Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
gayet (| ve yüz elli sene azametinin en balâ | | noktasında tevakkuf etmiştir. B O yedinci asrın hitamından bir ! ç sene evvel akdedilen Karloviç mua- *hedoalnı müteakip süratle — zevale yüz tutmuş ve on sekizinci — asır evasıtımnda akdolunan Kaynarca — müahedesi bu devletin atisi hakkm. — da artık hiç bir süphe bırakmamış- İ — tir. 4 — Öh'üçüncü asarın ninhayetine doğ- D Tu yani birinci ehli salip ordusunun — Kudüsü zaptından üç yüz sene sonra — mahvolan devleti Selçukiye enka - kemali vakayi zuhür etmiştir. — Devletleri izmihlâle yüz tutan Ma- — ğollar hücum ettikleri Suriyenin her | O tarafını nehp ve tahrip etmişlerdir. Almanyada gayet şiddetli hareketi — arzlar vukubulmuştur. — Anadoluda devleti Selçukiye ara- — zisini taksim eden sülâlelerin en kuv — vetlileri olan Osmanlılar ile Kara- — manlılar arasmda gayet huhrizane — muharebeler zuhur etmiştir. * İ Avrupada birinci Jübile (1) mi . O lâdin ön üçüncü Aasrı nihayetinde — İera edilmiş ve hicretin yedinci asrı — nihayetinde tarihi İlhanı Asyaya da - hil olmuştur. — Osmanlı müverrihleri Asya ve Av- “A rupa tarihlerinde meşhur olan şu te- O sadüfü vakayie dikkat ettikleri gibi ; sultan Osmanın asrın iptidasında K teessüs eden saltanatite bu salfanat — we sülâlenin taşımaktı oldukları is- — me fevkalâde bir ehemmiyet verir- /| ler, Hicretin birinci asrından yedin. -eı asrı nihayetine kadar her asır ip- tidası islâmiyet âlemine büyük te- — siİr İcra eylemiş bir hükümdarmn sal- — tanatile maruftur. - Birinci asırda dini islâmın müessisi : peygamber zühur etmiş Osmanlı mü — yverrihlerinin hülefayı Emeviyenin *“en adil olarak vasfettikleri Ömer 'jblnAbdülâziz ikinci, ulum ve fünun o sahibi olmakla. iştihar eyliyen El - - memun üçüncü, Afrikada hilâfeti Fa Jumiyenin müessisi olan Übeydullah “Mehdi dördüncü asri hieri iptidala- . unda hükümdar olmuşlardır. : Hülefayı Abbasiyeden en sonra — İcrayı saltanat eyliyen Kadiri Billâ. ni Üüü ae da z SÜ Zumllü | —ams i e di İ SĞ ni ö A e | natı beşinci asrın hirinci senesile Caltıncı asır iptidasmda ise bütün |gark Cengiz Handan titredikten ve ğHABEHîn Edebi Romanı üti he ea Ği e VÜ SÜÜT e OĞ l Ü PE O l *1'1—'— Z 13 N e BER © gel yerde bulunacatları, kazsılaşatak. eet dakıkayı düşünmüştü. O dakikadan müthiş ko:kmustu. Mallerine kendisini HABER'İN TARİHİ Osmanlılar ile Karamanlılar arasında | * zından devleti Osmaniyenin teesslisli | esnasında Avrupa ve Asyada büyük | | lerin tarih ve mana cihetinden uğur- hm kırk seneden ibaret olan salta- müsavi iki kısma tefrik olunmuş ve ROMANI : 37 hunrizane muharebeler simiştir zuhur bir asırda istirahat eyledikten son1a sekizinci asır evailinde sultan Os- man namına nisbetle devleti Ösma- niye teesslis eylemiştir. Peygamberden sonra üçüncü ha- life Osmandanberi bu isimle mema- liki islâmiyede hiç bir hükümdar görülmemişti. Halifei müşarünileyhin meşhuru âlem olan şan ve şöhret ve fütuha- tiının yedi yüz sene sonra Ertuğru- lun oğlu ile sülâlesi tarafından daha ziyade bir şevketle zühur edeceğine Osman ismi alâmet idi. Elesmaut yenzilü minessema (2) mealine tevfikan müslümanlar isim- larımna mutekkittirler. Osman kelimesi kemik kırıcı ma- nasına olduğundan balâda beyan o- lunan azamet ve cesaret fikrine ka- viyyen merbuttur. Kadim Mıiısırlılardan