11 Haziran 1939 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

11 Haziran 1939 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ sevdasında değildi, Demek ei HABER-— Akişası Postasi. — HABERİN TARİHİ ROMANI: 24 Yazan: Muzaffer Muhittin Afroditiyi zehirliyerek “devleti bu gizli sultandan halâs edecekti Raşid fırladı ve merdivenleri dör der dörder inerek Afroditiyi önledi ve eğilerek: — Affet sultanın, dedi, Biraz konuşmamız lâzım, Afroditi muzaffer gülüyordu: — Yani uzlaşmamız lâzım değil mi Raşid? — Evet, Afrodit! — Bir vezire bir fahişeyle mruka- vele akdi yakışmaz. Seni böyle bir küçüklükten tenzih ederim, — Muzaffersin, galibtin Afrodi. tü. Fahişe son değilsin. Handan tut neferine kadar Mogol silâhendaz ları kahpedir! Raşid heyecanmdan sararmış ko nuğuyordu. Afrodlti Raşidin koluna girdi ve beraberce çıktılar, Raşid zeki adamdı. Çok kudretli olduğunu gördüğü Afroditiyi kan « dırmak ve bu suretle istediğini yapmak daha mümkün olacaktı, NL hayet onu zehirliyerek devleti bu gizli sultandan, O imparatoriçeden halâs edecekti. Zihninde bir çim. © şek süratiyle hazırladığı bu fikrin © emniyeti altnda müsterihti. Karpılıklı oturdular, — Bir kımız almaz mısm Afro di? — Hayhay, Raşldt Kımız getirdiler, Raşid kendi bar dağmı şonuna kadar içti ve Afro. henüz dudağını dokundur - madığını görünce gülerek: — Henüz değil Afroditi, dedi, 1 çebilirsin. Afroditi de güldü ve içti, Düğmandılar ve fakat dost olma- -— Oleaytonun “kelleaiei! Raşld yerinden fırladı ve hay - kırdı: — Del! — O halde Maryam reddini, — Del, — O halde Osman hanmema . retinin müstakil oluşunun kabulü - o mi ve harekâtında serbest bulun. duğunun resmen ve bütün devlet, © lere ilânmı! devletini isterim! “gizli olmadı. hafaza ediyordu, masıydı. Karşısında oturan kadınm ağzından Oleaytonun ölümünü bek- lediği haberini işittiği vakit zerre, ce şaşırmuyan flim vezir, Afrodi 2İ tinin bu şon cümlesi Üzerine derin bir düşünceye dalmıştı. Garib maksatlar etrafmda ko , gan, bir sarayda yaşadığı halde sü se, debdebeye, hattâ altın ve mü - cevkere zerre kadar kıymet ver mez görünen bu esrarengiz kun kimdi? Nereden gelmişti, ve ne deyi saraydan uzaklaştırmak, nü - fuzunu tahkim ölmek istemişti, Fa. kat bu tek cümle vezirin gözlerini açmış, İlhanıazamm Sarayına sirdi| ği gündenberi etrafma İhtiras, kan | ve ölüm saçan bu çok güzel kadr- nm me istiyebileceğini ehemmiyet, 18 düyünmeğe başlamıştı. Sedirin üzerinde bağdaş kuran Raşid, #0) elini siyah sakalma da- yalı, sağ eli dizlerinin üzerinde dal mış gitmişti, Afroditi bu dalgmlık karşımda bir parça şaşırdı, sözle- rinde biraz fazla İleri gitmiş oldu. ğunu anladı, Vesirin, Gazan Hana, Olcaytoya, hatti Miraya benzeme- diğini düşündü ve son cümlesinin u yandırdığı tesiri ortadan kaldırmak için Raşlde: gevköt ve m ra m derya - dan bir katredir, dedi, Vezir dalgmlıktan uyanmıştı; bü günde hâkim olan mâna değişme- haslkan ekibi rında serbest ve görünmez şekilde dolaşmakta olan katile (kendisini kurban olarak arzetmişti. Başka bir gazete almak üzere eli. rü uzattığı sırada kapının zilionu felce uğratmış gibi hareketsiz bırak tı, eli uzanmış olarak kaldı. “Daha