14 ŞT ” HABER — Akşam Postâsı Canavaradam “dar bir sokakta bir samanlıkta © — şükranın sebebini anladım, Müsy: du: Fakat diğer taraftan da fakir ve muhtaçlara büyük yardımlar yapıyordu Okadar ki, onun ismini kasabada mermer bir levhanın üzerine altın yaldızla yazmağa karar vermişlerdi Geçen hafta Fransada on altı yaşında bir hizmetçi kız için i , kinci karısını da zehirliyerek öl - düren canavar adam hakkında Fransız gazeteleri her gün yeni bir havadis neşretmektedir. Bütün efkârı umumiyeyi alâ - kadar eden bu hâdise © üzerinde her taraftan haber toplayan gaze- teciler hizmetçi kızın annesiyle de görüşmeye muvaffak olmuşlar. dır. Çok enteresan olan bu mülâ- katı biz de âynen neşrediyoruz; Kızım onu, oda kızımı seviyor: Fransız gazeteci şöyle anlatı - yor; Bu sabah cinayete sebep olan genç hizmetçi kızın annesi Ma -İ dam Grivayı görmiye muvaffak olduk. Bize: — Kızım efendiyi, o da İozim; seviyor, dedi. Anna Grivanın annesi hakikat olarak itibar ettiği bu sözleri bize haykırmak için yüzünü birdenbire sertleştirdi ve yerinden doğrul . Bu kadın inanılmıyacak kadar turmaktadır. Bütün mobilye u - zun bir masa ve üç ayakir birkaç iskemleden ibaret, — Anna Grivanın annesine; — Kızınız bu yaşta bir adam nasl sevebildi? diye sorduk. Bize cevap verdi; — Ah müsyöl Kızıma iyi bir i- sim ve para temin ediyordu. Kasa bamıza sanki Allah gelmişti. Sa. dakalar veriyordu, O kadar iyi i- di ki hepimiz ondan memnunduk. Genç hizmetçinin hayatını ge- çirdiği şu dekora bakarak elen - disine karşı duyduğu hudutsuz Sent Martin ona çok parlak gi PLANŞ 25 35. EL BEZİ 85. F: la polgn&e (proteetrice) 35. İ: the kettle - holder 85. A: der Topflappen 36. OCAK GELBERİSİ 36. F: le tisonnler 36, İ: tho fire - rake (simi- lar: the poker) 86, Azı der Fenerbakon (Feuerstocher) #1. MAŞA 31. F: les pincettes /, 1: te fire - tongs A: die Feuerzange SU MUSLUĞU F: le tobinet â can (la conduite d'eau) İ: the water - tap (the water - pipe) A: der Wasserhahn (die Wasserleitung) p a8 sa MUSLUK TEKNESİ a «lfon b vidalı temizleme kapa- # Li er m, (la cuvettede Vövler) a le sinhan (pour emp&- cber les odeurs de se döpaper) b Ja vis de fermeture (le 166 rünen bir hayat temin etmişti. Şimdiki halde hizmetçi iken is - tikbalde zevce olacaktı. Bir velinimet : Hâkikaten Müsyö Sent Martin o civarda çok şerefli bir adam ola- rak tanınmıştı. Her tarafta söylendiğine göre, Müsyö Sent Martin, üzerinde mü nakaşa edilmiyen bir adamdı. İs - minin baş harfindeki asalet ifade eden kelime ona ehemmiyet ver . giriyor, lisanmdaki ve tavırların - daki adiliği mazur gösteriyordu. Rodez şehrinde bir asilzade gibi geşiniyor, adeta bir velinimet gi- bi telâkki olunuyordu. Bu kasabada onun bir velinimet telâkki edilmesi yarlış bir şey de gidi. Çünkü yoksullara on bin frank hediye etmişti. Mekteple - rinde İyi derecede vesika alan her mektepliye de elli frank vermişti. Bundan dolayı belediyenin parlak bir teşekkürüne nail olmuştu. Şe- refine kadehler kaldırıldı ve iki mermer levha üzerine halkın veli- rimeti Müsyö de Sent Martirin a- ğı yaldızlı harflerle yazıldı. Verdiği cömert hediyelerle kili. sede de öldükten sonra her pazar ismi zikredilecekti. Şimdi Sent ölalide de bu ada - mn bir katil olduğu bilinmekte Ve böyle bir adamin yaptığı iyilikler- le affedilmiyeceği söylenmekte - dir. Iki zevce. Sent Ölali kasabasını teşkil e den biribirine girift olmuş dar «6 kaklar, evler ve ağaçlar arasında şunları da öğrenebildim: Müsyö dö Sent Martinin birin- vd boülon de purge; pour &vacucr Ja boue) İs the siniz a the trap (the dip - trap, the seal.pipe, the drain - trap, the gas - trap, the running trap) b the seröwei pluz (to Tet off any accumulation, ete.) A: der Ausguf (das Aus- | gufbecken, der Gu8tein, | Wassersteln, oSehüttstein & der Geruchsversehlu& İ b dis Vertehlufsehraube İ (zum Ablasson von İl Sehlamm usw,) |99 İ 40. ÇİRKEF BORUSU 40. F: le uyan de döcharge 40, İ: the waste - pipe 40. A: das Abflulrohr | 41, SABUNLUK kutusu) 41, V: e porte - savonnette 41. 1: the soap - disk (sabun 41. A: der Selfannapi (Set fenhalter) 42. SÜPRÜNTÜ TENEKESİ (kovası) 42. F: Ja poubelle (la bölteâ İ ordures, le seau â İmmon- li dices” ci zevcesi Maria Kes çok i zel, sarışm bir kadındı, İki teyzesi tarafından yetiştirile: kadın Sent Ölalide yalnız çocuklu gunu geçirdi, Ve ayrıldıktan son. ra yalnız bir defa kasabaya geldi. Şüphesiz bu da kotasını tamamen buraya bağlamak içindi. Müsyö Sent Martinin ikinci kâ ise evlendiği zâman kırk ya - nda kadar iri yapıl, sevimli bir kadındı, Babası eski belediye âza- Tarımdandı. Sent Martin adını ta, şmaktan gurur duyuyordu. Fakat faciadan birkaç ay evvel imzasız bir mektup alarak hiya - nete uğradığını, kocasının birinci karısını öldürdüğünü ve belki ken disi de aynı âkrbete uğrayacağını keşfedince kemi memleketi ol - muyan ve kocas: yüzlinden mer » Tametsizce bağlandığı küçük ka. sabanın bir attar dükkânında müt:! hiş bir sahne geçti, İ Kadın kocasına: — Anna Grivadan ayrıl, yoksa ! ben gideceğim, dedi. Mösyö Sent Martin bunu ka - bul etti. Sevgilisi memleketine dö- mecek, fakat bir defa karısı ölün ./ dip Anna Grivayı büsük kahvede | bekliyecekti. İkinci zevcenin talii bu suretle birkaç ay evvelden ve kati suret- te kararmış oluyordu. Facianın bundan sonrasını, © - kuyucularımız biliyorlar. Evvelce uzun üzün yazmıştık, Yaz geldi, birçok yerlerde ahali İsivrisinekle mücadele ediyor, ilâç. lar sıkıyorlar, cibinlikler kuruyor » lar, Fakat sivrisinekle shücadele e - den made sir, biz değiliz. Koca der. Jetler bu mücadelede milyonlar har tıyorlar, Hakikaten sıtma ve onun küçük fakat kanatlı bir hizmetkâr! olan sivrisinek usırlardanberi İnsanları meşgul etmiş, birçok hükümdarlar bu hastalığa ve muzır sineğe mağ- iüb düşmüştür. Milâddan 700 sene kadar evvel Asüri hükümdarı Sennaşerib Ku . düse yürümüştü. Kuvvetli bir or- dunun başında bulunuyordu,. O de- virdeki ordularda bugünkü ordu . larda bulunan ilâçların hiçbiri yok- tü. Onun için, askerlerin sıhhatini muhafaza etmek, ve büyük mevcut lu orduları uzak mesafelere erişti, rebilmek kolay bir iş değildi. Sen- naşerib devrinde, hattâ ondan son- ra asırlarca, insanlar sıtmaya kar. gı mücadele edecek bir çare bilmi- yorlardı. Bununla beraber, cenubi Amerikada kmakına nebatı mebzul bir şekilde yetişiyordu. Fakat o za. manki insanlar bundan, sıtmaya İ karşı ilâç, yani kinin çıkarılacağı- Ar bilmiyorlardı. Sıtmaya karşı