şimdilere ka- dar şarkta hükümdarlığın timsali canlı hayvanları yemeğe tenezzül etmiyerek diğerleri tarafından telef edilmiş olanların kemiklerile taay- yüş eylediğinden kemik kırıcı husu- Si namile yadolunan hüma kuşudur. Türk tarihinin en kadim zamanın- da sayd ve şikârda buldukları yayı üçe taksim eyliyen Oğuz Hanın üdğ oğluna Bozoklar namı verilmişti, Sultan Osmanın sülâlesi bu Üç biraderin en büyüğü olan Gökhana mensuptur. -Bunlar yay kırdıkları gibi ahlâfı da kaleleri, hisarları kır- mışlardır. üi AA SĞ SŞarklıların kuşlar arasında kemik kıran Hümaya verdikleri alâim sal- tanat ve kuyvveti hümayun kelimesi. ne nakledilerek Asya akvamı meya- nelerinde sülâlei Ali Osmana âler olmuştur.,, Osmanın Karacahisarı ele geçir- mesi, Tekfurları büsbütün — çileden çıkarmıştı. Teklurlar için hiç olmaz sa bir tek ümit vardı. O da kaleleri Osman kuvvetlerinin aşamaz büulun. ması tesellisiydi, Halbuki Osman Ka racahisarmı feth ile bu ümitleri de berhava etmiş bulunuyordu. Tekfurlar bundan sonra büsbü- tün &lele vermeğe mecbur kaldılar, Hakan Osman Sakarya nehrinin 'şimalindeki araziye akın niyetinde idi. Yine Köse Mihalle meşveret eden hakan bu savaşında Sarıkaya yolile Beştaş köyüne gitmenin ve oradan Sorgun karşısında Sakaryayı geç- çabalamıştı. Şimdi karşı karşıya geldikleri şu dakikada o kadar hazırlanmağa uğ- raştığı halde birdenbire böyle ma- nevi bir paniğe uğrayışıma — hayret etmekten kendini alamıyordu. O bu karşılaşışın muhakkak ve ic. Ünabı kabilsiz olduğunu biliyordu. lFakat şimdi kendisini bu tapılacakı kadar güzel kadının karşısında bu- lunca, onunla hayatta karşılaşma- sı bir daha mukadder değilmiş ka- 'dar, bu tesadül, onun üzerinde u. mulmaz ve beklenilmez bir sürpriz tesiri yapmıştı. Nelfsine hâkim olmak için göster. diği bütün gayrete rağmen, kalbinin “mülhiş suürette çarptığını duyuyor- du. Fakat o dakikanm bütün kötü ihti- Dizleri bükülecek kadar kuvvet. 'sizdi. Heyecanını belli edecek olur-, | Fakat bütün bu düğün hazırlık: sa bunun ne kadar fena olduğunu, Bu sakat ve alil vücudile bu güzel Jarı yapılırken, küçük Salfet büyük ne büyük bir dedikoduya sebebiyet erkeği, bu güzel kadının pençesin: - bir korku içinde düğün günü Cavi. 1 kendisinin, ve Kevserin ayni vereceğini biliyordu. Onun için ta. bit halini bozmak istemiyordu. Enı ulak bir telâş ve şaşkınlık — göster- mekten bile kendini men'e çalışıyor du, Kapı açılıp Kevser içeri — girdi. hazırlamağa ğindenberi Saffete cesaret vermek — Ağlamak ihtiyacı Yazan : menin muvafık olacağını öğrendi ve derhal kuüvvetlerinin başına geçerek harekâta başladı. Samsa çavuşü bütün bu havaliyi kariş karış bilen biri idi, Osman onu bir kılavuz gibi yanma alarak seher vaktinde bin beş yüz süvari ile Sa- karyayı aşdı, Sorgun köylüleri, bu bir muazzam Çiğ gibi yürüyen kuvvet karşısında tutunamıyacaklarımı anlıyarak sam- sâa çavuşu yolile istiman ettiler. Osman durmadan ilerliyordu. Kö- ye bir kumandanını bir az kuvvetle | bırakarak (Taraklı yenicesi) üzeri- ne saldırdılar. Burada çok hunrizane bir harp olmaktan Osman kuvvetleri de ken- dilerini kurtaramadılar. * Taraklı Yeniceliler, kendilerini müdafaa i- çin silâhlara sarılmışlardı, ama, hiç Osman kuvvetleri önüne durulabilir mi ? Osman haykırdı : — Bire sağ tek can komayın. Türk oğluna silâh tekenin cezası ölümdür. Şehirde taş