müşti. Ağır elmaslarla süslü başı. | şimdiden geldi mi?, diye düşündü. zünü kesti ve dudaklarının wüstehzi bir gülüşü ile; — Aman sultanım, dedi, inayet buyurun ön cellââ kemendinin kuv veli başkalarının boynunda denen- sin. Vakım ölüm beni ürkütmez a. ma, deha bu feni dünyada yapacak işlerim var, Onun için göçüp git- mek istemem. bir gehvet ve ihtiras manası vardı ki bekim ve âlim şair Raşidi bile düşündürdü ve sözlerinin eski gid- dötini tadil edörek: — Maksat lâtife, dedi, Yalnız ilk fikrimde sebatkârtm, Karşımda naz va işveden halkedilmiş hir âfeti deveran var, Lâl renkli dudaklar. nm arasından âşk ve garam ka- sideleri dinlemek herkesin hoşuna giden, bu ağızdan devlet işlerine da İr talebler dinlemek (nana hoş gelmiyor. Lütfet, sualime açık bir cevab inayet eyle, Benden ne İisti- yorsun?... X Afroditi güldü ve: — Sultanımdan üç ufak lütuf /s- tedim. İstediklerim arzusuna uyma. dı, yahut kuvvetinden Üstün geldi. /- Bu bahsi kapatmaz mısm ar- Gy er yz SAR 31304 — İzin veriniz de kapatmıyayım devletlâm. Bana öyle gelir ki kar, tün tecrlibe ve dirayetine rağmen | Şmızdaki kadma itimat etmezsiniz. içersinde kaynıyan merakt yeneme- diği besbelli olan bir sesle: Gazan Hanin ölümünden sonra bir leşliğiniz sarayda beni nüfuzunuza — Bre hatun, deği, Ben bu yaşa | hali görür, ikiğe birde şevketlü ha- geldim, başımdan birçok mâceralar| kan nezdinde hakkımda şikâyet e- geçti, dünyanm ikbalini de, idba- jdersiniz. Halbuki ben büsbütün baş rini da tattım, Fakat sana benziyen | ka emeller peşinde dolaşıyorum. bir kadın görmedim, karşıma gelen| Raşid gayriihtiyari bahsa alâka. her kadınm gözünde para hirs, | lanmiştı: mevki bırsı yanardı. Halbuki #en benden bir kadmın İstemeğe cesa. — Ne gibi emelelr... — Gazan harb ve darptan başka Tet edemediği şeyleri taleb ettin, | bir geyden anlamıyan iyi ve mürüv- İn: hafifçe sallıyarak Raşidin sö -İSonra biran yanlış işitmiş olmasını yarı | dan şüphe'etti. Hayır! Zil sesini iyi* ce duymuştu, aldanmadığından © mindi. Hem sakin olmalıydı, böy'e sinirlerine mağlüp olmanın sıras değildi. Alelâde bir ziyaretçiyi kabule ha- İ sırlanmiş kadar sıkin, ayağa kalk- tı. Fakat kapıya gitmeyerek evvelâ odasına geçip tabancasını aldı. Sör matmâzel Verpen vardı. Başile se lâm verip içeri girdi ve: — Hartketimden evvel sizi gör rock istiyordum. Bu saatte evde bur lunacağınızı tahmin ettim, Şaşkın 'şaşkın kendisine © bakan Hellisin elân bir söz söylemediğini farkederek, mahcubane sustu. Hetlis nihayet söz söyliyebildi: — Nel Demek sizsiniz? Halbur ki ben.. Sizsiniz ha? Onu daha İyi görmek için ve bel ki de kendisini koruyabilmek sevki tabiisile iki adım geriledi, Tekrar etti: — Demek sizsiniz? Genç kız hayretteydi; — Anlamıyorum. Ne demek. isti- yorsunuz? Sg vi men bu suale cevap vermiy: —- Ne arzu ediyorsunuz? Genç kız bi elimle alırmış ir >» Hiç Bir yi istemiyorum elen. dim. dedi. Bana karşı nazikâne ha“ reket elmiştiniz. Bunun için teşek- kür elek ve ayri zamanda bü hâ- disede berim dostunuz Mongardın bir kurbanı ve Âleti olduğumu size temin etmek istiyordum. Helis. irkildi. Mongardın İsmini nereden öğrenmişti? —Bu ismi size kim söyledi? — “Fransova,, isminin