kmakımadan ilâç yapılabileceği ondan sonra da da - ha asırlaron insanair için meçhul kalmıştır, Biz gelelim hikâyemize: Sennagerib'in ordusu Erdün vadi. ice gömülür gömülmez Rodeze Zi'İsini geçiyor, Yuğa dağlarına doğ- ru ilerliyor ve Kudüsü muhasara sülyor, Hikâyerin bundan sonrasını ef sane tarihlerinden okursanız Kudü- sü muhafaza eden meleklerin bü | düzmen ordusunu bozguna uğrat - tıklarını, bir gece içinde Sennaşe. ribin yüz bin askerinin birden il olduğunu öğrenirsiniz. Herhalde meleklerin böyle bir Fransız matbuatının neşriyatına | şey yapabileceğine inanmazsınız, O- bakılırsa, canavar adamın obaşını/nun için, yalan diyeceksiniz. şimdiden giyotin bıçağı altında görmek kabildir. PLANŞ 25 Hayır, yalan değil: hakiksten bir gece içinde Kudüs kapılarında yüz İki karısını dü zehirleyerek öldüren Hökümdarları bile mağlüp eden bir mahlük: Bir taraftan bu müthiş cinayetleri işleyr Sivri sinek 'Kudüs kapılarında yüzbin Asüri eserini öldüren melekler değil, sivrisineklerdir Sivrisineklere mağlüp * > “düşen bir arslan ; avcısının gülünç ; hikâyesi ; bin Asuri askeri ölmüş olabilir. Fakat bu, meleklerin eseri değilse bile sineklerin eseridir. Hakikaten, o gece ne olmuştu”? Bunu Şennaşerib anlıyamamıştı. Fakat biz anlıyoruz, Erdün vadisinin sivrisinekleri bu, gün de orası için bir âfet teşkil et- mektedir. Vadi, denizden 300 met- re alçak bir seviyededir ve kışm tile sicaktır. Onun için, sıtma si. neği orada kendisine çok iyi bir yer bulur ve yumurta mevsimi olan kışı orada geçirerek yumurtlar. Kudüs ise denizden 800 metre ka dar yüksektedir ve iklimi yazın bi- le nispeten serindir. Asüri askerleri Erdün vadisinden geçerken sıtmaya tutulmuşlar ve Kudüse kadar çelip bu yüksek mntakanm soğuk rüzgârlarmı ye . dikleri gibi, sıtma ile halsiz düşen vücutları tahammül edememiş ve binlercesi birden ölmüştür. Aradan asırlar geçtikten sonra, umumi harbde İngiliz ordusu Erdün göllerinde ayni tehlike ile karşı - Jâşmiş, fakat sıtma İle mücadele usulleri zamanımızda çok ilerlemiş olduğu için yüz binlerce kişinin ö- Tümü gibi felâketlerin önüne çeçil. miştir. Bununla beraber, İngiliz or- dusu Suriye çöllerinde sıtma vü. »ilndeğ birgok zaylat vermiştir, 2600 sene evvel Asuri ordusun- dan yüz bin kişinin kurban gittiği bu sahada bugün şiddetli bir sivri- sinek mücadelesine girişilmiştir. Milletler Cemiyetinin sıtma mü, cadele komisyonu, her tarafta ol - duğu gibi, orada da geniş bir faa, İliyette bulunuyor. | Sıtma mücadele komisyonunun İmtmal mntakalarda halka tavsiye ettiği usul sıtmaya tutulmamış bu- İlunanlar için günde 0,40 gram, sit- KEMA ç z 4 z AAA vI 42. İ: the refuse pail (the ash- " 47, FP: Vessule - couteaux m. bucket, the dustbin) Vessule - fourehettes m, 42. A: der Müllelmer (Keh. (| 47, İ: the knife towel rleht-, Abfali., Dreckei- (| 47. A: das Messer, und Gabel mer) | tueh (8. PEŞKİRLİK o Oulaşık O ( 18, AHÇI KADIN (shçi bası, beri makrsı) | usta ahçı) 43, F: le porte - servietten 13, F: la ewisiniğre (le cor- (le porte torehons) don biev) 43. İ: the towel - rack 49, 1; #be cook 43. A: der Handtuchhalter 48. A: die Köchin (die Kü- | cherfee) 41. KAB KURULAMA BEZİ | 44, F: le torehon â valsselle (le torehon de cuisine, | | Yessule - assiette #,) İ: the dish towel | A: das Gesehirrtueh (Tel. | 49, İz; the larder (the pantry) / 49, A: die Spelsekammer 44, 41, lertach, Küchentach) moire f.