taş Üzerinde kalmıyacak ! j Ve filhakika süvariler, arkadaş - larından şehit olanları görünce za- ten kendilerini kaybetmişler ve böy HABER — Muzatftfer Muhlittim | vyük işler görmüştü ve yorulmuşstu, 4 Akşam PFostaâs. le bir irade beklemeden savlet et - mişlerdi. Birkaç dakika içinde köyün her tarafından alevler yükseldi. Köy yanıyor! Ve ele gecenler kılıçtân gecirildi. ler. Osman, köyü imha ederek Har. mankayaya geldi. Köse Mihal da bir gece misafir kalarak Karacahisara döndü. Binlerce esir aldılar, gani - metin haddü hesabı yoktu, Ve böylece yeni zafer de Selçuk' hükümdarına iblâğ edildi, Selçuk hükümdarı da zaten Osmandan baş ka hiç bir şey beklemiyordu. O da çoök iyi biliyordu ki Osman orduları nereye savlet etseler mutlaka zafer vardı. Artık Hakan Osman müsterihti. Bir müddet istirahat ederek Mal Hatunile başbaşa kalmak istiyordu. Nihayet yaşamak onun da hakkı idi, Kısa bir müddet içinde çok bü- (Devamı var) (1) Elli senelik ömür, memuriyet, teehülden dolayı icra edilen mera- sim, (2) Adlar semadan #«azil olurlar. Çapraz eğlence : 1 2 3 4 5 6 2 8 9 to SN0 PW Soldan sağa: |1 — Vakit ve Haber gazeteleri- nin şöhretli — fotoğralçısı . yemek, 2 — Taharri - drvarcıların harcı, 3 — Rakseden, 4 — Vükua — getit. me - ayni kelime - bir edat (içinde manasına), 5 — Kötülemek, 6 — Beyaz « işaret — (öz türkçe), 7 — Bundan sonra . Askerlikte terbiye, 8 — Verme - oda (frenkçe), 9 — Vücudumuzu örten tüylerden biri - inanma (öz türkçe), 10 — Âyni za. manda doğan iki çocuk - bir nevi beyaz zehir, veyahut ondan cesaret almak - isti- yen bir hamle ile Cavit, — karısının | elini tutmuştu Şimdi onun — elini, hafif, hafif avucu —içinde sıkıyor. . Sanki bu işaretle ona: “— Buradayım, senin yanında. yım, senin kocanım beraberiz, on- dan korkma!,, demek istiyordu. Fakat bir oumuzu çarpık bu çir- kin ve alil kız için, bu muhteşem güzellikten korkmamağa imkân var mıydı? Şuurla çizgilerini bulmuş — kadar mevzun bu vücudile, bu incecik en damile bu ahenktar yürüyüşile, bu zümrüt rengi gözlerile bu — plâtin rengi sâçları kızıl dudakları ve fil. dişi bir oymaya benziyen prolilile | güzeller güzeli olan b utadımla, bü. tün hayatınca nasıl mücadele ede. cekti? Nasıl mücadele edebilecekti? den nasil kurtarabilecekti. Korkuyordu. Onu gördüğü şu dakikadanberi yeşil kedi gözlerile kendine doğru yaklaştığı dakikadanberi ölecek ka- dar, kaçacak kadar korkuyordu. hissediyordu. '“me - baht, 4 — Kabile (öz.türkçe) Yukardan aşağı: 1 — Alâmet - birden büyük, 2 — Çiltçi âleti - Ekmeğin yanıta ko- nan, 3 — Ticarette malı malla öde. » Elcezirenin eski Türk — ulusların- dan biri, 5 — Büyükler - bir edat, 6 — Bir nevi kabuklü yemiş (Şeker lemsi pek makbuldür). T7 — Düşür. me - bir Avrupalr adı (İstanbula muazzam bi sirk getiren adam), & — İtalyanın meşhur şehirlerinden biri, 9 — Silâhla bir spor, demir işleri yapan, 10 — Bir nevi kumas - SU, D - o A ajm |& A n-ı mix| »|-j zlİ>ixi>|. Zİ-İN w B —| > z Almlol-|x © X MA xz|Plu AAİmlol>ix mimlo x|» “Bugün dünyanın en enteresan rekoruna sahip bulunan kimdir,, di. ve sorarlarsa hiç tereddüt etmeden (Müsyö İskelet) diyebilirsiniz, Bütün Nevyork halkı, Broduayın havsalanın almıyacağı şekilde ü - lümü mağlüp etmiş olan (Müsyö İs- keleti) seyretmiye koşmaktadır. Bu adamın asıl ismi tabii (Müsyö | İskelet) değildir. Memleketi