yalnız be- DAA Lala lada EA. Li —20— Ne garip vaziyetteydi, Bina civa-| hâdiseler olmaktaydı. o Mongardla fsöyledi, İtimat ettim, Bu adam ei hemlikir miydiniz? — Ne demek istediğinizi anlamı yorum. Siz de Mongardın yardım. cast değil miydiniz? Genç kız başını salladı: — Hayır. — O halde kimsiniz? İsminiz ne tir? - Anyes Verpen, — Ya hakiki isminiz? — Benim bir tek ismim var, — Madam Jolive isminde Kom: niyende oturan bir halanız var de gü mi? Genç kız, Hellise, hayretle baktı bd heyecanla devam etti; - Siz Mirey Estevsiniz! Sustu, Bu kadar çabuk söyleme gil Verpendi; öldü. Bu ( Mongarö kimdi? Hellis daha sakin ve © yumuşak sordu: — Onumla nasıl tanıştınız? — Bir gazetede gördüm ilân vasıtasile.. İş, bir kazanç arıyordum. Annem fakirdir ve ben de hayatımı kazanacak yaştayım. “M. Franşu- va,nn ilânma cevap verdim. Bu Tunduğu büyük otele beni davet et- di. Româtizmalı olduğu için güçlükle yürüyebildiğini, kendisine bakacak ve ayni zamanda kâtibelik Oyapa" cak birisine ihtiyacı bulunduğunu'değil mi? ve tetebbü eğilen ve (bütün dünyada tesir ve faydası mü. him olan yeni bir KEŞiFTİR Püskürtmeye lüzum yok. Yak- mak lüzumu hissetmez. Hiçbir zahmeti yok. İ muyacaktım, İk v8 şayanı hürmet görünüşü Gazetelerin hakkımda Y hep yalandır. Benim bu işle ba sail sir alâkam yok. —Beşinci kattaki dairey” oldu da kendi isminize kiralamağ? zart oldunuz? Hellis, misafirini elân koridord beklettiğini nihayet farkederek sur” nin cevabını beklemeden: ledi. — Affedersiniz, diye özür di Sizi burada ayakta tutuyorum. len salona geçer misiniz? > Salona geçtiler. Hellis, gerç içeri girdiği zaman, gözlerin V hanenin önü; kaç gün Parsonun ölüşünün bulunduğu 19 dikildiğine ve sarardığına dikkst ye e iel di dg, Ag,| Bunca tecrübeler geçiriiş > mu. İra kapiya giderek sağ etle cebindeki | meliydi. Pişman olruştu. 8. Bunu farketmemiş (görü o. gbi Ki â Rize nü “İyar ve basiretli vezir karşısındaki |tahancasını tutarken sol eliyle ke'| Genç kız büsbütün şaşırmıştı: İdevametti; »)seditiyi yalnız sarayda Kendi MÜTU-| kadm kalın ve etli dudaklarına |pıyr birdenbire ardına kadar üçte. eri Rİ > süliyeti nasil YÖ zunu gölgede bırakan bir gözde 6. — Neler söylüyorsunuz siz? Böyle bir mesuliy' gi - Gel iii bakıp kalmığtı. Bu kadınm her ta-| Karşısmda, heyecandan yanakları den bahsediyorsunuz? Benim ismim | Jendiniz? larak görmüş, Gazan handan KAP-| yatmdan fışkıran o kadar kuvvetli |kıpkırmızı, Mongardn kâtibesi | een halamın adı da Jolive de Te Yal cami izi deşl Olcaytoya intikal eden bu göz 'erpen, halamın ii İş şart buvdu. Reddetseydim İ$ — Bu şartı gayritabil bulmadıriğ” m? — Buldum. “M. Fransuvâr nun muvakkat olduğunu, ük fi ira ta kontratı kendi ismine deği yi Hini, kontratı o gün imzsl nmgeldiğini, halbuki kendisinin m 7 romatizmaları yüzünden © gü” işi yapamıyacağını söyledi. ettim, Sonradan bu işi 4 bırakabi diye düşündüm. Bu Mongarö tada nihayet şifahi bir vardı. İsmini yanlış söylene ” (Devam v0 J ww iri Be Yemek #alonuna, yatak 008” Bina, banyo odasma, mulfi Eğ Rİ koyacak | olu3# Sinek - Sivri Sinek ve bütün haşaratı uzaklaşır Et gibi fena kokuları da İ* karşımda hiç tereddüd Etmeden) vetli