Sebep aynı Kocasından ayrılan kâdıma yeni “ahbab: sordu: — Kocanızla nasıl tanışmıştı- ız? Görücü usuliyle mi?, — Hayır. Sokakta tanıştık. — Nasıl oldu?. — Yağmur yağıyordu ve ben tramvay bekliyordum. Onun şem-| siyesi vardr. Yanma yaklaştı:| “Tslanıyorsunuz,, dedi. Şemsiye nin altına girmez misiniz?., tek- Jifini kabul ettim. Böylece başi * layan (o ahbaplığımız evlerimeğe » kadar ilerledi. — Peki, sonra neden ayrıldı « nz?. — Gene böyle bir şemsiye yü- ünden.. Beraber tramvay bekliyor. > duk. Yağmur yağıyordu. Onun © şemsiyesi vardı, kendisini koruya- çak şekilde tutmuştu. Ben zslanı-| yotdum. Bu yüzden münakaşa| ve nihayet kavga ettik, İş büyü- dü. Ayrıldık. — Oğlum bir sene evvel size bir Sibise yoptrrmış ve parasım ödeme | iş öyle mi? — Evet efendim. “imiz değil mi? — Hayw, Ayni şeraitle ben de Sir elbise yaptırmak istiyorum. Siz ödiyecek- Kinaye » Piyano başma geçti, notayı aç- “1, ve bir şeyler takırdattı. Parça oittikten sonra yanında oturan iyi salan birisi sureti haktan görüne- İk sordu: — Bravo! İyi çaldınız. Fakat ne şin önünüze koyduğunuz nota- ox İdeğil de başka bir parça çaldı- vaz”, i MÜFLİS ZENGİN — Ak beyefendi, şu inhisarlar £ mesinin yaptığı işe bakın. Dür zde umultuğunuz lüks cıgara pa inde alt: tone köylü, beş tane de ik cıgara buldum. Tedbir “Tren durunca yolcu hemen atla » “ve kondöktörlerden birine sordu: « < Tren burada ne kadar durur? — Beş dakika... Yolcu koşa koşa lokomatilin ya- sa giderek makiniste seslendi: Benimle beraber gelirseniz size | bira ısmarlarım. » Makinist bu teklifi garipsemekle “eraber kabul etti. Fakat birayı i - yerker sormaktan kendini alama -! — Bana bira ikramına neden Jü-| m gördünüz? Yolen gülümsedi: > — Treni kaçırmamak için.. Siz| da oldukça treni kaçırmıya .! nlar eminim. i — Tersine çevirdiğim elbisenin parasım Dana ne snmian ödiyeceksiniz? — O elbiseyi yeni olarok diken tersinin laksidlerini öd, <işse önünd3| - Bana ikinci mevki gidip “3! - 1 verdiği cesaretle kavalyesine: Jae bir bilet verin, — İyi dans etmenize İki şey mano iten sonra apkaların yarısı ka emeli” çim? ölüyor, dedi, İ > İsi ir o İki şey | — Amada sual! Tabii gene bura. almı — İki ayağınız! | ya döneceğim. j3 KEMAN NASIL DOĞDU? Viyolonselle “aşk viyolonseli,, ta- Akort olduktan sonra... nıştılar, — Bu size mi ail büyan? " Şap”a ! Kadın — Bu senenin şâpkala ;ok küşük, geşen sene moli ola id zekâ Yatak odasının storları ve pan- Jurlar kapal: idi, içeriye ışık sız- mıyordu. Hasta yatan kadın, 9. daya giren hizmetçiye sordu: — Güneş doğdu mu?. Hiçmetçi cevap verdi: — Demin ben de baktım ama, anlayamadım, bayancığım. — Neden?, — Ortalık karanlık, gece oldu- fu için güneş görünmüyor. Çekiir mi? Kadın 1 sabrı tükenmişti. Koca — Serin e evlendiğim gündenberi i & yüum. gülmedi. 5 söşrdı, hem mğ- how m, ben <a iyi 4 ki? — Daha ne yapacaksın? Akşam - | arı eve erken g.İr, :ezmeğe götürürsün. veni doya doya kimseye çel 0'r cana sefere)! Arkadaşma #östladı ve | | ş | Doktor — Eferdiniz çok feva, Xemdişini kaybetmiş, Leni bile ta- (ayamadı, olsun dostum; ka, dliğmitçi — Aldamınvımz “dok Aliet cenazerimle bu. | tor, Size çok borcu olduğu için sizi lunamadıma,. Fakat başka (o seler | 'ammtamdelıklay geliyor. | telâfi ederim! . Sütçü Sütçü yanına alacağı çırağa sordu: — Sen bu işden anlar mısın?, — Çocukluğumu köyde geçir. dim.. Çok süt içtim. — Bu işe yaramz.. Çocukken sen 'sü ile oynamaktan (hoşlanır özü: ğa gi ta ölmliş.. Geçe bu sem küçük Müdür — Çalıştığımı zaman c- gara içmeyin diye size tenbih etme dim mi? Memur — Ben şimdi çalışmıyo yum ki! Kalbim! Delikanlı, doktor kıza ilânı aşk etmeğe gitmişti: — Kalbim! dedi. Genç kız, onun sözünü tamam- lamasına meydan bırakmadan em. vetti; — Ceketinizi çıkarmız da din- 'eyeyim! Stok Kadın şemsiyeci dükköm a;- nıştı, Sordular; — Bu iş de nereden aklını"a zeldi?, — Kocamın dalgınlığından! — Ne demek yani?, — Kocam çok dalgındır. Kah- veden, gazinodan çıkarken, tren - den inerken dalgınlıkla muhak- kak bir şemsiye alır. Evde o kadar gok şemsiye birikti ki stoku tü- ketmek için dükkân açmağı mü. nasip gördüm!