanın lansa bile ancak cinlere mahsus bir yerde bulunduğunuzu zanne » dersiniz! . Halk eğlenmiyor, musiki dinle mek zevki azdır. Koca adada ge. eöleri yemekten sonra deniz ke- narlarındaki garinolara hava al- mak için çıkan kaç kişi göstere bilirsiniz? Mehtaplı gecelerde, biraz eğ. lenmek, gezmek, yürümek için dışarıya çıkan kaç aile vardır?, Ada, geceleri kabuğunun içine giren bir mahlüka benzer! Kimden korkuyoruz. o Gecenin yalnız uyumak için ayrılmış bir! zaman olduğunu zannediyoruz.! Halbuki gece, bütün gün çalışan! dimağların dinlenme ve eğlenme! #âmanıdır. Medeniyette ileri git » miş bütün memleketlerde bir ge- ce hayatı vardır. Gelen seyyah - ların burakla nasıl bir gece hayatı aradıklarını her zaman görüyor ve işidiyoruz. Yaşamak, iyi yaşamak için eğ- lenmek lâzımdır. Gündüzleri eğ- lenmeğe vakit bulamıyanların da gecenin bir kısmını buna ayırma" ları kadar tabil bir hak olamaz. İstanbulun bir seyyah ve eğlen. ce şehri olması hülyasırın tahak - kukundan çoktan sarfınazar ettik. Fakt biraz rahat yaşama ve eğ- lenme istemek hakkımız değil mi? o.ç. muhterera Abidin o Davere mışlar, LR — Gazeteci!,, Diye, *a3i A; - - imtihanı janslar, (Paris - Soir), (Paris - Mi- di) gazetelerinin Roma muhabirinin, Pa- Zavallmm vücudu kismen haşlanmış, baygın bir halde Cer- VUSTRALYADA Hayelbel isminde bir talebe belediyeye bir o mektub Köndererek coğrafya tezinde Türkiyeden bahsedeceği cihetle memleketimiz hakkm- da coğrafya malümatı istemiş? Gördünüz mü işi? Şimdi ne cevab verilecek?,, Memleket coğrafyasmı bilen kim ki?, kaymalı” risten bir İtalya gazetecisinin cikarılması- ns bir mukabele olmak üzere İtalya mas kamları tarafından hudud haricine çıkarıl- dığmı bildiriyorlar, Dikkat buyruluyor mu: Gazetecilere bu #tamantık nicin?.. Şundan: Efkârı umumiye düşmanlığı!... Mim da arkalıksız bir iskemle vardır ki katilin zavallı kurhanmın basına bununla vurduğu anlaşılmaktadır. Sonra, güpe gündüz, odanın elek triği yanmaktadır. İşte, - Skotland Yart*müfettişleri bilhassa bu nokta üzerinde durmuşlar ve katilin eve elekirik kontrolörü olarak (o girmi olması ihtimalini kuvvetli görmi lerdir, Maamafih işin bütün eszarı hâlâ devam etmektedir. Kırmızı saçlı Venüsün katili ko lay kolay bulunamıyacıağa benze mektedir. Profesör Seyfeddin Asal Avrupa radyolarında konserler verecek İlk konser yarın Berlin kısa dalga istasyonu tarafından neşrediliyor Avrupanın muhtelif radyo mer- kezlerinde konserler vermek Üze- re İstanbul konservatuvarı profs. sörlerinden Seyfeddin Asal anga. je edilmiştir. l Kıymetli atkârımız ilk kon- serini Berlin kısa dalga istasyo” nunda yarın saat (bizim saatle) 15.30 de verilecektir. Ayni istasyonda iki gün 80 yani salı günü Türkiye saatiyle 19,30 da ikinci konserini verdik. ten sonra profesör Asal Holanda ve Budapeşteye geçecek orada da konserlerine devam edecekti Daima yüksek bir muvai kazanmış olan değerli mazın bu Avrupa konserlerinde de muvaffak olmasını dileriz. ——— Bir haftada 26 kaçakçı yakalandı Geçen bir hafta muhafaza teşkilâtı, Suriye Okudu dunda, yirmi dört kaçakçı, üç bin yirmi kilo gümrük kaçağı, dokuz türk lirası, kırk iki defter cigam kâğıdı, dört kaçakçı hayvanı, İran hududunda, İki kaçakçı, kırk bir ki lo çümrük kaçağı ile içinde gürrik iki bin sltmes beş türk lirası ele geçirmiştir.