bir hakandı, göçtü gitti OL| , : i Yalnız odanızın ve ya elbise ? öyle #özler söyledin, elime öyle ser | cayfo gününü gün öimekle meşgul, | 212 İ£iN Olduğunu, Ona Ge dolabmızın herhangi bir köşe, | “©” g — Afroditi, sen bir mecnunsun! İler verdin ki, yerknde benim ka - | Şimal devletlâmun yüzüne gülüyor, | Monfard dediğinizi biliyorum. sine asılması kâfidir, Sari hastalıklar mikropl”” — O halde gevketlü vezir, ömrü |ddar durendiş olmıyan bir adam bu. |devlet işini tamamiyle sultanımın | DUŞürken duymuştum. Sizin başka bir meşgaleniz | taşıyan haşarattan koruni Tunsaydı, derhal saray cellâdmı| üzerine yığmış, fakat yarın dişar -| — Ne zaman duydunuz? olmadan ASEPTA tableti vaz. | için EVİNİZİN APARTI Ş. © Ve güldü, Bu istihza Raşidi sars-| çağırır, seni boğdurur, leşini kö -|dan geleceği tesirlere uymıyacağı| — Geldiğiniz sabah, Konuştukla /Nİ fesini kendi görür. NINIZIN içine bir veya bir” miştir. Afroditi para ve mücevher! peklere atardi, ne malöm? Kayser Paleolog fesat |rinizi dinledim. Evet, kapıdan din Kürkleri, o elbiseleri, çama- (o ASEPTA tablei asmak yari. ii onun| Afroditi yarı hiddet, yarı hay-|ve Gitnesinin ağlarını saraya kadar İlemek doğru değildir diyeceksiniz) Mİ çırları, halıları, ve saireyi tah. dir. gri maksatları Osman © Hanm|ret ifade eden bu sözler karşısında | germiş. Bu itibarla Mogol sarayım-|ama öğrenmeğe hakkım vardı. Çün Eczanelerde ve bilylik bakkaliye mağazalarında satılır. ie © âsliklâlinin ve harekâtında serbes, | bile duruşunu bozmamıştı. Vezirin | da birçok yeni vakalar beklenebilir. İkü bir gün evvelirdenberi, daha doğ Şark İspenciyari Lüboratuvarı, İstanbul, vu tisinin Olcayto tarafından tanm - karşısına çıktığı dakikadanberi yü. (Devamı var) rusu günlerdenberi evde fevkalâde i HABER'in Edebi Romanı /ret ve hiddet duyuyordu, Fakat o|betçi doktorun uyandırılması lâzım delinmiş,.. Mamafih kalb çok z:-) — Yattı mı, Halbuki ben.. O (Kimin varsa bağışlasın. hiç bir şeyin hattâ telkin ettiği buldı. yıl değil, Yani daha bir kaç saatl — Siz bu saatle doktor beyi artık) Ali bir şey söylemedi. Bi şiddetli hiddetin de farkına varma -| Fakat o gelmezden evvel hasta.'mukavemet eder. Eğer bir mucize şne yapacaksınız; hastanınızı yatır-| şitmek istemiyordu. diz # dan kapıyı ağır ağır açtı. Hattâ bir|nın koluna ergotin kanfr şırıngalar! olup da. - bu krizi atlatacak olursa'dılar., Ziyaret günü © çarşamba...) Bu ne umulmaz bir geceYÖ Üet , ara galiba içeriye danışılmadan)rı yaptı. iş değişebilir. Siz hastanın nesi olu! Allah rahatlık versin. Bu hayatının re garip. ye bir hastanın içeriye alınmasına da ma. Nöbetçi doktoru bu gece bir kere yorsunuz? — Ben doktor beyi görmek isti-İka eşi olmıyan gecesiydi. gönd ni olmak istedi. Fakat Ali söz'duy-İdaha uyandırdılar.. Bu gece bir sa.