olan | Macaristandaki nülus kütüğünde Aleksandr Novak diye kayıtlı bu - lunan bü garip insan iki cihetten dolayı şöhret kazanmıştır. dır, Ve Novak düzünelerle defa inti . hara teşebbüs ettiği halde akıl ve hafsalanın almıyacağı şekilde ö - lümden kurtulmuştur. Büudapeşte polisinin kayıtlarına göre, Novak tam 101 defa intihara teşebbüs etmiş, bir adamdır. Bu te- şebbüsler esnasında iskelet adam, akla gelebilecek her çareye baş vurmüuş, zehir içmiş, kendini Ssuya atmış, havagazi ile boğulmak iste- miş, tabanca kullanmış, ateşi tecrü. be etmiş ve daha binbir çareye baş. vurmuş, fakat ölüm bir türlü ken- disini bu dünyadan almamıştır. Hattâ denebilir ki, o hayatını sa- na erdirmek isterken, tali kendisine yeni bir hayat yolu açmıştır. Sefaletten kendini öldürmek isti- yen Budapeştenin işsiz makinisti, bugün günde 100 dolar kazanan bü. yük ve profesyonel bir artist olmuş. tur, Ve bütün yaptığı iş de, sırka vücudunu tam bir iskelet halinde gösteren siyah bir mayo giyerek sahneye çıkmak ve pek garip bir sesle biraz şarkı söylemektir. Şarkı- le tercüme etmek kabildir. — <.. Öııimü yüz defa aradım ben. Tralalala... Fakat ölümden daha kuvvetli imişim ben, Tralalala... Yenidünyada kârlı ve parlak bir meslek hayatmma atılmış olan Müs- yö Aleksandr Novakın, ancak 131 santimetre boyunda ve 34 kilo ağır. liğında bir vücudu vardır. İskelet adam, büyük bir muvaf, fakıyetsizliğe ve talisizliğe uğrama- dan evvel hayatından memnundu, Bir gün işsiz ve aç kalınca artık in- tihara karar verdi ve Budapeştenin meşhur köprülerinden birine gide - rek kendini Tunanın mavi sularına attı. Fakat tesadüfe bakın ki, tam bu sırada, onun düştüğü yerden kum yüklü bir mavna geçiyordu ve No. vak yumuşak kumların üzerine yu. varlandı. Bir yeri incinmedi bile! , İDİx » mm (A | İm |» S oON GU W - (Aalrleli—lx »i >iz2|-— oo 2imle FPİZ A)|—|2'm PİZ|İ—|İN B * Gelinlik elbiselerini — yırtarak üze- rinden çıkarmak: “Hayır.. Ben sev giye lâyık değilim biliyorum, al o. nu. Onu al.. ikiniz biribirinize uy gunsunuz... Aranıza girmeğe, paran. olduğu, zengin olduğum için her is. tediğim şeyi satın almağa iktidarın, olduğu için aranıza girmeğe hakkın. yokl!..,, diye bağıra, bağıra kaçmak istiyordu. Hayır, bütün servetine, servetinin verdiği bütün hodpesentliğine rdg' men onun önünde dize gelmek bu yeşil tülleri öperek yalvarmak isti. yordu: ; “Bana — acı, benimle uğraşma.. Git!.. Bizi bırak git... O kadar gü- zelsin ki sen senin için saadet dün. | yanın her yerinde bulunur,, Fakat kendisi için... Güzel olmak için bütün serveti- ni feda etmeğe, sokaklarda kalma. ga, dilenmeğe razıydı.. Her şeye ra- zıydı.. Şu omuzundaki çıkıntısı ol- masaydı! ve yüzü... güzel Kevser vibi, Kevser kadar güzel olsaydı! Bu güzellik, onu kahrediyordu. Cavit, karısının; avuçları içinde soğuyan, terliyen elini hafif, hafif sıkiyor ve Kevserin güzelliği karşı- Kendisini hemen polis komiser - zın azabına-karşı müthiş bir merha met hissediyordu. Onunla nişanlanmağa karar ver- dikleri gündenberi birinci dela ola rak ona karşı yakın ve dost bir duy: gu düyüyordu. Birinci defa olarak kendisini o. nun tarafında hissediyor, Bu garir merhamet onu karısının cephesine /|geçiriyordu. Ve insiyaki bir hareket: Jdeonunelini tuttuğu zaman ve şim. di bu eli okşarken şimdiye — kadar biran bile hissetmemiş olduğu bu fikirle bu birlik ve bağlılık fikrile hareket ediyordu. " . ” — Çok büyük saadetler dilerim Kevser bu sözü — süylerken hiç gibi uzak ve yabancı bulmuştu. — Çok saadetler dilerim! Bu söz, bu yalancı ve hiç samimi olmiyan cümle, bir salon — kadını nın, sahte olmağa alışmış lisanın. dan en dürüst, en içten gelen ve er nazik bir temenni tonunda çıkmış tı: — Çok büyük saadetler dilerim İki kadının biribirini parçalamak 101Defaolume :| meydan okuyan adam “Müsyö Iskelet, bugün Nevyorkun en enteresan sımasıdır Novak dünyaniın en zayıf adami. | sıniın nağmelerini aşağı yukarı şöya |.. —i 1o | liğine götürdüler ve orada bir nasihat vertüikten sonra tekrâr sör hverdilor, Fakat Novak — yaşam istemiyaordu. Aynı gün, tren yoluna :îde"t Viyana ekspresinin geçeceği ray'i” rm Üzerine yattı. Fakat bu sefer 48 İ taliin garip bir cilvesi îqkeleb.ad’ N; mımn minimini vücudunu lokomotifi? iş tomponuna taktı ve te!ıeılcklefm Bt altına gilmekten korudu. R | -) | — Biş Bi Novak, bu işinden de birknç 3'3” Ül, ve bere ile yakasını sıyırmıştı. Üç gün sonra, küçük adam | müthiş bir zehir olan Siyanün dö._ potas içti, Koca bir fili bile muhâ” kak ölüme sürükliyecek kuwct“’r'l bu zehir, küçücük adamı ancak * İ gün hastanede tedavi olacak kadif | x't hasta etti. İç.! ' Fakat o, hastaneden çıktığı güri odasına döner dönmez kendini 858?7 garip değil mi, bu sefer de ip kol’ tu, lpltr] İi SÜj SA e b İskelet adam bundan sonra sek” Lgi.'m başka bir teşebbüs yapmıdl’f & oturdu., Ve nihayet sekizinci Ey ._ havagazi musluklarını açarak yatf h ğına yattı Sabahleyin bütün bir #” ileyi öldürecek kadar havagazi X“t' müş olan Novakı, sapsağlam buldü P lar. Bu garip adam, nihayet tabandâ” hil yı da tecrübe etti. Fakat Kalbin! |P Ülşş ç- sıktığı kurşun onu öldürmedi, yal * |- niz yartıladı. e Budapeşte polisinde Novaka ljt 'y( 101 intihar vakasının kayıtlı buluf” duğunu yazmıştık, 88 ve 89 ncu d& ) falarda Novak kendisini petroll! "-—I yakmak istemiş, iki kerosin !e d' a bütün vücudu canlı bir meşale gi dü alevler, içinde kaldığı halde, anclıj" | vücudunda birkaç haftada iyileşe -Fit cek yanık yerleri kalarak bundan ) kurtulmustur. ' İşin en garip taraflarından bifl e de, yalnız Novakın değil, kız kardf Şok sinin de kendisi gibi ölüme karşı dü” N &| İzg MRZ titremiyen sesini bir başkasının sesi | (Devamı . uncireda ) ,Sında manen eriyen bu bedbaht kı. ihtiyacile tutuşan eli biribirinin ç n vucu içinde birleşmişlerdi . 'ıw İkisi de aldıkları terbiyenin sah' Bi | teliği içinde biribirlerine — bu ch’ Ft tursatlarda söylenilmesi mutat olâ'' Bar, nezaket cümlelerini msihaniki bir N ade jİle tekrarlıyorlardı. — Oh teşekkürler — ederim efen f& dim. Gelmiyeceksiniz zannçtlik--)' j Geciktiniz.. Pek üzüldük.. Şindi hiribirlerine daha yakında? Piy bakryorlardı. Pleş Şimdi. Saffetin elini bırakan Kev- | bij ser, güzel elini bir güvercin kanadi | “ 'ıatıflığıle Cavide uzatıyordu. k ıı'ı Saffet gözlerini kocasının 3uzunf Kaldırmağa cesaret edemiyordu. O'$ nuün Keysere nasıl bir bakış'a bakâ A, cağını görmeğe tahammülü yoktü: f Kevserin elinin müthiş hararetin! duymüş ve şimdi ondan ayrılmış © Bti; 'an eli beyaz duvağının bir yerif' n yakalamış onu eziyordu. Gözü Ke' Bi erin gözündeydi. Bu bir çift zümrüt gözün ' 'tocasma en müthiş bakışlarile hak ':ğrînı hissediyordu. At (Devamı var) şimdl