â 49, YEMEK DOLABI (yiye » cek dolabı, erzak dolabı) 49. F: le garde - manger (Tar provisiona) 1 50. POMUZ YAĞI PARÇ*SI 50. F: le güertler (morccau) (Vorratskammer) 45, MAVLU (peskir) 45. F: Vessuie - main m, (la sörviette) ke hand torel de lard 90, 1: n niece ol bacon 50. A: die Speckeejte cisse (V, PL BA A 3) Van- 48 BARDAK BEZİ 46. Fs Tesmile - verre m. | M. SUCUK 45. 1: the glass towel (the 51. F: le saucisson, (la sw glass - cloth) | 48. A: dan Giisörteck donille ? İÜ BU, 1: the sabasre 47. CATAL BICAK MEZİ © | SL, A: die Wurst (biçak silmek Aça) i 167 di 28 HAZİRAN — 1939 malı kimselerin tedavisi için de Bİ lâ T gün zarfında günde 1,30 gra ikinin almaktır. Şüphesiz Asuri hükümdarı, za * manında kinin keğfedilmiş olsaydi, | askerlerini Kudüs meleklerinin € « İlinden kurtarabilirdi, Hakikaten sıtmanın, ( ordularda yaptığı telefat pek çoktur. Meselk umumi harb esnasında, 1616 senö | si temmuzundan Oo kânunuevyelinö | kadar «iti aylık bir müddet zarfı da Makedonya ordusundan 60 bi3 | Fransız askeri sıtmaya tutulmufe 20 bin kişi Fransaya gönderilmiş © | cephede yalnız 20 bin kişi ime &, General Sarrail harbiye nezar€” tine gönderdiği bir telgrafta: “AR keri terhis ettik, hastanelere gök” | derdik!,, diyordu. Bunun üzerine Fransız hüküm“ü” oraya doktorlar göndermiş ve bun” | lar, sskerlere her gün mecburi ol$ | rak kinin yutturmak suretile sl gi gının önüne geçmişlerdi. 1 Sitma ve Bivrisineklerden babi” | derken meşhur bir vahgi hayvii. mürebbiyesinin bir sözünü de ha“ j tırlamamak kabil değil: Jack Hovard ismindeki bu ads” dünyaca tanmmış bir aslan ve kaf” lan canbazıdır. Bu vahşi hayvan” rı terbiye ederek onları elinde (6 biyeli maymun gibi oynatan bu #| dam, bir gün Afrikaya aslan aveb gidiyor ve sivrisineklere mağlü? © luyor. Afrika ormanlarında sıtmaya yö kalanıp yatan Jak Hovard o civi” de çalışan milletler cemiyeti MÜ, mma mücadele heyetinin yardımı ie” iyi oluyor ve aslan avından da vağ İgeğerek kendisini Amerikaya gif “| yer. İ Onunla: | — Aslanlardan korktun da k8© | tm, değil mi? diye şaka eden ark” daşlarıma: — Hayır, diyor, aslandan deği ama, sivrisineklerden kofktum. Sİ“ Fisinek aslandan daha müthiş Bİ” hayvan, azizim! Aslanlarım beni” şimdiye kadar ânenk birkaç yerimi çizik yaptılar, halbuki sivrisinek * ler az kalsın mezara sürüklüyor © lardi!,, j Dr. İRFAN KAYRA RÖNTGEN MÜTEHASSISI Türbe, Bozkurd Kıraat karşısında eski Klol kak No, 8. 10, Öğleden Fa 3 ten 7 ve kadar GÖZ HEKİMİ Murad Rami Aydın | Pazardan başka ber gön swat 2” ya kadar Taksim > Talimhase Gr apartıman No, 10. Teelfon: 41 VAKIT kitabevi. Dün ve yarın tercümö külliyatı 11-20 ıkıncı seri Görlo baba Deliliğin psikolojisi İlkbahar selleri Engerek düğümü Rasin külliyatı (1 Samimi. Saadet İstatistik Çocuk düşürterler İlim ve felsefe Mevcudu kalmadı Na, 29 Bu serinin fiatı 5.30 karışt” Hepsini alanlara yüzde 20 te yapılır. Kalen 4.24 1.24 kuruşu peşin alınarak müt bakisi ayda birer lira ööensi zere Üç taksite bağlanır. MA FTIAIA0 Av Sal za simkeğ YNeİE ida İİ