| — Hiçbir şeyi değilim. Kendisi-|yorum, Boynu öne iğik, arkasın! pk muyordu. at devamlı olarak © uyuyamamıştı.' ne yolda rastgeldim. Yardım içinİ — Doğrusu şimdi uyandıramam! Kapıya doğru yürüdü. HE Kapı açılırken otomobile dönmüş) Kendisini uyandıran hademeye çır buraya geldim. yatmıştır, laya Allaharrmarladık — b€ tu tü. Hastayı kucaklamıştı. Şimdilkıştı: Doktor düşündü: Ne zaman yalmıştı. o İnanılacak di. m. kolları üzerinde tuttuğu hasta ile) — Gene ne var? — Ne garip, garip İnsanlar var şey değildi. İl Evet utanıyor. Bu g0 çer kya birlikte hiç bir itirazı duymadan i-| —Bir hasta getirmişler. £ Acele yarabbi işleri güçleri yokken yar-| — Fakat dedi. Söyliyeceğim çok atay ina yea canın! ağ a . çeri giriyordu. bir iş. Bir kadın ağzından kan bo- dım olsun diye bir hastanın peşine mühim bir şey. Bu gece oburaya ii sedan akıtarak, £ tw çe” i — Bakalım yatak var mı? Yerişanmış. İtakılabiliyor buraya kadar getiriyor tramvay Kazasile yaralanmış bir ço. > sylha hayatını uzatma Sil. b var mı? Uykudan uyandırılnııktan duy” lar.. Jeuk getirmişler. Ona acele kan lâ- çaraması.. Kendi kahahati al Ali bir cam kapıdan içeri girdi... duğu bir can sikıntısile ağzımdan Zeliha kendisine gelmemişti. Ona zımmış. Ona kan vermeğe geldim. m Nk Burası küçük bir ampul yanan yeri kan boşanmaktan başka bir suçu kadınlar kovuşunda bir yatak bul.' Doktor beye bunu söylemek istiyor. ae id yedi siyahir beyazlı taşlarla döşenmiş ololmıyan kadına küfretti, - Nöbetçi mak epey uzun sürdü. Nihayet ha-'dum.. Bu çocuğun ölümünde a i mahut bekleme yeri idi, Kenarda) doktor iyi bir adamdı. Merhameti! (if bir hastayı yer yatağına indirdi-) — Ha evet! anladım. & Anladım nın can çekişişinde bir PAY, çal iğ mektep kürsüsüne benzeyen biribir insandı. Fakat bu gece taham- ler, Onu bu hastanın acele değişen bu gece gelen çocuk değil mi? Zaten di üstüne düşen bir kal d masa.. Tam ampulun ateşinde taşım) mülü kalmamıştı. Çok yorgundu. / yatağına yatırdılar. kadının yüzü de bara yabancı gel) Bu gece rastladığı bU ve esi Ni Kapıcıyı uyandırmak çok kolay | üstünde dikkatsiz bir ayakla ezile .| İlk tedavi odasına geldiği zaman (Ali bekleme odasında (o Olurmu$ miyordu. Daha evvelde bu kadın bir cinayet çeşnisi vardi, g ek patlamış bir hamam böceğ'| *edirin üstünde kendinden (geçkin bekliyordu. “> İgeldi burava.. Evet, Fakat beyefen ni de suçlu hissediyordü d anki gibi her hastane ka-| vardr. Ali hastayı kenardaki tahte|”ir vaziyette yatan, bemiyaz çek. © Bir müddet sonra uykusuzluktan” di geç kaldımız.. Zavallı yayrucuk , h bu ha tane iz da in «| aranın üstüne bıraktı. Kapıcı, içeri|reli kadını, ya alâkasırlıktan veya gözleri şişmiş bir hastabakıcı onun bir buçuk saat evvel sizlere ömür! Kendisi de Kabahatliydi yi © ü kasş'omm'a da-İve hemşireye haber vermeğe git - yuku sersemliğinden teşhis edeme yanına geldi ve sert bir sesle: İvefat etti.. Zaten gıdasız, yokta! Kabahati nerede idi? yani Bİ imi sükünetini ve telâşsızlığını smu. | mitşi, | — Siz burada ne bekeliyorsunuz. büyümüş çocuk ne canı vardı ki.) Artık bütün ömrünü çul Biraz sonra saçı biraz (dağınık Aliyi dışarda bulduğu zaman! © İdiye sördü. Koskoca tramvay allmdan (o çıksınİmağa, bunu tamir etmeğe V £di, kapıya yaklaşan kapıcının iödleri uykusuzluktan şiş genç birl — Oldukça mühim bir gonca — Doktor bey! bekliyordum. da dayansın yaşasm.. Allah hepimi| cekti. İ k bir hav- kadın göründü.. Hastaya baktı. Nö'dedi. Oldukça mühim bir — O yattı bile, zin evlâtlarına ömürlar oversin.. ( Dayan

Bu sayıdan diğer sayfalar: